17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
&AYFA 2 CHP Kurultayı / Delegelerine Sözüm.., C HP'nin en yetkılı ve sorumlu kurulu, kuşkusuz "bü- vükkurultay"dır Çünkü, partiyi bu organdan se- çılen "genel başkan" ve "kurullar'' yönetır. Ge- nye baktıgımızda, CHP'nin bu kurultaylannda, de- egelenn kendilerinı "hizipler^den kurtaramadıklan, "gü- dümsüz" ve "özgürce" irade- ennı kullanamadıklan gö- rûlüyor Bu nedenledır kı, "dar kad- roculuk". "arkadaşgrapJan" ve "hiziptakımlan''uzun sü- reden beri partı yönetımine egemen olmuş, CHP'yi kü- çültmüş, halktan uzaklaştır- mıştır. Açıp okuyunuz CHP'nin programını... Göreceksiniz ki CHP'nin programı. tanh- sel kökenıne, çızgisıne ve Ke- malist ıdeolojisıne uygun bir doğrultuda çağdaş hedeflen ıçeren. sürekJı devnmciliğıy- le yenı değerlenni kapsayan, sosyal demokrasınin evren- sel boyutlannı ulusallıkla bü- tünleyen net bir programdır Bu programı okumadan, anlamadan: eksıkleri. yanlış- lan varsa, onlan açıkça söy- lemeden. yapılan ıddialann, "partinin eksiği programdır" diye ılan etmenın hiç bırcid- di ve haklı yanı olamaz. Ne var ki, CHP bugünkü yapısı ıle "Idtabında" yazı- lanlar ne kadar doğru ve çağ- daş olursa olsun. bunlan hal- ka anlatamamış, yığınlara ta- şıyamamış, halka güven ve- rememiştir. Partinin tarihsel çizgisine ve çağdaş yorumuna hiç uy- gun düşmeyen yönetimler elinde bu dunım; grupçu, ay- nmcı, birbinne karşıt politı- ka sahiplennın ve mılletve- killerini kapma mücadelele- riyle yönlendinlen kurultay- lann, biryanlış u ikame"siy- di. Böylece CHP üst yönetim- leri, tasfiyeyı, dışlamayı işle- te-işlete 1995 genel seçım- lerine. "benden yana, ben- den yanadeğ»T ölçüsünü kul- lanarak ve tepeden aday ata- yarak girmış ve zorlukla ba- rajı aşabılmışti. Öyle kı, TBMM'de oluşan CHP grubu çoğunlukla par- tı duyarlılığı (hassasıyeti) ıçındeolamadı Vebusonuç- tan ders almadı. Genel baş- kanın ve genel merkezin gü- dümünden çıkamadı. Millet- vekillen, bırkaçı dışında her öneriyı "evet efendinıcr bir kulluk anlayışı ile kabullen- dıler. Genel başkan dayatmala- nna karşı çıkıldığı. sorunlar- la ilgili özgürce tartışma ya- pıldıgı ve buna göre kararlar alındığı söylenemez. Hertop- lantıda milletvekilleri, CHP'lıler, sorumlu kurullar, en başta ve saatlerce genel başkanın nutuklannı sabırla dinlemek zorunda bırakıldı- lar. CHP. hangi akla uyarak, dokuz ay önceden, parti ıle il- gili hiçbirolumlugelışmeor- tada yokken, hem de yerel seçimlerle genel seçimleri bir- leştırerek TBMM'den bir erken seçim karan çıkartmıştır? CHP, hangi akla uyarak, TBMM kürsüsünden söylendi- ği ve tüm halkın dinîedığı, belgelenmiş yolsuzluk iddiala- nnın gereğıni yerine getırmekten korkarak oy kullanmamış, Meclıs'ten kaçmıştır? CHP. yine hangi akla uyarak, ülkenın en kntik bir döne- minde, PKX ve onun başı ile ilgili sıcak bir dönem yaşanır- ken. hem de gensoru vererek, Fazilet Partisi ile aynı çızgi- ye girerek hükümeti düşürmenin aracı olmuştur? CHP genel başkanına. "CHP bu seçimkrde %24'ün al- ünda oy alırsa şaşarun" sözünü, hangi bulgulara ve araştır- malara davanarak kim söylettirmıştir? Öz olarak ifade etmek gerekıyorsa; CHP, inandıncı olma- yan, güvenden yoksun politıkalannın hışmına uğramıştır. Hem partı genel merkezınden. hem TBMM'den ve hem de örgüt- lerinden. tutarlı, halkta kabul gören, umut uyandıran bir si- yasal riizgâr estirememiştir, yetersiz kalmıştır. lsterseniz buna "kimlik sorunu'' deyinız. Fakat şunu da unutmayınız: Başta genel başkan olmaküzere.konuşantûm yöneticÛerin büyük çoğunluğunu ve partinin görüntüsünü halk sev memiştir. CHP. laikliğin. tam demokrasinin, süreldi devrimciliğin, ulusculuğun, halkçılığın ve gerçek anlamda Atatürkçülü- ğün sahibi olanıanııştır. Oportünist sKasetfcrk, günlük po- litikalann arkasından sürüklenmiştir. "Anadolu İhtilali" yapan; emperyalizme, yabanıl (vahşi) kapitalızme karşı duran ve tam bağımsızlık diyen bir parti; halkın emekten, yoksulluktan, zorluklardan geçerek üretti- ği, kazandığı ekonomık değerlerkarşısındaki yağmayı. soy- gunu. böyle cılız, vurdum-duymaz politikalarla mı karşıla- malıydı!.. Tüm buyanlışlıklaryapılmasa idı, CHP şimdi kaynağın- dan vükselen o "görkemli" büyük CHP olabilirdi; olama- dı.. Bu yargımı "oünaz" anlamında söylemiyorum. Sorum- lu ve suçlu arayalım da demiyorum. CHP, bugün bir kazaya uğradı. Bunu her CHP'linin böy- lece bılmesi gerek. Arük CHP, tepeden brnağa degişmdi, yeniden kurulmalıdır. O, yeni baştan dogmuş gibi >apdan- dınlmalıdır. Tekrar Türkiye'nin büyük partisi konumuna getirilmeli- dir Çünkü bu ülkenin ona gereksinimi vardır. 22 Mayıs 1999'da CHP'nin seçimli kurultayı toplanıyor. CHP, kendisine yenı bir genel başkan ve yeni yöneticileT se- çecektir. CHP, yeniden dinlme arzusunu. doğru bir seçimle ve doğ- ru bir liderle ve bu Iıderle uyumlu çahşacak bir parti mec- lisıyle yakalayabilmelidir. CHP kurultay delegeleri, CHP'ye karasevdalılar, geçmiş- te vapılanlan bugün tekrarlamaya uğraşan arkadaş grupçuk- lannın, hiziplerin kuyruğuna takılmadan. ardında hiç kara nokta olmayan bu kişiyi bulmalıdır... Benim bir de önenm var- Genel başkan seçildıkten son- ra parti meclisi seçimi yapılmalıdır. Ve bu seçim, birbiriy- le uyumlu çahşacak, partiyi yeniden yapılandıracak, olağan kurultaya taşıyacak, hiziplerden annmış nitelikte ve yeni ge- nel başkantn önensı doğrultusunda olmalıdır. Haydı bakalım!.. HAYRETTtN UYSAL Eskı Mükn'ekili, Bakan 17 MAYIS 1999 PAZARTESİ Bugün talimat verin, yarın kâra geçin. Egebank'taki hesabınızda 50 milyon TL bile olsa şubenize vereceğiniz tek telefon talimatıyla Otomatik Repo avantajından yararlanabilirsiniz. Dilerseniz Otomatik Repo hesabınızdan su, elektrik faturalarınızı ve kredi kartı borcunuzu ödeyebilirsiniz. Küçük birikimlere zahmetsizce sürekli kazancın yolu, Otomatik Repo ile Egebank'ta! EGEBANK Müşterilerimizin memnuniyeti bizim için 1. sırodo. Bu sözümüzü adımızın yonındoki ©'le mühürlüyoruz. Cenel Miidüriük: Büyükdere Cad. No 106 Esentepe 80280 İstanbul - Tel: (212) 336 40 00 Faks: (212) 288 73 16 Bireysel Bankacılık: Tel: (212) 288 52 62 Faks: (212) 266 60 30 - E-posta: [email protected] CÜMHURİYET'TEN OKURLARA ORHANERtNÇ Acıü Günlerin Futbotaı Tarihimiz açısından çok önemli günlerin yaşandığı bir haf- taya giriyoruz. Balkan savaşlan ile başlayan, Birinci Dün- ya Savaşı ile süren acılı gün- lenn, Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla umut günlerine dö- nüşmesibuhaftayadenkge- liyor. Yaşadığımız günlerin de- ğerini anlayabilmek ıçin acı- lı günleri bılmek gerek. Bunu da, bugüne kadar pek üstünde durulmayan fut- bol tarihimızden yararlana- rak aktarmayı yegledim. Di- liyorum ki, kımı futbolcular, futbolculan yalnızca televo- le, paparazzi gıbi programlar- daki sululuklara bakarak de- ğerlendirenler, fanatikler ve arnigolar kendilerine bıraz çe- kidüzen vermek gereksini- mini de duysunlar. ••• Beşiktaş futbol takımı, önemli bir varlık göstermeye başlamıştı ki, Birinci Dünya Harbi patlak verdi. Bütün gençlik vatan savunmasına koştu. Dört yüz dolayında üyeli Beşiktaş Kulübü de son çocuğuna kadargöfevını yap- t. Kulübün kaptanı Şakr Ka- zım ve Asım'ın Çanakka- le'de başsız vücutlan bulun- du. Dr. AJi, Dr. Mehmet, Ali Can ve Rıdvan, KafkasCep- hesı'nde trfus feiakerj ile mah- voldular. Şeref de Roman- ya'dakı askeri vazifesıne git- ti. Kulübün başkanı Fuat Bal- kan'dan işçilerine kadar her- kes ayn ayn hizmetlere dağıl- dılarve kulüp geçtci olarak ka- patılarak çalışmalar durdu. Uğursuz harp bitti ve Şe- ref bir gün çıkıp geliverdi. Ar- tık sorun kalmamıştı. Kalan- lar kulübü ihya etti. ••• Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinin tohumlan atılryor. Galatasaraylılar bu maça Bal- kan Harbı dolayısıyla birçok oyunculan sılah altına alın- mış olduğu için ancak 7 kişi- lik bir kadro ile çıkmışlardı. Bu 7 kişilik takım, o gün sa- hada tam kadro ıle yer almış olan Fenerbahçe'ye 7 gol at- mak suretiyle kırılması im- kânstz görülen bir rekortesis etmişlerdi. Istanbul'da Dünya Sava- şı'nm başlamaayta liglere zo- runlu olarak ara verilmiştir. 1918 Ekimi'ndeki silah bıra- kışmasının ardından Istan- bul'un işgal edilmesi ve fut- bol oynanacak alanlarm da iş- galci ordulann konuşlanma yeri olarak seçılmesi nedenry- le ancak bir maç oynanabil- mişttr. llk müsaDakalardan 21 Ka- sım 1919 gunundekı Fener- bahçe-ldmanyurdu arasın- daki karşılaşma anlatmaya değer. Burtıan Felek'in hakem- liği attında yapılan bu maçta Feneriiter, kıymetli oyuncu- lan AriPin harpte şeh'ıt olduğu haberi gelmiş olmasından saygı için yerini boş bırakarak sahaya 10 kişi ile çıkmışlar ve anısını ululamak için de saygı duruşu yapılmıştır. Bu seremoni memleketimiz sahalannda ilk olarak ya- pılmakta idi. Feneriiler bu maçı 11-0 kazanmışlardır. ••• Harbin (1. Dünya) ikinci yılında Raşid'in genç yaşında ölümü ve bazı futbolculann asker olarak Izmır'den aynl- malan yüzünden Karşıyaka adeta işlevsiz kaldı. Bu hal Yü- nan ışgalı senelerinde de böylece devam ettı. Zaten işgal senelennde ne Altay kalmıştı ne de Karşıyaka. • • • Yukandaki bölümleri. Son Posta gazetesinde birlikte çalıştığım Mehmet Ali Oral'ın iki fasikülünü tamamlaya- bildiği "Türkiye Futbol Tarihı"ad\\ 1890-1922 yıllannı kap- sayan yaprtmdan birer örnek olarak akjım (Sulhı Garan Mat- baası-1954). Kendisini de saygıyla anıyorum. • TBMM Başkanlığı seçımleri ve hükümet arayışlanyia il- gili gelişmelen Meclis burosundaki arkadaşlanmızokuyu- culanmıza duyurdu. Konya'daki irticai yapılanmayı gözler önüne seren Mil- li Güvenlik Kurulu Genel Sekreteriigı'ne sunulan raporu Al- per Ballı habeneştirdi. • Çernobil nükleer santral faciasının Doğu Karadeniz'de yarattığı etkinin 13 yıl geçmesıne karşın hâlâ sürdüğünü ortaya koyan bilimsel çalışmayı Ebru Toktar gündeme ge- tirdi. • Yugoslavya'da "yanlışlıkla" çeşrtli sivil hedeflen ve bü- yükelçilikleri vuran NATO'nun Belgrad yakınlanndaki 15 yıldır kapalı bulunan nükleer santralı da bombalaması du- rumunda Balkanlar ve Avrupa'nın büyük bir nükleer fela- ket yaşayacağını Ümrt Otan duyurdu. • özel koleksiyonerierin baskısıyla Kültür Bakanlığı'nın, ar- keolojik eseıierin de alınıp satılabılmesine olanak sağla- yan bir yönetmelik değişıkliği gerçekleştirdiğıni Asuman Abacıoğlu haberieştırdi. • Aydın'da ikinci kez görülmesine başlanan Baki Erdo- ğan'ın işkenceyle öldürülmesi davasını Necati Aygın iz- ledi. • Merve Kavakçı'nın 2 Mayıs Pazar günü ant içme tö- reninin yapıldığı TBMM Genel Kurulu'na türbanla girme- siyle Türkiye gündemıne bir kez daha oturan "türban"\n, aslında "neyi örttüöünü" Hatice Tuncer, Bertan Ağanoğ- lu ve Yusuf Ziya Ay haberieştirdiler. • Türkiye'de toplumun yüzde 10'unu oluşturan engellile- rin, eğitim, sağlık ve istihdamla ilgili çözüm bekleyen so- runlannı ve yaşama daha etkın katılabılmek için verdikle- ri mücadeleyi Saadet Uslu aktardı. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta ge- çirmeniz dileği ve saygılanmızla. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle