23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13NİSAN1999SALI 10 DIŞ HABERLER KAVŞAK OZGEN ACAR Politikacı knedi kartları ULUS VEKluOĞLU Ekcnomi, al gülüm ver gülümle, ta- kasla başladı. I.Ö. 7. yy'ın sonlannda, başkerrtleri Sardes olan Salihlili hemşe- rilenrriz Lidler parayı icat ederek dün- ya elonomisinin en büyük devrimıni yaptlar. Bu sikke, doğada bulunduğu bi- çimdeki alün-gümüşalaşımı olan "elekt- furn"dan basıldığı için dirertçliydi, en degeri iki madenden oluştuğu içın de ekonomık açıdan güçlüydü. Sonraian sa- dece altın sikkeler kullanıldı. Ticaret yay- gınlaş:ıkça altın para sayısı günlük alış venş gereksinımını karşılayamaz olun- ca gürnüş sikkeler ba- sıldı. Sikkelenn boyla- n küçjlmeye, savaş- lann neden olduğu fi- yat artışından dolayı gümüş kaplama para- lann, bakır-kalay kan- şımı bronz sıkkelerin basımınageçildı.Yüz- yıllar geçtıkçe, maden paranm yerini, "ban- kanın notu" anlamın- dakı kâğrt paralar aldı. Elinize almadan, cebi- nize koymadan, ban- ka kayıtlannda kullanı- lan sanal "kaydi para" olgusu isegünümüzde ekonomıyi yönlendiri- ^ yor. Son yıllann icadı olan plastikten kredi kartlanna "plastık fantastık"öenı\\yor. Cebinde parası ol- masa dahı herkes, bu kartla bir ımza atıp istediğı yerde alışverişi gerçekleştinyor. Kredi kartları "plastik fantastik" değil de nedır? Faizsiz gecen bir aylık kredi süresı sonunda kurumdan hesap bildi- rimi geldiğinden, cepte yine mangır ol- maymca durum trajikleşiyor. Kredi kar- tı bu aşamada "plastık tra/ık" oluyor. 0 an dahi yıne de ödeme kolayhğı sağla- MIUİTVEKIU ADAY KREDİ KARTI 1 - Erflasyonu onieveceğım. 2- Isdıhdan yaratacagım 3- Toplumsai adalel sağlayacağım Scyı hdfanma tart» NISAN2OO4 MİLLETVEKİÜ ADAY KREDİ KARTI 1 - Kıtle taşımacıltğma oncelık verece§ım 2- Çevre kırtenmesınf önleyece$ım > Çocuk oyun atanfanm arttıracağım İLBEY KENTSOYLU nıyor. Birazını ödüyor, geri kalanına fa- iz uygulanıyor. Dünyada en yüksek fa- izin geçerli olduğu Türkiye'de bu faiz oranından borçlanmak kimin umurun- da? Kart veren kurumlar, neredeyse as- lı ışlerinden daha çok bu kart faizlerin- den para kazanır oldular. Türkiye, Avru- pa'da en çok kredi kartı kullanan ülke- ler listesinde birinciliğe yükseldi. Acaba 18 Nisan seçimlerine katılan milletvekili ya da belediye başkan aday- lan, seçmenlerine vaatlennı ıçeren birer "toed/Aart/"dağrtamazlarmı?Seçimön- „ cesinde b d keseden vaatte bulunan politi- kacılar, daha sonra bu sözlenni unutuyorlar. Hatta içlerinde baş- bakanhk yapmış olan- lar, değil unutmak, masaya yumruk atıp yalan bile söylemiyor mu? Bu kez, bu kart- ların işlevi ters yönlü olacak. Kartı politika- cı dağrtacak, seçmen politikacıya beş yıllık bir kredi açacak. "Plas- tik fantastik"\er seç- mence saklanacak, vadesi geldığinde (ye- nı seçımde) kartta ön- görülen vaatler yapıl- mamışsa politikacı için "plastık trajik" bir durum yaratılacaktır. Böylece seçmen, becenksız, yüzsüz, yalancı polıtıkacıyı daha kolay tanıyıp elemış olacak. Kuş- kusuz, "enflasyonu önleyeceğim" de- ğil, "enflasyonuyüzde 5 'e düşüreceğim' ya da "çocuk parklan yapacağım" de- ğil, "30 çocuk parkı yapacağım" bıçı- minde somut vaatlerin kartlara yazılma- sı gerekir. Bir politikacının böyle bir kart dağrtacağını sanıyor musunuz? Scr HuMnnıe » t * NİSAN 2004 Balkan Savaşı'nda iki Arizonalı Balkan Savaşı'nı Anzonalı iki Arneri- kalı yönlendiriyor Bıri, gençliğinde Vıet- nam Savaşı aleyhinde göstenler düzen- leyen, askerden nefret ettığıni soyleyen ABD Başkanı Bill Clinton (52). Ikinci Ari- zonalı ıse Vıetnam Savaşı'nda yoğrulmuş, dört kez yaralanıp "Gümuş Yıldız" ma- dalyası almış NATO Başkomutanı Orge- neral Wesley Clark (54). Ocak 1993'te Clinton, "stratejik ilkeleri"n\ açıklarken ABD'nın "yaşamsal çıkahanna" ya da "uluslararası topluluğa meydan okundu- ğunda", dıplomasınin banş getırmedıği her an "güç kullanacağım" açıklamıştı. Bu ilkeler "Clinton Doktrini" olarak algı- lanmıştı. Bosna'da "güç" kullanmada 30 ay kararsız kaldığı, aynı olgunun Ko- sova mezalimi öncesinde de yaşandığı yorumuna Clinton'ın tepkisi şöyle: "Amerikan halkı hakkım- da hiçbirşeybilmiyorsa, en azından askeri güç kulian- mamak için her şeyi yaptı- ğımı bilirler. Ancak, bunu yapmamız gerekirse, bu gö- revimin birparçasıysa, onu da yapanm." Clinton, Somali'ye asker göndermişti. Irak'ı sürekli bombalıyor. Rvvanda'da ın- sani çalışmalara askerie yar- dımda, seçilmiş başkanın konumunu güçlendirmek amacıyta Ha- iti'ye asken müdahalede bulunmuştu. Çin'in deniz kuvvetleri tatbikatında cay- dıncılık için Tayvvan Boğazı'na iki uçak gemisi göndermiş, Sudan ve Afganıs- tan'daki terör odaklannı bombalamıştı. Anzonalı Orgeneral Clark, Clinton'ı, Kosova'daki mezalimi önlemek içın "as- keri güç" kullanmaya ıkna eden kişi ol- muştu. Her iki Anzonalı Oxford Üniver- sitesi'de Rhodos bursu ıle "master"a başlamışlardı. Clark feteefe, siyasa ve eko- nomi çalışmasını tamamlamış, ayrıca West Poirrt Harp Okulu'ndan 1966'da bi- rıncilikle mezun olmuştu. Başkan seçi- len Anzonalı ıse bursun öngördüğü fina- li tamamlamamıştı. Tanışıklığın Arızo- na'dadeğil. 1965'teWashington'dabaş- ladığı biliniyor. General Clark'tan, "Gelmiş geçmiş en aydın NATO başkomutanı" diye söz ediliyor. ötekılerinden bazılannı anım- sayalım. ABD Başkanı seçilen Dwight Eisenhover, Genelkurmay Başkanı ve Dışışlen Bakanı olan Alexander Haig, Orgeneral Türkiye Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i Ege'de kandıran Bernard William Ro- gers. Yaşından genç gosteren generalden, "Dünyada Sırp Başkanı Slobodan Mi- loşeviç'/ en lyi tanıyan ve onun dilinden anlayan tek insan" diye söz ediliyor. Clark'ın Yugoslavya Ikjerierinı tanışıklı- ğı beş yıl öncesine dayanıyor. Bosna görüşmelennde Richard Holbrooke'un "asken danışmanı" ıdı. Sırp Komutan Ratko Mladiç'ın, Clark'ın "üç yıldızlı Amenkan şapkasını çok beğendiğini" söylemesı üzerıne şapkalar değıştiril- mışti. Başında Sırp asken şapkasıyla bu görüşmeden çıktığında patlayan flaş- lardan tuzağa düştüğünü anlamakta ge- cıkmişti. Holbrook'la Sırplar, Boşnak ve Hırvatlararasındaki Dayton görüşmele- rinde önemli rol oynamıştı. Clinton'ın NATO Başkomu- tanlığına atadığı Clark, kısa süre öncesi bir konferansta Miloşeviç'ten "Güç/ü bir muzakereci, sıkı pazartıkçı. Artık o da NATO'nun hava gücünün farkındadır, ancak hava gücünün herşey olma- dığının da bilindndedir" di- ye söz etmişti. Emeklı Ge- Clark nelkurmay Başkanı Orge- neral Ismail Karadayı'nın geçen hafta Ankara'da bir NATO kok- teylinde "Zafer süngünün ucundadır" diyerek "kara harekatının kaçınılmazlı- ğını" vurgulamasına benzer bir düşün- ceye sahip olduğunu ortaya koymuştu. Clinton'ın ve bazı NATO'lu politikacıla- nn "az^ay/p°arzulannın, Clark'ın "kara müdahalesi" dosyastnı rafta tutmak zo- runda bıraktığı, şimdilik hava harekâtı ile yetınileceği bildiriliyor. "Yugoslavya, 2. Vıetnam olur mu?" kaygısına karşılık Clark, "Vıetnam, aske- ri müdahalelerin nasıl yapılmaması ge- rektiği konusunda bir asken ders oidu" diyor. General, "Uluslararası toplumun istemlerini Başkan Miloşeviç yerine ge- tirinceye, gûçlenni ve tesislerini yok edinceye değin sistematik saldınlanmı- zı sürdüreceğiz" sözleri ile azmini açık- lıyor. Clark'ın, "az kayıpla" savaşı ka- zanması durumunda, bundan sonra yük- selebıleceği görev olan Amenkan Genel- kurmay Başkanlığı'na, Clinton'ın Arizo- nalı hemşerisini getırmesi sürpriz olma- yacak. Göçmenlere çadır kentlep Türkiye'de 7'den 70'e kadar her- kes Kosova göçmenlerine yardıma koşuypr. Çeşitli yardım kampanya- lan sürüyor. Kırklareli'nde kurulan "çad;rtenfin yanı stra Türkiye'ye getengöçmenler konusunda ABD'nin bir uyarıda bulunduğu söylenıyor. Amerikalılar, "göçmenlerin, banşdö- neminden sonra geriye dönmeye- rek Türkiye'de kalmalannın boşalan Kosova'nın, Miloşeviç'in amacına hizmet edeceğine" dikkat çekiyor- lar. Bu önerfden sonra Türkiye'nin, göçmenteri Arnavutluk ve Makedon- ya'dakurduğu "çadırkentierde"ko- nuk etmeye yöneldiği söyteniyor. Yapı Kredi'den yağmaya teşvik New York Metropolitan Şanat Müze- si (MET) son yıllarda önemli hamleler ya- pıyor. Yüz mılyon dolan aşan bir butçe ile Yunan-Roma bölümü yenileniyor. Bi- rinci bölum 20 Nisan'da açılacak. Pro- jelerin finansmanını sanatsever kişıler, "sponsor" hami kurumlar karsılıyor. Tür- kiye, Uşak'tan kaçınlmış "Karun Hazi- nesi"n\ geri almak için müze ıle mahke- mede 6 yıl uğraşmış, 3 milyon dolardan fazla harcamayapmıştı. Müze davayı yi- tireceğini anlayınca hazineyi geri vermiş- ti. Benzeri bir sorun yaşayan Meksika hükümeti, MET ile bir anlaşma yapmış- tı. MET, bu ülkeden kaçınlmış eser al- mayacak. karşıhğında Meksika 5 yılda bir müzeye geçicı sergi gönderecektı. Karun Hazinesı'nin geri verilmesi aşa- masında böyle bir anlaşma yapmayan Türk hükümeti, dava sürerken bile 'Muh- teşem Süleyman" sergisi düzenlemiş- ti. Sabancı Hat Koleksiyonu, Akbank'ın finansmanı ıle sergilenip müzeye bü- yük paralar kazandınlmıştı. Şimdi de müzenin, sahip olduğu Anadolu köken- lı eserlerin daha iyi sergilenebilmesi amacıyla istediğı maddi desteğı, Yapı Kredi'nin New York Şubesi'nin karşıla- yacağı bildiriliyor. Böylece MET, Türki- ye'den kaçınlmış, yağmalanmıştarihsel ve kültürel mirası Yapı Kredi Bankası'nın parası ile New York'ta sergıleyecek. Oy- sa, bugün parasızlıktan ölü toprağı ser- pilmişTürk müzeleri, Garantı Bankası'nın Bıtinya Sergisı'nde istanbul Arkeoloji Müzeleri'ne yaptığı yardımın benzerini beklerken Yapı Kredi'nin bu davranışı pek çok kişiyı üzüyor. E l m e k : oacar(« superonline.com Fax: 0312. 468 15 79 Devlet Başkanı Meydani, Belgrad'ı Tiran yönetimini kışkırtmaya çalışmakla suçladı Âmavuthık snnrmda geı^mlik • Sırp güvenlik güçleri ile UÇK militanlan arasında önceki gün meydana gelen çatışmalarda yaralanan Batılı gazetecinin komada olduğu bildirildi. FUATKOZLUKLU TİRAN - Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) ile çatışan Sırp güvenlik güçlerinin Arnavutluk'ta- ki köyleri bombalamasından sonra, Yugoslav- ya-Arnavutluk sınınndaki gerginlik tırman- maya başladı. Arnavutluk Devlet Başkanı Re- cep Meydani, Sırplan Tiran'ı kışkırtmakla suç- ladı ve Kosova krizinin daha aylarca sürebile- ceği uyansında bulundu. Arnavutluk sınırrnda önceki gün meydana ge- len çatışmalarda yaralanan Batılı bir gazeteci- nin komaya girdiği bildirildi. Ispanyol El Mundo gazetesine konuşan Re- cep Meydani, Arnavutluk- Yugoslavya sınınn- da meydana gelen çatışmalann, "Supiann kış- kntması" olduğunu söyledi. Meydani, "Silah- b bir catışmay-a girmekten kaçumoruz. Çünkü savaşın niteüğini değiştirmek istemiyoruz'' de- di. Gazetecinin Idmliği açıklanmadı Avrupa Güvenlikve Işbirlıği Teşkilatı (AGÎT), UÇK militanlan ile Sırp güvenlik güçleri ara- sında önceki gün çıkan çatışmalar sırasında bir Batılı gazetecinin ve üç militarun yaralan- dığmı açıkladı. AGİT Sözcüsü Andrea Agne- H, bu kişilerin Arnavutluk-Yugoslavya sınınn- daki Tropoye bölgesi yakmındabulunan Padeş'te önceki gece meydana gelen çatışmalarda ya- ralandığını söyledi. UÇK militanlannın gaze- teciye sınırda eşlik ettiğini belirten Agneli, ga- zetecinin hangi ülkeden olduğu konusunda bil- gi veremeyeceğini ifade etti. Yarahlan tedavi etmek için Tropoye'deki hastaneye gelen doktorlar, gazetecinin koma- ya girdiğini açıkladılar. Amavut yetkililer, Sırp güvenlik güçlerinin önceki gün Tropoye'ye yönelik havan tppu sal- Sup güçlerinden kaçan sığnunacdann bir dınlan sonucunda iki sivilin öldüğünü, 12 kı- şinin yaralandığını duyurmuştu. Makedonya sının kapatıkfa Yugoslav yetkilileri, önceki gün Makedon- ya ile olan sının kapattılar. Konuyla ilgilı bil- gi veren Birleşmiş Milletler yardım görevlisi, sınınn kapatılmasmın, çok sayıda Kosovah sı- kısnuKaradağ'agittL(Fotoğraf: REUTERS) ğınmacının dağlarda ve ormanlarda saklandı- ğı ve yiyecek sıkıntısı çektıği şeklindeki kay- gılan güçlendirdiğıni ifade etti. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden Paula Ghedinl "Urosevaç ve Orahmaç y-akın- bnndaki ormanlarda ve dağlarda saklanıyor- lar. Durumlan gerçekten çok zor, çünkü yiye- cekteri yok" diye konuşru. 'Miloşeviç her şeyiplanlamıştı 9 DrçHaberlerServisi-Yugoslav- ya'da Slobodan Miloşeviç yönetimi- nin, etnik temizlik harekâtmı, NA- TO'nun operasyon karanndan çok önce başlattığı, ancak NATO'nun bu konudaki sinyalleri gerektiği şekilde değerlendiremediği bildi- rildi. ABD'nin "Newsweek" dergisi- nin son sayısmda yayımlanan ha- bere göre, Sırp lideri Miloşeviç ve adamlan, 1998 yılı Ekim ayından itibaren Kosova'ya yaklaşık 40 bin asker ve özel eğitimli milis birlik- leri sevk ettiler, 300 tank ve 150 ağır top yolladılar ve zırhlı araçlann bir aylık ihriyacını karşılayacak mik- tarda yakıt depoladılar. Dergiye göre, NATO'nun bir et- nik temizliğe ızin vermeyeceğini düşünerek Miloşeviç'in planına karşı çıkan ve NATO ile girişilecek bir çatışmada Yugoslav ordusunun yok olacağına inanan ve bunu ön- lemek isteyen Sırp General Mom- «SoPerisiçıse Miloşeviç tarafından • Newsweek dergisi, 1998 yılından itibaren Kosova'ya 40 bin asker yığan.•_,.•, „., UÇK'ye gönüllü akmı devam ediyor. NATO'yla kasten sorun çıkararak etnik temizlik planını uygulamaya başladığını öne sürdü. azledildi. Sonuçta Miloşeviç, Ba- tılılarla kasten sorun çıkararak Ko- sova planını uygulamaya koydu. Clark itirafetti Sırp General Perisıç'in Miloşe- viç'in planlanndan NATO yetkili- lerini üstü kapalı biçimde de olsa haberdar etmek istediğini öne sü- ren Newsweek, ancak Perisiç'in vermeye çalıştığı mesajlann ge- rektiği biçimde değerlendirileme- diğini vurguladı. NATO Başkomu- tanı General Wesiey Clark'ın der- giye, "Sırp birtiklerinüı UÇK'ye karşı operasyvna hazuiandıklan- nı sandıklannı ve bu çapta toptan bir etnik temizlikoperasyonu bek- temediklerini" itiraf ettiği de kay- dedildi. Newsweek, Sırplarm hazırladık- lan plan çerçevesinde 250 köy ve kasabayı tamamıyla boşalttıklan- nı ve bunlardan 50'sini bir daha oturulamayaçak şekilde yaktıkla- nnı belirtti. Etnik temizlik kapsa- mında binlerce savunmasız ve si- lahsız Kosovalının öldürüldüğünü ve çok sayıda kişinin de akıbetle- rinin meçhul olduğunu vurgula- yan dergi, Kosova nüfusunun ya- ndan fazlasınm şimdi evlerini terk etmiş olduğunu ve bir daha geri dönüp dönemeyeceklerinin bilin- mediğini yazdı. Derginin haberine göre, Sırplar NATO'nun Kosova'yı bombalaya- cağını önceden hesapladıklan için devlet dairelerinde bulunan önem- li evrakın yanı sıra müze ve kilise- lerde bulunan değerli ikonalan, tablolan, elyazması kitaplan ve benzeri kıymetli eşyalan, kamyon- larla Belgrad'a kaçırdılar. Karadağ Belgrad'a içsavaş uyansı • Devlet Başkanı Müo Dyukanoviç, Miloşeviç'in kafasuıın, kendisini güç kullanarak devirmekle meşgul olduğunu söyledi. Ihş Haberler Servisi - Kara- dağ Devlet Başkanı Mflo Dyu- kanoviç, Batı yanhsı Karadağ hükümetini devirmek gibi bir girişimin Karadağ Cumhuri- yeti'ni iç savaşa sürükleyece- ği yönünde Belgrad'ı uyardı. Dyukanoviç, ıngiltere'de ya- yımlanan Daily Telegraph'a verdiği demeçte. Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Mi- loşeviç'i Yugoslav ordusunu Karadağ'da askeri bir darbeiçin yönlendirmeye çalışmakla suç- ladı. Karadağ'ı savunmak için sa- dece 10 bin civannda polise çağnda bulunabileceğini söy- leyen Dyukanoviç, bu durum- da da ülkede ordu ve polis ara- sındaçok trajik ve büyük birça- tışma olacağım belirtti. 'NATO sakhna dıunmah' Miloşeviç ve Yugoslavya Başbakanı Momir Bulatoviç'in kafasırun, kendisini güç kulla- narak devirraekle meşgul ol- duğunu savunan Dyukanoviç, "Şimdioafauın,savaşyasalan- m uygulamak ve sivil yetkfli- krle çanşma çtkarmak ama- crvla orduyu kullanma ve yön- lendirmekkinsavaş dunımun- danyararlanmaegiUmirjdeol- dukİanna inanı.TOruın" dedi. Dyukanoviç, savaştan sonra Miloşeviç'in, Karadağ'da ikti- dara itaatkâr Bulatoviç'i getir- mek için gerekli şartlan yara- > tacaği ğoffişünü de 'savu'nduî " Daily Telegraph gazetesi. Dyu- kanoviç'in, Karadağ'm gele- ceğinin demokratık değerler üzerine kurulmuş bir Yugos- lav federasyonunda söz konu- su olduğuna inandıgını yazdı. Dyukanoviç, NATO'nun ya- pacağı en iyi şeyin, Balkan- lar'da bölgesel çatışmayı çöz- mek için bombardımanı dur- durmak ve Miloşeviç'in gele- cek seçimlerde iktidardanuzak- laştınlmasının garanti edilme- si amacıyla Yugoslavya"da de- mokratik güçlerin geliştirilme- sini başlatmak olduğunu da vurguladı. BAMRKÖY 5. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1998/265 esas 1998/846 karar Davacı Tugba Göknil tarafından davalı Gökhan Gök- nil aleyhine açılan boşanma davasında mahkememizce 24.12.1998 tarihinde verilen karar ile Izmir ili Ödemış Cumhuriyet Mahallesi cilt no: 004/04, sahife: 192, sıra no: 309'da nüfusa kayıtlı Gündüz kızı 1975 d.lu Tuğba Göknil ile eşi 1962 d.lu Gökhan Göknil'in boşanmala- nna, Davacı vekili için 13.500.000.- TL vekalet ücretı tak- dirine, 2.723.000.- TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Davacı vekılinin yüzünden davahnın gıyabında veri- len bu karar davalının adresi meçhul olup tebligata sarih açık adresi bulunmadığından metin özetı yazılı 24.12.1998 tarihlı karann davalı Gökhan Göknil'e ıla- nen tebliği rica olunur. 2.4.1999 Basın: 15270 BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993-910 Esas 1997-238 Karar Davacı Atiye Çolak tarafından davalı Kasım Çolak aleyhine açıhnış bulunan boşanma davasının mahkeme- mizde yapılan açık yargılama sonunda; Davalı Kasım Çolak beürtılen adresinde bulunamadığından ve zabıta- ca yapılan araştırmaya rağmen adresinin tespıt edıleme- diğı anlaşıldığından ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davanın kabulü ile Aksaray Merkez ilçesi, Cerit kö- yü C. 068/01, sayfa: 63, K. 18\ie nüfusa kayıtlı Mahmut ve Sultan'dan olma 1966 d.lu, davacı Atiye Çolak ile Et- hem ve Gülfidan'dan olma 1968 d.lu davalı Kasım Ço- lak'ın T.M.K. 134/1 maddesi gereğince BOŞANMA- LARTNA, taraflann müşterek çocuklan Burçin Ço- lak' ın velayetinin davacı anneye verilmesine, velayeti anneye verilen küçük Burçin ıle davalı baba arasında sosyal münasebetlerin geliştirilmesi için her ayın 3. cu- martesi günü, Kurban ve Şeker Bayramlannın 2. günü saat 10.00 - 17.00 arası, her yıl eğitım ve öğrenimi en- gellememek kaydı ile Ağustos ayının 1. günü saat 09.00 ile 20. günü saat 17.00 arasında davalının çocuğu yanı- na almak sureti ile şahsi münasebetinin tesisine, velaye- ti davacı anneye verilen küçük Burçin için aylık 1.500.000 TL'sı, eş için 2.000.000 TL toplam 3.500.000 TL.'sı tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ve- rilmesine, çocuk için 1.500.000 TL. aylık tedbir nafaka- sının hüküm kesinleşmesinden sonra davacı eş için tak- dir edilen 2.000.000 TL. tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, davalıdan alınarak davacıya venlmesine dair temyizi kabil olmak üzere verilen 21.5.1997 gün ve 1993-910 Esas, 1997-238 karar sayılı hüküm davalı Kasım Çolak'a ilanen tebliğ olunur. Basın: 15561 ,ST«NBUI 18.ULUSLARARASI KUL1UR İ C T A M R I I I IŞTANBUl Ş FILM FESTIVALI 17 NİSAN - 2 MAYIS 1999 Festival Biletleri Gişelerde 18. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin biletleri 14 Nisan Çarşamba saat 11.00'den itibaren festival sinemaları gişelerinde satışa sunuluyor. Beyoğlunda EMEK, ATLAS, ALKAZAR, BEYOĞLU, Kadıköy'de MODA sinemalarında, Capitol Alışveriş Merkezi'nde. Bilet fiyatları: Tam Öğrenci ile 65 yaş üzeri FESTİVAL SPONSORU KURUMSAL SPONSORLAR 1.750.000 TL 1.250.000 TL TURKCELL KOCBANK V RENAUU Bu ılan Cumhurıyet Gazetesi'nın katkısıyla yayınlanmıştır. Cumhuriyeİ ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLANEN TEBLİGAT Dosya No: 1998/745 Davahlar: 1 - Mehmet Varol2- Murat Örnek Davacı Bayram Acar vekili tarafından Mehmet Varol, Muzaffer Varol. Murat Ğhnek aleyhine açılan alacak davasının yapılan duruşmasında davahlar Mehmet Varol ve Murat Örnek'e PTT yoluyla teblıgat yapılamadığmdan ve zabıta tah- kikatı sonuçlanna göre de adreslen tespit edilemediğinden ilanen duruşma günü ve dava dilekcesinin tebliğine karar ve- rilmiştir. tlk itirazlannız ıle bırlikte esas dava hakkındakı ce\aplannızı ve varsa karşı delıllerinizi dava dilekcesinin teb- liğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkeme kalemine bildırmek ve bir örneğini davacıya tebliğ ettirmek zorunda bu- lunduğunuz, 20.05.1999 duruşma günü saat 09.15'te mahkememizde hazır bulunmadığınız takdirde yargılamaya yok- luğunuzda devam edileceği iş bu ilanın gazetede yayın tanhinden itibaren 7 gün sonra tarafinıza tebliğ edilmiş sayılaca- ğı Tebligat Kanunu ve HUMK 195, 213 ve 377 sayılı maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. 22.3.1999 Basın: 14827
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle