23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVTA 14 CUMHURİYET 16 MAYIS 1999 PAZAR KÜLTUR 5 2. U L U S L A R A R ASI CANNES F 1 L M F E ST 1 VA L 1 Ortadoğu'dan politik filıııKültür Servisi- Geçen çarşamba gû- nü başlayan Cannes film festıvali. film gösterimkri, basın toplantılan, grevle- ri, o meşhur partileri, tartışmalan ve beklentileriy le sürüyor. Açılış ve kapa- nıştörenlerini sunmak üzere Cannes'da bulunan Ingiliz aktrist Kristin Scott- Thomas film göstenmlen ve partiler arasındakı koşturmacayı şaşkınlıkla ta- kip etmeye çalıştığını, kendisini hayva- nat bahçesınde gibi hissetiğini, ama Cannes'da bulunmanın her şeye değe- ceğini belirtiyor. Festivalde filmleri gösterilen yönet- menler de bu koşuşturma ıçinde düzen- lenen basın toplantılannda filmlerini değerlendınyorlar. Festivale Ortado- ğu'dan katılan iki film köktendinciliği ve toplumsal sınıf aynlıklannı konu alı- yor. Cannes'a 25 yıl aradan sonra katı- lan ilk tsraıl filmı olan Kadosh (Kutsal) büyük ılgi görüyor. Fılmin yönetmeni Aroos Gitai düzenlenen bır basın toplan- tısında Fılminin lsrail'de yann gerçek- leşecek olan seçimlere yonelik bir oy ni- teliği taşıdığını belirtti: 'Önümüzdeki se- çimler ülke için büyük önem taşıvor. Ya var olan radikal dinci otokratlarla sür- dürecegiz \asamımız] >a da ilerieyebü- mek için biraz oksijene ihtiyaç, duydu- ğumuzu göstereceğiz. Şu andaki duru- mumtu darbeci hahamlann yönetüni- ni anımsatıyor. Film, benim pazartesi günii atacağım oyumdur.' Yahudi toplumunda kadın Kadosh, insanlann yaşamlanyla il- gili son karan hahamm verdigi Ortodoks bir Yahudi topluluğuyla birlikte yaşayan iki kız kardeşin hüzünlü öyküsünü an- latıyor. Rivka kaderine boyun eğerken Malkadüzenebaşkaldınyor Filmin iro- nık bir yanı da hahamın Arap asıllı bir lsraıllı tarafindan canlandınlması. Gı- ati, 20. yüzyılın sonunda kadınlann Ya- hudi topluluklanndakı rolünü irdeledi- ği filminm senaryosunu, kadın bakış açısını yakalayabilmek için Ortodoks bır Yahudi olan Eliette Abecassis ile yaz- mış. Çekimlen çoğunlukla Kudüs'te gerçekleşen film haziran ayında lsrail'de gösterime girecek. tsrail film komisyo- nu hassas bir konu olduğu gerekçesiy- le çekimlerden önce tam üç kez filmin senaryosunu geri çevirmişti. Festivale Ortadogu'dan katılan Mı- sırlı yönetmen Yusuf Şahin'in 'El Ah- kar' adlı filmi ise ilk bakışta bir aşk hi- kâyesi gibi görünüyor. Alt smıftan ge- len bir kız zengin bir ailenin oğluna âşık olur. Gazeteci olan kız küreselleşme ve Amerikan kültürünün Mısırkültürü üze- nndeki etkileriyle savaşmaktadır. Ama Romeo'sunun aılesı, savaştığı sistemın bır parçasıdır. Kader adlı filmiyle 1997 yılında Cannes Film Festivali'nde jüri özel ödülûnü kazanan Şahın de basın top- lantısmda fılminin aşkın gücünü ve han- Yönetmen I)a\id C ronenberg'in başka. üığındaki jüri 23 Mavıs'a dek 22 filmi değerlendirecek. (Fotoğraflar REUTER) Mısrlı yönetmen Yusuf Şahin. • Cannes'a 25 yıl aradan sonra katılan ilk Israil filmi olan Kadosh'a ilgi büyük. Leos Carax'ın 'Pola X'i ise aşk, ensest, cehenneme yolculuk üzerine bir film. Yusuf Şahin ise'El Ahkar'da aşkın gücünü ve uçlarda bulunmanın sakıncalannı irdeliyor. Fransız yönetmen Leos Carax. Catfaerine Deneuve ve Guillaume Depardieu (Pola X). Amos Gitai, Meital Barda (solda) ve Yael Abecassis ile. gi konuda olursa olsun uçlarda bulun- manın sakıncalannı irdelediğini belir- tiyor. Altın Palmıye'de Fransa'yı temsıl eden 'Pola X' ise aşk, ensest ve cehen- neme yolculuk üzerine bir film. Leo Canu'ın yönettiği filmde Catherine Deneuve ve Gerard Depardieu'nun oğ- lu Guillaume Depardieu rol alıyor. Film Hernıan \ler» iUe'ın 19. yüzyılda yazdı- ğı 'Pierre: Or the Ambiguities' adlı ro- manından sinemaya uyarlandı. Filmde annesiyle (Deneuve) huzurlu bir yaşam süren Pierre'in (Depardieu) hiç tanıma- dığı bir kadının baba tarafindan kız kar- deşı olduğunu iddıa etmesiyle değişen yaşamını konu alıyor. Pierre, nişanlısı- nı terk ederek kız kardeşiyle birlikte ya- şamak için Paris'e gıdıyor. Fılmdeki cinsellik sahnelennin izleyicilerin bazı- lanndan tepki alması üzerine gelen so- rulan yanıtlayan Carax. sahneyi çek- menin kendisi için zor olmadığını, zor- landılarsa oyunculann zorlanmış ola- bileceginı belirtti. Festivalde Altın Palmiye'yi alacak filmi belirleyecek olanjüri üyeleri de 22 filmi değerlendirecekleri maraton önce- sinde bir basın toplantısı düzenleyerek açık fıkirlı olacaklan ve önyargılardan uzak kalacaklan konusunda vaatte bu- lundular Kanadalı yönetmen DavidCro- nenberg'in etkide kalmamak için seç- tiği yöntem, filmleri izlemeden önce konulannı bile okumamak: "Filmler üzerine en ufak bir fikrim olmamasına büyük özen gösterryorum. Sadece salo- na girip haklannda hiçbir şey okuma- dığun filmleri iztevecepn." Cronenberg'in başkanlığında opera sanatçısı Barbara Hendricks, Ameri- kalı oyuncular Holly Hunter ve Jeff GoktMum, Fransız oyun yazan Yasmi- na Reza. Fransız oyuncu Dominique Blanc, Alman yönetmen Dorris Dorie, Fransız yönetmen Andre Techine ve Italyan yönetmen Maurizio Nkhetti'den oluşan jün 23 Mayıs'a dek 22 film de- ğerlendirecek. "Fılmler daha uzun ömürlü' Jürinin müzisyen üyesi Barbara Hend- ricks feshval jürisindeki görevını şu söz- lerle değerlendiriyor: "Ben bir müzis- yenim. Jüri üyesi olarak görevim ise fil- min bana neler vereceğini degerlendir- mek. tşin en zor yanı günde en az üç dört film izleyecek olmamıza karşın her film öncesinde mesajı kavrayabUecek kadar zihnimizi boşaltmak." Sanat adlı oyunuyla çok sayıda ödül kazanan oyun yazan Reza ise tiyatroy- la sinemanın farklanna dikkat çekiyor değerlendirmesinde: "Tiyatro üretiini- nin ömrü kısadır. Anında üretUir ve iz- lenir. KeJebeğuı ömrü gibi. Fflmler ise çok daha uzun ömürtüdür. ÖzneUik konu- sunda gerçek bir sınav vereceğiz. 1999 yılında öznel bir karar vereceğiz; ama filmler 10-15 yıl sonra da izlenecek. Bel- ki de geçen zaman karanmızm yanlıs. oi- duğunu gösterecek." Cannes, dünya basınının gözlen önün- de çarşamba günü gerçekleşen açıhşa ha- zırlanırken, geçen haziran ayında dün- ya kupası öncesinde pilotlann greve gir- mesine benzer bir olay yaşandı. Festi- val öncesinde taleplennin kabul edile- ceğini düşünen otobüs şoförleri, hem- şireler ve doktorlar greve gittiler. Gre- ve giren işçi ve memurlann festival ci- vannda bir toplu gösteri yapması ise engellendi. ŞefGürer Aykal, Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası 'na yönelikprojelerini anlattı Orkestra sesı imlebaska olao GÜL ERÇETtN Beş yıldır lstanbullulara Boru- san Oda Orkestrası olarak hizmet sunan orkestra, genel müzik dı- rektörlüğüne ve şefliğıne Prof. Gürer Aykal'ın atanmasıyla ıs- mini ve nitelıgını de değiştirerek Borusan tstanbul Filarmoni Or- kestrası" na dönüşü- yor Orkestra. Ay- — " " " " kal'la birlikte iki yıl içinde büyük bir sen- foni orkestrasına dö- nüşme sürecıne gir- di. Gürer Aykal yö- netımınde ilk konse- rini Yıldız Sarayı Si- lahhane Bınası'nda \eren Borusan lstan- bul Filarmoni Orkest- rası kasım aymdan iti- baren her ay Kadıköy Halk Eğitim Merke- zı ve İTÜ Maçka _ _ _ _ _ Kampusu Atatürk Amfisi'nde ayda iki konser dü- zenleyecek Teksas'ta El Paso Teksas Sen- foniOrkestrasrnın müzık dırek- törlüğünü yürüten Aykal, CSO yönetımiyle yaşadığı sorunlann ardından bir süre için CSO'ya ara verdiğinı. ancak hiçbir şekil- de kurumdan aynlmadığını, ça- lışmalannı sürdüreceğini belirti- yor. lstanbu!' un daha çok orkestra- ya ihtiyaç duyduğunu, ülkemiz- de her ilde bir orkestra kurulma- sı gerektiğını vurguluyor Aykal. Bu nedenle de kurulma çalışma- lan uzun süredır devam eden An- talya Orkestrası'nın kuruluşun- da çalışmak ıçın Kültür Bakan- lığı'na istekte bulunmuş. Çok- seslı müzığı Türk halkınataşıma- >ı görevi bilıyor. - Borusan Orkestrasryla nasıl bir program izleyeceksiniz? Borusan Orkestrası beş yıllık bir dönemın ardından orkestra- yıbüyütmekistedi. Borusan Or- kestrasf nın büyümesi, orkestra- ııın çalacağı cserlerin de çoğala- • Artık orkestrayı yılda en az 10 kez yöneteceğim Istanbullu izleyiciler beni görmekten bıkacaklar bile. cağı anlamına geliyor Orkestra iki yıl içinde büyük bır senfonı orkestrasının kadrosuna kavıışa- cak. ilk yıl kırk kişilik bir kad- roya ulaşmayı planlıyorum. - tstanbul için önemli bir iştev kazanan orkestra sizinle birlikte nasıl bir kimlik kazanacak? Her orkestra şef ının kendi üs- lubuvardır.CSOile çalışıyorum. Ame- rika'da El Paso Tek- sas Senfonı Orkest- rası'nın müzık di- rektörlüğünü yapı- yorum. Bugünedek pek çok gençlik or- kestrasıyla da çalış- tım ve çalıştığım her orkestraya kendi di- limi aktarabildim. Borusan Istanbul Fi- larmoni Orkestra- sı'nın da benimle birlikte birbaşka se- sı olacaktır .Ancak bu. benim beynimde oluşmuş olan sestır. Bu konuda daha ön- ce de çalıştığım için rahatım. Na- sıl bir orkestra olacağını, bey- nimde tınlayan, tertemiz, son de- rece ritmlı sesle ben algılayabi- liyorum, ama bunu sızlere sözle anlatmam güç. Bu orkestrayı hep birlikte gelecek yıl izleyeceğiz. - Ankara, İstanbul ve Ameri- ka arasındaki yoğun konser prog- ramları gözünüzü biraz olsun korkutmuyor mu? "Hamama giren terler" diye çok güzel bır söz var Orkestra şef- len gezicıdir. Orkestra şefi bir yerde dururken hiçbir yerden çağnlmıyorsa düşünmek gere- kir. Avrupa'da da, Amenka'da da şefler bır-iki orkestranın genel müzik dırektörlüklenni yaptıkla- n gibi, aynca konuk şef olarak da çeşitli orkestralara giderler. Bunun olmaması halınde orkest- ra şefi ruh sağhğını koruyamaz. Ben bütün bunlann üstesinden gelebileceğimi sanıyorum. Aslın- da insan bazı şeyleri daha son- radan düşünüyor. tlk şeflik gün- Amacı, çoksesli müaği Türk halkına taşımak. (KADER TUĞLA) lenmde bazı eserleri nasıl yö- nettiğımi düşününce şimdi kor- kuyorum. "Ne cesaretnüş," dıye düşünüyorum. Belki bundan beş yıl sonra konuşsak "Ne cesaret varmış bende, bu kadar işin al- tından nasıl kalkacağımı düşün- memişûn" derim. - Çok çeşitli izleykOerin fark- lı tepkileri sizi etkiUyor mu? Gerçekten çok farklı tepkile- ri oluyor. Ülkeler arasında edin- diğim tecrübelen paylaşmak is- terim sizlerle. Amerika'daki kon- serlerimde, seyirciye selam ver- diğım zaman pamuk tarlalan gi- bıdirler. Konserlere gelme yaş- ları biraz geçtir çünkü. Bunun sıkıntısını da hep duyarlar. ,\ rikalılar, komplekslen çok az olan birtopluluktur. Bildığıni bı- lir, bilmediğini biliyor göster- mez. "Bueserihiçbiİmiyordunı, ama ne güzel çakhlar" der. New York'taki izleyicı "Taksimi na- sıl yakalanm, montuma nasıl ka- vuşurum" diye esenn son sesle- riyle birlikte fırlar. Şef selamını verirkensalonuterkedebılır En çok bilen ve alkışlayan seyircı Ahnan seyircisidir. Coşkusuz bir alkıştır, ama sürekliliği vardır Hollanda çok ilgınçtır, ayağa kal- karlar. Şeflerin beni ayakta al- kışladılar diye havaya girmesi çok gereksiz. Hollandalılar say- gılannı, sevgilerini öyle gösteri- yor. Italyan izleyıcisi sevmezse yuhalayabilir. Türkler, Alman- lar, Amenkalılar yuhalamazlar. Ingihzlere soğuk deriz, oysa on- lann alkışlan Almanlardan daha sıcaktır. Ayaklannı vururlar, te- pinirler sevdiklen zaman. Nor- veç ve Finlandiya'da iklimlerine uygun, biraz soğukça ^ _ ^ _ _ bir alkış vardır, ama onun da sürekliliği vardır. -Türkiye'dekiizk- yici nasıl dile getiriyor tepldsini? BBC radyosunda beni çok gururlandı- ran bir söyleşi dinle- miştim. Yabancı bir pıyanıst "Türidye'de müthiş bir i/leyici var. Bana dört kere bis yapönülar''dedi.Çok hoşuma gitti bu be- nim. Nasıl şişindiğımi anlata- mam size. Türk izleyicisi ger- çekten solistlere karşı çok misa- firperverdir. Türkiye'de salonla- rın zaman sorunu yoktur. AKM'de bır konser veriyorsa- nız, örneğin konserin şu kadar sa- at sürmesı, şu saatte bitmesi zo- runluluğu yoktur. Sanatçılar is- tedikleri kadar bis yapabilırler. Amenka'da ve bazı yerlerde " Konser şu saatte bitecek, onun için bis yapmayın" derler. Bir de Türk izleyicisi en genç izleyicı- dir. Bunu da övünerek söylemek isterim. - Konser programlannızdane- lere önceUk veriyorsunz? Öncelikle yöneteceğiniz or- kestra ve orkestranın kapasitesı- ne göre karar vermeniz gerekır. EğeT orkestra bir eseri hiç çalma- dıysa o eseri orkestranın reper- tuvanna kazandırmak isteyebilir- siniz. Yalnız bu konuda çok ıs- rarcı olmamak gerekiyor. Bir şey uzun süre çalınmadıysa onun özel bir nedeni de olabilir. Orkest- rayı ve seyircıyi cezalandırmak olmaz. Hangi tür eserleri kendi- • Herkes konsere mutlu olmak için gelir. Bizim amacımız onlan mutlu etmek, bambaşka bir insan olarak göndermek. nızin daha iyi yönettiği ya da kendinizı geliştirmek için hangi eserleri repertuvannıza katmak ıstediğiniz de önemli. Ancak bu gelişimi sağlarken de yine izle- yicıyi ve orkestrayı düşünmek, egoist davranmamak gerek. So- listlerinize çaldıracağınız eser- lerde solisti tanıyorsanız daha ıyi _______ bir seçim yaparsı- nız Çünkü herkes her şeyi çok güzel çalamaz. Bir solisti orada boşu boşuna terletmek çok acı bir şeydir Solistler bi- zim misafirlerimiz. Onlara kendi istek- leri doğrultusunda, kendilerinin çalabi- leceğienıyişeyıçal- dırmak, konserin de selameti açısından çok önemlidir. Bir başka ölçüt de izle- yicinizin çalınacak eserleri kal- dıracak düzeyde olup olmadığı Kısacası, konser programlan ol- dukça zorlu ve aynntılı bir seçim sürecinden geçiyor. - Özeflikle yurtdışı konserieri- nizdeprogramlannızaTürkeser- ieri ahnayadaözen gösterivorsu- nuz_. Bir Türk orkestra şefi oldu- gum için buna özen göstermem gerekır zaten. Ancak onun da dozunu çok iyi ayarlamak gere- kiyor. Hangi Türk eserlerini ala- cağıma çok dikkat etmem gere- kiyor. - Orkestralann programlan, şefkri ve solistleri nasıl belirieni- yor? Ormgin sizi uzun süredir tD- SO'da izfcyemedik.. Herorkestranın kendi yöneti- mi vardır. Konserler teknik ku- rul kararlan doğrultusunda yö- netımin kurulunun planlamasıy- la düzenlenir. Beni tstanbul'da görmemiş olmanız bu nedenler- den kaynaklanmıştır. Ancak ben tDSO'da olmasa da elimden ge- len her firsatta tstanbul'da kon- ser verdim. Pİ?0 R I J.D. Salinger'ın mektupları müzayedede • Kristin scott HiOmaS bir yıh aşkın bir süre sinemaya ara vereceğini açıkladı. Açılış ve kapanış törenlerini sunmak için Cannes Film Festivah'ne katılan Thomas bir yıl dinleneceğini, evlilığıyle ilgileneceğinı ve çok daha güçlü bır şekilde sinemaya döneceğini söyledi. • J. D. Sallnger'in Joyce Maynard'a 1972- 1973 yıllan arasında yazdığı 14 mektup 22 Haziran"da SothebyVde düzenlenecek bir müzayedede satılacak. Mektuplann 60 bın ile 80 bın dolar arasında alıcı bulması bekleniyor. • Bruce Sprlngsteen'in heykelini dikmeye hazırlanan New Jersey'li yetkililer, ekonomik nedenlerden dolayı projeden vazgeçtiklerini açıkladılar. • Placldo Domlngo 4 Ağustos akşamı Lübnan'da düzenlenen bir festivale katılacak. tspanyol asıllı tenorun Budapeşte Konser Orkestrası'yla sahne alacağı festival Rusya'dan Kirov Balesi'ni, Jazz gitaristi McLaughlin'ı, sufi müziği icra eden Pakistanlı sanatçılan ve Irakh müzisyen Kazem Saher'i biraraya getırecek. • van Dyck'in doğumunun 400. yılı, doğum yeri olan Antvverp'de Ekim ayına dek sürecek üç sergi, çeşitli gösteriler ve bir müzik festivahyle kutlanacak. Ünlü ressamın yapıtlan Kralıyet Müzesi, Rubens Galensi ve Plantin-Moretus Müzesi'nde sergilenecek. • Van cogh'un 'Canal vvith VVashervvoman' adlı yapıtı Christie's'de düzenlenen bir müzayedede 20 milyon dolara alıcı buldu. 'Canal vvith VVashervvoman' Van Gogh'un Japonya'da yaşadığı yıllann en önemli yapıtı olarak değerlendiriliyor. • Bette Mldler. NevvYork'daki 114 yeşil alanın satılmasını son anda önledi. Midler tarafindan başlatılan Nevv York Restorasyon Projesı kapsamında 1994 yılında toplanan çevreci grup, bu alanlan beledıyeden yaklaşık 4 milyon dolara satın alacak. ÇevTeciler uzun süredır bu alanlann belediye tarafindan başka amaçlarla kullanılmasını protesto ediyordu. • Alanls Morlssette No Boundaries' adlı yeni albümünü Kosovalı sığmmacılar yaranna satışa sunacağı açıklandı. • New York Tlyatro Elestfrmenlerl Blrllgi'nin bu yılkı ödülleri sahiplerini buldu. Kansere yakalanan bir profesörün öyküsünü anlatan 'VVıt' en iyi oyun, bir cınayet öyküsünü anlatan 'Parade' en ıyi müzikal ödülüne değer bulundu. Oyun yazan Davıd Hare'e ise özel ödül verildi. • wet Wet wet'in geleceği, başsolistleri Marti Pellovv'un aynlmaya karar vermesi nedeniyle tehlikede. 33 yaşındaki Pellovv, avukatı aracılığıyla gönderdiği bır mektupta topluluk üyelerine aynlmak ıstediğini bıldirdi. • Claudio Abbado 30 mayıs tarihinde Bologna Kongre Sarayı'nda Mahler Oda Orkestrası'ru yönetecek. Kosova kurbanlan yaranna verilecek olan konserde Hindemith ve Stravinski'nın yapıtlan seslendırilecek. • Stanley Kubrlckin ölümünden önce Los Angeles Tımes, New York Tımes, Time, Nevvsvveek, Premiere ve Vanity Fair'e söz . . verdiği görüşmeteriB, ,.. son fumı' Eyes Wide Shut'ın oyunculan Tom Cruise ve Nicole Kıdman tarafindan yapılacağı bıldinldi. Fılmin prömiyeri 12 Temmuz'da Los Angeles'da gerçekleştirilecek. Avrupa'da ise ilk olarak Venedik Film Festivalı'nde gösterilecek. • James ivory yeni fılminin hazırlıklanna başladı. 'The Golden Bovvl' adlı filmde başrolleri Nick Nolte, Uma Thurman ve Angelica Huston paylaşıyorlar. • Johnny Deep ve Jean Rochefort 'Don Kışot'u Öldüren Adam' adlı filmde başrolleri paylaşıyorlar. Cervantes'in ünlü yapıtının yeni bir versiyonu olan filmi Terry Gilliam yönetiyor • Phll Colllns Disney'in yeni çizgi fihni 'Tarzan'dabeş şarkı seslendiriyor. • Nell Dlamond 1996 yılından bu yana ilk kez, Avustralya'da 16 konser vermeye hazırlanıyor. • Burt Reynolds 1985yılındacektiği 'Stick' adlı filmin ardından tekrar kamera arkasma geçiyor. Reynolds 'The Last Producer' adlı filmde aynı zamanda başrolü oynayacak. • Jacqueline BİSSet. tsa'nın yaşamını anlatan bir televizyon dizısinde rol alacak. Avrupa'nın çeşitli TV kanallannda ve Amerikan CBS kanalında yayımlanacak olan dızıde Isa rolünü, 25 yaşındaki oyuncu Jeremy Sito üstleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle