22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5NİSAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Hadi Çaman-Yeditepe Oyuncuları, Helikopter'i İstanbul'da ilk kez sahneliyor Kirlenmiş politikacırun portresi FECÎRALPTEKİN "Hadi Çaman-YeditepeO>unculan". beğeni toplayan çalışmalan Kelebekler Özgürdür ve Ak Saçlı Delikanlılar'ın ar- dından mevsimin üçüncü oyunu "Hefi- kopter"i sahnelemeye başladı. Helikop- ter, yönetimde söz sahibi olan siyaset- çilerle alt kadrolannda çalışan gerçek bü- rokratlar arasındakı iletişimsizlik, kopuk- luk. uyumsuzluk ve çatışmayı sorgula- yan politik bir güldürii. Tuncer Cücenoğlu'nun yazdığı ve Devlet Tiyatrosu sanatçısı Murat Kara- su'nun yönettiği oyunda Hadi Çaman. Cezmi Baskın. Birol Engeler, Emel Pa- la. L'mit Çırak ve Mustafa Turan rol alıvorlar. Efes Pilsen"in sponsorluğun- da gerçekleştirilen Helikopter'in dekor ve kostümleri, Şehir Tiyatrolan'nın iz- niyle Bartş Dinçel tarafindan tasarlan- mış; kostümler Halil-Cupido Mağaza- lan tarafından hazırlanmış. 'Pölitikada her şe> mübahtır' Oyunda. zorunlu inışe geçtiği sırada bir dağın tepesine çakılan helikopterin yolculan, o ana dek içinde bulundukla- n devlet protokolü ve resmi ilişkilerin sınırlan dışında ilk kez yüzleşiyorlar birbirieriyle. Helikopter'in kahramanla- n olan bakan. müsteşar, özel kalem mü- dürü. koruma görevlısi. TV kamerama- nı ve muhabir arasında gelişen konuş- malar, politikanın en çıplak yüzünü or- taya çıkanyor: " Politika bir yanştır ve sonunda pastadan en büyük payı almak için btı yanşta her şey mübahnr." Bir kazanın ve dağ başında kalmişlı- ğın çaresizliği içinde bile politika yap- maktan vazgeçmeyen sayın bakan, giz- lenemeyen çıkar ilişkileri, sabn taşan bir müsteşar ve aslında her şeyin farkın- da olan medya mensuplanyla Helikop- ter, ızleyıciye çok tanıdık yüzler sunu- yor. göz ardı edilen bazı gerçeklerin al- tını çiziyor, güldürüyor ve düşünmeye çağınyor. Çaman, daha önce Ankara ve Bursa Devlet Tiyatrolan. Ordu Belediye Tiyat- rosu, Üsküp ve Kuzey Kıbns Devlet Ti- yatrosu'nda oynanan Helikopter'i sah- nelemeye karar verme nedenlerini şöy- le özetliyor: "Yerli oyun oynamanın ta- dı başka; ancak bir özel rh arronun ya- pısına u> gun telif oyun bulmakta güçİük çektiğimizden, Yeditepe Oyunculan ola- rak üç dört yıldır hep yabancı oyunlar sahneliyorduk. Helikopter'in kadro ba- kunmdan bize uygun otanası, metnin sı- caklıgı, oynandığı yerlerde izleyicinin nabzmı rutabilmesi \e bugüne dek ts- tanbul'da sahnelenmemiş olması önem- li nedenlerdi. Aynca okuduğum zaman Helikopter'in çok güncel bir niteligi ol- duğunu gördüm \e içinde bulunduğumuz seçim ortammda bir politikacı kimligi- nin sergüenmesi bana çok çekki gekti." Murat Karasu, Helikopter'i dûnyada sahneye koyan ilk isim. Çaman, yıllar- dır Karasu'yla birlikte çalışmayı hayal ettiğini ve Jstanbul'da sahnelenen oyun- da da Helikopter'i daha önce Üsküp'te yönetmiş olan Karasu'nun ımzasını gör- meyi yeğlediğini belirtiyor. 'Her gün yeni tadar bulduk* Karasu, Helikopter'in Üsküp'teki re- jisiyle şu an İstanbul'da gerçekleştir- mekte olduğu reji arasında hem benze- şen hem de aynşan noktalann olduğu- nu söylüyor: "Tabü ki oyun aynı; ama btırada, Türkiye'de daha bizden, daha sıcak bir yorum buldu. Politikanın de- ğeıier yapısı benzeşse de oyundaki poli- tikacı tipi ve politika sorunlannın bire bir karsılığı Üsküp'te yoktu. Bunlann biz- deki karsıhklan, heie de son döoemde o kadar sıcak Id, elimizdeki malzeme o kadar zengin ki. kullanacagımız aynn- blan seçmekte güçlük çektiğimizi bile söyleyebilirim. Bir buçuk aylık çalışma sürecimizde her gün yeni tadar bulduk." Helikopter'de bakan rolünü canlandı- ran Cezmi Baskın da Türkiye'de yasa- nan politik kargaşa sürecinde oyunun çok güncel bir nitelik kazandıgını ve 'ev- rensel' denilebilecek birpolitikacı kim- liği söz konusu olsa da kaçınılmaz ola- rak rejiye Türkıye'den ilmekleratıldığı- nı belirtiyor. Karasu, Helikopter'in, yaşadığımız günde çok sık karşımıza çıkan kirlen- miş politika ınsanının bire bir portresi- ni verdiğini vurguluyor: "Oyunun ken- disi çok sade zaten; izleykiye son dere- ce doğrudan şeyler söv lerken politik ya- pıya ironik bir eleştiri getiriyor. Bu yüz- den de keyifli bir hal ahyorve tiyatronun asal görevlerinden birini yerine getiriyor. HeKkopter. izleyicinin yadırgamayacağı, kendisinden bulacağı bir oyun. Aynca bu süreçte oynanmasını da zamanlama açı- • Oyunun yönetmeni Murat Karasu, Helikopter'in, yaşadığımız günde çok sık karsımıza çıkan kirlenmiş politika insanının, bire bir portresini verdiğini vurguluyor. Oyunun politik yapıya ironik bir eleştiri getirdiğini belirterek bu süreçte oynanmasını da zamanlama açısından çok doğru buluyor. smdan çok doğru buluyorum " Yeditepe Oyunculan'yla birlikte ça- lışmanın kendisi ıçin çok hoş bir özel ti- yatro deneyımi olduğunu söylüyor Ka- rasu. Daha önce de Cücenoğlu'nun oyun- lannı yöneten sanatçı. artık yazarla ara- lannda bir dil birliğinin oluştuğunu ve birbirlerine müdahale etme gereği duy- madıklannı da belirtiyor. Helikopter'in metnınde, çalışma sürecinin getirdiği bazı noktalarda söz konusu olan yer de- ğiştirmeler ya da küçük ara bağlantıla- nn dışında herhangi bir değişiklik ya- pılmamış. Çaman, sezonu yerli bir oyunla nok- talamaktan büyük keyifaldıklannı söy- lüyor. Yeditepe Oyunculan gelecek se- zonu da Helikopter'le açacak ve Heli- kopter'i önümüzdeki yıl da sahneleme- yi sürdürecek. BOĞAZİÇİ ÜNtVERSİTESt'NDE 6-10 NİSAN TARİHLERİNDE Bizans sempozyumu dört gün sürecek Kültür Servisi - Boğaziçi Üniversitesi, 6-10 Ni- san tarihleri arasında, Bizans'ta günlük yaşam. anıt- lan ve topografyasının konu alındığı bir sempoz- yuma evsahipliği yapacak. Türk ve yabancı bilim adamlannın katılacağı sempozyum, Alexander van Millingen Salonu'nda gerçekleştirilecek. 6 Nisan saat 18.30-20.30'da hoşgeldiniz resep- siyonunun ardından, 7 Nisan'da Boğaziçi Üni- versitesi Rektörü Üstün Ergü- der, Boğaziçi Üniversitesi Ta- rih Bölümü Başkanı Selçuk Esenbel ve IFEA yöneticisi Ste- fanos Yerasimos'un katılacağı açılış konuşması gerçekleştiri- lecek. Sempozyumun. 'Erken Bi- zans döneminde Konstantinopo- lis Topografyasının Yeniden ln- şası' başlıklı birinci bölümün- de. saat 10. 00'da Stefanos Ye- rasimos'un başkanlığında. Ox- ford Üniversitesi'nden Cyril Mango 'The Coasline of Byzan- tion before the Fourth Century', saat 10.45- 11.00'de Oxford Üniversitesi'nden MarliaMun- defl Mango The Porticoed Stre- et at Constantinople' başlıklı bildirileri sunacak. Mimar Sinan Üniversitesi'nden Ayla Öte- kan'ın başkanlığında, 'Ritüel ve Kutsal Emanetler' başlıklı ikinci bölümde, saat 14.00'te Berlin Freic Üniversitesi'nden Albrecht Berger 'Imperial and Ecclesiastıcal Processions in Constantinople', Harvard Üni- versitesi'nden Loü Kalavnezou 'The Rod of Moses in Constan- tinople' ve Istanbul Üniversi- tesi nden Engin Akjürek 'Bu- rial Ritual in the Paracclesion of Chora" adlı bildiriler sunula- cak.. Saat 16.30'da 'Arkeolojik Buluntular' başlığındaki üçün- cü bölümün konuğu ve konusu ise şöyle: Istanbul Üniversite- si'nden M. thsan Tunay'Byzan- tine Archacological Finding in Istanbul During the Last Deca- de'. Stefanos Yerasimos 9 Nisan saat 09.00'da Bilkent Üniversitesi'nden Halil tnancık'ın başkanlık ettiği 'Pazaryerlerin- de Tüccarlar ve Zanaatkârlar" başlıklı beşinci bö- lümün konulan şöyle: Harvard Üniversitesi'nden AngeiUd E. Laiou ' VV'oman in the Marketplace of Constantinople (1 Oth-14th Centuries)', Paris Üni- versitesi'nden Michel Kaplan 'Les artisans dans la vie urbaine a Constantinople aux IXe-XIe si- ecles', Atina Üniversitesi'nden NkobsOikonomides 'The Kom- merkiarios of Constantinople'. Aynı gün saat 11.30'da Bo- ğaziçi Üniversitesi'nden Nevra Necipoğlu'nun başkanlık ettiği 'Konstantinopolis'te Latinler' başlıklı altıncı bölümde; Hobrew Üniversitesi'nden David Jacoby 'Latin Constantinople: Demog- raphic, Economic and Urban Evolution (1204-1261)' ve Pa- ns Üniversitesi'nden MkheJ Ba- lard "La societe perote aux XI- Ve XVe siecles' başlıklı bildiri- leriyle sempozyuma katılacak. Zeynep Ahunbay Pazaryerinde Tticcariar 8 Nisan'da saat 08.00-15.00'te bazı bölgelerin gezilmesinin ar- dından saat 15. OO'te Doğan Ku- ban'ın başkanlığında, Pensıl- vanya Üniversitesi'nden Cecfl Doğan Kuban LeeStriker'The Findings at Ka- lenderhane and Problems of Method in Byzanti- ne Architectural History'. Dumbarton Oaks'tan Jonathan Bardill 'Reconstructing the Church of -St. Polycuktos in Constantinople'. saat 16.30- 16.45'te İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Me- tin ve Zeynep -\hunbay' Restoration Work at Zey- rek Camii 1997-1998' ve Urbana-Champaign Üniversitesi'nden Rooert Ousterhout 'tnterpro- ting the Pantokrator' başlıklı bildirileri sunacak. •İmparatoriuk Anıtlan' Aynı gün saat 14.30'da Bo- ğaziçi Üniversitesi' nden Çiğ- detn Kafesçioğlu'nun başkanlık edeceği 'Imparatorluk Anıtla- n' başlıklı yedinci bölüme; Ur- bana- Champaign Üniversite- si'nden Henry Maguire 'The Medieval Floors of the Great Palace'. Hacettepe Üniversite- si 'nden Yıldız Ötüken' Impara- tor IX. Konstantin Monomachos: Süleyman. Tek Başına Savaşan ve Yenilmez Theotokos', saat 16.00-16.15 'te Köln Üniversite- si'nden Peter Schreiner 'John Malaxos and his colection of Antiquitates Constantinopoli- tanae in an unknovvn manusc- ript' katılıyor. Sempozyumun son günü olan 10 Nisan"da saat 9.00'da başla- yacak olan sekızinci bölümün başkanhğını Ege Üniversite- si'nden Zeynep Mercangöz üst- leniyor. Bu bölümde; Hacette- pe Üniversitesi'nden Sema Al- paslan 'Konstantinopolis'te Taş Işçiliği ve Anadolu'da Başkent Etkileri', Leipzig Üniversite- si'nden Klaus-Peter Matschke 'Buildere and Buılding in late Byzantine Constantinople', sa- at 10.30-10.45"te Dumbarton Oaks'tan AHce-Mary Talbot 'Building Activity in Constantinople under Andronikos II. the Role of Women Patrons in the Construction and Restora- tion of Monasteries' başlıklı bildirileri sunacak- lar. Sempozyjumun sonuç bildirgesini ise saat 1.30'da Princeton Üniversitesi'nden Slobodan Curdc ve Harvard Ünıversitesi'nden Ihor Sevcenko tara- fından verilecek. Ankara Devlet Tiyatrosunda çehov'un 'Vljne Bahçesl' Amerikalı yönetmenden yeni yorumla Rus klasiğiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Tiyatrosu konusunda uzman ABD'li yönetmen Christopher Martin, Anton Çehov'un ünlü ya- pıtı "VTşne Bahçesi"ni Ankara'da sahneleye- cek. Martin, Oda Tiyatrosu'nda düzenlediği ba- sın toplantısı ile oyun hakkında bilgi verdi. Devlet Tiyatrolan'nın çağnsı üzenne başken- te gelen Martin. Türk sanatçılann oyunculuk açı- sından yüksek bir düzeye sahip olduğunu vur- guladı. Martin, "Dünyanın dört bir yanında oyun yönettim. Ancak 2-3 kez geldiğim tek ül- ke Türkr>e._ Eğer soineseydiın gelmezdim" dedi. Izleyiciden önce- likle "Neden bir ABD'liyönetmen Rus klasiğini yönetiyor" sorusunu beklediğini anlatan Martin, kendi- sinın Avrupa Tiyatro- su konusunda uzman olduğunu, ülkesinde de ABD'li yönetmen- lerin yapıtlannı sahne- lemediğinı söyledi. Türkiye'ye gelmeden önce tiyatro yetkilile- rine. ABD hüküme- tinin bu oyunda katkı- sının olup olmadığını sorduğunu kaydeden Martin sözlerini şöy- le sürdürdü: "Yanıtgeldi:'Kötü haber. Yok.' Ben de 'hayır' dedim. 'Bu iyi haber. O zaman Çe- hov oynayabiliriz.' Çünkü ABD Kültür Ser\isi'ninmaddibir katkısı olsaydı bir Amerikan oyunu oy- namamız gerekiyor- du. Maddi katkinın şartı budur. Ancak eğer maddi bir destek yoksa o zaman yönet- men istediği yapıüsah- neleyebiliyor.'' Oyunu yeni bir an- layışla sahneye koy- mayı amaçladıklannı belirten Martin, ünlü yazar Çehov'un her yapıtında "doktor" rolünde sahneye çık- tığını. ancak "Vişne Bahçesi"nde bu ko- numun olmadığma dikkat çekti. Yazann bu yapıtta tıpkı ünlü korku ustası AMred Hitchcock gibi kendisini oyunun hiç gö- rülmeyecek bir yerine yerleştirdiğini anlatan Martin. "Seyircinin bugüne kadar oyunda her gördüğünde, 'Bu rolde oynamaktansa futbol oynamayı tercih edenm' dediği, yoldan geçen adamın aslında Çeho\ olduğunu keşfettik. Çok basit gibi gözüken bu rol, esasuıda önemli bir aha önce Ankara'da iki oyun sahneleyen Amerikalı yönetmen Christopher Martin, başkentin bazı yerlerinin küçük Amerika'ya dönüşmesinden yakındı: "Yeni kültürlerle tanışmak isterken, kendi kültürümün bir parçasıyla karşılaşmak beni son derece üzdü. Bulvar Palas'ı geri istiyorum. Resmi olarak tek şikâyetim bu Ankara'dan." yw tutuyor" dedi. Ankara'da bazı şeylerin degişmesine üzüldü- ğünü belirten Martin, başkentin bazı yerlerinin "küçük .^merika'ya" dönüştüğünü gözlediği- ni söyledi. Martin. "Yeni kültürkrie tanışmak isterken kendi kühürümün bir parçasıyla kar- şılaşmak beni son derece üzdü. Buİvar Palas'ı geri istiyorum. Resmi olarak tek şikâyetim bu, Ankara'dan'' diye konuştu. Tolstoy'un şiiri Rusya'da bulunamadı Martin'in verdiği bilgiye göre "VTşne Bah- çesi"nin bir sahnesinde geçen ve oyuna anlam katan ünlü edebiyat- çı Tofetoy'un şiirinin bulunması için bü- yük bir arayışa giril- di. Ancak Türki- ye'nin Rus Büyükel- çiliği ve Rusya'daki ilgili makamlara ka- dar başvurulmasına karşın sonuç alına- madı. Tüm ekibin umudunu kestiği bir sırada oyunda rol alan Nihat Hakan Güney, Ankara'da özel bir kütüphane- de Tolstoy'un Rus- ça'da yazılmış şiiri- ni buldu. Türkçe'ye çevrilerek oyuna ka- tilan şiir, önümüzde- ki günlerde Erduran tarafından Rus arşiv- lerine konulmak üze- re bu ülkeye de gön- derilecek. Christopher Mar- tin'in yönettiği "Viş- ne Bahçesi", 7 Ni- san'da Küçük Tiyat- ro'da izleyiciyle bu- luşacak. Işık düzeni ve mü- zikleri de Martin'e ait olan oyunu Ataol Behramoğlu Türk- çe'ye çevirdi. Oyu- nun yönetmen yar- dımcılığını Cem Emüler ile Eylûl Ak- türk üstlendi. Sahne tasanmı Gül Emre, giysi tasanmı Esra Selah tarafından ha- zırlanan oyunda Hep- şen Akar, Eylem Yü- dız, Eyiül Aktürk, Münir Canar, Cahit Öztü- fekçi. Yavıız Köken, Emre Alpago, Güüzar Ir- mak, MuratGökçer,Fadik Atasoy, Emin Olcay, Ümit Hasret Aslan ve Nihat Hakan Güney rol alıyor. Christopher Martin, Ankara Devlet Tiyatro- su'nda daha önce John Steinbeck'in "Ğazap Üzümleri" ve Tennessee Wilüams'ın "Düşler Yolu" adlı yapırını sahneye koymuştu. BUAŞAMADA ŞUKRAN KURDAKUL 18 Nisan Seçimlerinden Aday Manzaraları Akşener Meral (DYR Kocaeli) Eski Içişleri bakanlanndan. "Kirii Eller" Jean-Pa- ul Sartre. Asirtürk Oğuzhan (FR Malatya) Sahibine bak, kişiliğini tanı. Baykal Deniz (CHR Antalya) Deniz Baykal adında biri - Hizipçiliğin ustası, de- magogun biri. Budak Rıdvan (DSR İstanbul) Sazını başka çalar, türküyü başka söyler. Cevheri Necmettin (DYR Urfa) Susuyor ya, sustukça sıra kendisine gelecek. Çetin Hikmet (CHR Ankara) Türkıye Büyük Millet Meclisi'nin son dönem baş- kanı. Eski bir denge uzmanı. Cindoruk Hüsamettin (DTR Eskişehir) O daTBMM'nin eski başkanlanndan. N'apalım ki postacı her kapıyı iki kez çalmıyor. Çiller Tansu (DYR İstanbul) Mahkeme denince ürperir hâlâ - Var mı onun gibi mülke müptela. Ecevrt Bülent (DSR İstanbul) Edebiyat loncasının iktidardaki temsilcisi. Onsuz da yapamıyorfar, onunla da. Genç Kamer (DYR Tunceli) Artık yeter. Bu düğün kambersiz olmalı. Gökdemir Ayvaz (DYR Erzurum) 1980 öncesi adı Komando Ayvaz. Ziya Gökalpin kemiklerini sızlatanlardan. Güneş Hasan Fehmi (CHR İstanbul) Mağdur muhalif. Güner Agâh Oktay (ANAR Balıkesir) Eski kültür bakanlanndan. Yanlış okumadınız. Hatiboğlu Yasin (FR Çorum) "Dalavere yapan dükkân açılsa - Besmeleyle her seherde ne fayda." (Izmirli ozan Yanıkoğlan) llıcak Nazh (FR İstanbul) Bir de oy istemiyor mu İstanbul halkından. Keskin Adnan (CHR Denizli) Sahibinin sesi. Kııtan Recai (FR Malatya) Sığmıyor işler en büyük endazeye artık - Saltanat nâmına, din nâmına maskaralık (Mehmet Akrf) Lh/aneli Zürfü'(CHR İstanbul) Gün ola harman ola, takke düşer kel görünür, Şimdı Zürfü kasketin attında güzel görünür. Menderes Aydın (FR İstanbul) Babasından yadigâr, II. Aydınlı toprak ağası. Sezgin Ismet (DTR Aydın) Artık tiyatroya dönse. Tabii seyirci olarak. Selvi Cevdet (CHR Eskişehir) Eski sendikacı. Rengi sanya çalanlardan. Asım Bezipci, TYS'nin Onur Üyesi oluyor • Kültür Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası'nın (TYS) yeni yönetim kurulu örgütlü çalışmaya olan bağlılığı ve katkılanndan dolayı, 1993'te yasamını yitiren araştırmacı-yazar Asım Bezirci'yi onur üyeliğine almaya karar verdi. Kurul, toplantılannın ilkinde Bezirci'nin onur üyeliğini resmileştirecek. ;Dh/anü Lugati't Türk' üzerine panel • Kültür Servisi -Türkçenin ilk sözlüğü Divanü Lugati't Türk'ün yazılışınınm 925. yılı nedeniyle 9 Nisan Cuma günü saat 14.30'da İstanbul tl Halk Kütüphanesi'nde bir panel düzenlenecek. Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Muhsine Helimoğlu Yavuz'un yöneteceği toplantıya, Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Yusuf Çotuksöken ve Mimar Sinan Üniversitesi Araştırma Görevlisi Muharrem Kaya konuşmacı olarak katılacaklar. (518 10 47-48) Bangladeşli sanatçılap, fundamentalizme karşı el ele • DAKKA (AFP) - Bangladeş'in onde gelen sanatçılan ve kültür insanlan. ülkede giderek artan fundamentalist hareketlere ve terör eylemlerine karşı hükümeti sert ve açık tavır almaya zorlamak amacıyla bir araya geldiler. Sanatçılar, son haftalarda düzenledikleri seminerler. performanslar ve sergilerle ülkede şıddetinbaşlıca sorumlusu gördükleri lslamcı fundamentalistleri protesto ediyorlar. Özellikle ülkenin en ünlü şairlerinden Shasmur Rahman ve sinema oyuncusu Kabari Sarwar'ın da aralannda bulunduğu bir grup sanatçının geçen hafta boyunca Dakka Üniversitesi'nde protesto amaçlı düzenledikleri iki fuar kitlelerden büyük ilgi gördü. Günde ortalama 10.000 kişinin fuan ziyaret ettiği belirtiliyor. Diğer yandan ülkenin önde gelen şarkıcılan iki gün süren 'Fundamentalizme ve Aynlıkçıhğa Karşı Kültürel Beraberlik' başlıklı bir konser programında yer alarak radikal islamcılara karşı net bir tutum alınması yönündeki istemlerini dile getirdiler. Sanatçılann sabnnı taşıran olay geçen ay Jessore kentinde meydana geldi. Bangladeş Komünist Partisi'nin kültürel etkinliklerden sorumlu kanadı Uduchi'ye üye 10 sanat insanı, kentteki bir konser sırasında gerçekleşen bombalama eyleminde yaşamlannı yitirmişti. La Fenice davası başlıyor • VENEDİK(AFP)- 1996'nınt)cak ayında çıkan bir yangmda bütünüyle yanan Venedik'in görkemli opera binası La Fenice'in yanmasmdan sorumlu tutulan 10 kişinin yargılanmasına 31 Mayıs'ta Venedik'te başlanıyor. Yargılanacaklar arasında Venedik Belediye Başkanı ve yangından kısa bir süre önce binadaki elektrik tesisatını tamir eden iki teknisyen de yer alıyor Dava ihmal ve kundaklama iddialannı içeriyor. 1997'de tutuklanan elektrik teknisyenleri, binadaki işlerine sözleşmedeki tarihten dört ay geç başlamalan nedeniyle ödeyecekleri ağır para cezasından kurtulmak için kasten yangın çıkarmakla suçlaruyorlar. Venedik mafyasının da olayda parmağının olduğu söylentiler arasında yer alıyor. 18. yüzyıl barok mimarisinin başyapıtlan arasında gösterilen, dünyanın en büyük bestecilerine, orkestra şeflerine ve ses sanatçılanna ev sahipliği yapan Le Fenice'in yanarak kül olması, tüm dünyadaki sanat çevrelerinde ve operaseverlerde büyük bir üzüntüye yol açmıştı. Yangından sonra bir araya gelen Venedik Belediyesi Şehir Kurulu, opera bınasını aslına uygun olarak yeniden inşa etme karannı almış, ancak inşaat, başladıktan sekiz ay sonra yolsuzluk iddialannın ortaya çıkmasıyla kesıntıye uğramıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle