Katalog

1 MART 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Gaffar Yakın yakın? DSP 'mn "FaziletPartisi'ni kes- mek" gerekçesıyle Af\on I sıra- dan mılletvekıh adavı gosterdığı, TBMM 'ye "cuma günleri hafta- lık izin olsun" onerısını \ermış olan Gaffar Yakın kıme ve hangı düşunceve \akındır9 Kendısım tannan "cemaat"çı- lere göre Gaffar Yakın tıplemesı şövle " Milliyetçi-tslamctdır. Kökeni J960'lı yıllardaki Komunizmle Mücadele Dernekleri'ne daya- nan eskiİslahatçı DemokrasiPar- tisi, bugünkü Millet Partisi lide- ri 4\kut Edıbalı 'nin çevresinden- dir. RP ve FP 'de önemli makam- lara tırmanmış olan Cemıl Çıçek, Melıh Gokçek, Alı Mufit Gurtuna, Hasan Husevın Cexlan gibi isim- lerle aynı kadroda yer almış, ay- nı çizgiyi izlemiştir. FP'nin ka- nalı olarak bilinen Kanal-7'deki açıkoturumlarda, son günlerde 'ılımlı tslam ayakın görüntü ver- mektedir." Oyle gorünuyor kı Gaffar Ya- kın, Eceviüer 'ın Demokratık "Sol" Partisi 'ne hayıriar ıhsan evleyecek. Yazar Muzaffer İlhan Erdost 'un, "Türkiye'nin YeniSevr'eZorlanma- sı Odağında L'ç Sıvas" adlı kıtabın- da "bölücülük" \aptığı savnla 100 mıhon lıra para \e 1 \ıl hapıs cezası ıle cezalandınlmasma ılışkın kararın Yargıtav ca onanması şaşırtıcı bırge- hşmedırErdost 'ungerek Üç Sıvas, ge- rekse bu çahşmasındakı goruşlerını genışlettığı *Küreselleşme ve Osman- lı Millet Modeli Makasında Türki- ye" adlı kıtaplarını okumuştuk Bıze gore L'ç Sıvas kıtabından ıddıa edıl- dığı gıbı "yeni Sevr savunuculuğu ve bölücülük yapıldığı" anlamı çı- karmak olası değıl Tam teriıne Er- dost her ıkı kıtabında çok çeşıtlı ka\- naklara gonderme \aparak Turkıve Cumhun\ ett mn bırvenı Sevrsurecı- ne sokulmak. dola\ısıvla bolunmek. parçalanmak ıstendığıne ılışkın uva- rılarda bulunmor Bırkaç ornek verelım Erdost, Sıvas 'ta \akın geçmıştepeş- peşegelışen olavlann gerekçesını "Uç Sıvas" kıtabında şövle \orumlu- \or "Sıvas Kongresi'nin (4 Eylül 1919), ilk emperyalistpaylaşım sava- Erdost'u anlamakştyla bozulan dengelerinyeniden ku- rulmasında taşıdığı önem, gericili- ğin saldınsmın amacınt da açıklama- ntızayardım ediyor. Çünkü Sıvas'ta, yalnızca Cumhurnet in kurulusu- nun ilk adımlan atılmadı, cumhuri- yetle birlikte bağımsız ulus devleti de yasamageçti Bu, Türkiye'yiyalnız- ca paylaşanlann değil, paylaştıran- ların dayenilgisinisimgelemekteydL" Erdost a\nı htabında "ulus vecum- huriyet" kavramlanndan ne anladı- ğını şovle ıfade edıvor "Emperyalist bağımlüıktan, fa- şizmden vemilitarizmden kurtulma- nın yolu halklara ozgurluk sloganı altında Türkiye Cumhuriyetini da- ğıtmak değil, sistemi demokratikleş- tirmek, devrimcileştirmek ve özgür- leşmenin önünü açmaktır. Ulus, ne ırk-topluluklarıfederasyonu, ne ka- vimler koleksiyonudur; ne din, ne mezhep, ne tarikat, ne de şeriat top- luluğudur. Ulus, kapitalizm-öncesi dinsel, ırksal, soysal olarak oluşmuş gelenekselleşmiş böluntülerin yeni bir birliği de değildir. Birleştiren, bir araya getiren ortak çıkar bağı ne din- dir, ne tarikat, ne soy ve ne de ırk.... Üyelerinin, devletin tebası olmaktan eşityurttaşa, soysal (aşiretgibi), din- sel (tekke ve tarikatgibi) bağtmlılık- tan özgür bireye yükseldiği, kastsal sınıflaşmadan ekonomik sınıflaşma- ya devrimleştiği, birbirinden yalıtık ekonomik bırimlerin merkezlere bağ- lanarak birbiriyle bütunleştiği birya- pılanmayla birlikte oluşan siyasai birliktir, ulus. Panturkizm vepanislamizm gibi, et- nik-milUyetçilik de Cumhuriyetin ku- rulmasında dışianmıştır. Panturkist ve panıslamist görûş yanlüan ile et- nik-milliyetçiler, bu nedenle Cum- huriyetin önderi Kemal Atatürk'e farklı açüardan vefarklı nedenlerle, ama duşman' olarak bakmakta bir- leşmiş bulunmaktadırlar. Çünkü Cumhuriyet, tüm Türklerin ya da Müslüman toplulukların ya da tari- ISIK KANSU katların birliği değil, Misakı Millisı- nırları içerisinde kalan ve dili, dini, ırksal kökeni ne olursa olsun tüm halkın siyasaibağımsızlığını veyasal eşitliğini temel alan modern uluslaş- ma sürecini başlatan biryönetim bi- çimi olarak yasama geçmiştir." Muzaffertlhan Erdost "Üç Stvas "ta, TuHave 'yı kuşatmakısteyenlenn ama- cını da şoyle dıle getırıyor "Türkiye 'nin bugün içerden ve dı- şardan sıkıştınlmasının nedeni, etnik sorunun uluslaşma sorununu belir- lediği Sevr Antlaşması'nın üstünü betonlayan, etnik sorunun uluslaşma potasında eritileceği Lozan Barış Konferansı 'nin geçersizliğini kanıt- lamaktır. Beyrut'ta 1974 yılı başın- da yayımlanan ders kıtabında (Er- meni Sorunu ve Devletler Hukuku) Amerikan Üniversitesi Devletler Hu- kukuprofesörünün belirttiğigibi ge- çerlı olan Sevr dır Lozan değıl görü- şünii uluslararasıpolitikaya taşımak- tır." Ne dersınız9 Erdost'un, Sevrden değıl Lozan dan. parçalanmaktan de- ğıl ulusal bıritktenyana olduğu çok açık değılmı7 Kamunun kamburu sizsiniz! Dünya Ekonomik Forumu 'nun "yanntn küresel liderleri" olaıak belniediğı 100 bşı arasmda yer alan Özelleştirme Idaresı Başkanı Uğur Bayar, demış kı • "Şikâyet ettiğimiz bütün olumsuzluklann sebebi kamudur." Lğıtr Bey 'e göre kamu "insan haklarını ihlal eder, ormanlan yağmalatır, hastanelerde süründürür, emekii kuyruklarında öldürûr"mü§ Daha öte\e gitmış Uğur Bey, "Kötülüklerin anası kamudur " buyurmuş Uğur Bayar, bır "kamu" görevlısıdır Kamudan, Basbakanlık Müsteşan kadar (552 mılyon 555 bın TL net) maaş alır Buna yılda 6 maaş ıkramıve (367 mılyon TL çarpı 6) eklenır Ayrıca bır kamu kuruluşu olan Türk Telekom 'un Yönetim Kürulu üvesi olduğu içın oradan da (62 mifyon 920 bın TL çarpı 14) elde ettiğı bır gelir vardır Uğur Bayar 'ın "kötülüklerin anası" say dığı "kamu "dan bir ayda aldığı maaş veyan gelırlerın toplamı -yolluklar harıç- ayda yaklaşık 809 mılyon 461 bin lırayı bulur Şunu bılır, şunu söyleriz Uğur Bayar ve başkanı olduğu Özelleştirme Idaresı, kamunun üzerındeh en büyuk "kambur"dur Türkçe sözlük Dr Tayyibe L'ç, Kadriye Alkan, Dr Armağan C. Büker, Aysel Dikmen ve Sevinç Koçak 'ın 3 \ ıldır uzennde ozenle çalıştıkları "TürkçeSözlük"ün bırıncı cıldı Dıl Derneğı 'nce va\ımlandı Dıl Derneğı Başkanı Prof Dr Şerafettin Turan Türkçe Sozluk ıçın daha once odentı vermış olan melerın \e vurttaşlann bu yapıtı derneğın "Konur Sokak 30/1 Kızday/A \KARA " adresmdekı merkezinden alabıleceklenm duvurdu Ederı 3 5 mılvon lıra olan sozluğun ıkıncı cıldı onumuzdekı aylarda yavımlanacak tlgı duyanlar avrıntılı bılgı ıçın Dıl Derneğı mn "312-425 83 60" numaralı telefonuna başvurabılırler ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORLNLARI YILMAZŞÎPAL Bir hâkimin gelecek güvencesi Soru: Meslekte otuz, birinci sınıf hâkimlikte altı yılımı doldur- dum ve emekii olmayı düşiinüyorum. Göstergelerim 1.500 + 7.600 + 7000'dir. Bana bağİanacak emekii a>lığı ve ik- ramiye tutarı ne olacaktır? Yanıt: 2802 sayılı Hâkımler ve Savcılar Yasası'nın "sımflar ve kıdem" başhklı 15 maddesıne gore "Hâkimlik ve savcılık mes- leği, üçüncii sınıf, ikinci sınıf, birinci sınıfa ay rılmış ve birinci sı- nıf olmak üzere dört sınıfa ayrılır. Hâkim ve savcıların her sınıf ve derecede kıdemleri, o dereceye atama hakkındaki karar ta- rihinden ht*>ap etfihY. v BiriKci sınıfa ayrılmış.'bû'sınıfa a.vrildigı tarihten itibaren de meslekte 6 (altı) vılını doldurmuş, Yargıtav ve Danıştay uyeliklerine seçilme hakkını da vitirmemiş olan hâ- kim ve savcılar birinci sınıf olurlar." 2802 sayılı Hâkımler ve Sav - cılar Yasası'na eklı "1 Sayılı Ek Gösterge Cetveli", hâkım ve sav- cılan "unvanına" gore beş gruba ayınr Bu ek gösterge cetvelınde b) Anayasa Mahkemesı uyelen, Yargıtay uyelen, Danıştay uyele- n, Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı vekılı ve bınncı sınıf hâkım ve savcılann, Adalet Bakanlığı Musteşan'nın ek göstergesı 7 600 (ye- dı bın altı yuz) olarak belırlenmıştır 2 Şubat 1987 gunlu Resmı Ga- zete'de yayımlanan 270 sayılı Yuksek Hâkımlık Tazmınatı Hakkın- da Yasa Hukmunde Kararname'de ıse hâkım ve savcılar "Kadro ve Görev Unvanı"na gore 8 (sekız) gruba aynlmıştır 270 sayılı kararnameye eklı cetvelın uçüncu sırasında "3) Yargıtay, Danıştay, Savıştav üveleri. birinci sınıf hâkim ve savcılar (birinci sınıf hâkim ve savcılardan; Adalet Bakanlı- ğı'nda Bakanlık Yiiksek Müşaviri, Müsteşar Vardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Genel Müdiir. APK Kurulu Başkanı ve Mus- takil Daire Başkanı görevini yapmakta olanlar dahil) ve Savış- tav Savcısı" yer almış v e bu gorevlerde bulunanlann da, Yuksek Hâ- kımlık Tazmınatı göstergesı 7 000 (yedı bın) olarak saptanmıştır Ancak, Yuksek Hâkımlık Tazmınatı. "bu gorevlerde en az iki yıl çalıştıktan sonra emekliye avrılanların" emekii aylıklanna yan- sıtılmaktadır Bu venlere göre, 30 yıl hızmetten sonra emekii olan, bınncı sınıf bır hâkımın emeklı aylığı 348 mılyon 773 bın lıra, emekii ıkramıye- sı de 8 mılyar 470 mılyon 537 bın 500 lıradır A) Emeklı aylığı 11 970 000 TL Genel Gösterge avlığı 60 648 000 TL Ek Gösterge aylığı 3 990 000 TL Kıdem aylığı 50 720 000 TL Taban aylık 151 620 000 TL Ozel Tazmınat aylığı 69 825 000 TL Yuksek Hâkımlık tazmınatı. 348 773 000 TL Toplam Emeklı aylığı B) Emeklı ıkramıyesı 448 875 000 TL Ğenel Gösterge ıkramıyesı.. 2 274 300 000 TL Ek Gösterge ıkramıyesı 149 625 000 TL Kıdem ıkramıyesı 1 902 000 000 TL Taban ıkramıye 3 695 737 500 TL Özel Tazmınat ıkramıyesı. 8 470 537 500 TL Toplam ıkramıye Türk Lırası'mn her geçen gun "kar gibi eridiği" bır ortamda, Türk adalet kurumuna otuz yıl emek vermış ve bu kurumun en ust nok- talannda yer almış bır Yargıtay uyesının. bır Danıştay uyesının, bı- nncı sınıf bır yargıcın, bır savcının gelecek guvencesı, 8 mılyar 400 bın lıra ıkramıye ıle ayda 348 mılvon lıra emeklı aylığıdır HAYVANLAR ISMAÎL GÜLCEÇ 5<>WtAN KM KÎME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicakia turk.net f+er jıhrdık b ı ı ^>N ™r ~^^Jir^ p~ı HARBİ SEMÎH POROY / \ A* / 1 Kı*J 4RPH4A MIRMIRLAR t/^ı/ft DURAK İLAN TC KOCAELİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas 199^ 1144/ Karar 1998/1262 Davacı Doruk tnşaat ve San ^Ş vekılı tarafından davalılar Cuma- lı Özcan ve Faruk Yaltı aleyhıne mahkememızce açılan tazmınat da- vasının yapılıp bıtınlen açık yargılaması sonunda. Zabıtaca yapılan araştırmada adresı tespıt edılemeyen davalı Faruk Yaltı'ya ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olduğundan Davacı vekılı tarafından davalılar aleyhıne açılan davanın kabulü- ne, 70 157 368 TL davacının sıgortalısında meydana gelen 41 FR 858 araç surucusune odedığı (sahıbıne odedığı) tazmınat alacağının muştereken ve muteselsılen alınıp davalılardan alınıp davacıya venl- mesıne, Hukum altına alanın alacağa 29 3 1996 tanhınden itibaren yasal faız ışletılmesıne, Davacı davada kendısını vekılle temsıl ettır- dığınden 7 015 737 TL vekalet ucretının davalılardan muştereken ve muteselsılen alınıp davacıja venlmesıne, 1 893 666 TL daha karar harcının davalılardan muştereken ve muteselsılen tahsılıne, Bu dava dolayısı ıle davacı tarafından sarf edılen toplam 19 826 000 TL yargılama gıderımn davalılardan muştereken ve mu- teselsılen tahsılıne, Yargıtay yolu açık olmak üzere karar venldı Işbu karann gazete ılanı yapıldıktan sonra 7 gün sonunda takıp eden günden itibaren 8 gün ıçensınde kesuıleşeceğı teblıgat yenne geçerlı olmak uzere ıla- nen teblığ olunur 23 12 1998 Basın 8414 ""*" W * £ ^ ,*>t- TARİHTE BUGLN MİVTAZARIKA\ 1 Mart AVUSJUm'MNBJRDl$AVURUMCU"R£SSAM.. J886 2*9 BUGUN, OKILU At/usruKYAt-/ GCSSAM \ (KOtCOŞKA OKUWUR)flMDI ÇEKOSLOVAKV* StMGI IÇlNDEK4L4/V FOCHLAKN'DA 0O6PU / $m,AKADeuilK. KUKAILAB /ZLE/UePEH,** YUZ- LAAJ ( ) ADU SANAT AK/MlHA MATTL4C4*:rr. t.OÜNYA SAVAŞIHtN YAKLAŞrtĞI, ıNSAAILAHM GUVEN- SIZLIK VE tCAGAMSARUK rçJHOE OLDUtU/VB YILLAÜDA, YEMİ oerMrA ıtUD/VAA/ PSHCAMAU2. GO&ÜŞLE8INOEN De ETKILENEN KOH3SCttM, CAN AO4K £ YOKUA OAN oesEM cızeee/< ÇOK SAY/DA SOLPA 'K£PIU AŞIKLAK"ÇALIÇMASIAIDAAJ, SA&DA KEHDt PO&TZESIMDEN KOPYAl/UZ.. GÖRÜŞ NURHAN ATAHAN IHu kukÇ u Öcalan YargılamasıÖcalan'ın Kenya'da Yunan dıplomatlarından, Turkı- ye Cumhunyetı'nın yetkılı bınmlenne geçınlmesı anından itibaren dunyanın gozlen uzenmızdedır O ana kadar tum dunyanın gozlen onunde ulusal ve uluslararası hukukun ne denlı çığnendığını ve halen de çığnenmekte olduğu- nu hepımız gozlemlemekteyız Hukukun beşığı olan ul- keler, çıfte standart bakışlan ıle hukuku katletmekte hıç- bır beıs gormedıklen gıbı Turkıye'yı adeta buyuteç altı- na yatırmışlar, aldığımız nefesı kontrol etme goruntusu ıçıne gırmışlerdır Bundan gocunmaya, rahatsızhk duy- maya ve telaşa kapılmaya gerek olmadığı açıktır Esa- sen Öcalan'ın derdest edılmesı anından itibaren hukuk uygulamaya geçmiştir bıle Kendımcze, kanunlanmıza, yar- gıçlanmıza ve Turkıye Cumhurıyetı'ne gerçekten guven- melıyız Batryaverecekyanrtımızçoktur, kaprtulasyonu- muz yoktur Ancak! Birincisi yargılama sürecme gölge duşurecek hiç- bıryanlışa meydan vermemelı ve uluslararası lıtera- türe gore 'adılyargılama ve yargılanma' ılkelenne uy- malıyız. Bu ılkelere bugun ve bu ozel durumda degıl esa- sen herzaman ıçın uymalıyız Bu anlamdakı eksıklenmı- zı gıdermelıyız Herhangı bır ınsanın maruz kaldığı bıryan- lışlığın haksızlığın, yann hepımızın başına gelebıleceğı- nı bılıp bunlan duzeltmelıyız Bugune kadar duzeltme- mız gereken, du2eltebıleceğımız bıryanlışlığı bugun du- zeltırsek bunu kışıye ozel değıl zaten olması gereken bır ışlem olarak gormelı ve bu noktada butunleşmelıyız Teror eylemlen ve devlet butunluğunun parçalanma- sına ılışkın eylemler, orgutlu, organıze suçlara bakmak yetkısı, hukukı duzenlememıze gore Devlet Guvenlık Mahkemelen'nın gorev alanına gırmektedır Devlet Gu- venlık Mahkemelen, ne denlı tartışırsak tartışalım, bugun- ku hukuk sıstemımız ıçınde vardır ve bu konunun tartı- şılmasının bugun ıçın hıçbır yaran ve sonucu da yoktur. Mevcut normlara gore Öcalan'ın yargılanacağı yer, Dev- let Guvenlık Mahkemesfdır AğırCeza Mahkemesı'nde yargılanması formulu arayışı ıse sıstem ıçınde doğru de- ğıldır Anayasamız ve Devlet Guvenlık Mahkemelen'nın Kuruluşu Kanunu'na gore, bu mahkemelerde bır uyenın asken hâkım olması ılkesı ıse yargı bağımsızJığı açısın- dan, en çok tartışılan ve şımşeklen çeken bır duzenle- medır Devlet Guvenlık Mahkemelen ndekı işleyış röba- nyla, sıvıl hâkımlerle, asker uyeler arasmda hıçbır fark yoktur Yanı asker uyelenn, bu mahkemelere taşıdığı bır ayncalık, bırustunlukyada bıreksıklık yoktur Askeruye olsa da aynı yargılama olur, olmasa da aynı yargılama yapılır Bu nedenle, asker uyenın, Devlet Guvenlık Mah- kemesı nde var olmasına, mutlak bır zorunluluk gozuy- le bakılamayacağı gıbı olmamaları da bır yargılama ek- sığıne neden olmayacaktır Ancak asker uyenın var ol- ması ılendeTürkiye Cumhurryetı aleyhıne çok buyuk tazmınat karartan venlmesıne neden olacaktır (ome- ğı vardır). TBMM'nın uyelen buyuk bırtanhsel sorumluluk ıle ka- rşı karşıyadıriar. Her turiu kısır siyasai hesabı, çekışme- yı bır tarafa bırakarak ulusal değerien ve Turkıye Cum- hunyetı'nın çıkarlannı oncelıkle gozetmek gorevlennı ha- tırlamalıdırlar Aksı takdırde, ılende bu nedenle Turkıye aleyhıne çıkabılecek tazmınat kararlannda, tum ulusun elı yakalannda olacaktır Yargılama surecınde ıkıncı ve çok önemli bır konu da 'savunma hakkı'dır Savunma hakkı her ınsan ıçın vazgeçılemez bır haktır Suçlanan kışı kım olursa olsun, neyle suçlanırsa suçlansın, adıl yargılama ve yargılanma hakkı vardır ve savunma hakkı da bunun olmazsa olmaz bır parçasıdır Ceza yargılaması ıddıa-savunma-karar uçlusunden oluşur Bu sacayağının bın eksık olursa bu- nun adı yargılama olamaz O zaman hukuktan soz edı- lemez Savunma hakkı avukatlar tarafından ıfade edılır. Avukatlık çok onemlı ve onurlu bır meslektır Insanlar en yakınlanna bıle vekâlet vermeye çekınır kaçınırken avu- katlara genel vekâletname venrler Bu vekâletlerle avu- katlar, kışıler hakkındatıer turlu ışlem yapma hakknı«S lennde bulundururlar.Savunma hakkı ve avukatlık kuru- mu zedelendığı anda bundan tum ınsanlık buyuk yara alır Bır davada, ıddıa makamını temsıl eden savcı ne ka- dar gereklı ıse karan verecek olan yargıçlar ne kadar ge- reklı ıse en az onlar kadar, savunma makamını temsıl eden avukatlar da gerekhdırler Bır olay veya olaylaıia ılgılı ola- rak ne kadar hassas olursak olalım, hukuk devletının ku- rallan ıçınde ve ınsanlık onurunun gereğı olarak gorev ya- pan avukatlara ve avukatlık kurumuna, asla el ve dıl uza- tılmamalıdır Ve bu turdavranışlar nereden ve kımden ge- lırse gelsın engellenmelı ve kınanmalıdır Avukatlık, hu- kukı bir hızmertır, teknık bır ıştır ve çok boyutlu, çok kapsamlıdır. Avukatlık, savunulan kışıyle, örgutle, or- ganızasyonla vb. ozdeşleşmemeyı gerektınr. Avukat- lık, her şeyden once muvekKilıne karşı bağımsızlığını ko- ruyabılmeyı ve bağımsızlığını koruyamayacağı ışı ıse al- mamayı gerektınr Bu bakımdan avukat savunulan kışıy- le, orgutle organızasyonla asla ozdeşleştınlmemelıdır Sav- cı nasıl gorev yapıyorsa, avukat da aynı şekılde huku- kun doğru uygulanması tçın teknık ve hukukı bır hızme- tı yasal çerçevesınde yapıyordur Ve bu hızmet hıç de ku- çumsenecek bır hızmet değildir Avukatın yanlışı oldu- ğunda devreye gırecek yasalar vardır. Avukatlık Ya- sası, Türk Ceza Yasası, ılgılı hukumlen barındınr. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Sayın Demırel'ın 'hırsız- lıktan yakalanan bırzanlının avukat ıstedığını bıldırmesı- ne ılışkın' anlattığı tavuk çalma fıkrasını en hafıf deyımıy- le bır talıhsızlık olarak yorumluyorum Tum toplumun çok hassas olduğu bır konuda, var olan ofke ve yanılgı, ancak doğru mesajlar venlerek ve gereklı onlemler, va- krtlı şekılde alınarak onlenebılır Ortalık her turlu provo- kasyona açık ıken yapılacak en kuçuk yanlışlık ışı gen donulemez noktalara goturebılır Ne yapmak ıstıyoruz. Hukuk ortada, kurallar mevcut Dosyalar, delıller, tanık- lar var. Sayılan onbınlen bulan mağdurlar var llkel bır top- lum muyuz? Alıp lıme lıme mı etmelıyız Aklıselımden kım kaybetmış bugune kadar? Ocalan, Turkıye'ye hukuka uy- gun şekılde getırılmış ve tutuklanmıştır Tabıı kı savun- ma hakkı vardır Avukatı da olacaktır Avukatı hukuk çerçevesinde, yasalar çerçevesınde ışını ozgurce ve rahatça yapmalıdır. Bunun ortamı mutlaka sağlanma- lıdır. Savcılar Imralı'ya nasıl gıttıyse, avukatlar da aynı guvenlık ve rahatlık duygusu ıle gıtmelı ve gerek yetkılı- ler gerekse medya bu konuda uzenne duşenı dıkkatlıce yenne getırmelıdır Aksı takdırde, bundan zarar goren Öca- lan değıl, Turkıye Cumhunyetı ve Turkıye Cumhunyetı'nın butun vatandaşlan olur •J'ı ' J '•e 2 Û BULMACA SEP^Tl^g^yAİV^ 1 2 3 4 5 SOLDANSAĞ\ 1/ Ortaçağın skolas- tık duşünuşune karşı XTV yüzyilda doğan felsefe bılım re sa- natakırru 2/Bıranla- tımda \entmek ıste nenoz Notadadurak ışaret 3/Tûtun>ap- 4 raklanndan cıkanlan çokzehıriıalkaloıt* Eskıden Turk e >a bancı olan kımselere 6 yadatopluluklarave nlen ad — Ba- 7 tur Şaır ve yazan mız.5/HaIkabıçımın 8 de mercan kayalığı „ Brrrenk 6/Toprakve " kıreçle kanşık tajj kı- nntılan Şenlıklerde caddelere kunılan süslu kemer 7/ Kuçük mağara Elektnk ampulunün takıldığıyıvlıyer Bırnota 8/ 2 4Nısanl953 teÇanakkale Bo- gazı ndaDumlupınardenızaltı- sına carparak batmasına neden 4 olan lsveç yûk gemısı 9/ Bu bır ıhaiidırkıruhadolmak ta Kızıl havalan seyTet kı ak şam olmakta' (Ahmet Haşım) Iskambılde bır kağıt Vucutta stres, ıltıhap ve alerjı n gıbı durumlarda açıga çıkan or ganık madde V "Bır ganp ölmuş dıyeler — gunden sonra du\alar (Yunus Emre) Ton \e makam temelıne bağlı kalmadan oluşturulan bes- te. 3/ Nane kokusu Bızmut elementının sımgesı 4/ Hınt-lran dıl grubu- na \enlen ad Guneyden esen yel 5/ Yunan mıtolojısuıde zafen sunge- leyen tannça Gızlı yer 6/ Ortodokslarda tahta pano ûzenne yapılan her tûrlu dinsel resme venlen ad Taraf 7/ Çelık bıljelenn savrulması ılke- sıne dayalı bır oyun makınesı 8/ Kaş ılçcsırun karsısındakı Yunan adası Işaret olarak yere dıkılen çubuk 9/Kala>ın sımgesı Tecrübelı, usta. -J