19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 1999 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Asgari Ücret Var da Azami Ücret Neden Yok? Av. Dr. CENGİZ ABBASGİL Y ıllardır kamuoyu as- gari (en az) ücreti duymaya ahşmıştır. Halkımız soruyor: Sürekli asgari üc- retten söz edilir. Bir de azami (en çok) ücretten söz edil- se olmaz mı? Çok büyük haklılık payv olan bu sorunun kamuoyunda sürekli işlenmesinde yarar olacağı- na ınanmaktayım. Asgari ücretin ça- re olmaktan uzak olduğu bir ortam- da aşın ve haksız ücret ve kazanç sağ- layanlann da ellerini taşın altına koy- malannda yarar vardır. Geçım sıkıntısı altında ezilen as- gari ücretlilerin dertlerine maddi ola- rak çare bulunamadığına göre aza- mi ücret'te bir smtrlandırma getıri- lerek en az ücretlilerin eziklıkleri bir ölçüde azaltılamaz mı? Ülkenin ekonomik gerçeklen bunu zorunlu kılmaktadır. Geçenlerde Cumhuriyet'te Koray Çetin'in gelir dağılımında yaptığı bir araştırma yayımlandı. Bu arastırmaya göre en alt gelir di- limi ile en üst gelir dilimi arasında fark 48 kata ulaşmış. Avrupa ülke- lennde ise bu farkın 3-4 olduğu vur- gulanmış. Bütün bunlar karşısında gelir dağıhmındaki bu uçurumu gi- dermek için kollan sıvamanın vak- ti gelmiştir. Bunun için öncelikle devletin sosyal ve ekonomik politi- kalannda köklü önlemlerin alınma- sına gereksinim vardır. Ancak ilk ele ahnacak konunun devletin ken- di harcamalannı yeniden gözden ge- çirmesidir. Yani devlet bütçesinden aldığı üc- ret vesair gelirle geçinenlerin aldık- lan bu paralan hak edip etmedikle- rini soruşturmayla işe başlamanın uygun olacağı kanısındayız. Bu bağ- lamda işe Büyük Millet Meclisi üye- lerinin yanı miltetvekilleriniıı aldık- lan ücretlerin gündeme getirilme- sinde yarar ummaktayız. Zira ka- muoyunda derin bir rahatsızlığın var- lığı artık saklanamayacak boyutla- ra varmıştır. Nitekim İsmet Kemal Karadayı'nın bu konudaki Cumhu- riyet'te yayımlanan yazısı haklı ola- rak epeyce ilgi topladı. Ülkenin yaşamsal sorunlanna çöz- ge (çare) olabilecek yasal düzenle- meler sırada beklerken bir türlü top- lanıp da çahşamayan Meclis'in sa- yın üyelerinin aldıklan meblağlann göze batmadığını kimse savlayamaz. Bu durum kamu vicdanım derinden yaralamaktadır. Milletvekillerinin aldıklan ücret- lerin yasal dayanağı 3671 sayıh Bü- yük Millet Meclisi üyelerinin öde- nek, yolluk ve emekliliklerine dair yasadır. Yasanın 1. maddesi aylık ödeneklerin tutannın en yüksek dev- let memurunun aldığı miktar kadar olacağıru belirtmektedir. Aynı mad- dede bunun yansı kadar da yolluk ön- görülmektedir. 657 sayılı Devlet Me- murlan Yasası'na göre de en yüksek devlet memurluğu Başbakanlık Müs- teşarhğı'dır. Demek ki, milletvekillerinin ma- aşlanna zaten yasa ile bir sınırlan- dırma getirilmiştir. Artık bunun öte- sinde tazminat, lojman vesair ad al- tında bir o kadar da ek gelir sağla- manın anlamı nedir... Geliri gideri- ne yetmeyen devleti bu kadar yük al- tına sokmanın açıklanabilecek yanı var mıdır? Ülkece tasarrufun yaşamsal bo- yut kazandığı günümüzde Meclis giderlerinin disiplin altına almakla işe başlamanın en tutarlı yol olduğu bir gerçektir. Yasada belirtilen miktann dışında başkaca bir gelir ya da çıkar sağla- ma önlendiği zaman kamu vicdanı- nın biraz olsun rahatlatılacağı kuş- kusuzdur. Aynca bu düzenkmeye gkiüdiğiııde, milktvekfltiğini kazanç- h bir meslekolarakalgdayanlann da ortalıktan çekileceği görülecektir. Böylece meydan bu işe gerçekten yararh olanlara kalacaktır. Ekonomik ve Sosyal Konsey'in görevlerinin başmda ülke düzeyin- de hakça bir ücret ve gelir dagıhmı ilkesini bulup yerleştirme gelmeli- dir. Şu günlerde toplanılması düşünü- len Konsey'in bizce başlıca uğraşı hakça bir ücret politikası saptaması olmalıdır. Asgari ücret saptamalan ilkeleri ya- nında ülke düzeyinde bir de azami (en çok) ücret ilkeleri çığınnı açar- sa yapabüeceği işlerin en iyisini yap- mış olacaktır. Doğaldırki işe millet- vekili ödeneklerinden başlamak ko- şulu ile. Yeni Ericsson 628. Dört farklı renkte ön panel, dört farklı renkte anten, daha ince ve hafîf bir pil, ^-'^:VJH!-L' iK.- çok daha hafıf bir fıyat. 7r~ Telefonunuzun panel ve anten renkleri: kırmtzı, mavı, yeşil ve sarı. Türkıye Yetkılı Dısmbütörlen: GEN-PA Tel (0212) 287 17 17 (pbx) ve K.V.K. Tel: (0216) 410 85 00 (pbx) ERİCSSON CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAPi ERtNÇ 40 Yıllık Ukde... Yıl 1958. Ortadoğu ve dolayısıyla Türkiye'nin çevresi bu- gün olduğu gibi yine kaynıyor. Sovyetlef Biriiği'ni de arkasına alan Nasır, ülkesi- ni Suriye ile birleştirerek Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni ilan etmiş (1 Şubat). Irak ve Ürdün krallıklan Amman'da imzaladıktan an- laşma ile Federal Arap Devleti'nı oluşturmuş (14 Şu- bat). Daha sonra Yemen'in katıldığı BAC'nin başkanlı- ğını Nasır, FAD'nin başkanlığını Kral Faysal üstlen- mişJer. Kıbns'ta Rumlar her gün en az bir Türk'ü öldürü- yor. Türkiye'de gerginlik artmış. Her yerde "Kıbns Türk- tür Türk kalacaktır I Ya Taksim Ya ölüm" söylemle- rinin atıldığı gösteriler düzenlenıyor. O günlerde Ayazağa'daki Süvari Okulu'nda 47'nci dönem yedek subay adayian arasında egitiliyorum. Okul brtiyor. Kuralar çekiliyor. Ver elini Kağızman. Ver elini demesi kolay da dört gece altı gündüz. Atlar çayıra çıkıyor. Arada alarm veriliyor. Yakın yerlere gidip dönüyoruz. Yine o günlerde Türkiye, 1955'te kuruluşuna ön- cülük ettiği Bağdat Paktı'nın Istanbul'da yapılacak devlet başkanlan toplantıana ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Irak Kralı Faysal'ın "Melike Aliye" adını taşıyan özel yatı, iki Cadillac marka otomobili ve bir deniz motoru ile özel eşyalan kraldan önce Istanbul'a gel- mişler. Kral da 14 Temmuz'da Istanbul'a gelecek ve toplantı sonrasında Boğaz sefası yapacak. Ama kralın talihi bir anda ters dönüyor. Veliaht Prens Abdülillah ve Başbakan Nuri Es Said ile bir- likte General Kasım'ın düzenledıği ıhtilalde öldürü- lüyor. Topjantı da suya düşüyor. Olümü dün açıkla- nan Ürdün Kralı Hüseyin, Faysal'ın öldürülmesi üzerine kendisini Federe Devlet'in Başkanı ilan edi- yor ama sonuç alamıyor. Kral, Cumhurbaşkanı Bayar'ın. Es Saıd de Baş- bakan Menderes'in has dostlan. Bir gün kendımızi yollarda buluyoruz. Dedikodu- lara göre Irak'a gireceğiz. Gazetelerde seferberlik hazırlıkları yapıldığına ve Sovyetler Birlıği'nin güney smırtannda yığınak yapmamızı protesto ettiğine iliş- kin haberler yer alıyor. Çilli gediğinden geçerken Çamlıca Tepesi gibi gö- züken Ağn Dağı'nı aşıp, Doğubeyazrt'ın sivrisinek- lerine karşı başanlı bir savaşım verip Van Gölü'nde yüzerek Urfa'ya ulaşıyoruz. Bugün Urfa tünellerınin kanallara ulaştığı Karaköprü'de çadıriı ordugâha ge- çip kalıyoruz. Diyarbakır'dan geçerken doğum zamanı gelen kıs- raklarta yeni doğmuş taylar orada bırakılmış. Artık on- lan da alaya getimne zamanı. Komutanlar bu iş için beni görevlendinyorlar. Yürüyüş kolu oluşuyor Hava sıcak otduğu için ge- ce yürüyüp gündüz dinleneceğiz. İlk hedefimiz Ka- racadağ yakınlan. Oraya keştirmeden gitmek için aramızdaABDPirinçRkRadarÜssüvar.Önündenge- ] çersek iki-üç kilometrelik yoldan kazanacagtz. Rnriç- lik'in ışıklannı göze kestirip boş araziye dalıyorur. i Gidiyoruz ama gidemıyoruz. Üssün kapısında bek- leyen nöbetçı mehmetçik "Yasak" diyor. Geçecegi- miz yer üssün içi değıl, etrafını çevreleyen tel örgü- nün yanı. Süvari Asteğmeni Orhan Erinç için yapa- cak bir şey yok. Kös kös geri dönüyoruz. Ama içim- de ukde kalıyor. Bugünlerde Inciriik'ten kalkan ABD uçaklarının Irak'ı bombalayıp döndükleri haberini her duydu- ğumda o olayı anımsryorum. Hele bu uygulamanın arkasında ABD'nin Saddam'ı devirme planının yat- tığı söylenirken bizim devletlılerin ses çıkarmaması- nı hiç anlamıyorum. Keşke Ergun Balcı yanımda olsaydı. "Bak Or- hancım" diye söze başlayıp, neler olduğunu ve ne olması gerektiğıni özetleyiverirdi. Dileriz hesap yanlış çtkıp da Bağdat'tan dönme- sin... • "Çiftçi Dostu" yazanmız Sadutlah Usumi'nin TE- KEL'i dogrudan özellestirme ya da ortaklıklar yoluy- la yabancılaştırma girişimlenne karşı verdiği savaşım, sonuca ulaştı. Ecevit hükümetinin Sanayi ve Tica- ret Bakanı Metin Şahin, verdiği özel demeçte tşlem- lerin durdurulduğunu açıkladı. • Hükümetin, anayasa ve ulusal yasada yeri bulun- mayan uluslararası tahkim koşulunu. enerji alanın- daki yap-işlet projelerinin sozleşmelerinde uygula- ma alanına soktugunu Işık Kansu yazdı. • Seçim sürecinde liste mücadelesi yaşanan parti- lerden CHP ve DSP'deki gelişmeleri Türey Köse ile Mutlu Sereli, ANAP'takılerı Dürdane Kırçuval, DYP'dekıleri Ayşe Sayın, FP'dekilen Sebahat Ka- rakoyun, DTP. MHP ve parlamento dışındakı parti- lerdekileri de Sertaç Eş izledi. • llköğretimde yeni bir dönemi başlatan "zimmetli kitap" uygulaması ve bakanlığın 8 yıllık eğitimle ilgi— li yeni kararlannı Ebru Toktar haberieştirdi. • Başbakanlık Takip Kurulu'nun 2.5 ay aradan son- ra yaptığı toplantının içeriğini Alper Ballı ile Emine Kaplan duyurdu. • Türkiye'de 20 milyon dolayındaki işçi, memur ve emeklinin 261 milyon lira olan yoksulluk sınınnın al- tında yaşadığını AJi Er haberieştirdi. • Paketlenmiş gıdalar içindeki katkı maddelerinin aterjik hastalıklara neden olduğunu Asuman Aba- cıoğlu yazdı. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçiımeniz dileği ve saygılarımızla. Oerinc(g cumhuriyetcom.tr. KÜÇÜKÇEKVffiCE 1. ASLİYE HUKUK HÂKÎMLtĞrNDEN Dos>aNo 1998-120 Davacı Gülşah Poyraz taraftndan davalı Recep Poyraz aleyhine ıkâme olunan boşanma davası sırasmda davalı Recep Poyraz"a dava dilekçesı adresi tespıt edilemedığın- den ılanen teblığ edılmış olup, bu kerre hâkımlığımızce venlenl998/120 esas. 1998-1359 karar sayılı ılamı ıleve- nlen 29.12,1998 tarıhli kararda yazılı davanın kabulüne, Balıkesir ili, Manyas ilcesı, Kızılköy, Utıklal Mah. veya köyü, cilt: 021/04, sayfa- 6, kütük 155'te nüftısa kayıtlı bulunan davacı Gülşah Poyraz ile Recep Poyraz'a TMK'nm 134. maddesi gereğınce boşanmalanna dair ve- nlen işbu karann da davalı Recep Poyraz'a ilanen tebliğı- ne karar venlmıştır Teblıgat yenne geçmek ûzere ilan olunur. 31 12 1998 Basm: 4383
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle