Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 1999 PAZARTESİ
mmm SEÇIM" «9 mmm
Seçimlere'Çörtül*' gölgesi
Samsunlu, Kamuran Çörtük'ün sahibi oldı
bazı ANAP 'lı adaylara açık destek verdiği
Bayındır Holding 'in
iasıyla yatıp kalkıyorli
AYŞE SAYES
SAMSUN - Ata-
türk'ün Kurtuluş Sa-
vaşı'nı başlatmak için
19Mayısl919'daçık-
tığı Samsun'un kuşku-
suz Türkiye için "özd"
bir yeri var. Kentin her
köşesınde bu "özePli-
ğe vurgu yapan izleri görmek olası. "Ü-
kadun" Ânıtı kentin simgesi. Büyükşe-
hir beledıyesi smırlan içindeki 4 ılçeden
3'ünün isimlen ise llkadım, Atakum, Ga-
2İ diye sıralanıyor. Tiim Türkiye'de oldu-
ğu gibi Samsun sokaklannda da seçim
afişleri nedeniyle "gözgözü" görmüyor.
Ancak, bazı adaylarla ılgili söylentiler,
seçim çalışmalanna "gölge düşürmüş"
görünüyor. Samsunlu, Kamuran Çör-
tük'ün sahibi olduğu Bayındır Hol-
ding'in bazı ANAP'lı adaylara açık des-
tek verdiği ıddiasıyla yatıp kalkıyor.
Milletvekili genel seçimlennde "kar-
deş payı" dağıhm beklentisınin yaygın
olduğu Samsun"da asıl çekişme yerel se-
çimlerde, ANAP ve CHP arasında yaşa-
nıyor. Bu çekişme, taraflan biraz da
"kanh tHçakİı" konuma getirmiş durum-
da. Samsun Belediye Başkanı ve CHP
adayı MuzafTer Önder ile eski Karayol-
lan Samsun Bölge Müdürü ANAP ada-
yı Yusuf Ziya Ydmaz arasındaki yanşta
Onder daha önde görünüyor. Sosyal de-
mokrat kökenli olan Yılmaz ise bölgesin-
de sevilen bir isim, ancak son dönemde
hakkında çıkan haberler ve söylentiler
nedeniyle bir miktar yıpranmış durumda.
Bütün illerde olduğu gibi adaylar açı-
sından yerel gazete ve televizyonlar
önemli bir propaganda aracı. ANAP ise
Samsun'da bir gazete ve televizyonu "te-
kettne almış" durumda Samsunlu olan
Bayındır Holding'in sahibi Kamuran
Çörtük'ün ANAP büyükşehir belediye
başkan adayı Yılmaz ile milletvekili 3. sı-
ra adayı Yaman Kök'e destek için yerel
Klas TV'yi ve Halk gazetesini kiraladı-
ğı ya da ortak olduğu savlanıyor.
ANAP'lı belediye başkan adayı Yılmaz.
söylentilerden son derece üzgün ve rahat-
sız. Yılmaz "Bıuüar maksaüı uydurulu-
yor" diyor. Söylentinin sorumlusu olarak
sScvinen sayıs: 7
MiUetvtkili s
öfffi
wDYP
ANAP
DSP
CHP
HADEP
İP
MHP
MP
YDH
YDP
YP
Baguns.
2
3
2
1
.
-
22.42
17.76
7.87
1.02
0.20
7.S3
6.48
0.41
0X5
0.13
0.64
w 1 I 1^1
P Ksadem
Samsun'da
seçim
çahşmalanna
" ö J "
ise CHP'lileri gösteriyoT. •"•• ' -
Zaten CHP de bunu inkâr etmiyoT.
CHP örgütü, gazetelerde bu konuda çı-
kan haberleri çoğaltıp yurttaşlara dağıtı-
yor. Yılmaz ise karşı iddıada bulunuyor.
Samsun'un çoğunlukla "Roman" kö-
kenli yurttaşlann yaşadığı 200 Evler
semtinde seçim öncesinde "gecekondu
ruhsan" dağıttığını söylüyor.
Kampanyasında havlu, hatta altın da-
ğıttığı savlanan Yılmaz ise havluyu "da-
ha ucuza" geldiği için dağıttığını belir-
tirken, seçim masraflarının kaynağı ola-
rak partı genel meTkezmi gösteriyor.
CHP'li Belediye Başkanı MuzafTer
Önder seçimlerde "rahat" görünüyor. En
ilginç özelliği ise partisinin amblemini
kullanmaması. Bu durum bazı partıliler
tarafindan eleştiriliyor. önder ise gerek-
düşmüş.
Çörtük'ün
sahibi olduğu
Bayındır
Holding'in bazı
ANAP'h
adaylara açık
destek verdiği
söyleniyor.
çesini "Ben herkesin başkanıyım, sadece
CHP seçmeninden değü, ANAP, FP'liseç-
menden de yerelde oy alıyorum. Diğer
partili seçmenler 'Altıok olmasın, bu bi-
zim partılıleri rahatsız ediyor' diyor,one-
denle baa afışlerde kullanmıyonım" di-
ye açıklıyor.
Önder'in de en büyük kozu, ANAP'lı
aday hakkındaki söylentiler. "Bu seçim-
lerdeonuria para yanşacak'' diyerek me-
sajını veriyor. Önder, partiden çok, kişi-
sel oylanna güvenerek 3. dönem beledi-
ye başkanı seçilmek için aday olduğunu
vuıgulamaya özen gösteriyor.
Bu seçimlerde DSP ise aday adayının
Yüksek Seçim Kurulu'na eksik evrak
vermesi nedeniyle belediye başkanlığı
için aday çıkaramadı. Bu durumun "ye-
rd seçimdebaşanlı olamayacağı befli olan
DSP'nin ANAP'a destek verme" takti-
ğinden kaynaklandığını savlayanlar var.
ANAP. 3 için bastırıyor
Milletvekili seçimlerinde Samsun bu
dönem parlamentoya 10 milletvekili
gönderecek. Yaşanan göç nedeniyle nü-
fus düşünce geçen dönem 11 olan millet-
vekili sayısı 1 eksilmiş. Bu seçimlerde
"sûrpriz" bekleyen tek parti CHP. 1995
seçimlerinde milletvekilleri umulan
"randımanı" vermediği için DYP oylan
bir miktar düşmüş görünüyor. ANAP, D-
SP ve FP'nin 2 milletvekilliğini koruya-
cağı belirtilirken, CHP'nin de en az 1
milletv ekili getireceği beklentisi yaygın.
Bayındır Holding desteği söylentisi-
nin bir miktar yıprattıgı ANAP'ın 1. sı-
ra adayı Mehmet Çakar ile milletvekili
ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanı Biltekin Özdemir'in, seçimden
"rahat çıkacağT belirtilmesine karşın,
Bayındır Holding destekli olduğu savla-
nan 3. sıradaki eski Karayollan Genel
Müdürü Yaman Kök'ün işı zor görünü-
yor. Ancak Kök, seçimden galip çıkabil-
mek için var gücüyle çalıştyor. Bazı
ANAP'hlar bile öze'llıkle Klas TV'nin
adeta "Yaman Kök tetevizyonu" haline
dönüştüğünü belirtiyorlar.
Gerek belediye başkan adayı gerekse
Kök'le ilgili iddialar ANAP örgütünü de
son derece rahatsız ediyor. tlçe Başkanı
MehmetSuoğlu. iddialar hakkında. "Aşı-
nlıklar bizi rahatsız eder. Bazı şeyler bi-
zim de kulağımıza gekti, doğru olduğunu
sanmıyorunT demekle yetiniyor. Ancak
bazı parti yöneticileri söylentilerden ra-
hatsızhğını saklamayarak "Bunlann he-
sabı seçimden sonra sorulacak" görüşü-
nü dile getiriyorlar.
DSP'nin 1. sıra adayı TankCengiz de
Bayındır Holding'in eski menkul değer-
ler müdürü. Ancak Cengiz, seçim propa-
gandalannda, orada geçmişte "çauşan"
olmak dışında bir bağlantısı olmadığını
vurgulamaya özen gösteriyor. FP'nin ilk
iki sıra adayı olan milletvekilleri Ahmet
Demirci ile MusaUzunkaya'nm da özel-
likle çevTe ilçelerin oylanyla parlamen-
toya yeniden girecekleri konuşuluyor.
DYP'nin "kontenjandan" 1. sıraya
koyduğu eski Maliye Müsteşan Kemal
Kabataş, kontenjan adaylanna olabile-
cek tepki nedeniyle sürekli "Samsunlu"
oluşuna vıırgu yapıyor. Kabataş, bürok-
rasideki deneyimini, siyasette ülke yara-
nna kullanacağını belirtirken, DYP'nin
Samsun'da gücünü arttıracağı görüşünü
dile getiriyor.
Kabataş'ın seçilmesine kesin gözüyle
bakılırken DYP, avukat Erdoğan Sez-
gin'le 2'yı zorlamaya çalışıyor.
DYP'nin 3. sıra adayı Nazun Yük-
sel'in eski milletvekili AH Eser'i tehdit
ederek 3. sıraya yerleştiği savlamyor.
CHP, milletvekilliği seçiminde kırsal
kesimin oylanna güvehiyor. Çünkü 1. sı-
ra adayı İjyas Kıhç, köylerde oldukçe se-
vilen bir isim. O nedenle gece yanları-
na kadar köylerde. 1980 öncesi 20 yıl
aralıksız parlamenterlikten 19 yıl sonra
yeniden aday.
Kıhç, "Ben vatandaşım için o dönem-
de gelsuıler. derderini anlatsuılar diye bû-
ro tuttum. Samsunlu da beni hiçbir za-
man üzmedi" diyor. Kıhç, "yaşhhğı'' ka-
bul etmese de 74 yaşında ve seçilirse bel-
ki de TBMM'nin "geçici başkanı" olma-
ya talip. Önündekı tek engel DYP Ela-
zığ milletvekili adayı Ali Rıza Septioğ-
lu
u
Eğer Septioğlu seçikmezse, Meclis
Başkanlığı şerefıni üsdenmeye hazır ot-
duğumT vurguluyor.
Sanayisi olmayan, unutulmuş kent Sinop 'un umudu şişe-camfabrikasının yeniden açılışıfidh
Eve DSP raEat, DYP üçüncülük peşinde
AYŞESAYLN
StNOP - Türki-
ye'nin
u
en kuzevi" ve
en "unutulmuş'
7
kenti
Sınop. Unutulmuşluğu
ilıklerine dek yaşayan
Sınoplunun "talepkâr
olmayan, benim obun
az o(sun" anlayışı bel-
ki de bu sonucu getirmiş.
Olağanüstü doğal güzellik. gözde bir
turizm merkezı olmasına yetecekken, bu
kez iklim koşulları engel oluşturuyor, ta-
til sezonu yalnızca 1.5 ay. NATO üssü-
nün bulunduğu dönemdeki canlılık, üs-
sün ve özellıkle "istihdam kapısı" olan
"radar"ın kapatılmasıyla yerinı gitgıde
küçülen bir kente bırakmış. Bırçok ilçe-
den küçük; nüfusu yalnız 28 bin 600. Çı-
karacağı milletvekili sayısı ise 3.
Türkiye'nin "suç" haritasında yeri ol-
mamasıyla övünüyor Sinoplu. Sanayisi
olmayan belkı de tek kent. Kentin can
damarlan olan Sinop Cam ve NATO ra-
darı 1992'de kapanınca, Sinop'un a
y*-
şam suyu" da bir ölçüde kesilmiş.
Halk, seçimler öncesi verilen
tt
j
ı
aunın
yapacağtz" sözlerine şimdiye kadar çok
oy vermiş. Ama bu kez "yaünmı görme-
den, inanmam" diyor. 1992'de Paşabah-
çe'nin kapısına kılit vurup sattığı Sinop
Şişe Cam Fabrikası'nın yeniden açılma-
sı gündemde. Bu konuda DSP'li Milli
Eğıtim Bakanı Metin Bostanaoğlu ön-
cülük ediyor. Sinop Şişecam'ı satın alan
Mustafa Kurumahmutoğlu. çok kısa sü-
re sonra fabrikanın açılacağını müjdeli-
yor. Bostancıoğlu'nunaçılması yönünde
teşvik ettiği Kurumahmutoğlu. fabrika-
SINOPSeçmen sayısı: 148.178
MUletvekUi sıvısı: 3
Karaderaz
S i n
°p
Parlilfrı: Paıtilcrin
\ .^RP
DYP
A>AP
»SP
CHP
H.\OEP
İP
MHP
MP
YDH
YDP
YP
S«£ıms.
iİH^ıhfnı
1
1
1
.
-
-
-
\ II/ÜL-llTI
17.91
19J1
21J1
19.07
«.77
IJ1
056
».40
».91
9JS2
0.95
-
Paşabahçe'nin kapısma kilit vurup satnğı Sinop Şişe Cam
Fabrikası'ıun yeniden açılması gündemde. Bu konuda
Mifli Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğlu öncülük ediyor.
nın açılışını DSP'nin seçim sloganına
gönderme yapan afişlerle duyuruyor;
"Gözûn a>dın Sinop, şişe-cam açüryor."
Sinoplular. "fabriluoı açan ya da açü-
ranın seçimin galibi olacağT görüşünde.
Ancak. boş \aatlere karınlannın tok ol-
duğunu da belirtiyorlar ve "gözümüzle
görmeden inanmayız17
diyorlar. Çünkü
1995 seçimleri öncesinde "TEKEL'eiş-
çi alınacak" diye sınav açılmış, yazılısı
yapılmış. ancak sözlüsü hâlâ yapılma-
mış. Sinop'ta DSP'nin liste başı yaptıgı
Bostancıoğlu, seçimi "rahatalacagT gö-
rüşünde.Bostancıoğlu, Milli Eğitim Ba-
kanı olmanın da avantajıyla "sanayisiz"
Sinop'a "üniversite'' vaat ediyor. Zaten
her şeyi hazır olan Fen Edebiyat Fakül-
tesi'nin kısa sürede açılması planlanıyor.
Her ne kadar DYP'den ANAP'a geç-
tiyse de Eski Bayındırhk Bakanı Yaşar
Topçu'nun özellıkle kırsal kesimde oyla-
nnı koruması bekleniyor. ANAP'tan bir
miktar oyun ise DSP'ye kayabileceği
beklentisi yaygın. Topçu'nun bakanlığı
döneminde kaynak aktanmını sağlaya-
rak, şehrin su-kanaüzasyon ihalesinin ya-
pıhnasını sağladığı vurgulanıyor. ANAP
ve DSP'nin 1 'er milletvekilliğine kesm
gözüyle bakılırken, 3. milletvekilliği or-
tada görünüyor. Geçmişte Sinop'ta güç-
lü olan DYP'nin önemli ölçüde oy kay-
bettiği savlanıyor. DYP'nin 1. sıra adayı
olan Milletvekili Kadir Bozkurt'un, po-
pülerhğine karşın, DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'e tepki var.
Kıyamet seçimden sonra
Necmettin Erbakan'ın memleketi ol-
masına karşın, radikal sağa yüz verme-
yen kentte Çiller'in "dinselsövlemi'" tep-
ki topluyor. Geçen seçimden rahat çıkan
Bozkurt'un bu kez zorlanacağı konuşu-
luyor. Çünkü. merkezde olmasa da Bo-
yabat gibi büyük ilçelerde FP'nin hatın
sayılır bır oyu olduğu, 3. milletvekilliği
için DYP ile çekişecegi görülüyor.
Yerel seçimlerde ise 2 dönemdir bele-
diye başkanlığı görevini yürüten CHP'li
Ali Karagülle bu seçimlerde de en fazla
şans tanınan aday. Ömeğın DSP'li Bos-
tancıoğlu. "Çaunazçırpmaz,ondanemi-
niz. Ama artık yeter. değişikliklanm" di-
yerek, partisinin adayı BahriKoç için oy
istiyor. Ancak, Sinoplu olmasına karşın
Koç'un fazla şansı yok.
Yerel seçimlerde 2 de bağımsız aday
yanşıyor. ANAP'tan istifa eden eski II
Başkanı Zeki Yılmazer çok iddialı.
ANAP oylannı alacağına inanıyor. Tabii
bu durumdan CHP adayı Karagülle çok
memnun, bölünen oylann kendisini ye-
niden başkan çıkaracağına inanıyor.
Sinop merkezinde pek de "esamesi
okunmayan" FP'nin belediye başkan
adayı Gültekin Çetin'in siyasi geçmişi
oldukça ilginç. 12 Eylül öncesi, TSİP ku-
ruculan ve il yöneticileri arasında yer al-
mış. 1994'e kadar daSHP'li. Çetin,ön-
ce RP'li daha sonra da FP'li olmuş. Gül-
tekin, bu noktaya gelmesinde bir "anor-
mallik" görmüyor. Seçim propaganda-
lanna modern giyımli, başını kapatma-
yan, ojeli ürnaklı eşi ve ablası ile gidiyor.
Çetin, FP'yi "doğru yol" olarak gördü-
ğü için seçtiğini belirtse de rivayet muh-
telif. Sinoplular çok yakından tanıdıkla-
n Çetin'in, doğma-büyüme "milligörüş-
çü" olan ve Almanya'da yaşayan ağabe-
yinin etkisiy le "bu yolu seçmek zorunda
kaldığını" sav unuyorlar. Iddiaya göre,
ağabeyi Çetin'e geçmişte RP' ye katılma-
sı koşuluy la bir ev, bir de araba "hediye"
etmiş. Asıl işi "pazarcüik"' olan Çetin de,
"sonsuz maddi-manevi'' destek vaat e-
den ağabeyine uyarak önce RP'li sonra
FP'li olmuş.
Sinop'ta belediye başkan adaylannın
5'i de akraba. Örneğin MHP adayı Ra-
sim Akliman ile DSP adayı Bahri Koç
yan yana dolaşabiliyorlar. Çünkü, DSP,
MHP, ANAP ve 2 bağımsız aday akraba.
Ancak Sinoplular, seçimlerden sonra Ye-
rel Yönetim Yasası çıkmazsa büyük bir
eylemehazırlanıyorlar. u
Asıl krj'ametse-
çimden sonra kopacak, Türkiye'yi ayağa
kaldıracağız'' diyorlar...
Yarın: Malatya, Erzurum,
Elazıö. Tekirtfağ
Beyoğlu'nu karanlıktan aydınlığa çıkarmaya soyunan Halil Ergün, klasik siyasetçilerden farklı olduğunu savundu
6
Kent kültürüııü savunan herkesin adayıyını
9
Halil Ergün Beyoğlu'nda
rdvanşı almak istiyor.
MTVASE tLKNUR
Bakanlık ve vekillik düşleriyle yatıp kalkan
meslektaşlannm aksine onun politikaya iliş-
kin düşleri de yaşamı gibi mütevazı. Ama id-
dialı... Doğdugu yer Iznik, doyduğu yer ise yö-
netmeye talip olduğu Beyoğlu. O. ne doğdu-
ğu yerden kopabiliyor ne de doyduğu yerden.
Beyoğlu'na reis olma ihtimalini altm tepsi
içinde sunulan saltanat koltuklanna yeğliyor.
Oysa bu yıl tiyatro yapmayı, âşık ohııayı, ta-
rih okumayı ve tatil yapmayı planlıyordu. Ne
filmlerden ve dizilerden kazanacağı para ne
de sıyasilerin şöhretinden yararlanarak oy
yüzdelerini arttırma hesaplan. onu ilgilendi-
riyordu. Amayüreciğininbiryennde "Beyoğ-
lu'nda rövanşı alma" duygusu kaşınınca
"Olur be hocanı, neden olmasın. Hem Beyoğ-
lu bana çok yakışır ya!" diyerek yeniden kol-
lan sıvayıverdı.
Beyazperdenin aksaçlı delikanlısı Halil Er-
gün, derviş gibi yaşasa da zamanından, uyku-
sundan, parasından fedakârlık yaparak kara-
ran Beyoğlu'nu "AydınlıkBeyoğlu
r
na dönüş-
türme adına yola çıkarken av dınlara bakın na-
sıl sesleniyor: "Ben kendimi ateşe aöyorum.
Benimle biıükte yanmayi göze alamazsanız
hep birlikte yanacağız. Benimle vanmaya var
Adını Cumhuriyetin birinci meclisinde me-
bus olan dedesi Halil tbrahim Bey'den alan
Halil tbrahim Ergün, siyaset virüsünü aile-
den mi, yoksa 1966'da girdiği Mülkiye'den
mi kaptığı sorusuna "GaHba ikisinden de" di-
ye yanıt verirken siyaseti algılama biçiminin
klasik siyasetçilerden farklı olduğunun da al-
tını çizerek vurguluyor: "Politikacıügı profes-
yonel v^pOğım söylenemez. Sadece yerel yöne-
timde >e o da Be>oğlu'nda ortayaçıkanbir du-
rum. Beyoğlu'na bir sanatçı çok yakısır diye
düşünüyorum doğrusu."
Sanatm zirvesınden politikanın zirvesine
atlaması Kumbaracıbaşı Yokuşu'ndaki evinin
eşiğini atlaması kadar kolayken o zor olanı
seçti ve politikayı tavania değil, tabanla yap-
mayı yeğledi hep. Sosyal demokrat kulvarda
politika yapmaya DSP'de başladı. lznık kuru-
cusu oldu önce. Kahve kahve, köy köy dola-
şıp partinin örgütlenmesine katkı sundu. Son-
ra siyasete küstü. Daha doğrusu küstürüldü.
Ardından uzun bir ara ve CHP'den Beyoğlu
belediye başkan adayhğı. Malum sonuçtan
sonra yine uzun bir ara ve yeniden Beyoğlu
düşü. "Bevoğhı'nulacive]isiz,eskortsuz,koru-
masız" yönetmeye talip olan Halil Ergün'ün
politikada "mühim adamlar" yerine taban-
daki sıradan insanlarla politika yapması basit
bir tercihin ötesinde bir tepkinin sonucu.
Ergün, Iznik'e ailesinin karşısına ka>ma-
kam adayı olarak değil "AsiyeNasılKurtulur"
aktörü olarak çıkageldi. Şaşırtmayı sevıyor.
Çok değil daha bir ay önce AH Özgentürk'le
ağustosta çekecekleri fılm için söz kesmişti.
Ama "An bu Bejoğlu nrtkusu". kendisine ve
dostlanna verdiği sözleri bir anda unutturu-
verdı. "Daha az kazanacak ve daha çok çab-
sacaksuuz. Bunlan i>i düşündünüz mü" diye
soracak olduk. omuz sılkip "Beyoğlu'nu kur-
tarmanın hejecanı banayeter" diye yanıt ver-
di. "Peki>apabilirmisin''diye sordukbu kez...
"Hem de nasıl" diyerek başladı anlatmaya:
"Yerelyönenmi sanatçı çokiyi yapar, bir ke-
re ni>eti başkadır. Benim ni\ etim rantve ikbal
peşinde koşmak, riişvet aldırmak. bu koltuğu
tramplen olarak kullanmak da değil. Benim
beşseneöncesöylediklerim itekraredenlereso-
ruyorum; 'niyetiniz ne kardeşim?' Büyükşe-
hir belediye başkanlığı var mı rüyanızda. tl
başkanı olma rüyanız var mı? Bakan olma rü-
janız var mı? Aslolan Beyoğlu'dur ve is yapa-
cağız biz.Benim niyetim var. Vaaderinizin on
misüni vaat ediyorum ben şJmdL Ama niye va-
atçi olayun. Vaadin yalan olduğunu halk bili-
yor. Ben 'Aydınlık Beyoğlu" isteyen kent kül-
türünü savunanlann adaymm. ÖDP've,
tP'ye. BP'ye. EMEP'e, SJP'ye, DYP "ve
ANAP'a stgınmış kent kültürünü savunan her-
kesin aday lyım."
"BabaEvi" dizisinde müşfik, ama otoriter,
pederşahi bır baba profıli çizen Ergün, Beyoğ-
lu'nu da böyle mi yönetecek acaba? "Elbet-
te" diyor, "Başka çaresi var mı?"
BİZ BtZE..
ERDAL ATABEK
Sınav Öncesi (II):
Beklentiler Sorunu...
Hayatımız beklentilerle doludur. Bizim bekledikle-
rimiz, bizden beklenenler, çevremizden bekledikleri-
miz, gelecekten beklediklerimiz, hayattan bekledik-
lerimiz. "Üniversite sınavı" gibi hayat kavşaklannda
beklentiler daha da yoğunlaşır, davranışlanmız üze-
rinde etkili olur.
"Beklenti havuzlanmız" da bu dönemlerde daha
hareketli, daha kanşıktır. "Beklentihavuzu", karşılık-
lı beklentilerin "etki-tepki" mekanizmalanyla olum-
lu-olumsuz sonuçlannın yaşandığı ortamdır. Aile,
böyle bir "beklenti havuzu''dur. Okullar, böyle "bek-
lenti havuzlan"d\r. Işyerleri, ortak yaşama alanları
"beklenti havuzlan "dır. Onun için de buralarda yaşa-
nan beklenti 'g/f-ge/'lerine dikkat edilmesi gerekir.
- Aile içi beklentiler:
Bizim kültürümüzde aile içi beklenti düzeyi, olma-
sı gerekenden daha yüksektir. Anne ve babalann
(özellikle annelerin) başanya yönelik duygusal bek-
lentileri çocuklan üzerinde baskı oluşturacak kadar
yoğundur. Beklenti odağının "ailenin şer&fi" olması
da bir başka önemli noktadır. Aile içi beklentilerin bir
özelliği de "kıyaslamalı ömekler"e açık olmastdır. Ta-
nınan birisinin, çocuğun bir arkadaşının, başanlı bir
ağabey ya da ablanın model seçilmesi, önemli bir
baskı oluşturur.
Aile içi beklentiler, doğru davranışlar olduğu zaman
güçlü bir motivasyon oluştururlar. Hiç beklenti olma-
ması da çocuğun motivasyonunu düşürür. Ancak,
beklentilerin "her sonuca açık ölçülü olması", "kı-
yaslamalardan uzak olması", ve "çocuğumuzun ba-
şansı odaklı olması" güç verici motivasyon yaratır.
Oğrenci üzerinde baskı oluşturan yüksek duygusal
beklentiler"\r\ başanya engel oluşturucu, kaygı yara-
tıcı özelliği unutulmamalıdır.
- Okul içi beklentiler:
Okulla ilgili beklentiler de "Çocuğumu iyi bir oku-
la gönderiyorvm, artıkher sorun orada çözülmelidir"
biçiminde olmaktadır. Oysa, böyle bir beklenti yan-
lıştır ve abartılıdır. Aile içi beklenti sorunlan ailede çö-
zümlenebilir, okul böyle bir sorunun çözümüne an-
cak yardımcı olabilir. Okul içi beklentilerin çözüm nok-
tası, "öğrencinin ilgisinı, kapasitesini doğru ölçebil-
mek, neyapabileceğini doğru kestirerek onu yönlen-
dirmek" olmalıdır. Önemli bir nokta da "öğrencinin
okuldan yararlanma isteği ve nasılyararlanacağını bil-
mes/"dir. Okuldan yararlanma niyeti olmayan ya da
motivasyonu düşiik bir oğrenci elbette okuldan ya-
rarianamayacaktır. Çocuğunu yeterince tanımayan
bir ailenin okuldan beklentileri de yanlış olacaktır. Oğ-
rencilerini tanımayan bir öğretmen ya da aşın hırslı bir
öğretmen yeterince yarariı olmayabilir. Okulla ilgili
beklentilerin doğru çözümü akılcı bir "veli-okul ilişki-
si" olacaktır. Eğer veliler de, okul yöneticileri ve öğ-
retmenleri de dersler kadar öğrencilerin kişilik ve ka-
rakterieriyle ilgilenirierse pek çok sorun çözümlene-
bilir. Böylece, okulla ilgili beklentiler de doğru bir ye-
re oturmuş olur.
- Çevresel beklentiler:
Arkadaş gruplan ile ilgili beklentiler, arkadaşlardan
geri kalmamak, onların arasında küçük düşmemek
amacına yönelik olacaktır. Kimi zaman da arkadaş
gruplan "önemsememe, boş verme, aldırmama" tü-
ründen etkiler de yapabilir. Grup ilişkileri ergenler üze-
rinde özel bir etkileşime sahiptir. Bu dönemde "arka-
daş grubu normlan", aileden de, genel değerlerden
de daha fazla önem taşır.
"Devletten beklentiler", sınavla ilgili karariann de-
ğişmesine ilişkin beklentiler, "yatay geçiş beklentile-
ri", "şurada başlanm, burada devam ederim" he-
saplan çevre ile ilgili beklentileri oluşturur.
"Kazanamazsam ailem beni " özel bir üniver-
sitede okutur, yurtdışına gönderir" biçimindeki bek-
lentiler de başka bir beklenti grubunu oluşturur.
- Kendinden bekleme:
Insanlar kendileri dışında herkesten ve her şeyden
birçok şey beklerler ama ne yazık ki "kendilehnden
birşeybeklemezler". Oysa, doğru beklenti "KİŞİNİN
HER ŞEYİ KENDİSİNDEN, KENDİ GÜCÜNDEN,
KENDIÇALIŞMASINDAN BEKLEMESl'dir. "Kendi-
sinden ne bekleyeceğinı bilen, kendisini motive ede-
bilen, kendi kapasitesini arttırabilen, kendini gelişti-
ren kişiler" başanyı da yakalamaya en yakın olanlar-
dır. Bu kişiler, benliklerini gelişt'rirken bencilliklerinı de
düzeltir ve çevre ilişkilerini "doğru biriletişim ray>"na
oturturtarsa başanlannın hiçbir engeli kalmaz.
Hayatın size vereceği, sizin ona verdiklerinizden
başka bir şey değildir.
Türkiyeye Sahip Cık' mitingi
İP'den DSP'ye
tarikat sııçlaması
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - tP tarafindan dü-
zenlenen "Türkiye'ye Sa-
hip Çık" mitingi dün Abdi
tpekçi Parkı'nda sağanak
altuıda gerçekleştirildı. IP
Genel Başkanvekili Hasan
Yalçın. ABD'nin Tansu
Çiller'e yaptıramadığı is-
teklerinı DSP'ye yaptırdı-
ğını ileri sürdü. tP'nin An-
kara 1. bölge milletvekili
adayı avukat Ceyhan
Mumcu. altı okun aydınlık
Türkiye'nin güvencesi ol-
duğunu vurguladı.
Mitingde, İP'nin beledi-
ye başkan ve milletvekille-
ri adaylan tanıtıldı. Ana-
kent belediye başkan adayı
avukat Üknur Kalan. cum-
huriyet devriminin başken-
tinin irtica ve maryanın elı-
ne düştüğüne dikkat çeke-
rek "50 yıldır Türkiye'yi
yöneten sağın sonu gelm^-
tir. Güzetim kenderimiz dış
borç batağında; belediye
yöneticileri mafyalaşmışnr.
Gökçek Ankara'nın göbe-
gine ekmek anıü dikmişrir.
'Yiyemiyorsunuz bari ba-
km' diyerek. Halkçı beledi-
yeciüği harekete geçirmek
için yola çıktik" dedi.
İP'nin Ankara 1. bölge
milletvekili adayı avukat
Ceyhan Mumcu, sözlerine
"Uğur Mumcu ve benim
kardeşlerun merhaba" di-
ye başladı. Altı okun aydın-
lık Türkiye'nin güvencesi
olduğunu vurgulayan Cey-
han Mumcu şunlan söyle-
di:
"Sol partiler alti oku bir-
leştirmek. yaratmak. pay-
laşmak olarak değerlendir-
mediler. Oklannı birbirie-
rini yaralay acak zehirti ok-
lar gibi algıladüar. Devrim-
ciliğin başkenti Ankara'yı
Mustafa Kemal EvIFnnı,
Dünya Bankası'nın, ABD'-
nin yol geçen hanı diye tes-
lim etmedi. Tarih önünde
buzurunuzageldik. Çocuk-
lanmızı tehdit eden kadro-
lara arnk 'dur' diyetim."
Ankara'yı yeniden Mus-
tafa Kemal'in başkenti ya-
pacaklannı söyleyen İP
Genel Başkanvekili Yalçın,
"Başkentteidler asgari üc-
reti bile EVIF'ye soruyorlar.
Fethullah seven Ankaraa
olur mu? Tarikat severler,
Fethuilahçılan liste başına
koymuşlardır. Sol Güçbirfi-
ği'ne oy verin CHP ve
DSP'yi yenidensol parti ya-
palım. DSP'yeoy verirseniz
bu "Daha çok Fethullahçı
ol' demektir. Biz kardeşle-
rûnizi doğru çizgiye getir-
meye uğraşıyoruz" dedı.