23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 1999 PAZARTESİ HABERLER Bedelsiz ithalat dosyası DGM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cıunhuriyet Başsavcılığı, REFAHYOL döneminde düzenlenen "bedelsiz ithalat kampanyası'" ile ilgili olarak döneıtıin Ziraat Bankası Genel Müdürvekili Salih Şevld Doruk'un da aralannda bulunduğu 7 iist dûzey yönetici hakkında yürüttüğü soruşturmada. "görevsızlik" karan vererek. dosyayı, Ankara DGM Başsa\cılığı'na gönderdi. Cumhuriyet savcısı Hüseyin Yalçın'ın verdiği kararda. Bakanlar Kurulu'nun, 21 Mart I997tanhinde, "bedelsiz ithalat kampanyası" açılması ve tanıtımının da Hazine'yi temsilen Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nce yapılmasını kararlaştırdığı belirtiliyor. Dosyanın Ankara DGM Başsavcıhğı'na uîaştığı öğrenildi. DGM Savcısı Hamza Keleş de aynı konu ile ilgili başka bir soruşturma yürütüyor. Tahsilat çetesinin Malki bagtantısı • BURSA (AA) - Yenişehir Cezaevi'nde "tahsilat amaçlı çete kurmak" suçundan tutuklu bulunan 9 kişinin, işadamı Nesim Malki cinayeti sanıklan ile ilişkisi olduğu ortaya çıktı. Yenişehir Cezae\ ı'nde tutuklu bulunan 9 sanığa elbise getiren Orhan Karaçöv'ün yapılan sorgusunda sahte kimlik taşıdığı ve gerçek adının Zeki Işıklı olduğu belirlendi. Işıklı'nın sorgusu sırastnda Yenışehir Cezaevi'ne, Malki cinayetinden Bayrampaşa Cezaevi'nde tutukJu Şükrii Elverdi tarafından gönderildiğini söylediği kaydedildi. firar girişimine 224 yıl istendi • ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde "tünel kazarak fırara teşebbüs ettiklen" gerekçesiyle, 22'si hükümlü 28 sanık için 8'er yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle dava açtı. Cumhuriyet savcısı Mehmet Bozkurt tarafından Ankara 3. Ağır Çeza Mahkerrîesi l\i açıfcm davanın iddianamesînde, değişik siyasi örgütlere mensup tutuklu ve hükümlü bayanların kaldığı koğuşun mutfak kısmında 26 Ocak 1999 tarihinde bir tünel bulunduğu belirtiliyor. B bombası faciası • DİYARBAklR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır'ın Hani ilçesinde buîduklan el bombasıyla oynayan üç çocuktan ikisi ağır yaralanırken bıri feci şekilde yaşarrunı yitirdi. Hani'de üç çocuk oynadıklan boş bir arazide el bombası buldu. Çocuklar el bombasıyla oynarken korkunç bir patlama meydana geldi. Tugay Ergin (10) olay yerinde ölürken yaralanan Suat (7) ve Servet Evin (8) kardeşler DÜ Tıp Fakültesi'nde tedavi altına ahndı. Faşist saldırı protesto edildi • İstanbul Haber Servisi - Eğitım-Sen İstanbul 1 No'lu Şube'den yapılan yazılı açıklamada. Ümraniye Endûstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı ve Eğitim- Sen üyesi Zeynel Soysal'a yapılan faşist saldın kmanarak, "Eğitim emekçisi Zeynel Soysal'a yapılan faşist saldınyı protesto ediyoruz" denildi. Diyarbakır'da cinayet • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakır'ın Bağlar semtinde Maviköşe durağında iki kişinin silahlı saldınsına uğrayan Hasan Baytemur, olay yerinde yaşamını yitirdi. Hasan Baytemur'un kardeşi Murat Baytemur'un da on gün önce aynı şekilde saldın sonucu öldürüldüğü belirtildi. Profesörün intiharı • GAZtANTEP(AA)- Gaziantep Üniversitesi Ttp Fakültesi Dahiliye Anabilim Dah Başkanı ve Sağfık Yüksekokulu Müdürü Prof. E>r. Osman Uçaner intihar ettı. (Jçaner. önceki gece geç saatlerde bir mağara içine girip önce kendini Türk Bayrağı'na sardı daha sonra da üzerindeki tabanca ile başına ateş etti. 56 yaşındaki Uçaner'in depresyonda olduğu öğrenildi. Trabzon'da açık hava toplantısma katılan DSP lideri FP'ye ve Baykal'a yüklendi Ecevit: Pflşmaıı olacaldar BİZ BİZE.. MUSTAFA BALBAY AHMET ŞEFtK ANKARA/TRABZON - Başbakan Bülent Ecevit, TBMM'nin çalışmalara devam kara- n almasının arkasında yatan gerekçelerin Türkiye'yi kaosa sürükleyeceğinı belirterek "Buna girişenler pişman olacaklar. 16 Mart'tan sonra olacaklardan sonımlu deği- liz" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz BaykaTın tavırlannın FP'ye hizmet niteliği taşıdığını söyleyen Ecevit, istifayı düşünme- diğini, gelişmelerin parti olarak kendilerini kârlı çıkaracagmı söyledi. Ecevit. partisinin açık hava toplantısı için Trabzon'a giderken gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Ecevit'e yöneltilen sorular ve ya- nıtlan şöyle: - Önümüzdeki salı günü Medis toplana- cak Sonrasını nasıl görüyorsunuz? Bilmivorum. Önerilen şeylerin Meclis'te görüşülmesi aylar alır. Beni kaygılandıran, salı gününden sonra yaşanacaklar. Herkes kendi başına bir parti gibi hareket edecek. - BaykaTın tutumunu nasıl değerlendirt- yorsunuz? Türkiye'yi aylar öncesinden erken seçim ortamına sokan kendisi. Şimdi, seçimin tar- tışmalı hale gelmesine neden olan yine ken- di ta\n. Aslında seçimı istemiyor. Tavırlan. FP'ye yardımcı olmak anlamını taşıyor. - Cumhurbaşkanı'na istifanıa sunmanız söz konusu mu? Öyle bir şey yok. Görüşmemizde istifa et- mem konusunun gündeme getirildiğini, ama böyle düşünmediğimi sövledim. - Hükümetten aynlmanız gündeme gele- cek olursa. yeni hükümet olasılıklan ne olur? Biz 16 Mart'tan sonra olacakJardan sorum- lu olmayız. Eğer sözünü ettiğiniz bir durum gündeme gelirse, hem kendi içinde, hem re- jimle uvumlu bir hükümet kurulması çok güç olur. Şu aşamada ülke iyi bir yola giriyordu. Göstergeler iyiydi. Uluslararası kurumlarda saygınlığımız artıyordu. -İstifayı hangi aşamada düşünüyorsunuz? • DSP lideri Ecevit, FP ve Erbakan'ın 'huzurdan huzursuzluk çıkarmaya çalıştığmı' vurgulayarak '"Ayak oyunlanyla Meclis'i ve devleti teslim almaya çalışıyorlar. Ama ok yaydan çıktı. Okugeri vermeye çalışırlarsa ok kendilerini vuracaktır" dedi. İstifayı düşünmüyorum.Aynntılan şu aşa- mada düşünmüyorum. Bana verilmiş görev, ülkeyi 18 Nisan'da seçime götürmek. Bu so- rumluluğu bırakamam. - Gensoru verilirse ne yaparsuuz? Gensoruyu veren, sonucuna katlanır. So- rumluluğu üstlenmiş olur. - Küskünler ve FP voğun bir taktik savajı- na girdL Sizin getireceginiz taktikJer var mı? tçtüzükte bazı yollar var. Onlann getire- cekJerine karşı kullanılacak yöntemler var. Ben aynntılannı bilmiyorum. Bunlar kulla- nılabilir. Biliyorsunuz, bu yasalann görüşül- mesi için biz zamanında çırpmdık. Meciis'in çalışmasını istedik. Olmadı. - Seçimin ertelenmesi yasalaşırsa Anayasa >Iahkemesi'ne gjtmeyi düşünür müsünüz? Bu, erteleme yasasının nasıl çıkacağına bağlı. Bugün içine sokulduğumuz tertibi ya- panlar ağır bir sorumluluk altındadır Biz ra- hatız. Gücümüzü, ne yapabileceğimizi kanıt- ladık. Seçim sonraya atılsa da kaybetmeyiz. - Çetin'in taraflı davrandığı sövteniyor.Ka- ülryor musunuz? Içtüzüğü iyi bilmek gerekli. Muğlaktaraf- lar var. - Erbakan'ın durumunu nasıl değerlendi- riyorsunuz? Erbakan durumunu kurtarmaya çalışıyor. Ancak. FP'nin yeni bir parti olduğu izlenimi vardı. Bunun aldatmaca olduğu, iplerin hâlâ Erbakan'da olduğu ortaya çıktı. - Ankara Anakent Bekdiye Başkannğı se- çüni için Karayalçın ya da Taşdelen'in çeld- lebikceği konuşuluyor. Siz ne diyorsunuz? Hayır, bizim parti olarak böyle bir değer- lendirmemiz olmadı. 'Ok kendilerini vuracak' Ecevit, partisince Trabzon'da düzenlenen açık hava toplantısında halka seslenirken de FP ve Necmettin Erbakan'ın •huzurdan hu- zursu/Juk çıkarmaya çalıştığını' ileri sürdü ve "Meclis'teki a>ak o>unlan>la Meclis'i ve devleti teslimalmayaçalışıyoriar. Ama ok yay- dan çıktL Oku geri vermeye çalışırlarsa ok kendilerini vuracakür'" dedi. Ecevit. Erba- kan'ı. "Atatürk'e, devlete, laik derookratik cumhuriyete karşı ofanakla" suçladı. ANAPveDYP'nin DSPiktidanndaanlaş- tıklannı söyleyen ve bu partilere teşekkür e- den Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir huzursuzluk dönemine giri>oruz. Bu- nun sorumluluğu daha önce Ula seçime gide- ceğiz di>en Sa>ın Ba> kal'a aittir. FP de geri- \e düştüğünü anlavınca bize karşı a>ako>un- lanna giriştn. 2000'e de ertelense DSP önce ülkenin en bü>ük sol partisi okiu, şimdi de ül- kenin en büyük partisi otacak." Ecevit, yapılacak seçimlerde CHP'nin ba- rajı çokzoraşacağını, FP'nin ise oldukça ge- rilere düşeceğini iddia ederek "Eğer seçim- ier>apdmazsa ciddi bunahm ortaya çıkacak. TBM\fde ounadık pa/arlıklar orta>a çıka- cak. Küskünier liste dışı kalmalannın aasını miüetten çıkanyorlar1 ' dedi. İstanbul 'daki kundaklama olayına da deği- nen Ecevit şöyle konuştu: "Allah'mbelasıca- niler yüzünden 12 vatandaşımıa yitirdik. Dünyanın her yerinde böyle eylemleri \ap- mak kolaj dır. Ama bu canileri bu ola\m fa- iDerini bpkı diğerleri gibi \-akalayacago.'' Fındık alacaklannın da bir iki hafta içinde ödeneceğini söyleyen Ecevit, Trabzon Gü- ney Çevre Yolu ve tanjant yolu için de "Ece- vit sözü veriTOrum" diye konuştu. Izmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner 4 Tıp eğitimi çökertiliyor' NECATİ AYGIN İZMlR - Izmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner, siyasilerin tıp eğitimi- ni adım adım çökertmeye çalıştıklannı öne sürdü. 1980'de 17 olan tıp fakültesi sayısı- nın, bugün 47'ye çıktığını belirten Op. Dr. Kaptaner, "BD faknltelerin önemli bir kıs- mında altjapt yvktûr. Eğitim niteliksizdîr. Oy ka\ gısıyla üp fakültesi açılmakta. ancak niteliksiz hekim yetişmesi, siyasi kadrolar tarafından sakıncalı görülmemektedir. Ne- rede>5e, oianak bulsalar. 'her köye bir tıp fakültesi' açacaklar" dedi. Kaptaner. Türkiye'de yıllardır izlenen ekonomik ve sosyal politikalarla; sağlıklı yaşama hakkının doğuştan kazanılmış bir hak olduğu ve devletin güvencesi altında olması gereğinın unutulduğunu söyledi. Politik amaçla açılan. niteliksiz tıp fakül- telerinin günahının, öğrencilere yüklenme- ye çalışıldığını. bunu hayretle izlediklerini vurgulayan Op. Dr. Suat Kaptaner şunlan söyledi: "CnN«rsitelerarası kuruL niteliksiz bp fakültelerinin açılmasını engeUeyemeyince, çareyi üp fakültesinin 5. sınınna sınav ko>a- rak, bu sınavi başanlı olamayanlan bir bi- çimde cezalandırarak. Tl S'a dezavantajb girmeleri \e>a hekim olmamalan gibi, gü- yaçö/ümkr bulu>or. Kölii si\asen'n fatura- sını bir kez daha topluma ödetmeye çalışı- yorlar ki. kesinUkle karşı çıkacağız. De>le- ri yönetenler, ulaşılabilir. nitelikli, hakkani- yetü sağbk hizmeti sunma görevini, kamu görevi olmaktan çıkarma>a çalışülar \ülar- dır. Kamu sağjık hizmetlerine aynlan ka>- naklar kısıldı. SSK sağlık hizmetleri çöker- tUdl. Yaşanan sorunlann karşısında med>a- nın, sadece sonuçlan öne çıkaran bakış açı- sının da katkısı\1a. sorumlu olarak biz he- kimler kaldık. OzeUikle kamu hastanele- rinde hastaiar hekimlere saldırdılar. acil senislerin camlannı kırdılar, hekimleri kurşunladılar, gözleri kör olnıa tehlikesh- le karşılaşan hekimler oldu." Kaptaner, siyasilerin sağlık konulanna duyarsız kaldıklanndan yakınarak tepkisi- ni şöyle sürdürdü: "50 yıkfar ülkemtd yö- netenler, son S \ilda SSK'ye tek kuruş dev- let katkısı yapmadı. Sağlığa aynlan bütçe pa>ı sadece yüzde35 (661) trihondur) ve bu parasadecebir tekmafva cinayeti ile bir ge- cede el değistiren para kadardır." Yeterlilik smavına tepkî Tıp fakültesi öğrencilerinin mezun ola- bilmek için 5. sınıfın sonunda "yeterlilik r smavına girmelerini öngören Cnıversitele- rarası Kurul karanna. hekim örgütlerince çeşitli eleştiriler getirildi. Öğretim üyeleri, sınavı geçemeyen öğrencilerin durumunun belirsiz bırakıldığma dikkat çekerken An- kara Tabip Odası (ATO) Başkanı Prof. Dr. Iskender Sayek bu uygulamanın eşitsizliği gündeme getirdiğini söyledi. ATO tarafından 14 Mart Tıp Bayramı et- kinlikleri kapsammda düzenlenen "Türki- ye'de Tıp Eğrami ve Sorunlan" konulu fo- rumda konuşan Sayek, bu tür sınavlann eşitsizlik yaratacağını kaydetti. Diğer ko- nuşmacılar da sınavı kaybeden öğrencinin durumunun ne olacağına açıklık getiril- mediğini kaydettiler. • 14 Mart Tıp Bayramı kutlandı Tıp Bayramı, Taksim Atatürk Anıü'na çeienk konarak kudandı Tanı aynı, sağaltımyok Haber Merkezi - 14 Mart Tıp Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlanırken Türkiye'nin sağlık konusunda acilen giderilmesi gere- ken pek çok eksiğinin bulunduğu bir kez daha dile getirildi. Mezuniyet öncesi tıp eğitiminde yaşanan yetersizlikler, sağlık alanında gerçekleştirilen özelleştirmeler bu yılki tıp bayramımn gündemini oluşturan konular arasında yeraldı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, tıp alanında yaşanan sevindinci gelişmelere karşın, Türkiye'nin bugün sağlık alanında uîaştığı düzeyin se- vindirici fakat yeterli olmadığını söyledi. Ankara Tabip Odası (ATO) Ankara, Ha- cettepe, Gazi. Başkent, Gülhane Tıp Fa- kültelerinin katıiımıyla Ankara Üniversite- si Tıp Fakültesi (AÜTF) Morfoloji Konfe- rans Salonu'nda bir tören düzenledi. Cum- hurbaşkanı Demirel. "Kapsamb bir sağlık reformu yapüarak aksa>an noktalann dû- zeltflmesi \esağhkhizmetleri kalitesinin Ba- ü standarrJan sevi>esineçıkanlarak etkili ve sürekli verilebilmesi önümüzde duran en önemli hedeflerden biridir" dedi. ATO Genel Sekreten Zuhal Ergönûl, 14 Mart Tıp Bayramı 'nın sağlık sorunlannın bir kez daha hatırlatıldığı ve ortaya çıkan manzara karşısında bütün umutlann söndü- ğü bir gün bıçimindegeçtiğinibelirtti. Tür- kiye'nin siyasi ve ekonomik havasından sağlığı ayırmanın olanaklı olmadığını be- lirten Ergönül. "Ozellestirmeden sağuğın her basamağı etkilennüştir. Sistem 'parası olana sağlık' demektedir" dedi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Or- han Anoğul, Türkiye'de sağlık sisteminin geri kaldığını belirterek "Neredeyse3.dün- ya ülkeieri arasındavız" şekiinde konuştu. 12 Mart öncesi Hava Kuvvetleri tarafından hazırlanan devlet yönetimi taslağı-4 'Herkes yasalar önünde eşittir' 12 Mart'tan önce Hava Kuvvetleri'nce hazırlanan "Devrim Anayasası" belgesi- nin dördüncü bölümü aşağıdadır. KEStN HESAP: Madde 58 - Kesin hesap kanunu tasan- lan, kanunda daha kısa bir süre gösteril- memiş ise; ilgili olduklan bütçe yılı so- mından başlayarak en geç bir yıl sonra, Bakanlar Kurulu'nca Devrim Meclisi'ne sunulur. Sayıştay'ın uygunluk bildirimi, tasannın sunuluşundan başlayarak, en geç altı ay içinde çıkanlır. PLAMLAMA TEŞKİLATI: Madde 59 - Devlet Planlama Teşkilatı, bu anayasa ile getirilen sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınma ilkelerinin nasıl ger- çekleştirileceğini planlama ile görevlidir. Planın nasıl yapılacağı, yürürlüğe ko- nulması, uygulanması ve değiştirilmesin- de gözetilecek esaslarla; planın bütünlü- ğünü ve devrimci niteliğini bozacak tesir- leri önleyecek tedbirlerin nasıl alınacağı; Planlama Teşkilatı'nın kuruluş ve çalış- ması, kanunla düzenlenir. DÖRDÜ1VCÜ KISHV! idŞİNtN HAK VE ÖDEVLERİ KİşrMNHAKLARI: Madde 60 - Uygulama biçimi, kapsam ve nitelikleri kanunla düzenlenmek kay- dı ile kişinin doğal haklan aşağıda göste- rilmiştir. Aksi saptanıncaya kadar herkes suçsuz- dur. Kimse, kanunun suç saymadığı bir eylemden dolayı cezalandınlamaz. Konut dokunulmazlığı tanınır. Özel ha- yatın gizliliği korunur. Konuta hangi hal- lerde girileceği kanunla düzenlenir. Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşün- ce, felsefı inanç, din ve mezhep aynmı gö- zetilmeksizin kanun önünde eşittir. Mal, can, ırz güvenliği ve şerefler, dev- letçe korunur. Herkes, vicdan ve dini inanç özgürlü- ğüne sahiptir. Bu özgürlük, kamu dûzeni- ne ve Iaiklik ilkesine aykın olarak kuJla- nılamaz. YURTTAŞUK: Madde 61 - Türk devletine yurttaşlık bağı ile bağlı herkes, Türktür. Yiırttaşlık, kanunun gösterdiği koşullarla kazanıhr ve kaybedilir. Yabancılar için, Türk kanunlan ve ulus- lararası kurallar gereğince işlem yapılır. KİŞİ>İNÖDEVXERİ: Madde62 -Yurt savunma ve kalkınma- sına katılma eş anlamdadır ve her Tür- k'ün ödevidir. Bu ödevin nitelik ve kap- samı kanunla düzenlenir. Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, ekonomik gücüne göre vergi öde- mekle yükümlüdür. BEŞINCİKISIM StYASAL ÖRGCfTLENME DEVRİM PARTİSt: Madde 63 - Yönetimi, Türk toplumunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak amacıyla; devrimci bir kadro yaratarak, bu kadroya devrermek üzere ele alan Dev- rim Iradesi; devrimi hedefinden saptır- mayacak ve Atatürk ilkelerini çağdaş dü- şünce ve bilim ışığında yorumlayarak uy- gulamayı ülkü edinen bir Devrim Partisi kurulmasını sağlar. Devrim Partisi. yuka- nda belirtilen ilkelere göre yetişmiş bir kadro ile ve halk içinde örgütlenerek en kısa zamanda kurulur. ALTINCI KISIM GEÇİCt HÜKÜMLER DEVTÜMÖRGÜTÜ: Geçici Madde 1 - Devrim Partisi kuru- luncaya kadar, devrimi amacından saptır- mamak, devlet hizmetlerini yerinde dev- rimci gözüyle izlemek. devrimi halka in- dirmek ve halkla el ele vererek korumak amacı ile; Devrim Partisi Genel Sekreter- liği'ne bağlı ve idari hiyerarşiye paralel olarak bir siyasi devrim örgütü kurulur, örgütün görev ve yetkileri kanunla düzen- lenir. ESKİKÜRÜLUŞLAR: Geçici Madde 2 - Bu anayasa hükümle- rine göre statüleri yeniden düzenlenecek kuruluşlarla; diğer kuruluşlar, bu anaya- sa hükümlerineaykın olmamak kaydı ile. yeni hükümler konuluncaya kadar göre\ - lerine devam ederler. Bu anayasada yer almayan devlet kuru- luşlan kaldınlmıştır. Yürürlükteki kanunlann bu anayasaya aykın hükümleri üç ay içinde değiştirile- cektir. DEVTltM MAHKEMELERİ: Geçici Madde3- Devnm gününe kadar. ulusal çıkarlara aykın tutum vc davranış- larda bulundukları saptananlarla: de\ rim güvenliğine ve devrime karşı herne şekil- de olursa olsun, söz, yazı v e basının diğer araçlan ile veya başka şekilde karşı gelen- leri yargılamakamacıyla. Devrim Konse- yi Genel Sekreterliği'ne bağlı özel devrim mahkemeleri kurulur. DevTİm mahkemelerinin kuruluşu, işle- yişi ve üyelerinin özlük haklan kanunla düzenlenir. Geçici Madde 4 - Devrim Kurulu üyesi bulunup da; Devrim Anayasası'nın 13'ncü maddesinde sayılan komutanlık- lara atanmış bulunanlar, bu görevlerinin sona ermesinden sonra da Devrim Kuru- lu üyeliklerine devam ederler. YEDÎNÇİ KISIM SON HÜKÜMLER DEVRİ\I ANAYASASIMN DEĞtŞTİRİLMESİ: Madde 64 - Devrim Anayasası "nda. devrim ilkelerine aykın değişiklik teklif edilemez. Ancak, devrim amaçlanna uy- gun ve toplumun gelişmesini sağlayacak atılınılar için. kalkınma ve ekonominin koşullannı düzenlemek ve kuruluşlan ye- nilemek amacıyla değişiklik teklifi yapı- labilir. Değişiklik teklifi, Devrim Konse- yi ü^lerinin üçte biri tarafından yapılır ve üçte ikisinin çoğunluğuyla kabul edilir. YÜRÜRLÜK: Madde 65 - Bu anayasa, Devrim Kon- seyf nce kabul edilerek yayınlanır ve ya- yınlanması ile birlikte yürürlüğe girer. BÎTTS ERDAL ATABEK İnsanın Değeri... "Insanın değeri" en belirgin olarak iki önemli alan- da ortaya konur: Sağlık ve eğitim. Kimin hayatı daha önemlidir ve öncelikle kurtanl- maya değer? Kimin eğitilmesi ötekilerden daha önemlidir? Bu sorular hiçbir zaman açıkça ortaya konmaz, ama her zaman bu seçmeyi belirleyen "gizli ölçüt- ler" vardır. Böyle düşündüren bir tartışmayı Sait Faik bir öy- küsünde ortaya atmıştır. Dört arkadaş bir masada konuşmaktadır. Birisi ortaya şöyle bir konu atar: Lxıvr Müzesi yanmaktadır. Sen içerdesin, kurtanla- cak bir şey anyorsun ve çok az zamanın var. Kar- şında Jokond duruyor. Onu alacak ve çıkacaksın. tam adımını atarken köşede bir sütunun altında korkudan büzülmüş bir zenci çocuk görüyorsun ve duralıyorsun. Ikisini birden kurtarmaya zamanın yok, birini seçeceksin. Hangisini seçersin? Jokond'u mu, zenci çocuğu mu? Düşünürler ve biri yanıt verir: "Ben Jokond'u kurtannm." Neden? Çünkü Jokond bir daha yapılamaz, oysa her gün birçok zenci ço- cuk doğabilir. "Hayır" der, öteki arkadaşlan, "Ben zenci çocuğu kurtannm." Neden. Çünkü hiç bilin- mez, o zenci çocuk büyür, yeni bir Jokond yapabi- lir. "Hayır"der, dördüncü arkadaşlan, "Benzenciço- cuğu kurtannm. Sadece insan olduğu için." 14 Mart Tıp Bayramı kutlanıyor ve bu sorulann her zamankinden daha yüksek sesle tartışılması gerek- lidir. "Insanın değeri nedir?" "Kim daha değeriidir?" "Kime niçin öncelik verilmelidir?" Aslında bu sorulann hepsi de sorulmakta, üstü ör- tülü bir biçimde yanıtlanmaktadır. Tıbbın etik sorun- lan da burada yatmaktadır. "Gençlere mi öncelik verilmelidir, yaşlılara mı?", "Toplum için yararlı işler yapanlara mı, böyle bir uğraşı olmayanlara mı?", Küçük çocuklan olan genç bir anneye mi, yalnız yaşayan yaşlı bir kadına mı?" Yoksa, bu ölçütlerin hiçbirini koymadan önce- likle başvuranlara mı? Ya da başvursun başvurma- sın, yaşayan herkese mi?.. Sorulann böyle yanıtlanmasında şöyle ya da böy- le gerekçeler bulunabilir, ancak günümüzde geçer- li öyle bir gerekçe vardır ki, hiçbir tıp etiğinde haklı bir yeri olamaz: "Parası olana, vereceği paranın öl- çüsü kadar sağlık hizmeti venvak." Günümüzün tüketim toplumu şablonunda "insa- nın değeri" artık böyle tanımlanmaktadır: Insanın değeri, harcayabileceği parası kadardır. Sağlık hizmeti, parası olanlara hizmet verecek bi- çimde yeni örgütlenmelere dönüştürülmektedir. Sistem, ayakta tedavi, yataklı tedavi, ilaç verme- yi kapsayacak, karşılığını da sağlık sigortalanyla ala- cak bir yeni düzenlemeye dönüşmektedir. Kimlerin en iyi denilen yerlerde tedavi edildiğine bakarak durumu anlayabilirsiniz. Houston'da kimler tedavi edilmiştir? Yurtdışındaki ünlü merkezlere kimler gidebilmek- tedir? Yurtiçindeki ünlü merkezlere kjmler gidebilmek- tedir? Yapılan tıpsal işlemlerin maliyeti ne olmaktadır? "Insanın değeri"nin nasıl paraya, güce endeks- tenmiş olduğunu hemen görebilirsiniz. Bunun dışında söylenen sözlerin hiçbir "kıymeti harbiyesi" yoktur. Kamusal sağlık hczmetferi yüzüstü bırakılmıştır. Milyonlarca insanın "başanyla" tedavi edildiği Sağlık Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kuaımu, Kızı- lay'ın sağlık hizmetleri görmezden gelinmektedir. "Başanyla" sözcüğünün altını çiziyorum. Bu kurum- lann olumsuzca teşhir edilmeleri yerine, nesnellik- le incelenmeleri, buralarda nelerin yapıldığını orta- ya koymak için yeterlidir. Ama bütçeleri daraltılmış, personel alımı yasaklanmış sağlık kurumlan bütün yokluklara karşın hizmet vermektedir ve yakınma- lan tek sözcükle karşılanmaktadır: Özelleşin! Bugün bu kurumlar, kendi kurduklan yan kuruluşlarla eko- nomik destek sağlamak zorunda bırakılmaktadır. Hekimler ister kamu kurumlarında, ister kendi muayenehanelerinde ya da özel sağlık kurumlann- daçalışsınlar, "emekçidirier. "Kaliteli biremeğin sa- hibi olarak elbette emeklerinin karşılığını almalıdır- lar. Hizmetlerin bozukluğundan da sorumlu değil- lerdir. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ni ve Tabip Odalan'nı kutluyorum, mücadelelerinde başanlar diliyorum. Bugün hepimizin karşı çıkması gereken iş, "sağ- lığın McDonaldlaştınlması" ve insanın doğal hakkı olan "sağlıklıyaşama hakkı"r\\r\ pazardasatılmak is- tenmesidir. En büyük pay İstanbul'un Belediyelere trilyonlar aktı ANK.4RA (AA) - Adaylann başkanlık kol- tuğuna oturabilmek için kıran kırana bir yanşa gir- diği belediyeler, bütçeleri ve devletten aldıklan yar- dımlarla trilyonlarla oy- nuyor. Maliye Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, il, il- çe ve belde belediyelerine geçen yıl tller Bankası ka- nalıyla 772 trilyon 947 milyar lira aktanldı. Ver- gi gelirlerinden aynlan bu para, belediyelere nüfus- lannagöredağıtıldı. 1998 yılı içinde 15 büyükşehir belediyesine kendi ıllerin- de toplanan vergilerden aynca 319 trilyon 11 mil- yar lira verildi. Bu şekilde geçen yıl be- lediyelere Hazine'den ya- pılan toplam katkı bir kat- rilyon 91 trilyon 958 mil- yar lirayıaştı. Büyükşehir belediyelerine sağlanan yardımda aslan payını İs- tanbul Büyükşehir Bele- diyesi aldı. 171 trilyon 255 milyar lira yardım alan bu belediyeyi, 66 tril- yon 892 milyar lira ile An- kara, 24 trilyon 535 mil- yar lira ile de Izmir Bü- yükşehir Belediyesi izle- di. Büyükşehir belediyele- rine verilen yardımın 9 trilyon 521 milyar lirası Bursa'ya, 9 trilyon 141 milyar lirası Kocaeli'ye giderken, bu ilde büyük- şehir ve diğer belediyele- re aynca 6 trilyon 541 mil- yar lira tahsis edildi. Bu yılın ocak ayında da il. ilçe ve belde belediye- lerine Iller Bankası kana- lıyla 62 trilyon 381 milyar lira yardımda bulunuldu. Büyükşehir belediyeleri- ne de aynca 24 trilyon 645 milyar lira kaynak sağlan- dı. istanbul 13 trilyon 526 milyar liralık yardım ile büyükşehir belediyelerine verilen paranın yüzde 54.9'una tek başına sahip oldu. Ocakta Ankara 5 trilyon 3 milyar. (zmir de 1 trilyon 697 milyar lira yardım aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle