Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 1999 PAZARTESİ
HABERLER
Bedelsiz ithalat
dosyası DGM'de
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara
Cıunhuriyet Başsavcılığı,
REFAHYOL döneminde
düzenlenen "bedelsiz ithalat
kampanyası'" ile ilgili olarak
döneıtıin Ziraat Bankası
Genel Müdürvekili Salih
Şevld Doruk'un da
aralannda bulunduğu 7 iist
dûzey yönetici hakkında
yürüttüğü soruşturmada.
"görevsızlik" karan vererek.
dosyayı, Ankara DGM
Başsa\cılığı'na gönderdi.
Cumhuriyet savcısı Hüseyin
Yalçın'ın verdiği kararda.
Bakanlar Kurulu'nun, 21
Mart I997tanhinde,
"bedelsiz ithalat
kampanyası" açılması ve
tanıtımının da Hazine'yi
temsilen Ziraat Bankası
Genel Müdürlüğü'nce
yapılmasını kararlaştırdığı
belirtiliyor. Dosyanın Ankara
DGM Başsavcıhğı'na
uîaştığı öğrenildi. DGM
Savcısı Hamza Keleş de
aynı konu ile ilgili başka bir
soruşturma yürütüyor.
Tahsilat çetesinin
Malki bagtantısı
• BURSA (AA) - Yenişehir
Cezaevi'nde "tahsilat amaçlı
çete kurmak" suçundan
tutuklu bulunan 9 kişinin,
işadamı Nesim Malki
cinayeti sanıklan ile ilişkisi
olduğu ortaya çıktı. Yenişehir
Cezae\ ı'nde tutuklu bulunan
9 sanığa elbise getiren Orhan
Karaçöv'ün yapılan
sorgusunda sahte kimlik
taşıdığı ve gerçek adının
Zeki Işıklı olduğu belirlendi.
Işıklı'nın sorgusu sırastnda
Yenışehir Cezaevi'ne, Malki
cinayetinden Bayrampaşa
Cezaevi'nde tutukJu Şükrii
Elverdi tarafından
gönderildiğini söylediği
kaydedildi.
firar girişimine
224 yıl istendi
• ANKARA (AA) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı,
Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi'nde "tünel kazarak
fırara teşebbüs ettiklen"
gerekçesiyle, 22'si hükümlü
28 sanık için 8'er yıla kadar
ağır hapis cezası istemiyle
dava açtı. Cumhuriyet savcısı
Mehmet Bozkurt tarafından
Ankara 3. Ağır Çeza
Mahkerrîesi l\i açıfcm
davanın iddianamesînde,
değişik siyasi örgütlere
mensup tutuklu ve hükümlü
bayanların kaldığı koğuşun
mutfak kısmında 26 Ocak
1999 tarihinde bir tünel
bulunduğu belirtiliyor.
B bombası
faciası
• DİYARBAklR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dıyarbakır'ın Hani ilçesinde
buîduklan el bombasıyla
oynayan üç çocuktan ikisi
ağır yaralanırken bıri feci
şekilde yaşarrunı yitirdi.
Hani'de üç çocuk oynadıklan
boş bir arazide el bombası
buldu. Çocuklar el
bombasıyla oynarken
korkunç bir patlama
meydana geldi. Tugay Ergin
(10) olay yerinde ölürken
yaralanan Suat (7) ve Servet
Evin (8) kardeşler DÜ Tıp
Fakültesi'nde tedavi altına
ahndı.
Faşist saldırı
protesto edildi
• İstanbul Haber Servisi -
Eğitım-Sen İstanbul 1 No'lu
Şube'den yapılan yazılı
açıklamada. Ümraniye
Endûstri Meslek Lisesi
Müdür Yardımcısı ve Eğitim-
Sen üyesi Zeynel Soysal'a
yapılan faşist saldın
kmanarak, "Eğitim emekçisi
Zeynel Soysal'a yapılan
faşist saldınyı protesto
ediyoruz" denildi.
Diyarbakır'da
cinayet
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Diyarbakır'ın
Bağlar semtinde Maviköşe
durağında iki kişinin silahlı
saldınsına uğrayan Hasan
Baytemur, olay yerinde
yaşamını yitirdi. Hasan
Baytemur'un kardeşi Murat
Baytemur'un da on gün önce
aynı şekilde saldın sonucu
öldürüldüğü belirtildi.
Profesörün
intiharı
• GAZtANTEP(AA)-
Gaziantep Üniversitesi Ttp
Fakültesi Dahiliye Anabilim
Dah Başkanı ve Sağfık
Yüksekokulu Müdürü Prof.
E>r. Osman Uçaner intihar
ettı. (Jçaner. önceki gece geç
saatlerde bir mağara içine
girip önce kendini Türk
Bayrağı'na sardı daha sonra
da üzerindeki tabanca ile
başına ateş etti. 56 yaşındaki
Uçaner'in depresyonda
olduğu öğrenildi.
Trabzon'da açık hava toplantısma katılan DSP lideri FP'ye ve Baykal'a yüklendi
Ecevit: Pflşmaıı olacaldar
BİZ BİZE..
MUSTAFA BALBAY
AHMET ŞEFtK
ANKARA/TRABZON - Başbakan Bülent
Ecevit, TBMM'nin çalışmalara devam kara-
n almasının arkasında yatan gerekçelerin
Türkiye'yi kaosa sürükleyeceğinı belirterek
"Buna girişenler pişman olacaklar. 16
Mart'tan sonra olacaklardan sonımlu deği-
liz" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz
BaykaTın tavırlannın FP'ye hizmet niteliği
taşıdığını söyleyen Ecevit, istifayı düşünme-
diğini, gelişmelerin parti olarak kendilerini
kârlı çıkaracagmı söyledi.
Ecevit. partisinin açık hava toplantısı için
Trabzon'a giderken gazetecilerin sorulannı
yanıtladı. Ecevit'e yöneltilen sorular ve ya-
nıtlan şöyle:
- Önümüzdeki salı günü Medis toplana-
cak Sonrasını nasıl görüyorsunuz?
Bilmivorum. Önerilen şeylerin Meclis'te
görüşülmesi aylar alır. Beni kaygılandıran,
salı gününden sonra yaşanacaklar. Herkes
kendi başına bir parti gibi hareket edecek.
- BaykaTın tutumunu nasıl değerlendirt-
yorsunuz?
Türkiye'yi aylar öncesinden erken seçim
ortamına sokan kendisi. Şimdi, seçimin tar-
tışmalı hale gelmesine neden olan yine ken-
di ta\n. Aslında seçimı istemiyor. Tavırlan.
FP'ye yardımcı olmak anlamını taşıyor.
- Cumhurbaşkanı'na istifanıa sunmanız
söz konusu mu?
Öyle bir şey yok. Görüşmemizde istifa et-
mem konusunun gündeme getirildiğini, ama
böyle düşünmediğimi sövledim.
- Hükümetten aynlmanız gündeme gele-
cek olursa. yeni hükümet olasılıklan ne olur?
Biz 16 Mart'tan sonra olacakJardan sorum-
lu olmayız. Eğer sözünü ettiğiniz bir durum
gündeme gelirse, hem kendi içinde, hem re-
jimle uvumlu bir hükümet kurulması çok güç
olur. Şu aşamada ülke iyi bir yola giriyordu.
Göstergeler iyiydi. Uluslararası kurumlarda
saygınlığımız artıyordu.
-İstifayı hangi aşamada düşünüyorsunuz?
• DSP lideri
Ecevit, FP ve
Erbakan'ın
'huzurdan
huzursuzluk
çıkarmaya
çalıştığmı'
vurgulayarak
'"Ayak
oyunlanyla
Meclis'i ve
devleti
teslim
almaya
çalışıyorlar.
Ama ok
yaydan çıktı.
Okugeri
vermeye
çalışırlarsa
ok
kendilerini
vuracaktır"
dedi.
İstifayı düşünmüyorum.Aynntılan şu aşa-
mada düşünmüyorum. Bana verilmiş görev,
ülkeyi 18 Nisan'da seçime götürmek. Bu so-
rumluluğu bırakamam.
- Gensoru verilirse ne yaparsuuz?
Gensoruyu veren, sonucuna katlanır. So-
rumluluğu üstlenmiş olur.
- Küskünler ve FP voğun bir taktik savajı-
na girdL Sizin getireceginiz taktikJer var mı?
tçtüzükte bazı yollar var. Onlann getire-
cekJerine karşı kullanılacak yöntemler var.
Ben aynntılannı bilmiyorum. Bunlar kulla-
nılabilir. Biliyorsunuz, bu yasalann görüşül-
mesi için biz zamanında çırpmdık. Meciis'in
çalışmasını istedik. Olmadı.
- Seçimin ertelenmesi yasalaşırsa Anayasa
>Iahkemesi'ne gjtmeyi düşünür müsünüz?
Bu, erteleme yasasının nasıl çıkacağına
bağlı. Bugün içine sokulduğumuz tertibi ya-
panlar ağır bir sorumluluk altındadır Biz ra-
hatız. Gücümüzü, ne yapabileceğimizi kanıt-
ladık. Seçim sonraya atılsa da kaybetmeyiz.
- Çetin'in taraflı davrandığı sövteniyor.Ka-
ülryor musunuz?
Içtüzüğü iyi bilmek gerekli. Muğlaktaraf-
lar var.
- Erbakan'ın durumunu nasıl değerlendi-
riyorsunuz?
Erbakan durumunu kurtarmaya çalışıyor.
Ancak. FP'nin yeni bir parti olduğu izlenimi
vardı. Bunun aldatmaca olduğu, iplerin hâlâ
Erbakan'da olduğu ortaya çıktı.
- Ankara Anakent Bekdiye Başkannğı se-
çüni için Karayalçın ya da Taşdelen'in çeld-
lebikceği konuşuluyor. Siz ne diyorsunuz?
Hayır, bizim parti olarak böyle bir değer-
lendirmemiz olmadı.
'Ok kendilerini vuracak'
Ecevit, partisince Trabzon'da düzenlenen
açık hava toplantısında halka seslenirken de
FP ve Necmettin Erbakan'ın •huzurdan hu-
zursu/Juk çıkarmaya çalıştığını' ileri sürdü
ve "Meclis'teki a>ak o>unlan>la Meclis'i ve
devleti teslimalmayaçalışıyoriar. Ama ok yay-
dan çıktL Oku geri vermeye çalışırlarsa ok
kendilerini vuracakür'" dedi. Ecevit. Erba-
kan'ı. "Atatürk'e, devlete, laik derookratik
cumhuriyete karşı ofanakla" suçladı.
ANAPveDYP'nin DSPiktidanndaanlaş-
tıklannı söyleyen ve bu partilere teşekkür e-
den Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir huzursuzluk dönemine giri>oruz. Bu-
nun sorumluluğu daha önce Ula seçime gide-
ceğiz di>en Sa>ın Ba> kal'a aittir. FP de geri-
\e düştüğünü anlavınca bize karşı a>ako>un-
lanna giriştn. 2000'e de ertelense DSP önce
ülkenin en bü>ük sol partisi okiu, şimdi de ül-
kenin en büyük partisi otacak."
Ecevit, yapılacak seçimlerde CHP'nin ba-
rajı çokzoraşacağını, FP'nin ise oldukça ge-
rilere düşeceğini iddia ederek "Eğer seçim-
ier>apdmazsa ciddi bunahm ortaya çıkacak.
TBM\fde ounadık pa/arlıklar orta>a çıka-
cak. Küskünier liste dışı kalmalannın aasını
miüetten çıkanyorlar1
' dedi.
İstanbul 'daki kundaklama olayına da deği-
nen Ecevit şöyle konuştu: "Allah'mbelasıca-
niler yüzünden 12 vatandaşımıa yitirdik.
Dünyanın her yerinde böyle eylemleri \ap-
mak kolaj dır. Ama bu canileri bu ola\m fa-
iDerini bpkı diğerleri gibi \-akalayacago.''
Fındık alacaklannın da bir iki hafta içinde
ödeneceğini söyleyen Ecevit, Trabzon Gü-
ney Çevre Yolu ve tanjant yolu için de "Ece-
vit sözü veriTOrum" diye konuştu.
Izmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner
4
Tıp eğitimi çökertiliyor'
NECATİ AYGIN
İZMlR - Izmir Tabip Odası Başkanı Op.
Dr. Suat Kaptaner, siyasilerin tıp eğitimi-
ni adım adım çökertmeye çalıştıklannı öne
sürdü. 1980'de 17 olan tıp fakültesi sayısı-
nın, bugün 47'ye çıktığını belirten Op. Dr.
Kaptaner, "BD faknltelerin önemli bir kıs-
mında altjapt yvktûr. Eğitim niteliksizdîr.
Oy ka\ gısıyla üp fakültesi açılmakta. ancak
niteliksiz hekim yetişmesi, siyasi kadrolar
tarafından sakıncalı görülmemektedir. Ne-
rede>5e, oianak bulsalar. 'her köye bir tıp
fakültesi' açacaklar" dedi.
Kaptaner. Türkiye'de yıllardır izlenen
ekonomik ve sosyal politikalarla; sağlıklı
yaşama hakkının doğuştan kazanılmış bir
hak olduğu ve devletin güvencesi altında
olması gereğinın unutulduğunu söyledi.
Politik amaçla açılan. niteliksiz tıp fakül-
telerinin günahının, öğrencilere yüklenme-
ye çalışıldığını. bunu hayretle izlediklerini
vurgulayan Op. Dr. Suat Kaptaner şunlan
söyledi:
"CnN«rsitelerarası kuruL niteliksiz bp
fakültelerinin açılmasını engeUeyemeyince,
çareyi üp fakültesinin 5. sınınna sınav ko>a-
rak, bu sınavi başanlı olamayanlan bir bi-
çimde cezalandırarak. Tl S'a dezavantajb
girmeleri \e>a hekim olmamalan gibi, gü-
yaçö/ümkr bulu>or. Kölii si\asen'n fatura-
sını bir kez daha topluma ödetmeye çalışı-
yorlar ki. kesinUkle karşı çıkacağız. De>le-
ri yönetenler, ulaşılabilir. nitelikli, hakkani-
yetü sağbk hizmeti sunma görevini, kamu
görevi olmaktan çıkarma>a çalışülar \ülar-
dır. Kamu sağjık hizmetlerine aynlan ka>-
naklar kısıldı. SSK sağlık hizmetleri çöker-
tUdl. Yaşanan sorunlann karşısında med>a-
nın, sadece sonuçlan öne çıkaran bakış açı-
sının da katkısı\1a. sorumlu olarak biz he-
kimler kaldık. OzeUikle kamu hastanele-
rinde hastaiar hekimlere saldırdılar. acil
senislerin camlannı kırdılar, hekimleri
kurşunladılar, gözleri kör olnıa tehlikesh-
le karşılaşan hekimler oldu."
Kaptaner, siyasilerin sağlık konulanna
duyarsız kaldıklanndan yakınarak tepkisi-
ni şöyle sürdürdü: "50 yıkfar ülkemtd yö-
netenler, son S \ilda SSK'ye tek kuruş dev-
let katkısı yapmadı. Sağlığa aynlan bütçe
pa>ı sadece yüzde35 (661) trihondur) ve bu
parasadecebir tekmafva cinayeti ile bir ge-
cede el değistiren para kadardır."
Yeterlilik smavına tepkî
Tıp fakültesi öğrencilerinin mezun ola-
bilmek için 5. sınıfın sonunda "yeterlilik
r
smavına girmelerini öngören Cnıversitele-
rarası Kurul karanna. hekim örgütlerince
çeşitli eleştiriler getirildi. Öğretim üyeleri,
sınavı geçemeyen öğrencilerin durumunun
belirsiz bırakıldığma dikkat çekerken An-
kara Tabip Odası (ATO) Başkanı Prof. Dr.
Iskender Sayek bu uygulamanın eşitsizliği
gündeme getirdiğini söyledi.
ATO tarafından 14 Mart Tıp Bayramı et-
kinlikleri kapsammda düzenlenen "Türki-
ye'de Tıp Eğrami ve Sorunlan" konulu fo-
rumda konuşan Sayek, bu tür sınavlann
eşitsizlik yaratacağını kaydetti. Diğer ko-
nuşmacılar da sınavı kaybeden öğrencinin
durumunun ne olacağına açıklık getiril-
mediğini kaydettiler. •
14 Mart Tıp Bayramı kutlandı
Tıp Bayramı, Taksim Atatürk Anıü'na çeienk konarak kudandı
Tanı aynı, sağaltımyok
Haber Merkezi - 14 Mart Tıp Bayramı
çeşitli etkinliklerle kutlanırken Türkiye'nin
sağlık konusunda acilen giderilmesi gere-
ken pek çok eksiğinin bulunduğu bir kez
daha dile getirildi. Mezuniyet öncesi tıp
eğitiminde yaşanan yetersizlikler, sağlık
alanında gerçekleştirilen özelleştirmeler bu
yılki tıp bayramımn gündemini oluşturan
konular arasında yeraldı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, tıp alanında yaşanan
sevindinci gelişmelere karşın, Türkiye'nin
bugün sağlık alanında uîaştığı düzeyin se-
vindirici fakat yeterli olmadığını söyledi.
Ankara Tabip Odası (ATO) Ankara, Ha-
cettepe, Gazi. Başkent, Gülhane Tıp Fa-
kültelerinin katıiımıyla Ankara Üniversite-
si Tıp Fakültesi (AÜTF) Morfoloji Konfe-
rans Salonu'nda bir tören düzenledi. Cum-
hurbaşkanı Demirel. "Kapsamb bir sağlık
reformu yapüarak aksa>an noktalann dû-
zeltflmesi \esağhkhizmetleri kalitesinin Ba-
ü standarrJan sevi>esineçıkanlarak etkili ve
sürekli verilebilmesi önümüzde duran en
önemli hedeflerden biridir" dedi.
ATO Genel Sekreten Zuhal Ergönûl, 14
Mart Tıp Bayramı 'nın sağlık sorunlannın
bir kez daha hatırlatıldığı ve ortaya çıkan
manzara karşısında bütün umutlann söndü-
ğü bir gün bıçimindegeçtiğinibelirtti. Tür-
kiye'nin siyasi ve ekonomik havasından
sağlığı ayırmanın olanaklı olmadığını be-
lirten Ergönül. "Ozellestirmeden sağuğın
her basamağı etkilennüştir. Sistem 'parası
olana sağlık' demektedir" dedi.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Or-
han Anoğul, Türkiye'de sağlık sisteminin
geri kaldığını belirterek "Neredeyse3.dün-
ya ülkeieri arasındavız" şekiinde konuştu.
12 Mart öncesi Hava Kuvvetleri tarafından hazırlanan devlet yönetimi taslağı-4
'Herkes yasalar önünde eşittir'
12 Mart'tan önce Hava Kuvvetleri'nce
hazırlanan "Devrim Anayasası" belgesi-
nin dördüncü bölümü aşağıdadır.
KEStN HESAP:
Madde 58 - Kesin hesap kanunu tasan-
lan, kanunda daha kısa bir süre gösteril-
memiş ise; ilgili olduklan bütçe yılı so-
mından başlayarak en geç bir yıl sonra,
Bakanlar Kurulu'nca Devrim Meclisi'ne
sunulur. Sayıştay'ın uygunluk bildirimi,
tasannın sunuluşundan başlayarak, en geç
altı ay içinde çıkanlır.
PLAMLAMA TEŞKİLATI:
Madde 59 - Devlet Planlama Teşkilatı,
bu anayasa ile getirilen sosyal, ekonomik
ve kültürel kalkınma ilkelerinin nasıl ger-
çekleştirileceğini planlama ile görevlidir.
Planın nasıl yapılacağı, yürürlüğe ko-
nulması, uygulanması ve değiştirilmesin-
de gözetilecek esaslarla; planın bütünlü-
ğünü ve devrimci niteliğini bozacak tesir-
leri önleyecek tedbirlerin nasıl alınacağı;
Planlama Teşkilatı'nın kuruluş ve çalış-
ması, kanunla düzenlenir.
DÖRDÜ1VCÜ KISHV!
idŞİNtN HAK VE ÖDEVLERİ
KİşrMNHAKLARI:
Madde 60 - Uygulama biçimi, kapsam
ve nitelikleri kanunla düzenlenmek kay-
dı ile kişinin doğal haklan aşağıda göste-
rilmiştir.
Aksi saptanıncaya kadar herkes suçsuz-
dur. Kimse, kanunun suç saymadığı bir
eylemden dolayı cezalandınlamaz.
Konut dokunulmazlığı tanınır. Özel ha-
yatın gizliliği korunur. Konuta hangi hal-
lerde girileceği kanunla düzenlenir.
Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşün-
ce, felsefı inanç, din ve mezhep aynmı gö-
zetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Mal, can, ırz güvenliği ve şerefler, dev-
letçe korunur.
Herkes, vicdan ve dini inanç özgürlü-
ğüne sahiptir. Bu özgürlük, kamu dûzeni-
ne ve Iaiklik ilkesine aykın olarak kuJla-
nılamaz.
YURTTAŞUK:
Madde 61 - Türk devletine yurttaşlık
bağı ile bağlı herkes, Türktür. Yiırttaşlık,
kanunun gösterdiği koşullarla kazanıhr
ve kaybedilir.
Yabancılar için, Türk kanunlan ve ulus-
lararası kurallar gereğince işlem yapılır.
KİŞİ>İNÖDEVXERİ:
Madde62 -Yurt savunma ve kalkınma-
sına katılma eş anlamdadır ve her Tür-
k'ün ödevidir. Bu ödevin nitelik ve kap-
samı kanunla düzenlenir.
Herkes, kamu giderlerini karşılamak
üzere, ekonomik gücüne göre vergi öde-
mekle yükümlüdür.
BEŞINCİKISIM
StYASAL ÖRGCfTLENME
DEVRİM PARTİSt:
Madde 63 - Yönetimi, Türk toplumunu
çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak
amacıyla; devrimci bir kadro yaratarak,
bu kadroya devrermek üzere ele alan Dev-
rim Iradesi; devrimi hedefinden saptır-
mayacak ve Atatürk ilkelerini çağdaş dü-
şünce ve bilim ışığında yorumlayarak uy-
gulamayı ülkü edinen bir Devrim Partisi
kurulmasını sağlar. Devrim Partisi. yuka-
nda belirtilen ilkelere göre yetişmiş bir
kadro ile ve halk içinde örgütlenerek en
kısa zamanda kurulur.
ALTINCI KISIM
GEÇİCt HÜKÜMLER
DEVTÜMÖRGÜTÜ:
Geçici Madde 1 - Devrim Partisi kuru-
luncaya kadar, devrimi amacından saptır-
mamak, devlet hizmetlerini yerinde dev-
rimci gözüyle izlemek. devrimi halka in-
dirmek ve halkla el ele vererek korumak
amacı ile; Devrim Partisi Genel Sekreter-
liği'ne bağlı ve idari hiyerarşiye paralel
olarak bir siyasi devrim örgütü kurulur,
örgütün görev ve yetkileri kanunla düzen-
lenir.
ESKİKÜRÜLUŞLAR:
Geçici Madde 2 - Bu anayasa hükümle-
rine göre statüleri yeniden düzenlenecek
kuruluşlarla; diğer kuruluşlar, bu anaya-
sa hükümlerineaykın olmamak kaydı ile.
yeni hükümler konuluncaya kadar göre\ -
lerine devam ederler.
Bu anayasada yer almayan devlet kuru-
luşlan kaldınlmıştır.
Yürürlükteki kanunlann bu anayasaya
aykın hükümleri üç ay içinde değiştirile-
cektir.
DEVTltM MAHKEMELERİ:
Geçici Madde3- Devnm gününe kadar.
ulusal çıkarlara aykın tutum vc davranış-
larda bulundukları saptananlarla: de\ rim
güvenliğine ve devrime karşı herne şekil-
de olursa olsun, söz, yazı v e basının diğer
araçlan ile veya başka şekilde karşı gelen-
leri yargılamakamacıyla. Devrim Konse-
yi Genel Sekreterliği'ne bağlı özel devrim
mahkemeleri kurulur.
DevTİm mahkemelerinin kuruluşu, işle-
yişi ve üyelerinin özlük haklan kanunla
düzenlenir.
Geçici Madde 4 - Devrim Kurulu üyesi
bulunup da; Devrim Anayasası'nın
13'ncü maddesinde sayılan komutanlık-
lara atanmış bulunanlar, bu görevlerinin
sona ermesinden sonra da Devrim Kuru-
lu üyeliklerine devam ederler.
YEDÎNÇİ KISIM
SON HÜKÜMLER
DEVRİ\I ANAYASASIMN
DEĞtŞTİRİLMESİ:
Madde 64 - Devrim Anayasası "nda.
devrim ilkelerine aykın değişiklik teklif
edilemez. Ancak, devrim amaçlanna uy-
gun ve toplumun gelişmesini sağlayacak
atılınılar için. kalkınma ve ekonominin
koşullannı düzenlemek ve kuruluşlan ye-
nilemek amacıyla değişiklik teklifi yapı-
labilir. Değişiklik teklifi, Devrim Konse-
yi ü^lerinin üçte biri tarafından yapılır ve
üçte ikisinin çoğunluğuyla kabul edilir.
YÜRÜRLÜK:
Madde 65 - Bu anayasa, Devrim Kon-
seyf nce kabul edilerek yayınlanır ve ya-
yınlanması ile birlikte yürürlüğe girer.
BÎTTS
ERDAL ATABEK
İnsanın Değeri...
"Insanın değeri" en belirgin olarak iki önemli alan-
da ortaya konur: Sağlık ve eğitim.
Kimin hayatı daha önemlidir ve öncelikle kurtanl-
maya değer?
Kimin eğitilmesi ötekilerden daha önemlidir?
Bu sorular hiçbir zaman açıkça ortaya konmaz,
ama her zaman bu seçmeyi belirleyen "gizli ölçüt-
ler" vardır.
Böyle düşündüren bir tartışmayı Sait Faik bir öy-
küsünde ortaya atmıştır. Dört arkadaş bir masada
konuşmaktadır. Birisi ortaya şöyle bir konu atar:
Lxıvr Müzesi yanmaktadır. Sen içerdesin, kurtanla-
cak bir şey anyorsun ve çok az zamanın var. Kar-
şında Jokond duruyor. Onu alacak ve çıkacaksın.
tam adımını atarken köşede bir sütunun altında
korkudan büzülmüş bir zenci çocuk görüyorsun ve
duralıyorsun. Ikisini birden kurtarmaya zamanın yok,
birini seçeceksin. Hangisini seçersin? Jokond'u mu,
zenci çocuğu mu? Düşünürler ve biri yanıt verir:
"Ben Jokond'u kurtannm." Neden? Çünkü Jokond
bir daha yapılamaz, oysa her gün birçok zenci ço-
cuk doğabilir. "Hayır" der, öteki arkadaşlan, "Ben
zenci çocuğu kurtannm." Neden. Çünkü hiç bilin-
mez, o zenci çocuk büyür, yeni bir Jokond yapabi-
lir. "Hayır"der, dördüncü arkadaşlan, "Benzenciço-
cuğu kurtannm. Sadece insan olduğu için."
14 Mart Tıp Bayramı kutlanıyor ve bu sorulann her
zamankinden daha yüksek sesle tartışılması gerek-
lidir.
"Insanın değeri nedir?"
"Kim daha değeriidir?"
"Kime niçin öncelik verilmelidir?"
Aslında bu sorulann hepsi de sorulmakta, üstü ör-
tülü bir biçimde yanıtlanmaktadır. Tıbbın etik sorun-
lan da burada yatmaktadır.
"Gençlere mi öncelik verilmelidir, yaşlılara mı?",
"Toplum için yararlı işler yapanlara mı, böyle bir
uğraşı olmayanlara mı?", Küçük çocuklan olan
genç bir anneye mi, yalnız yaşayan yaşlı bir kadına
mı?" Yoksa, bu ölçütlerin hiçbirini koymadan önce-
likle başvuranlara mı? Ya da başvursun başvurma-
sın, yaşayan herkese mi?..
Sorulann böyle yanıtlanmasında şöyle ya da böy-
le gerekçeler bulunabilir, ancak günümüzde geçer-
li öyle bir gerekçe vardır ki, hiçbir tıp etiğinde haklı
bir yeri olamaz: "Parası olana, vereceği paranın öl-
çüsü kadar sağlık hizmeti venvak."
Günümüzün tüketim toplumu şablonunda "insa-
nın değeri" artık böyle tanımlanmaktadır: Insanın
değeri, harcayabileceği parası kadardır.
Sağlık hizmeti, parası olanlara hizmet verecek bi-
çimde yeni örgütlenmelere dönüştürülmektedir.
Sistem, ayakta tedavi, yataklı tedavi, ilaç verme-
yi kapsayacak, karşılığını da sağlık sigortalanyla ala-
cak bir yeni düzenlemeye dönüşmektedir.
Kimlerin en iyi denilen yerlerde tedavi edildiğine
bakarak durumu anlayabilirsiniz.
Houston'da kimler tedavi edilmiştir?
Yurtdışındaki ünlü merkezlere kimler gidebilmek-
tedir?
Yurtiçindeki ünlü merkezlere kjmler gidebilmek-
tedir?
Yapılan tıpsal işlemlerin maliyeti ne olmaktadır?
"Insanın değeri"nin nasıl paraya, güce endeks-
tenmiş olduğunu hemen görebilirsiniz.
Bunun dışında söylenen sözlerin hiçbir "kıymeti
harbiyesi" yoktur.
Kamusal sağlık hczmetferi yüzüstü bırakılmıştır.
Milyonlarca insanın "başanyla" tedavi edildiği
Sağlık Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kuaımu, Kızı-
lay'ın sağlık hizmetleri görmezden gelinmektedir.
"Başanyla" sözcüğünün altını çiziyorum. Bu kurum-
lann olumsuzca teşhir edilmeleri yerine, nesnellik-
le incelenmeleri, buralarda nelerin yapıldığını orta-
ya koymak için yeterlidir. Ama bütçeleri daraltılmış,
personel alımı yasaklanmış sağlık kurumlan bütün
yokluklara karşın hizmet vermektedir ve yakınma-
lan tek sözcükle karşılanmaktadır: Özelleşin! Bugün
bu kurumlar, kendi kurduklan yan kuruluşlarla eko-
nomik destek sağlamak zorunda bırakılmaktadır.
Hekimler ister kamu kurumlarında, ister kendi
muayenehanelerinde ya da özel sağlık kurumlann-
daçalışsınlar, "emekçidirier. "Kaliteli biremeğin sa-
hibi olarak elbette emeklerinin karşılığını almalıdır-
lar. Hizmetlerin bozukluğundan da sorumlu değil-
lerdir.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ni ve Tabip
Odalan'nı kutluyorum, mücadelelerinde başanlar
diliyorum.
Bugün hepimizin karşı çıkması gereken iş, "sağ-
lığın McDonaldlaştınlması" ve insanın doğal hakkı
olan "sağlıklıyaşama hakkı"r\\r\ pazardasatılmak is-
tenmesidir.
En büyük pay İstanbul'un
Belediyelere
trilyonlar aktı
ANK.4RA (AA) -
Adaylann başkanlık kol-
tuğuna oturabilmek için
kıran kırana bir yanşa gir-
diği belediyeler, bütçeleri
ve devletten aldıklan yar-
dımlarla trilyonlarla oy-
nuyor.
Maliye Bakanlığı'ndan
alınan bilgiye göre, il, il-
çe ve belde belediyelerine
geçen yıl tller Bankası ka-
nalıyla 772 trilyon 947
milyar lira aktanldı. Ver-
gi gelirlerinden aynlan bu
para, belediyelere nüfus-
lannagöredağıtıldı. 1998
yılı içinde 15 büyükşehir
belediyesine kendi ıllerin-
de toplanan vergilerden
aynca 319 trilyon 11 mil-
yar lira verildi.
Bu şekilde geçen yıl be-
lediyelere Hazine'den ya-
pılan toplam katkı bir kat-
rilyon 91 trilyon 958 mil-
yar lirayıaştı. Büyükşehir
belediyelerine sağlanan
yardımda aslan payını İs-
tanbul Büyükşehir Bele-
diyesi aldı. 171 trilyon
255 milyar lira yardım
alan bu belediyeyi, 66 tril-
yon 892 milyar lira ile An-
kara, 24 trilyon 535 mil-
yar lira ile de Izmir Bü-
yükşehir Belediyesi izle-
di.
Büyükşehir belediyele-
rine verilen yardımın 9
trilyon 521 milyar lirası
Bursa'ya, 9 trilyon 141
milyar lirası Kocaeli'ye
giderken, bu ilde büyük-
şehir ve diğer belediyele-
re aynca 6 trilyon 541 mil-
yar lira tahsis edildi.
Bu yılın ocak ayında da
il. ilçe ve belde belediye-
lerine Iller Bankası kana-
lıyla 62 trilyon 381 milyar
lira yardımda bulunuldu.
Büyükşehir belediyeleri-
ne de aynca 24 trilyon 645
milyar lira kaynak sağlan-
dı. istanbul 13 trilyon 526
milyar liralık yardım ile
büyükşehir belediyelerine
verilen paranın yüzde
54.9'una tek başına sahip
oldu. Ocakta Ankara 5
trilyon 3 milyar. (zmir de
1 trilyon 697 milyar lira
yardım aldı.