20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatoru Hikmel Çetinkava • Yazıışlen Muduru. İbrahim Yıldız • Sorumiu Müdur Fikref İJkiz # Haber Merkezı Mûdurü Hakan Kara 0 Gorsel Yönetmen Fikret Escr Istıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı Özlem Yüzak 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Vücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Dıizeitme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf- F.rdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmel Faraç Yavın Kurulu. llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Hikmel Çetinkayâ, Şükrsn Soner, Ergan Balcı, tbrahim V ddız, Orhu Bursak, Mustafa Balba>. Hakan Kara. ^nkaraTemsılcısr Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No- 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7 hat), Faks:4195O270tzmırTemsılcısı.SerdarKıak. H ZıyaBIv 1352 S 2<3Tel 4411220. Faks 4419117 • AdaraTemsılcısı ÇetinYiğenoğlu, InonüCd. 119 S. No 1 Kat 1, Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Mudurû Cstûı Akmen • Koor&nalör Ahmet Konıban 9 Muha- sebe Böknt Yener#klan: Hüsevin Gârer» Bılgı-lşlem Nail Iıul • Bıigı sayarSıstan V Fujktkım MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdûr Gülbin trduran 0 Koordınatör Reba tytmajı 0 Genel MudûjYardımcısı SodaÇoban Tel 514 07 51 • 5139580-5!3846O4I.Faks.5138463 ^ atımla>an *e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basuı \e Vavincılık A Ş Turiıocagı Cac 3*41 Cagaioglu 34334 Ist PK 246 Sırkecı Istanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20 halı Faks (0 212) 513 85 95 15MART1999 Imsak 4 44 Güneş:6.10 Öğle: 12.20 Ikindı. 15.38 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.38 Paris'te kış modası • Haber Merkezi- Fransız modacı Balmaın, Fransa'nın başkentı Paris'te. önceki gün düzeniediği defılesinde 1999-2000 yıllan sonbahar-kış kreasyonlarını tanıttı. Modaseverler, aynı gün Fransız modacı Herve Leger \e Italyan modacı Valentıno'nun giysilenni izleme olanağı buldular. Kapadokya Havaalam'na ilk sefer • NE\ ŞEHtR (Cumhuriyet) - Nevşehır'ın Gülşehir ılçesine bağlı Tuzköy beldesı yakınlannda yapılan Kapadokya Havaalanf na tstanbul'dan tarifelı uçak seferlen dün başladı. Uçakta bulunan Ulaştırma Bakanı Hasan Basri Aktan. Kapadokya'da törenle karşılandı. Aktan, havaalanının bölgede tunzm, tanm ve sanayinin gelişmesine katkıda bulunacağını söyledi. Devlet Hava Meydanlan Işletmeleri Genel Müdürû Taner Küçükünsal da yılda 40 mılyon kişinın taşındığı havaalanlanna 3-4 yıl içınde yenı çehre kazandınlarak yolculuğun daha kaliteli. hızlı ve çağdaş hale getirilmesinin hedeflendığini söyledi. Kütüphaneler Hattası • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü ve Türk Kütüphaneciler Derneği tarafından düzenlenen 35. Kütüphaneler Haftası başladı. Bu yılki ana teması. '21. Yüzyıla DoğruTürk Kürüphanecihğı" olarak belirlenen hafta boyunca 70gezici. 1355 halk, çocuk ve yazma kütüphanesinde, kütüphanelere olan ilgiyi ve sevgiyi arttırmak, okuma alışkanlığını gelıştirmek ıçın çeşitli bilimsel. kültürel ve sanatsal etkınlikler düzenlenecek. LES için son hafta • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Lisansüstü Eğitımi Giriş Sınavı'na (LES) başvurular, 19 Mart Cuma günü sona erecek. LES'e en az bir lısans dıplomasına sahıp olanlaı ile sınavın yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde bir lisans programından mezun olabılecek durumda bulunanlar girebilecekler. Yalancı Cenner ifgi bekliyor • K A S T A M O N U ( A A ) - Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesindeki Vallo Kanyonu'nun Mılli Park statüsüne ahnması için başlatılan girişimlerin sonuçlandınlması ve bölgenın tunzme kazandınlması ıstendi. Pınarbaşı Belediye Başkanı Tahir Pınar, yöre halkının 'Yalancı Cennet' olarak adlandırdığı Vallo Kanyonu'nun tanıtımının yapılamadığından yakındı. Ağaç kesimi, yol yapımı ve bina inşaatı gibi uygulamalara son verilecek Fırhna^daki kıymıatZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ri- ze'nin Çamlıhemşın ilçesı Fırtma Deresı Havzası'nda yapımına başlanan Dılek Gü- roluk Hidroelektnk Santralı'yla ılgıli ağaç kesimi. yol yapımı ve bına inşaatı gibı uygulamalan durduruldu. Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nca verilen durdurma karannda aynca SlT ala- nı olan yörede koruma amaçh ımar planı hazırlanması da istendı. Çamlıhemşin Fırtına Vadisı'nde yapımı- na başlanan "DüekGüroluk" Hidroelekt- nk santralınailışkınÇEDraporunun ipta- li için 205 Çamlıhemşinlı. Trabzon Idare Mahkemesi'nde yürütmeyı durdurma is- temli dava açmıştı. Trabzon Idare Mahke- mesi'nın istemi doğrultusunda, 13 Ocak 1999 günü Prof. Dr. Doğan Kantara, Prof. Dr. Bedri İpekoğlu ve Doç. Dr. Lütfii Ak- ça'dan oluşan bılirkışı kurulu. davacı Çam- • Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nca verilen durdurma karannda, Dilek Güroluk Hidroelektrik Santralf nın yapımının sürdüğü bölgede koruma amaçlı imar planı hazırlanması istendi. lıhemşınlılenn avukatlan. müteahhit BM Holdıng'in proje mühendisi ve avukatla- nyla bırlıkte santralın yapılacağı Fırtına Va- dısi'nde keşif yapıldı. Konuyla ilgilı bılgi veren davacı Çam- lıhemşinlilenn Avukatı ErolOzcan, keşıf sonucu bilirkişı heyetinin hazırlayacağı raporun mahkemeye sunulacağını ve mah- kemenin, bu raporu değerlendirmesi sonu- cunda, yürütmeyı durdurma istemini ka- bul ya da reddedeceğini belirterek, "Dile- ğimiz. raporun bir an önce verilmesi ve mahkemenin adaleti bir an önce gerçekleş- tirip. Fırtına Vadisi'ndeki doğa kadiaımnı durdumıasıdır" dedı. Çamlıhemşinlilerin avukatlan ise Trab- zon Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu Başkanlığı'na 11 Aralık 1998 gü- nü başvuruda bulundu. Avukatlar, başvu- rulannda şunlan dediler: "Projenin denetimi ile Ugili sonımln ve yetkili başta Çevre BakanuğL, Kültür Ba- kanlığı, Orman Bakanlığı, Tanm ve Köy HizmetJeri Bakanlığı, Rize Valiliği. Çam- hhemşin kaymakamlığı veÇamhhemşin Be- ledive Başkanlığı yetkililerinin, Trabzon Kültür \e Tabiat VarbkJannj Koruma Ku- rulu'nun karan doğrultusunda inşaat ça- hşmalannı derhal durdurmalaruu,yapılan aykınbklann giderilerek eski hale getiril- mesinin sağlanmasıru. aksi balde görevini yapmayan, sav saklayan. ihmal eden kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bu- lunacağımızı kamuoyuna duyurunız." Avukatlann yaptığı başvuru sonucunda da Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu. 29 Ocak 1999 gün ve 3380 sayılı şu karan aldı: "Yapdangörüşmetersonunda; Rjzeili Çamhhemşin ilçesi, Fırtına Deresi Hav- zası'nda 19.5.1998 tarihve3148saydıka- ranmızla belirlenen SİT alanlan ilanı ka- ranrruzın aynengeçerli olduğunu, bualan içinde sunulan projenin koruma amaçlı imar planı yaptlmasından sonra incete- nebileceğine, aynca bu alanlarda ağaç kesimi, bina inşaatı. yol açılması. \.h gi- bi tüm uygulamalann ilgili birimlerce hedilikle durdunılması gerektiğine karar verildi." VeronicaAlmanya 'ya döndü Alman sinemasının en sevilen isimlerinden Veroni- ca Ferres, zekâsı ve mizah yeteneği ile de dikkatle- ri üzerine çeki>or. Tîyatro eğitimi almış olan 33 ya- şındaki Ferres, Ba\ yera devlet operasında başladı- ğı tryatro kariyerini. uzun ydlardır birükte olduğu rejisör Helmut Dieti ile tanışûktan sonra bırakarak beya^Jerdeyıe geçmiş. Sayısız Alman TV dizisinde de rol alan ve ceşitli ödüUere la\ık görülen Ferres, şansını Hollv^ood'da da denediğini ancak Ladies Room adlı fİlm çok iyi bir çahşma olduğu halde, is- tediği başanvı elde edemediğini, ve çalışmalannı Almanya'da sürdüreceğini soylüyor. Bir ay içinde kütüklerden yapılmış eve kavuşabilirsiniz Betona alternatif9 ahşap MUTLU DEMİRK.4N Kentlerdekı günlük koşturmacadan sıkıldığınız anlarda uzak bir diyar- da küçük bir ahşap evde kafanızı dın- lemeyi ıstemiş miydiniz? Çorum"un Kargı ılçesınde kütükten hazır ah- şap evler üreten bir tesis bu hayali- nizı gerçekleştirmenize yardımcı olu- yor. Kargı Evleri'ni üreten KAR-TAŞ şirkeri, 1520 ortakJı, halka açık bir kuruluş. Ortaklan arasında bölgede- ki köy kooperatifleri ve yöre halkı da bulunuyor. 1992yılındakurulmaya başlanan fabrika, şu anda 5 bın mer- rekare kapalı alana sahip entegre bir tesis durumunda. KAR-TAŞ'ın yönetim kurulu başkanı olan Bayram Kütükçü. amaçlannm yöre insa- nının kendi ıç dinami- ğı ile kalkınmasını sağ- lamak olduğunu belır- tiyor. Kargı'dakı tesisler- de yeni teknoloji iJe kü- tükten evler yapıhyor. Yapılmak istenen evin projesı hazırlandıktan sonra bir diskeıe kay- dediliyor. Daha sonra proje. disket aracılığıyla bil- gisayardonanımh ma- kinelere giriliyor. Ma- kinelergerekli parçala- n monte edilme sırası- na göre kodlandırarak • Sese, ısıya. mikroorganizmalara karşı korunabilen evler 60 yıl garantili üretiliyor. Her çeşit boy ve modelde yapılan evlerde çivi kullanılmıyor, malzemeler birbirine geçmeli yerleştiriliyor. tesislerde yerli ve ithal malzeme kul- lanılabiliyor. Kütükevlerin üretimi- ni gerçekleştıren makineler ise Fin- landiya'dan getirilmiş. Bayram Kü- tükçü, Finlandiyalılann yörede bir madığı ve malzemeler birbirine geç- meli yapıldığı için deprem sırasında yıkılması oldukça zor. Şirketinyöneticisi BayTam Kütük- çü'ye evlerin üretiminin alıcıya ne ka- dara mal olduğunu sorduğumuzda yanıtı. "Çok değişiyor" oluyor ve metrekaresının 350 dolardan başla- yıp 800 dolara kadar çıktığını ifade edıyor. Bu şekılde ortalama 65-70 metre- kare bir evın anahtar teslim fiyatı yaklaşık 30 bin dolar, yani 10 mıl- yar liranın biraz üzerinde. Bu fiyata banyo ve mutfak yapımı da dahıl. K.AR-TAŞ Yönetim Kurulu Baş- kanı Kütükçü, Kargı Evleri'nı üre- Evlerin metrekaresinin alıcıya mal oluş fiyati 350 ile 800 dolar arasında değişiyor. paketliyor. Kodlar aracılığıyla mon- araştırma yaptıklannı ve bölgede bu- ten fabrika için geçen yıl yaklaşık ola- taj kolaylıkla yapılabiliyor. Proje ma- kineye yüklendikten sonra parçalar, ömeğin lOOmerrekarelikbireviçin, 6 saat gıbi kısa bir süre içensınde ta- mamlamyor. Montaj için ise ortala- ma bir hafta yeterli olabiliyor. ÜVe- tim kapasitesı 50-70 metrekarelik evlerde yılda bin iken 250 metreka- relik evlerden de bir yıl içinde 300 tane üretılebilıyor. Tesisin genişleti- lerek kapasiteyı arttırma şansı bulu- nuyor. Şimdilık 54 kişinin çalıştığı lunan ağaçlann fabrika için ideal bir malzeme oluşturduğunun ortaya çık- tığını ıfade ediyor. Betonbinalargibi 10 yılda bir nor- mal bakım gerektiren ahşap malze- menin dayanıklılığı özel koruyucu malzemeler kullanılarak arttınlmış. Sese, ısıya, mikroorganizmalara kar- şı korunabilen evler 60 yıl garantili üretiliyor. Her çeşit boy ve modelde üretile- bilen evlerin yapımında çivı kullanıl- rak 2 milyon dolar yatınm yaptıkla- nnı belirtiyor. Tesislenn toplam yatınm tutan ise 7 milyon dolardolayında. Bu yatınm- lar sonucu işletmenin. yıllık 30 mil- yon dolar cıvannda bir ciroya sahip olmasmı beklediklerini belirten Kü- tükçü, 'Kargı Evleri'ne ciddi bir ta- lep olduğunu ve özellıkle güneyden ve yayla alışkanlığı olan bölgeler- den sipanş aldıklannı sözlerine ek- liyor. TEMA toplantısı 'Oy uğruna toprak kaybediyoruz' ALt AYAROĞLU ZONGULDAK -TEMA Vakfı'nın gönüllü temsil- ciler koordinasyon kurulu toplantısı Zonguldak'ta ya- pıldı. Toplantının ardından Zonguldak AKM'de yapı- lan konferansa Zonguldak Valısi ismetMefin, Beledi- ye Başkanı İsmail Eşref, TEMA Vakfi Başkanı Hay- rettin Karaca, Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Berran Aydan ka- tıldılar TEMA Vakfı Başkanı Hayrettın Karaca, siyasıle- nn oy uğruna çevrenin tah- rip edilmesine ve erozyona göz yumduklannı kaydettı. TCV Cenel Sekreteri Ural 'Karadeniz'e her yıl 111 bin ton petrol kanşıyor' • TÇV Genel Sekreteri Ural, Hazar petrollerinin tankerlerle taşınması halinde Karadeniz'in çok daha büyük ekolojik sorunlarla karşı karşıya kalacağı uyansında bulundu ANKARA (AA) - Türkıye Çewe Vakfı (TÇV) Genel Sekreteri Engin Ural, Hazar petrollerinin tankerlerle taşın- ması halinde Karadeniz'in çok daha büyük ekolojik so- runlarla karşı karşıya kalaca- ğı uyansında bulundu. Ural. -Karadeniz'e yıida 111 bin ton petrol kanşıyor. Kiıienmenin hızianması bü- tün Akdeniz havzası için de e-posta : tan (â prizma. net tr tebdit unjuru" dedi. TÇV Genel Sekreteri Ural, arastır- malar sonucu, Karadeniz'e yılda 111 bin ton petrolün kanşüğının belırlendiğinı be- lırterek. bu petrolün 760 to- nunun Türkıye kaynaklı ol- duğunu söyledi. Tuna Neh- n yoluyla Karadeniz'e bııa- kılan petrol mıktannın yılda 53 bin 300 ton olduğunu be- lirten Ural, bu miktann Ka- radenız'dekı toplam petrol kirlilığinın yüzde 48'ine eşıt olduğuna dıkkati çekti. Hazar petrollennin tan- kerlerle taşınması halinde ICaradeniz'ın çok daha büyük ekolojik sorunlarla karşı kar- şıya kalacağı uyansında bu- lunan Ural. şöyle konuştu: -Karadeniz. kapah bir de- niz olup. su yenilenmesi sa- dece tstanbul Boğazı yoluy- la olmaktadır. Akdeni/ kö- kenli sular. alt akıntı \olu> la Karadeniz'e geçerek, bao ks- mında Akdeniz orijinli bir yaşam alanı yarahr. Yîne de Karadeniz. biyolojik çeşhii- lik bakımından fakirdir. l luslararası toplanolarda Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkeler. bitki w hayvan tür- lerinden 110'unun acilen ko- runmasmı isriyor. Bu bile kir- lenmenin ne boyutta oJduğu- nu gösteri\»r." Ural, yüzey sulanna ya- yılan petrol ve türevlennin zamanla derinlere ınerek di- be çöktüğünü ve taban tor- tusunu meydana getirdığıni belirtti. SÖYLEŞİ ATTİL^ İLHAN Marksizm'e 'Doğru' Bakabilmek! Magda için de, günün bırinde şiiryazacağım, ak- lırmn köşesinden ge^nezdi. 'Tombul' Magda, 'anarşıst'; tecessüs dürtüyor ya, ılk Enternasyo- nal'daki Marks/Bakunin tartışmasını, bir de ondan dinlemek istiyorum. Nemli soğuk, dumanı tüten Grog fincanlan, Gauloise kokusu. O, 'Aux Vıeux Chate- let' kahvesınde, fok yavrusu gögüslerinı masalann üs- tüneyatırarak, benı Bakunin'ın 'TotaHterSosyalizm r t eleştiren yaalanyfa etkiliyor. 'Hangi Sol'da sözünü et- miştim. (Bkz. s. 53). Şiiri yazışım çok sonra, 6O'lı yıl- lann sonuna doğru, fzmir'dedir; meraklısı, ilk bendi okur okumaz, elbet hatırlayacak: "...nerede anarşist bir kibrft çakılsa / dudakla- n orada tombul' magda'nın /saçlan besbelli kir- piklerinden kısa / gözleri en u^k gökyüzü polon- ya'nın / 'prens' kropotkin'i eger okumasaymış / varşova'da betki üç çocuk anasıymtş I gönüllü sür- günü paris'de başlamış / paris'de bitecek polis- ler bırakırsa / saçlan besbelli kirpiklerinden kısa / sesi şalyapin'in sesinden kalın..." (Yasak Seviş- mek, 7. basım, s. 22. Bilgi Yayınevi. 1998) Magda, ısrarta ve inatla, Marks'ı ve Bakunin'i, 'paralel okumamı' önenrdi; o dönem, 'Sovyet Ipo- teği'nin olanca ağırtığıyla üstümüze bastığı donem; merakım, Tombul' Magda'nın eleştırilennı dinleme- ye izin verse de, boyle çetın ve 'tehlıkeli' bir çabayı göze alamıyor. Şu var kı, Magda olmasaydı, Marks'ın, metoduyla değılse bile, onu uygulayış şekltyte; ve de, Avrupa / Merkez'ci 'ufukdariığıyla' eleştirilebilece- ğini, kolay kolay düşünemezdim. Tuhaftır, o sıra bir türlü kalkışamadığım 'paralelokumayı' da, yirmi beş yıl kadar sonra, Georges Ribeill'in o şayan-ı hayret iki ciltlik çalışmasını, ele geçırınce başaracaktım; üs- telik. çok şey öğrenip, ne çok şeye şaşarak: ("Marx / Bakounine: 'Socialisme Autoritaire ou Liberta- ire' / 'Otonterya da Özgurfükçü Sosyalizm'/", iki cift, Union Generale d'Editions, 10/18 dızisi. 1975.) Çevirip bir yayınlayan çıksa, ne iyı olurdu! Uygulama, 'Avrupa/Merkezci'dir... Nereden mi aklıma geldi? Mehmet Gürsan Şe- nalp'ın bir yazısını okuyordum: 'Avrupa/Mer- kezcilik, Marksizm ve Ulusallık Meselesi', tam da şu sıralar üstünde düşündüğümüz ve tartıştığımız konulan irdeliyor; bir yerde. ansızın şu satırlar: "...Marksizm'in de, pek çok açıdan, Avrupa/Mer- kezci bir ideoloji olduğu gerçeğini kabul etmek gerekiyor. Her ne kadar o dörtemin hakim para- digmasını sorgulayarak, dünyanın başaşağı bilin- cine atıflarda bulunsalar ve kaprtalizmin ve kapi- talist toplumun temel çelişkilerinin (emek/ser- maye) dışa vurumunu yaptılarsa da, Marks ve Engels, doğal olarak bilimsel sosyalist çözüm mekantzmasını, yaşadıklan coğrafyanın, yani Av- rupa'nın, tarihsel, toplumsal, kültürel ve ekono- mik verileriyle çalıştırdılar. Bu yüzden denilebilir ki, Marksizm de, teorik ve pratik bakımdan, tam anlamıyla Avrupah'dır..." (Vlusal Sola Teorik Kat- to', s. 34). Vıncennes Korusu'ndaki bir l'Humanrte Şeni- ği'nde (1951), Afrika'Iı Vlusal Solcu' birkaç öğren- ci; bu kadar net ve açık değıl, çok daha hafıf ve yü- zeysel bir imâda bulunduklan için, nasıl da acımasız- ca eleştirilmışler; adeta 'ihanetle' suçlanmışlardı, çok iyi hatırlanm. Marks'ın 'kitap' sahibi olmaktan çok, 'metot' sahibi olduğunu, gel de anlat! Adam meto- dunu, onu 'yapan' koşullann 'içinde' uyguluyor; so- nuçlan ters ya da aykın çıkarsa, inanmalı mı, tartış- malı mı? 'Itaat Sosyalizmi', ganp bir inatla, 'inanma- yı' seçmiştir. Oysa bakın, Mehmet Gürsan Şenalp'ın aktardığı şu satıriara, başlıbaşına bir ibret! "... Engels için Cezayir'in Fransa tarafından fet- hedilmesi uygarlığın gelişmesi için önemli ve ta- rihi bir olaydır; ve 'Muhteşem Caiifomia, orada ne yapacağırN bilmeyen tembel Meksikalılardan alın- dı' rfadesi, bu olayı olumladığını göstermektedir. Engels, 'bu, ilerlemedir' diye yazar..." "... Marks ve Engels tarafından Latjn Amerika için çizrten tablo oldukça olumsuzdur. Ömeğin Si- mon Bolivar'ın biyografisinde Marks, bu Venezü- eila'lı halk kahramanını, zavallı, zalim ve korkak bir hain olarak tanımlıyor. Meksika'nın 1862'de Fransa'ya karşı kazandığı zaferi kutlarken bile Marks ve Engels, muzaffer Meksikalılara 'aşağı- lık insanlar' demekten vazgeçmemişlerdir..." "... Marks ve Engels tarafından kullarulan bu kü- çümseyici rfadeler, diğer geri kalmtş uluslar ve ül- keler için de geçeıiidir. Montenegrinler (Kara- dağlılar) 'sığır hırsızlan' diye adlandınlmış, Bedo- uin'ler (Bedeviler) 'hırsızlar ufusu' olarak nrteten- dirilmiş; Çinlilerin ise, kalrtımsal olarak aptal ol- duklanndan bahsedilmişti. (Larrain, 1995,38) (Ay- nı eser, s. 34/35) Evet, aklınıza gelen soruyu kestirebıliyorum; aca- ba Marks ve Engels, Türkler için neler demişlerdi? 'Ayak takımının egemenliği', öyle mi? Bilmeyecek ne var? Günümüzde herhangı bir 'Av- rupa'lı', 'Türk' denince nelerdüşünüyorsa, onla- n! Buyurun. okuyun: "... ikiiinin kabul edilmesi mümkün olmayan bu kaba üslûbundan Türkler de paylanna düşeni al- mışlardır. Özellikle de Engels, Türklerin Avru- pa'daki variığım bir türlü kabullenemediğini, o bildik üslûbuyla açıkça ortaya koyar.'... kuşku- suz er ya da geç bu krtanın en güzel parçalann- dan birini, bir bilgeler ve kahramanlar topluluğu olan Roma Imparatoriuğu'nun halk tabakastna ba- karak, bir ayak takımının egemenliğinden kurtar- mamız mutlak zorunlu duruma gelecektir...' (Marks/Engels, 977, 20)..." "... ilginç ve düşündürücü olan Türkiye'deki en marjinal ve milliyetçi ve hatta ırkçı fraksiyon ve eyilimlerin bile, başka milletleri, kürtürieri böyie- sine aşağılama ve hor görme alışkanlığının/ge- leneğinin olmamasıdır. Ve kesinlikle söylemek gerekir ki, bu düşünce tarzının ve ifade ediliş üs- lûbunun tasvip edilmesi, en azından sağlıklı zi- hinler için mümkün değikür..." (Aynı eser, s. 35) Türkiye'nin, 'sağlıklı' Vlusalsolculan'ıçın. Marks ve Engels nasıl birer peygamber, Marksizm bir 'ınanç sistemi' değılse; onlann, bu türden Avrupa/Merkez'ci, -alttan alta Hınstiyan-, değerlendirme hatalanna düş- meleri de, metotlannın yanlışlığını gostermez. "... elbette ki bu (yâni, Avrupa/Merkezci olma- sı) Marksizm'in, gelişim süreci Avrupa'dan fark- lı şekillerde tezahür eden toptumlann, sorunlan- na çözüm getiremeyecek bir düşünce sistemi durumunda olduğu, anlamına gelmiyor. Yani ko- nuyu bu noktadan kavramak suretiyle sözüm ona Marksizm'i çürütmeye kalkışmak, ciddiye alına- bilecek türden yaklaşımlar olmanın, çok uzağın- da kalmaktadır..." (Aynı eser, s. 34) Yetmış beş yıl sonra da olsa, böyle bir zihin ber- raklığına nihayet kavuşabilmiş olmamız; az şey mi? http:// www. prizma.net tr/ AILHAN htlp^/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htJm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle