20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
!6 MART 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Mel Gibson'dan şiddet dozu yüksek, yeni bir aksiyon-polisiye serüven filmi daha: Payback 'Sadece 70 bin dolarmu isterim!' SUNGU ÇAPAN Mel Gibson'u nasıl bilirsinız? Yıllar önce Avustralya'nm bağnndan kopup yol savaşçısı 'Çılgtn Max' kılığmda ha- yatımızakanşmış. 'GalfipoG-Geiibolu'da Anzaklar arasında bize karşı Çanakka- le'de savaşmış, 'The Yearof LMngDan- geroush/YMrs. Soffd', 'The River' gibi Avustralya kaynaklı, iyi filmlerinin ar- dından, 1980'lerin ortasında transfer ol- duğu Hollywood'da rol aldığı 'TequHa SunriseYBird on a Wire', 'Air Ameri- caYForever Young', 'Maverick', 'Cons- piracy Theory' vb. gibi gişe filmleriyle uluslararası bir star konumuna yüksel- miş. zenci aktör Danny Glover'le yenil- mez bir polis ikilisi oluşturduğu, 4 film- lik 'Lethal VVeapon-Cehennem Silahı" serisiyle köşeyi iyice dönmüş, 1993'te hem oynayıp hem de yönetmenliğini üst- lendiği, ılgınç 'The Man VVrthoırt Face- YözüOlmayan Adam' filmıyle kamera- nın arkasındakı başansmı da gözler önü- ne sermiş ve özellikle Iskoçlann 13. yüz- yılda tngilizlere karşı özgürlük savaşını ateşleyen. 'cesur yüreldi' halk önderi WiUiam Waflace'ın mücadelesini. 3 sa- atlik, görkemli bir tarihsel epik halinde aktaran, yine hem oynayıp hem de yö- nertigi, adırıı. ûnünü dünyarun dört bu- cağına ulaştıran 'Braveheart' başyapıtıy- la akıllarda kalıcı bir yer edinmiş, günü- müzün popüler, sempatık, güleç, gözde oyuncusu ve (şimdilik) iki başanlı film ımzalamış, haddini bilen yönetmeni ola- rak degil mı? Işte bu Mel Gibson, beyaz perdedeki ahşılmış tipini biraz değişti- riyorbu hafta seyrettiğimiz 'Pavback-Gü- nünü Göreceksin'de. Gibson bu kez acımasız bir cani Bıldik kompozisyonlannın dışına çı- karak Porter adındaki çok sert, acıma- sız, öldürmekten hiç kaçmmayan, gözü kara bir hırsızı oynuyor hazret bu kez. Filmin başında soygun ortağı, psikopat Val Resnick'le (Gregg Henry), 'junkie' Payback / Yönetmen: Brian Helgeland / Senaryo: B.Helgeland, Terry Hayes, Richard Starkın 'The Hunter' adlı romanından / Kamera: Ericson Core / Müzik: Chris Boardman / Oyuncular Mel Gibson, Gregg Henry, Maria Bello, David Paymer, John Glover, Lucy Liu, Jack Conley, Bill Duke, James Coburn, Kris Kristoffersson, William Devane, Deborah Kara Unger /1999ABD(WB) kansmın (Deborah Kara Unger) ihane- tine uğrayıp sırtından kurşunlanarak öl- dü diye bırakılan, espri anlayış kıt, küt- kafa, demode Porter'ın, film boyunca sırasıyla 'günlerinigöstereceği' düşman- lanndan. teker teker intikamını almak- tan çok, Resnick'le birlikte soyduklan Çinli gangsterlerin 130 bin dolanndan payına düşen 70 bin dolann peşine düş- tüğü, yenı bir 'kara film' çeşitlemesi 'Payback-Gününü Göreceksin'. Oylesine gaddarki Porter, eroin bağmı- lısı kansına mal getiren, afilli genç tor- bacının hızmasını bir çekişte çekip ko- panyor bumundan, bilgi vermekte naz- lanan barmenin elini eziyor, yastığı yü- züne bastınp eski dostu Resnick'e sila- hını boşalrmakta ya da onu takip eden çete elemanlannı otomobillerinin için- de, benzin dökerek tutuşturup havaya ucurmakta hiç duraksamıyor. şiddet öğe- sinin seyircinin içini kaldırdığı, benze- ri irkiltici ve iğrenç sahnelerle bezenmış fılmde. Son derece acımasız, soğuk, ka- ranlık ve neredeyse tüm çevresıyle so- runlu, mesafeli, inatçı, mücadelesini ken- di bildiğince yapan, dangıl dungul. 'dûz bir karakter' Porter'unız ancak ilke sa- hibi, eski toprak bir yasadışı aynı za- manda, fırsatçı ve açgözlü hiç değil. Sa- dece payına düşen 70 bini istiyor. Genel- de bütün 'kadınlannın fahişe, erkekleri- nin katil, potislerinin de rüşvetçi' oldu- ğu, modern ama kokuşmuş bir Chicago kentınde bu miktar, su parasından bile sayılmıyor aslında, Porter'ın da pirami- tin en alt katmanından dahil olduğu, gü- nümüzün yasadışı erbabı arasında.Ni- tekim kentin kara para trafığini yöneten örgüt mensubu, ensesi kalın gangsterler- le rüşvetçı polisler, payını alabilmek uğ- runa inanılmaz ışler yapan Porter'ın 70 bin dolanna, bir taraflanyla gülmekten kendilerinı alamıyorlar zaten... Feleğin siUesini yemiş bir Porter lşte, payına göz diken dostunun ve sırttan vuran kansırun kazığmı yemiş, haksızlığa uğramış, hayattan alacaklı. bu beylik füın nor' kahramam, gözü ka- ra, mağdur Porter'ın (Mel Gibson), kan revan içinde bırakılmış, şiddet sosu faz- la kaçmış, canlı bir aksiyon temposuy- la anlatılmış.vurdulu kırdıh intikam ve ödeşme serüvenini aktanyor 'Payback'. Feleğin onca siUesini yemesinekarşm yı- kılmayıp ayakta kalan ve vaktiyle hem şoförlügünü, hem de korumacıhğını yap- tığı eski sevgilisi-altın kalpli hayat ka- dını Rosie'ye (Maria Bello) duyduğu, Walt Disney- Pixar Stüdyolan yapımı, yeni bir animasyon masalı gösterimde Hoüywööd'un kurtancısı böcekler mi?Bir süre önce gösteri- me giren Dreamworks yapımı 'Antz-KanncaZ' adlı uzun metraj çizgi fil- mi es geçmiş olmanın ezikliğiyle bu hafta gi- dip seyrettiğimiz Disney yapımı 'A Bug's Life-Bir Böceğin Yaşamı', 3 yıl önce bilgisayar büyücü- leriyleel elevererekoet- kileyici 'Toy Story' ani- masyonunu yapan yönet- men John Lasseter'in, yine VValt Disney'in ya- pımcılığında, kendi şirke- ti Pixar adına çektıği ye- ni eseri. 1990'larda Hollyvro- od'da yeniden ilgi gören, hemen her yıl 1-2 gişe şampiyonu çıkaran ve para getiren çizgi Film alanında kıyası- ya rekabetlerin yaşandığı günümüzde, Fran- sız yapımı 'Mfcrocosmos' belgeselinden ol- dukça etkilenmişe benziyor Amerikalı ani- masyoncular. Ve adeta Amerikan sınema- sının kurtancılığına soyunan böceklere iliş- kin çizgi fılmler peş peşe çıkageliyor kar- şımıza. Ezop Masah+7 Samuray kanşımı Temelde, çalışkan kannca-tembel ağus- tos böceği karşıtlığını vurgulayan. bildik Ezop masalıyla Amerikan sinemasında bir- kaç taklidi çekilmiş Kurosava klasiği '7 Sa- muray'ın bileşimi niteliğindeki bir senaryo- ya dayanan, 3 boyutlu animasyon teknolo- jısinin son parlak ürünü 'Bir Böceğin Yaşa- mı', her mevsim çalışıp didinen bir kannca kolonisinin yiyeceğini sürekli yağmalama- yı âdet edinmiş zorba çekirge- lere karşı, hayal gücü geniş ama korkak, beceriksiz, mucit kann- ca FHk sayesinde, sonunda da- yanışıp direnmeyi akıl ederek çekirge sürüsünüpüskürten ka- nncalann hikâyesini anlatıyor. Kannca kolonisinin, taç giye- cek yeni kraliçe adayı, toy ve si- nirleri laçka prensesine de iç- ten içe yanık Flik gidip ateşbö- ceği, peygamber devesi, bir çift akrobat pire, karadul örümce- ği, uçuçböcegi ve şişman bir tır- tıldanoluşan bir sirk ekibini bu- lup getirir, koloniyi gaspçı çe- kirge çetesine karşı savunacak savaşçılar olarak. Böcek yiyici kuşlann da ka- nştığı bir dizi olaydan sonra, birlikten güç doğar mesajıyla kanşık, kaçınılmaz bir mutlu sonla noktalanan 'A Bug's Li- fe', masalsı özü, yer yer kaleidos- kopik bir görkeme erişen biçe- mi ve insansı özelliklerle dona- tılmış şirin kahramanlanyla, se- \imli bir böcek fable'ı sayılabi- lir; 'Toy Story' kadar yenilikçi. etkileyici ve başanlı bir animas- yon olamasa da. Karakter animasyonu bakı- A Bugs Life / Yönetmen: John Lasseter, Andrevv Stanton / Senaryo: Donald McEnery, Bob Shaw, A.Stanton / Kamera: Sharon Calahan / Müzik: Randy Newman / 1999ABD(UIP) mından şimdiye dek ya- pılan en başanlı çizgi film sayilan, Disney-Pi- xar stüdyolan ortak ya- pımı 'A Bug's Life-Bir Böceğin Yaşamr, özel- likle küçük seyircilere çekici gelecek, tam bir 'görsel şölen' ahşılmış deyişle. Yetenekli bir çi- zer ordusuyla çalışan John Lasseter-Andrew Stanton yönetmen ikili- si, yine Randy New- man'ın müzikleri ve zorba çekirge Hopper'a sesini veren Kevin Spa- cey'nin de aralanndabu- lunduğu. ünlülerden oluşan bir seslendirme kadrosunun da katkısıyla "Acaba HoU>-wo- od'u bu yd da böcekler mi kurtaracak?" de- dirterek >ine gişerekorlanlarmaya aday, yep- yeni ve cıvıl cıv ıl bir animasyon önümüze sürmüşler. Çerçevelemelerden, öyküde boy gösteren tüm karakterlenn gerçek yaşam- daki asıllanna benzerliğine kadar kimi eleş- tirmenlerce tam anlamıyla bir modern can- landırma sineması (animasyon) harikası sa- yılan 'A Bug's Life-Bir Böceğin Yaşamı', uzun yıllar öncesinde 'PamukPrensesve Ye- di Cüce' ya da 'Le\dinin Aşkı' gibısinden Disney yapımı, bazı namlı animasyon kla- siklerinin vaktiyle bizim kuşak üstünde ya- rattığı etkiyi şimdiki çocuk sinemaseverle- re yapabilir sanınz. Bütün aile cümbür ce- maat. keyifle izlenebilecek bu canlandırma sineması ürünü. sevimli masal filminden çoluğu çocuğu yoksun bırakmamalı bizce şu bayram arifesinde. Kannca kolonisüıi kurtaran girişimci Flik sonunda prensesine de kavuşuyor. YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR. Odüllü oyuncu Brenda Blethyn annevi oynuyor. Music From Another Room - Yan Odadan Melodiler Yeni haftanın biricik yeni filmi, 5 yaşındayken doğumuna yardım ettiği v e büyüyünce ev lenmek istediği Anna adındaki kızı yıllar sonra bulmak isteyen Danny'nin (Jude Law), ümitsiz görünen aşk arayışını hikâye eden Amenkan yapımı, yeni bir romantik masal: "Music From Another Room - Yan Odadan Melodiler". Romantizm öğesi ağır basan ve beşikten mezara kadar süren, çok özel bir aşk hikâyesi niteliğindeki "Yan Odadan Meloditer", "Her Alibi", "Theree Men and A Little Boy". "ForrestGump", u My Father My Hero", "Jungle 2 Jungle" vb. filmlere yazdığı senaryolarla adını duyuran ve 1992'de "Passed Away"le yönetmenliğe de başlayan senarist Charlie Peters'in ikinci yönetmeniik denemesi. Küçük Danny'nin doktor olan babasınm yanındayken Anna"nın doğumuna katılmasıyla başlayan filmde, lngiltere'de geçirdiği uzun yıllar boyunca hep aklında olan Anna'yı ABD'ye döndüğünde güzel, çekici (ama nışanlı) bir genç kadın olarak bulan ve sevdası depreşen Danny'nin gerçek aşkının arayışı anlatılıyor özetle. Duygulannı gizlemek durumunda kalan Anna'ya (Gretchen Mol) annesi (Brenda Blethyn) de bir anda aile ortamına giriveren bu sevgi dolu, sıcak ve farklı adamı, damat olarak kabul etmeye çoktan hazırdır zaten. Son yıllann umut veren genç aktörlerinden Jude La*v'le, "Sırlar ve Yalanlar"la 1996'da Cannes Festivali'nde en iyi kadın oyuncu seçilmiş Brenda Blethyn gibi iki önemli Ingılız oyuncuya sahip filmde Jennifer Tilly Gretchen Mo, Martha Plimpton gibi çekici Hollyvvood dilberlerı de boy gösteriyor. "Yan Odadan Melodiler" tam romantik konulardan hoşlananlara göre. yeniden depreşen sevdaya sıkı sıkıya sa- nlarak hayata tutunan Porter'ı, yine se- yirciyi arkasma alan, sevimli bir karak- tere dönüştüriiyor Mel Gibson her zaman- ki kahzmasıyla. Vaktiyle John Boorman ın Lee Mar- VÎD'İİ, Angje Dickinson'lu kara film baş- yapıtı 'Point Blank-Dönüşü Olmayan Nokta'ya (1967) da kaynaklık etmiş, Richard Starktakma adını kullanan, Do- natdE. VVesttake ın 'The Hunter' adlı ro- manından günümüze uyarlanan 'Psç- back-Gününii Göreceksuı'i', son yıllar- da seyrettiğimiz 'Conspiracy Theory- Kompio Teorisi', 'LA. Confidental-Los Angeles Sırlan' gibi fılmlerin senaristi Brian Helgeland yönetmiş. Sağlam bir metinden yola çıkan, deneyimli sena- rist-taze yönetmen Helgeland, genellik- le karanlık. loş mekânlarda geçen, ya- kın çekim ağırlıklı, bildik bir anlatım tutturmuş. Yanm yüz- yıl öncesinin 'kara film' kla- siklennden çok, son dönemin geçerli modalanna uygun, sö- zümona kara mizah tavnyla çe- kilmiş ve biraz kantann topuzu- nun kaçtığı, sürukleyici bir kan- şıddet sarmalına dolandığımız, kimi canhıraş sehneler eşliğin- de, pata-küte seyreden, meka- nik bir gerilime sahip, aksiyo- nu bol, romantizmi orta karar, ufku dar ama sonuçta yavan kaçrnamış. modem bir polisiye- macera (gişe) filmi tezgâhla- manın üstesinden gelmiş. Zengin bir kadro Porter'ın payını da iç ederek soygundan gelen parayla 'The Outfits' denen mafya örgütüne borcunu ödeyip yeniden örgü- tün küçük işlerine bakan has adamı haline gelen, kırbaçlı Çin- li fahişe PeaıTle (Lucy liu) sa- domazişt seks alemlen yapan, kadınlarla sorunlu, dengesiz gangster Val Resnick'i sonunda temize havale ettikten sonra Por- ter'ımız, 70 bin dolannı geri alabilmek için suç örgütü pira- midinin tepesine çıkıyor bir bir, babadankalmausulleriyle. Por- ter' ımızm, bir hafta önce, niha- yet 'AflBction'la bır Oscar'a ka- vuşan, yıllann sert, baba aktö- rü James Coburn'ünden Kris Kristoffersson a ve Wüliaın De- vane'e kadar tüm çete patron- lannın, zenci Bill Duke'le Jack Conley' nin oynadığı, maaşa ek, sürekli yeni gelir kaynaklannın peşindeki 2 yoz polisin ve çe- kik gözlü. korkunç fahişe Pe- arl'ün peşine takügı Çinli gangs- terlerin burnunu sürttüğü film, yan rollerdeboy gösteren, bu es- ki tanıdık yüzlerle bayağı çeki- cileşiyor yaşını başını ahnış ku- şaktan sinemaseverler için. 'Payback'in kadınlan arasın- daysa, Porter'ın hayatı kaymış, aşın doz kurbanı, iğneci kansı rolünde, bır görünüp kaybolan ('Crash'in unutulmaz seksi, so- ğuk sanşını) Kanadalı Deborah Kara Unger'den çok, kötünün iyisi kahramanımızın eski gö- zağnsı Rosie'yi oynayan, hu- zur verici dilber Maria Bello göz dolduruyor. Filmin sadizm gösterisi sahnelerinin Çinli kav- gacı kadını Lucy Liu ise çizgi- romandan fırlamış, başlıbaşına bir cins olarak ironik bir çeşni katıyor 'Payback'e. Filmin ağır kozu Mel Gib- son'un onca badireyi atlatıp fi- nalde sevgilisi Rosie'yle Kana- da'da kahvaltı etmeye doğru di- reksiyon kırdığı bir mutlu sona bağlanan 'Gününü Görecek- sin', şiddeti mizahla allayıppul- layarak kotarılmış, konusu, oyunculugu, temposu-aksiyo- nu, kıvamı yerinde, patlamış mısır-cola eşliğinde tüketilecek cinsten, beylik bir Hollyvvood eğlenceliği özetle. Mel Gibson hayranlannı yine hoşnut bırakı- yor. KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Kediler Gününden Tıyatro Gününe Mart ayı geldi, geçiyor. İki haftadır sizlerden ay- n kaldık, taşınma telaşından... Oysa, nasıl da önem- li bir ayı geride bırakıyoruz... Mart ayının kediler açısından önemini anlatma- ma gerek var mı? Yok yok, damlann üzerınde geçirdiğimiz uyku- suz gecelerden bahsetmiyorum. Herkesin özel ha- yatı kendine... En karanlık günlerimizden biri olarak tarihe ge- çen 12 Mart'ı da kutlayacak değiliz herhalde... Ama, art arda gelen iki önemli tarihi nasıl atla- nz? 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile 11 Mart Dün- ya Kediler Günü... Bu ikinci günün, bizim adımızı kullanıp, kazanç hanelerine yeni srfırlar eklemek is- teyen bazı tüccarlann buluşu olduğuna kalıbımı ba- sanm basmasına da; bu fırsatla bizlere de söz hakkı doğuyor, kedi hakları falan diye mırıldanma- ya, o yüzden bu açıkgözlerin art niyetlerini görmez- likten gelebılirız gibime geliyor. Hem hediye almak kimin hoşuna gitmez ki? Mart'ın kediler açısından bir başka önemli yanı da, Oscar Ödülleri'nin belirienmesidır. Hafta başın- da sahiplerini bulan bu yılki ödüller, "Ince Kırmızı Hat"a yapılan haksızhk dışında, oldukça adil da- ğıtılmıştı bana göre. "Âşık Shakespeare", "Hayat Güzeldir" gibi içerdiği zengin "humnour"\a ve ze- kâ pınltılan ile öne çıkan filmlerle, "Er Ryan'ı Kur- tarmak" gibi usta işi bir savaş karşıtı film arasın- da paylaşılan ödüllerin en güzel yanlarından biri de genç yaratıcılann başarı kazanmasıydı. "ÂşıkSha- kespeare" tarihsel olanla güncel olanı son derece uyumlu bir estetik çözümde buluşturan, akide şe- keri gibi bir film. Hangi kedi bu filme kayıtsız kala- bilirmiş, şaşanm... Sizlere tavsiyem, hafta sonu başlayacak olan "Kurban Bayramı "nin geriliminden kurtulmak, cad- delerde akan kanlan görmek istemiyorsanız, ken- dinizi bir sinema salonuna kapatın. Sınema ile ti- yatroyu, bu iki görkemli sanat dalını buluşturan "Âşık Shakespeare"\ izleyin öncelikle, yarın kutlayaca- ğımız "Dünya Tıyatro Günü" onuruna... (Bana ka- lırsa, 27 Mart'ı yalnızca tiyatrocular değil, tüm ke- diler kutlamalı, kendi bayramlan olarak). Sonra "Hayat Güzeldir"e gidin, eğer hâlâ gör- mediyseniz. Yaşamla sanatın bütünselliğini, dün- yayı yaşanabilir kılmak için "düşlere" ne denli ge- reksinmemiz olduğunu düşünün. Ve düşlerin, yalnızca gerçeklerden kaçmak adı- na değil, gerçeklerı algılamak adına işlevsel olup olamayacağını tartışın sevgilinizle. Aşkın gücü ile sanatın gücünü buluşturan bu iki güzel fılmle ye- tinmeyeceksiniz elbette. Nâzım Hikmet'in "FertıatileŞirin"ın\ yönetmen Yücel Erten'in ve deneyimli oyuncuların yorumu ile izlemek için Devlet Tiyatrosu'na, Yavuz Öz- kan'ın yönetmenliği kadar yazarlıkta da usta ol- duğunu görmek, Ayda Aksel ile Selçuk Yön- tem'in oyunculuk yeteneklerini alkışlamak için Sadri Alışık Tıyatrosu'ndaki "Herkesin Bitdiği Sır- lâr"a gitmeyi ihmal efmeyin. Düşlerle gerçeklerin çatışmasını bir de tıyatro sahnesinden izleyin. Ak- sanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nda sahnelenen Molly S'i kaçırmayın sakın. Işıl Kasapoğlu namında bir tiyatro büyücüsünün son rejısinı Tilbe Saran, Cü- neyt Türel ve Köksal Engür gibi üç yıldız oyuncunun biryapıta nasıl can kattıklannı hayran- lıkla izleyin... Keşfedecek daha kimbiiir kaç yapıt vardır... Kendi payıma, Mahir Günşiray'ın Tiyat- ro Oyunevi'ndeki "Hikâye-i Don Kişot"unun bay- ram tatilinde izlemek istediğim oyunlann başında yer aldığını söyleyebilirim. Tüm kedilerin tiyatro bayramı kutlu olsun... bıap Hulusi Görey anılıyor • Kiittür Servisi - Türk afiş ve grafik sanatının öncüsü thap Hulusi Görey, yann ölümünün 13. yıldönümü olması nedeniyle anılacak. Geçen yılın îhap Hulusi Görey'in doğumunun 100. yılı olması ve üstadı tanıtmak amacıyla Tür Tanıtım Reklam Hizmetleri AŞ Ajans Başkanı ve eserin yayımcısı olan Ender Merter'in başlattığı 'Müsellesten Üçgene' adlı bir kitap çıkanldı. Yapı Kredi'den yeni yayınlar • Kültür Servisi - Yapı Kredi Yaymlan, Memet Fuat'ın 'Biçemden Biçeme", îlhan Berk'in 'Küt Kitap' ve Tahsin Yücel'in 'Söylemlerin Içinden' adlı kitaplannı yayımladı. Eleştinnen ve deneme yazan Mehmet Fuat'ın yapıtmda toplumsal sorunlar ve siyasetle ilgili gözlemleri yer ahyor. Yazar kitabında edebiyatın yanı sıra sporla ilgili düşüncelerini de aktanyor. tlhan BeTk'in Kült Kitap adlı yapıtı 1955'ten bugüne dek tuttuğu kendi özel defterinden seçmeleri içeriyor. Kitapta Berk'in tuttuğu özel notlar, üzerinde çalıştığı şiirler ve dizeler, başka şairlerin ya da yazariann notlan, dergilerden ve gazetelerden kesılip deftenne yapıştınlmış kupürler \e resimler yer ahyor. Tahsin Yücel'in kitabında ise deneme nitelığinde, mutfaktan çağdaş aşk şarkılanna uzanan yedi yazısı yer alıyor. Hbn-Yön'de Ağır Roman' taptışılacak • Kültür Servisi - Film Yönetmenleri Derneği'nin (Film- YÖn) düzenlediği 'Film Analizleri' toplantılannın on üçüncüsü bugün saat 18.00'de gerçekleşecek. Bu hafta Mustafa Altıoklar'ın 'Ağır Roman' fılmi incelenecek. AltıoklaT'ın ve film eleştirmeni Ali Hakan'ın katılacağı toplantı Film- Yön'ün tstiklal Caddesi, Atlas Sineması Pasajı'nda gerçekleşecek. (293 90 01) BUGÜN • AKSANAT'ta saat 12.30'da Maria Callas Covent Garden'da başhklı konser izlenebilir. (252 35 00) • FRANS1Z KÜLTÜR MERKEZİ nde Romy Schneider Retrospektifi kapsamında Sorgulama başlıkh film saat 19.00'da izlenebilir. (244 44 95) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde 10.00-13.00 arasında Leyla Sakpınar. Sonja Bohlander Tanrıse%<er ve Gazi Selçuk'un 'Müziğin Rengi' başlıkh Çocuk Atölyesi izlenebilir. (292 06 55) • tDSO saat 19.00'da ChristofTEscher yönetiminde AKM Konser Salonu'nda bir konser verecek. Konserin solisti tdil Biret. • İDOB saat 19.00'da AKM'de Müzikallerden Seçmeter'i sahneleyecek. (251 56 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle