Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26MART1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
3. Dünya
ıl
Sırptar, Kosova'daki
saldınlannı
kesmeyince NATO
Sırplara saldırdı.
NATO'ya bağlı savaş
uçaklan Yugoslavya'yı
bombaladı. NATO ilk
kez yetki alanı dışında
bir askeri operasyona
girişti; daha doğrusu
Amerika Birieşik
Devletteri, Birleşmiş
Milletler'i devre dışı
bırakarak NATO
kanalından devreye
girdi. Rusya ve Çin,
askeri güç
kullanımına
karşı çıktı;
Yugoslavya ise
NATO'ya savaş
ilan etti. Yani,
NATO'yu oluşturan
başta ABD, Kanada,
Ingiltere, Fransa,
Almanya, Itarya,
Hollanda, ispanya
olmak ve aralannda
Türkiye de bulunmak
üzere 19 ülkeye savaş
ilan etti Yugoslayva...
Dünya savaşlannın
çıkışında tarihi bir
misyona sahip olan
Sırplar, böylece 3.
Dünya Savaşı'nı da
"resmen" başlatmış
oldu! Ancak,
gelişmeler gösteriyor
ki, 3. Dünya Savaşı
önceden sanıldığı gibi
büyük yıkımlara
neden olmayacak...
Umanz dünya, 20.
yüzyıldaki üçüncü
savaşını böylece
atlatır...
Tefc0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Bektronik posta: sonwposta.ciBnhunyetcom.tr
- Tansu Çiller, siyasetteki
rakiplerini gömecekmiş...
"Seçimlerde sandık yerine
keske tabut kullansalardı!"
Türkiye'nin başkenti Ankara'mn göbeği Kmlay'da
A
nkara'da bir dostumuz var, biliyorsunuz...
Arada bir Vaziyet'e katkıda bulunuyor...
Dostumuz işini gücünü bırakmış Nurcu-
ların peşine düşmüş... Kürt Sait'in ıcığını
cıcığını araştırıyor, müritlerini izliyor; Nurcularla iş-
birliği yapan aymazların ipliğini pazara çıkanyor.
Yakında bir kitapla ortaya çıkacağa benziyor...
Geçenlerde yine aradı... Türkiye Cumhuriyeti'nin
başkenti Ankara'mn göbeği Kızılay'dan izlenimleri-
ni aktardı:
"Kızılay'da dört katli bir dershane var. Dershane-
nin bulunduğu binanın birinci katında da bir kitap-
çı. Lise öğrencisi kızlı erkekli gruplar dershane ka-
pısından önce, kitapçıya giriyor. Kitapçıda Nur ki-
taplannın her çeşidi, kimselere göstermeden oku-
yabilmeleri için hazırlanmış. Üniversiteye hazırla-
nan gençler burada Kürt Sait'in münacaatlarını, le-
malarını, kadınlar rehberini, beşinci şuatanni alıyor;
yandaki balkonda bulunan masalarda birer çay ik-
ram edilirken kitap satış görevlisi genç erkekler de
açıklamalarda bulunmak üzere müfessirlik yapıyor.
Gençlerden daha derin konulara girmek isteyen
olursa Fethullah Efendi'nin iktibaslannı, Erzurum'da
nasıl vaaz verdiğini ve camiden çıkan cemaatin si-
nemalara nasıl saldırdığını öğreniyoriar.
Anneler, babalar da çocuklarının hanl hanl üniver-
siteye hazıriandığını sanıyorlar. Oysa gençler, üni-
versiteden önce Nur/lşık medresütüzzehrasına gi-
riyor! Anneler, babalar bütün bunlan biliyor mu, bil-
miyor mu bilinmiyor ama kızları, oğulları birdenbire
değiştiğinde başlarına gelen felaketin farkına vara-
cakları biliniyor...
Bu aynı kapıyı kullanan kitapçı-çayevi-dershane
üçgeni ile Milli Eğitim Bakantığı'nın arası 300 met-
re var ya da yok.
Başbakanlık da aynı uzaklıkta.
Ne çare ki, irtica ile mücadele ettiğini söyleyenler
burunlannın dibini görmüyor, görmek istemiyor..."
Ankara'daki dostumuzun son izlenimi ise güncel
bir yorum:
"Bediüzzaman yani çağın eşsizi dedikleri Kürt Sa-
it'in beşinci şuasının yayıcısı, hakkında soruşturma
başlatıldığını duyunca yine hemen Amerika'ya uç-
tu. Umanz Bülent Ecevrt'in hayır duasını alarak git-
miştir!"
SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Vejetaryen takıl, turp gibi sağlıklı ol!
Emniyerin yasadışı yoldan aldığı para
Dünya gazetesinden Selçuk Onur
bir iş gezisine çıkacaktı fakat pasa-
portunun süresi bitmişti.Pasaportunun
süresini uzatmak için Büyükçekme-
ce Emniyet Müdürlüğü'ne grtti.
Bir yıllık uzatma karşılığı olan 7 mil-
yon lirayı vergi dairesine yatırmasını
söylediler.Vergi dairesine parayı yatı-
rıp Büyükçekmece Emniyet Müdür-
lüğü'ne geldi.
4 milyon 50 bin lira daha istediler.
Yanında yeterli para yoktu, banka-
ya gidip kredi kartıyla para çekti ve tek-
rar Büyükçekmece Emniyet Müdür-
lüğü'ne geldi.
4 milyon 50 bin lira daha ödedi.
Iki makbuz kesmişlerdi.
550 bin liralık makbuz Türk Polis
Teşkilatınt Güçlendirme Vakfı'na ait-
ti. 3 milyon 500 bin liralık ikinci mak-
buz ise bir "dernek gelirleri alındı bel-
gesi"ydi ama parayı tahsil eden der-
nekle ilgili hiçbir bilgi yoktu.
Derneğin adı bile yazmryorduv
belgenin üzerinde!
Yani hayali bir dernek adına '
Emniyet'te para toplanıyordu.
Gazeteci olduğu için amiri bulup
sordu.
Emniyet Müdürlüğü'nün kullandığı
binanın çok masraflı olduğunu, dev-
letin ödenek vermediğini ve polisle-
rin harcamalan için bu şekikte para top-
landığını öğrendi.
Evet... Emniyet, yasadışı yoldan pa-
ra topluyor. Bu yolu başka türiü açık-
layabilecek bir "müdür" varsa, bu-
yursun gelsin!
OKUR MEKTUPLARI
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 tstanbul
'Hepinize sesleniyorum! Gelin, görün'
Ben Nükte Uğurel, piyano
öğretmeni ve piyanistim. Dört
aydan beri Seyrantepe Sanayi
Sitesi Mahallesi'nde, Kemal Ha-
lil Tanır llköğretim Okulu'nda
"göftflrHi müzik ögretrnejtriği ya-
pıyorum. Bir işadamı okula pi-
yano armağan etti. Piyanonun
geldiği gün, bu olağanüstü yeni-
liği karşılamak üzere tüm mahal-
le ayağa kalktı. Önce 5-10 kişi
olarak kısıtladığım öğrenci sayı-
sını büyük ilgi üzerine 30'a çı-
kardım.
Her çarşamba, altı saat, ye-
meden-içmeden. oturmaya bile
vakıt bulamadan devamlı ders
veriyorum. Tek piyano üstünde
zaman zaman üç kişi aynı anda
çalıştyor. Birkaç dersin sonunda
tüm çocuklar, notları, ölçüleri
öğrenip iki elle ufak parçalar
çalmaya başladılar Bunlann sa-
dece bir tanesinin evinde ufak bir
org var. Diğerleri belli gün ve
saatlerde okulda çalışıyorlar. Ça-
lışma yaptığımız oda çok so-
guktu. Bu da piyanonun bozul-
masına neden oluyordu. Çocuk-
lar canları kadar sevdikleri enst-
rümanın bozulmaması için evden
örtüler. battaniyeler getirdiler.
Akşam, sıcak dursun diye piya-
noyu sanp sarmalayıp evlerine
öyle dönüyorlardı. Şu an bir
elektrikli ısıtıcı armağan olarak
geldi. Kısmen de olsa sorunu
çözdük sayılır.
Pencereler eski sistem demir
çerçeveli, hiçbiri iyi kapanmı-
yor ve ısı kaybı oluyor. Okulun
bunlan tamir ettirecek parası
yok. Çalışma odamızın duvarla-
nna badana parası bulamayın-
ca, duvarlan banka ve sanat mer-
kezlerinin verdiği konser ve ti-
yatro afişleriyle kapladık. Eski
perdeler, kınk iskemle ve masa-
lar, çocuklar tarafından onanldı
ve temizlendi. Okulun bir köşe-
sinde, kapaklan olmayan eski
metal bir dolap bulduk. Onu hep
birlikte boyayıp kitaplık ve no-
talık yaptık. Evden taşıdıgım iki
kutu boyayla çocuklar dolabın
her yanını süslediler. Ama süs-
lerin en güzeli, isimsiz bir hay-
ranımuı yazdığı yazıydı: "Sağ ol
Hoeam."
Şu an yıl sonunda sergilemek
üzere kabare tipi müzikli bir oyun
hazırlıyoruz. Konu, "Doğayı ko-
ruyalım" Çocuklar danslan,
oyun ve pantomimleri kendileri
hazırlıyorlar. Içlerinden beş ta-
nesi piyanoda çok ilerledi. He-
le ilköğretimden gelen çocuğum
büyük yetenek. Beş kardeşli. çok
yoksul, babanın çöp satarak ge-
çinmeye çalıştığı bir ailenın oğ-
lu. tlköğretim çocuklan arük şi-
şe, kâğıt ve plastik kaplardan
kendi ritm aletlerini kendileri
yaptılar. Gösteriye bunlan kul-
lanarak çıkacaklar.
Geçen günlerde çocuklan Ata-
türk Kültür Merkezi'nde bir kon-
ser provasına götürdüm. Günün
sonunda üç kişi müzisyen, iki
kişi de orkestra şefi olmaya ka-
rar verdi.
Çok sınırlı olanaklanmla bu
güzel çocuklann her ihtiyacını
karşılayamıyorum. Onlara, cam-
lan kapanan sınıflar. daha fazla
kitap, daha fazla konser. tiyatro.
müzikli oyun, gösteri için giysi
lazım. Bunlarlüksdeğil. Herin-
sanın güzel şeyler yaşamaya hak-
kı var. Okula değışik enstriiman-
lar ve gönüllü çalışacak öğret-
menler gerekli.
Ben ne dernek, ne şirket, ne ku-
rum ne de yardımlaşma cemiye-
tiyim. Sade vatandaş Nükte'yim
ve elimden bu kadan geliyor.
Hepinize sesleniyorum. Ge-
lin, görün, yaşayın, karşılığında
tahmin edemeyeceğiniz kadar
büyük bir coşku, sevinç ve mut-
luluk bulutu sizi sanp sarmala-
yacak. Dünyanın tüm servetleri
bir araya gelse bunun bedelini
ödeyemez.
Tel: 0.212.263 23 01
Nükte Uğurel
EYÜP ASLİYE 2. HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1998/629
Davacı Aişe Taş vekili Av. Mehmet Bayezit, Av. Saygı Dur-
maz tarafından davalı Yüksel Uyanık aleyhine açılan tapu ip-
tal ve tescil davasmın duruşmasında venlen karar uyannca:
Cengiz Topel Cad. Sabuncular Sk. A Blok D: 19 Alibey-
köy/lstanbul adresindeki davalı Yüksel Uyanık adına dava di-
lekçesinin tebliğ edilemediği, adres araştırmasından da adı
geçenin elverişli adresinin bulunmadığı anlaşılmakla, 7201
sayılı Tebligat Kanunu'nun 28/29. maddeleri hükümlerine bi-
naen dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Davalmın 13.05.1999 günü saat 10.00'da mahkememizde
hazır olması, belli edilen gün ve saatte kendiniz veya kendini-
zi bir vekil ile temsil ettirmeniz, gelmediğiniz veya mazeret
bildirmediğiniz ve delillerinizi ibraz etmediğiniz takdirde
HUMK'nin 213/375 maddeleri gereğince yargılamanın yok-
luğunuzda yapılacağı ve hüküm kunılacağı ve dava dilekçesi-
nin tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur.
Bu ilan yayımlandığı tarihten 15 gün sonra yapılmış sayıla-
caktır. 9.3.1999
Basın: 12061
HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ
KÎM KtME DUM DU3VIA BEHİÇAK behicakta turk.net
ÇİZGİLİK KÂMÎL MASARAC1
BULUT BEBEK NURAYçtFTçl
/S'—^^\
l içimde )
bi bi his t
var...J
c>
* (
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIICAN 26Mart
Tbcsvart
Crvues
m
TRAVEMB
BİLİNMEZLİKLERLE DOLü BİR YAZAR!.
1963'DA BUGÜN,ÜNLÜ YAZAR TKAVEA/ B. MEKSİKA '
PA ÖLMÛÇTÜ. RO/UAA/LARS HEYECAKJLt OCOU6U M
DAR. SO^Y/HL KCHJULARA ye&£>İGİ ÖA/EM MEDE-
AIİYLE DE ZENGİUDfR. £Z.İLEA/ /ŞÇİLER., KJZ/LOB-
OA/UAS 'p/L/A/DE AYK/ S/R G£RÇ£XL
HÜCiJM", "GECE ZİYARErÇrSi",*ÖUJM GE-
/<İML/<Si VE ÖZGEÇMİfİ BÜYÜ/C BİR
PERJ>ESİYLE ÖRTÜUJDÜIS. ALAA4/VO4
BAŞtCA, 8'LİMEN PEK. fWZLA~ fEY YOK S/BİDİR. YA OA
İİLİHEMLER. SÖYLEA/cepeAJ İ8ARETTİK. KENDİSİHE
BİR.ÇOIC ICİŞİLİK YAtCr^T7RiLMIÇ, YAŞAA/r/S/YLA İL-
Gİ Lİ ÖYtCÜCER. UYDU&UUliUÇnjR'..
ANKARA... ANKA...
MUŞERREF HEKİMOGLU
Kanallar Arasında
Hafta başında ekran karşısında saplandım kal-
dım. Kanallar arasında dolaşıyor, karar veremiyo-
rum. Kimi, hangi programı izlemeliyim. Kapalı Ka-
pılar arkasında buluşan gazetecileri mi? Arena'da
Erbakan politikasının tehlikeli tırmanışlarını ser-
gileyen somut örnekleri mi? Istanbul anakent
başkan adayı DSP'Iİ Zekeriya Temizel'i mi ya da
CHP'li Adnan Polat'ı mı? Istanbul seçmeni de-
ğilim, ama doğduğum kente ilgisiz kalamam. İki
adaya da ilgi duyuyor; Istanbul'a neler katacak-
lar, doğasını, insanını, kültürünü nasıl koruyacak-
lar, nasıl geliştirecekler bilmek istiyorum. Istan-
bul için yeni şeyler duymayı Özlüyorum.
Başka bir kanalda Hasan Cemal var; şimdi
Milliyet yazan. Hulki Cevizoğlu'yla son kitabını
konuşuyor. 'Kimse Kızmasın', kitabınadı. Söyle-
şi de çok ilginç. 1969 yılından söz ediyorlar. Dev-
rim gazetesinden, Dogan Avcıoglu'ndan. Ben de
neler anımsıyorum. 1960'lı yılları, 70'leri, yitik bir
kuşağı, dalında açmadan solan çiçekler gibi ya-
şamını yitirenleri. Deniz Gezmiş'leri, Sinan Cem-
gil'leri. Ekranda ilginç açıklamalar da yapılıyor; bel-
ki kızanlar, üzülenler de oluyor, ama benim anı-
lanm zedelenmiyor. Belleğimde de, yüreğimde de
hâlâ çok diri yaşıyor 6O'lı yıllar. Mesleğimde de
güzel bir on yıl. Ozlemin tadını güzel duyuran bir
dönem. Coşkuyla, umutla yaşanryor. Acısı da var,
burukluğu da var, ancak solmuyor, yozlaşmıyor.
Yanlışlar olabitir, acı faturalar da ödenebilir, ama
erken yorumlardan kaçınmak gerekiyor galiba. Bel-
li bir zaman diiiminde doğru yargılara varılamıyor,
dahası ışığı yakalayamıyor, alacakaranlığa sap-
lanıyor insan. Çok yakınlarına da hayli uzak dü-
şebiliyor!
Arada bir düğmeyi çeviriyor, Murat Karayal-
çın ile Melih Gökçek'ın tartışmasını izliyorum. Si-
yah-beyaz bir tablo oluşuyor ekranda. Bir yanda
düz çizgiler, bir yanda çarpık çizgiler. Sayın Ka-
rayalçın'ı kutluyorum doğrusu, saygıyla, hatta
gülümseyerek dinliyor Fazilet Partili başkanı. Oy-
sa ben ve yanımdakiler sinirden çatlıyoruz ekran
karşısında. Yeniden çeviriyoruz düğmeği.
Avrupa başkentlerinden haberleryoğunlaşıyor,
savaş rüzgân hızlanıyor ekranda, NATO'da vur em-
ri, okyanusun ötesinden Başkan Clinton uyarı-
yor, "Balkanlar'da bir savaş Türkiye ve Yunanis-
tan'ı da kapsayabilir" diyor. Haberier kararıyor gi-
derek, ufukta kan ve gözyaşı var. Tarih yineleni-
yor, ders almıyor insanlar. Benigni'nin 'Hayat Gü-
ze/c//r'filminden sahnelercanlanıyorgözümde. Ku-
lağımda da Sevdalinka şarkıları. Nedeni ne olur-
sa olsun savaş bitmiyor dünyamızda. Savaş ger-
çeğini de açık seçik yansıtıyor ekranlar. Kim sa-
vaştan, kim banştan yana, niçin? Kalıcı banşın ko-
şullan niçin oluşamıyor? Nedenleri, çünkü diye sa-
yabiliriz, ama saymak yetmiyor! Koşulları değiş-
tirecek güce ulaşmak gerekiyor. Yoksa dünyamız
devlerle cüceler arasında bir savaşa sahne olu-
yor ancak. Silahlar konuşuyor, insanlar susuyor.
Konuşanları susturmak çabası da yoğunlaşıyor.
Bu bir yaşam biçimi oluyor neredeyse!
• • • .:..w.,..
Yok, yazımt karamsar değil iyimser brtirece-
ğim. Çünkü iyimserlik duyuran olaylar da yaşıyo-
ruz. Her gün her yerde, siz de yaşıyorsunuz. Ölü-
mün soluğuna karşın yaşama sevincini soldunna-
yanlar var. Örneğin, Dr. Oktar Babuna umudu-
nu yitirmeden bekliyor. Onu yaşatmak için baş-
layan güzel yanş var sonra. Sağlık sorunlannı çö-
züm yolunda, geri kalmışlığı aşmak için yan ya-
na gelenler, güzel bir amaçta bütünleşenler.
Bu bütünleşme başka dallarda da yaşanabilir,
haklı bir çağrıya içten bir katılım oluşabilir değil
mi?
Dr. Oktar Babuna'ya gösterilen ilginin amacı-
na ulaşmasını diliyorum. Sağlığına kavuşması gü-
zel bir armağan olacak hepimize.
Bayramı o sevinçle kutlamak umuduyla.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7SOLDANSAĞA:
1/ Gösterişsiz,
küçük lokanta.
2/Sabahyeli...
Iskambillerle
oynanan bir tür
oyun. 3/ Avru- 4
pa'da bir ır-
mak... Muğ-
la'nın bir ilçesi.
4/Bireylerara-
sında ortak
simgeler siste- 8
miyle gerçek-
leştirilen anlam °
ve bilgi alışverişi. 5/
Çok kokulu bir tür kah-
ve... Nâzım Hikmet'in
bir oyunu. 6/ Kimi
ağaçlardan elde edilen 3
bir tür yumuşak reçi- 4
ne. 7/Birbağlaç...Du-
manlekesi...Büyükbaş
hayvanlara verilen or-
tak ad. 8/ Incir ağaçla-
nndadöllenmeyisagla- 8
yanbircinssinek... Yu- 9
nan mitolojisinde evli-
lik tannçası. 9/ Halk dilinde bir çeşit basmaya verilen
ad.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Keçeden yapılmış çadır. II Kürkü değerli bir yaban
kedisi... Bir göz rengi. 3/ Bizans kiliselerinde kadın-
laraaynlanbölüm... "Aşkderdiyle hoşem — çek ilâ-
cımdan tabib" (Fuzuli). 4/ Hububat tozu... Dört teker-
lekli bir at arabası. 5/ Bir soru eki... Bilinç. 6/ Belli iki
yer arasında gidip gelebilme... '"Evet" anlamında kul-
lanılan bir söz. 7/ Birine, etkisi yaşadıkça sürecek bir
iyilik ve bağışta bulunan kimse. 8/ Tespihlerin baş ta-
rafına takılan uzunca parça... Bir etkinliğin geçici ola-
rak durdurulduğu süre. 9/ Izlanda'nın plaka işareti...
"Sövme, küfür" anlamında argo sözcük.
tLAN
TC
BAKIRKÖY 1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1999/123
Mahkememizce verilen 16.3.1999 tarih 1999/123
esas ve 1999/251 sayılı karar ile Hamdi ile Zehra'dan
olma 1938 doğumlu Gülten Şenkal'ın hacir alhna alın-
masına, kendisine eşi Hüseyin oğlu 1945 doğumlu Ali
Ekber Şenkal'ın vasi olarak tayinine karar verılmiş
olup, işbu vasi karanna kanuni süresinde itiraz edilme-
diği takdirde hükmün aynen kesınleşeceği tebliğ yeri-
ne kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 12387