28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞLBAT1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Oy pusıiaları zanfa sığmadı • AJVKARA(AA)- Seçırrlerde, "'çarşaf" büyüklüğündeki oy pusuhlannır. şişıreceği zarflann seçım sandıklanna sığıp sığıriEyacagı tartışıladurstn. Istanbul'da Millervekili Genel Seçimi'nde kullanılacak oy pusulafı. mevcut zarflara giremedi Bı. il için 7 milyon adet özel seçim zarfi üretilmesi kararlaştınldı. Istanbul'un oy pusulalarmı ve oy zarîflannı diğer illerden farkh hale getiren sorun, bu ilin çıkaracağı milletvekili sayısının fazlalığından kaynaklandı. tki seçim çe\Tesinde 24'er, bir seçim çevresinde de 21 milletvekili çıkaracak olan tstanbul için bastınlacak oy pusulalannın ebatının, parti amblemlerinden sonra alt alta sıralanacak milletvekili aday isimlerimn fazlalığı dolayısıyla normalden büyük olacağı anlaşıldı. Kışlalı'nın konferansı • EMET (Cumhuriyet) - Gazetemiz köşe yazarlanndan, eskı Kültür Bakanı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Kütahya'nın Emet ilçesınde Güneydoğu'nun sorunlanyla ilgili bir konferans verdi. Atatürkçü Düşünce Derneği Emet Şubesi ve Emet Kaymakamhğı'nın ortaklaşa düzenlediği, Yeşil Kaplıcalar Tesisleri'nde gerçekleştirilen konferansta Kışlalı; demokrasi. laiklik ve ulusçuluk konulanna da değindi. Kışlalı, konferansın sonunda kitaplanın imzaladı. Swjsscard işçilerme destek • Istanbul Haber Servisi - Sendikaya üye olduklan için işten çıkanlan ve 46 gündür işyeri önünde direnişlerini sürdüren Svvısscard işçilerine. DtSK'e bağlı Basın-tş -S«*ıdikası moral ve destek vermek amacıyla dün Serenad Düğün Salonu'nda şenlik düzenlendi. Şenlikte konuşan Basın-lş Genel Sekreten Kamil Kartal, işçilerin, ekonomik koşullanni iyileştirmek, insanca yaşama ve sosyal haklannı elde etmek amacıyla sendikaya üye olduklannı belirtti. Kartal, işverenin işçilerin en doğal hakkı olan sendikalaşma hakkını ve anayasayı hiçe saydığını kaydetti. Işçiler adına yapılan konuşmalarda ise diremşin kararlıhkla sürdürüleceği kaydedildi. 2 terörist yakakandı DUBAİ(AA)-Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP), geçenay ortalannda, saldın düzenlemeye hazırlanan terör örgütü PKK üyesi iki teröristin yakalandığmı bildirdi. Yapılan yazılı açıklamada. adlan Yıldız Ahmet Sumz (19) ve Bahtiyar Kani Hama Amin (27) olan bukişilerin 15 Ocak günü Kuzey Irak'taki Erbil kentinde 10 kilo TNT ile yakalandığı belirtildi. Açıklamada, örgütün Süleymaniye'deki sözde örgüt lideri tarafından eğitilen teröristlere, Erbirin çeşitli yerlerine patlayicı yerleştirme görevi verildiği kaydedildi. Medya ve seçimlep • ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - 18 Nisan 1999'da yapılacak seçimler öncesinde medyanın etkinliğinin tartışılacağı "Medya ve Seçimler" atölye çahşması 25 Şubat'ta Eskişehir'de yapılacak. Anadolu Universitesi Yunus Emre Kampusu nda gerçekleştirilecek çalışma 26 Şubat'ta sona erecek. 46ffaitimeçhul • DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır Valısi Nafiz Ka'yalı, 1998yıhnda46 faili meçhul olayın aydınlauldığını söyledi. Kent ve ilçe merkezlerinde 1999 yılında terör olayı olmadığını, diğer günlûk olay sayısının ise 15'i geçmediğini belirten Kayalı, aydınlatılan 46 faili meçhul olayının faillerinin yargıya teslim edildiğini Umre için Suudi Arabistan'a giden Necmettin Erbakan, mahkemeye mazeret bildirmedi RP'nin 4 kayıp trflyon davası' bugün Necmettin Erbakan, 1997 yıhHazine vardunını 71 il teşkilatına makbuz karşıhğı dağıblmış gibi göstererek "resmi belgede sahtecilik yapmak ve Siyasi Parti Yasası'na avkın davranmakla suçlanıyor" ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi tarafindan kapatılan RP'ye yapılan Hazine yardımımn kay- bolduğu savıyla açılan ve kamuoyunda "kayıp trilyon davası" olarak bilinen da- va bugün başlıyor. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak ilk oturuma umre için Suudi Arabistan'a giden Nec- mettin Erbakan'ın katılmayacağı öğre- nildi. Erbakan'ın, umreye gilmeden ön- ce mahkemeye mazeret bildirmediği kay- dedildi. Davada, kapatılan RP'nin Genel Baş- kanı Erbakan, genel başkan yardımcıları Şevket Kazaru Ahmet Tekdal ve Rıza Ulu- cak'ın da aralannda bulunduğu 79 sanı- ğın, 1997 yıh Hazine yardımını 71 il teş- kilatına makbuz karşıhğı dağıtılmış gibi göstererek "resmi belgede sahtecilik yap- nklanve Siyasi Parti Yasası'na aykın da\> • Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüşülecek olan davada kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve yardımcılan Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal'ın 7 yıl 6'şar aya kadar hapisleri isteniyor. randıklan" gerekçesiyle 7 yıl 6'şar aya kadar hapisleri isteniyor. Ifadelerinin alınması için bulundukla- n yerlerin ağır ceza mahkemelerine tali- mat yazılan 71 eski il başkanı ile 4 ilin yö- netim kurulu eski muhasip üyelerinin ba- zılannın ifadelerinin alınarak mahkeme- ye gönderildiği bildirildi. Ankara Cum- huriyet Başsavcılığı tarafindan hazırla- nan iddianamede, Hazine'nin TC Ziraat Bankası Merkez Şubesi hesabından çeki- lerek partice temin edilen diğer paralar- la birlikte Alman Markı'na çevrilen ve çekildiği tarihe kadar Yapı Kredi Banka- sı Balgat Şubesi 'ndeki hesapta tutulan 10 miryar markın. 18 Aralık 1994 günlü RP MK YK karanna göre bankalar nezdinde- ki parayı tam yetki ve tek imza temsil et- meye yetkili kişilerden olan Genel Baş- kan Yardımcısı Rıza Ulucak tarafindan Haziran 1977 yıh başlannda çekildiği ile- ri sürülüyor. İddianamenin son bölümünde kapatı- lan RP'nin son Genel Başkanı Erbakan, eski Genel Başkan Yardımcılan Kazan ve Tekdal, eski Genel Muhasip Abdurra- him Bezci, 71 eski il başkanı ile 4 ilin yö- netim kurulu eski muhasip üyelerinin, TCY'nin "sahtebdgeyikuUanma", fiili- rn düzenleyen 346. maddesı yollamasıy- la. "suç ortaklığu "hususi betgede sahte- cilik ve "müteselsil suçlar hükümlerini düzenleyen 64/1,345 ve 80. maddeleri iye 2820sayuı Siyasi Partiler Yasası'run "par- ti defter ve kay rtiannın turulmamasL, def- terlerin yok ediimesi veya gizlenmesi" hükmünü içeren 113. maddesi gereğince 2 yıl 2'şer aydan 7 yıl 6'şar aya kadar ha- piz cezalanna çarptınlmalan isteniyor. Başsavcılık, RP'nin eski yöneticileri arasında yer alan ve şu anda FP Genel Başkanı olan Recai Kutan ile mıllervekil- leri Ayduı Menderes, Fehim Adak, Abdıü- bh Gül, Musa Demirci, Abdülkadir Ak- su, Oğuzhan Asiltürk ve Rıza Ulucak takkında dokunulmazlıklannın kaldınl- taası istemiyle TBMM'ye fezleke gön- c.ermişti. Yerel krallardan sonra şimdi de 'kent imparatorlan' yaratacaklar ^Dd turlıı' demokrasiye karşı OKTAYEKİNCİ Ülke gündemine 'demokrasiııin gereği' söylemiyle getirilen "iki turlu seçim' tartış- malannda, değerlendirmeler hep 'partüe- rin oy oranlan' üzerinden yapılıyor. Bu yöntemle 'hangi partinin etenmek' istendiği sorusunda ise doğuda HADEP ve ülke genelinde Fazilet Partisi'nin adlan öne çıkıyor. Bu arada özellikle sosyal- demokrat (ya da demokratik sol) partilerin de iki turlu se- çim yönteminde 'sağın toplam çpğunhık oyuna yenik düşecekleri' gerçeği gözden kaçmasa bile, bu açıkhkta dile getirilmeden satır aralannda vurgulanmakla yetiniliyor... Oysa iki turlu seçimin yine 'demokrasi' açısından asıl değerlendirilmesi gereken yanı, elenecek partilerden ve adaylardan önce 'daha güçlü bir belediye başkanı' ya- ratması değil midir? Ikinci turda tüm oyla- nn yansından fazlasını alarak başkanlık 'erltini' ele geçirecek olan kişi, ister sağcı. ıster solcu olsun, hem siyaseten hem de 'psikotojik' olarak çok daha güçlü bir 'de- mokrasi karşra yönetim tara' sergileye- cektir. Şimdiki tek kademeli seçim kuralın- da bile işbaşına geldiklerinde adeta 'yerel krallar" gibi davranan ve buna uygun yet- kilerle görev yapan belediye başkanlan, oy oranlan yüzde 60'lara tırmandığında bu kez de 'imparatorluğa' terfl etmeyecekler midir?.. 'Cumhuriyet' kûltürû Aslınabakılırsa, 75. yılını coşkuylakut- layarak geride bıraktığımız Cumhuri- yet'imizin temel yasalanndan olan 1580 sayılı 'BekdiyelerKanunu',yürürlüğe gir- diği tarihten (1930) sonra yaklaşık 35 yıl tamtersi bir anlayışın belediye başkanlığı- nı tanımlamıştı. Bu anlayış, bir bakıma 'gerçek demokrasi özlemini' içeren bir yak- laşımdı ve temelinde güçlü başkan yarat- mak değil, 'güveniür ve denetlenebiîir bir başkanlık' hedefı vardı... Ülkede yönetim 'Cumhuriyet' iken, kentlerdeki yönetimin 'başkanlık sistemi' olamayacağı ve hele 'padişahhkdüzeninin' tarihe gömüldüğü bir ülkede yine 'feodaT bir yönetim kültürünün artık geçerli kılına- mayacağı anlayışına dayanan 1580 sayılı BelediyeleT Yasası, 'tek parti dönenûnde' TBMM'den onay almasına rağmen şu ku- ralı içeriyordu: "Kent halkı önce belediye meclisini se- çer; belediye başkanı ise aynızamanda mec- lisin başkanı olarak o belediye meclisinin üyeleri arasından yince mectisçe seçitir..." Yeni kent, bir 'Idşij'e' değil, demokratik Izmir 'îlerici güçler birlik olmalı' YUSUFÖZKAN tZMİR - Sol Güçbirliği Yürütme Kurulu Genel Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, emperyalizm destekli şeri- atm Türkiye'nin bugünkü olumsuz koşullannı ortaya çıkardığmı belırte- rek. "Zaman büyük dûşünme ve bü- yük iş yapma zamanı. Toplumun bü- rün ikrici güçleri solu iktidar vapmak için elinden gelen çabayı göstermeü" dedı. lşçi Partisi Genel Başkan Yar- dımcısı Hasan Yalçın da, sağın mafya- lan yönetmekten Türkiye'yi yönetme- ye zaman bulamadığını vurguladı. lzmir Sol Güçbirliği Kurultayı, Fu- ar lsmet Inönü Kültür Merkezi'nde dün yapıldı. Kurultayın açış konuşma- sını yapan Sol Güçbirliği Yürütme Kurulu Genel Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Türkiye'nin bugünkü ko- şullannın Mustafa Kemal'in devrim- ci mücadelesine zemın hazırlayan 1919'lardaki olumsuz koşullardan da- ha kolay otmadığını söyledi. Türki- ye'nin bağımsızlığa kavuşması için 1919'larda art arda çeşitli demekler kurulduğunu anımsatan Hatipoğlu, "Türldye >ine a>ra süreçten geçi\t)r. Yinedernekler kurulu>t)r, vine bağım- sızlık vanlısı otuşumlar orta>a çıkıyor. Bizim hareketimiz de tarih sahnesin- de yerini alacak ve fleride tarihsel bir anlam kazanacaknr" diye konuştu.tş- çi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın da, tarihin kendilerine iktidar olma olanağı tanıdığını vurgu- layarak, "KziTürkiye'nm birçokcoğ- rafyasuıda bir araya getiren ruh çok önemlidir. Bir sına^ da\ız. Öke tehlike- dedir.O>alanacakzamammız >ok" di- ye konuştu. Yalçın, ülkeyi yönetenle- rin Mustafa Kemal'in belirttiği şek- liyle tam anlamıyla "gaflet ve dalalet" içinde bulunduğunu vurguladı. DYP Genel Başkanı Tansu ÇiOer, seçim starünı' Ankara'dan verdi (Fotoğraf: AA) DYP'ninAnkara adayıŞtvgm ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - DYP Genel Başkanı Tan- suÇffler, 18 Nisan seçimleri için startı Ankara'dan verdi. Atatürk Spor Salonu'nda dü- zenlenen şölende partililere ses- lenen Çiller. 18 Nisan'da "Ara ve kara dönemi kapatacaklarını" ileri sürdü. İki büyük kentte be- lediye başkan adaylannı belirle- mek için uzun süredir uğraşan Çiller, ANAP kökenli olan ve da- ha sonra da MHP'ye geçen eski Sağlık Bakanı Haffi Şngın'ı An- kara adaylan olarak ılan ettı. DYP Genel Başkanı Çiller, Ankara Ü Örgütü'nünAtatürk S- por Salonu'nda düzenlediği şö- lende Ankara Büyükşehir adayı- nı açıklarken, partililere de DYP'yi iktidara getirmeleri için çok çalışmaları talimatını verdi. Salondaki partililerin Çüler'den çok, ilçe belediye başkan aday- lanna tezahürat yaptıklan göz- lendi. Birçok ilçenin DYP'li be- lediye başkan aday adayı, omuz- lara ahnarak, salonda turlar aül- dı. Partililer, ANAP'la "mahke- mdîk*' olunmasma yol açan ts- maü Türût'ün DYP'ye uyarla- yarak seslendirdiği "Gdhaböy- le buyana" ve bir süre önce ya- şamını yitiren Banş Manço'nun "\W vwin ağalar, bVter" şarkı- lanyla coştular. Kürsüden, Man- ço'nun 4 yıl önce DYP'den bele- diye başkan adayı oldugu da anımsatıldı. Salonda ise Atatûrk'ün "Be- ninı gönlümde Ankara ve Anka- ralılann başa bir yeri vardır*' , Adnan Menderes'in, "Yeter söz mffletiııdir'' ve Tansu Çiller'in "Yeter hak nüHetindir" sözleri- nin yan yana asildığı dövizler dikkat çekti. Ankara Büyükşehir belediye başkan adayı Halil Şıvgufla par- tililerin karşısına çıkan Çiller, U İJS jıldır yollarda, Ankara'mn sokaktannda" oldugunu behrte- rek, "Sandjğı geririn, dediniz. ş- te sandık, işte sandık. hazu-mi9- nız" diye sordu. Salondan "Evet" yanıtı alan Çiller, "Mii- hürdesizde,caredesizde,Buara dönemi. bu kara dönemi mühür- leyip kapatmava hazır ı diye konuştu. Trabzon Sol Güçbirliği Meclisi oluşturuldu AHMET ŞEFTK TRABZON - Solda Güçbirliği Kurultayla- n'nın Trabzon ayağında. ülkenin önündeki tek sağlıkh çözümün solda olduğu vurgulandı. Sol güçlerin ortak hareket etmemesi halinde iktidar şansının mümkün olamayacağı savunuldu. Eski Milli Birlik Komitesi üyesı ve tşçi Partisi Baş- kanlık Kurulu üyesi Suphi Karaman. •'Seçimler- den sağın çıkması halinde 28 Şubat'm nereye gi- deceği belli olmaz" dedi. Prof. Dr. Sina Akşin ve ÎP Başkanlık Kurulu üyesi Suphi Karaman'ın konuk olarak katıldığı Trabzon Solda Güçbirliği Kurultayı'na siyasi partilerden CHP ve İP ilgi gösterdi. Kurultaya ba- zı sendika, kitle örgütü temsilcileri de katıldı. Kurultayda konuşan Karaman, halkın yılgın- laştığı bir dönemde sorunlann çözülemeyeceği- ni, siyasetın tıkanacağını söyledi. 50 yıllık sağ ik- tıdarlann ülkeyi bir felaketin eşiğine getirdiğini belirten Karaman, siyasal boşluğun olduğu nok- tada bunun binleri tarafindan doldurulacağını sa- vundu. Karaman, solun birleşmesi halinde yüz- de 60'lar düzeyinde oy alacağını savununarak "Seçimlerde meydanın sağa kalnıası halinde 28 Şubat'm nereye gideceği belli olmaz" dedi. Prof. Dr. Sina Akşin de sağın ulusal bir tarafı- nın kalmadığını vurguladı ve altı ok programının bugün temel bir çıkış noktası oldugunu savundu. '19 Nisan sürpriziere gebe' Konuklann konuşmalannın ardından çok sa- yıda katılımcı düşüncelerinı açıkladı. Katılımcı- lann bir kısmı solda güçbirliğinin sağlanabilme- si için özellikle merkez soldaki partilerin yöne- timlerinin dayatmacı ve anti demokratik tutum- larının aşılması gerektiğinı söylediler. 19 Ni- san"da Türkiye'nin büyük sürpriziere gebe oldu- gunu belirttiler ve asıl güçbirliği arayışının se- çimlenn ardından çok daha büyük anlamlar ta- şıyacağını vurguladılar. Bazı kurultay katılımcılan da cumhuriyet ve demokrasi arasındaki ilişkiye yönelık değeTİen- dırmeler yaptı. Katıhmcılar "Demokrasisiz bir cumhurivet ara>ışına mevdan verecek bir yakla- şımdan kaygı duyduklannı" açıkladılar. Düzen- leme komitesi üyeleri de Atatûrk'ün cumhuriyet- le demokrasiyi eşit gördüğünü vurguladılar. Ba- zı konuşmacılar da anti emperyalist olunmadan, tam bağımsızhk sağlanamadan demokrasinin mümkün olmayacağını savundular. Konuşma ve tartışmalann ardından 20 kişiden oluşan bir meclis seçildi. Meclis, önümüzdeki günlerde bir araya geîerek bir çalışma programı hazırlayacak. Sol güçbirliği kurultaylan Anadolu'da hızla yayılıyor. Sol Güçbirliği Yönetim Kurulu Basın Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, 6 Şubat Cumarlesi günü Denizli, Bursa, Kocaeli, Zongul- dak ve Trabzon'da binlerce insanın sol güçbirli- ği için bir araya geldiği belirtildi. Güçbirliği ku- rultaylannın dün de lzmir ve Antalya'da toplan- dığı anımsatılan açıklamada şöyle denildi: 14 Bu kurultay larda, çeşitli sol partikr. khk ör- gfitleri ve sendikalara mensupçoksayıda kitk ön- deri bir araya geldi. Altı ok programını iktidar yapmak için i/lenccck yohı ortaya koyan sonuç bfl- dirgesini oybuiiğiyle kabul etti vegüçbirliğini ger- çekleştinnek üzere görev alacak kurullan seçti. r bir 'kuruma' teslim edilirdi. Böylece hal- kı temsil eden meclis de kendi içinden seç- tiği başkanı, yine kent ve halk adına sürek- li 'denetkrdL' Eğer başkan, her yılın so- nunda meclise hesap verirken 'başansız' görülürse, yine meclis içinden bir başka üye başkanlığı üstlenerek 4 yıl ya da 5 yıl boyunca halkın bir kişinin mutlak yöneti- mine zorunlu bağımlı kalması durumu da yaşanmamış olurdu... Şimdiki iki turlu seçimle imparator baş- kan yaratma' fikri bir yana, yürürlükteki halkın 'meclisi ayn, başkanı ayn' seçmesi kuralından da çok daha demokratik olan bu 'cumhuriyet devrimi yasası', 1930'lar- dan sonra uzun yıllar yürürlükte kaldı. De- mokrasi adına kent yağmasının 'denetim- siz' bir özgürlük içinde ülkeyi sarmalama- sı özlemleriyle birlikte de 1580 sayılı yasa değiştirildi ve bugünkü başkanlık sistemi- ne geçilmiş oldu... Yine 1930 yılında bu ya- sa TBMM'den geçerken tçişleri Bakanı'nın (Dahili- ye Vekili) Meclis'e sunduğu taslaktaki; 'belediye meclisi, belediye başkanının emriyle toplamr' şeklinde yazılmış maddeye büyük tepkilerin doğduğunu, birçok millet- vekilinin madeddeki 'emir' sözcüğü yerine 'davet' söz- cüğünün yazılmasını iste- diklerini, buna gerekçe ola- rak ise; 'halkın temsücileri- ne kimse emir veremez, bu, meclisin başkanı bile oba_' şeklinde konuşmalann ya- pıldığını.. bugün bir kez da- ha anımsamak ve 'anmak' gerekiyor. Hem tek partffi', hem de Kurtuluş Savaşı'ndan çıka- lı henüz 10 yıl bile geçme- yen bir •askeri' ortamda gö- rev yapan 'cumhuriyet mec- lisinin', bu duyarlılığı saye- sinde bugün meclis üyeleri yasada emirle değil, davet- le toplanıyorlar. Ne var ki yasa, böyle bile olsa artık anlayış çok daha farklı ve hatta demokrasi kültürü açı- sından çok daha 'geri' oldu- ğundan, çoğu belediye baş- kanı kendilerini hep emir veren 'kentkomutanlan' gi- bi görüyor; öyle davranı- yor... lşte böylesi bir tarihsel süreç içinde, şimdi iki turlu seçimi demokrasi adına sa- vunanlann da öncelikle 'cumhuriyet kültürlerini' tartışmak gerekmiyor mu? Eğer, 1930'lardan 'daha ileri' bir demokrasi istiyor- larsa. önce başkanlığı 'kral- hktan çıkaracak' yasal dü- zenlemeler önersinler. Son- ra da ömeğin imar, kentleş- me, yatınmlar vb. gibi ko- nularda meslek odalannın ve demokratik-bilimsel ku- rumlann 'denetimini' kabul etsinler. O zaman belediye başkanı solcu da olsa, sağcı da olsa, kendi bildiği gibi değil, 'bilimin ve kamu ya- rannın' öngördüğü şekılde ve 'meclisine de sürekli he- sap vererek' kenti yönete- cektir. Ama o zaman da yağma- cılann değil, 'korumacıla- nn' beklentileri yerel yöne- timlerde ağırlık kazanacak- tır. tşte bu 'hiç istenmediği' için katıhmcılık, şeffaflık. yönetimde ortaklık vb. gibi çağdaş erdemler bir yana itilmiş, herkes iki turlunun 'hangi partiye karşı' oldu- gunu tartışıyor. Oysa iki turlu, öncelikle 'demokrasiye', sonra da kente, kentli haklanna ve topluma karşıdır. Bunu gö- rebilen ve muhalefetini bu yönde yapabilecek siyaset- çiler ise Türkiye'nin gerçek özlemlerini yakalamış ola- caklardır... Hazine yardımı az geldi Fazilet, seçime para bulamıyor • Parti yönetimi, yardım kampanyası yanhş anlaşılacağı için aday adaylanndan toplanan 600 milyann teşkilatlara bırakılmasım, Recai Kutan'ın haıcamalanna da 200 milyar aynlmasmı kararlaştırdı. ANKARA (ANKA) - FP'de yeterli Hazine yardımı altnamadığı gerekçesiyle seçim bütçesinm 2 trilyon olarak belirlenmesi \e teşkilatlara para gönderilmeme karannırı alınmasi parti yönetiminde para tartışmasına yol açtı. Bazı partililer, 2 trilyon ile seçim kampanyasının yürütülemeyeceğini belirterek, "Partiye yardım kampanyası açabm" önensini getirdiler Kapatılan RP'deki parti yöneticilerinin Ağır Ceza'da yargılanmalanna bile neden olan para krizleri. FP'de de süriiyor. En son aday belirleme mülakatlan için Ankara'ya gelen teşkilatknn seçim kampanyası için para istemesî, yeni bir para knzınin daha yaşanmasına neden oldu. Teşkilatlann para istemlen ûzerine parti yönetimi seçim bütçesini oluşturraak üzere bir araya geldi. Parti savmanlığmdan alman bilgi çerçevesinde . yapılan aplantıda, Hazine yardımı olarak ancak 1 triîyonun biraz üzerinde para ' " ' alınabilifi. bu nedenle seçim bütçesinin 2 trilyon olabileceği karar altına almdı. Toplantjda, teşkilatlara da seçim için para gönderitnemesi, teşkilatlann kendi harcamalannı kendi olanaklanyla karşılamast ve bayrak, afiş gibi seçim malzemelerini de Genel Merkez'den para ile satın ahnalan benimsendı. Bunun üzerine seçime iddialı giren panilerin hiçbirinin 5 trilyondan az bütçesi olmadığı itirazlan yapıiarak partinin yeni pa.Ti kavmaklan araması çerçevesinde, "yannm kampanyasT başlatılma önerisi ortaya atıldı. Aacak yapılan değerlendirme sonucu "yanhş aıüunalar olabileceği'' gerekçesiyle yardım kampanyası önerisi kabul edilmedi. Daha scrara yapılan tartışmalar çerçevesinde 2 trilyonluk bütçe oluştunılurken millervekili aday adaylanndan basvuru aidatı olarak toplanan 600 milyann adil bir şekilde teşkilarJara dağıtılması kararlaştınldı. Bütçenin 200 mi'van Genel Başkan Recai Kutan'ın seçim bârcamalan için, 200 milyan otobüs ve minibüs alınması için, geri kalan para da reklam >e tanıtunla seçim sürecinde ortaya çıkacak harcamalara aynldı. FP Cenel Başkanı Kutan ' Seçimin galibi biz olacağız' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkar ı Recai Kutan, seçimlenn ardmdan FP'nin tek başma iktidara geleceğini savunarak "MBlefimiz birflerine oy verir, birfleri de çıkm 'hayır, biz milletin verdiği oya itibar etmiyoıiiz' derse bu, anayasa ihlalkür" dedi. Recai Kutan, bir grup MHP'linin FP'ye kaUhnası nedenıyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, FP'nin yeni kurulan bir parti olrnasına karşın kısa sürede çok büyüdüğünü, bazı çevrekrin bu 'bûyümeden' rahatsız oldugutu söyledi. FP'nin Uk başma iktidara geleceğini öne süren Kutan. "Nasıl 1950'de milletin dedi«i olmuş ve sandıkiar paüadıysa, 18 Nisan"da yapüacak seçimkrde de sandıkiar patiayacak vç milletin dediği olacakor" diye konuştu. iki turlu seçim tartışmalanna da değinen Kutan şöyle konuştu: "Şu aşunada bu hukuken mümkün değft, sadece akademik seviyede mûzakere edikbilir. Çünkü pariamentodan. seçimden önce bu istikamettE bir yasanın çıkma şansı bana göre mümkSjı değil. Ancak bundan sonraki seçimkrde, elbette turlu seçimler söz konusu olabilir. Beninı düşünceme göre iki turlu secimdt-, ikinci tura iki parti değiL üç parti kahnak kaydıyla hatta belki de belli bir yûzdeniıı üstünde oy alan partfleıinde kanfamıyfat mûzakere edikbilitf Kutan gazetecilenn Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel in "FP'nin bir görünen, bir de görümcven yüzü var" sözlerini anımsatması üzerine "Bu sözün. geniş birikimi ve tecrflbesi olan çok değerli bir siyasi olan Sayın Cumhurbaşkanı'ıun ağzından çıkmış ofanası, eski bir dostu olarak beni hakikaten gücendimıiş ve kırmışnr. DolayBiyla bu iddiayı reddetfiyorum" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle