22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinka>a 0 Yazıışlen Müdüru. tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz 9 Haber Merkezı Müdurü: Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser Istıhbarat Cengiz Yıldırım # Ekonomı Özlenı Yüzak 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makalder Sami Karaören 0 Duzeltme. Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf. Erdoğao Köseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mebmet Faraç Yavın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhaa Erinç. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner. tbrahim \ ıldız, Orhan Buraüı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4, Bakanhklar-Ankarâ Tel. 4195020 (7 hat), Faks:4195O270t2mııTemsılcısi SerdarKınk, H ZiyaBlv. 1352 S.2'3Tel 4411220. Faks:4419117 0 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S No 1 Kat:l.Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15 MuduriL Üstün .\kmen #) Koordınator Akmet Konıban 0 Muha- sebe Bûkat Yener 0 tdan: Hüstyin GQrer0 Bügı-lşlon Nrnil toal • Bıİgı- sayarStstem Mürü\«t ÇUer0Satış FaziletKııza MEDYA C: 0 Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran 0 Koordınatör Retaa Işıtman 0 Getıet MüdurYardımcıS] SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 513 95 80-5138460-61,Faks 5138463 ^avımlayaı ve Bısan: ^enı Gur Haber AıarıM. Basın ve Yayıncılık \ Ş Tirkocağı Cad 39 41 Cagaıoğlu 34334 Istanbul PK. 246 - Sırkecı 34435 Istarıbul Tel 10 212i 512 O5O5ı2O hat) Faks (0 2121 513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 17MAYIS1999 lmsak:3.49 Güneş: 5.38 Öğle: 13.08 tkindi: 17.01 Akşam: 20.23 Yatsı: 22.04 Taze peynire dikkat • GAZİANTEP (Cıunhurnet) - Peynir sezonunun başlaması ile birlikte her dönem görülen brucella hastalıgına karşı tüketiciler uyanldı. Gaziantep Veterıner Hekimler Odası Başkanı Nursel Bajsal, "Peynir alırken kaynatılmış sütten yapılmış olduğunu bilmek gerekir. Ayrıca bu peynirlenn 2-3 ay kadar tiLzlu suda kalması da mikroplann ölmesi için gereklidir" dedi. Brucellanın. tedavisi zor, aynı zamanda çok masraf gerektiren bir hastalık olduğunu vurgulayan Baysal, tuketicilenn çok dikkatli davranmalannı istedi. 'Cumhurtyet Trera' Ladik'te • LADİK(AA)- Edime'den 23 Mart'ta yola çıkan 'Cumhuriyet Treni', Samsun'un Ladık ılçesıne ulaştı. Gar binası önünde düzenlenen karşılama törenine Kaymakam Şentürk Uzun, Belediye Başkanı Mehmet Karahan ve vatandaşlar katıldı. Kaymakam L'zun, Cumhuriyet"in çok zor şartlar altında kurulduğunu belırterek "Bizlerbu emaneti en iyi şekilde koruyacak ve ona güç vermek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağız" dedi. 'Cumhuriyet Treni' bugün Kavak ilçesine hareket edecek. ABD ilaç sanayisi • ATLANTA(AA)- ABD'de ılaç sanayisi tarafından yürütülen deneylerin yüzde 9'unun kanser, yüzde 14'ünün solunum yolu hastalıklan, yüzde 17'sinin nöroloji ve yüzde 25'inin kalp-damar hastalıklan ile ilgili olduğu bildirildi. Amerikan KJinik Onkoloji Demeği'nin (ASCO) Atlanta'da yapılan 35. kongresine sunulan raporda, uzmanlar, hastalan deneye tabi tutma, onlan izleme ve gözlemlenni değerlendirmenın hasta başına 2 bin dolara mal olduğunu ifade ettiler. ABD'deki en büyük araştırma merkezi olan Ulusal Kanser Enstitüsü'nün deney için araştırmacılara hasta başına 750 dolar ödediği belirtildi. Uzaktan öğretim anketi • ESKİŞEHlR(AA)- Açık Öğretim Fakültesi (AÖF) tarafından 230 bın öğrencinın katılımı ile yapılan ankette. öğrencilerin uzaktan öğretimı seçme nedenleri arasında ilk sırayı. terfi etme, ikinci sırayı ise bir üniversite diplomasına sahip olma isteği aldı. Anadolu Ünıversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç, anketin Türkiye gündemine ışık tuttuğunu ve uzaktan öğretim ile ilgili birçok yanlış inanışı da yıktığını söyledı. Ataç, "Uzaktan öğretimin. kamu memurlannm atlama tahtası olarak görülmemesi gerekir. Ankete katılan 230 bin öğrencinın yüzde 79'u ' bir işte çalışmaktadır. Çalışanlann çoğunluğu da kamuda degil. özel sektörde görev yapmaktadır" dedi. OUime mahhûm edilen köpek • NEWYORK(AA)- ABD'nin New Jersey eyaletinde küçük bir kızı ısırdığı gerekçesiyle idama mahkûm edilen, 2 yıl sonra affedilen, sınır dışı edilip bir aile tarafından evlat edinilen köpek, sonunda eceliyle öldü. tdama mahkûm olduktan sonra. başta Brigitte Bardot ve Ağa Han olmak üzere çok sayıda ünlünün devreye girdiği 'Taro' adındaki köpeğe Japon asıllı Akita türii olması nedeniyle Japon hükümeti de talip olmuştu. lOyıllık ömründe bunca macera yaşayan 50 kiloluk Taro perşembe günü uykusunda yaşamını yitirdi. Antandros antik kentinde bilimsel kazı yapılması için girişim başlatıldı Ida eteğinde bir kent uyuyor ASUMAN ABAaOĞLU tZMİR - Kuzey Ege'de Ida Da- ğı'nın eteklerinde kurulan yüzler- ce antik kentten biri olan Antand- ros, günümüzde bir zeytin ormanı- nın altında yatıyor. Nekropol alanı, ikinci konut yapılaşmalan nedeniy- le tahrip edilen Antandros'u gün yüzüne çıkarmak isteyen Altmoluk Belediye Başkanı tsrnaü Aymır. bi- limsel kazı izni verilmesi için giri- şimlerini sürdürüyor. Antik dönem yazarlanndan Stra- bon'un, "Birkırkayağıandırançok tepeü yamaçlan vardır" diye ta- nımladığı 1da, günümüzdeki adıy- la Kaz Dağı. aynı zamanda "bol pı- narlı ve vahşi hayvanlaranas" ola- • Zeytinliklerin altındaki Antandros antik kentinin nekropol alanı, yazlık konutlann işgali altında. Altınoluk Belediye Başkanı tsmail Aynur, antik kentte bilimsel kazı yapılması için girişimlerini sürdürüyor. rak da bilinir. Mitolojide çok özel bir yeri olan 1da Dağı'nın en tanı- nan efsanesi, güzellik yanşmasıy- la ilgili olanıdır. Hera, Atiıena ve Aphrodite arasındaki güzellik ya- nşması 1da Dağı'nda geçer. Paris adındaki çoban. ormanlarla süslen- miş dağın tepesinde, yanşmanın hakemi olarak, üzerinde "Engüzel tannçaya" yazılı elmayı, ilahi gü- zelliği ile hayran olduğu Aphrodi- te "e verir. tda'nın eteklerinde kurulu yüz- lerce kentten biri olan, "Lelegkrin kenti" Antandros, sırtını yasladığı tda'nın ününün altında ezilmiş gi- bi. Tanh kitaplannda Troia'nın adı geçer de nedense bu kentten fazla sözedilmez. Günümüzde Antand- ros, bir yanında tda, bir yanında kı- yılan ikinci konut ağırlığı altında ezilmiş dünyanın en güzel denizi uzanırken göz alabildiğine uzanan bir zeytin ormanı altında gözlerden saklanmış sessizce bekliyor. Kuzey Ege kıyılannda zeytinlik Yıldvdargeçidi 22 filmin yanşöğı 52. Cannes Film Festivali yildızlar geçidiyle sürüyor. Fransız komedyen Alain Chabat, Cannes Film Festivali'ne yeni fîlminin kadın oyunculanyla beraber katıldı (iistte). Geçen yıl Cannes Film Festrvali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Fransız aktris Elodie Bouchez (yanda). Fransız yönetmen Jean-Marc Barr'ın çekfjği 'Lovers Dogma 5' filminin çalışmalannı sürdürüyor. (Fotoğraflar: REUTERS-ÂP) Tum Hyundai sahiplerine özel hizmet! HYunnnı YOL YARDIM tfOİMMMZ olsun! ve doğa tahribatından payını almış görûnen Antandros antik kentinin nekropol alarunda bugün ikinci ko- nutlar yükseliyor. Bu yapılaşma- nuı, Bursa Kültür ve Tabiat Varlık- lannı Koruma Kurulu'nun gözleri önünde gerçekleştiği belirtıliyor. Antik kentin sınırlan içinde kal- dığı Altınoluk beldesinin belediye başkanı tsmail Aynur. 3. Derece Arkeolojik SlT alanı olan bölgede, ilkyapılaşmagirişimleriniıi 1984'ten sonra başladığına dikkat çekiyor. Antandros'u, büyük bölümü bugün zeytin ormanı altında kaldığı için "sakb kent" diye tanımlayan Aynur, geçmışte, antik kentin nekropol ala- nınm bir "beton yığını''na dönüştü- rüldüğünü söylüyor. İkinci konut- ^ _ lann temel kazılan sırasın- da ortaya çıkan değerli eşya- lann Bursa Müzesi'ne götü- rüldügünü, mezar taşlannın ıse geride bırakıldığını anım- satan Aynur, yapılaşmanm, Bursa Kültür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Kurulu'nun verdiği ızinlerle sürdüğünü vurguluyor. Kurulatepkj Bir sivil toplum kuruluşu olan GÜMÇED'in Edremit Şube Başkanı MehmetAkif Oznal, tarihi bir kentin sö- külerek "beton kente" dö- nüştürülmesini eleştirerek "Kurulun böyie bir şeve izin vermesi çok enteresan. Böl- genin nekropol olduğu tespit edüyorancakinşaanar, kur- tarma kazısı' yapılarakde- vam edjyor" diyor. tsmail Aynur 1994'te be- lediye başkanlığı görevine geldiğinde, koruma kuru- luyia bölgenin 1. Derece Ar- keolojik StT ilan edilmesi için defalarca görüştükleri- ni belırtiyor. Bu yönde bir ge- lişme saglanmamasına kar- şın kurul, belediyenin ısran üzerine 1998'de aldıgı ka- rarda, bundan sonra imara açılmış olan nekropol ala- nı nda kalan boş parsellere "kurtarma kaasT yapıla- rak inşaat ızni venlmesinı yasaklıyor. Kararda aynca, antik kentin zeytinlikler al- tında kalan asıl bölümünün de bilimsel kazıyla ortaya çıkanlması yönünde giri- şimlerde bulunulması isteni- yor. Ismail Aynur, nekropol alanında 1996'dan bu yana inşaat ruhsatı vermedikleri- ni vurguluyor. Antandros'un yerüstüne çıkanlabilmesi için bilimsel kazı yapılmasıru isteyen ts- mail Aynur, bu sırada antik kentin üzerindeki binlerce zeytin ve çam ağacının ke- silmesi gerektiğine de dik- kat çekerek "Arkeolojik de- ğerlerin yeryüzüne çıkanl- ması nence daha ağır basıyor. Zaten binlerce zeytin ağacı bugüne kadar ikinci konut için tahrip edilmiş. Biz ye- nüündaki değeıierin yerüs- tüne çıkanlmasım sağlaya- cağız. Mecburen o agaçlar gidecek. O ağaçlan başka yere taşıyarak yeniden dike- biiriz" görüşünü savunuyor. Hyundai sahipleri ayncalıklıdır! Sizlere en iyiyi sunmanın gayreti içerisinde olan Hyundai; tüm Hyundai sahiplerine teşekkür etmek için otomotiv endüstrisi tarihinde eşi görülmemiş, çok özel bir avantaj sunuyor ve "Hyundai Yol Yardım" hizmetini başlatıyor! Yol Yardım hizmetinin Ocretsiı sunulacağı bu ayrıcalıktan sadece yeni müşterilerimiz değil, ilk günden bugüne kadar Türkiye'de trafiğe çıkmış tüm Hyundai'lerin sahipleri de "araçlannın yaşına bakılmaksmn" yararlanacaklar! Hızla büyüyen Hyundai ailesinin değerli üyeleri; "Kilonietre Limitsiz" Yol Yardım, size ve aracınıza ulaşmak için mesafe tanımıyor. 365 gün, 24 saat; evinize, yerleşim bölgenize veya Türkiye'ye uzaklığınıza bakılmaksızın bu özel servis, anlaşma sınırlan dahilinde yanınızda ve hizmetinizde. Bu özel servisten yararlanmak için 11-22 Mayıs tarihleri arasında Hyundai Yetkili Satıcısına gidip detaylı bilgileri alarak kayrt olun. işlemleriniz en fazla birkaç dakikanızı alacak ve kayıt olduğunuzda üyelik kartınızı en kısa sürede alıp bu servisten Ocretsiz yararlanacaksınız. Bu servise (H-350 kamyon) dahil dejildir. *ncari amaçla yolculuk yapanlar bu hizmete dahil değıldir HYUNOAI ASSAN OTOMOTİV SAR VE PC. (LŞ. SÖYLEŞİ ATTİUİLHAN 'Demokratlk Sol', Hangi 'Sol'dur.. 'Demokratik Sol'u tartıştığımız gün- ler! 6O'lı yıllann, ikinci yansı, tzmiri Hafı- zamda nedense hep yaz, hep ışımalar- la yağan, çelik mavisi bir sıcak, gizlice yumuşamış asfaltlar; sözüne daima sâ- dık, daima martılarla gelen, Imbat! Ve- nedik'ten dosdoğru 'Demokrat Iz- mir'e inmiş; orada, Kemal Bilbaşar1 ! bulmuşum: 40 kuşağının, 'toplumcu gerçekçi' hikâyeci ve romancısı; 60*11 yıl- lann, Izmir TIP ıl başkanı! 'Demokratik Sol', TİP gibi Türki- ye sosyalisti' bir parti dururken, Bil- başar'a iers' geliyor, yalnız o mu, 68'de üniversitelende başlayan 'devrimdlik' ce- reyanı da! Aynca, o terii ve tuzlu, öğle sonu söyleşilerimizde, üzerinde tartış- masız mutabık olduğumuz bir 'tespit' var ki, onu doğruluyor: 'Demokratik Sol'un, eski CHP'ne 'aşıladığı' yeni slogan; 'Bu düzen değişmeli!'; gös- terdiği hedef, 'Insanca Hakça Düzen!' Bunlann ikisi de, 'Sosyalist Soi'un sio- ganı; zira 'Demokratik Sol', biryer- de, 'Sosyalist Olmayan Sol1 ; 'düzen'i değiştirmez, olsa olsa, düzeltir; dü- zeni 'bozuk' sayip 'değtştirmeye' so- yunan, okdum olası sosyalistler1 , vâ- ni işçi Sınıfı, yâni TİP! Peki gençler, -hem de önemli bir ke- simi- neden 'Demokratik Sol'u des- tekJiyor? Başta dönemin hızlı miiıtani Sü- leyman Genç, ara sıra gelirierdi, nasıl da tartışırdık; sonradan çıkardığım iki özeilikten vardı ki, bu onlan klâsik CHP Ş »- den kesınlikle ayınrdı: 1 / Bu çocuklar, 27 Mayıs sonra- sına egemen bir 'Atatürkçülüğe' gö- nül vermişlerdi; bazılan, başansız askeri müdahalelere katılmış, tasfı- ye edilmiş askeri öğrenciler, 'yanm kalmış bir devrim'i tamamlamak is- teyenler! 2 / YÖN dahil, 27 Mayıs Atatürk- çülüğü, neticede, Üçüncü Dünya'da yükselen Nasır Sosyalizmi'nin etki- sindeydi; anti/emperyalist, laik ve demokratiktiler, ama olayı Marksist- lerden farklı akjılryor, zira 'zinde güç- lere' (cihet-i askeriye'ye) fazlaca bel bağlıyorlardı. Yine de TlP'e gitmeleri gerekmez miydi? Belki! Fakat partinin yönetim kademeterinde öyle isimler vardı ki, ta- ştdıklan 'Moskova Ipoteği', daha çok 'Üçüncü Dünya'cı bu gençleri irkil- tiyordu. Haksız mıydılar? Sanmıyo- rum: o 'ipotekli' politikacılar, daha son- ra TlP'in dagılmasına neden olacaklar- dır. Bir '68 kuçagı' hareketldir i pvemokratik Sol'un aslında bir '68 LJKuşağı' hareketi olduğunu far- kettiğimde. Ankara'daydım. 'Hareket' CHP içinde muzafferolmuş, Feyzioğ- lu'yu ve Inönü'yü etkisiz kılmış; seçim- lerden, 'Insanca Hakça Düzen' slo- ganıyla, başanh çıkmıştı: Ecevit, hü- kümeti kurmaya hazııianıyor. '68 kuşa- ğı' ne demek? Heyecanı yoğun, gözü kara, feda-yı nefs yeteneğı fevkalâde yüksek, gençler demek! 'Demokratik Solcu'lardaöyleydi. 'fersûde'CHP'ne inanılmaz btr dinlik, yeni bir coşku, bir atılım gücü getırmişlerdi; bunu halka bulaştırmasını becerdiler, başanyı ya- kaladılar. Millet, CHP'ne fakat asıl, Ece- vit'e büyük bir kredi açtı; kendi hesa- bıma, bu 'kredinin', hem CHP, hem Ecevit tarafından, çarçur edildiğini dü- şünürüm; Kıbns Banş Harekât zorun- lu hale gelmeseydi, onun da önceki ik- tidarlardan farksız, kös kös muhalefe- te döneceği, rahatça söylenebilir. Neydi eksik olan? Camlann güneş- te eridiği o temmuz öğle sonlannda, Kemal Bilbaşar'la mutabık kaldığımız, o 'terslik': 'Demokratik Sol', aslında 'Sosyalist Sol'un slogan ve hedefı- ni kullanarak 'yükselmiş'; halk ona, 'bozuk düzeni degiştirip, insanca ve hakça bir düzen kuracağr için, ar- ka çıkmıştı; oysa 'Demokratik Sol', bir kere, CHP'nin mırtlak atâteti ve bürokratlığı içindeydi; ikincisi Ece- vit, daha Parti'nin genel başkanı ol- madan, 'oligarşi'nin 'çizgisine' gir- misti: 'bozuk düzeni' değiştirmesi, söz konusu bile olmadı; 'insanca ve hakça bir düzen' için, kimse parma- ğını oynatmadı; bu da hem hareke- tin itibannı yitirmesine yol açtı; hem de aynı slogana sahip çıkan radikal -daha doğrusu marginal- öğrenci Solu'nun, gençler arasında itibannı arbrdı, ierörist eytemciliğin' yayılma- sına neden oldu. Gerçı hamle. ulkemızdekı 'Sotcu Ke- malist/Sosyalist' potansiyelin, 'inkı- lâbı tamamlaması' için, fevkalâde elve- rişli bir zamanda ve ortamda yapılmış- tı: Müdafaa-i Hukuk Doktrini canlan- dınlabilir, Gâzi'nin 'Halk Fırkası'na, 'Mazlum MiHetier1 dayanışmasına dö- nülebilirdi; yürekli davranılabilse, - 'sınıf- sal' değilse bile- 'ulusal' bir halkçılık dü- zeninin ilk adımlan atılmış olacak; bu da CHP için bir 'yeniden diriliş' anlamına gelecekti. Olmadı. Oysa68 Kuşağı'nın -halka intikali açısından- en etkili ve et- kileyici eylemi, elbette ki 'Demokratik Sd' hareketidir, seçim yoluyla iktidar im- kânını da yaratmıştır, ama sanınm Ece- vit'in 'bozukdüzen'ın mahiyeti ve 'ba- ğımlılığı' hakkında, önceden en ufak bir fikri yoktu; davanın 'mahiyetini' ve 'güçlüklerinı', ancak iktidar olduktan sonra anladı. Asla sosyalist olmadığı, belki de hiç olamayacağı için, onun şahsında bir Mendes-France, bir Sal- vatore Allende görmek ısteyenleri, ağır hayal kınklığına uğratarak; -IMFnin ve Dünya Bankası'nın Tavsiyeleridoğrul- tusu'nüa-, 'baraj göllerine balık eke- rek' ülkeyi kalkındırabıieceğinı ileri sü- ren, 'idare-i maslahatçı' bir başbakan olarak kaldı. Ne yazık! Halkın özlemi o 'radikallir! Bu laflar nıye? Son seçim, dedim ya, seçım değıl, adeta referandum: seçmen yurtta 'düzeni' daha da bo- zup, yoksulu varsıla kul; yurtdışında ülkeyi ele güne rezil eden, partileri ve siyasetçileri fena halde çökertti: klasik merkez sağ/merkez sol, ba- raj çizgisi çevresinde sürünüyor. Hal- kın 'radikal', -70'li yıllarda olduğu gi- bi-, anti/emperyalist, ulusal halkçı ve lâik bir yönetim özlemi içinde ol- duğu açık; özlemin 'radikalliği' ve 'geri dönülmezliği', DSP'nin yanına MHP'yi ektemesinden belli! Oysa ben, bu defa; eski 'Demokra- tik Sol' Hareketi'nin, devamı olmak id- diasındaki DSP'nin, sözcülerinin ko- nuşmalanndaolsun, seçim bildirgesin- de olsun, o eski ve şanlı 'Bu Düzen De- ğişmeli' sloganını duyamadım, 'Insan- ca ve Hakça Düzen' amacını göreme- dim. Vardıysa ve ben görmediysem, bilinmelidir ki, işleri bu defa çok daha zor olacaktır; halkın Ecevit'e açtığı bu ikinci -belki de son- krediyi son dere- ce akılhca ve hesaplı kullanmalan ge- rekir; yok eğer, sütten ağızlan yandığı için, yoğurdu üfleyerek yiyorlarsa, yâ- ni o 'radikalliği' es geçtilerse, 'sükût-u hayal', ufukta zaten haar: halkın, siya- setten ve siyasetçilerden beklediği, o cumhuriyetçi 'radikalliğin'tam da ken- disi. http:// www. prizma.net tr/ AILHAN http://vww/.eda.tr/- bilgryay/yazar/ailhan.htim Bu avantajlardan sadece Hyundai sahipleri yararlanacak! Coğrafi Sınırlar I Yararlanacak Araçlar I Yararlanma DunımUn Arac Teminatları Türkiye Tüm Hyundai Binek ve Hafif Ticari Araçlar Yararlanacak Olanlar Kaza Gezici servis Acil mesajlann iletilmesi KKTC Mekanik arıza Çekici hizmeti Konaklama Avrupa Birliği'ne üye ülkeler Araç içindeki tüm yolcular Çalınma Şarampolden kurtarma Anahtar kaybı Aracın sahibine geri teslim edilmesi Eve dönüş seyahate devam lnt«rn*t: www.hyundai.com.tr • E-mail: hyundaiSescortnet.com • ı• I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle