Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatorir Hikmet
Çetinkaya 0 YaznşleriMüdüru: Ibrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
9 Haber Merkezı Müdurü: Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
lstıhbarat' Cenglz Yıldınm 0 Ekonomı. Özleın
Yiizak 0 Kültûr Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami
Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge:
Edib« Buğra 0 Yurt Haberleri MehmetFaraç
Yayın Kurulu: llhın Selçuk
(Başkan), Ortun Erinç, OkUy
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner, Ergun Balcı,
Ibrahim YıMız, Orfaan Burnh,
Mnstaft BaRny, Hakan Kara.
Ankara Temsilcısr Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No. 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7
hat), Faks: 4195027 0 tzmır Temsılcısı: Serdar Kızık,
H.ZıyaBlv. 1352 S.2/3 Tel:4411220, Faks:4419117
• AdanaTemsilcisıÇetiııYiğenoğlu, InönüCd 119
S. No:l Kat:l,Tel:363 12 11, Faks-363 12 15
Müe&sese Muduni Üstnn Aknren #
Koordınalor Ahmet koruban • Muha-
sefce Bükot Yener • ldare Httseyin
Gnrer* Bılgı-tşlem Nıilİnal»Bıigı
sayarSıstem Mirihet Çler9Sattş
FazietKnza
MEDYA C: • Yönetim Kunılu
Başkanı - Genel Müdur Gülbin
Erduran 0 Koordınatör Reha
Işıtman • Genel MuchirYardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-51384*0*1,Faks 5138463
^a>ımla>aD >e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm ve Yayıncılık A Ş
Türkocagı Cad 39 41 Cağaloglu 343Î4 Ist PK 246 tstanbul Tel (0'212) 512 05 05 {20 hat) Faks 10 212ı 513 85 95 MART 1999 Imsak: 5.07 Güneş: 6.33 Öğle: 12.24 Ikindi: 15.28 Akşam: 18.01 Yatsı: 19.22
ÇYDD Kartal'da
ağaç dîkti
• tstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Kadıköy Şubesi,
gecen yıl Kartal Aydos
Köyü"nde yanan ormana
ağaç dıktı. 250'si çocuk 300
kişinin katıldığı törende bir
hektarlık alana ağaç dikildi.
ÇYDD yetkihleri, 75. yıl
etkinlıkieri kapsammda ağaç
diktiklerini, herkesin buna
duyarlı olmasını istediler.
ÇYDD. daha önce de Silivri
Beyciler Köyü'nde hatıra
ormanı oluşturmuştu.
Yetkililer 60 hektar alanın
yandığı bölgenin
ağaçlandınlacagını
belirttıler
Tehlikeli
ilaçlar
• NEVVYORK (AA) -
ABD'de doktor tarafindan
tavsiye edilse dahi
alınmasında sakınca
bulunan ilaçlarla ilgili bir
katalog yayımlandı. Dr.
Sidney Wolfe tarafindan
"En lyi ve En Kötü
ilaçlar" adıyla hazırlanan
kataloğun 160 ilacı
kapsadığı belirtildi.
Katalogda şeker hastalıgı,
şişmanlık. agn, yüksek
tansiyon ve mide
yanmasına karşı yaygın
biçimde kullanılan
tanınmış ilaçlar da yer
alıyor.
Kalbi konumanın
9 yolu• ANKARA (AA)-Milli
Eğitim Sağlık Eğitimi
Vakfı'nın hazırladığı ayhk
bültende vücutta motor
işlevi gören ve yaşamın
anahtan olan kalbi
korumak için 9 yol
gösteriliyor. Yazıda
ağndığı ve çarptığı
zamanlarda varhğı
hissedilen kalbin sağlığı
için uzmanlar, günde en az
bir kere içten gülünmesi.
sigara ve stresten uzak
durulması. tansiyon ve
kolesterole dikkat edilmesi
uyanlannda bulunuyor.
Kapadokya'da
turizm sezonu
• NEV ŞEHİR
(Cumhuriyet) - Türkıye'nin
önemlı turizm
merkezlennden Kapadokya
bölgesinde turizm
sezonunun 15 Mart'ta
açılacağı bildirildi.
Kapadokya Turistik
lşletmeler Derneği Ba§kanı
Ahmet Bayram, daha
önceden 15 Nisan olarak
başlatılan sezonun turistik
potansiyel nedeniyle 15
Mart'ta başlatılacağını
söyledi.
Seyahat
endüstpisi
• ANKARA (AA) -
"Seyahat endüstrisi"
olarak anılan turizm
sektörûnün 2000'li yıllarda
dünyada birinci sektör
haline geleceğinin
hesaplandığı belirtildi.
Ekonomi Muhabirleri
Derneği "nin (EMD) yayın
organı EKONOM
Dergisi'nin Temmuz '98-
Ocak' sayısmda
yayımlanan "Türkiye
Turizmi Nereye
Gidiyor'" başlıklı yazıda
Türkiye"de turizmin 9O'lı
yıllarda ivme kazandığı ve
OECD ülkeleri arasında
tunzm gelirlerini yılda
ortalama yüzde 17
oranmda arttıran ülke
olduğu anlatıldı.
Mir'den dünyaya
döniiş
• ANKARA (AA) - Rus
uzay istasyonu Mir'de
çalışan iki kozmonot, dûnya
yörüngesindeki eski uzay
aracından Soyuz kapsülüyle
aynldıktan sonra dün sabaha
karşı Kazakistan'ın
bozkırlanna paraşütlerle
indiler. Rus kozmonot
Gennadi Padalka ağustos
aymdan beri uzaydaydı.
Slovak kozmonot Ivan Bella
ise Mir'de bir hafta kaldı.
Hazine Müsteşarlığı'nın raporuna göre Türkiye'ye 25 milyar dolarlık kaynak gerekiyor
2000 yJı maliyeti 1.6 trilyon dolarBANÜSALMAN
ANKARA - Hazine Müsteşarlıgı,
Türkiye için 2000 yılı sorununun ma-
liyetini hesaplayan tek kuruluş olan
Sofrvvare Productivıty ResearcrTe (SPR)
göre 25 milyar dolarlık kaynak gerek-
tiğini bildirdi. Çok sayıda varsayıma
dayanması nedeniyle hata payı yüksek
olduğu belirtilen bu araştırmaya göre,
tüm dünya için 2000 yılı sorunu çözü-
münün toplam maliyeti 1.6 trilyon do-
lar olarak tahmin ediliyor.
Hazine Müsteşarlıgı Ekonomık Araş-
tırmalar Genel Müdürlüğü'nce şubat
aymda "2000 Yıh Sorunu" başlıklı bir
kitapçık yayımlandı. Raporda, 1970'li
yıllarda veri saklama alanında tasarruf
sağlama ve maliyeti en aza ındirmek ıçın
tarih bilgisinin 2 haneli tutulmasından
kaynaklanan 2000 yılı sorunu, bılişım
sektöründe bugüne kadar karşılaşılan en
büyük sorun olarak nitelendirildi.
Sorunun başta bankacıhk sistemi ol-
mak üzere pek çok kuruluşa zarar ve-
rebileceği uyansı yapılırken. "2000yı-
b sorunu hiçbir endüstri dalında. oto-
motn endüstrisinde olduğu kadar yo-
ğun sorun yaratmayacaknr. Çünkü bu
işkolunda ana flrmaya ürün tedarik
• Raporda, yalnızca birkaç kurumun işlevini doğru
yapabilecek ürünler ve dizgiler kullanmasıyla sorunun
aşılamayacağı, işbirliği yapılan tüm kuruluşlann aynı
koşullarda hazır olması gerektiği vurgulandı.
eden alt tedarikçilerbirbirlerine sıkı s-
kıya bağunlıdır veçoğu zaman alterna-
tifcizdir" denildi. Sağlık sektöründeki
şirketlerden sorunun bilincinde olanla-
nn sayısının son derece az olduğu kay-
dedildi. Sağlık sektöründe bu konuya
ilışkin işbirliği ve örgütlenmenin de
çok zor gözüktüğü vurgulanan rapor-
da, Harvard Pilgrim Sağlık Kurulu-
şu'nun, 2000'de iş göremeyecek duru-
ma gelecek 1500 çeşit tıbbi malzeme
saptadığma dikkat çekildi. Raporda
2000 yılı sorunu için hukuki düzenle-
melerin de yetersiz olduğuna dikkat çe-
kildi. Raporda, Türkiye'de de\ letin so-
runun çözümü için gerekli kaynaklan
ayırması ve kamu kurumlannda iyileş-
tirme çalışmalannı başlatması gerekti-
ği belirtilirken, "Ancak önümüzdeki 1
yıl içinde biitün sorunlan çözmek müm-
kün olmayabileceği için ekonomik ve
sosyal hayatumz için çok önemli ve kri-
tik olan sektörler belirlenerek bu alan-
larda iyikştirnıe çalışmalanna öncelik
verilmelidir'' denildi. Raporda, yalnız-
ca birkaç kurumun işlevini doğru ya-
pabilecek ürünler ve dizgiler kullan-
masıyla sorunun aşılamayacağı. işbir-
liği yapılan tüm kuruluşlann aynı ko-
şullarda hazır olması gerektiği vurgu-
landı.
Raporda, 2000 yılında bilgisayarlar
başta olmak üzere tüm elektronik cihaz-
larda tarihlerin 1900'e dönerek fonk-
siyonsuz hale gelmemesi için şirketle-
rin yapması gereken teknoloji yatınm
tutannın 600 milyar dolar olduğu be-
lirtildi. Raporda, Türkiye üzerinde bi-
linen tek maliyet analizini yapan SPR'ye
göre, Türkiye'nin yalnızca teknoloji
yatınmı için 6 milyar 228 milyon do-
lar kaynak ayırması gerekiyor. Bu ma-
lıyete dığer harcamalann da eklenme-
siyle tutar yaklaşık 3 kat artıyor. Uygu-
lama yazılımlan onanm maliyetlerinin
de eklenmesiyle Türkiye'nin 2000 so-
rununu çözüm için kaynak gereksini-
mi 25 milyar dolara çıkıyor.
SmhlıpsikojHitı oynamak isöyor
Playboy dergisine verdiği po/Jaria
ünlenen ve ardından Gess-Jeans ve
HM modaevi için uzun y ıllar
modeüik >-apan Anna Nicole Smith,
kariyerini oyuncu olarak sürdürmek
istiyor. Evlüiği nedeniyle mesleğine
uzun bir süre ara veren Smith petrol
milyarderi kocasının ölümünden
sonra bunalıma girmiş ve 27 kilo
alnuşü. Depresy on
tedavisi sona eren ve fazla
kilolanndan kurtulan Smith, oyuncu
olarak şansını deneyeceğini ve
önceükle bir korku filminde rol
almak istediğini belirtiyor. Kadınlara
olan cinsel ilgisiy le sık sık gündeme
gelen ve bu konuda hakkında açılnuş
bir taciz davası bulunan Smith, bir
psikopab canlandırmaktan zevk
alacağuu söy liiyür.
Avrupa Parlamentosu olumlu gorus bildirdi
Türkiye, AB Eğitiııı ve
G^ençlik Progrann'nda
tstanbul Haber Servisi
- Türkiye, Avrupa
Öğrencileri Genel
Forumu (AEGEE)
üyesi Türk
öğrencilerin yaptıklan
lobi çalışmalan
sonrasında, Avrupa
Parlamentosu' nda
(AP) yapılan oylama
sonucunda Avrupa
Birliği Eğitim ve
Gençlik
ProgTamlan'na kabul
edildi. Karara göre
Türkiye, programlann
2000 yılı sonrasındaki
dönemine de
katılabilecek.
Türkiye'nin eğitim
programlanna
katılımını iki yıldır engelleyen AP
Kültür, Eğitim, Gençlik ve Medya
Komisyonu, Alman Hıristiyan
Demokrat Parlamenter Renate
Heinisch'in Türkiye hakkında olumlu
görüş bildiren raporunu, 25 Şubat
• Avrupa Öğrencileri
Genel Forumu
(AEGEE) üyesi Türk
gençlerin yaptığı
görüşmeler olumlu
sonuç verdi.
Türkiye'nin eğitim
programlanna
katılımını iki yıldır
engelleyen Avrupa
Parlamentosu Kültür,
Eğitim, Gençlik ve
Medya Komisyonu,
AEGEE'nin 3 yıllık
çalışması sonucu
Türkiye'yi programa
dahil etti.
Perşembe günü genel
kurulda yapılan
oylama sonucu kabul
etti.
AP Genel
Kurulu'ndan geçen
karar önerisi, mayıs
ayında Avrupa Birliği
Bakanlar Konseyi'nde
görüşülürek nihai
olarak karara
bağlanacak. Avrupa
Öğrencileri Genel
Forumu'nun
(AEGEE) Ankara ve
tstanbul'daki birimleri
yaklaşık üç yıldır
programlara
Türkiye'nin katılımı
için Avrupa çapında
çalışma
sürdürüyorlardı. AEGEE üyesi
gençler, Türkiye hakkında komisyona
olumlu rapor sunan Alman
parlamenter Renate Heinisch'le de
yaklaşık bir hafta önce lstanbul'da
görüşmüşlerdi.
Öğretmen Dunyası Yazıişleri Muduru Sarıhan
4
Küreselleşıneııin
gölgesi şûradaydı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğ-
retmen Dünyası dergisi Yazıişleri Müdü-
rü Zeki Sanhan. geçmiş yıllardaki şürala-
rakarşın 16. Mıllı Eğitim Şûrası'nın sakin
geçmesini "eğitim birliğine geri dönülme-
si, imam-hatipcilcrin ve Türk-İslam sen-
tezcUerinin seskrini duyununamalanna'
7
bağladı.
Şûranın Türkiye'nin eğitim reformu
arayışınm ifadesi olduğunu söyleyen Sa-
nhan, "Ancak farklı öneriler ve eğitimde
halkçıhğı geliştirmek için yapılacak oianlar
konusunda düşünce zen^nlikleri sergOen-
medi. Şûra üyekori bu konuda tembel dav-
ranarak. işi bakanlığa havale etti" dedi.
Şûra üyesi Sanhan, 16. Milli Eğitim Şû-
rası'nı değerlendirdi. Ortaöğretimde ya-
pılanma arayışını yansıtan şûranın "yetiş-
miş teknik insan gücü, ulusalekonomi, ulu-
sal devletin güçlenntesi, toplumun refahı"
konulanna yeterli vurgu yapmadığı eleş-
tirisinde bulundu. Sanhan, şûra komisyo-
nu raporlannda yer alan "küreseUeşme.en-
tegrasyon" kavramlannın, Türk eğitim sis-
temindeki hamlelerin çok uluslu şirketle-
rin isteklerini gerçekleştirme izlenimini
doğurduğunu savundu. "Ozetfe, Türkiye
üzerinde olduğu gjbi 16. MOIi Eğitim Şû-
rası'nda da emperyalizmin yeni adı küre-
selleşmenin götğesi dolaşa" dıyen Sanhan,
şûraya katılan Yükseköğretim Kurulu
(YÖK.) üyelerine de eleştinler yöneltti.
KüreseDeşme havası
Sanhan, "Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Milli Eğitim Bakanı Metin Bos-
tancıoğlu, eğmmin milli yanına, Türk mil-
li eğm'minin temel amaçlanna vurgu yapa-
rak, bazı YÖK üyelerinin yaratmaya çabş-
üğı küreselleşme havasını dengelemeye ça-
hşölar" dedi. Sanhan, gözlemlerini şöyle
aİctardı: "TümüykHikmet Uluğbay'mese-
ri olan 16. Milli Eğitim Şûrası'nın 15. Mil-
li Eğitim ŞûrasTndan en önemli faıio. Türk-
İslam sentezcilerin ve imam-hatipçilerin
seslerinin artık duyulmanuş olmasıdır. 8
yıllık zorunlu eğhûnin aleyhinde buiunma-
va Idmse cesaret edemezdL" e-posta : tan @ prizma. net tr
Türksat 2A
3.uydunun
yapımı
6 ay içinde
bitecek
ANKARA (AA)-
Türkiye'nin uzaydaki
yerini pekiştirecek
Türksat 2A uydusunun
imalat çahşmalannın
başladığı, 6 ay içinde
tamamlanacağı
bildirildi.
Ulaştırma Bakanı.
Hasan Basri Aktan ile
Türk Telekom Genel
Müdürü Atilla Sezgin,
Fransa'da Türkiye'nin
3'üncü uydusunun
yapımı çalışmalanyla
ilgili yetkililerden
bilgi aldılar. Bakan
Aktan gezisini
değerlendirirken,
Türksat 2A'nın, daha
önce uzaya gönderilen
birinci ve ikinci Türk
uydulanna göre
kapasitesinin bir kat
daha yüksek, kanal
sayısının da 32
olacağmı belirtti.
FaaByet aianı
Aktan, Avrasya,
Türkiye, Kafkasya ve
Türk
cumhuriyetlerinin
uyduya faaliyet alam
olarak seçildiğini
anlattı. Ulaştırma
Bakanı Aktan, uyduda
hareketli bir
kameranın olacağını
vurgulayarak,
gerektiğinde talep olan
ülkelere doğru bu
kameramn
yönlendirileceğini
bildirdi.
Aktan, "Talep eden
ülkelere de hizmet
verilmesi ve böylece
döviz sağianması
mümkün olacak"
dedi.
Fransa'da yapılacak
uydunun 300-320
milyon dolara mal
olmasının beklendiğini
ifade eden Aktan, "21.
Yüzyüa girerken
Türkiye'nin uzayda da
beüi bir üstünlüğe
sahip olması,
telekomünikasyon
hizmetlerinde
uydudan yararlanması
gerekiyor. Bu
bakımdan bu proje son
derece önemli bir
projedir" diye
konuştu.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Once Bir 'Yön' BulabilmekL
f\ Imaz demeyiniz, oluyor: Doğan Avcıoğlu'yla ta-
vynışamadık, kader böyle istemiş: ünlü 'Yön Bil-
dirisi'ne imza koyarken, ancak Içişleri Bakanlığı'nın
'özel izni' ile alabildiğim pasaport cebimde, üçüncü
Paris yolculuğuma çıkıyordum: oradan da, arkasın-
dan Izrnir'den de, Yön'e yazacaktım: günümüzde do-
kuz kadar kitap olan 'Attilâ llhan'ın Defteri' o tarih-
te başlamıştır; Doğan'ın (Avcıoğlu) ünlü ve önemli
eseri Türkiye'nin Düzeni'nı bana hangi ithafla gön-
derdiğini unutabilir mryim: 'Mücadele arkadaşım
Attilâ llhan'a!.."
Nasıl bir insandı? Bunu, vefatını müteakip, llhami
(SoysaO anlatmışt. Bence, 'çözümleme' (analyse)
ileyetinmeyen, uygulama pratiğine sahip 'bileşimler'
(synthese) üretebilen, ender aydınlanmEdandır yan-
lış ele alınıp, yanlış anlatılmış iki şeye. doğru teşhis
koyup doğru anlatmıştı: Tanzimat'a ve 'Cumhuri-
yet'e! Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nin. münhasıran
"vatanperverfik' olmadığını; 'Mazlum Milletier
1
için,
aynı zamanda, bir 'Kurtuluş' platformu olduğunu bi-
liyordu; yalnız bunu mu, 'Kemalizm'in, nihai tahlilde,
'Sosyalizm'e açık olduğunu da! Şu satıriar, kimin?
Bbette, onun:
"...stntfsız bir Türkiye yaratmak isteyen Ata-
türk, bu ülküye kanlı sınıf savaşlanna lüzum kal-
madan da, sosyal ıslahat tedbirleriyle erişilebile-
ceğini gören ender insanlardandır. Gerçekten
halkçı, devletçi ve devrimci polrtika, Avrupa'nın
yaşadığı kanlı sosyal savaşlan önleyerek, azge-
lişmtş üikelerin sınrfsız bir toplum ülküsüne doğ-
ru banş içinde yol almasını sağlayabilir..."
"...nrtekim fakir Afrika ve Asya ülkelerini, sos-
yalist kalkınma metodlannı benimsemeye rten
temel sebeblerden birisi budur. Bunun içindir ki
sosyalizm, banş içinde hızlı kalkınma ve sınrfsız
toplum ülküsüne erişme yolu olarak, yeryüzünün
hemen hemen bütün fakir memleketlerinde kur-
tuluş sloganı haline gelmiştir..." (Yön, 16 Ocak
1963)
O *Yön'de olsun, 'Devrim'de olsun, 'Kemalist
Sol'un üzerinde gelişeceği ve 'Sosyalizm'le buluşa-
cağı platformu oluşturmaya çalışmıştı; her birisi tek-
rar tekrar okunması gereken, zengin ve kapsamı ge-
niş eserleri, birkaç neslin önünü aydınlatmıştır: günü-
müzde de aydınlatıyor.
'Ulusal solculuğun', ülkemizdeki adı, hayli uzun
bir süre, 'Yön'cüJük' olmadı mı?
'Tanzlmat'a doğru teştıis'!..
Hâlâ, acaba öyle mi yaklaşıriar? 'Erken' Cumhu-
riyet döneminde, her 'millibayram'öncesi, ilko-
kuldaki sınıf ööretmeni, öğrencilerine 'inkılabı' anla-
tırdı: Anadoluîhtilal ve İnkılabı, 'Yeni Osmanlılar'ın
ve'Jöntürkler'in zamanında giriştiği 'ıslahat hareket-
teri'nin devamı gibı ele alınır; 'Meşrutiyet', Anayasa
Hareketi'nin, 'Cumhuriyet' ıse, 'Meşrutiyet'in tabii
sonucu olarak gösterilirdi. Sanki Batı Oğuzlan, Tan-
zimat'la birden 'intibâhagelmiş', 'Meşrutiyet'le ana-
yasal haklanna kavuşmuş, 'Cumhuriyet'le 'hâkimi-
yet'i, kayıtsa şartsız, 'millete' kazandırmıştır!
Evet, hem kronolojik olarak böyle, hem toplumsal
gelişme aşaması olarak, böyle! Böyte de, Tanzimat
Osmanlı'stnın 'alafranga ıslahatçılığt' ile Anadolu Ih-
tilâli'nin o radikal 'ulusal demokratik devrimciliği',
mahiyet itibariyle aynı mı? Kat'iyyen değil! Öyle ol-
madığını, 'bizzat' Gâzi de söylemiştir Osmanlı, libe-
ral emperyalist 'Sistem'in denetiminde, ona boyun
eğerek, 'Batılılaşma'yı deniyordu; Anadolu Ihtilâli
ise, 'Sistem'e karşı silahlı direnişe geçmişti; 'ulusla-
şarak çağdaşiaşmayı' öngörüyordu: aradaki fark mu-
azzamdır, sonuçlan da farklı olmak gerekirdi.
Hikmet Özdemir, bu noktaya işaret etmiştir:
"...Yön'cülerin Tanzimat'a ve Tanzimatçtlar'a ba-
kışlan da, üstünde önemle durulması gereken bir
konudur. Tanzimatçılar, Avrupalılann istedikleri
reformlan yapmışlar, 1838 Tıcaret sözleşmesini
imzalayıp, ardından 1839 Tanzimat Fermanı ile
Türkiye'nin Batı Kaprtalizmi'nin boyunduruğun-
da bir yan/sömürge olmasına ortam hazırlamış-
lardır" düşüncesini aktanr, fakat tespıte katılmaz, der
ki: "...başta Mustafa Reşrt Paşa olmak üzere Tan-
zimat paşalan, Bat ülkeleri elçilerinin talimatla-
nyla davranan, bu ülkelere kişisel çıkarlaria bağ-
lı uydu Batı'cılardır' şeklindeki değerlendirmele-
ri her zaman tarbşılabilir." Neden derseniz, cevap
hazır: "...gerçekte Reşit Paşa ve izleyicilerinin
yaptıklan, liberal bir ekonomi anlayışının ve ona
yönelik yeni bir yönetim modelinin gerçekleşti-
rilmesi istemine dayanmaktaydı. Onlar kuşkusuz
o zamanki Avrupa'run devtet ve toplum sistemin-
den ettdtendikleri için, bu görüşlere sahiptirler, ama
bu, onlann doğrudan Ingiliz telkinine kapıldıkla-
n anlamına gelmez..." ('Yön Hareketi', s. 119. Bilgi
'Yayınevi. 1986)
Aslında 'teşhisi doğru koyan, Doğan Avcıoğlu ve
Yön'cülerdi; ancak Tanzimat, böyle 'yerine oturtu-
lursa', Anadolu Ihtilal ve inkılabı sahici anlamını ka-
zanabilir!.. "Yön Hareketi'nin Türk fikir hayatına, özel-
likle de 'Kemalist Sol' ve 'Sosyalist Sol' intelligent-
sia'ya en büyük hizmeti, Tanzimat'çı 'tatlısu alafran-
galığı'nın düpedüz 'sömûrgeleşmek'; Müdafaa-i Hu-
kuk inkılapçılığının ise, tam bağımsız (anti/emperya-
list) birzeminde, 'uluslaşarakçağdaşlaşmak' olduğu-
nu netleştinmesidir.
'Sultanların sultanı' Lord Canning...
Hikmet Özdemir'in yanılgısına' gelince; başka
birtarihte, başka bir münasebetle, doiaylı olarak
değinmiştim; bakmak ister miydiniz?
"... Tanzimat-ı Humayûn kimin eseridir? 'Koca'
Reşid Paşa'nın mı? lyi de, 'Koca' Reşit Paşa kimin
eseri? Hiç kuşkusuz, o devirde, 'sultanlann sultanı'
diye anılan, Ingiltere'nin Dersaadet Büyükelçisi,
Lord Stratford Canning'in! 1853'te kansına yazdı-
ğı şu mektuba bir göz atar mısınız: "...ReşkJ'le Sad-
razam azledildi, o saat Padişah'a çıktım, yeniden
vazifeleri başına getirildiler..."
"...aynı Reşid Paşa'yı yakından tanımış olan Fran-
sız devlet adamı ve tarihçisi. F. Guizot, onu şöyle an-
latmış:"... Reşid Paşa, ülkesinde giriştiği hareket-
lerin başanya ulaşması için, en gerekli nrteiikle-
rin birisinden yoksundu; Türkiye'de güçlü bir re-
formcu olamayacak kadar azTürktü..." O yüzden
de, Guizot'ya göre Paşa'nın 'Türkiye'yi Avrupa'da
tutabilmek için...' bulduğu çare şudur '..JVvru-
pa"yı, Türkiye'de tatmin etmek!'..."
"...Tanzimat-ı Hayriye, ışte bu 'tatmin'in ismidir;
bu konuda, M. Fuat Köprülü'nün söylediklerine ka-
tılmamak elde değil: "...Tanzimat dediğimiz inkılâp
hareti, o zamana kadar tam bir ortaçağ cemiye-
ti mahiyetinde olan Osmanlı Cemiyeti'nin, tabii ve
dahili tekâmülü neticesi olarak değil de, bir em-
peryalist ve kapitalist medeniyetin zorla kendisi-
ni kabul ettirmesi neticesinde ortaya çıkti..." ('Han-
gi Batı', 4. Basım. s. 199. Bilgi Yayınevi. 1996)
Cumhuriyet'in yakın sonrasında, Dersaadet bü-
rokrasisi ve liman burjuvazisi, yeni yönetimi nasıl yoz-
laştrmıştı? 'Yön Hareketi'nin bunu teşhis ve tespi-
ti, öncekinden daha az önemli değildir.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.ntlm