Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 1999 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
New "York Anzak Günü'nü kutladı25 Nisan 1915 'te Osmanlılarla savaşmak için
uzun yollar katederek Gelibolu Yanmadası'na
gelen Anzak ordusu bu savaştan yenilerek
çıkmasına karşm dünya tarihinde ender
rastlanan onurlu bir jestle Gelıbolu'yu nefretle
anmamaktadır. Heryıl 25 Nısan'ı, Anzak Giinü
olarak kutlamayan, ama anan Yenı Zelanda ve
Avustralya devletleri, bu günü yabancı
mısyonlannda da anmayı önemsiyorlar.
25 Nisan 1999 Pazar sabahı New York şehri
Yenı Zelanda Konsolosluğu'nun VIP
konuklanndan biri olarak bu anma törenine
katılmak ayncalığını yaşadım. Diplomatik bir
görevim olmamasına karşın bu törene davet
edilmemin nedeni. bir edebiyat yazannı
içmeden sarhoş edecek kadar şahaneydi.
Yaklaşık 2 yıldır üzennde çalıştığım Gelibolu
konulu yeni romanımın bir ucu Yenı Zelanda'ya
dayanıyor. Tanh ve mekân çalışmalan sırasında
henüz bitmemiş ve yayımlanmamış bir Tiirk
romanının başına belkı de ilk kez (?) gelen bir
şansla Gelibolu romanı hem uluslararası sanat
vakıflannın hem de Yenı Zelanda
Konsolosluğu'nun ilgisini çekmeye başladı. tşte
New York'ta dûzenlenen 84. Anzak Anma
Günü'nde. Çanakkale Savaşlan'nda
Osmanlılara karşı savaşan Hindistan, Pakistan,
lngiltere, Yeni Zelanda ve Avustralya misyonlan
ıle bu anma gününün sessiz ve vakur karşı tarafi
Tiirk mısyonu arasında bağımsız bir Türk
romancısı olarak Cybefe Rmve'un Gelibolu
gelincik çiçeginden esinlenerek yaptığı kırmızı
rozet yakamda, saygı dunışuna katıldım.
5Cadde'deRockefeller
Merkezi'ne komşu îngiliz
Imparatorluk Binası'nın 7.
katında New York şehrinin dikey
beton ve çelik mımarisi arasında
anıden önünüze çıkan yemyeşil
Anzak Bahçesi bir mucize gibi
ferahlatıcı. 1940yılında. 2.
Dünya Savaşı'nda savaşan Yeni """"""•~™
Zelandalı ve Avustralyalı
askerlere din adamı tedarik etmek amacıyla
New York'ta bir Anzak Kulübü kuran Bayan
Nda Lurfbrd-Dolberg. daha sonra Rockefeller
Merkezi'nden Anzak Anma Bahçesi için izin
istemiş. Nola Hanım'ın girişimleriyle dev
gökdelenlerin ortasındaki bu nefis bahçe
1942'den beri Anzak Bahçesi olarak
kullanılmakta ve her yıl Anzak Anma Günü
burada yapılmakta.
NEW YORK
BUKET
UZUNER
Yeni Zelandalı opera şarkıcısı Angela
Taverner'in Yeni Zelanda (lngilizce ve yerlı
Maori dilinde), Avustralya ve Amerikan ulusal
marşlannı söylemesiyle başlayan Anzak töreni
bir yenilginin anışı olarak daha çok dini
ağırlıklıydı. Sunuşunu Yeni Zelanda New York
Konsolosu zanf Bayan Jaıte CunlifFin yaptığı
törendeki konuşmalar
Gelibolu kadar, 2. Dünya
Savaşı, Kore. Vietnam ve
Körfez Savaşlan'nda ölen
Anzaklann cesareti ve
vatanseverliği üzerine
kuruluydu. Yeni Zelandalı
devlet sanatçısı şair BO]
^ " ^ ^ " ^ • " " ^ ^ Manhire'm. Anzaklann
yanında ve karşısında
savaştığı bütün uluslara atıfta bulunduğu Ağıt
(Requiem) adlı kısa metninde "Şinıdi dostumuz
olan cesur Tiirk düşjnanımız" diyen bir satır da
vardı. Avustralya New York Konsolosu Bay
Michad Nash. Atatürk'ün "Anzak askerierinin
bizinı topraklanmızda öMükleri için bizim
oğullanmız sayüacaklannr söyledıgi o şahane
sözleriyle konuşmasına başladı. Yenı Zelandalı
papaz Emile Frisbe'ın savaşta ölen Anzak
askerlerine dua edişinden sonra boru sesiyle
saygı duruşu başladı. Bu sırada ağlayanlar ve
dua edenler pek çoktu. Bana sorarsanız, herkes
kendi ulusunun şehitlerini düşünüyordu ve
benim de aklıma Gelibolu'da şehıt olduklan için
hiçbiri tıp fakültesinden mezun olamayan 2.
