28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MAYIS 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ /ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 Kritik süreç aşdamıyorEkonomiServisi - 2000'e 7 aydan az bir süre kala, uluslararası rekabetin alabildiğine kızıştığı bu dönemde, Türkiye nin 18 Nisan seçimlerinin ardmdan uzun bir süre türban krizine kilitlenmesi, hükümet kurma çalışmalarının sürekli sekteye ugraması, ülkenin zaten var olan ekonomik ve sosyal sorunlannm sürekli ertelenmesine neden oluyor. TBMM'de başta bankalar ve sosyal güvenlik olmak üzere pek çok tasarı yasalaşmayı beklerken, önümüzdeki sürecin BÜTÇESİZ KALINACAK" Yasalar TBMM'de giderek daralmasının birçok sektörde tamiri olanaksız hasarlamyol açacağı ileri sürülüyor. Bugün, Türkiye nin dış ticaretinin yarıdan fazlasmı gerçekleştirdigi Avrupa Birliği ile üyelığe yönelik ilişkisi giderek soğuyor. Büyük önem verilen Bakü-Ceyhan petrol boru hatlart birçok projenin Meclis 'te onaylanamaması yüzünden gelişme gösteremiyor. 1999 bütçesi çıkanlamadıgı ve geçici bütçe ile geçistirilmeye çalışıldığı için birçok kamu yatınmı ya başlamadan ya da yanm bekliyor. IMF'nin kredi kapısını aralamaması ve görüsmeleri yeni hükümetin kurulmasına endekslemesi, uluslararası yatınmcılan da bekleme sürecine itiyor. Yüzde 50 'nin altına düştüğü söylenen enflasyon rakamlan bir türiü halka yansımazken, faizlerin yüzde 100'ün bile altına çeküememesi dikkat çekiyor. Bugün siyasiler olsun özel sektör olsun birçok kesimin suçu üzerine attığı küresel kriz düzelme sürecine girmiş bulunuyor. Güney Asya ülkeleri reform ve yeniden yapılanma paketlerini peş takıldı - Henüz uzlaşılmış bir hükümet formülü ol- madığı için, bütçe tasansı ve bankacılık sek- törü için yaşamsal önem taşıyan Bankalar Ya- sası'nıntemmuzbaşınayetiştirilmesi imkân- sız görünüyor. Bu durumda da yenı bir geçi- ci bütçenin gündeme geleceği vurgulanır- ken. aksi durumda kamu kuruluşlannın. 1 Temmuz'dan itibaren bütçesız kalacağı için temel harcamalannı bile yapamayacağı. me- murlann maaş alamayacağı ifade ediliyor. Anayasa Mahkemesi'nin, Bankalar Yasa- sı'nın bazı maddelerini ıptal eden karan 11 Haziran'da yürürlüğe gireceği için, sektöre yö- nelık düzenlemeler bu tarihe kadar yasalaş- mazsa, sorunlar içinden çikılmaz hal alacak. Bu arada, Sıgorta Murakebe Yasası, SPK Yasası. Gümrük Yasası, Sosyal Güvenlik Ya- sası, Memura Sendikal Haklar Tanı>an Ya- sa, Yerel Yönetımler Yasası da yeni hüküme- tin ele alması gereken konulann başında ge- liyor. 1999 bûtçesi bekliyor Son olarak yaklaşık 27 katnlyon 750 tril- yon lira olarak revize edilen 1999 bütçesi çı- kanlamadığından. halen yılın ilk yansı için geçici bütçe yürürlükte bulunuyor. Geçici bütçenin süresi ise 30 Haziran'da doluyor. Kurulacak hükümet. mevcut bütçe tasansı- nı TBMM'ye sunabileceği gibı. yeni bir ta- san oluşturma yoluna da gidebilecek. Ancak her iki olasılıkta da tasannm komisyondan geç- tikten sonra TBMM genel kurulunda ele alın- mast gerekiyor. Bu da yaklaşık 30- günHik bir süre gerektiriyor. Çcdışanlargidişteıı küygılı Çahşanlar, pek çok sorunun çözümû için 57. hükümetin kurulmasını bekJerken, yeni hükümetin "masa başında bekkyen" IMF'nin istekleri doğrultusunda, işsizlikle sonuçlanan özelleştinne uygulamalan ile sosyal güvenlik kazanımlannı budamayı sürdüreceğinden kaygı duyuyor. IMF'nin dayatmalanyla işveren kesiminin isteklerinin örtüşmesi de çalışanlar üzerinde çifte kıskaç olusturuyor.Türk-tş, DtSK ve Hak-İş'in öncelikle. Avrupa ülkeleri arasında yalruzca Türkiye'de bulunmayan işsizlik sigortasının da bir an önce getirilmesini bekliyor. Çalışan kesim, yüzde 10 üyelik ve işletme barajlan ile sendikaya üyelik ve istifada istenen noter şartını da sendikal özgürlüklerin önündeki diğer engeller olarak görüyor ve kaldınlmasını istiyor. Kamu çalışanlan da "grevli toplusözleşmeü" sendika hakkı istiyor. Batı'da hükümetlerin sosyal güvenlik harcamalanna ayırdığı pay yüzde 40'lan aşarken bu oran Tütkiye'de yüzde 10'un altında bulunuyor. Sendıkalar kayıtdışı çalışan 5 milyon kışinin SSK kapsanuna alınması durumunda SSK'nin açıklannın kapanacağının alünı çiziyor ve sosyal güvenlik kurumlannın özerkieştirilmesini, devletin sosyal güvenlik kurumlannın finansmanına Batı'da olduğu gibi doğrudan katkı yapmasını savunuyor. İşsizlere umut yok 10 milyonu aşkın işsiz için her yeni hükümet bir umut olarak gözükse de, tüm göstergeler ışsizliğin daha da artacağını gösteriyor. Fşgücû. 1998 Nisan aymda bir yıl öncesine göre yüzde 1.3 artarken, istihdamdaki artış yüzde 1.2'de kaldı, eksik istihdam ise 5.6'dan 6.1 'e yükseldi. Resmj rakamlara göre işsizlik artı eksik istihdam oranı yüzde 12.5 (kentlerde yüzde 16.8) olarak verilirken bu oranın daha yüksek olduğu biliniyor. peşe ve kararlılıkla uygularken, liberal ekonominin asıl savunucusu ABD, kendi ekonomisini koruyucu politikalar üretmekten geri kalmıyor. Ortakpara birimi Euro 'ya 1 Ocak itibanyla geçen AB ise hızla güçleniyor. Yeni Dünya Düzeni 'nin kaçınılmaz bir sonucu olarak zengin ileyoksul arasındaki uçurumun giderek derinle§tirdiği bu ortamda Türkiye 'nin bir an önce yapısal çözümler üretmemesi halinde küresel ekonomideki şansının daha da azalacağına dikkat çekiliyor. İSTEKLERİN BAŞI VERGt Özel sektör beklemedeEkonomik durgunluğun etkisinden kurtula- mayan sektörlerin sorunlan yeni kunılacak hükümeti bekliyor. tkinci 6 aydakı canlanma beklentilerini ertelemek zorunda kalan sektör- ler, siyasi istikrarsızlıktan yakınıyor. Buna karşılık uluslararası rekabet ortamı- na ayak uydurmak için gerekli AR- GE yatı- nmlanna yönelik somut girişimlerde bulun- madıklan dikkat çeken özel sektör temsilci- lerinin isteklerinin temeli vergilerin düşürül- mesine dayanıyor. Otomotiv sektörü, kurulma- sı beklenen hükümetten ithalatı disiplin altı- na almasını ve damping yasasınm işletilme- sini istiyor. Demir-çelik sektörü temsilcileri 1997 yı- lından bu yana ürün fıyatlannın dolar bazın- da yüzde 40 gerilediğinı belirterek hükümet- ten, enerji fıyatlannda enflasyonun üzerinde artışın önüne geçilmesini ve TRT Fonu gibi yüzde 30'a varan yüklerin kaldınlmasını bek- liyor. Serbest ticaretanlaşmalannın gümrük ver- gisi ödememek için kullanıldıgmı anlatan sek- tör temsilcileri bunun sektörü tahrip ederken vergi kaybına yol açtığmı ifade ediyorlar. It- halatın kontrol altına alınmasını bekleyen de- mır-çelik sektörü temsilcileri özelleştirmenin de hızlandınlmasını gündeme getinyorlar. Uzakdoğu ülkelerinde bir çıkış başlaması- na karşın tekstil sektöründe beklenen iyileş- me olmadığını vurgulayan sektör temsilcileri de pazarda ciddi bir daralma olduğunu belır- tiyorlar. Kunılacak hükümetten "vadefi pa- muk kuDandınmını" sağlamasını bekleyen tekstil sektörü temsilcileri 2005'te tekstilde kotalann kaidınlacağına dikkat çekerek Tür- kiye'nin ciddi araştırma ve bilimsel çalışma- larla kalıcı rekabet sağlayacak ürünlere yö- nelmesi gerektiğini bildirdiler. Dolar, TL karşısında altı ayda 100 bin lira değer kazanarak 400 bin lirayayaklaştı TürkLirası hızla eriyor• Siyasi istikrarsızlık ve NATO harekâtıyla TL'nin değeri günden güne eriyor. Türkiye'nin borçlannı TL ile ifade etmek güçleşirken liranın eriyişi ücretlere de yansıyor. Seçim sonrası hükümet arayışlarının sürdüğü şu günlerde. Türk Lirası (TL) do- lar karşısında değer kaybetmevi sürdürü- yor. dolar dün 400 bin liraya yaklaştı. Ge- çen yılın kasım ayı ortalannda TL karşı- sında 300 bin smınnı aşan dolar, altı ay son- ra 100 bin lira yükselerek 400 bin lira ol- du. NATO harekâtı ve Türkiye'de süregi- den sjyasi istikrarsızlıkla birlıkte TL'nin değeri günden güne eriyor. Türkiye'nin borçlan katmerlenerek bü- yürken bu rakamlan TL ile ifade etmek güç- leşiyor. Türkiye'nin dış borcu 101 mılyar dolar ve iç borcu yaklaşık olarak 40 mil- yar dolar iken bunun TL olarak değeri he- saplandığında 56.5 katnlyon liraya ulaşı- yor. Asgari ücret yaklaşık 145 dolara denk geliyor. Öte yandan. neredeyse her sokakta dö- viz bürolanmn bulunması Türk halkının tasarruf anlayışının değiştiğini gösteriyor. Meclis dışı kalması, türban sorunu. CHP lideri Deniz Baykal'ın istifası, do- lan hızla 400 bin düzeyine çıkaran etkenler ol- du. 500 bin KosovaJı Amavutun çjöçe zortanması Sırplar Racak köyunde 45 Arnavut'u katletti Yastık altında altın saklamaya alışkın Türk halkı artık tasarruflannı dolarla yapıyor. Geçen altı ay içinde Türkiye. içerde ve dışardabirçok siyasi gelişıme sahne olur- kenTUnin dolarkarşısmda eriyişi devam etti. Yılbaşında 315.500 TL olan dolar, Sırpların 45 Kosovalı .Arnavut'u katletti- ğı 18 Ocak 1999 tarihinde 324 bin liraya çıktı. Terör örgütü PKK'nin lideri Abdul- lah Öcalan"ın Türkıye'ye getirildiği 17 Şubafta ise dolar 346.500 TL'ye firladı. Mavi Çarşı'ya düzenlenen bombalı sal- dırı, NA- TO'nun hava hare- kâtı. se- çimler. CHPnin Dolar, 300 bin lırayt aştı 302.000 YHbaşı Doh.r 400 bin liraya merdîven dayadı I I 24 Kasım 1998 1 Ocak 1999 18 Ocak 1999 17 Şubat 1999 •4Mart1999 25Mart 1999 30Mart1999 18 Nisan 1999 23 Nisan 1999 2 Mayıs 1999 19Mayıs1999 İŞÇENİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Gündem Dışmdan Bugün gündem dışında kalanların yaşamından, sansüre uğrayan etkinliklerinden kimi gelışmeleri siz- lerie paylaşmak istiyorum.. Hafta sonu dünyanın en geniş ülke ve sendikal ör- güt kanlımlı toplantısı, Türkiye'deyapıkjı. Cumhuriyette, kimi gazetenin kenar köşesınde çıkan küçük haber- ler dışında kimsenin ilgisıni çekmedi. "Sermayenin saldınsına karşı ortak mücadele ve uluslararası da- yanışma" başlığını taşıyan konferansta. dünyanın en zengin ülkelerinden adını hiç duymadığımız ülkelere uzanan bir geniş halkada, sendikal örgütlerin, kimıle- ri genel merkez, ağırlıklı şubeleryönetimlennden, bir anlamda "düzene muhalefet" kadrolann katılımıyla ger- çekleştirildi. DİSK'in Ören tesıslenndekı toplantıya katılan dün- ya sendikal hareketinden yüzlerce temsilcı, sermaye- nin özelikle son on beş yıldır uluslararası planda ışçi vesendikal harekete karşı yoğunlaştırdığı saldınlan ma- saya yatırdılar. Son bir yıldır "kriz" bahanelı saldırılar- la birleşmesi ve genişlemesinin sonuçlannı, ışçi ve sen- dikal hareketin karşı karşıya bulunduğu tehdidın bo- yutlannı değeriendirdiler. Karşı duruşu, dayanışmayı, MAI, MIGA, savaş, IMF ve Dünya Bankası'nın direk- siyonda olduğu geri kalmış ülkelere saldınyı tartıştı- lar. Afrika'dan adını duymadığımız 5 milyon nüfuslu ül- kenin temsilcısı, nüfusun neredeyse yüzde yüzünün okuma yazma bilmediği. televizyonun girmedıği, çok az radyonun dinlenebildiğı ülkesınde, Türk parası kar- şılığı aylık 4 milyon lira olan ışçi ücretinin dahi işve- renlerce çok bulunduğunu anlattı. Almanya, Ingirtere, Fransa delegelen, koşullann gö- receli en iyi olduğu ülkelerinde her yıl derınteşen emek, sendikal, sosyal hak kayıplarını dile getirdiler. Zengi- ni, yoksulu bütün dünyada emeğe, işçilere, kazanıl- mış haklanna, sendikalara yönelik saldınların, yeni dünya düzenınin genel stratejısı ve sonucu olduğu, somut, yaşanan deneyımlerie gözler önüne serildi. Dünya tekellerinin çıkarian adına yürütülen bu acı- masız saldınya karşı emek, işçi cephesi, sendikal ha- reketin dayanışmasının, karşı duruşunun çok zayıf kaldığı saptandı. Dünya sendikal hareketi, uluslara- rası emek örgütleri, siyasal örgütlenmeleri saldırıla- nn boyutu ve şiddetı karşısında pasif, teslimiyetçi kal- makla suçlandılar. Daha etkili dayanışma ve karşı du- ruş için, yerel sendikal ölçekte ve evrensel dayanış- ma olarak örgütlenme, strateji geliştirme gereği üze- rinde duruldu. Bu ılk toplantıdan sonra daha etkili da- yanışma ve savaşım için hazıriıklarta bir ikincısının Av- rupa'da yapılması ve süreklilik kazandırılması benım- sendi. Ören'de 250 civarındakı dünya sendikacılık hare- keti temsilcılerinin toplantılan sürerken, onlann da şid- detli protestosuna yol açan ıkı emeğe yönelik yenı sal- dınnın gelişmesi, bin Italya'da, biri Türkiye'de yaşan- dı. Tuzla'da deri sanayiine yansıyan son dünya eko- nomik krizi bahane, sendikasızlaştırmada son perde oynanmak isteniyor. Bu işkolunda sendikal örgütlen- menin Istanbul Kazlıçeşme geleneğinin taşınması ola- rak var olduğu Tuzla'da yıllardır sürekti işçi çıkanma ile sendikal örgütlenme ortadan kaldınlmaya çalışılı- yor. Ancak deri işçileri fabrikalar önünde, yaz-kış de- meden direnerek, çıkanlanlann bir kısmının geri alın- masını sağlayarak, yenileri sendika üyesi yaparak, sendikasızlaştırmaya dıreniyortar. Işte geçen hafta, işten atılmış, hak edilmiş ücret ve alacaklan ödenmediği için fabrikalar önünde direnen bu işçilerin, naylondan yaptıkları çadırlar, devlet gü- cü kullanılarak, jandarma zoru ile kaldırtıldı. Yasal hak- ları gasp edilmiş işçılenn, haklannı aramak üzere bir araya gelmelen, fabrika önlerinde toplanmalan, diren- meleri yasaklandı. Bir araya gelemeyecek, yasal yol- lardan haklarını alamayan işçilerin böylece dağılıp, direnişlerinin, karşı duruşlannın yok edilmesi prog- ramlandı. Bu arada toplusözleşme masasında da hiçbir şey verilmeyerek Deri-lş'in zorianması sürdürülüyor. Sen- dika 17 Mayıs tarihi ile 75 işyen için grev karan almak zorunda kaldı. Stoklar dururken sendikanın greve çık- mak zorunda bırakılması, sendikayı zora koşacak bir başka fırsat olarak değerlendinliyor. Bir işkolunda da sendikal örgütlenmenin tümden eritilip yok edilmesi programlanıyor. Vesıksıkgündemdeolmayanlardan, kimi "imdat" diyen, ama düzen adına kulaklann tıkalı olduğu tele- fonlar geliyor.. Dün bir işçi kadın iş için yalvanyordu. Emekliliğıne iki yılı kalmıştı. Kocası hastaydı. İşten atılmıştı. Yaşı ileri sayıldığı için kalifiye işçi olduğu halde kimse sı- gortalı ise âmayı kabul etmiyordu. Çaycılık dahil her işi yapmaya hazırdı.. Onceki gün yine bir işyerinde yasalar ayaklar altı- na alınıyor, sadece sendikaya üye oldukları için çok sayıda işçinin işine son veriliyordu. Direnme istedik- terinde, hemen güvenlik güçleri çağınlıp kapı dışan edi- liyortardı.. Bu arada Türk Hava Yolları yönetimi "Grev tehlike- si yok" diye açıklama yapıyor, ama sözleşme masa- sında pazariık bile yapmıyor. Yoksa hükümetten, adı erteleme olan grev yasaklaması kararını mı garantiye akjı da umursamaz bir polıtikayı sürdürebiliyor?.. YABANCI YATIRIMCI TEDBIRLI IMF hükümeti bekliyor Yabancı yatınmlar ve IMF'yle ilişkiler de yeni hükümetin kurulmasına endeks- lendi. Türkiye'nin IMF ile maddıyardım ıçeren anlaşma yapacağı ve bunun yaz sonu, sonbahar başında gerçekleşebıle- ceği düşünülürken söz konusu anlaşma- nın ancak hükümetin kurulmasıy la mümkün olabılecegi- ne dikkat çekiliyor. IMF, 9 Şubat"ta Türkiye'de yaptığı te- maslann ardmdan yapısal değişim koşullu yeni anlaşma- yı seçim sonrasına bırakmıştı. IMF'nin yapısal değişim anlaşmasının içinde sosyal güvenlik, bankalar yasası, özelleştirmeler. enerji ihaleleri ve uluslararası tahkim bulunurken, fon, tanm sübvansıyonlan ve çiftçi destek- lerinin azaltılmasını istemişti. Ekonomiden Sorumlu De\let Bakanı HikmetUluğbay. IMF ıle ılişkilerin yeni hükümetin programının bellı ol- masıvla hız kazanacağını belırtmıştı. IMF. Vv'ashıng- ton'dakı toplannlarda Türkıye'ye Arjantin modelinden esin- lenen bir reçete sunmaya hazırlandığını belirtirken, bu modelın parasal istikran, hızlı özelleştirme ve enflasyon düşüşünü hedeflediği açıklanmıştı. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye'ye 1996 yılında gıren yabancı seımaye yatınmlan 3.9 milyon ABD Dolan ıken bu rakamın gün geçtikçe azaldığı gözleniyor. 1997 yılında 1.678 milyon dolarlık yabancı sermaye ya- tınmı gerçekleşırken 1998 yılında daha da genleyerek 1.646 milyon dolara düştü. Peş peşe reform paketlerini uygulamaya sokan Güney Asya ülkeleri toparlanıyor Küreselbundhm hızkesiyor • Aşın borçlanma, yalnış IMF politikalan, hükümetlerdeki yolsuzluklar yüzünden hızla ekonomik bunalım ortamına girmişlerdi. Bugün Güney Asya ülkeleri toparlanma sürecine başladı. Rusya ve Latin Amerika ülkelerinde belirsizlik hâlâ sürüyor. Güney Asya ülkelerinde başlayan ardından Rusya ve Latin Amerika'yı da etkisi altına alan küresel krizin Türkiye'ye de yansıması kaçınılmaz oldu. 9O'lı yıllann başında. Güney Asya Kaplanlan adıyla global ekonomiye hızla giriş yapan Endonezya, Malezya, Güney Kore ve Tayland. aşın borçlanma, hükümetlerdeki yolsuzluklar, IMF'nin yalnış politikalan yüzünden dar boğaza girmiş, bu da güven ortamını yitiren uluslararası yatınmcılann ve sıcak paranın hızla kaçışına neden olmuştu. Güney Asya'daki kriz uluslararası yatınmcılann geçiş süreci yaşayan Rusya ve ekonomileri bir türlü toparlanamayan Latin Amerika ülkelerine de şüpheyle yaklaşmalanna neden olunca bunalım yayılmıştı. Bugün Güney Asya ülkelerinin peşpeşe istikrar programlan uygulamalan, o dönemde hükümetten Bankalar Yasası'nı bir türlü geçiremeyen Japonya'nm reform paketini başlatması, IMF ve Dünya Bankası'nın politikalannın sorgulanmaya başlandığı bir sürecin içine girilmesi, küresel krizinin de hızını kesmesine yol açtı. Ancak Rusya ve Latin Amerika'daki belirsizlik hala sürüyor. Küresel ekonomideki ani çöküşlerden « gelişmekte olan ülkeler kadar > etkilenmeyen gelişmiş ülkeler yine de kendi ekonomilerini garanti altına alacak politikalar üretmekten geri kalmadılar. Avrupa Merkez Bankası'nın oluşması ve Ortak Para Binmi'ne (Euro) geçiş, Avrupa"da kenetlenme sürecini hızlandırdı. Ancak küresel bunalımın faturası her zaman olduğu gibi yine yoksula çıktı. Geliş mekte olan ülkelerde gelir dağılımındakı eşitsizlik ve sosyal huzursuzluk giderek artarken, batılı ülkelerdeki şirket birleşmeleri işsizliğin artmasına neden oldu. UYELIKTE CELISME YOK AB ile ilişkiler çıkmazda Seçim öncesinde Türkiye-AB ilişkilerinde yaşanan siyasi tıka- nıklık. seçimlerin ikinci galibi MHP'nin "Birtik Ue iUşkflerimizi masayayaönnz"sözleri ve ardın- dan koalisyonun bir türlü oluştu- rulamaması yüzünden iyice perçinleşti. Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 51'ini oluşturan AB ile 1997 Aralık ayında yapılan zirvenin ardından başlayan si- yasi gerginlik Cardiff zirvesinde yumuşamış gö- zükse de Türkiye'nin üyeliği konusunda henüz bir adım ahlamadı. CardifFzirvesi kararlan uyannca Tür- kiye'nin üyelik kriterlerine ne ölçüde uyduğuna yö- nelik rapor AB komisyonuna sunulmasına karşın. ülkedeki istikrarsızlıklar nedeniyle resmi diyalog- lar gündemden düştü. Petrol boru haflan Hazar petrollerinı Batılı pazarlara uluştıracak Ba- kü-Ceyhan petrol boru hattı ABD'nin desteğine ve Türkiye'nin Boğazlar kozuna karşın şimdilik olası görünmüyor. Bakû-Ceyhan projesi de, TBMM'de onaylanmayı bekleyen konular arasında. Türkiye, ka- rann ardından Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakis- tan'a anahtar teslimi yapacak. Ancak maliyeti 2 milyar331 milyon dolar olacağıbeklenen hatta iliş- kin somut adımlar atılamıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle