Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 NİSAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
1UBERLER
Üç yıldır 'koruma planı' bekleyen ilçede belediye başk. u adaylan planı olmayan projelerle seçim propagandası yapıyor
Beykoz'da 'plansi2 proje' ile seçim sözü• Istanbul'un 'tamamı SİT' olan
ilçelerinden Beykoz'da belediye
başkanı adaylan 'planı olmayan
projelerle' seçim propagandası yapıyor.
Oysa önce 'koruma amaçlı imar planı'
sözü vermeleri. her türlü uygulamanın
da bu plana uygun yapılacağım
belirtmeleri 'yasal' zorunluluk...
OKTAY EKtNCİ
İmar hukuku, şehircilık ılkeleri ve kente karşı mi-
mari sorumluluklar, her tûrlu "yapuas.ma" ve "dü-
zenleme" içın gerekli projelerin öncelikle "imar
p4anlan\1au>nmlu"olmasını.yanı u
plankaran"ni-
teliğini de taşımasını öngörüyor.
Eğer bu uyum yoksa, ya o yatınm yapılamaz ya
da yine imar planlan üzerinde şehirciliği ve toplum
yarannı gözeten bilımsel çalışmalarla aynı yatınmın
"yerini, şeklini ve yoğunluğunu beürleyecek" koşul-
lar saptanarak proje ve uygulama için "yasal olanak-
lar" araştınlır.
Yıllardır hasreti çekilen "planh kentleşmenin" bu
olmazsa olmaz koşulunu en çok "yerel vönetim-
ler"in gözetmesi gerekirken, gelin görün ki aynı ku-
rala en başta "belediye başkanı adaylan" uymuyor.
Göreve geldıklennde öncelikle "plansız uygulama-
lan durdurma>'ar
' söz vereceklen yerde. aynı şekil-
de "planlarda karşüığı olmayan gösterişli projeler-
le" oy toplamaya çalışıyorlar. Dahası. yasal bir imar
planı bile bulunmayan kimi bölgelerde de "önce
pbuT diyeceklerine. yine kendi "proje öncelikteriy-
le" politika yapıyorlar.
Tıpkı, "plansızlığuı" artıkdoruğa ulaşıp neredey-
se yasa dışı bir ımar düzeni yarattığı, "SİT" ilan edil-
dıği 1995'ten bu yana da lstanbul Büyükşehir Bele-
dıyesi "nden "koruma amaçlı imar planı yapımı" gö-
Saip Molia ormanındaki bu 'Acarkent' görüntüsünün bütün Beykoz'u işgal etmemesi için 1995'te alınan SİT karanna başkan adaylan sahip çıknmor.
revini yerine getirmesini bekleyen Beykoz ilçesin-
deki adaylar gibı...
Yaklaşık yüzde 7O'ı "onnan" olan, aynca "Bo-
ğaziçi Öngörünüm Böigesi" ve "Elmah Su Havza-
a" gibi kesin imaryasaklı korumabölgelerini de içe-
ren Beykoz'da bazi belediye başkan adaylanmn seç-
menlere söz verdikleri "yatmma dönük" projeleri
özetle şöyle:
• ŞenolÖngüner(\'eteriner/ANAP): Beykoz'un
"iskân sorununu" (yapılaşma yasaklannı) çözecek.
Cadde ve sokaklann "yetersizUğini'' giderecek.
• Alaattin Köseler (Mimar / DSP): Otoban arter-
lenni "sahilyoluna"bağlayacak. Kaçak yapılaşma-
yı önlemek için pilot bölgelerde "ıslah çalışmaa" ya-
pacak.
• Yücel ÇeKkbüek (Belediye Başkanı / FP): Her
mahalleye "hizmet binası*' \apacak. "bahkçılar si-
tesi" kuracak, "kadın-doğum hastanesi, aşevL, huzu-
revTinşaedecek...
• SeyitUsta(Avukat/CHP): Sahil yolunu *Bİah"
edip çevre yollara bağlayacak. Cam, oto-sanayi,
konfeksiyon atölyeleri için "işmerkezteri" kuracâk.
3 adet "kültür merkezi" yapacak... (Hürriyet lstan-
bul, 19.03.1999).
'MetropoP mü, SİT alanı mı?
Pekı, otoyol bağlantılanndan hastanelere. pilot is-
kân alanlanndan oto sanayi sitelerine kadar. Bey-
koz'u adeta bir "metropor gibi gören tüm bu pro-
jeler, yaklaşık 3 yıldır "plansız" bırakılan bir SİT
bölgesinde "neretere" ve "hangiimar koşuUannda"
yapılabilir?..
2863 sayılı Koruma Yasası ve bilimsel ilkelere
göre "tüm SÎT alanım kucaklayan bir koruma pla-
nı" olmadan. bu sorunun yanıtını hem hukuken hem
de teknik anlamda vermek olanaksız. Bu nedenle ör-
neğin DYP'den belediye başkanı adayı olan tzzet
Öztürk'ün "Plansız yeriere pian yapüracağım" sö-
zü diğer adaylara göre daha "gerçekçi" görünse bi-
le, "Boğaziçi imar kurallannı değiştireceğim" diye-
rek SİT alanındaki "koruma kurallanna" karşı çık-
ması, onun da Beykoz'u "herhangi bir yerleşme gj-
bi imara açmak" niyetini ortaya seriyor..
Işte böylesi bir "hukuk dışı imar önerileriyle'' ge-
lişen yerel seçim söylemlerinde "Beykoz gerçeğini"
en doğru vurgulayan aday ise ÖDP'den Dr. Can Ka-
yabaL. Tamamı SİT olan ilçede "önce koruma pla-
nı" diyebilen Kayabal'ın en çok sıkıntıya düşebile-
ceği konu ise "kaçakyapılar" ve "kıyıdaki fabrika-
lar". Çünkü ÖDP'nin dünya görüşü gereği öncelik-
le oy isteyeceği "işçiveemekçi" kesimler, çoğunluk-
la kaçak yapılarda oturuyorlar.
Koruma ilkeleri ve Boğaziçi Yasası uyannca artık
"kryıdankakhrümalan*" gereken fabrikalar içinbu-
nu savunmak ise aynı işçi ve emekçileri "işsizbırak-
mak" şeklinde anlaşılabileceğinden, hemen tüm
partilenn adaylan da bu konuda "susmayı" yeğliyor-
lar. Hatta ANAP adayı Şenol Öngüner, "fabrikala-
n iyileştireceğün'* bile diyerek, geçmişin yanlış ve
Boğaziçi'ne duyarsız sanayi planlamasmın çirkin-
liklehni de "oy uğruna" kalıcı kılmaya söz veri-
yor...
lstanbul'un "akcifeerleri" sayılan ve her yönüyle
bir "doğa ve kühür" ilçesi olan bu Boğaziçi köyü'nde
adaylann genel yaklaşımı işte böyle. Yasalar, "bu
güzel ilçeyi koruyun'" dese bile haksız imar rantı
"özgür" bırakıldığı sürece, Beykoz'a "havaalanı"
önerilmediğine de galiba şükretmek gerekiyor...
ÖDP Genel Başkanı Uftık Uras, partisinin işçi, aydm ve sanatçıları bir araya getirdiğini söyledi
4
Sotun makus katlerhıi değiştireceğiz'
AYŞE YILDIREM
ÖDP Genel Başkanı UfukUras. "19 Ni-
san'da çoğu parti başuıa ne geleceğinin far-
kında değü" dıyor. Solun değışik renkleri-
ni bir araya getirdiklerini, Meclis'te halkm
sesi olmayı istediklerini belırten Uras.
"Türkiye'nin ve solun makûs kaderini de-
ğiştirmeyi hedeflediklerini" anlatıyor.
ODP'nin iddia edildiği gibi "etitist" bir
parti olmadığını. "işçi, aydın ve sanatçryı
bir araya getirdiğini'' söyleyen Uras, 18
Nisan seçımlerinin mevcut seçim sistemiy-
le yapılan son seçimlerolacağmı belirtiyor
"Başta Meclis'teki sosyal demokrat parti-
ler olnıak üzere bütün partiler antidemok-
ratik bir seçim sistemini sa\ unmanın. de-
• ÖDP,
toplumsal
muhalefetin,-
bütün taleplerin
sesi soluğu
olmak istiyor
ve siyasette bir
türbalans ayan
yapacağımızı
düşünüyoruz,
ama bu halkın
yaptığı bir balans ayan. ÖDP gerek
yerel yönetimlerde, gerek genel
seçimlerde siyasete ağırlığını
koyarak siyasetin dengelerini
değiştirmeyi düşünüyor.
mokrarik olmayan siyasi partileryasasının
arkasınasaklanmanınbedelini 18Nisan'da
ödeyecekler" dıyen Uras. sorulanmızı ya-
nıtladı.
- 19%'da "Türkiye cami-kışla-mezbaha
seçenekleri dışına çıkıp farklı ve demokra-
tik seçenekler arayacaksa, erken seçimden
başka alternatif kalmıyor önümüzde" de-
miştiniz. Bugün hâlâ erken seçimin çare ol-
duğunu düşünüyor musunuz?
- Biz erken seçimi ara rejim arayışlan
karşısmda yegâne seçenek olarak gördük.
Sonınlann ancak halkın siyasete katılımıy-
la çözülebileceğini, seçimin de bu açıdan
en uygun araç olduğunu düşündük. Tabii
bu erken seçimin adil, demokratik bir se-
çim sistemi; demokratikleştirilmiş bir siya-
sal partiler yasasıyla olursa anlamlı olaca-
ğını düşündük. 1995 seçim sisteminde hal-
kın iradesinin yaklaşık yüzde 29.2'si Mec-
lis'e yansımamıştı. Ama Meclis'teki par-
tiler her konuda olduğu gibi bu konuda da
basuetsi? davTandjlar ve demokratıjc ol-
mayan bir seçim sistemiyle, bir bangfa de-
mokrasi anlayışıyla seçime girdiler. Tabii
bu krizi çok daha derinleştirir.
Bizim önerimiz 1961 seçim sisteminde
olduğu gibi nispi temsil, barajı olmayan,
olursa da hiç değilse Avrupa'daki gibi yüz-
de 5 civan olan bir seçim sistemi. Ne ka-
dar oy alırsanız o kadar milletvekili olsun
ve toplumun bütün renkleri, toplumsal mu-
halefetin bütün talepleri Meclis'te yer al-
sm dedik.
- Ama öyle olmayacak—
- Tahmin edıyorum bu seçim sistemiyle
yapılan son seçim olacak bu. Başta Mec-
lis'teki sosyal demokrat partiler olmak
üzere antidemokratik bir seçim sistemini
savunmanın, demokratik olmayan siyasi
partiler yasasının arkasına saklanmanın
bedelini 18 Nisan"da ödeyecekler. Biz, 37
örgütü yan yana getirdik; siyasetin gökku-
şağı toplantısı adı altında. Meslek örgütle-
ri. demokratik örgütler, sendikalar, konfe-
derasyonlar. hepsi dediler ki: "Demokra-
tik bir seçim yasası ve siyasi partiler yasa-
sından \ana olmayan partilere destek ver-
meyeceğiz.*'
- Bu koşullarda ÖDP ne bekliyor seçim-
lerden?
- Doğrusu ÖDP, toplumsal muhalefetin,
bütün taleplerin sesi soluğu olmak istiyor
ve siyasette bir tür balans ayan yapacağı-
mızı düşünüyoruz, ama bu halkın yaptığı
bir balans ayan. Çünkü biz gördük ki so-
lun olmadığı bir Meclis. ÖDP'nın olmadı-
ğı bir Meclis'te başta sosyal demokratlar
olmak üzere tümüyle bir sağa kaçış söz
konusu. ÖDP gerek yerel yönetimlerde.
gerek genel seçimlerde siyasete ağırlığını
koyarak siyasetin dengelerini değiştirme-
yi düşünüyor. Çünkü bu ülkenin sola ihti-
yacı, gerçek bir sola ihtiyacı olduğunu gör-
dük. Hızla sağa kayan siyaseti bir sol dal-
gayla tekrar canlandırmaya çalışıyoruz.
Türkiye'nin ve solun makûs kaderini de-
ğiştirmeyi hedefliyoruz.
- Baraj endişesi taşnmyorsunuz yani...
• Barajlar aslında toplumsal muhalefetin talepleri Meclis'e yansımasın,
halkın sesi soluğu Meclis'e yansımasın diye konuldu ama bütün
Anadolu'da gördüm ki yurttaşlann bu geleneksel siyaset tarzına ilişkin
çok büyük öfkesi var.
- Doğrusu barajlar aslında toplumsal
muhalefetin talepleri Meclis'e yansıma-
sın, halkın sesi soluğu Meclis'e yansıma-
sın diye konuldu ama bütün Anadolu'da
gördüm ki yurttaşlann bu geleneksel siya-
set tarzına ilişkin çok büyük öfkesi var. Bu
öfkenin hızla umuda dönüştüğünü görü-
yoruz. 1965'in TlP'i gibi solun değişik
renklerini yan yana getirmek, bunun çok
bü>ük moral etkisi oldu. 19 Nisan'da çoğu
parti başına ne geleceğinin farkında değil.
- Sol rüzgâr >adsmamaz._ Ancak bu sol
rüzgân daha da büyütecek sol işbüiiği ni-
ye olmadı?
- Bunun yolu seçim yasasının demokra-
tikleşmesinden geçiyordu. Bu gerçekleş-
medi. Aslında barajlar olmasa sol Meclis'e
girse, zaten bir sol işbirliği Meclis içerisin-
de gerçekleşecek. tttifaklara olanak vere-
cek bir yasanm gerçekleşmemesinde Mec-
lis içindeki tırnak içindeki sol partilerin
çok büyük vebali olduğunu düşünüyorum.
O yüzden siyasette inandıncılıklannı yitir-
diler. Çünkü sol demek demokrasi, adalet.
eşitlik, özgürlük demek. Ama kendi içi-
nizde bunu gerçekleştiremiyorsanız, seçi-
me doğru giderken demokratikleşmeden
yana en ufak bir adım atmıyorsanız, bunun
çok büyük bir sorumluluğu olduğunu dü-
şünüyorum. Biz solun değişik renklerini
yan yana getirerek, toplumsal muhalefetin
değişik renklerini yan yana getirerek bü-
yük ölçüde kendi listelerimizi gerçekleştir-
dık. Yoksa ÖDP. solun birlik projesi... Ya-
ni 1965 TlP'ininbaşanlıolması, solun de-
ğişik renklerini yan yana getirmesinden
kaynaklandı. ÖDP de işte 1990'larda bu
misyonu büyük ölçüde devraldı diye düşü-
nüyoruz. Aile meclislerinde aday belirie-
mek solun lügatında söz konusu olamaz.
O yüzden solun nasıl davranması gerekti-
ği, parti içinde nasıl demokrasi uygulama-
sı gerektiği. temel taleplerinin neler olma-
sı gerektiği konusunda önemli bir örnek
oluşturduğunu düşünüyoruz.
- İP listelerine yansıyan bir Sol Güçbirü-
ği oluştu. Onu nasıl karşdıyorsunuz?
- Ben Anadolu'nun dört bir tarafinda do-
laşıyorum. Hayatta bunun bir karşılığı yok.
Çünkü önemli olan bugün buna denk dü-
şen bir yasal değişikliğin olması ve bu yan
yana gelişin bunu destekleyen bir politik
kültürde, çoğulcu bir politik kültürle bu
mücadelenin içinde olması gerekiyor.
- Adaylannıza baktığımızda elitist bir
parti görüntüsü veriyorsunuz?
- Değil. Tam tersine yüzde 5'lik genel
merkez kontenjanını fikir emekçileri, sa-
natçılar için kullandık. 28 kişi. Ama zaten
bu ülkenin düşünen ınsanlannın, aydınla-
nnın ÖDP'de yer alması doğal. Bütün par-
tiler mafyanın, çetenin, sermayenin önem-
li isimlerine yer veriyorlar. Bizim farklı ol-
mamız doğal. Ama onun dışında rakamla-
ra baktığımızda tümüyle emeğiyle, ahn te-
riyle geçinen insanlar. Bir de Edirne'den
Ardahan'a Türkiye'de bu kadar yaygın bir
örgütlenmeyi elitist bir anlayışla yapabil-
meniz mümkün değil. Mezra mezra Tür-
kiye'nin her bir yanında ÖDP'nin adayla-
nnı tanımaya gittim, bakahm arkadaşlan-
mız kimleri seçmiş diye. Gördüm ki Tür-
kiye'nin en reel, en gerçek işçi, emekçi
partisini artık tutturmuşuz. maya tutmuş.
Evet, ilk defa toplumun farklı kesimle-
ri; işçisi, emekçisi, kadını, entelektüelleriy-
le yan yana geldiler. Bunun önemli oldu-
ğunu düşünüyorum. Aydınlar artık solla
banştı. Önemli bir gelişme.
- Aşkın ve devrimin parüsi olarak orta-
ya çıktmız. Fakat aşk sözcüğü biraz kafa-
lan kanştırdı. Espri konusu bileyapıldı. Bu
zaman zarfmda aşkı anlatabildiniz mi?
- llkaşkunutulmazsloganlanmızdanbir
tanesi. Hayata tutkuyla bağlanan insanla-
nn eylemi aslında solculuk. Çünkü aşkın
zıttı nefret ve aşk ile bu mücadeleyi sürdü-
ren insanlar, alternatif bir siyaseti bu söz-
cük içerisinde bulabiliyorlar. Geleneksel,
kokuşmuş, nefrete ve çıkar ilişkilerine da-
yalı siyasetten kopuşun adı aslında. Aşkın
ve devrimin partisi olarak, aşklar diyan
Anadolu'da kendimizi çok iyi anlattık. Ve
bu mücadeleye bütün arkadaşlanmla aşk
ile sanlıyoruz.
- Eşinizin bir kardeşi FP, diğeri MHP
adayı. Aileniz ÖDP'li değil mi?
- Hayır. bir kardeşi MHP'den aday ama
diğeri DYP eski milletvekili adayı... Eşi-
min ailesi şimdi ÖDP'li. Eşimin annesi
ÖDP'ye oy verecek. Malkara'da oturuyor-
lar ve muhafazakâr bir aile. Fakat eşim
ÖDP üyesi, Beyoğlu belediye meclisi ada-
yı. Demokratik bir aileyiz, hiç kimse kim-
senin politik tercihine kanş_mıyor.
- Seçim kampanyasmda ÖDP'nin farkı-
nı nasıl anlanyorsunuz?
- Doğrusu ÖDP'yle beraber seçimlerde
nasıl bir Türkiye istendiği. özlemi du>oıl-
duğu konusunda kendi dünya, yasam an-
layışımızı ön plana koyuyoruz. Üretenle-
rin, emekçilerin yönettiği bir ülke istiyo-
ruz. O yüzden umudu, bahan ÖDP'yle ör-
gütlemekbize anlamlı geliyor. Bütün yurt-
taşlar için bedelsiz eğitim, sağlık, sosyal
güvenlik... Beşikten mezara kadar onurlu
bir yaşamın ancak bir sol iradeyle gerçek-
leşebileceğini düşünüyoruz.
Seçim kampanyalannda dikkatimi çe-
ken, bu ülkenin geleceğine ilişkin nasıl bir
toplum projesi üzerinde durulması yerine
daha çok bu toplumun değer verdiği, temel
atfettiği anlayışlann sömürüsü üzennden
siyaset yapılması beni çok yadırgatıyor. Ki-
misi Atatûrk'ün partisiyim diyor, kimisi
Hz. Muhammed'ın partisiyim diyor. Bu
• İlk aşk
unutulmaz
sloganlanmızdan
bir tanesi. Hayata
tutkuyla
bağlanan
insanlann eylemi
aslında solculuk.
Çünkü aşkın zıttı
nefret ve aşk ile
bu mücadeleyi sürdüren insanlar,
alternatif bir siyaseti bu sözcük
içerisinde bulabiliyorlar. Aşkın ve
devrimin partisi olarak, aşklar
diyan Anadolu'da kendimizi çok iyi
anlattık.
toplumun önem verdiği değerlenn arkası-
na saklanaıak, Atatürk ticareti yaparak, din
ticareti yaparak siyaset yapmanın ne kadar
geçersiz olduğunu belki de gördü ülke. fh-
sanlann somut sorunlan üzenne, çözüm
önerileri üzerine siyaset yapmamız gereki-
yor. Atatûrk'ün devlet ihalesi gibi bir prob-
lemi yoktu ki Meclis'teki bu partilerden bi-
rinden yana veya dışında olsun. Ama gö-
rüyoruz ki, demek ki Meclis'teki partilerin
dağarcıklannda hiçbir şey yok. Ve bu ülke-
nin canını, kanını sömürenler, yani emek
sömürüsü yapanlar, bunu bir de duygu
sömürüsüyle pekiştiriyorlar. ÖDP biraz da
bu siyasetteki riyakârhğı defetmenin önem-
li bir adresi gibi gözüküyor aym zamanda.
Ufuk Uras, seçimden sonra herkese 'nasıl muhalefet yapılacağım' göstereceklerini belirtti
'Türkiye'nin geleceği için ODP'ye oy verin'
lstanbul Haber Senisi -
ÖDP Genel Başkanı Ufiık
Uras. ÖDP'ye verilecek her
oyun Türkiye'nin geleceğine,
umuduna verilecek oy oldu-
ğunu söyledi. Uras. Ata-
tûrk'ün kurduğu CHP'yi De-
niz Baykal'ın elinden
ÖDP'nin kurtaracağını vur-
guladı.
Ufuk Uras, partisince Üs-
küdar Meydanı'nda düzenle-
nen açık hava toplantısında
yaptığı konuşmada, bugün-
den itibaren çok kritik bir
haftay_a girildığinı vıırgulaya-
rak ODP'ye venlecek her
oyun Türkiye'nin geleceğine,
umuduna verilecek oy oldu-
ğunu söyledi. ÖDP'nin ala-
cağı her oyun hayati önem ta-
şıyacağını anlatan Uras, "Bi-
zün akhğımız her oy aUuka-
yı dağıtacaktır" dedi. Uras.
ODP'nin 18 Nisan'dan sonra
herkese nasıl muhalefet ya-
pılacağım göstereceğini be-
İirterek partilileri, seçimin
yapılacağı gün sabahm erken
saatlerinden gece yansına ka-
dar sandık başında oylan ko-
rumaya davet etti.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ı da eleştiren Uras.
"CHP'yi Atatürk'ün kurdu-
ğu doğrudur. ama Baykal da
hızla banrmaya kararhgözü-
küyor. Merak etmeyin,
CHP'yi Baykal'ın eünden biz
kurtaracağtz" dedı. Uras,
Meclis'teki partilerin Türk
halkına geçirdiği "deü göm-
teğini'' 18 Nisan"da söküp
atacaklannı vurgulayarak
"Gelin 18 Nisan'daçocuklan-
mızı kirti paraja, u>ıışturu-
cuya ve çeteyemahkûm ebne-
yeam" diye konuştu.
Uras daha sonra, ÖDP 1.
bölge milletvekili adayı Ada-
letAğaoğlu ve bü>ükşehir be-
lediye başkan adayı Vkdan
Baykara ile seçim otobüsü
üzerinden partilileri selamla-
dı. Min'ng sırasında partililer,
"Ya çete devleti, ya demokra-
si-. "Haramilerin saltanatinı
yıkacağız'7
yazılı pankartlan
açarak, "Yaşasın halklann
kardeşliği7
", "Yaşasın özgür-
lük ve dayanışma" ve "Faşiz-
me karşı omuz omuza" slo-
ganlannı attı. Üsküdar'da düzenlenen açık hava toplantısına kaülım yüksekoldu. (KA.A N SAĞNAK)
Beyoğlu Ömeravni Mahallesi muhtar adayı Özdemir
'Mahallemizde doyasıya
demokrasi yaşanacak'
tstanbul Haber Servisi - Beyoğlu ilçesi
Ömeravni Mahallesi muhtar adayı Nihal
Özdemir, muhtarlann artık farklı sorum-
luluklan da taşıması gerektiğini savunu-
yor. Özdemir. "Bugûne kadar
yapuagelen ve ahşılmış muhtar-
hkuygulamalanylayaniyalnız-
ca resmi belge onay lamak gibi
rutin işieri yapmak göreviyle
yetinmeyeceğnn'' dedi.
Bu görevleri mahalle halkı
için en hızlı ve en kolay biçim-
de yerine getireceğini söyleyen
Özdemir. "Ama bunun yanı sı-
ra mahallenin doğal güzelliğini, tarihi bi-
rildmini koruyup geliştirmeyi mahalleli
arasmda acak komşulukve dayanışma iliş-
kilerini kurmayı temel göre> sayacağım.
Tüm Ömeravni Mahallesi sakinleri olarak
mahaüemizin temel sorunlanm büiikte
tarüşmanın yollaruuyaratacağız,yani ma-
haUemizde dovasıva bir de-
mokrasiyi yaşayacağtz" diye
konuştu.
Uzun yıllar ticaretle uğraş-
tığını anlatan Özdemir, Çağ-
daş Yaşarru Destekleme DeT-
neği Beyoğlu Şubesi üyesi ve
Çocuk Kulübü Başkanı oldu-
ğunu da sözlerine ekledi. Öz-
demir aynca Anne Çocuk Eği-
tim Vakfı'nın Işlevsel Yetişkin Okur-Ya-
zar Programı (İYOP) kapsamı içinde gö-
nüllü öğretmenlik de yaptığım belirtti.