Tümen'deki delikanlılar geldi (1921 yılında bu
nedenle hiç doktor mezun olmadı). O
kalabahkta onlan düşünen birkaç kişi olmahydı
ve Türk olmasaydım bile yalnız kalmalanna
gönlüm razı gelmezdi.
Gökyüzüne baktım. Pariak ve masmavi bir
Manhattan sabahında 2. Tümen'deki bütün
çocuklara gülümsedim. 84. Anzak Anma
Töreni. daha sonra Commonwealth
Bırahanesi'nde çay-kahve içilerek sohbet edilen
bir toplantıyla kapandı.
Yakamda Gelibolu gelinciği iğnelenmiş siyah
ceketimle ışıl ışıl bir New York pazar öğlesine
çıktığımda, kulaklanmda fazlaca kullanıldığı
için takılı kalan cesaret, şan, şeref ve özgürlük
sözcükleri vardı.
Aklımda, Gelibolu Savaşlan'nda ölen bırçok
ulustan 500 bin genç adam ve onlann yok olan
umutlan. yaşamlan ile yazmakta olduğum
Gelibolu romanım vardı.
Paris'te melankoliYaşamın önemli bir bölümü
geçırilen, ancak çeşitli
nedenlerden dolayı terk edilmek
zorunda kalınan şehirlere birkaç
günlüğüne geri dönmek, benım
gibi melankolik insanlar için hiç
de kolay değilmiş meğer.
Birkaç yer yurt daha gördükten,
birkaç işe daha girip çıktıktan,
birkaç aşk daha yaşadıktan sonra
beni ben yapan hemen hemen her
şeyin başlangıç noktası Paris'i, iki
yıldan sonra ilk defa ziyaret
etmek, allak bullak etti beni
doğrusu. Avucumun içi gibi
bildiğim Pans sokaklannı bu sefer
turist gibi arşınlamak, kentin artık
bir parçası olmadığım gerçeğini
hissettirdi bana. Bisıkletiyle Paris
sokaklannda dolaşan. yıl sonu
ödevlerini Seine kıyısında
güneşlenerek tamamlayan, her
sabah yeni tutkular bulma
ıçgüdüsüyle sokağa çıkan. bedava
konserleri, ucuza göstenlen eski
filmlen. ıkinci el kitaplan. birkaç
franka geçicı olarak bulduğu işleri
kaçırmayan üniversite öğrencisi
değildim artık.
Paris'e ve özhikâyemin Paris'e ait
kısmma duyduğum özlemi
bastırmak için sanki son ıki yılı
oyalanarak geçirmişim gibi geldi
bir an. Öylesıne özledığimi
hissettim ki kenti ve Pans
yaşantısını, bir köşesine yenıden
yamanma planlan yaptım içten
içe. Sonra sılkeledim kendimi.
tdeallerimi, hayallerimi
gerçekleştirme ve kafama
koyduklanmı yapma azmini Paris
aşılamıştı bana ve Paris'i tüm
bunlan yapmak için terk etmiştim
sonuçta. Daha yolun çok başında
olduğum ve beynim halen
gerçekleştirmem gereken binbir
türlü planla meşgul olduğu için
tüm geri dönme planlannı
erteleyerek anılara ezdirmedim
kendimi. Bu sefer neye
benzeyeceğini pek tahmin
edemediğim Balkanlar gezisinden
önceki kısacık Paris ziyaretimin
her dakikasının tadını çıkarmaya
baktım doya doya.
PARİS
EMEL
AKÇALI
Paris'e bir süre sonra geri
döndüğünüzde beton yığınlanna
dönüştürülen yeşıl alanlar. yıkılan
tanhi binalar ya da en sevdiğiniz
semtin tam ortasına dikilen bir
gökdelenle karşı laşmıyorsunuz
haliyle. Yeni sahnelenen tiyatro
oyunlan, gösterime gıren filmler,
müzikaller, operalar. sergıler ve
vitrinlere yeni çıkan kitaplar
dışmda her şey her zamanki
güzelliğiyle devam ediyor. Her
sene bir ülkeyi seçerek o ülkeyle
ilgili kültürel faaliyetler
düzenleyen Paris, bu yıl Fas'ı
seçmiş. Fas konserleri, sergileri,
geceleri düzenleniyor, Paris Arap
Enstitüsü hanl hanl çahşıyor,
Concorde Meydanı'na Fas
mimarisi koskoca bir kapı
dikilmiş.
Bahar her zaman yaptığı gibi kış
aylannda pek çekilmeyen
Parislilere pozitif enerji yüklemiş,
canlıhk getirmiş, rahatlatmış
kenti. Parklar, kafeler dolu,
insanlar gülümsüyor. Janet yine
mükemmel yemekler hazırlamış
benim için. Büyük bir zevkJe
döşediği misafir odasında
Sdma'yla, Susan'la, Ilia'yla.
Emir'le saatlerce sohbet ettim,
fıkir aldım, fikir verdim, planlar
yaptım yine. Oretken, yaratıcı
yeni insanlarla çalıştım, yeni
çıkan kitaplar aldım. Paris'in en
sevdiğim iki semti, Seine
üzerindeki L'ile Saint Louis
adasında saatlerce Seine'i
izledim, Paris'in küçük Afrikası,
Asyası, Balkanlan Belleville'de
aylak aylak dolandım. Ancak
benim Parisimi oiuşturanlardan
geriye çok azı kalmış. En güzel
Paris anılanmın başkahramanı
Stephane evlenerek Arjantin'e
yerleşmiş.
Bisikletimin arkasında okula
taşıdığım sırdaşım Mari Luz
Barcelona'da, Polonyalı Izabefla
Londra'da çahşıyor Okul birincisi
Bulgar Boris Kazakistan'da dolar
biriktiriyor. Madagaskarlı IJdya
şu an bir kız annesi, Faslı Asma
ise evlenip Lübnan'a yerleşiyor.
Herkes birer birer Paris'ten
dünyaya yayılıyor.
Tutuma kahvaltı ediyorAnne fîl Sabah, yavrusu
Tutuma\a her sabah taze odarla
kahvaltıyapünyor. Sabah,bir buçukayhkbebegrni hiç \anından ayırrruyor.
Almanyanın Berlin kentindeki hayvanat bahçesinde nisanda doğan
Tutuma,ziyaretçilerin gözdesi oldu. (Fotoğraf: REUTERS)
Rusya'nın yaşlı ve hastalıklı sultanı...
"YeHsin epeyce yaşlandı.'' "Yeltsin'in
sağlıgı iyke bozuldu." "Yeltsin çok
şişmanladı." "Yeltsin'in çoresinde
güvenebiteceği kimse kalmadı.'*
u
Ydtsin artık olan biteni anlayıp
değertendirmekte büyük zorluk
çekryor." "Yeltsin bu halKle bile iktidan
bu-akmak fctemr/or:" "YeHsin,
kaybedeceği hiçbir şe> kalmadığı için
ülkeyi her türlü riske sokmaya hazır."
Bunlar son zamanlarda Rusya'nın her
köşesinde kolaylıkla \e sıklıkla
duyulan cümlelerden yalnızca bazılan.
Şundan kimsenin kuşkusu kalmadı:
Rusya artık Yeltsin'den yoruldu, halk
Başkan'dan bıktı! Kamuoyu
araş,tırmalanna göre Yeltsin'in ratingi
yüzde 2 civannda. llginçtir, onun
görevden aldığı Primakov
hükümetinin ratingi ise yüzde 70
civannda. Ama siz gelin bunu
Yeltsin'e anlatın! O bambaşka
havalarda. Ne anketlere kulak asıyor
ne de sokaktaki adamın sesıne. Onun
68 yıllık hayatmda öğrendiğı en
önemli şey şu: "tktidar her seyin
temeüdir! Eğer iktidar sendeyse gerisi
lafı güzafnr!" Devlet Başkanı'nın
tavırlanndan, mımiklerinden,
konuşmalanndan, onun kendisini
"yeryüzü tanns" olarak görmeye
başladığı ijice belli oluyor. Ancak
Başkan'ın kafasının içindeki algılama
sistemiyle dışındaki objektif gerçek
arasındaki fark. bazen acı, bazen
gülünç. bazen de tehlikeli tablolar
yaranyor. Bırkaç ayda bir başbakan
değiştirerek hükümet bunalımlan
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
yaratan, çevresindekilere artık açıkça
(TV kameralan önünde) "firçabu"
atan". kaş göz işaretleriyle herkesin
ruh halini değiştirmekten, özellikle de
gerginleştirmekten "hain bir zevk"
alan bu "20. yüzyıl suharu" artık haber
bültenlennde sürekli bir skeçe
dönüştü. "Oyun"un geçen günkü
bölümünü anlatayım. Kalabahk bir
resmi toplantıya yüzü asık halde gelen
Yeltsin (son yıllarda Rusya padişahı,
saray ahalısinin kendisini mımik ve
tavırlanndan anlamasına büyük önem
veriyor) konusmasımn bir yerinde
durdu ve çevreye dikkatle bakmaya
başladı. 30 saniye kadar süren bu
ölümcül sessizliğin (tabiı oradakı
herkesi rahat koltuklardan aldı, diken
üstüne yerleştirdi) ardmdan "keskin
gözlü kraTın artık daha çok mizah
programlannda duyulmaya ahşılan
Urallar aksanlı gür sesi çınladı: "Yanlış
oturmuşsunuz!" Bir sessızlik daha...
"Stepaşin şuntda oturmalıydı!" Yine
sükûnet... Ve en seri hareket eden bir
iki Kremlin görevlisinin birkaç gün
sonra başbakanlığa gelecek olan
Stepaşın'i Yeltsin'e daha yakm bir yere
yerleştirmek için koşuşturmalan... O
sırada u
kütyutmazçar"m kafasmı
çevirerek sürdürdüğü pür dikkat
bakışı... (Bakışını, ağzını, uçlan aşağı
doğru sarkan ters bir çember yansı
haline getınne ve çenesini ileri doğru
firtatma çabasıyla "süsletnesi'').
Nihayet "tşte şimdi okhı!" buyurması
ve konuşmasına devam etmek için
elindeki kâğıda dönmesıyle birlikte
zavallı komşulannın rahatlaması... Işte
biz dünyanm en büyük ülkelerinden
binnde her gün bu tür görüntülerle
oyalanıyoruz. Dallas'a ve Yalan
Rüzgârlan'na ihtiyacımız yok!
Meddah \e Karagöz de istemeyiz.
Artık hayatımızın bir parçası haline
gelen bu yıllanmış dizinın
son bölümü "Yaşü ve hasta bir sultan"
adını taşıyor.
Cumhuriyet
k ı ı a p 1 a r ı
Anıl Çeçen
ATATÜRKVEAVRASYA
Atatürk gibi çok bilinen, Avrasya gibi hiç bihnmeyen iki
kavramın birlikte değerlendirildiği bu kitapta Avrupa
Birliği'nin dışında bırakılan Türkiye Cumhuriyeti'nın
geleceğı irdeleniyor.
Çağ Pazariama A.Ş Tiirkocağı Cad No:39/41
KKapkulubO (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96
Cumhurtyet
k ı t a p I a r ı
Dimitri Kantemir
OSMANLI İMPARATORLUĞU'NIJN
YÜKSELİŞVE ÇÖKÜŞ TARİHI
MUTASLtYEHUKUK MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo: 1988'60
Davacı tmran Ar vekılı avukat Müfit Seymen tarafından davalılar Mehmet Devam,
Mehmet Şahin, Ömer Oğuz ve Nail Metm hakkında. Mut ilçesi Civciv Mahallesi 375
ada 6.7,8,9 no'lu parsellerden keşifte aız üzennde belırlenecek olan tahminen 1.249 m2
miktanndakı kısmının ıptali ile adlanna tapuya tesciline dair açılmış olan tapu iptali ve
tescil davasınm mahkememizde yapılan duruşmasında verilen ara karar gereğınce; dava-
lılardan Mehmet Şahın'in tebligata yarar açık adresi zabıta kanalı ile yapılan araştırma-
ya rağmen tespit edilememiş olduğundan, dava dilekçesinın ve dunışma gününün ilanen
tebliğıne karar venlmiş olmakla, davalı Mehmet Şahin'ın mahkememizde duruşma gü-
nü olan 21.6.1999 günü saat 9.00'da mahkememız duruşma salonunda hazır buhınması
veya kendisini bır vekılle temsil ettinnesı, aksi halde yargılamanın yokluğunda yapıla-
cağı ve karar verilebıleceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 16108
tLAN
T.C.
KADIKÖY AHKAMIŞAHSİYE DAVALARTNA BAKMAKLA
GÖREVTİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1994'347 vesayet
Mahkememızce venlen 1994/347 E. 1994/366 K. ıle 19.7.19% tarihli karar ile ve-
sayet altına alınan mahcur Murat Dılaver vasisi Av. Fatma Nalan özden'in vasilik gö-
revıne son verilerek, yenne mahcurun ağabeyi Selahattin Dilaver vasi tayin edilmiştir.
Keyfıyet ilan olunur. 15.4.1999 Basın: 21730
Osmanlf nın 700. Kuruluş Yıldönümünde Boğdan Prensi
ve Voy"vodasrnın kısa sürede üçüncü basıya ulaşan
kitabı, virgülüne dokunulmadan yapılan çevirisiyle tüm
kitapçılarda.
OumhuriyH Çağ Pazartama A.Ş. Türt(ocağı Cad. No:39/41
kjtaiE>uju5ü (34334)Cağatoğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04
Sıkmabaşlarla
türban tayfasıHaftalardır "Merw olayı" ile
yatıp kalkan Türkiye 'nin
yanı sıra Münih'teki
sıkmabaşlar, türban tayfası
ve çember sakallılar da
geleneksel M
show"lannı her
hafta sonu merkez istasyonu
civanndaki sokaklarda
sürdürüyorlar. Kara yüzlü
din tüccarlannın ve
şeriatçılann yoğunlaştığı
Landwer Caddesi ile Goethe
Caddesi üzerindeki
kaldınmlar "cuma günü
manzaralan" ile bizlen
değil, Almanlan bile çileden
çıkartacak görünümlerle
hayli itici ve tiksindiricı
artık.
Hacıyağı kokan, ensesi kalın
hacı fışfışlann yanında,
ellerinde cep telefonlanyla
dal gibi, başı örtülü,
pardösülü genç kadınlar
takımı, yıllar önceki
karikatürlere yansıyan
tezatlann günümüzdeki acı
gerçeği! Mercedeslere
kaykılmış caka satar
görünümlenyle bunlann
önünüzden geçmeleri ise
"türban propagandası''nın
artık kanıksanan
manzaralanndan. Sayılan
hızla artan Türk market ve
ışyerlerinde de "tslami
holding"lerin izleri ise
hemen vitrinlere yansıyor
zaten. Ve bir süredir bu
civardaki din tüccarlarının
ve tarikatçılann baskılarıyla
artık hiçbir dükkânda Türk
şarap, rakı ve
içkileri de
tLAN
T.C.
KADIKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN
1999/265 vesayet
Mahkememizce verilen 5.5.1999 tarih 1999/265 esas, 1999/259 karar sayılı ilamı ile
Sıvas, Merkez, Uluanak Mah, cilt: 0033 kütük: 0069'da nüfusa kayıtlı Mehmet Nazım
ve Mevlüde"den olma 1931 doğumlu, Şair Arşi Cad. Hamle Sok. Hamle Apt. No: 17/5
Göztepe-lstanbul adresinde ikamet etmekte olan mahçur Ali Arda M.ICnun 355. mad-
desi gereğince vesayet altına alınmış ve kendisine aynı adreste ikamet eden eşi Rabiye
Arda vasi tayin edilmiştir. tlan olunur. 12.5.1999 Basın: 21677
satılmıyor?
Sattınlmıyor.
Sıkıysa
satsınlar.
Bunu
geçenlerde
Türk şarabı
satın almak ^ — — ^ —
isteyen bir
Alman arkadaşa çıtlatınca
çocukcağız da bu işe şaştı
kaldı. Münih'in -Sirkedsi"
sayılan bu Türkleşmış
caddelerde yürürken her
köşeden burnunuza gelen
döner kokulan arasında
kendinizi bir ahda Yozgat'ta,
Konya'da veya ne bileyim
Kayseri ya da Orta
Anadolu'da bir kasabada
sanabilirsiniz?
Kulağınıza çarpan bozuk
aksanlı Türkçe
konuşmalann yanı sıra,
dalga dalga arabesk müzik
ve dükkân vitrinlennden
sokaklara taşan "şeriatçı
estetik" sizi orada dört bir
yanınızdan apansız
yakalayıverir ve
şaşkınlığımz iki katına çıkar.
Münih'te hafta sonlan,
Hauptbahnhof ve civannda
işte böyle başlar ve sürer
gider. Yan yana uzanan
seyahat bürolan. banka
şubeleri ile Türk süper
marketlerin arasında vitrin
camında ^esettür gryim"
yazılı küçük ve sevimsiz bir
dükkânın varlığına ne
dersiniz? Hiç, sadece bir
koca hiç?
Evet, işte cuma ve
cumartesileri Münih merkez
gannın etrafindakı bu ünlü
ve "Türkçeleşnıiş" curcunalı
caddelerde dolaşmak, aşağı
yukan Anadolu'yu yaşamak
gibidir. Sayılan bir haylı
artan ve can sıkan sıkma
başlı kara Fatmalar ve
Fadimeterin içinde
"Mervefeşmeye" özenen
gerici, örümcek kafalı genç
MUNIH
Türk hanımlanna bakıp kafa
sallayan ve bu caddelerden
geçmemeye özen gösteren
Almanlann sayısı da günden
güne artıyor artık. Evet
Münih artık böyle. Yıllardır
dikkatle izlediğim bu
caddeler ve mekânlar ise hiç
değişmiyor.
Ancak merakınızı
yenemeyip de dükkânlardan
alışveriş etmeye kalkarsanız
yandınız. Kasada oturan başı
sımsıkı kapah. kara bakışh
bir hatunun para üstünü
avucunuza birkaç kanş
yüksekten vennesi ise "d
zinası" olabilir kuşku ve
korkusunu taşır. Ve
durmadan şaşınrsınız. Ve
sakın ha yanılıp da bu
dükkânlarda tezgâhlara
yaklaşıp "Sizde Türk şarabı
bulunur mu?" demeye
kalkışmayın. Zira alacağınız
yanıt: "Yadah mekruhtur
sarmıyoruz" olacaktır. Evet
kim ne derse desin,
Münih'in ortasında yaşayan
bu gericiler de Pasing
semtınde yapılan çifte
minareli carni
kampanyalannı başanyla
sürdürdüler ve piyasadan 4
milyon mark topladılar?
Meslektaşım pek çok sanat
tanhçisi ile mimann
şaşırabileceğı gülünçlükte,
sanat tanhinde ilk örnek
olabilecek bır "abkJe" ile
külliyeyi ise geçen hafta
hizmete açtılar. Merak edip
gidip baktım ve
mimar Okta>
EROL
ÖZKAN
Ekinci'nın
kulaklannı
çmlattım.
Almanlann
kuşkuyla
ızlediği bu
törende de
~ " ~ ~ " ^ ^ ~ sıkmabaşlar
çember
sakallılar ve tarikatçılar yine
baş köşedeydiler.
Artık Münih'te her yerde
karşılaşmaya alıştığımız,
kanıksadığımız bu
türbanlılar en çok ilericı-
aydın Türk kadınlannın
sınirine dokunuypr^Çağdaş.
Türkiye'hin, ülkemizin ,g
buralara lİzanmış kötü
görüntüleri, yüz karası
bunlar. Alman medyası ise
bizi bu "Araplaşnuş"
görüntülerle sayfalara ve
ekranlara yansıtmaya
bayılıyor.
Ancak Türkleri seven ve
ülkemizi tanıyan Alman
dostlar ise bütün bu olup
bitenlerden rahatsızlar.
ancak sokaktaki gerçekleri
nasıl yok edeceksiniz?
Amerikan vatandaşı türbanh
Merve'nin provakasyonu
Alman basmında da yerini
aldı. İşte haftalardır
Türkiye'yi sarsan "Merve
olayı''nın yarattığı sıkıntı ile
beraber Münih'teki bu acı
gerçekleri adım adım
görünce insan inanın
kahroluyor. Ve bütün bu
gerçeklerden sıynlmak,
daha doğrusu sinirlerinizi
yatıştırmak için *Möwe'*ye
kapak atıyorsunuz bir cuma
akşamı.
Eski tüfek devrimcilerin,
Münih'teki aydınlann ve
68'ülerin buluştağu, bu
mum ışıklı ünlü Türk
lokalinde iki kadeh atıp
kendinizi avutmaktan başka
şansınızda yok böylesıne
genlim dolu günlerde,
uzaklarda.
• • • •c r 6
Hotel Nleri
" T a t i 1 d e k i e v i n i z "
* Tamamen yenilenmiş klimalı odalar. asansor. sauna,
havuz. ozel plaı ve deniî akliviteleri
* Dinlenmek, başırazı dinlemek, tatili taiil gibi yaşamak için.
* Doğa hahkası Öludeniz'de hızmetinizdedir.
* Çocuklara. balayına gelenlere. gruplara ve mudavimlerimize
özel indirimkr.
Internet : www.hotelmeri cotn.tT.
E-Mail : hotelmen ©hotelraeri.com.tr.
Rez.Tel: 0.252.617 00 01 I.PBX 8 Hat) Fax: 617 00 10
T.C.
ANTALYAA
BÎRİNCİ SULH HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
Esas: 1998-488
Davacı Celal Aydıner tarafından davalı Cahit Dili-
uzun aleyhine açılan tahlıye ve kira alacağı davasının
yapılan açık duruşması sırasında:
Davalı Cahit Diliuzun adına, Konak Mah. Manavuşak
Sok. No: 122 Aksu Antalya adına ve adresine çıkartılan
tebligat iade edılmiş, ve C. Savcılığı'na adresinin araş-
tınlması için de yazılan yazıya olumlu yanıt ahnamadı-
ğından adı geçen davalıya duruşma günü ve dava dilek-
çesinın ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiştir.
Buna göre: Davalı Cahit Diliuzun'un bildinlen dunış-
ma gün ve saatınde bızzat dunışmaya gelmesi, kendisi-
ni bir vekille temsil ettirmesi, aksı takdirde dava konu-
su yerden tahliyesıne ve 300.375.000 TL'nin davalı Alı
Çakar ile bırlikte kendısinden tahsiline karar verileceğı
ilanen duruşma günü ve dava dilekçesı tebliğ olunur.
3.5.1999 Basın: 21502