Katalog

Cumhuriyet îmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yavın Koordinatöru Hikmet Çetinkava • Yazıışlen Müdürü ibrahim Yıldız • Sonımlu Vlüdur: Fikret llkiz • Haber Merkezi Mudürü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen. Fikret Eser lstihbarat Cengiz Yıldırun # Ekonomi: Ozlem Yüzak • Kültür: Handan Şeaköken # Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme' Abdullah Vazıcı 0 Fotograf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Habcrlcn: Mehmet Faraç Yayın Kunılu llhan Selçuk (Başkanl. Orhan Erinç, Okta) Kurtbökc. Hikm«t Çetinkaya. Şükran Soner. Ergıın Balcı. İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balba>, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • izmirTemsılcısrSerdarKızık, H.ZıyaBK 1352S 2 3Tel 4411220, Faks-4419117 0AdanaTemsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119 S. No:l Kat.l, Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mudurü Cstün Akmen 9 Koordımtor Ahmet Koruban • Muha- sebe Butem Veoer • Idare Hûseyin Gflra-9 Bılgı-ljkirı Nail tıul • Bılgı- ayarSısfcm Mârûvet FuüetKaza MEDYA C: • Yönetun Kunılu BaşUnı - Genel Mudür Gülbin Erduran # Koordınatör Reha Işıtman 9 Genel MüdürYaniımcısı. SodaÇoban Tel. 514 07 53 - 51395 80-5138460-61,Faks. 5138463 1a>lmia\an \e Basan: > enı Gun Haber Aıansı Basın \e Vavıncılık \ Ş. 'ürkocıiı tad 39 41 Cagakığlu 34314 Ist PK 246 Sırkecı Istanbul Tel (0 212» 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 27NÎSAN1999 fmsak: 4.23 Güneş: 6.02 Öğle: 13.09 Ikindi: 16.56 Akşam: 20.02 Yatsı: 21.34 Teninizi şımartm • Haber Merkezi-Yaz aylan yaklaşırken isteruneyen tüylere en kısa sürede veda etmek isteyenler için yeni ürünler yaratılıyor. Dogrudan salış yapan Oriflame de özel jilet, nemlendiricili jel ve rahatlatıcı balsamdan oluşan "Gentle Touch" serisini piyasaya sundu Üniversitesi'nde yaz okulu • İstanbuJ Haber Servisi- Boğazıçi Cniversıtesi (BÜ) Vakfı-Kampus AŞ tarafından düzenlenen "yaz okulu" programında. Ingilizce ve spor ağırlıklı aktiviteler sunulacağı bildırildi. BÜ Spor tşlen Müdürlügü ıle bırlikte, 9-14 yaş grubu içın gerçekleştirilecek yaz okulu, 28 Haziran-16 Temmuz, 19 Temmuz-6 Agustos ve 9 Agustos-27 Agustos tanhlerinde olmak üzere üç dönemden oluşacak. Yaz okulunun dönem ücreti 130 milyon lira olarak belirlendi. Alo RTÜK'e 24 bin mesaj • ANKARA (AA) - RTÜk' Kamuoyu ve Yayın Araştırmalan Dairesi'nin hazırladığı "Alo RTÜK 178" degerlendirmesi, RTÜK'ün lletişim dergısinde yayımlandı. Buna göre. RTÜK'ü lOOcak 1998-10 Ocak 1999 tarihleri arasındaki bir yıllık sürede 17 bin kişi arayarak yayınlara ilışkin yaklaşık 24 bin mesaj ilettı. RTÜK'ün araştırmalan, vatandaşlann sırasıyla en çok haber bültenleri, klıpler, reklamlar ve şov programlanndan şikâyetçi oldugunu. şıkâyet konulannın başında ise cınselliğin geldığini gözler önüne serdı. ÇHO İstanbul'da görev dağılımı • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Hukukçular Dernegi (ÇHD) İstanbul Şubesi Başkanlığı'na Murat Çelik getinldi. ÇHD İstanbul Şubesi'nin 10 \isan'da gerçekleştirilen 4. olagan genel kurulunda belirlenen yeni yönetim kurulu, görev dağılımı yaptı. Görev dagılımına göre. şube sekreterliğine Bilgütay Durna ve şube saymanhgına da Hakan Semizoğlu seçilirken Gülay Erpul, Basri Akyüz, Şafak Yıldız ve Tacettın Çolak ise yönetim kurulu üyesi olarak görev yapacak. Genç işadamları yarışması • İstanbul Haber Servisi - Portekız'de düzenlenen Dünya Genç tşadamlan Yanşması'nda, Cevher Şirketler Grubu ortağı, icra komıtesi ve yönetim kurulu başkan yardımcısı Haluk Özyavuz, "Dünya'ran en başanlı yöneticisi" seçildi. 6ayda150kalp ameliyatı • İstanbul Haber Servisi - Gazıosmanpaşa ve çevresindeki yaklaşık 2 milyon nüfusa kardiyoloji hizmeti sunan tek hastane olan Şafak Hastanesi'nde 6 ayda 150 açik kalp ameliyatı yapıldı. Kalp ve Damar Cerrahisi Izmanı Op. Dr. Mehmet Uğur Es, Türkiyetfeki uzman hastanelerde yapılan en ağır vakalann merkezlerinde tedavi edilebildiğini söyledi. Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün raporuna göre gecekondu sayısı 2 milyona ulaştı 10 milyon kişi gecekonduda yaşıyorANKARA (AA) - Türkiye'de gece- kondulaşmanın ve bunun beraberin- de getirdiği çarpık kentleşmenin önü- ne bir türlü geçılemiyor. Maliye Bakanlığı Milli Emlak Ge- nel Müdürlügü'nce hazırlanan "Gece- kondu'' raporuna göre. 1966 yılında çıkarılan bir kanunla Türkıye'de gece- kondu inşa etmenın kesinlikle yasak- lanmasına karşıhk. gecekondu yapı- mı engellenemedi. 1960'lann başın- da 400 bin dolayında olan gecekondu sayısı 1970"liyıllarda 600 bine, 1980'Ii yıllarda 1 milyon 150 bine, 199O'lı yıllann başında 1 milyon 750 bine. günümüzde ise 2 milyona ulaştı. Bundan 30 yıl kadarönce 2 milyon 250 bin dolayında kişinin yaşadığı ge- cekondulardaki toplam nüfus 10 mil- yona çıkarken. kentlerde gecekondu- larda kalanlann payı da zaman içinde yüzde 35'i buldu. Budönemde Anka- ra'dasayılan 100binden450bineyük- seldi. İstanbul'da da gecekondular bir yandan Rami. Kocarnustafapaşa. Zey- tinburnu, Taşlıtarla, Ümramye ve Kar- tal gibi sanayi semtlerinde fabrika ci- varlanna kuruldu, bir yandan da de- netimden uzak kalan bölgelere yönel- di. Bu süre içinde gecekondulaşma, özellikle milletvekili ve yerel seçim- ler öncesinde hız kazandı. Politikacı- lann buradaki rolü de sadece gece- kondu yapımına yeşil ışık yakmakla kalmadı. Politikacılann etkisi, bu böl- gelerin yol, su, elektrik. kanalizasyon, park, okul. otobüs gibi hizmet gerek- • Bazı kişiler, sadece kendileri ve ailelerinin bannması için değil, satmak ya da kiralamak için de gecekondu yapıyorlar. İstanbul ve Ankara gibi kentlerde kiralanan gecekondu oranı yüzde 40, hatta 50 düzeylerine ulaştı. sınmelerinin karşılanmasında, bunlar için ödenek aynlmasında siyasi egi- limlere göre aynmcılık ile kendisini gösterdi. 45 bin hektar toprak Milli Emlak Genel Müdürlügü'nce hazırlanan rapora göre, Türkiye'de 45 bin hektartoprak, gecekondularla kap- lanmış durumda bulunuyor. Araştırma- larda. gecekondu tipi konutlarda orta- lama büyüklük, Bursa'daki gecekon- dularda 35 metrekare, Erzurum'da49 metrekare, Samsun'daki gecekondu- larda da 30 metrekare olarak belirle- niyor. Rapora göre, kentlerde gecekondu- lann ortaya çıkmasıyla birlikte gece- kondu ticareti de başgösterdi. Bu şe- kilde kişiler, sadece kendileri ve aile- lerinin bannması için değil, satmak ya da kiralamak için de gecekondu yapımına girişti. Bu çerçevede emlak komisyonculan, yapı gereçleri satıcı- lan. tüccar ve esnaf arasından da ge- cekondu ticareti ile uğraşanlarçıktı. Sonuçta, İstanbul ve Ankara gibi kentlerde kiralanan gecekondu oranı yüzde 40, hatta 50 düzeylerine ulaştı. Ne yapılmalı? Rapordakı önlemlerdenbazılan şöy- le: • Devletin ve kamu kurumlannın mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan toplu İconut yapımına elverişli olanlar satış dışı bırakılmalı ve Milli Emlak ve Arsa Ofisi Genel Müdürlükleri ile yerel yönetimler arasında saglanacak işbirligi çerçevesinde buralann altya- pılan kısa sürede tamamlanarak, İco- nut yapımına hazır hale getirilmeli. • Belediyeler, Hazine'den veyabaş- ka yollarla sagladıklan araziler üze- rinde arsa üretmeli ve bunlan evi ol- mayanlara taksitle satmalı. Bu arsala- n alanlara belirli süre içinde inşaat yapma ve belediye tarafından hazır- lanacak projelerden uygun birisini seç- me zorunluluğu getirilmeli. • Gecekondu ve arazi mafyası adı verilen ve devlete ait tapulu ya da ta- pusuz arazilen satarak haksız kazanç elde eden kişiler hakkında takibat ya- pılabilmesi için Ceza Kanunu yeniden duzenknmeli. • Gecekondulaşmanın önlenmesi amacıyla yatınmlara verilen teşvik ve muafiyetler, gecekondulaşmanın yo- ğun olduğu İstanbul, lzmir, Ankara, Bursa gibi illerde kesinlikle kaldınl- malı. • Sık sık yapılan gecekondu ve imar aflanna son verilmeli. UNESCO 2. Uluslararası Egitim Kongresi Gelişmiş ülkelere çocuk eğitmıine yardım çağrısı Dış Haberler Servisi - Birleşmiş Milletler Eğı- rimFonu UNESCO, 21 yüzyılın eşiğinde oldu- ğumuz şu günlerde, dün- ya çocuklannın eğitimi için zengin ülkelerden yardım istedi. UNESCO Genel Sek- reteri Federico Mayor, dünyanın gelişmiş ülke- lerine üçüncü dünya ülke- lerini 21. yüzyıla hazırla- mak için düzenlenen çe- şıtli egitim programlan- na destek vermelen çağ- nsında bulundu. UNESCOnun Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen II. Uluslara- rası Mesleki ve Teknik Egitim Kongresi önce- e-posta : tan (</ prizma. net. tr sinde bir konuşma yapan Fedenco Mayor. tüm dun- yayı etkisi altına alantek- noloji devrimi ve küre- selleşmeyle başa çıkabil- mek içın eğitımde acil olarak ortak bir yaklaşı- ma gidilmesi gerektiğini bildirdi. 'Hedef yoksuUukla mücadele' UNESCO Genel Sek- reten Mayor. "Egitim, özellikle deteknikve mes- leki egitim. herkesin top- lumsal ve kişisel yaşam düzevini Uerletmeieri,yok- sullukla mücadele edil- mesi, daba iyi bir dünya kurulması vebanşın sağ- lanması için şartür. Tüm bunlar LNESCO'nun başlıca hedeflerkür" diye konuştu. Bazı ülkelerde çocuk- lann Internet'ın olanak- lanndan yararlandıgına işaret eden Mayor, "bazı- lannın ise kalem ve kâ- ğıtlan bile yok" diyerek "Yapılması gereken çok şey var" görüşünü dile getirdi. 12 vı1da ikinci kez dü- zenlenen ve cuma günü- ne kadar sürecek olan kongrede, küresel toplu- mun karşı karşıya bulun- dugu değişimlerle başa çıkma yollan, gelişmek- te olan eğitim sistemleri- ne nasıl uyum saglana- cağı ve aynmcılıkla mü- cadele konulan üzerinde durulacak. ABD'deki katliamda yakınlannı yitirenler tazminat davası açıyor Öğrencüerianma töreniCH1CAGO (AA) - ABD'nin Colorado eyaletinde meydana gelen 12 öğrenci ve bir ögretmenin öldürüldüğü katliamın ardından eyalet çapında dün düzenlenen anma törenine 70 bin kişinin katıldığı bildirildi. ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ve eski Genelkurmay Başkani Colin Povvefl da törende hazır bulundu. Ölenlerin ailelerinin, ABD'deki silah imalatçılannı, intihareden saldırgan gençlerin ailelerinı. okulu. vurdulu kırdılı filmleri yapan Hollywood şırketlerini mahkemeye verecekleri belirtildi. ABDde, çocuklannyaptıklanndan ailelerinı sorumlu rutan herhangi bir yasa olmadıgı ileri sürülüyor. Okul faciasına yol açan gençlerin, daha önce uygulayacakları plan ile ilgili bir video filmi yapmış olduklan ve bu filmın öğretmenler tarafından bilindıği iddia ediliyor. Anma törenine 70 bin kişi katüdı. (Fotoğraflar: REUTERS) 'Dayakla ceza çocuğu şiddete itiyor' İSTANBUL (ANKA) - Uzmanlara göre, şiddet dolu bir dünyada çocuklan şiddetten uzak tutmanın yolu fiziksel olmayan disiplin yöntemlerinden geçiyor. Amerikan Pediatri Akademisi'nin 'Çocuk ve Davranış" konulu araştırması, Prof. Dr. Nesrin Şahin'in çevirisiyle Türk Psikoloji Bülteni'nde yer aldı. Araştırmaya göre, çocuklann davranışlannı en iyi değiştinne yöntemini olumlu davranışlan ödüllendirmek oluşturuyor. Çocuklara ceza vermek için onlan itmek- • Amerikan Pediatri Akademisi, çocuklann davranışlannı en iyi değiştirme yöntemi olarak olumlu davranışları ödüllendirmeyi öneriyor. kakmak, tokatlamak, vurmak, dayak atmak gibi davranışlar, onlara sorunlannı iterek. kakarak. vurup çarparak çözmenin uygun olacağı mesajını veriyor. Üstelik uygulanan fiziksel cezalar da istenmeyen davranışlan ancak belli bir süre için durdurabiliyor. Buna karşıhk, fiziksel olmayan disiplin yöntemleri çocukların duygulanyla daha kolay başa çıkmalanna yardımcı olurken sorunlannı şiddet dışı yollarla çözmeyi öğretiyor. Amerikan Pediatri Akademisi'ne göre, çocuklara verilebilecek uygun ceza yöntemleri şöyle sıralanıyor: • Çocuğunuzun her yaşı için bir dakika sürecek şekilde sesini çıkarmadan bir köşede orurmasını isteyebilirsiniz. • Bazı izinlerini > a da harçlığını geri alabilirsiniz. • Arkadaşlan ile çıkrnasına ya da bazı okul/toplum etkinliklerine katılmasına izin vermeyebilir, evden dışan çıkarmayabilirsiniz. Amerikan Pediatri Akademisi'ne göre davranış değiştinne yöntemlerinden biri de hatalı davranışlan cezalandırmak yerine olumlu davranışlan ödüllendirmekten geçiyor. Takdir etme, ilgi, şefkat göstermek en etkili ödüller arasında yer alıyor. IŞLLOZGENTURK Başhktaki sözlerin sahibi, bundan 13 yıl önce 25 Nisan'ı 26 Nisan'a bagla- yan gece. Ukrayna'daki Çemobil Nük- leer Santralı'nda gerçekleştirilen teh- likeli birdenemeden sorumlu mühen- dis Boris Rogojkine. Onun emriyle ekip. deneme için düğmeye bastı ve 4. reaktör patladı. Sonuç. İkinci Dünya Savaşf nda Japonya'ya atılan atom bombasından sonra yaşanan en büyük nükleer kıyım. Önce bulutlar radyasyonla doldu. Sonra toprak öldü ve binlerce masum insan radyasyondan zehirlendi. Onlar usul birölüme mahkûm oldular. Rad- yasyonlu bulutların geçtigi yerlerde yüzlerce özürlü çocuk doğdu. Aynı bölgelerde pek çok genç birdenbire kan kanserine yakalandı. Sözün kısa- sı Çemobil hâlâ süren bir kara ölüm oldu. Işte bundan tam 13 yıl önce Çerno- bil'de patlamaya neden olan şalteri ın- diren mühendis Boris, bugün öyle bir vicdan azabı çekıyor ki ölümü yardı- ma çağınyor, "Tek hatamogece ökne- mişolınak"diyor. Beşyıl hapisyatmış, şimdi yaşadığı şeyleri ve kendini unut- 'Tekhakun ogece ölmemiş olmak' mak için votka şişesine sanlıyor. Sabah akşam hep aynı sözleri yi- neliyor; olayı durmadan anlatmak onda bir saplantı olmuş: "Kendimi suçlu hissediyorum. Santralda çalışan personel sadece talimatlardoğrultusunda hareket eder ve santralın çalışma kuralla- nna, emirlere uyar. Bize her zaman bundan daha mükemmel bir re- aktör ounadığı söyleniyordu, ne- den üıanmayay ım ki? Gerçeği bil- miyorduk..." Bu savunma bile onu avutmu- yor. Çünkü düğmeye basan o. Ken- di vicdanının sorulanndan kaç- ması olanaksız. "O günden beri ola> günü nelerolup bittiğini anlatmak bende saplantı oldu. Olajı izleyen günlerde yaşadığım stre- se ancakvotkay la dayanabiküm. Bugün de öyle. Benim tek hatam o gece ölme- miş olmak." Mühendis Boris'in vicdan azabı çek- mesi sadece ona ait bir durum değil. Dünyanın pek çok yerinde, pek çok insan çeşitli nedenlerden ötürü vicdan azabı çekmekte. Sorular sormakta, kendini sorgulamakta. Bunun Rus ol- makla, Japon olmakla, Türk olmakla, Amerikalı olmakla alakası yok; insan olmakla ilgili bir durum bu. Vicdan azabı çekiyoruz, çünkü insanız. Bu duygudan ötürü, bir deprem son- rası kendini suçlu bulan Japon bakan harakiri yapıyor, bu duygudan ötü- rü, para yemekle suçlanan (sade- ce normal vatandaşlar gibi ev kre- disi almış ve ödemiş) bir başka ba- kan, bir Fransız bir ırmak kıyısın- da alnına tetiği dayayıp ölümü se- çiyor. Bu duygudan ötürü, Viet- nam'da yüzlerce masum insanı. ge- lişmiş, son derece teknik silahlar- la öldüren binlerce Amerikalı as- ker psikolojik tedavi görüyor. In- tihar edenlerin sayısı oldukça ka- bank. Yeryüzü adım adım da olsa bir parça banşa, bir parça dostluğa yö- neliyorsa bunu en çok insanın v ic- dan duygusuna borçluyuz. lnsa- noglu vicdan azabı çeker, hangi ülke- de, hangi dinde, hangi işte olursa ol- sun. Amerika'da Vıetnam Savaşı'nı ve bütün savaşlan protesto etmek için 21. kattan atlayan Amerikan gazisi John'la, kendini alkolle boğan mühendis Bo- ris arasındaki tek akrabalık bağı budur; vicdan sahibi olmak. Türkiye ne yazık ki bu konuda epey- ce geride. Müthiş bir vurdumduymaz- lık ve pişkinlik içinde kendi hatalan- mızın sorgulamasıru yapmaktan özen- le kaçınıyoruz. Büyük çoğunluk yaşa- ma karşı borçludeğilmiş gibi, "Benböy- le yapOm oldu" diyor. Tıpkı aşk gibi vicdan duygusu da ülkemizdeürkek bir ağaç kovuğunda gizleniyor. Çünkü çok ayaİdar altına alındı. Ürküyor. Oysa şimdi tam zamanı, hepimiz için. Bütün değerlerimizi, yaptıklan- nuzı, düşünduklerimızi sorgulamanın zamanı Ve eğer bırilerinin bir şeyler- de, örneğin bir ağır yenilgide rolü var- sa bunu açıkça söyleyip meydanı baş- kalanna bırakmalannın zamanı. Bu duygudan uzak olduğumuz sü- rece istediğimiz kadar bilgisayar kul- lanalım, istediğimiz kadar Internet'egi- relim; bunlann hiçbiri bizi haysiyetli ve kişilikli bir ülke yapmaya yetmez. Önce tek tek kendimizi sigaya çeke- lim. Bakalım suyun üstünde ne kala- cak. Ve hep mühendis Boris'in sesi ku- laklanmızda olsun. "En büyük hatam o gece ölmemek- ti" [email protected]. New York Talay kaçırılan eserleri teslim aldı NEW YORK (Cumhuri- yet)-Kundaklanmadan önce Yenikapı Mevlevihanesi'nden çahnan, Sıvas Dıvrigi Ulu Camii için 13. yüzyılda Men- gücük Beyligi döneminde ce- viz agacından yapılmış beş panodan biri dün New York Federal Savcısı MaryJoVVh»- te ve FBI dedektıflerince Di- yanet lşleri Başkanı Mehmet NuriYıhnaz ile Kültür Baka- nı lstemihan Talay'a teslim edıldı. Törende konuşan Yıl- maz, bu değerli eserin ülke- mize teslim edilmesi ve ger- çek mekânlarına kavuşturul- masından duydugu sevinci belirtti. Talay da federal sav- cı, FBI, gümrük yetkilileri, Türk hükümetinin avukatla- n ve Cumhuriyet gazetesi ya- zanÖzgenAcar'mkatkılaq7 nateşekküretti. Türkiye'nin New York Başkonsolosu Fu- at Tanla'nın görev kapsamın- da gördügü bu törenekatılma- dıgı dikkati çekti. Divriği Ulu Camii'ne ait 5 pano ile bazı halılan Ayşegül Nadir Tecüner'in erkek ar- kadaşı Ingiliz antikacı Ofivc- re Hoare'un satışa çıkardığı- nı ortaya çıkarmıştı. Türk hükümetinin avukat- ları Larry Kaye ve Howard Spiegler'in yaptıklan başvu- ru sonucu Hoare, New York'ta olan birparçayı FBI'a öteki 4 parçayı da Londra'da Scotland Yard'a teslim etmek zorunda kalmıştı. Öteki 4 pa- no, Londra'da 10 gün sonra Türk hükümeti yetkililerine teslim edilecek. Buaradabugün Elmalı'dan kaçınlan "yüzyılın defüesi" de Türk hükümetinin avukat- lannca bakan Talay ve uz- manlanna teslim edilecek. Talay, define ve panoyu cuma günüAnkara'da basına tanıtacak. Çağdaşlık yarvşında geride kaldık İSTANBUL (ANKA) - Gelişmekte olan ülkeler ara- sında yer alan Türkiye'nin uygardünya ileçağdaşlık ya- rışında geride kaldığı bildi- rildi. Yumlu Vakfı Egitim Bölümü Başkanı Canip Al- tay tarafından hazırlanan "Çağdaş lnsantonn Evrensei Müşterekleri" konuiu araş- tırmasına göre, Türk insanı çağdaş insanlann evrensei asgari müştereklerinin he- nüz çok uzağında göriilüyor. Sözkonusu asgari müşterek- Ierden bazılan şunlar: '•Demokrarik haklarını murJaka kullanır, seçerya da seçiür. Mük-rvekili, rutama- yacağısözü \ermez.verdiğisö- zü rutar. Yaşamıru planlar, gdeceğinLkaderini kendi eMn- de rutar. Kimseyi bektetmez. Randevusunagedkenien fiu- taiki dakika bekkr.Sigaraiç- mez, alkol almaz, uyuşturu- cu kullanmaz. Dengeli bes- lenir, dişleri sağukhdır, her gün duş alır. Emniyet keme- rini takar. kırmıa ışıkta du- mr. Kürtaja sebebiyet ver- mez. \eriere rükürmez. çöp atmaz, pet şişeli kola ve fre- on gazb deodorant kullan- maz. Toplumsal olaylara ve dünyada olup bitenlere du- yariıdır. Her gün en az bir gazete, her hafta bir dergi, her ay birromanokur."