26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmem Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinkava• Yazıışlen Muduru. lbrahim Yıldız '• Sorumlu Müdur Fikret İlkiz 9 Haber Merkezı Müduru. Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbarat Cengiz V ıldınm 0 Ekonomr Özlem Yüzak 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor. \bdiilkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme. Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk ı Ejitjkar,). Orhan Erinç, Okta\ Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soncr. Ergun Balcı. İbnıhinı Yüdız, Orhan Bursah, Mustafa Balbav Hakan Kara. AnkaraTemsılcısi .Mustafa Balbav AtaturkBulvan No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel- 4195020 (7 hat), Faks 4195O2 7 0tzmırTemsılcısı SerdarKıak, H ZiyaBK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4419117 • AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğlıı, lnonüCd 119 S No-1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muessese Muduru Lstiin Alunen # Koordınatör Ahmet Korukan # Muha- sebe Bûlent Yener • ldare Hûseyin Gûrer • t^letme Önder Çelik • Bıigı- ls'iem Nail Inal 9 Bılgısayar Sıstem Mûnnet ÇilerVSatış FazitH K u a M E D \ A C: • Yonetım Kurulu Başkam - Genel Mudür Gülbin Erduran 0 Koordınator Retal Işıtnun 9 Genel MudürYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80-5138*>0-61,Faks:5138463 Yı>ııala>an >e Basan: Yem Gün Habet Ajansı, Basın ve Ya>ıncıhk \ $ TûrkocajıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Isl PK 246 Utanbul Tel 10 212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0*2121 513 85 95 9ŞUBAT 1999 tmsak:5 32 Güneş: 7.00 Öğle: 12.25 İkındi: 15.10 Akşam: 17 37 Yatsı: 18.59 Tiipk ailesi dünyaya örnek • ANKARA (AA)- Tûrkiye'de aile yapısının "güçlü bir görünüm sergilediği'" ve kolay kolay bozulmadığı yapılan araştırmalarla bir kez daha ortaya konuldu. Almanya'da yayımlanan Focus dergisi ile Fransa"da yayımlanan Ça M'interesse ve L'evenement du Jeudi dergilerinin araştınna haberinde. Batı ülkelerinde aile kurumunun giderek çöktüğü gözler önüne serildi. Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, boşanma oranlannın çok yüksek olması nedeniyle yakında aile kavramının yok olacagı endişesi yaşanıyor. Yapılan araştırmalar. Tûrk aile yapısının çok kuvvetli oldugunu. boşanma oranının yüzde l'i bile bulmadıgını da ortaya çıkardı Yüksek tansiyon ilaçsız düşüpüldii • CHJCAGO(AA)- Insanlann korkulu rüyası olan yüksek tansiyonun ilaç kullanılmadan diişürüldüğü bildirildi. Bilim adamlan. yüksek tansiyonun, sadece yiyeceklerin kontrolü ile düşürülebildiğini belirttiler. Duke Ünıversitesi profesörlerinden Dr. Laura Svetkey ve ekibinin yaptığı araştırmaya göre DASH adı verilen diyet uygulamasında amaç. yağ miktan düşük yiyecekler kullanmak. Araştırmacılar, bu diyet türünde, günde 5 servis meyve. dört veya beş servis sebze ve üç öğün. yağ miktan düşük yiyecekler (Sütlü veya etli yiyecekler) alınabileceğini belirtiyorlar. KPDS'ye başvurutar • ANKARA (AA) - Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Smavı'na(KPDS) başvurular, 22 Şübat-5 Mart tarihleri arasında yapılacak. KPDS, yabancı dıl tazminatı almak isteyen kamu personeli ile yatınm hizmetlerinde çalışmalan nedeniyle maktu yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen teknik personelin yabancı dil bilgisi seviyesini belirlemek için uygulanacak. Başvurmak isteyenler, valiliklerin il ve ilçelerde kurduklan bürolar ile üniversite rektörlüklerinden, önce sınav ücretinı ödemek üzere "banka belgesini" temin edilebilecekler. Zeki Alasya'nın saglık durumu • Istanhul Haber Servisi - Midesındekı gaz ve bulantı şikâyetleri nedeniyle önceki gün Amerikan Hastanesi'ne yatınlan sanatçı Zeki Alasya'nın sağlık dunımunun iyi olduğu bildirildi. Dr. Omit Aker, Alasya'nın, geçen yıl da mide ülseri şikâyeti nedeniyle sağ koroner arterine balon anjiyoplasti ve stent uygulandığını, Alasya'nın tetkiklerinin devam ettiğini belirrti. ÜnKi'den Kamil Sönmez'e ziyaret • tstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Fikret Ünlü, ağır zatürree teşhisiyle beş gün önce hastaneye kaldmlan Türk halk müzigi sanatçısı Kamil Sönmez'i tedavi gördügü Özel Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde ziyaret etti. Ünlü, Sönmez'in Türk halkının büyük sevgisini, saygısını kazanmış değerli bir devlet sanatçısı ve dostu oldugunu belirterek Sönmez'in sağlık dunımunun çok umut verici oldugunu söyledi. Manço hayranı toprağa verildi • tstanbul Haber Servisi - Ünlü sanatçı Banş Manço'nun geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda etmesinden etkılenerek hayatına son veren 19 yaşındaki Mustafa Kemal Gülhan'ın cenazesi dün Küçükçekmece Mareşal Fevzi Çakmak Camii'nde kılınan namazın ardından Kanarya Mezarlığı'nda toprağa verildi. Üniversitelerdeki öğretim görevlilerinin yüzde 33.5'ini oluşturan kadınlar, daha çok alt statülerde çalışıyor Akademisyenlikte erkek tekeHANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - OD- TÜ öğretim üyesı Prof. Dr Ruhi Köse. Tür- kiye'de kadın akademisyenierin durumu üzerine araştırma yaptı. Üniversitelerde erkek akademisyenlerin toplam akademisyen sayısı içinde yüzde 66.5 oranı ile ezici bir çoğunluğa sahip ol- duğu vurgulanırken kadınlann alanlara gö- re dağılımında da çarpıklık yaşandığı be- lirtildi. Araştırmaya göre Türk ümversitelerinde kadın akademisyenler daha çok Batı dılle- ri ve edebiyatlan, meslek eğitimi ve ecza- cılık, psikoloji, yabancı diller eğitimi. mi- marlık, eski çağ dilleri \e kültürleri. müzik, diş hekimliği ve sosyoloji alanlannda yo- ğunlaşıyor. Kadın akademisyenlerin sayısı irahiyat. teknik eğitim. resim, jeoloji. ma- den, inşaat, veterinerlik. elektrik-elektronik. beden eğitimi ve bilgısayar alanlannda ıse oldukça az. Bu alanlarda görev yapan er- • Üniversitelerdeki akademisyenlerin yüzde 66.5'i erkek. ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Ruhi Köse'nin araştırmasına göre, kadın akademisyenler daha çok Batı dilleri ve edebiyatlan, eczacıhk, psikoloji, mimarlık, eski çağ dilleri ve kültürleri, müzik, diş hekimliği ve sosyoloji alanlannda yoğunlaşıyor. kek akademisyenlerin sayısı daha fazla. Üniversitelerde kadın akademisyenlerin profesörlük. doçentlik ve yardımcı doçent- İik gibi üst akademık statülerden daha çok okutmanlık. uzmanlık. araştırma ve öğre- tim görevliligi gibi alt akademik statülerde temsıl edildiği belirlenen araştırmada. üst akademik statülere doğru kadın ve erkek aka- demisyen oranlan arasındaki farklılığın bü- yüdüğü, alt akademik statülere doğru ise kü- çüldüğü vurgulandı. Araştırma görevlili- ğinden sonra. kadınlann en çok temsil edil- dikleri akademik statünün yüzde 13 5 ile okutmanlık olduğu, erkeklerin araştırma görevliligınden sonra en çok temsil edildik- leri akademik statünün ise yüzde 16.7 ile profesörlük olduğu ortaya çıkanldı. Kadınlar alt statüde Erkek okmmanlann erkek akademisyen- ler içindeki oranının yüzde 4.9 olduğu kay- dedilen araştırmada, okutmanlık, akade- mik yaşamda "yardımcı kadınsı bir statii" olarak tanımlandı. Araştırmada şu bulgu- lar elde edildi"Profesörhlk, doçentlik ve yardımcı doçentlikgibi üst akademik statü- lerdeld kadınlann, toplam kadın akademis- yenlere göre oranı yüzde 26.4 iken bu unvan- larda bulunan erkek akademisyenlerin top- lam erkek akademisyenlere oranıyüzde 40. EKğervandan.öğretim göre\liliği, araştırma görevUIiğL, okutmanlık ve uzmanlık gibi alt akademik starülerdeki kadınlann toplam kadın akademisyenler içindeki oranı yüzde 73.6 iken. bu starülerdeki erkek akademis- yenlerin toplamı erkek akademisyenler için- deki oranı ise yüzde 60.0. Genelakademik alanlara bağlı alt akade- mik alanlardaki kadın akademisyen oran- lan arasındaki eşitstdikler. genel akademik alanlardaki kadın akademisyen oranlan arasındaki eşftsizKklerden daha büyük. Sos>al büimlere bağlı psikoloji alanında- ki toplam kadın akademisyen oranı 61.9 iken, bu oran ilahiv at alanında > üzde 03.0'a inmekte. Meslek eğitimi alanındaki toplam kadın akademisyen oranı yüzde 71.4 iken, bu oran teknik eğitimde yüzde 09J'ye düş- mekte." Hormonsuz doğal ürünleri tüketiciye ulaştırmak için mağazalar zinciri oluşturulacak Ekolojik tarnn yaygınlaşıyorASUMAIS ABACIOĞLL İZMİR- Ekolojik tanm ürünlerinin, yıl- lık 50 milyon dolan bulan yurtdışına yöne- lik üretiminin yurtiçinde de yaygınlaştınl- ması amacıyla "ekolojik ürün satan dük- kânlar zmciri" oluşturulacak. Bu dükkân- lann ekolojik tanm ürünleri satışlan yanrn- da tüketicileri bilinçlendirilecek merkezler olması hedefleniyor. Türkiye'deki organik ürün üreticisi fir- malar ve konunun uzmanlan bir araya ge- lerek "kimyasal işlemden geçmemiş, hor- monsuzvegenleriyleoynanmamış" organik ürünlenn. uzman kışilerce üretimi. belirli merkezlerde eğitimli kişiler tarafından sa- tışı, kontrolü, etiketlenmesi gibi konularda altyapının oluşturulması yolunda ilk adımı attı. Ekolojik Tanm Organizasyonu Derneğı gibi kunıluşlar ile akademisyenlerin de ka- tıldığı bu organizasyonda "doğal besinlere" olan istemin ve gereksinimlerin karşılana- bilmesi için "kontrollü üretim 7 " yapılması amaçlanıyor. tletişim ağı oluşturulacak Üreticı ve ihracatçı fırmalar, uzmanlar ve akademisyenler; Türkiye'de üretımden baş- layarak ambalajlama, dağıtım. satış ve tü- ketime kadar sağlıklı bir zincir oluşması için denetim mekanizmalannın iyı çalışma- sı gereğinden yola çıkarak *Ekolojik Tanm Organizasyonu" bünyesinde bir iletişim ağı oluşturacaklar. Konuyla ilgili bilgi veren Rapunzel Or- ganik Tanm Ürünleri ve Gıda Şirketı'nden Atüa Ertem, Türkiye'nin organik tanm ürün- leri üretimi konusunda dünyada beşinci sı- rada geldiğini, ancak ürünlerin yüzde 99'unun yurtdışına ihraç edildiğıni belirterek şunla- n söyledi: "Türkiye'deiçpiyasanın oluşma- sı için önce ekolojik ürünlerin tanıtılması ve bu konuda tüketicinin eğitilmesi gerekiyor. Ekolojik Tanm Organizasyonu çiftçilere ve eko- tarunla ilgilenenlere düzenledtği kurs- larla bu eğitimin önemli bir parçasını üstle- niyor. Ancak sağlıklı bir pazar oluşmasının yolu da üretici, satıcı ve tüketicuıin egitimiy- İe mümkün.*" Ertem, ekolojik ürün üretiminin 80'li yıl- larda Avrupa'dan gelen talep üzerine başla- dığını ve Türkiye'de bugün 52 çeşit kont- rollü ve sertifıkah ekolojik ürün bulundu- ğunu kaydetti. GAP'a kardeş Gaziantep'in İslahiye ilçe- sinde yürütülen İslahiye Toplumsal Kallonma Pro- jesi (İSTOK4P) Ue yöre- nin ekonomik bakımdan kalkındınlması hedefleni- \or. Kaymakam Mehmet luran Çuhadar. uygulan- masına 1997 \ ılında başla- nan \e 2003 v ılında sonuç- Landjnlması planlanan pro- je kapsamında her alanda \atınmlar > apdacağını sö>- ledi. Hedefleri dikkate ahn- dığında G AP'ın kiiçük bir modeli olarak da tanımla- nabilecek projeye büyük önetn verdiğini beiirten Çu- hadar, İSTOKAP kapsa- mında ilk olarak 275 de- kar alan üzerinde modern bir fidan serası kuruldu- ğunu söyledi. (Fotoğraf: AA) Velilerden eğitimde şiddete hayır kampanyası 4 Dayak yiyen çocuk sakat kalıyor' ,\NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneğı. (ÖV-DER) okullarda yoğun \e yaygın bıçımde yaşanan şiddete son vermek amacıyla kampanya başlattı. Şiddete uğrayan çocuklann sakat kalabıldiğine ya da ölebildiğine işaret eden ÖV^DER. "Baskı ve şiddetin olmadığı bir okulu yaratmak tümümüzün görevidir" uyansmda bulundu. ÖV-DER tarafından dün yapılan yazılı açıklamada. aılede başlayan şiddetin okulda sürdüğüne ve çocuklann çok yönlü bir şiddete uğradığına işaret edildı. Uluslararası anlaşmalara. ulusal anayasa, yasa ve yönetmelıklere karşın pek çok öğretmenin öğrencileri dövdüğü. aşağıladığı ve sö\düğü vurgulanan açıklamada, "Yaşadığı her an \e ortamda haskı ve şiddetle karşı karşıya kalan öğrencilerin kişiliklerinde yaşam boyu süren >aralar açılmakta. tüm \aratıcı. üretken eğilimleri boğulmaktadır 1 " denildi. Açıklamada. şiddete uğrayan pek çok çocuğun öldüğüne ya da sakat kaldığına dikkat çekilirken psikolojik şiddetin de olanca hızıyla devam ettiği belirtildi. Psikolojik şiddetin tutsağı olan çocuklann kişiliklerinde onanlmaz yaralar açıldığı kaydedilen açıklamada şu cağnda bulunuldu: "Biz. aydtnlık düşünceli vell, eğitimci. öğrenci ve toplumsal gönüllü sKil kunıluşlar, çocuklanmızın. gençlerimizin ve tüm toplumumuzun şiddete kurban cdilerek yok olup ghmesine göz yumamavız. Evden başlayarak okuL sokak ve de\let kurumlan içinde her sorunu şiddet uvgulavarak çözmev. i deneven çeteleşmeye. bir çete toplumu durumuna gelmeye. gerilemeye karşı 'dur' diyoruz. Tüm öğrenci, veli, öğretmen ve toplumsal gönüllü sivi] kuruluşları. eğitim-öğretim kurumlannda uygulanan şiddeti ortadan kaldırma savaşımımızın kesintisiz sürdürmek için bir araya geuneye ve örgürtenmeye çağırryoruz." YOK karar aldı Korsan öğrenciye denklik hakkı yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vakıf üniversite- lennin Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK.) koşullanna uymayan, üniversite sınavlanna girmeyen öğrencileri "özeJ statü" ile eğitime aldığı ortaya çıktı. YOK, vakıf üniversitelerine korsan öğrenci alınamayacagıra, özel sta- tüde okuyanlann yükseköğretim hakkı kazandıktan son- ra okuduğu derslerden bağışık tutulamayacağını bildir- dı. Türkiye'de üniversite niteliği taşımayan bazı kuru- luşlann yurtdışındaki ünıversitelere yatay geçiş taahhü- dünde bulunduğunu da belirleyen YÖK, bu diplomala- ra denlik verilmeyeceği uyansında bulundu. Üniversite sınavlannda öğrencilerin devlet üniversi- telerini seçmesi nedeniyle yeterli sayıda öğrenci bula- mayan yüksek ücretli vakıf üniversiteleri, gelir elde et- mek için özel statüde öğrenci kabul ediyor. Eğitim üc- retleri 3 milyar liraya kadar rırmanan ve YÖK koşülla- nnı "özel statülüöğrenci" adı altında delmek isteyen va- kıf üniversiteleri YÖK tarafından uyanldı. YÖK Genel Kurulu karannda şöyle denildi: "Bügilerini arturmak için özel statüde yükseköğretim kurumlanna devam edenlerin mevcutmevzuatagöre vük- seköğretim oğrencisi kabul edilmesinin mümkün oİma- dıgL bu kişilerden daha sonra vükseköğretim hakkı el- deedenlereözel öğrenci statüsündealdıklan derslerleil- gili muafıyet hakkı tanınamayacağına karar verüdi." Örgün öğretıme yerleştırilenler içindeki payı yüzde 4.5 olan vakıf üniversitelerine bu yıl 14 bin 572 öğren- ci kaydoldu. En fazla oğrencisi bulunan Bilkent Üni- versitesi'ni sırasıyla Istanbul Bilgi, Yedıtepe, Fatih. Baş- kent. Çankaya ve Işık üniversiteleri izliyor. Ücretleri bu yıl dövıze bağlanan v akıf üniversiteleri, 100 milyon do- larlık sektör oluşturuyor. Diploma denklik u>ansı YÖK, Türkiye'deki bazı kuruluşlann, yurtdışındaki iini- versitelerle anlaşarak kayıt yaptırdıklan kişilere Ingiliz- ce dil eğitimi adı altında çeşitli dersler verdıklerini ve bu üniversitelenn diplomalannı taahhüt ettiklerini de saptadı. Türkiye'de anayasa ve YÖK Yasası hükümleri dışında lisansya da lisansüstü diploma verilemeyeceği- nı duyuran YÖK Yürütme Kurulu, bu kuruluşlarca ve- rilen dıplomalara denklik venlmeyeceğini bıldırdi. e-posta : tan (a prizma. net. tr Ne kadaryakın ne kadar uzak 1ŞILOZGENTURK Bir telefon çaldı ve bir ar- kadaşım beni, Küba Dosüa- n'nın pazar günü yapacakla- n, KübaDevrimi'nin 40. yıl kutlamalanna çağırdı. Telefonu kapadım. Bir an kendi kendime herhalde yan- lış anladım, diye düşündüm. Bütün her şey kırk yıl önce tni olmuştu? Şeker kamışından ve ka- dınlann dizlerinde yuvarla- yarak yaptıklan purodan baş- ka hiçbir geliri olmayan birül- kede; köylüler ve işçiler, kırk yıl önce mi ayaklanmışlardı? Diktatör Batista, kırk yıl ön- ce mi devrilmişti? Che, ağ- zında purosu. elinde silah ve güzel kara gözleri ışıl ışıl kırk yıl önce mi Havana'ya gir- mişti. Fidel,kocaman sakalı- nı sıvazlayarak kırk yıl önce mi ilk devrim çağnsını yap- mıştı? Hayır, bütün bunlar kırk yıl önce olmamıştı. Arkadaşım yanıhyordu. Bundan hiç kuşkum yoktu. Belle- ğim bütün her şeyi. ellerinde sadece odun kınnayayarayan baltalan, baş- lannda onlan güneşten konıyan ko- caman şapkalan ve ağızlannda dev- rim türküleri, Havana'ya doğru yü- rüyen köylüleri. işçileri, çocuklu- ğum ve gençliğimin en güzel anıla- nyla birlikte bana sunuyordu. Her şey dün kadar yakındı. Che, ben çok genç bir üniversite- liyken benimle yaşıttı. Fidel de olsa olsa birkaç yaş bü- yüktü. Öyleydi ama arkadaşım ısrarla 40. yıl demişti. Dayanamayıp kitaplara başvur- dum. Tarihlerdoğruydu. Buyıl. Kü- ba Devrimi'nin 40. yılıydı. Ve ben üniversite öğrencisiyken Che, Bo- livya dağlarında çarpışıyordu ve 40'ma yaklaşıyordu. Fidel, Hava- na'da ilk konuşmasını yaptığın- da 35 yaşındaydı. Şaşkınlık ıçindeydim. Bel- leğımin bu oyunu karşısında donup kalmıştım. Birden gülmeye başladım. Aradaki yaşlann ne anlamı var- dı kı... Che sadece benim mi. ben- cilliğin soğuk sulannda boğul- mayı reddeden herkesin yaşıtıy- dı. O, altmış yaşında. elli yaşın- da. otuz yaşında, on dokuz ya- şındaydı... O yaşsızdı. Ve bu yıl 40. yılını kutlayan Küba Devrimi çağdaşlannın belleğinde her zaman en güzel türkülergibı serin veberrakbir su misalı panldayıp duracaktı. Nâznn'ın dedığı gibi... "...İşcilere rastlıyomm Havana Havana olalı beri ve ben her gün biraz daha gencim Havanar da her gün biraz daha yitiriyor ağzım dünvanın acılığını her gün birazdaha yumuşuyor çiz- gileri avuçlanmın ve çok uzaklardaki kadının beni ama yalnız beni düşündüğüne inanıvorum her gün biraz daha ve her gün biraz daha keyifli tür- kü söyleverek geçiyonun Havana sokaklanndan Somos sosv-alistas palante palante_" 40. yılın kutlu olsun Küba! ısoz50((/ hotmail.com.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle