Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11NİSAN1999PAZAJ
14 KULTUR
. Rahibe Marie Keyrouz, Osmanlı müziğinin Bizans müziğini etkilediğini belirtiyor
i müzik birlikte düsünüImelT
CEYDAAKAŞ
Yapı Kredi Sanat Festivali kapsamında Banş
Topluluğu ıle birlikte Bizans Şarlolan konseri veren
Rahibe Marie Seyrouz ıle Bizans ve müzik üzerine
görüştük.
- Soeur Marie Keyrouz, kendinizi her şeyden ön-
ce bir müzikolog olarak nitelendiriyor musunuz?
Bfli>oru/ ki müzikoloji eğitimi gördüoüz ve bir dok-
tora tea hazıriadınız...
MARİE KEYROUZ - Evet, tabıı muzikolog ol-
duğum doğru, ama aynı zamanda şarkıcıyım. Mü-
zik üstüne eğitim şarkı söylemem için bir destek,
bir amaç, en önemlisi bu. Beni bu eğitimi almaya
iten sebep de bu. Akademik çalışmalara bâşlandı-
ğında, tahmin edersiniz, öncelikle biryeteneğe sa-
hip olmanız gerekir. Ben bu yeteneğin farkına, oku-
la basladığımda, 5-6 yaşındayken vardım. Bana ço-
cuk korosunda söylememi teklif etmişlerdi, çünkü
sesimi beğenmişlerdi. Akademik hayatım 12 ya-
şındayken başladı. Bairout Konservatuvan'nın sı-
navına girerken öğretmenler benim profesyonel bir
eğitim almamın gerekliliğine karar verdiler. Boy-
lece şan dersleri almaya başladım: Doğu ve Bati şa-
nı; Doğu ve Batı tekniği, klasik Batı müziği ve ope-
ra. 15-16 yaşıma geldiğimde opera söylemek için
yaratılmadığıma karar verdim. Bunun üstüne öğret-
menım "Peki o zaman oratoryalar üstüne çausaca-
ğız" dedi. Klasik oratoryayla devam ettim, yanı sı-
ra Dof u şanı. Bizans şani, Suriye şanı söylemeyi de
sürdürdüm.
Bizans müziğinin beşiği KonstantinopoBs
-Bizans şanının Vunan şanından ctkiknmesi hak-
kuıda ne düşünüyorsunuz?
Bizans şanının Yunanıstan'dan etkilendiğine ina-
nıyorum, ama Konstantinopolis'tir. Bizans müziği-
nin ve kültürünün beşigi. Yunanistan ise tüm bu de-
ğerlerin korunduğu, sürdürüldüğü bir yer.
- Şarkı söylemek (kra) ve bilmeki (bilgi): Bu iki
etkinügini/ birbirini nasıl tamamlı>or? Kuramsal ça-
lışmalannız. şan alanında size geniş bir ufuk açtı
mı?
Elbette. Müzikoloji çalışmalanma başlamadan
önce şarkı söylüyordum. Fakat bana "öğretildiği''
gibi şarkı söylüyordum. Kendi yaptığım çalışma-
larda ise neden kilisede şanın rolünü irdelemedim,
özellikle Istanbul'da rahiplerin neden şarkı söyle-
diğini, şanın bir ilaç gibi görülmesini... Sadece öğ-
rendiğim gibi söylememeli, müziğime aynca bir
tarih eklemeliydim. Ruhani bir plan bu, iç sorum-
lulukla ilgili. Bunlann farkına varmadan yine de şar-
kı söyleyebilirdim, fakat daha başka nasıl söylene-
bileceğinı görunce değişiyorsunuz. Şan tarihini öğ-
rendiğinizde, kaynağını tanıdığınızda, niçin yapıl-
dığını. niçin konuşulmadığını da şarkı söylendiği-
ni öğrendiğinizde, çok daha farklı söylediğinizi dü-
şünüyorum. Bizans şanının beni büyülediğini dü-
şünüyordum, ancak teknik olarak olayın nasıl ger-
çekleştığini kavTamış oldum ve bu, diğer insanlara
bu müziği nasıl açıklayacağımı, nasıl şarkı söylen-
dîğini anlatmâma yardımcı oldu.
- Orta Asya müziğini nasıl konumiandırabiliriz?
Öncelikle coğrafMtiiltürel sınıriar nedir? Batı mü-
v-^smanlı
müziği Bizans
müziğini
etkilemiştir. Bu
iki müzik
birlikte ele
ahnmalıdır.
Kültürün en
fazla sanatsal
yansımasımn
vücut bulduğu
veçok
konuşulan bir
şehir îstanbul.
Davet edildiğim
için çok
etkilendim. Zira
bu, geçmişte
öğrendiğim her
şeyin gerçek
hayatta
karşıhğını
bulması
anlamına geliyor.
zigi olarak adJandınlan geJenekle bağlanblar neler-
dir?
Bu önemli bir soru. Çünkü Doğu müziği, sade-
ce Bizans müzifi demek defildir. Hıristiyan Doğu
müziğini ele alalım. Burada dini müziğin iki temel
akımı vardır: Maruni müziği ve Bizans müziği. Ma-
runi müziği Batı'dan etkilenmiştir. aktanlmış bır-
çok şarkıya, piyano, orkestra gibi enstrümanlan
bünyesinde banndmr. Bununla birlikte, manastır-
da bir geleneksel şandan bahsedilebilir her zaman.
Batı müziğini adapte etmemiş bir müzikten. Bizans
şanının içerdikleri, 13. yüzyıldan ıtibaren korunmuş-
tur. Bizans müziği, bu müzikten çok etkılenmemiş-
tir. Niçin? Çünkü Bizans şanında akapela korunmuş-
tur örneğin, enstrümanlar dahil olmamıştır. Mutla-
ka etkileşimden söz etmek gerekiyorsa polifoni ko-
nusunda olduğu söylenebilir ancak bu hiçbir za-
man geleneği değiştirecek seviyede olmamıştır. Gü-
nümüze dek manastırlarda geleneksel Bizans ve
geleneksel Maruni müziği söylenegelmıştir.
- Din dışı eserler de var mı bu geieneğüı içinde?
Elbette din dışı şarkılarda var. Tam tersine, kon-
servatuvarda verilen Doğu şanı eğitimi bunu da içer-
mektedir. Bu çok önemli bir nokta. Günümüzde bir
orkestra eşliğinde pek de Doğu'ya ait olmayan eser-
ler söyleyenler var. Avrupa'da klasik söyleyen, ay-
nı zamanda da caz, rock, hard rock söyleyenler de
var. Fakat ne mutlu ki hâlâ Doğu klasik müziği gün-
demde. Manastırlarda, okullarda ve konservaruvar-
da, kaynaklann incelenebileceği yerler var.
- Orta Asya müziği bağlamında bakarsak, tırtar-
hvebölünmeyen, Araplar, Kelmirler Ermenüer, Kıp-
tfler ve Tiirk/crin müzikal açidan bakıldığında fark-
lı ve ortak noktaiar nelerdir?
Bütün bu Orta Asya müziğinde tabii ki ortak bir
noktadan bahsedilebilir. Bizans müziğinin, Türk
müziğinden etkilendiğini düşünenler var. Ya da Ma-
runi müziği Arap müziğinden etkilenmiştir, yanı
birçok etkıleşim söz konusudur Fakat kanımca bu
bir a
etküeşimr
değildir. Çünkü bu müzikler zaten
birhktedir. Orta Asya bu kültürlerin hepsini içerir.
Arapların Orta Asya'ya geldiklerinde örneğin kili-
se müziği yasaklanmıştır, bazı şeyleryasaklanmış-
tır, fakat bu tamamen ortadan kaldırdiklan anlamı-
na gelmıyor. Bumümkün değil. Uygulamadaortak
bir nokta var, fakat sunumda farklılıklar bulunmak-
ta. Tabii ki özel durumlar var. fakat bunu ayınm, ay-
nlık olarak adlandırmıyorum ben. Çünkü ortada
bulunan esere aykın bir dunımu beraberinde getir-
miyor. Kürtlerin kullandığı bir mod var. Lübnan'da
da kullanılan ama çok seyrek rastlanan bir mod ör-
neğin. Bir "yapma'' şekli var. farklı bir müzikal ka-
tegori denebilir. Orta Asya'da Kelmit müziği, Lüb-
naftmöziğl. SüriyerhüziifnJe karşrTaşiyonız. her bi-
nnde çok karakteristik özellikler var. Ama aynı za-
manda hiçbir noktanın ortak olmadığı özelliklere de
sahipler. Örneğin ben, birinci Bizans moduyla bi-
rinci Doğu modu arasında bir paralellik olduğunu
göstenyorum. Bayati'nin Türkiye'de nasıl yorum-
landığını, değişimleri göstenyorum. Çok ilginç ve
aynı zamanda eğlenceli bir çahşma bu.
- Dini Bizans müziği söylüyorsunuz, bunun eğiti-
mini aJdınız. Bizans müziğini ayn bir müzik katego-
risi olarak değeriendirebiür miyiz?
Tabii ki, besteleme açısmdan zaten farkhlıklariçe-
riyor. Bizans müziği, Bizans şarkılan söylerken
sesim, en fazla değerine ulaşıyor. Çünkü burası şa-
nın, sesin en çok çalışfığı yer, çok zengin, çok ge-
niş bir müzik. Maruni müziği dardır, sınırhdır, çok
gelişmemiştir, popüler, halkla mal olmus bir şan-
dır. Oysa ki Bizans şanına bakıldığında çok olağa-
nüstü olduğu görülür. Bu yüzden diyebilirim ki Bi-
zans müziği ayn bir kategoridir, fakat orada diğer
bütün kategoriler de bulunmaktadır.
'Silnıe' hareketine maruz kalması...
- Bizans müziği sizce Osmanlı müzigiııi etküemis
midir?
Denebilir ki Osmanlı müziği Bizans müziğini et-
kilemiştir. Daha doğrusu bu iki müzik birlikte ele
ahnmalıdır. Bizans müziği Osmanlı müziğinden
daha önce oluşmuştur, elimizde elyazmalan ve ka-
nıtlar vardır. Bunun yanı sıra yorum tabii ki söz ko-
nusu edilmelidir, günümüzde yaşayan bir yorumcu
elbette 14. yüzyılda yaşayan bir yorumcunun gırt-
lağına sahip değildir. Burada etkilenme değil bir bir-
liktelik vardır. Tüm akımlann, bir zenginlik oluş-
turan tüm akımlanrı ortak yapımı olarak değerlen-
dirilebilir bu.
- Araplann farkh istila girişimlerinden. Haçhla-
nn 1204'teki istilasından Osmanlılann fethine dek
Konstantinopolis;Ikinci Mehmet'in zamanından
Baülılan n bu yüzyıhn başındaki işgaline dek Kons-
tanniyye; ve son olarak 1923'ten günümüze tstan-
buL bin yüzlü bu derin şehir her zaman kozmopoüt
bir külriirel atmosfere sahipolmuştur. tstanbul hak-
kında ne düşünüyorsunuz?
Sadece Istanbul değil tabii, dünyada tarihi, po-
litik, sosyal sebepler yüzünden zarar gören, değer-
leri zarar gören birçok şehir var. Istanbul hakkında
beni rahatsızeden, biraz tarihini bildiğim, çok önem-
li bir kültürel ve sanatsal yapıya sahip olan bu şe-
hırde beni rahatsız eden, her işgalde bir "sflme" ha-
reketine maruz kalması. Örneğin Ayasofya'yı ele
aldığınızda heryenigelenin var olan bu çok önemli
kültüre zarar vermeye ya da kültürü saklamaya ça-
hştığını görüyorsunuz. Kültürün en fazla sanatsal
yansımasımn vücut bulduğu ve çok konuşulan bir
şehir Istanbul. Bu yüzden davet edildiğim için çok
etkilendim. Sekreterim iki hafta önce konser çağ-
nsını haber verdiğinde "Mümkün değil" dedim;
çünkü konserler için en azından iki ay önce habe-
rimizin olması gerekir, "Herşeviavaıltyin, bu kon-
seri kabul etmemiz gerekir'' diye ekledim. Zira bu,
geçmişte öğrendiğim her şeyin gerçek hayatta ka-
rşılığını bulması anlamına geliyor. Bu yüzden Türk-
lerin çok çok şanslı olduğunu düsünüyonım.Tabii
ki kültürel ve sanatsal açıdan. Tamamen çok önem-
li değerlere sahipsiniz. Bunlann değerini bilip, ne
pahasma olursa olsun korumalısınız.
13-18 Nisan'dagerçekleşecek2. Amsterdam Tiyatro Buluşması 'na Türksanatçı ve toplulukları katılacak
'Ikiiilkearasındatiyatroköprüsü'
NURDAN CİHANŞÜMUL
Türk-Hollanda Tiyatro Vakfi
tarafından düzenlenen 2. Amsterdam
Tiyatro Buluşması. 13-18 Nisan
tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Geçen sezon Türkiye'den Genco
Erkal. Müşfik Kenter ve Ferhan
Şensm'un birer oyunla katıldıklan,
Hollanda'da yaşayan Türk
oyunculann da Hollandaca oyunlar
sahneledikleri buluşmanın bu yılki
programında yalnızca Türkiye'den
katılan topluluk ve sanatçılar yer
alıyor.
Amsterdam'da Nieuvve de la Mar
Theatre ve Theatre Bellevue'da
gerçekleştirilecek olan 2. Amsterdam
Tiyatro Buluşması'na Genco Erkal
'İnsanJanm' ve 'Birtakun Azizükler',
Tuncel Kurtiz Şeyh Bedrettin
Destanı', Valçm Menteş 'Yüz Ünlii
Yüz'adlı o>Tanlanyla katılacak.
Pelinsu Pir'in 'Nası Yani'. Mfifit Can
Saçıntının "Aranan Adam'adh tek
kişilik gösterilerinin yanı sıra Sumru
Yavnıcuk \ e llma Grooters. Franco
Rame ve Dario Fo'nun yazdığı
'Kadın Oyunlan'nı iki ayn dilde
yorumlayacaklar. Buluşma
kapsamında a> nca 'Tuncel Kurtiz
Belgeseli'. Işd Özgentürk'ün yönettiği
'Seni Seviyorum Roza' ve Ali
Özgentürk'ün yönettiği 'Çıplak' adlı
filmler de izlenebilecek.
Türk Hollanda Tiyatro Vakfi
yöneticisi ve buluşmanın organizatorü
Tonguç Oksal'la görüştük.
- Tiyatro festivalinin oluşum
asamasından söz eder misiniz?
Hollanda Tiyatro Vakfi'nı 1998'de
kurduk ve ilk tiyatro festivalini
yaptık. Amsterdam Deneme Sahnesi
olarak altı yıl boyunca yoğun bir
şekilde tiyatro yaptık. Televizyonda,
sinemada Hollandaca oynayıp,
kazandığımız parayla Türkçe tiyatro
yapıyorduk. O dönemde Ferhan
Şensoy'un 'Kahraman Bakkal Süper
Markete Karşı' adlı oyununu
sahneledik. 1995-96 sezonunda
Ferhan Şensoy, Amsterdam'a geldi.
Bu arada bir fesfival düzenleme fikri
oluşru, ancak Amsterdam Belediyesi
Sanat Kurulu bu fıkri çok etnik buldu.
Daha sonra festival fikri kabul edildi.
- Festivalin içeriği daha sonraki
>iHarda da aynı çizgide mi olacak?
İlk festival, ortaoyunu geleneğini
• Genco Erkal "însanlanm"
ve "Birtakım Azizlikler"i,
Tuncel Kurtiz "Şeyh
Bedrettin Destanı"nı, Sumru
Yavrucuk ve llma Grooters
"Kadın OyunlarTnı
sunacaklar.
taşıyan oyunlardan olusuyordu.
Hollanda'da yaşayan Türk tiyatro
sanatçılan da tek kişilik oyunlar
sahneledi. Meddah, ortaoyunu
geleneği çok ilginç bulundu. Festival,
birbirinin devamı olacak. Amacımız,
Türk tiyatro yelpazesi içinde bulunan
farklı tarzlan biraraya getirmek. fşin
sanatsal yönünün yanı sıra sosyal
yönünü de düşünmek zorundayız.
Türk tiyatrosunu hiç tanımayan bir
kesim var. Avrupalı, çağdaş
Türkiyeliye karşı önyargılı. Ama
Genco Erkal'ı, Ferhan Şensoy'u
izleyince şaşınp kalıyor. Festival artık
daha çok ciddiye alınıyor. Örneğin,
Hollanda'da Parool adlı ulusal bir
gazete bu yılki festivalle ilgili hem
İ.E. ULAGAY İLAÇ SANAYİİ TÜRK A.Ş.
Satış ve tanıtım teşkilatının tıbbi eğitiminden, literatür sağlanmasından ve pazarlama
aktivitelerinin desteklenmesinden sorumlu olacak,
• Tıp fakültesi mezunu, • Klinık çalışmaları organize edebilecek,
• İyi derecede İngilizce bilen, • 35 yaşını doldurmamış,
• İlaç sektöründe benzer bir görevde • MS VVindovvs ve Office
en az 3 yıl deneyimli, programlarına hakim
TIBBİ MÜDÜR anyor. >r
Adayların, yeni çekilmiş resimli Türkçe özgeçmişlerini, 21/04/1999 tarihine kadar. Davutpaşa cad.
No: 12 (34473) Topkapı/İstanbul adresine APS veya özel kargo ile göndermeleri gerekmektedir.
Hollandaca hem de Türkçe yazı
yayımlayacak. Bu bizim için çok
önemli.
2002 yıhnda Nâzım oyunlan
- Festivalin oluşum asamasında
sponsor bulmada sorunlaıia
karşdaştuıız mı?
Bu yıb Istanbul Havayollan ve
Amsterdam Belediyesi'nin yanı sıra
Hollanda Kültür Bakanlığı'ndan da
destek aldık. Türkiye kökenli firmalar
hâlâ folklorik yönü gösteren
etkinlikleri destekliyorlar. Çağdaş
Türkiyeliyi, Cumhuriyet
Türkiyesi'nin sanat ortamını yansıtan
etkinliklere yer vermiyorlar.
Hollanda'da destek bulmak çok zor,
ama bizim tek derdimian tiyatro
olduğunu biliyorlar ve yaptığımız işe
değer veriyorlar. Ama hâlâ Devlet
Tiyatrolan'ndan bir oyun
götüremiyonız, bürokratik işlemler
yüzünden. Türkiye'de çok ilginç
şeyler başımıza geldi. Insanlann
sanatçı kişiliğine güvenerek sözlü
anlaşmalar yaptık, broşürler bastık.
Ancak son anda Türkiye'de önemli bir
yere sahip olan bir topluluk festivale
katılmayacağını bildirdi.
- Türk-Hollanda Tiyatro Vakfi'nı
biraz tambr mısınız?
Vakfımız, emin adımlarla ilerleyen
ciddi bir kurum oldu. Kendi
oyurdanmızı da sahneliyoruz.
Onümüzdeki beş yıllık planımız
neredeyse hazır. Hem Türkiye'de hem
de Hollanda'da bir tiyatro geçmişim
var. Hollanda gibi küçük bir ülkede
Türkçe tiyatro yapmak zor. Ama
şimdi Hollanda'daki Türk seyircisine
ulaşacak bir ağımız var.
- Yeni projeiermiz var mı?
2000 için bir hazırlığımız var. Tuncel
Kurtiz'le görüştük. 2002 yılı büyük
olasılıkla UNESCO tarafından
'Dönya Nâzım Y'ıiı' ilan edilecek.
Bunun hazırlığını yapıyoruz. Bu
oyunlan İngilizce düşünüyoruz.
Hollandaca iki oyun hazırlıyoruz.
Kabare ile meddah geleneğini
harmanlayıp bir oyun çıkarmak
istiyorum. Srebranica' adlı
Hollandaca oyunu Türkçeye çevirdik
ve Türkiye'de sahneiemeyi
düşünüyoruz. Diğer bir çabamız da
Hollanda tiyatrosunun Türkiye'de
tanmması. İki ülke arasında bir tiyatro
köprüsü oluşturmak istiyoruz.
L A R ?
JVoodstock'un
30. yılı kutlanıyor
• celine Dlon
gelecek aylarda
yapmayı
düşündüğü bir dizi
konseri, kanser
hastalığı nedeniyle
ameliyat olan eşi
ve menajeri Rene
Angelil'in yanmda
olabilmek için iptal
etti.
• James Bond
Bakû'de. James
Bond'un Bakû-
Ceyhan hattııu
konu alan yeni
bölümünün çekimleri
Bakû'de başladı. Filmde
Hazar petrollerini
dünya pazarlanna
taşıyacak olan Bakû-
Ceyhan bonı hattını
tehlikeden kurtaracak
James Bond'u Pierce
Brosnan canlandınyor.
Brosnan başrolü ünlü
Fransız aktrist Sophie
Marceau ile paylaşıyor.
Bakû sahneleri
Azerbaycan'ın Hazar
Denizi'ndeki petrol
yatakiannda çekilen
film Ekim ayında
Ingiltere ve Amerika'da
gösterime girecek.
• Kurt Cobaln ,n
ölümünün beşinci
yıhnda uzun süredir
beklenen yeni basım
Nirvana serisi yeniden
gündeme geldi. 1999
sonu ya da 2000 yıhnda
çıkması beklenen
çalışmada yer alacak
parçalann seçimi
topluluk üyeleri
arasında soruna yol
açıyor. Çalışmalannı
Nirvana'nın basçısı
Krist Novoselic'in
yürüttüğü seride daha
önce hiç
seslendirilmemiş
ama bestesi
yapılmış parçalara
da yer verilecek.
Seride yaklaşık altı
CD'nin yer alması
bekleniyor. 2000
yılının Eylül ayında
da Charles Cross'un
kaleme aldığı Kurt
Cobain
biyografisinin
yayımlanması
bekleniyor.
• OaSlS yeni
albümünü
Fransa'da, adını
sakJı futtuğu bir kentte
büyük bir gizlilik içinde
hazırlıyor. Bir süre önce
gruptan aynlan vokalist
Liam Gallagher da
yeniden gnıba döndü ve
albümün hazırlık
çalışmalannda yerini
aldı. AJbüm, gelecek yıl
yayımlanacak.
• Johnny Cash
geçirdiği sınir sıstemi
rahatsızlıgının ardından
geçen günlerde ilk kez
sahneye çıktı. 67
yaşındaki şarkıcı ve
besteci Cash'e 'Folsom
Prison Blues', 'I VValk
the Line' gibi
klasikleşmiş parçalannı
seslendirdiği
konserinde eşi June
Carter Cash, Kris
Kristofferson, Chris
Isaac, Willie Nelson,
Marty Stuart, Mary
Chapin Carpenter gibi
ünlüler eşlik ettiler.
• Oueen
topluluğunun hayattaki
üyeleri, Freddie
Mercury'nin
ölümünden sekiz yıl
sonra yeni bir albüm
yapmayı planlıyor.
Grubun davulcusu
Roger Taylor ve
gitarcısı Brian May
albümde birlikte
çahşmak için anlaştılar.
Basçı John Deacon da
ıkiliye katılacak.
• Ewan
McCregor'm
başrolünü oynadığı
'Star Wars: Episode 1-
The Phantom Manace'
adlı Fılm onümüzdeki
ay tüm dünyada
gösterime girecek.
Filmde Obi-Wan
Kenobi karakterini
canlandıran McGregor,
özel efektlere ve ileri
teknoloji ürünü
silahlara bol bol yer
vr
eren fllmin çekim
aşamasının
inanılmaz bir
ciddiyet ve sıkıntı
içerisinde geçtiğini
söylüyor. Ancak bu
sıkıntı Mc-
Gregor'un kolay
kolay yakasını
bırakacağa
benzemiyor, çünkü
sanatçı aslında bir
üçleme olan yapıtın
diğer iki filminde de rol
almak üzere yapımcı
firmayla 2005 yıhnda
sona eren bir sözleşme
imzalamış.
• Luclano
Pavarotti de
Kosovalılara yardım
elini uzatan sanatçılar
kervanına katildı. Ünlü
tenor, Temmuz'da
Hırvatistan'da verecegı
konserin tüm gelirini
Kosovalı çocukJara
bağışlayacağını
açıkladı.
• Paul Newman
Kosova'da yardıma
muhtaç insanlara ve
baska ülkelere sığman
Kosovalılara yardım
etmek amacıyla ABD
Katolik Hayır
Hizmetleri Kurumu'na
250 bin dolarlık bağışta
bulundu.
• vvoodstock '99
1960'lann VVoodstock
geleneğiru'n 30. yıJını
kutlamak amacıyla
düzenlenecek etkinhğe
yakJaşık 25 bin kişinin
katılması bekleniyor.
23-25 Temmuz
tarihlerinde New
York'taki Griffıss
Parkı 'nda düzenJenecek
olan konserlere
günümüzün protest
topluluklan katılacak.
Konserierde yer alacak
tanınan topluluklar
arasında Aerosmith,
Sheryl Crow, Ice Cubs,
Alanis Morissette, Rage
Against The Machine,
Willie Nelson Kom,
Limp, Bizkit, DMX yer
alıyor.
• Alexander
soUenltsin bir
açıkJama yaparak
NATO'nun
Yugoslavya'ya
düzenlediği hava
saldınlannı protesto
etti. Rusya'nın en
önemli yazarlan
arasında yer alan
Nobel ödüllü yazar
NATO'yu 'şirin bir
Avrupa ülkesini' yok
etmekle suçlarken
kurumun orman
kanunlanyla hareket
ettiğini, Avrupalı
hükümetlerin de
buna alkış
tuttuklannı belirtti.