Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 MAYIS 1999 PAZARTESİ HABERLER Universite hastanelerinin yönetimi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Üniversite Hastanelerinin Yönetimi ve Organizasyonu" konulu panel bugün gerçekleştirilecek. Prof. Dr. Hayri Ülgen'in yöneteceği panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Fulya Sarvan. Prof. Dr. Vecdet Tezcan. Prof. Dr. Sevgi Oktay ile Yrd. Doç. Dr. Aytolan Yıldınm katılacak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryumu'nda gerçekleştirilecek etkinlik saat 13.30'dabaşlayacak. Denizer'in erken seçim önerisi • ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Türk-Iş Genel Sekreteri Şemsi Denizer ortaya çıkan siyasi tablonun sözde milliyetçi geçinen merkez partilerin eseri olduğunu söyledi. Denizer, GMİS Karadon Şubesi kongresinde yaptığı konuşmada hükümet kurma çalışmalannın önündeki sorunlar aşılamadığı takdirde erken seçimden yana oldukJanna dikkat çekti. Denizer, "En iyi hakem halktır. Halkın hakemliğinden kimse endişe duymasın" dedi. İlhan Erdosra aydın desteği • ANKARA (ANKA) - Kitabında yer alan bir alıntı dolayısıyla mahkûm olan yazar-yayımcı Muzaffer İlhan Erdost'a aydınlardan destek geldi. Prof. Alparslan Işıklı, Mahmut Tali Öngören. Nevzat Helvacı. Prof. Sadun Eren, Prof. Sına Akşın, Suphi Karaman, Prof. Anıl Çeçen, Şerif Onaran. Suphi Gürsoytrak ve Vecihi Timuroğlu'nun da aralannda bulundugu 80 dolayındaki aydın, ortak bir açıklama yaparak yazar Erdost hakkındaki mahkûmiyet karannın hukuka aykın olduğunu bildirdi. Açıklamada, "Türk adaletini, önündeki en son fırsatı yakalayarak bu büyük haksızlığı ve adaletsizhği önlemeye çağinyoruz" denildi. Kahvehanede patlama • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Hatay'ın Dörtyol ilçesinde, bir kahvehanede meydana gelen patlamada 4 kişi yaralandı. Atatürk Caddesi'nde. hafta sonlan daha çok izinli askerlerin gittiği belirlenen kahvehanede, saat 15.00 sıralannda henüz bilinmeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Patlama sonucu, ilk belirlemelere göre 4 kişi yaralandı. Kahvehane çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken olay yerinden otomobille uzaklaşan bazı şüphelilerin görüldüğü ve bu kişilenn uzaktan kumandayla patlamayı gerçekleştirdikleri ihban üzerine, çalışmalann bu yönde sürdürüldüğü bildirildi. Polatirda gerginlik • Haber Merkezi - Ankara'nın PolatJı ilçesinde sürücü belgesi yazılı sınavında görevli Duran Bilal adlı öfiretmenin, sınava giren polis memuru Yusuf T'nin H.T adlı eşine cinsel tacizde bulundugu iddiası gerginlik yarattı. Smav sırasında cinsel tacize u|radığını belirterek çığlık atan ve daha sonra öğretmen Bılal'den şikâyetçi olan H.T'nin eşi ve yaklaşık 50 polis. adliye önünde toplanarak olayı protesto etti. Gerginlik, polis müdürlerinin talimatıyla sona erdi. Öfkelı DYHiler • ÖMERLİ(AA)- Yüksek Seçim Kurulu'nun (TSK), Mardin'in Ömerli ilcesi belediye başkanlığını DYP'li aday Servet C;miloğ)u'nun kazandığını açk'adığı ara karannı 'naddi hata" yapıldığı gtrekçesiyle iptal ederek seçimi DSP'li adayın kizandığını açklamasından sonra ilcede bir grup DYP'li, Önerli Belediye Bışkanlıgı binasına taş ve scpalarla saldırdı. TBMM Başkanlığı seçimi bu hafta sonuçlandınlacak; 3. tur oylama yann gerçekleştirilecek Gürkan destek arayışındaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Başkanlığı seçi- mi bu hafta sonuçlandınlacak. Bu çerçevede 3. tur yann, sonuç alınamazsa 4. ve son tur ise 20 Mayıs Perşembe günü yapıla- cak. DSP'li TBMM başkan ada- yı UluçGürkan, FP lideri Recai Kutan'ı ziyaret ederek destek istedi. TBMM Başkanlığı için 5 a- day yanşırken, ilk iki turda mil- letvekilleri genellikle kendi par- tilerine mensup adaylara destek verdi. îlk iki tur oylamada hiç- bir adaym aldığı oylar, seçile- bilmek için gerekli olan 367 oya ulaşamadı. Bu nedenle üçûncü tur oylama yann yapılacak. Bu oylamada adaylardan hiçbinnin üye tamsayısının salt çogunluğu • DSP'li TBMM başkan adayı Uluç Gürkan, FP lideri Recai Kutan'ı ziyaret ederek destek istedi. Gürkan, FP Genel Merkezi'nde yaklaşık yanm saat süren görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, 'Meclis'in zedelenen güvenini yeniden kazanması ve eski saygın haline dönmesi için' karşıhkh olarak düşüncelerini ifade ettiklerini söyledi. olan 276 oya ulaşamaması duru- munda 20 Mayıs perşembe gü- nü dördüncü ve son tur oylama yapılacak. Dördüncü tura ise üçüncü turda en yüksek oy alan iki aday katılacak. Bu turda en yüksek oyu alan aday TBMM başkanı seçilecek. TBMM Başkanlığı için MHP'li Sadi Somuncuoğlu. FP'li Nevzat Yalçıntaş. ANAP'lı Yüdınm Akbulut ve DYP'li Ah- met tyimaya ıle yanşan DSP'li Uluç Gürkan, dün FP Genel Başkanı Recai Kutan'ı ziyaret ederek destek istedi. Gürkan, FP Genel Merkezi'nde yaklaşık ya- nm saat süren görüşmeden son- ra yaptığı açıklamada. "Mec- lis'in zedelenen güvenini yeniden kazanması ve eski saygın haline dönmesi için" karşılıklı olarak düşüncelerini ifade ettiklerini söyledi. Gürkan, Kutan'ın kendisinin aktardığı görüşlere katıldığını söyledi. Uluç Gürkan, bir gaze- tecinin Recai Kutan'ın dün sa- bah yaptığı. "Meclis Başkanlığı 136 milletvekili olan bir partiye verflemez" şeklindeki açıklama- sını anımsatması üzerine de, "Omı görüştük, ama Kutan'ın bu konudaki görüşlerini benim açıklamam doğru olmaz. Zaten ortak anlayışımız, Meclis Baş- kanlığı seçiminin sağ-sol çatış- ma alam olmaması gerektiği yo- lundaydr dedi. Gürkan, Kutan'dan uygun oian bir turda teveccüh göster- melerini istediğini belirtirken de. şu aşamada kimsenin kimse- ye destek vereceğıni söyleme- sinin söz konusu olmadığını kaydetti. Recai Kutan, FP Genel Mer- kezi'nden aynlırken TBMM başkan adayı Uluç Gür- kan ile yaptığı görüşmeyle ilgili gazetecilerin sorulan üzerine, "Mecüs'in saygınhğını sağlaya- cak, halk gözünde zedelenen gü- venini yeniden kazandıracak bir başkana ihtiyaç duydugunu" söyledi. Önceliklerinin kendi adaylan olan Istanbul Milletve- kili Nevzat Yalçıntaş'ı seçtirmek olduğunu belirten Kutan, bunun gerçekleşmemesi dunımunda ise kimi destekleyeceklerine FP Başkanıhk Divanı'nın karar ve- receğini bildirdi. Bakanlar Kurulu'nun imzalayıp Çankaya'nın onayladığı belge Resmi Gazete'de yayımlandı Kavakçı kararnamesi yürürlükteANK4RA (Cumhuriyet Büro- su)-Bakanlar Kurulu'nun. FP Is- tanbul Milletvekili Merve Safa KavakçTnın Türk yurttaşlığını kaybetmesine ılişkin karan dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğegirdi. Kavaİcçı'nın mil- letvekilliğinin düşürülüp düşürül- meyeceğine ilişkin karan TBMM verecek. FP Genel Başkanı Recai Kutan, Kavakçı'nın yurttaşlıktan çıkartılmasını. "Başını açmayan bir mflletvekilini şaibeb bir şekü- de Meclis dışuıda bırakmak Türk siyasi tarihine kara bir le- ke olarak geçecektir'" di- ye değerlendirdı. Resmi Gazete'nin dün- kü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu karann- da. "Ekli listede kimliği yazüı Merve Safa Kavak- çı'nın Türk vatandaşlığt- nın kaybettirilmesi. tçiş- teri BakanlığTıun 12.5.1999 tarilüıyazısıyia. Vatandaşhk Kanunu'nun 25. maddesinin a bendine göre Bakanlar Kuru- lu'nca 13.5.1999 tarihin- de karariaşnnlmışör" denildi. Merve Kavak- çı'nın Türk yurttaşlığını kaybettirilmesinde ge- rekçe olarak göstenlen Türk Vatandaşlığı Kanu- nu'nun 25-a maddesi, izin almadan bir başka ül- kenın yurttaşlığına geç- me durumunda Türk yurttaşlığını kaybetmeyi öngörüyor. Kavakçı'nın 5 Mart 1999 tarihinde ye- min ederek ABD vatan- daşı olduğu belirlenmişti. Türbanla TBMM Genel Kuru- lu'na girerek tartışmalara neden olan ve tepkiler üzerine yemin edemeyen Kavakçf nın milletve- killiğinin düşürülüp düşürülme- yecegı de değışık değerlendirme- İeri berabennde getirmişti. Ka- vakçı'nın durumunu ele alan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ko- nuyla ilgili toplantılar yapmıştı. YSK Başkanı Tufan Algan. "Ka- vakçu Türk vatandaşlığuıdan, miDetvekiti üstelerinin kesinkşme- sinden önce çıkanlırsa milletvekil- liğini biz düşürürüz, sonra çıkan- hr ise TBMM düşüriir" demişti. Milletvekili listeleri 9 Mart 1999 tarihinde kesinleşmişti. Ba- kanlar Kurulu'nun, Kavakçı'ya Türk yurttaşlığını 13 Mayıs 1999 tarihinden itıbaren kaybettirmesi, YSK Başkanı Algan "ın açıklama- lan dikkate alındığında, konunun TBMM'de sonuçlandınlacağı an- lamına geliyor. İlk kez böyle bir durum meydana geldiği için Ka- vakçı'nın milletvekilliğinin TB- MM'de nasıl düşürüleceği konu- sunda Meclis Başkanlığı'nın bir değerlendirme yapması bekleni- yor Kavakçı'nın Bakanlar Kuru- lu'nun karanna karşı Danıştay'a itiraz hakkı bulunuyor. FP Genel Başkanı Recai Ku- tan, partisinin il başkan1an lop- lantısında yaptığı konuşmada, Başbakan BülentEcevit'i 'bütün hayan boyunca kriz politikası uy- gulamakla' suçladı. Kutan, bunun birörneğinin, bir süre önce Kavakçı'nın TBMM Genel Kurulu'na türbanlı gelme- siyle yaşandığını söyledi. Kutan. Ecevit'in milletin iradesiyle seçi- len bir milletvekiline, "Haddini biklirin" diyerek. 1980öncesınin 'kışkıröcı üshıp ve sryaset tarzını sergilediğini' iddıa etti. Kutan, "Başını açmayan bir milletv ekili- ni, şaibeli bir şekilde \ atandaşuk- tan atarak Meclis dışı bırakmak Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Bunun mesuli- yetini başkası tlegiL Ecevit ve ba- kanlan ömür boyu taşryacakor" diye konuştu. Cumhuriyet etkinlikleri Istanbul Üniversitesi Cumhuriyet Etkinlikleri'nin açıhş töreni önceki akşam Fen Fakültesi Konferans Salonu'nda >apıldı. Rektör Prof. Dr. Kemal AJemdaroğlu, üniversitenin, Cumhuriyetin kuruluşundan önce var olduğunu ve Osmanh devletinin son döneminde de çağdaşlaşma bilinci içinde yaşadığtnı söyledi. Prof. Dr. Alemdaroglu. daha sonra TRT Genel Müdürü Yücel Yener Ue filmde İsmet İnönü'yü canlandıran sanatçı Savaş Dinçel'e birer plaket sundu. Filmde Atatürk'ü canlandıran Rutkay Vziz'in törene katılamaması nedeniyle plaketini Dinçel kendisine Uetmek üzere ahrken, etkinlikkre katkıda bulunan Anadolubank'ın Genel Müdürü Haydar Serezli'ye de bir teşekkür sertifıkası sunuldu. TRT Genel Müdürü Yener, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, 'Cumhuriyet' filminin, Cumhuriyeti kuranlara ve yaşatanlara 75. yıldönümü armağanı olarak haarlandığını söyledl Gecede daha sonra 'Cumhuriyet' filmi izlendi. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) Koalisyon gündemindeki DSP-MHP restleşmesi Ankara'da yeni arayışlan gündeme getirdi ANAR> DSP'nin çıkışından rahatsız • Ankara DSP'siz oluşumlan da tartışmaya başladı. ANAP'ta "DSP bu tutumunu sürdürürse kulvar dışı kalır. başka modeller gündeme gelir" değerlendirmesi yapılırken, DYP'li Gölhan, "Bir problem olursa hizmetten geri kalmayız" dedi. ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - DSP-MHP arasındaki son gerginlik yeni arayışlan günde- me getirdi. DSP'nin son çıkışın- dan rahatsızlık duyan ANAP'ta "DSP bu tutumunu sürdürürse kulvar dışı kalır. başka modeller gündeme gelir" değerlendirmesi yapıldı. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Gölhan'ın da, "Biz hükümetolma iştahlısı degi- îiz, ama bir problem olursa hiz- metten geri kalmayız" açıklama- sı dikkat çekti. DYP kurmaylan DSP ve MHP arasındaki iplerin kopması üzeri- ne kilit parti konumuna geldikle- rini vurguladılar. DYPkulislerin- de "Bahçeli, Çiller ve Kutan din- iensin diyerek bizi rencide ermiş- ti. Bir açıklama üzerine kendileri ne kadar duyariı da\ranıyoriar. Biz de Bahçejj'nin sözlerini unut- madık" değerlendirmesi yapıldı. DYP'liler, DSP-ANAP-DYP mo- deline daha sıcak baktılan mesa- jı verirken MHP'nin vereceği ödünlere koşut olarak bu partiye de yanaşabileceklerini onaya koydular. DSP Genel Başkan Yardımcı- sı Rahşan Ecevit ın MHP ile ilgi- li değertendirmesiyle tırmanan gerginlik Ankara kulıslerinı hare- ketlendirdi. Biryandan Cumhur- Kutan.- Birden fazla hükümet alternatifi var FP: MHP imtihan veriyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, MHP-DSP restleşmesini değerlendirirken "Tüm Türki>e*nin gözü MHP'de. MHP millet önünde bir imtihan veriyor. Bakahm MHP, iktidar uğruna sıradan bir özürte yetinecek mi?" dedi. TBMM'deki, DSP dışında, 414 kişilik milletvekili grubunun içinden birden fazla hükümet alternatifi çıkabileceğini ifade e- den Kutan. FP olarak da 108 milletvekiliyle bir uz- laşmaya. işbirliğine hazır olduklannı söyledi. Recai Kutan. Merit Altınel OtePdeki FP II Baş- kanlan Toplantısf nda yaptığı konuşmada, Başba- kan Bülent Ecevit'in hükümeti kurmakla görev- lendirilmesinden bu yana iki hafta gibi bir süre geçmesine rağmen henüz somut bir adım atılma- dığını söyledi. Ecevit'in bugün büyük bir olasılık- la MHP Genel Başkanı Deviet Bahçeü ve ANAP lideri MesutYılmaz ile görüşerek bazı öneriler gö- türeceğini kaydeden Kutan, iş çevreleri ve bazı si- vil toplum örgütlerinin DSP-MHP-ANAP hükü- meti modelinden yana görüşler açıkladıklannı be- lirterek şöyle dedi: "Muhtemelen, DSP-MHP- ANAP koaüsyonu hakkuda vatandasJanmızın kafasında, böyîe bir hükümet kurulabilir mi bö>le bir hükümet mo- deti en uygun çözüm müdür, şeklinde bir sürii is- tifhamİHr ve tereddütler var. Bir süre önce de ga- zetede, DSP'nin MHP ve ANAP'a dayatacağı bir koalisyon protokol taslağı ilan edildi. Bu protokol dikkatle incelendiginde, DSP'nin kafasında MHP ortakltğı hakkmda bir sürü tereddüt ve endişele- rin mevcudiyeti görülmektedir. Protokol madde- leri bu endişelerle ve MHP'yi köşeye sdaşûnna maksadnla haarlanmışnr." FP lideri Kutan, DSP Genel Başkan Yardımcı- sı Rahşan Ecevit'in önceki gün bir gazetede ya- yımlanan açıklamasını değerlendirirken de orta- ya konan görüşlerin MHP'yi kızdırdığını söyle- di. MHP'nin bu açıklamalar üzerine özür dilen- mesini istediğini anımsatan Kutan. "Ecevit, siy»- si partilerin sfcil amiriiğuıe soyundu" dedi. 'Tûridve'nin gözfi MHP'de' Ekonominin kötü durumda olduğunu, yapay gündemlerle ülkede bölücülûk yaratıldığını ileri süren Kutan, şimdi bütün Türkiye'nin gözünün MHP'deolduğunu belirterek "Acâba MHP iktidar uğruna bu kadar istiskale rağmen parti zihniveti- ni. baskıcı, dayatmacı, iş değil laf üreten zihniyeti iktidara taşıyacak mı?" dedi. MHP'nin Rahşan Ecevit'in açıİdamalanna karşın sıradan birözrera- zı olup olmayacağımn da merak konusu olduğu- nu iddia eden Kutan, "MHP nüDet önünde imti- han veriyor" görüşünü dile getirdi. başkanı Süleyman Demirel'in. ışadamı Emin Hattat ıle "DSP- MHP-ANAPhükümetinintemel- lerinisağlamlaştırma'' çabası sü- rerken, diğer yandan da yeni hü- kümet modeli arayışlan günde- me geldi. DYP'nin DSP'ye "MHP olmazsa biz varız" mesa- jı gönderdiğı kulislerde konuşu- lurken, MHP-ANAP-DYP mo- deli de konuşulmaya başlandı. FP de, MHP, ANAP ve DYP'ye "sağ blok içinde başka hükümet for- mülleri de var" diyerek. DSP'siz bir hükümet oluşumuna destek vereceği mesajı yolladı. AISAPtepkili Bir süredır kendını DSP ve MHP ile bırlikte hükümet oluşu- muna hazırlayan ANAP, son ger- ginlikten en çok rahatsızlık du- yan parti oldu. ANAP kurmayla- n isim vermeksizin gelışmeler- den DSP'yi sorumlu tutarken, MHP'siz bir hükümet modeline kesınlikle sıcak bakmadıklannı söylediler. ANAP içinde aynca, "Eğer bu hükümet kurulmazsa sorumlu DSP olur. DSP bu tutu- munu sürdürürse kulvar dışı ka- lır. O zaman da pekâlâ MHP, ANAP, DYP koaüsyonu kurulur" değerlendırmeleri yapıldı. ANAP Başkanlık Divanı'nın bugün top- lanarak son siyasi gelişmeleri de- ğerlendirmesi bekleniyor. DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Mehmet Gölhan, dün düzenle- diği basın toplantısında, ekono- mıde yaşanan güçlüklere işaret etti. Sanayi kesiminin ayakta du- ramadığını, her yandan feryatla- nn yükseldiğini anlatan Gölhan. "Bu sektörlerc bir çözüm bulun- ması lazım. Sana\inin dayanma gücü kalmadı. L retim artmadan bir ülkenin ekonomisini düzelt- mek mümkün değfl" dedi. Göl- han, kurulacak hükümetin önce- likli görevlerinden birinin ekono- miyi canlandırmak olduğunu vurguladı. Gölhan. sorulan yanıtlarken DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in MHP'ye yöne- lik sozlerinin bir bunalıma neden olacağını sanmadığını söyledi. DYP'nin bu bunalımdan yarar- Ianma gibi bir düşüncesi olmadı- ğını bildiren Gölhan, "Mfllet bi- ze sandıkta muhalefet görevi ver- miş. Bu muhalefet görevimize de- vam edeceğiz. Ama bir problem olursa hizmetten geri kalmayız" dedi. "Hükümet kurma çahşma- lannda olası bir diğer hükümet formülü DSP-ANAP ve DYP. Bu- na bakış açuuz nasıl" sorusu üze- rine, dışarda kalmanın kendileri- ne güç kazandıracağını kaydetti. Ancak hükümet kurma çalışma- lannda kendilerine gereksinim duyulması halinde bundan kaç- mayacaklannı belirten Gölhan, deviet konularım her zaman par- tinin önünde tuttuklanna işaret etti. Gölhan, bu formül kapsa- mında DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller ile ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz'ın hükümet dı- şında olması yönündeki önerile- rin anımsatılması üzerine de, "Onlar işin detayı. Ama öyle bir teklif de kabul edilemez. Gölhan olmasın, şu olmasın. bu olmasın diye bir şarü kabul edeceğimizi zannetmiyorum" dedi. BÎZBÎZE... ERDAL ATABEK Arkadaşım ve Babam... O, Zihni Anadol'du. arkadaşım ve babamdı. Bulunması gereken yerde bir görev titizliğiyle du- rur; sessiz, alçakgönüllü, ama çivi gibi sağlam bir varoluşu simgelerdı. "Sağlam olmak" o kuşak sosyalistlerinin dürüst- lük ve onur ölçütüydü. Onlan toplantılarba, önemli günlerde, buluşmalar- da görürsünüz: Dik duruşları, insanlann gözlerine bakmalan, görmeleri gerekenleri gören, gerekme- yenlerı sessizce görmeyen tavırlan, içtenliklı davra- nışlan, başkalanna yol açan, yer veren tutumlan dik- katinizi çeker. Zihni Anadol, Barış Derneği davasının bütün sü- resince duruşmalan sessiz bir inatla izledi. Tutuklu kaldığımız zamanlarda da, tutuksuz yargılama sü- resince de hep tek bir sorusu oldu: - Içeride sağlam mısınız? Ne zaman çıkacağımıza ilişkin hiçbir söz söyle- medi, oğlu Kemal Anadol a ilişkin tek birsoru sor- madı, sağlığımızı bile konu etmedi. Ne koşullanmı- zı sordu ne de pek çok kişinin merak ertiği şeyleri. Tek bir sorusu vardı: "Içeride sağlam mısınız?" Ben neyi sorduğunu çok iyi anlıyor, gülümsüyor- dum, "SağlamızZihniAğabey, meraketme". Rahat- lıyordu. Kuşkusu bizlerden degildi, onu da anlıyor- dum. Uzun yıllannı hep gizli kalmak için yaşamanın de- ğişik kaygılannı çok iyi anlıyordum. Hep içlerinden korkmuşlardı. "Ya birisisağlam çıkmazsa", "ya bi- risiaralanna vazifeli girmişse"... Insan olmak için sosyalizmi seçmişlerdi. Insanlı- ğa kalıcı hizmet etmenin yolunu sosyalizmde bul- muşlardı. Şimdi kimileri sanır ki onlaryaşamın nimet- lennden uzak kalmışlardır, refah içinde yaşamayı bilmemişlerdir de ondan bu sıkıntıları çekmeye ta- lip olmuşlardır. Ne büyük yanlış. Dünyanın bütün güzelliklerini onlar kadar bilen kimseleri tanımadım. Dünyanın hep güzelliklerle dolu olmasını onlar ka- dar özleyenleri görmedim. Onlar, içlerindeki güzel- liklerı kendi dışlannda da görmek isteğinin müca- detesini verdiler. Ama ne yazık ki insanlann basit kalmış çiğ içgüdüleri ile çirkin hırslannın küçülttüğü bir dünyaya sığamadılar. Çektikleri acılar, hep bu karşıtlığın onlara yönelik saldırganlığının sonuçlan oldu. Zihni Anadol bana çok şey öğretmiştir. Duruş, ta- vır alış, ilişkiler, değerler, yaşam biçimi. Bütün bun- lan hiçbir söz söylemeden, kendinden hiç söz et- meden, geçmişi -çok seyrek özel zamanlann dışın- da- pek anmadan çok şey öğretmiştir. Pek çok ar- kadaşının hepimize çok şey öğrettiği gibi. Zaman zaman onu babam hissetmişimdir. Bunu ne ben söyledim, ne de o hissetti. Ama "arkadaş ol- duğumuzu" ben de bilirdim, o da. Gösterdiği yakın ve eşitlikçi yaklaşım benim için çok değerliydi. Çün- kü Zihni Anadol için de o yaklaşım çok değerliydi. O yaklaşımında sözlere sığmayacak çok incelikli degertendirmelerin olduğunu bilirdim. Oğlu, sevgili arkadaşım Kemal Anadol da baba- sının arkadaşıydı. Onu nasıl paylaştığımızı en yakın- dan bilen Kemal, nice güç günlerin "sa^/am"insan- lanndan birisi olarak o değeıierin sahibi oldu. Zihni Anadol'un cenaze törenine katılamadım. Önceden verilmiş sözlerin düzenlenmiş programı beni bundan yoksun bıraktı. Ama onunla konuştum ve iznini aldım. "Zihni Ağabey, bugün görüşmeye söz verdiğim insanlar var, onlara başka bir zaman yardımcı olma olanağım yok, izin verirsen bu işleri erteiemeyeyim" dedim. O da, "Bak Erdal", dedi. "Bizleriçin görev herşeyden önce gelir. Gelseydin sevinirdim, ama insanlara yapacağın yardıma da- ha çok sevinirim". Ben de ona teşekkür ettim. Bugün dünya tek kutuplu bir dünya oldu. Ulusla- rarası kapitalizm, bütün dünyayı bir pazar durumu- na getiren sistemini tek bir sistem olarak yaymaya çalışıyor. Sosyalizm elbette yıkılmadı, sadece uygu- lamalannın başansızlığını yaşıyor, tartışıyor, insanı ve insan emeğini hayatın temel ekseni yapmanın yo- lunu anyor. İnsanlar da kendilerini paraya ve mala köle yapan sisteme teslim olmak istemiyorlarsa el- bette "insanın ve emeğin değerini" sistemin özü yapmayı başaracaklardır. Ama şimdi herkesin çevresinde olup bitene bak- ması yeterlidir: İnsanlar ne için çalışıyor, ne için ya- şıyor? Gerçek şudur ki, insanlann bütün değerleri, bütün yaşamlan, bütün çalışmalan mallar ve para- lar içindir. İnsanlar sadece çevrelerini kuşatan evle- rin, eşyalann ve paraların köleliğini yapabilmek için çalışıyorlar. Böylesine akla aytan bir yaşamı sürdür- mek için hayatın özünü tümüyle unutmak gerekiyor. Hem de bu mal ve para tutkusu insanlar arası eşit- sizliğin, haksızlığın, sömürünün temel nedeni ise bunu savunmak insanlığa da aykındır. Zihni Ağabey, Zihni ağabeyler, işte bu haksızlık- lara karşı çıktıklan için kendi yaşamlanndan vaz- geçtiler, bilinçlerinin yolunu seçtiler. Zihni Ağabey bu dünyadan gelip geçmedi, geldi ve kaldı. Onlar artık "insan olmanın" anıtıdır. Onlar bizde yaşayacaklar, bizim yaşadıklanmızda da ya- şamayı sürdürecekler. Arkadaşım ve babam, rahat ol. Sağlamız... Korgeneral Tuzuner 'Çağdaşlaşmayı önleyemezler' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kara Kuv- vetleri Eğitim veDoktrin Komutanı Korgeneral H. Baha Tüzüner, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çağdaşlaşmasını, çağdaş u>garlık düzeyine ulaş- masmı hiçbir kara düşün- ce ve kirli tertibin engel- leyemeyeceğini bildirdi. Türk Silahh Kuwetle- ri'nin yürürmekte olduğu iç güvenlik harekârmda meydana gelen çatışma ve kazalarda yaralanarak Gülhane Askeri Tıp Aka- demisi'nde tedavi gören gaziler ve onlann yakın- lannın morallerinin en üst seviyede tutulması amacıyla dün bir moral günü düzenlendi. Kara Kuvvetleri Eği- tim ve Doktrin Komuta- nı Korgeneral Tüzüner'in ev sahipliğinde Muhabe- re Elektronik Bilgi Sis- temleri Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlı- ğı'nda düzenlenen moral gününe, gazi ve yakınla- nnın yanında, Okul ve Eğitim Merkezi Komuta- nı Tümgeneral Erol Öz- kasnak ile Ankara Gar- nizonu'ndaki diğer gene- raller, üst düzey subaylar, Aselsan Genel Müdürü, Mehmetçik Vakfi, Meh- metçikle El Ele Vakfi, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü yetkilileri de katıldı. Moral gününün açıh- şında konuşan Tüzüner, vatanı ve milleti uğrunda tereddüt etmeden canını ortaya koyan, kanmı akı- tan gazilerle birlikte ol- duklannı söyledi. Tüzüner'in konuşma- sının ardından gazilere gün dolayısıyla komu- tanlar tarafindan hediye- ler verildi. Daha sonra gaziler adına Fırat Cey- lan bir konuşma yaptı.