17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 1999 PAZARTESİ mmm SEÇIM" «9 mmm Seçimlere'Çörtül*' gölgesi Samsunlu, Kamuran Çörtük'ün sahibi oldı bazı ANAP 'lı adaylara açık destek verdiği Bayındır Holding 'in iasıyla yatıp kalkıyorli AYŞE SAYES SAMSUN - Ata- türk'ün Kurtuluş Sa- vaşı'nı başlatmak için 19Mayısl919'daçık- tığı Samsun'un kuşku- suz Türkiye için "özd" bir yeri var. Kentin her köşesınde bu "özePli- ğe vurgu yapan izleri görmek olası. "Ü- kadun" Ânıtı kentin simgesi. Büyükşe- hir beledıyesi smırlan içindeki 4 ılçeden 3'ünün isimlen ise llkadım, Atakum, Ga- 2İ diye sıralanıyor. Tiim Türkiye'de oldu- ğu gibi Samsun sokaklannda da seçim afişleri nedeniyle "gözgözü" görmüyor. Ancak, bazı adaylarla ılgili söylentiler, seçim çalışmalanna "gölge düşürmüş" görünüyor. Samsunlu, Kamuran Çör- tük'ün sahibi olduğu Bayındır Hol- ding'in bazı ANAP'lı adaylara açık des- tek verdiği ıddiasıyla yatıp kalkıyor. Milletvekili genel seçimlennde "kar- deş payı" dağıhm beklentisınin yaygın olduğu Samsun"da asıl çekişme yerel se- çimlerde, ANAP ve CHP arasında yaşa- nıyor. Bu çekişme, taraflan biraz da "kanh tHçakİı" konuma getirmiş durum- da. Samsun Belediye Başkanı ve CHP adayı MuzafTer Önder ile eski Karayol- lan Samsun Bölge Müdürü ANAP ada- yı Yusuf Ziya Ydmaz arasındaki yanşta Onder daha önde görünüyor. Sosyal de- mokrat kökenli olan Yılmaz ise bölgesin- de sevilen bir isim, ancak son dönemde hakkında çıkan haberler ve söylentiler nedeniyle bir miktar yıpranmış durumda. Bütün illerde olduğu gibi adaylar açı- sından yerel gazete ve televizyonlar önemli bir propaganda aracı. ANAP ise Samsun'da bir gazete ve televizyonu "te- kettne almış" durumda Samsunlu olan Bayındır Holding'in sahibi Kamuran Çörtük'ün ANAP büyükşehir belediye başkan adayı Yılmaz ile milletvekili 3. sı- ra adayı Yaman Kök'e destek için yerel Klas TV'yi ve Halk gazetesini kiraladı- ğı ya da ortak olduğu savlanıyor. ANAP'lı belediye başkan adayı Yılmaz. söylentilerden son derece üzgün ve rahat- sız. Yılmaz "Bıuüar maksaüı uydurulu- yor" diyor. Söylentinin sorumlusu olarak sScvinen sayıs: 7 MiUetvtkili s öfffi wDYP ANAP DSP CHP HADEP İP MHP MP YDH YDP YP Baguns. 2 3 2 1 . - 22.42 17.76 7.87 1.02 0.20 7.S3 6.48 0.41 0X5 0.13 0.64 w 1 I 1^1 P Ksadem Samsun'da seçim çahşmalanna " ö J " ise CHP'lileri gösteriyoT. •"•• ' - Zaten CHP de bunu inkâr etmiyoT. CHP örgütü, gazetelerde bu konuda çı- kan haberleri çoğaltıp yurttaşlara dağıtı- yor. Yılmaz ise karşı iddıada bulunuyor. Samsun'un çoğunlukla "Roman" kö- kenli yurttaşlann yaşadığı 200 Evler semtinde seçim öncesinde "gecekondu ruhsan" dağıttığını söylüyor. Kampanyasında havlu, hatta altın da- ğıttığı savlanan Yılmaz ise havluyu "da- ha ucuza" geldiği için dağıttığını belir- tirken, seçim masraflarının kaynağı ola- rak partı genel meTkezmi gösteriyor. CHP'li Belediye Başkanı MuzafTer Önder seçimlerde "rahat" görünüyor. En ilginç özelliği ise partisinin amblemini kullanmaması. Bu durum bazı partıliler tarafindan eleştiriliyor. önder ise gerek- düşmüş. Çörtük'ün sahibi olduğu Bayındır Holding'in bazı ANAP'h adaylara açık destek verdiği söyleniyor. çesini "Ben herkesin başkanıyım, sadece CHP seçmeninden değü, ANAP, FP'liseç- menden de yerelde oy alıyorum. Diğer partili seçmenler 'Altıok olmasın, bu bi- zim partılıleri rahatsız ediyor' diyor,one- denle baa afışlerde kullanmıyonım" di- ye açıklıyor. Önder'in de en büyük kozu, ANAP'lı aday hakkındaki söylentiler. "Bu seçim- lerdeonuria para yanşacak'' diyerek me- sajını veriyor. Önder, partiden çok, kişi- sel oylanna güvenerek 3. dönem beledi- ye başkanı seçilmek için aday olduğunu vuıgulamaya özen gösteriyor. Bu seçimlerde DSP ise aday adayının Yüksek Seçim Kurulu'na eksik evrak vermesi nedeniyle belediye başkanlığı için aday çıkaramadı. Bu durumun "ye- rd seçimdebaşanlı olamayacağı befli olan DSP'nin ANAP'a destek verme" takti- ğinden kaynaklandığını savlayanlar var. ANAP. 3 için bastırıyor Milletvekili seçimlerinde Samsun bu dönem parlamentoya 10 milletvekili gönderecek. Yaşanan göç nedeniyle nü- fus düşünce geçen dönem 11 olan millet- vekili sayısı 1 eksilmiş. Bu seçimlerde "sûrpriz" bekleyen tek parti CHP. 1995 seçimlerinde milletvekilleri umulan "randımanı" vermediği için DYP oylan bir miktar düşmüş görünüyor. ANAP, D- SP ve FP'nin 2 milletvekilliğini koruya- cağı belirtilirken, CHP'nin de en az 1 milletv ekili getireceği beklentisi yaygın. Bayındır Holding desteği söylentisi- nin bir miktar yıprattıgı ANAP'ın 1. sı- ra adayı Mehmet Çakar ile milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Biltekin Özdemir'in, seçimden "rahat çıkacağT belirtilmesine karşın, Bayındır Holding destekli olduğu savla- nan 3. sıradaki eski Karayollan Genel Müdürü Yaman Kök'ün işı zor görünü- yor. Ancak Kök, seçimden galip çıkabil- mek için var gücüyle çalıştyor. Bazı ANAP'hlar bile öze'llıkle Klas TV'nin adeta "Yaman Kök tetevizyonu" haline dönüştüğünü belirtiyorlar. Gerek belediye başkan adayı gerekse Kök'le ilgili iddialar ANAP örgütünü de son derece rahatsız ediyor. tlçe Başkanı MehmetSuoğlu. iddialar hakkında. "Aşı- nlıklar bizi rahatsız eder. Bazı şeyler bi- zim de kulağımıza gekti, doğru olduğunu sanmıyorunT demekle yetiniyor. Ancak bazı parti yöneticileri söylentilerden ra- hatsızhğını saklamayarak "Bunlann he- sabı seçimden sonra sorulacak" görüşü- nü dile getiriyorlar. DSP'nin 1. sıra adayı TankCengiz de Bayındır Holding'in eski menkul değer- ler müdürü. Ancak Cengiz, seçim propa- gandalannda, orada geçmişte "çauşan" olmak dışında bir bağlantısı olmadığını vurgulamaya özen gösteriyor. FP'nin ilk iki sıra adayı olan milletvekilleri Ahmet Demirci ile MusaUzunkaya'nm da özel- likle çevTe ilçelerin oylanyla parlamen- toya yeniden girecekleri konuşuluyor. DYP'nin "kontenjandan" 1. sıraya koyduğu eski Maliye Müsteşan Kemal Kabataş, kontenjan adaylanna olabile- cek tepki nedeniyle sürekli "Samsunlu" oluşuna vıırgu yapıyor. Kabataş, bürok- rasideki deneyimini, siyasette ülke yara- nna kullanacağını belirtirken, DYP'nin Samsun'da gücünü arttıracağı görüşünü dile getiriyor. Kabataş'ın seçilmesine kesin gözüyle bakılırken DYP, avukat Erdoğan Sez- gin'le 2'yı zorlamaya çalışıyor. DYP'nin 3. sıra adayı Nazun Yük- sel'in eski milletvekili AH Eser'i tehdit ederek 3. sıraya yerleştiği savlamyor. CHP, milletvekilliği seçiminde kırsal kesimin oylanna güvehiyor. Çünkü 1. sı- ra adayı İjyas Kıhç, köylerde oldukçe se- vilen bir isim. O nedenle gece yanları- na kadar köylerde. 1980 öncesi 20 yıl aralıksız parlamenterlikten 19 yıl sonra yeniden aday. Kıhç, "Ben vatandaşım için o dönem- de gelsuıler. derderini anlatsuılar diye bû- ro tuttum. Samsunlu da beni hiçbir za- man üzmedi" diyor. Kıhç, "yaşhhğı'' ka- bul etmese de 74 yaşında ve seçilirse bel- ki de TBMM'nin "geçici başkanı" olma- ya talip. Önündekı tek engel DYP Ela- zığ milletvekili adayı Ali Rıza Septioğ- lu u Eğer Septioğlu seçikmezse, Meclis Başkanlığı şerefıni üsdenmeye hazır ot- duğumT vurguluyor. Sanayisi olmayan, unutulmuş kent Sinop 'un umudu şişe-camfabrikasının yeniden açılışıfidh Eve DSP raEat, DYP üçüncülük peşinde AYŞESAYLN StNOP - Türki- ye'nin u en kuzevi" ve en "unutulmuş' 7 kenti Sınop. Unutulmuşluğu ilıklerine dek yaşayan Sınoplunun "talepkâr olmayan, benim obun az o(sun" anlayışı bel- ki de bu sonucu getirmiş. Olağanüstü doğal güzellik. gözde bir turizm merkezı olmasına yetecekken, bu kez iklim koşulları engel oluşturuyor, ta- til sezonu yalnızca 1.5 ay. NATO üssü- nün bulunduğu dönemdeki canlılık, üs- sün ve özellıkle "istihdam kapısı" olan "radar"ın kapatılmasıyla yerinı gitgıde küçülen bir kente bırakmış. Bırçok ilçe- den küçük; nüfusu yalnız 28 bin 600. Çı- karacağı milletvekili sayısı ise 3. Türkiye'nin "suç" haritasında yeri ol- mamasıyla övünüyor Sinoplu. Sanayisi olmayan belkı de tek kent. Kentin can damarlan olan Sinop Cam ve NATO ra- darı 1992'de kapanınca, Sinop'un a y*- şam suyu" da bir ölçüde kesilmiş. Halk, seçimler öncesi verilen tt j ı aunın yapacağtz" sözlerine şimdiye kadar çok oy vermiş. Ama bu kez "yaünmı görme- den, inanmam" diyor. 1992'de Paşabah- çe'nin kapısına kılit vurup sattığı Sinop Şişe Cam Fabrikası'nın yeniden açılma- sı gündemde. Bu konuda DSP'li Milli Eğıtim Bakanı Metin Bostanaoğlu ön- cülük ediyor. Sinop Şişecam'ı satın alan Mustafa Kurumahmutoğlu. çok kısa sü- re sonra fabrikanın açılacağını müjdeli- yor. Bostancıoğlu'nunaçılması yönünde teşvik ettiği Kurumahmutoğlu. fabrika- SINOPSeçmen sayısı: 148.178 MUletvekUi sıvısı: 3 Karaderaz S i n °p Parlilfrı: Paıtilcrin \ .^RP DYP A>AP »SP CHP H.\OEP İP MHP MP YDH YDP YP S«£ıms. iİH^ıhfnı 1 1 1 . - - - \ II/ÜL-llTI 17.91 19J1 21J1 19.07 «.77 IJ1 056 ».40 ».91 9JS2 0.95 - Paşabahçe'nin kapısma kilit vurup satnğı Sinop Şişe Cam Fabrikası'ıun yeniden açılması gündemde. Bu konuda Mifli Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğlu öncülük ediyor. nın açılışını DSP'nin seçim sloganına gönderme yapan afişlerle duyuruyor; "Gözûn a>dın Sinop, şişe-cam açüryor." Sinoplular. "fabriluoı açan ya da açü- ranın seçimin galibi olacağT görüşünde. Ancak. boş \aatlere karınlannın tok ol- duğunu da belirtiyorlar ve "gözümüzle görmeden inanmayız17 diyorlar. Çünkü 1995 seçimleri öncesinde "TEKEL'eiş- çi alınacak" diye sınav açılmış, yazılısı yapılmış. ancak sözlüsü hâlâ yapılma- mış. Sinop'ta DSP'nin liste başı yaptıgı Bostancıoğlu, seçimi "rahatalacagT gö- rüşünde.Bostancıoğlu, Milli Eğitim Ba- kanı olmanın da avantajıyla "sanayisiz" Sinop'a "üniversite'' vaat ediyor. Zaten her şeyi hazır olan Fen Edebiyat Fakül- tesi'nin kısa sürede açılması planlanıyor. Her ne kadar DYP'den ANAP'a geç- tiyse de Eski Bayındırhk Bakanı Yaşar Topçu'nun özellıkle kırsal kesimde oyla- nnı koruması bekleniyor. ANAP'tan bir miktar oyun ise DSP'ye kayabileceği beklentisi yaygın. Topçu'nun bakanlığı döneminde kaynak aktanmını sağlaya- rak, şehrin su-kanaüzasyon ihalesinin ya- pıhnasını sağladığı vurgulanıyor. ANAP ve DSP'nin 1 'er milletvekilliğine kesm gözüyle bakılırken, 3. milletvekilliği or- tada görünüyor. Geçmişte Sinop'ta güç- lü olan DYP'nin önemli ölçüde oy kay- bettiği savlanıyor. DYP'nin 1. sıra adayı olan Milletvekili Kadir Bozkurt'un, po- pülerhğine karşın, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e tepki var. Kıyamet seçimden sonra Necmettin Erbakan'ın memleketi ol- masına karşın, radikal sağa yüz verme- yen kentte Çiller'in "dinselsövlemi'" tep- ki topluyor. Geçen seçimden rahat çıkan Bozkurt'un bu kez zorlanacağı konuşu- luyor. Çünkü. merkezde olmasa da Bo- yabat gibi büyük ilçelerde FP'nin hatın sayılır bır oyu olduğu, 3. milletvekilliği için DYP ile çekişecegi görülüyor. Yerel seçimlerde ise 2 dönemdir bele- diye başkanlığı görevini yürüten CHP'li Ali Karagülle bu seçimlerde de en fazla şans tanınan aday. Ömeğın DSP'li Bos- tancıoğlu. "Çaunazçırpmaz,ondanemi- niz. Ama artık yeter. değişikliklanm" di- yerek, partisinin adayı BahriKoç için oy istiyor. Ancak, Sinoplu olmasına karşın Koç'un fazla şansı yok. Yerel seçimlerde 2 de bağımsız aday yanşıyor. ANAP'tan istifa eden eski II Başkanı Zeki Yılmazer çok iddialı. ANAP oylannı alacağına inanıyor. Tabii bu durumdan CHP adayı Karagülle çok memnun, bölünen oylann kendisini ye- niden başkan çıkaracağına inanıyor. Sinop merkezinde pek de "esamesi okunmayan" FP'nin belediye başkan adayı Gültekin Çetin'in siyasi geçmişi oldukça ilginç. 12 Eylül öncesi, TSİP ku- ruculan ve il yöneticileri arasında yer al- mış. 1994'e kadar daSHP'li. Çetin,ön- ce RP'li daha sonra da FP'li olmuş. Gül- tekin, bu noktaya gelmesinde bir "anor- mallik" görmüyor. Seçim propaganda- lanna modern giyımli, başını kapatma- yan, ojeli ürnaklı eşi ve ablası ile gidiyor. Çetin, FP'yi "doğru yol" olarak gördü- ğü için seçtiğini belirtse de rivayet muh- telif. Sinoplular çok yakından tanıdıkla- n Çetin'in, doğma-büyüme "milligörüş- çü" olan ve Almanya'da yaşayan ağabe- yinin etkisiy le "bu yolu seçmek zorunda kaldığını" sav unuyorlar. Iddiaya göre, ağabeyi Çetin'e geçmişte RP' ye katılma- sı koşuluy la bir ev, bir de araba "hediye" etmiş. Asıl işi "pazarcüik"' olan Çetin de, "sonsuz maddi-manevi'' destek vaat e- den ağabeyine uyarak önce RP'li sonra FP'li olmuş. Sinop'ta belediye başkan adaylannın 5'i de akraba. Örneğin MHP adayı Ra- sim Akliman ile DSP adayı Bahri Koç yan yana dolaşabiliyorlar. Çünkü, DSP, MHP, ANAP ve 2 bağımsız aday akraba. Ancak Sinoplular, seçimlerden sonra Ye- rel Yönetim Yasası çıkmazsa büyük bir eylemehazırlanıyorlar. u Asıl krj'ametse- çimden sonra kopacak, Türkiye'yi ayağa kaldıracağız'' diyorlar... Yarın: Malatya, Erzurum, Elazıö. Tekirtfağ Beyoğlu'nu karanlıktan aydınlığa çıkarmaya soyunan Halil Ergün, klasik siyasetçilerden farklı olduğunu savundu 6 Kent kültürüııü savunan herkesin adayıyını 9 Halil Ergün Beyoğlu'nda rdvanşı almak istiyor. MTVASE tLKNUR Bakanlık ve vekillik düşleriyle yatıp kalkan meslektaşlannm aksine onun politikaya iliş- kin düşleri de yaşamı gibi mütevazı. Ama id- dialı... Doğdugu yer Iznik, doyduğu yer ise yö- netmeye talip olduğu Beyoğlu. O. ne doğdu- ğu yerden kopabiliyor ne de doyduğu yerden. Beyoğlu'na reis olma ihtimalini altm tepsi içinde sunulan saltanat koltuklanna yeğliyor. Oysa bu yıl tiyatro yapmayı, âşık ohııayı, ta- rih okumayı ve tatil yapmayı planlıyordu. Ne filmlerden ve dizilerden kazanacağı para ne de sıyasilerin şöhretinden yararlanarak oy yüzdelerini arttırma hesaplan. onu ilgilendi- riyordu. Amayüreciğininbiryennde "Beyoğ- lu'nda rövanşı alma" duygusu kaşınınca "Olur be hocanı, neden olmasın. Hem Beyoğ- lu bana çok yakışır ya!" diyerek yeniden kol- lan sıvayıverdı. Beyazperdenin aksaçlı delikanlısı Halil Er- gün, derviş gibi yaşasa da zamanından, uyku- sundan, parasından fedakârlık yaparak kara- ran Beyoğlu'nu "AydınlıkBeyoğlu r na dönüş- türme adına yola çıkarken av dınlara bakın na- sıl sesleniyor: "Ben kendimi ateşe aöyorum. Benimle biıükte yanmayi göze alamazsanız hep birlikte yanacağız. Benimle vanmaya var Adını Cumhuriyetin birinci meclisinde me- bus olan dedesi Halil tbrahim Bey'den alan Halil tbrahim Ergün, siyaset virüsünü aile- den mi, yoksa 1966'da girdiği Mülkiye'den mi kaptığı sorusuna "GaHba ikisinden de" di- ye yanıt verirken siyaseti algılama biçiminin klasik siyasetçilerden farklı olduğunun da al- tını çizerek vurguluyor: "Politikacıügı profes- yonel v^pOğım söylenemez. Sadece yerel yöne- timde >e o da Be>oğlu'nda ortayaçıkanbir du- rum. Beyoğlu'na bir sanatçı çok yakısır diye düşünüyorum doğrusu." Sanatm zirvesınden politikanın zirvesine atlaması Kumbaracıbaşı Yokuşu'ndaki evinin eşiğini atlaması kadar kolayken o zor olanı seçti ve politikayı tavania değil, tabanla yap- mayı yeğledi hep. Sosyal demokrat kulvarda politika yapmaya DSP'de başladı. lznık kuru- cusu oldu önce. Kahve kahve, köy köy dola- şıp partinin örgütlenmesine katkı sundu. Son- ra siyasete küstü. Daha doğrusu küstürüldü. Ardından uzun bir ara ve CHP'den Beyoğlu belediye başkan adayhğı. Malum sonuçtan sonra yine uzun bir ara ve yeniden Beyoğlu düşü. "Bevoğhı'nulacive]isiz,eskortsuz,koru- masız" yönetmeye talip olan Halil Ergün'ün politikada "mühim adamlar" yerine taban- daki sıradan insanlarla politika yapması basit bir tercihin ötesinde bir tepkinin sonucu. Ergün, Iznik'e ailesinin karşısına ka>ma- kam adayı olarak değil "AsiyeNasılKurtulur" aktörü olarak çıkageldi. Şaşırtmayı sevıyor. Çok değil daha bir ay önce AH Özgentürk'le ağustosta çekecekleri fılm için söz kesmişti. Ama "An bu Bejoğlu nrtkusu". kendisine ve dostlanna verdiği sözleri bir anda unutturu- verdı. "Daha az kazanacak ve daha çok çab- sacaksuuz. Bunlan i>i düşündünüz mü" diye soracak olduk. omuz sılkip "Beyoğlu'nu kur- tarmanın hejecanı banayeter" diye yanıt ver- di. "Peki>apabilirmisin''diye sordukbu kez... "Hem de nasıl" diyerek başladı anlatmaya: "Yerelyönenmi sanatçı çokiyi yapar, bir ke- re ni>eti başkadır. Benim ni\ etim rantve ikbal peşinde koşmak, riişvet aldırmak. bu koltuğu tramplen olarak kullanmak da değil. Benim beşseneöncesöylediklerim itekraredenlereso- ruyorum; 'niyetiniz ne kardeşim?' Büyükşe- hir belediye başkanlığı var mı rüyanızda. tl başkanı olma rüyanız var mı? Bakan olma rü- janız var mı? Aslolan Beyoğlu'dur ve is yapa- cağız biz.Benim niyetim var. Vaaderinizin on misüni vaat ediyorum ben şJmdL Ama niye va- atçi olayun. Vaadin yalan olduğunu halk bili- yor. Ben 'Aydınlık Beyoğlu" isteyen kent kül- türünü savunanlann adaymm. ÖDP've, tP'ye. BP'ye. EMEP'e, SJP'ye, DYP "ve ANAP'a stgınmış kent kültürünü savunan her- kesin aday lyım." "BabaEvi" dizisinde müşfik, ama otoriter, pederşahi bır baba profıli çizen Ergün, Beyoğ- lu'nu da böyle mi yönetecek acaba? "Elbet- te" diyor, "Başka çaresi var mı?" BİZ BtZE.. ERDAL ATABEK Sınav Öncesi (II): Beklentiler Sorunu... Hayatımız beklentilerle doludur. Bizim bekledikle- rimiz, bizden beklenenler, çevremizden bekledikleri- miz, gelecekten beklediklerimiz, hayattan bekledik- lerimiz. "Üniversite sınavı" gibi hayat kavşaklannda beklentiler daha da yoğunlaşır, davranışlanmız üze- rinde etkili olur. "Beklenti havuzlanmız" da bu dönemlerde daha hareketli, daha kanşıktır. "Beklentihavuzu", karşılık- lı beklentilerin "etki-tepki" mekanizmalanyla olum- lu-olumsuz sonuçlannın yaşandığı ortamdır. Aile, böyle bir "beklenti havuzu''dur. Okullar, böyle "bek- lenti havuzlan"d\r. Işyerleri, ortak yaşama alanları "beklenti havuzlan "dır. Onun için de buralarda yaşa- nan beklenti 'g/f-ge/'lerine dikkat edilmesi gerekir. - Aile içi beklentiler: Bizim kültürümüzde aile içi beklenti düzeyi, olma- sı gerekenden daha yüksektir. Anne ve babalann (özellikle annelerin) başanya yönelik duygusal bek- lentileri çocuklan üzerinde baskı oluşturacak kadar yoğundur. Beklenti odağının "ailenin şer&fi" olması da bir başka önemli noktadır. Aile içi beklentilerin bir özelliği de "kıyaslamalı ömekler"e açık olmastdır. Ta- nınan birisinin, çocuğun bir arkadaşının, başanlı bir ağabey ya da ablanın model seçilmesi, önemli bir baskı oluşturur. Aile içi beklentiler, doğru davranışlar olduğu zaman güçlü bir motivasyon oluştururlar. Hiç beklenti olma- ması da çocuğun motivasyonunu düşürür. Ancak, beklentilerin "her sonuca açık ölçülü olması", "kı- yaslamalardan uzak olması", ve "çocuğumuzun ba- şansı odaklı olması" güç verici motivasyon yaratır. Oğrenci üzerinde baskı oluşturan yüksek duygusal beklentiler"\r\ başanya engel oluşturucu, kaygı yara- tıcı özelliği unutulmamalıdır. - Okul içi beklentiler: Okulla ilgili beklentiler de "Çocuğumu iyi bir oku- la gönderiyorvm, artıkher sorun orada çözülmelidir" biçiminde olmaktadır. Oysa, böyle bir beklenti yan- lıştır ve abartılıdır. Aile içi beklenti sorunlan ailede çö- zümlenebilir, okul böyle bir sorunun çözümüne an- cak yardımcı olabilir. Okul içi beklentilerin çözüm nok- tası, "öğrencinin ilgisinı, kapasitesini doğru ölçebil- mek, neyapabileceğini doğru kestirerek onu yönlen- dirmek" olmalıdır. Önemli bir nokta da "öğrencinin okuldan yararlanma isteği ve nasılyararlanacağını bil- mes/"dir. Okuldan yararlanma niyeti olmayan ya da motivasyonu düşiik bir oğrenci elbette okuldan ya- rarianamayacaktır. Çocuğunu yeterince tanımayan bir ailenin okuldan beklentileri de yanlış olacaktır. Oğ- rencilerini tanımayan bir öğretmen ya da aşın hırslı bir öğretmen yeterince yarariı olmayabilir. Okulla ilgili beklentilerin doğru çözümü akılcı bir "veli-okul ilişki- si" olacaktır. Eğer veliler de, okul yöneticileri ve öğ- retmenleri de dersler kadar öğrencilerin kişilik ve ka- rakterieriyle ilgilenirierse pek çok sorun çözümlene- bilir. Böylece, okulla ilgili beklentiler de doğru bir ye- re oturmuş olur. - Çevresel beklentiler: Arkadaş gruplan ile ilgili beklentiler, arkadaşlardan geri kalmamak, onların arasında küçük düşmemek amacına yönelik olacaktır. Kimi zaman da arkadaş gruplan "önemsememe, boş verme, aldırmama" tü- ründen etkiler de yapabilir. Grup ilişkileri ergenler üze- rinde özel bir etkileşime sahiptir. Bu dönemde "arka- daş grubu normlan", aileden de, genel değerlerden de daha fazla önem taşır. "Devletten beklentiler", sınavla ilgili karariann de- ğişmesine ilişkin beklentiler, "yatay geçiş beklentile- ri", "şurada başlanm, burada devam ederim" he- saplan çevre ile ilgili beklentileri oluşturur. "Kazanamazsam ailem beni " özel bir üniver- sitede okutur, yurtdışına gönderir" biçimindeki bek- lentiler de başka bir beklenti grubunu oluşturur. - Kendinden bekleme: Insanlar kendileri dışında herkesten ve her şeyden birçok şey beklerler ama ne yazık ki "kendilehnden birşeybeklemezler". Oysa, doğru beklenti "KİŞİNİN HER ŞEYİ KENDİSİNDEN, KENDİ GÜCÜNDEN, KENDIÇALIŞMASINDAN BEKLEMESl'dir. "Kendi- sinden ne bekleyeceğinı bilen, kendisini motive ede- bilen, kendi kapasitesini arttırabilen, kendini gelişti- ren kişiler" başanyı da yakalamaya en yakın olanlar- dır. Bu kişiler, benliklerini gelişt'rirken bencilliklerinı de düzeltir ve çevre ilişkilerini "doğru biriletişim ray>"na oturturtarsa başanlannın hiçbir engeli kalmaz. Hayatın size vereceği, sizin ona verdiklerinizden başka bir şey değildir. Türkiyeye Sahip Cık' mitingi İP'den DSP'ye tarikat sııçlaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tP tarafindan dü- zenlenen "Türkiye'ye Sa- hip Çık" mitingi dün Abdi tpekçi Parkı'nda sağanak altuıda gerçekleştirildı. IP Genel Başkanvekili Hasan Yalçın. ABD'nin Tansu Çiller'e yaptıramadığı is- teklerinı DSP'ye yaptırdı- ğını ileri sürdü. tP'nin An- kara 1. bölge milletvekili adayı avukat Ceyhan Mumcu. altı okun aydınlık Türkiye'nin güvencesi ol- duğunu vurguladı. Mitingde, İP'nin beledi- ye başkan ve milletvekille- ri adaylan tanıtıldı. Ana- kent belediye başkan adayı avukat Üknur Kalan. cum- huriyet devriminin başken- tinin irtica ve maryanın elı- ne düştüğüne dikkat çeke- rek "50 yıldır Türkiye'yi yöneten sağın sonu gelm^- tir. Güzetim kenderimiz dış borç batağında; belediye yöneticileri mafyalaşmışnr. Gökçek Ankara'nın göbe- gine ekmek anıü dikmişrir. 'Yiyemiyorsunuz bari ba- km' diyerek. Halkçı beledi- yeciüği harekete geçirmek için yola çıktik" dedi. İP'nin Ankara 1. bölge milletvekili adayı avukat Ceyhan Mumcu, sözlerine "Uğur Mumcu ve benim kardeşlerun merhaba" di- ye başladı. Altı okun aydın- lık Türkiye'nin güvencesi olduğunu vurgulayan Cey- han Mumcu şunlan söyle- di: "Sol partiler alti oku bir- leştirmek. yaratmak. pay- laşmak olarak değerlendir- mediler. Oklannı birbirie- rini yaralay acak zehirti ok- lar gibi algıladüar. Devrim- ciliğin başkenti Ankara'yı Mustafa Kemal EvIFnnı, Dünya Bankası'nın, ABD'- nin yol geçen hanı diye tes- lim etmedi. Tarih önünde buzurunuzageldik. Çocuk- lanmızı tehdit eden kadro- lara arnk 'dur' diyetim." Ankara'yı yeniden Mus- tafa Kemal'in başkenti ya- pacaklannı söyleyen İP Genel Başkanvekili Yalçın, "Başkentteidler asgari üc- reti bile EVIF'ye soruyorlar. Fethullah seven Ankaraa olur mu? Tarikat severler, Fethuilahçılan liste başına koymuşlardır. Sol Güçbirfi- ği'ne oy verin CHP ve DSP'yi yenidensol parti ya- palım. DSP'yeoy verirseniz bu "Daha çok Fethullahçı ol' demektir. Biz kardeşle- rûnizi doğru çizgiye getir- meye uğraşıyoruz" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle