17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27NİSAN1999SALI 10 DIŞ HABERLER KAVŞAK OZGEN ACAR Çifte vatandaşlık mayısta VVashington'da NA- TO'nun 50. yıldönümü tö- renterinde Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel, Al- manya Şansölyesi Ger- hard Schröder ıle görüş- tü. Alman başbakan, Türk cumhurbaşkanına "çifte vatandaşlıkyasasını" ma- yıs ayı içinde parlamento- ya getirip geçireceğini açık- ladı. Bu yasa ile 1.5 mil- yon kadar Türk, Alman- ya'da sadece ekonomik alanda değil, siyasal açıdan da demokratik söz hâk- kına sahip olacak. Bu konu, aynca yi- ne VVashington'da L ,., leri Bakanı Ismail Cem ile Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer arasın- dakı ikili görüşmede de ele alındı. Fischer mayıs ayında Ankara'ya gelerek yenı hükümet ile "çifte va- tandaşlığın" aynntılannı ve aynca Türkiye'nin Ayrupa Biıiiği üyeligi ile ilgili so- runlan "dönem başkanı" Schroder olarak görüşecek. Hazi- ran sonunda Almanya'nın başkanlığı bitmeden önce bu alanda da bazı adımlann atılması hedefleniyor. MHP değişmedi, estetik yaptırdı! Yeni yüzyıla doğru gıderken, tarihin tekerrür ettiğini doğrulayan bazı du- rumlardan'esınlenerek şeytanın avu- katlığını yapalım! On bin yıl öncesinin Konya-Çum- ra'dakı Çatalhöyük duvar resimlennde akbabalar betimlenmiştir. Bu resimler- de, insan cesetlennin hıçbirinde kafa yoktur. Akbabalann bir türünün, özel- likle cesetterden kopardıklan kafalan, gökyüzünden aşağı bırakarak parçala- dıkları, sonra da ıçindekını yedıkleri bilınmektedir. Beş bin yıl önce eski Mısır'da ise akbabalar, firavunlann kut- sal hayvanlan kabul edilmiş- tır. örneğin ünlü firavun Tu- tankamon'un mumyasını örten som altın portresinde bır akbaba başı vardır. Mı- sıriılann akbabayı kutsal say- masının nedeni, hıçbir hay- vanda olmayan gözünün uzağı görme gücünden kaynaklanır. Akbabanın bır leşi 4 km öteden gördü- ğü belirlenmiş. Çift süren Anadolu köy- lüsü, kartallan çok iyi bilir. Kartallar, ka- rasaban ya da traktörün ardından or- taya çıkan yılan ya da kaplumbağayı kaptıktan sonra, tıpkı akbabalargıbi bu yaratıkları havalandınr, yine gökyüzün- den aşağı bırakıriar. Bu hayvanlann ke- mikleri paramparça olunca kartallann kahvaltılan da sağlanmış olur. Medyamızın da kutsal akbaba ve kar- tallardan farkı yok. Bır zamanlar yarar- landıklan ve yarandıkları Tansu Çiller'i, Mesut Yılmaz'ı şımdı gökyüzünden bırakmaya, kemıklerinden ayıklamaya çalışıyorlar. Şımdı gozdelen, Bülent Ec- vit ve Oevtet Bahçeti. Medyamız, MHP Genel Başkanından ve partisınden söz ederken "değışti, vallahi de billahi de değışti" diye tempo tutuyor. CHP'li de- de Vehbi Koç'un, oğul Rah- mi Bey'in de aralarında bu- lunduğu özel sektörümüzün 22 yıl önce aleyhınde tam sayfa ilanlaria teneke caldı- ğı Bülent Ecevit'in Devlet Bahçelı ile ortaklığı için bu- gün torun Mustafa Koç da, "MHPde, Bahçelide değiş- ti. Vallahi de billahi de de- ğişti" temposuna katıldı. "Acele işe şeytan kanşır" diyen atalanmız "Can çıkmadan huy çıkmaz" sözünü de boşuna söyleme- mişler. En azından MHP'nın değişme- diğini, sadece günün modasına uyarak estetik amelıyatı yaptırdığını kabul et- meleri gerekmez mıydı? Hele bir Bah- çeli, medyamıza ve özel sektörümüze teşvik musluğunu birkapasın bakalım, o zaman göreceğiz hangi tür akbaba- lann kelle avına çıktığırn... Türkiye'de PASOK iktJdarı m? Bu köşede bır kez daha yazmış- tım. Toprağı bol o(sun, Yunanistan'ın eski Başbakanı Andreas Papand- reu'nun kurduğu siyasal örgütün (parti değil) adı "Panhellenik Sos- yalistHareketı"diye. "Panhetenizm*', tam anlamıyla "Panturanizm" gibı ırkçılık, aşın utusçuluk içeren birkav- ram. MHP'nin adında "Pantura- nizm"yok, ama ılk sözcük "milli". Üçüncü ortağı henüz belli olmayan yeni DSP-MHP koalısyonunun baş ortağı DSP'nin adının ilk sözcükleri "Demokratik Sol", bır başka deyış- le Papandreu'nun "sosyalizmı"nin karşılığı sayılabilir. 2, Dünya Sava- şı'ndan önce Mussolini'nin partisı ıte öteki faşist siyasal örgütlerin adlann- da "parti" sözcüğü geçmez, "ey- lem, nareterkullanılırdı. "Allaghi-de- ğişim" soylemi ile iktidara geten Pa- pandreu'nun PASOK'unun üçüncü sözcüğü de 'hareket". Tıpkı, MHP'nin "Hare/cef'inde olduğu gibi. Şimdi bazı kişiler bu benzetmelerden do- layı, "yağmuryağdı, sen bana ördek diyorsun" diyebflirler. En başta. "Şey- tanın avukatlığını" yapacağız, dedık ya... CHP Genel Başkanı ıken orta- nın solunu hedefleyen "bu düzen değişmelidir" söylemindeki Ecevit, DSP ıle merkeze, MHP'nin de aşın sağdan ortanın sağına "değiştiği" savları dikkate alınacak olursa bu gidişle Türkiye'de PASOK benzeri bır iktıdardan söz edilebilir. Ancak unutmamak gerekir ki Papandreu, ül- kesinı laikliğe goturmek ıstemiş, ki- lisenin egemenliğine sınıriamalar ge- tırmiş, çalışan sınıfa yönelmiş, top- lumsal reformlara girişmişti. Oysa MHP'de "Aliahuekber''6er\, DSP'de 28 Şubat ilkelenne teğet söytemler- den geçilmiyor. Inönü'nün CHP-Adalet koalisyonu 27 Mayıs 1960 devrımı öncesınde Adnan Menderes'in DP'si ile Ismet Inönü'nün CHP'si kanlı bıçakJı olmuş- tu. Kurucu Meclis'te Türkiye'nin gelmış geçmiş en toplumsal, en demokratik anayasası kabul edilip yürürlüğe girdik- ten sonra seçimlerde hiçbır parti tek ba- şına iktidara gelememişti. O gün Türki- ye'de koalisyonlar dönemi açılmıştı. Da- ha önce cumhurbaşkanlığı yapmtş olan Ismet Inönü, ülkenın bırliğını ve ıstikra- n sağlamak ve demokratikleşmeyı ger- çekleştırmek amacıyla 77 yaşındayken başbakanlığı kabul etmış, DP'nın vârisi Adalet Partısi ile bir koalısyon kurarak yaralan sarmış, kuyudan adamlar çıkar- mıştı. Şimdi denilıyor ki: Inönü 'nün öğ- rencısi 73 yaşındaki Ecevit, Bahçeli ile koalisyon kurduğunda bir zamanlar can ve kan düşmanı olan bu ikı kitle Türki- ye'ye ıstikran, ıç banşı getirir, ekonomik hamleler gerçekleştıhr. Çünkü Ecevit değişti, Bahçelı ile MHP de değişti!" 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde sağ mit- liyetçilikten yana bir yaMaşım ıçınde olan ordunun da "üniterdevleti" öngören bu sol-sağ mılliyetçı bıriıkteliğe -laikliğe ters davranışlar dışında- olumlu baktığını öne sürenlerde var. Anımsanacağı üze- re, Inönü'nün kurduğu koalisyon bıryıl- da çökmüş, zamanla CHP enmiş, Ada- let Partisi'nin başına geçen Demirel ik- tıdarolmakla kalmamış, Çankaya Köş- kü'ne de tırmanmıştı. Hteimap Anayasası'ndan Hitler'e SBF'den değerlı, rahmetli. Anayasa ve Toplum Bılım hocalanm Bahri Sav- cı ve Yavuz Abadan'ın Türkiye'nin bu- gün içinde bulunduğu siyasal ortamı görmelerini dilerdim. Her ikisi de ders- lerinde bir "VVeimar Anayasası" ya da "VVeımarCumhuriyeti (1919-1933)" dı- ye tutturmuşlardı. Konuşmalannda, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'nın başına geçen Mareşal Hindenburg'dan, Başbakan von Pa- pen'den, Hitler'den söz edıp dururlardı. Savaşta yenilginin yarattığı siyasaJ is- tikrarsızlık Alman- ya'da partilerin çc- ğalmasına neden olmuştu. 7 yıl için seçiten cumhurbaş- kanının yetkileri art- tınlmış, bir anlam- da "başkanlık" yö- netimine geçilmış- ti. Cumhurbaşkanı- na, parlamentoyu (Reıchstag)feshet- me yetkisi verilmişti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın görev süresinin yedi yıl daha uzatılması, Meclis'i fesıh yetkisi tanınması ve başkanlık sistemı- ne geçiş tartışmalannın yapıldığı ortam- dayız. Almanya'da o günlerde 14 yılda 19 hükümet gekjı geçti. Türkiye'nin 1961 Anayasası'ndan koptuğu gibi istikrarsız- lık sonucu Alman halkı VVeımer Anaya- sası'nın devrimci kökenlerınden koptu. Ulusçu duygular gelişti. 1929-30 dün- ya ekonomi bunalımı ıstıkrarsızlığın tu- zu biberi oldu. Reichtag dört kez fes- hedildi, yasama denetimi ortadan kal- dınldı. Şansölye von Papen'in ve ayn- ca tıpkı Mustafa Koç gibi sanayıcilerin ısteğı ile Hindenburg, Hitler'i iktidara getirmedi mi? Ardından, von Papen An- kara'ya büyükelçı olarak sürüldü. Al- manya'da Hitler'ın Yahudilere karşı ay- nmcılığı ıle üstün ırkını iktidara getirişi- ne benzer bıroluşum, Türkiye'de "PKK ferö/ü"derken ba- zı çevrelerde Kürt- lere karşı bır ulus- çulukla oy topla- Tiayı bir tutmadı mı? Hindenburg'un, Bulgar sanatçı Hristo'nun paketlediği Reichtag açıldı. Yeni adı Bundestag. şy lerıni "başbakan" ve başbuğ "Füh- rer" Hitler'e dev- rettıkten sonraki gelişmeleri, dola- yısıyla fılmin sonu- nu hepimiz biliyo- ruz. Işin ilginç yanı, 2. Dünya Savaşı'nda müttefıklenn Ber- lin'de bombalayıp yıktıklan Fieichstag tö- renle açıldı. 54 yıl önce 30 nisanda Rus- lann orak-çekiçli bayraklannı diktiklen We- imerCumhuriyeti'nin parlamentosu bu kez Federal Almanya Bundestag'ı ola- rak hizmet verecek. Başkent, bilindiğı gi- bi Bonn'dan Berlin'e taşınıyor. Her iki dün- ya savaşında Avrupa'yı ele geçireme- yen Almanya, ekonomik gücüyfe Avru- pa Bırliği'nin bır numarası olma yolun- da önemli bir adım daha atmış oluyor. Elmek: oacar(a superonline.com Fax: 0312. 468 15 79 ABD'li yetkili Strobe Talbott, Kosova konusunu görüşmek üzere dün Moskova'ya gitti Di^oıııashıiıı yohı açıhyor• NATO'nun 50. yıldönümü nedeniyle düzenlenen ve önceki gün sona eren zirvenin ardından Kosova sorununa siyasi çözüm arayışlan hızlandı. BM Genel Sekreteri Annan'ın yanı sıra, Yunanistan ve Kanada dışişleri bakanlannın da Moskova'yı ziyaret etmesi bekleniyor. Dış Haberler Servfaj -Önceki gün sona eren NATO Zirvesi'nin ardından Kosova sorunu- nun siyasi yollardan çözümü için harcanan dip- lomaük çabalar arttı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı StrobeTal- bott Kosova sorununa siyasi çözüm bulunma- sı için görüşmeler yapmak üzere dün Mos- kova'ya giderken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan'ın yanı sıra, Yu- nanistan ve Kanada dışişleri bakanlannın da bu hafta içinde Rus yetkililerle görüşmek üzere kenti ziyaret edeceği bildirildi. ABD'nin başkenti Washigton'da NATO'nun 50. yıldönümü nedeniyle yapılan ve önceki gün sona eren zirvenin ardından, ABD Dı- şişleri Bakanı Yardımcısı Strobe Talbott Ko- sova sorununa siyasi çözüm bulunması ama- cıyla Rusya'nın Kosova Özel Temsilcisi Vik- tor Çernomırdin ve Rusya Dışişleri Bakanı Igor İvanov ile görüşmelerde bulunmak üze- re dün Moskova'ya gitti. ABD Dışişleri Ba- kanı Maddeine Albright ise ziyaretin gerek- çelerini anlatırken, Kosova sorununun çözü- münde Rusya ile diyalogu sürdurmenin ken- dileri açısuıdan çok önemli olduğunu söyle- di. NATO üyesi birkaç ülkenin bakanlan ve üst düzey yetkililerinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, Kosova krizinin olası diplomatik çözümlerini görüşmek üze- re bu hafta Moskova'yı ziyaret edecekleri bildirildi. Yunanistan'ın Moskova Büyükel- çiliği Basın Ataşesi Maria Tsantsanoglou, yaptığı açıklamada, Yunanistan Dışişleri Ba- kanı Yorgo Papandreu'nun yann Moskova'ya gelmesinın beklendiğıni söyledi. Kanada'nın Moskova Büyükelçilıği'nden bir sözcü de, Kanada Dışişleri Bakanı Lloyd.\sworthv'nun perşembe günü Rusya'da olmasınm beklen- digini söyledi. Miloşeviç'ten bir öneri daha Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Mi- loşeviç, özel temsilcisi ve Başbakan Yar- dımcısı Zoran Liliç aracılığıyla Libya lide- ri Muammer Kaddafi'ye Kosova sorununun çözümü için banş gücü oluşturulması öne- risini sundu. Libya haber ajansı JANA'ya gö- re, Liliç önceki akşam Trablus'ta Kaddafi tarafmdan kabul edildi. Liliç. görüşmede, Miloşeviç'in banş gücü kurulması önerisi- ni sundu ve Libya'dan Kosova sorununun çö- zümü için girişimdebulunmasınıistedi. Ajan- sa göre. Mıloşeviç. bütün askeri operasyon- lann durdurulmasını, bölgede banş gücü oluşturulmasını. mültecilerin evlerine dön- melerinin sağlanmasını ve Kosova'ya özerk- lik verilmesini öneriyor. Arnavuduk'tald Murrez'de bulunan sığınmacı kampırun minik misafiri, kafasına ABD'li bir askerin şapkasuu takmış. objektiflere gülümsüyor. ABD'li askerler, kampta görev yapan uluslararası yardım ekiplerinin de güvenliğinden sorumJu. (Fotoğraf: REUTERS) Öte yandan. Yugoslavya Başbakan Yar- dımcısı Vuk Draskoviç, hükümetinin, gerek- li olması halınde, aralannda NATO askerle- rinın de bulunduğu bır BM banş gücünün ül- kede konuşlanmasını kabul etmeye hazırol- dufunu söyledi. Draskoviç. bu akşam yap- tığı basın toplantısında, bu açıklamasıyla Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç'ingörüş- lerini yansıttığına inandığını da belirtti. Draskoviç. Sırbıstan Radıkal Partisi lideri Vojislav Seselji kastederek, "Sırbistan'daki bir kaç aşın ucun NATO saldınlarından büyük memnunivet duyduklannı. çünkü operasyonun buolann gücünü arürdığını da" beİırttı. Peııtagoıııuı kara sakfarısı planıLONDRA (Ajanslar) - Ingilte- re'de yayımlanan The Guardian gazetesi, ABD Savunma Bakan- hgı'nın "kiiit isimlerinin" NATO güçlerinin Yugoslavya'ya kara gücü ile girilmesi, Belgrad'ın iş- gal edilmesi, Devlet Başkanı Slo- bodan Miloşeviç yönetiminin de\ - rilmesi ve Miloşeviç'in adamla- nnın Uluslararası Savaş Suçlan Mahkemesi'ne teslim edilmesi ile ilgili bir plan üzerinde çalış- tıklannı öne sürdü. Pentagon kaynaklanna dayan- dınlan haberin yazan, gazetenin Brüksel muhabiri Martin WaJ- ker, söz konusu planın şu ana ka- dar önerilen ya da tartışılanlar arasındaki en marjinal plan oldu- ğunu belirterek, planın Macaris- tan üzerinden başlatılacak bir ha- rekân öngördüğünükaydetti. Wal- ker'a göre, plan kabul edilirse, NATO güçleri Macaristan üze- rinden Sırbistan'ın Voyvoda böl- gesine girecekler. Pentagon'daki "şahinJerin" söz konusu marjinal planı. "Bağdat'ta yaşanan senaryonun tekrannı ön- lemek" amacıyla hazırladıklannı da belirten The Guardian, Penta- gon'un Miloşeviç'in de Saddam Hüseyin gibi çatışmanın bıtımin- den sonra "iktidarda kaJnıa ihti- malini" göze almak ıstemedığını öne sürdü. Clark'ı ikna ettiler The Guardian. söz konusu pla- nın hazırlayıcılannın NATO içın- deki son derece kilıt bir ismi. NATO Müttefık Kuvvetler Ko- mutanı General VVesley Clark'ı da ikna etmeyi başardıklarını kaydetti. A.BD Savunma Bakanlığı'mn, NATO gücünün Macaristan'dan girerek Belgrad'ı işgal etmesini öngören bir plan üzerinde çahştığı iddia edildi. The Guardian gazetesi, ABD'nin bu yolla Miloşeviç 'i devirmeyi planladığını ileri sürdü. Bu arada, Ingiltere Başbakan- lığı'na yakın bir kaynağın da söz konusu planın varlığını doğrula- dığını ıddia eden Guardian, baş- bakanlığın plan üzerindeki tartış- malara katıldığını. ancak NATO çevrelerindeki yaygm inanışın Miloşeviç rejiminin böyle bir mü- dahale olmaksızın düşeceği şek- linde olduğunu hatırlattı. Guardian haberinde aynca, söz konusu planın uygulanmasına geçilmesi halinde plana bakış açısı büyük öt)çrtı kazanacak olan Macaristan'ın durumunu da yo- rumladı. Macarlann korkusu VVestev Clark'ı önceki gün Amavuduk'a getişinde ABD'li Generai Hendrix karşıladt NATO'nun yeni üyesi olan Macaris- tan'ın hava sahası ile havaalanlannı NATO güçlerine açtığına dik- kat çeken gazete, Ma- caristan üzerinden ka- ra gücü gönderilmesi planının ise ülkeyi. Voyvoda bölgesinde yaşayan 300 bine ya- km Macar kökenli Yu- goslav vatandaşının güvenlikleri nedeniy- le korkutabileceğini bildirdi. Belgrad yalancı' Draskoviç isyan etti Dış Haberler Servisi - Yu- goslavya Başbakan Yardım- cısı V^ık Draskoviç, Yugos- lav liderieri halka yalan söy- lemekle suçladı. Draskoviç, özel Studio B televizyonuna verdiği de- meçte de Kosova'ya BM Ba- nş Gücü'nün de konuşlana- bileceğini, "BM'ninbajTa- ğma işg^Jci bayrağı savıhna- yacağnu" söyledi. Yugoslavya'nın eski mu- halif lideıierinden Drasko- viç, Yugoslavya Devlet Baş- kanı Slobodan Miloşeviç'in ismini vermeden "Ülkeyi yö- netenler, halka Rusya'nın Sırbistan'ısa\unmakpaha- sına üçüncü dürrya savaşmı göze alabikcegi yalanmı söy- lüyorlar" dedi. Draskoviç, sözlerine "Ülke>i yöneten- ler halka nerede bulundu- ğumuztt ve künlerle birlikte oktuğumuz konusunda açık konuşmalıdır. Halkın yüzü- ne bakmalılar \« Rusya'nın nerede olduğunu halka söy- lemelidirler ve Rusy^a'dan M- ze uçak ve filze geteceği ya- larunı anlatmaya bir son ver- meüdirier*' diye devam etti. gazetesi iki ulus arasındaki ilişkiyi tarihsel boyutlanyla göz önüne seriyor Sırplar ve Ruslar: 'Diişman Kardeşler 9 • Le Monde gazetesinde yer alan bir makaleye göre Ortodoks kilisesi ve komünistlerin 'tarihi Slav kardeşliği' söylemlerinin aksine, Ruslar ve Sırplar karşıhklı ihanete dayanan ortak bir geçmişi paylaşıyorlar. Dış Haberler Servisi - Belgrad yönetiminin uluslararası siyaset arenasında sırtını Rusya'ya dayaması ve Rusya'nın NATO'nun Yugoslavya'ya düzenlediği hava harekâtına en sert tepki veren ülke olmasının ardından Ortodoks kilisesi ve komünistler "tarihi Sırp-Rus kardeşliği''söylemi üzerinden siyaset yapmaya başladılar. 23 Nisan tarihli Fransız Le Monde gazetesinde tam sayfa yayımlanan bir makalede, Rus-Sırp ilişkilerindeki tarihi gerçekJere ışık tutularak, Rusya ve Sırbistan'ın aslmda karşıhklı ihanet ve nefrete dayalı bir geçmişe sahip olduklan vurgulanıyor. "Rusya ve Sırbistan: Düşman Kardeşler'' başlığı adıyla yayımlanan makalede uzman tarihçi görüşlerine de yer verilerek tarih boyunca Rus ve Sırplar arasında çok ender durumlar dışında dostluk kurulmadığı belirtiliyor. Makaleye göre, Ruslar, Sırp "kardeşleriııi'', amacı ortak düşmanlan Osmanlı Imparatorluğu'na karşı gelmek ve panislavizmı yaymak olan Slav Komitesi'nin kurulduğu 1860'lann başında keşfediyorlar. Slav Komitesi, Karadağ ve Sırbistan'a bir buçuk milyon ruble ve 6 bin gönüllü savaşçı sağlayarak, 1876'da Osmanlı lmparatorluğu'ndan bağımsızlıklannı kazanmalanna destek oluyor. Tarihçi, Sergei Kharlamov "bağunsızhk savaşlanyla birlikte Rusya'nuı, tüm d^ğer Ortodoks Slav laria büyük bir dayamşma kampanyası başlattığını ve Dostoyev ski, Tolstoy gibi Rus vazar ve sanatçüaruı bu misyona destek verdiklerini" kaydediyor. Rusya'ya ihanet Ancak Sırbistan bağımsızlığının hemen ardından Avusturya- Macaristan Imparatorluğu ile gizli bir anlaşma yaparak Rusya'ya ihanet ediyor ve 19. yüzyılda Sırbistan, Bulgaristan ve Romanya, Rus etki alanının dışında kalıyorlar. 20. yüzyılda Balkanlar'da yeniden söz sahibi olmak isteyen Rusya, 1912'de yürüttüğü başanlı diplomasi sayesinde Yunan, Bulgar ve Sırp halklan arasında Slav bloku oluşturulmasını saglıyor ve 1914'teki savaşa "Sırp kardeşlerini koruma adına katılıyor. Ancak Ekim devrimiyle beraber Ruslar ve Belgrad'da kurulan Sırp krallığı arasındaki dostluk askıya alınıyor. Ruslar. bu tarihten itibaren milliyetçi akımlara karşı enternasyonalizmi, Sırp- Rus kardeşliği söylemine karşı proleter kardeşliğini ve din birligine karşı Marksizm-Leninizm'i tercıh ediyorlar. Sırp Krallığı, Beyaz Ruslar'a ev sahipliği yapmaya ve Sovyetler'e karşı saldınlarda bulunmaya başlıyor. 1941 yılındâ Almanya 'nın Sırbistan'a saldırmasının ardından ise Sırplar'ın gözleri tekrar Rus- Sırp kardeşliğine ve Moskova'ya çevriliyor. Josip Broz Tito liderliğindeki partizanlar, Yugoslavlan diğer Slav kardeşlerine yakınlaştırarak Slav dostluğunun tekrar canlanmasını sağliyorlar. Sovyet birlikleri de 1944 yılında Belgrad"ın Alman işgalinden kurtanlmasma yardımcı oluyor. Sözde kardeşlik Ancak Sırplar. Çarlık Rusyası'na yaptıklan gibi Sovyetler Birliği'ne de ihanet ediyorlar. 1948 yılından sonra Rusya ve Yugoslavya arasında iyice gerilen ipler, Stalın'in ölene kadar Mareşal Tito'ya düşmanlık beslemesine neden oluyor. 1961 yılında ise Yugoslavya, başını çektiği Bağlantısızlar Hareketi içinde yer aldığını açıklayarak, Sovyetler Biriiğinin despotizmine karşı kesin tavnnı*' ortaya koyuyor. Böylece. tarih boyunca siyasi bir kimlik kazanmayan Slav kardeşliği, milliyetçi ve dindar akımlar tarafından idealleştirilmenin dışına çıkamıyor bir türlü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle