Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 1999 PAZARTESl
HABERLER
Kamu çalışanları
ytne aldatıidı'
• ANKARA (Cumhuriyet
Güney îüeri Bûrosu) -
Türkiye Kamu Sen Adarta
Temsikısi lsmail Koricuk.
TasarrufTeşvik Fonu ile
çalışanlann yülarca
aldatıldığını, cebinden
parasının çalındığını
söyledi. Koncuk, 3417
sayılı yasada "Çahşanlann
tasarnıflan en yüksek
oranda nemalandınhr"
şeklinde bir madde
olmasına rağmen Hazıne
tahvillerimn yüzde 150
oranında faizle satıldığı bir
ortamda çalışanlann
tasarruflannın yüzde 80
oranında
nemalandmldığına dikkat
çekti. Koncuk, "Kanuna
rağmen yapılan bu keyfi
uygulama ile kamu
çalışanlannın cebi, hayrat
çesmesine dönmüştür. Bir
hukuk devletinde kanuna
rağmen yapılan bu
aldatmacayı içimıze
sindirmemiz mümkün
değil. Bu sefer siyasilere
seçim sandığında
unatamayacaklan bir oyun
oynamalıyız. 5 yılda bir
elde ettiğimiz bu fırsatı
milletçe iyi kullanmak
zorundayız" dedi.
SSK ve Bag-Kur
emekUlepi
• ANKARA (AA) - Resmi
Gazete'de dün
yayımlanarak yürürlüğe
giren Bakanlar Kurulu
karanyla. SSK ve Bağ-Kur
emeklilerine bağlanan aylık
ve gelirlenn ödeme tarihleri
yeniden düzenlendı. Yenı
düzenlemeye göre SSK
emeklilerinden tahsis
numarasmın son rakamı 9,
7 ve 5 olanlar 18 Şubat,
tahsis numarasının son
rakamı 3 ve 1 olanlar 19
Şubat, tahsis numarasının
son rakamı 8, 6 ve 4 olanlar
22 Şubat, tahsis
numarasının son rakamı 2
ve 0 olanlar ise 23
Şubat'tan itibaren
maaşlannı alabilecek. Bağ-
Kur emeklilerine de tahsis
numarasının son rakamı 9,
7 ve 5 olanlar 9 Şubat,
tahsis numarasının son
rakamı 3 ve 1 olanlar 10
Şubat, tahsis numarasının
son rakamı 8, 6 ve 4 olanlar
11 Şubat, tahsis
numarasının son rakamı 2
ve 0 olanlara ise 12
Şubat'tan itibaren maaşlan
ödenecek.
SES'in aranması
kntandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlık ve Sosyal
Hizmet Emekçileri
Sendikası (SES) Ankara
Şubesi'nin DGM Savcısı
Talat Şalk'ın emriyle 6
Şubat Cumartesi günü
TEM şubesi ekiplerince
basılması kmandı. SES
Ankara Şubesi'nce dün
yapılan açıklamada. binada
bulunan 5 üniversite
ögrencisinin gözaltma
alındığı bildirildi. Binadaki
yayınlara, tıbbi malzemeye.
telefon fihristine, fotoğraf
arşivine de el konulduğu
belirtilen açıklamada
"Şubemize yapılan baskını
bir bütün olarak kamu
emekçilerinin örgütlü
mücadelesine yönelik bir
saldın olarak algılıyor ve
şiddetle kmıyoruz" denildi.
Afiş kavgası
• ADANA(AA)-
Adana'da muhtar
adaylannm afişlerinin
asılması nedeniyle çıkan
silahlı kavgada 3 kişi
yaralandı. Reşatbey
Mahallesi'nde meydana
gelen olayda işyeri sahibi
Mustafa Güzel Kabaağaç
ile Muraf Güzel Kabaağaç
ve garson Kemal Yıldız,
muhtaı adaylannm
afişlerinin asılması
yüzünden, Hikmet Aslan.
Vedat Aslan ve llyas Güzel
ile tartıştı. Tartışmanın
kavgaya dönüşmesı sonucu
Murat Güzel Kabaağaç.
Hikmet Aslan ve Vedat
Aslan, tabanca ile
vunılarak yaralandılar.
Çete operasyonu
• BL'RSA (AA) - Bursa'da
tekstil pazarlamacılığı
yapan bir kişiyi kaçırarak
zorla açık senet
imzalattıklan ileri sürülen 3
kişi yakalandı. Edinilen
bilgiye göre tekstil
pazarlamacılığı yaptıklan
belirlenen Mustafa Y.,
Ahmet 1. Rüstem S. eski
ortaklan Mehmet
Bozdemir'i kaçırdılar ve
zorla senet imzalattılar.
Bozdemir'in zorla
tutulduğu evden kaçarak
polise durumu bildirmesi
üzerine operasyon
düzenlendi.
Hükümet, cezaevlerinde 'daha demokratik ve banşçı' bir tutum izleme kararı aldı
Htikümlüye insanca yakLaşım
EVtNGÖKTAŞ
ANKARA-DSP azınlık hükümeti, RE-
FAHYOL döneminde cezaevlerindekı ey-
lemlere karşı hazırlanan "müdahale prog-
ramı''nı yumuşatmaya hazırlanıyor. Eskı
programı "çok kan ve şiddeteyöneMk" bu-
lan hükümetin, bundan sonra cezaevlerin-
de meydana gelebilecek olası eylemlere
karşı "daha demokratik, banşçı ve udaş-
macı" bir tutum izleyeceği bildirildi. Ön-
celikle "hüere" diye* eleştirilen "E Tipi"
cezaevi modeli ile "koguş sistemi"nin ara
modeli olarak değerlendirilen 6-7 kişilik
"F Tipi" cezaevlerinin yapımını başlatan
hükümet; cezaevlennde eğıtim. sağhk, gü-
venlik, haberleşme ve görüş konulannda
bir dizi iyileştirmeler de gerçekleştirmeyi
hedefliyor.
Başbakan Bülent Ecevit"in talimatı üze-
nne önümüzdeki günlerde bir araya gele-
• Başbakan Bülent Ecevit'in talimatı üzerine önümüzdeki
günlerde bir araya gelecek olan îçişleri Bakanı Cahit Bayar, Adalet
Bakanı Selçuk Oztek ile Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican'ın,
cezaevlerine yönelik daha yumuşak içerikli yeni bir faaliyet
programı hazırlayacaklan öğrenildi.
cek olan Îçişleri Bakanı Cahit Bayar. Ada-
let Bakanı Selçuk Öztek ile Emniyet Ge-
nel Müdürü Necati Bilican'ın, cezaevleri-
ne yönelik daha yumuşak içerikli yeni bir
faaliyet programı hazırlayacaklan öğrenil-
di. Cumhuriyet'e bilgi veren Adalet Ba-
kanhğı'ndan bir yetkili. REFAHYOL dö-
neminde uygulamaya konulan eski prog-
ramm, toplumda çok büyük olumsuzluk-
lar yarattığmı, özellikle sol görüşlü tutuk-
lu ve hükümlülere yönelik uygulanan katı
politikalann, insanlann devlete karşı kin ve
düşmanlık beslemesine yol açtığını söyle-
di. Hükümlü ve tutuklulann da insan oldu-
ğunu hiç bir zaman unutmamak gerektiğı-
ni kaydeden aynı yetkili, cezaevlerindeki
koğuş sisteminin, insan haklanna aykın
olduğunu, bunun için E Tipi yerine F Tipi
cezaevi yapımına karar verdiklerini anlat-
tı. Bakanlık yetkilisı. F Tipı'nin bir süre
sonra siyasi tutuklu ve hükümlüler tarafın-
dan da benimseneceğine ınandığını belirt-
ti.
REFAHYOL hükümeti döneminde ha-
zırlanan progTamda bir eylem durumunda
sırasıyla şu esaslara göre hareket edilmesi
öngörülüyordu:
• Cezaevlerindeki eylemler ve bu ey-
Baykal: Kadını maço siyasetin bir parçası haline getirmekle sorun çözülmez
CHP'nin kadınh «elecekpıvjesi
İstanbul Haber Senisi - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, kadı-
nın ancak sosyal demokrat hareket
ıçinde sıyasete gerçekten katılabi-
leceğini ve sorunlara çözüm ürete-
bıleceğini belirtti. Baykal, "Sosyal
demokrasi kadm duyarlılıklannı
anlatanbir kavram. Sosyal demok-
rasi, maço bir kavram değudir. Sağ-
cı siyasetler maçoduriar. Kadını,
maço siyasi hareketin bir parçaa
haline getirmek. kadın sorununu
çözemez* dedi.
CHP," Kadın ProjesTmn tanıtı-
mı için dün Lütfı Kvrdar Uluslara-
rası Kongre Salonu'nda CHP Ka-
dın Koüan tarafindan bir toplantı
düzenlendi. İstanbul ve çeşıtli il-
lerden kadınlann yoğun ilgi gös-
terdığı toplantıda konuşan CHP
Kadın Kollan Başkanı Güldal
Okuducu. "Bu* CHP'nin kadinh
gelecek projesidir. Kadının sesidir,
özkmidir. Şimdi kadınlann karar
mekanizmasına taşuıması zamaro-
dır" dedi.
Daha sonra partili kadınlann
coşkulu alkışlan arasında kûrsüye
gelen Baykal, Türkiye'nin en bü-
yük kadın toplantısını gerçekleştir-
diklerini ve Türkiye gibi haksızhk-
lann, adaletsizliklerin, yolsuzluk-
lann egemen olmaya devam ettiği
bw ülkede. kadm olmarun çok özel
yükümlülükleri olduğunu söyledi.
Kadına, kadın sorunlannın değil,
Türkiye'nin sorunlannın çözülme-
si için ihtiyaç duyduklannı belirten
Baykal "Türkiye'nin sonınlannı
çözecek bir arayışı yürürlüğü koy-
madan kadın sorunlannı çözme-
nin; kadın sorununu çözmeden
Türkiyesonınlannınçözmeninola-
nağıyoktur''dedı.
Baykal, kadın sorunlannın sade-
ce cinsiyet farkhlaşması değil, bir
bütün olarak ele alınması gerekti-
ğinı anlatarak "Türkiye, siyasetin-
de kadına mecburdur. Kadın da
doğnı siyasete mecburdur. Bazı
siyasetçüerkadınlan kullanır. ban-
lan sorunlan çözmeye yönelir, Bu-
nun kadınlann sosyal demokrasi
içindeyer tutarak gerçekleşeceğine
inanıyonız" dıye konuştu.
Dünyanın her yennde kadının si-
yasete katılımının sosyal demok-
ratik siyasetler içinde olabildiğini
ifade eden Baykal şöyle devam et-
ti: "Sij-asi anlayışlan cinsiyet ayn-
mına tutarsak, sosyal demokrasi
kadınca. kadın duyarhhklannı an-
latanbir kavram. Sosyaldemokra-
si maço bir kavram değudir. Sağcı
siyasetler, muhafazakâriar maço-
duriar. Sosyal demokrasi özü. te-
meüeri \e değerieri açısından femi-
nen bir kavraradır. Dünyaya kadı-
nın değerieriyle kadımn anlayışıy-
la ve özkmleriyle bakışnr. Kaduu,
açıktan gizliden maço siyasi hare-
ketterinbirer parçası halinedönüş-
türerek kadm sorununu çözmek
mûmkün değildir.r
Laik, demokratik Cumhuriyetin
geleceği ile ilgilı kaygılar taşıyan-
lar bulunduğunu kaydeden Baykal
"Bu ka>gılan tasımanm bir anİanu
yok. 19 Nisan'da ne olacak diye dü-
şünenler var. CHP, yüzde 10.7 ora-
BÎZBİZE.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. kadının ancak sosyal demokrat hareket içinde siyasete gerçekten
kaülabileceğini \e sorunlara çözüm üretebilecefini beÛrttL (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
nında oyuyla 49 miHervekttı ile par-
lamentonungüvencesi oldu.En kri-
tikdönemlerde Cumhuriyeti koru-
duk
n
diye konuştu. Baykal. özel-
leştirmeye bel bağlayanlann dürüst
va namuslu olamadıklan için bunu
bıle başaramadıklannı behrterek
şunlan söyledi: "Geceyansıkomis-
yonculara talimat verdiler. tnönü
'Bu ûlkenin namuslu erbabı. na-
Proje neleri içeriyor?
İstanbul Haber Senisi - CHP
Genel Başkan Deniz Baykal'ın
önsöz ve CHP Kadm Kollan
Başkanı Güldal Okuducu' nun
giriş yazısıyla sunulan "Kadm
ProjesT 12 bölümden olusuyor.
Kadın ve Politika bölümünde
politika okullannın yanı sıra
"Kadm-Danış''lann yaygınlaşü-
nlması ve bakanlık bünyesi içe-
risinde "'Ulusal Kadm Konseyi*
kurulması öngörülüyor. Kadının
karar organlartnda hedeflenen
eşitlik doğnıltusunda yer alabil-
melerinin sağlanması için behrli
bir süreyle sırurlı olmak koşuluy-
la "kota" uygulanacağından söz
edilen projede,kadın bakanhğın-
da yeni bir yapılanmaya gidihne-
si planlanıyor. Yerel yönetimler-
de "mahalke kadın inisiyatifle-
ri"nin geliştirileceği anlatılan
projeye göre kadınlar için yerel
eğitim merkezleri açılacak.
Kadın ve eğitim bölümünde
ise 11 yıllık zorunlu temel eğrti-
min altyapısının oluşturulacağı
ve yerel eğitim projeleri hazırîa-
nacağından söz edihyor. Çalışma
yaşammda kadırn koruyucu ve
eşhlikçi önlemler alınacağı anla-
tıurken ülkemızde çalışan kadrn-
lara yönelik ayncalıklı vergi po-
lirikalanna ihtiyaç olduğuna dik-
katçekiliyor.Girişimci kadınlara
bılgı vebecerilerin kazandınlma-
sına yönelik eğitim veyetiştirme
ihtiyaçlannın yanı sıra kredi ola-
naklanndan yararlanraalan ve
bakanlıklar, ticaret odalan, ko-
operatiflerie işbirliği yapılarak
kadın girişimciliğine destek ver-
meleri sağlanacak.
Sağlık sorunlannm çözümün-
de sosyal devlet anlayışı ön pla-
na çıkanlırken kadın sağlığıyla
ilgilı istatistik veriier, sistematik
hale getirilip hizmetlerin plan-
lanması buna göre yönlendirile-
cek. Toplumu etkilemede büyük
gücü elinde bulunduran medya
için izleme komiteleri kurularak
kadın programlanrun iyileştiril-
mesi yönünde baskı gruglan
oluşturulacak. Projenin "Ozel
Kadm Gruplan'" başhklı bölü-
münde ise özürlü kadmlar ile ce-
zaevlerindeki kadınlarla ilgiü ya-
şam koşullarını iyüeştirmeye
yönelik öneriler yer ahyor.
mussuzlar kadar cesur olmalıdır"
demisti.Yolsuzluklan örtbas etme-
yi siyaset zannettiler. Köşeye sılaş-
hklannda suçladıklannı aklamak
içinel ele verdiler. Bankalar yasası-
nı değiştireceğint» dokunulmazhk
yasasuu değiştir. Loto oynayan 16
milyon vatandaş,5 mflyon dolariçin
günlerce uyumadı. TÜSlAD'dan
aülan bir işadanu, 89 milyon dola-
n bir gecede başbakanın gözü
önünde cebine koydu."
Baykal 55. hükümeti yolsuzluk-
lar nedeniyle düşürdüklerim ve ül-
kenin kimsenin çiftliği olmadığıru
söyledi. Baykal bir gazetede mad-
di imkânsızlıklar nedeniyle üniver-
siteyi kazandıklan halde devam
edemeyen Hakkârili gençlere dik-
kat çekerek "Bu, Cumhuriyeti yö-
netenlerin yüz karasıdır. Devlet
burs >
l
eremiyorsa, CHP olarak biz
burs vererek okumalanna destek
olacağız" dedı.CHP kadın projesi-
nin bu konuda hazırlanmış en iddi-
ah progTam olduğunu anlatan Bay-
kal "Kadın özü itibanyla erdemi,
fazileti, dürüsüüğü temsil eder. Dû-
riistlük kaybolursa bir kadm bulup
çıkaracaktır. Sosyaldemokrasi ka-
dını siyasete katıyor" dedi.
Bavkaltoplantıda aynca tstan-
bul Büyükşehır Belediye Başkan-
lığı için aday olan Adnan Polat'ı
da tanıttı. Polat, kadınlan siyaset
yapmaya çağırarak "En büyük
hedefitn, nasip olur da seçüirsem 5
yıl sonra bu görevi bir hanımefen-
dive teslim etmektir" dedi.
Erdoğan davasında gazeteciler polisle mahkemelik
NECATt AYGES
İZMİR - Aydın Emniyet Müdürlü-
ğü'nde gözaltmda gördüğü işkence sonu-
cu yaşamını yitiren Baki Erdoğan'la ilgi-
li davada avukatlar ve gazetecilerle polis-
ler mahkemelik oldu.
Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde
yann başlayacak davada Aydın Cumhuri-
yet Savcısı, sanık polisler hakkında, avu-
katlara ve gazetecilere yönelik saldın ve
tehditten 10 yıla kadar hapis cezası iste-
dı.
Savcı aynca iddianamesinde, ikisi ga-
zeteci altı kişi hakkında da polise muka-
vemetten 3 yıla kadar hapis cezası talep
etti.
Aydm Emniyet MüdürlüğüTerörle Mü-
cadele Şubesi'nce 11 Ağustos 1993'te Ay-
dın ve ilçelerinde gerçekleştirilen Dev-
Sol operasyonunda 13 kişi gözaltına alın-
mış, örgütün Ege ve Akdeniz bölge so-
rumlusu olduğu savlanan Baki Erdoğan
gözaltmda gördüğü işkence sonucu kaldı-
nldığı Aydın Devlet Hastanesi'nde 21
Ağustos 1993 günü yaşamını yitirmişti.
Olayın ardından Baki Erdoğan'ın ailesi
ve avukatlan, Erdoğan"ın işkence sonucu
yaşamını yitirdiğmi öne sürerek soruştur-
mavı yürüten Emniyet Müdür Yardımcı-
sı fbrahlm Türedi, polis memurlan Ab-
durrahman Çetinkaya, Ayhan ErdaL, Ca-
hit Sandıkçı, Ali KumaL Necmettin Aydm
hakkında Aydın Cumhuriyet SavcılığYna
suç duyurusunda bulunmuşlardı.
Soruşturmayı yürüten Aydın Cumhuri-
yet Savcısı. sanık polisler hakkında Baki
Erdoğan'a işkence yapmaktan Aydın Ağır
Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.
Yapılan yargüama sonucunda, mahke-
me heyeti. 21 Nisan 1998 günkü duruşma-
da Izmir Tabıp Odası'runda hazırladığı al-
ternatif işkence raporu ile Adli Tıp Kuru-
mu raporlanna dayanarak sanıklan işken-
ce yapmaktan 5.5 yıl agır hapis cezasına
çarptırmıştı. Mahkemenin karannı açık-
lamasmın ardından. duruşma salonunu
dolduran Aydın Emniyet Müdürlüğü'nde
görevli sanıklann arkadaşlan. Erdoğan'ın
saMinmanlığını üstlenen avukatlara, du-
nışmayı ızleyen gazeteci ve diğer izleyi-
cilere küfrederek saldırmışlardı.
Bu olaylann ardından tzmir ve Aydın
Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği
(ÇHD) tzmir Şubesi yönetim kurullan ile
saldmya uğrayan Izmir Barosu'ndan Ha-
lil Ça^ar Akbulut, Zeynel Kaya, ElifNi-
han Bıçkıcıoğlu, Gül Kireckaya, Hülya Üç-
puiar. İstanbul Barosu'ndan MuratÇelik,
Ankara Barosu'ndan Zeki Rüzgâr, Gaye
Dinçel, N. Betül Vangölü, Aydın Barosu
avukatlanndan. UfukGüneş Aydm, Radi-
kal Gazetesi Muhabiri Celal Başlangıç,
Ahmet Şık, Milliyet Gazetesi tzmir Büro-
su muhabirlerinden Mert Mustafa İlkut-
lu, Emeğin Partisi Aydın ll Başkanı Hü-
seyin Saran,İHD Aydın Şube Başkanı Ab-
durrahman Saran. Hacer Meltem Onat
ile Yusuf Doğnı kendilerine saldıran po-
lisler hakkında Aydın Cumhuriyet Savcı-
lığı'na suç duyurusunda bulunmuşlardı.
Soruşturmayı yürüten Aydın Cumhuri-
yet Savcısı thsan Aktaş, Emniyet Müdür-
lüğü Turizm Şube Müdürü Hüseyin Sela-
hattin Budak, Başkomiser tlhami Çfanen-
dağ, Ferit Çakır, polis memurlan Servet
Usta,Gürsel Lçöz,GürselÖcal,AMKumal
hakkında müessir fıilde bulunmak, haka-
ret ve tehdit ettikleri savvyla 10'ar yıla ka-
dar hapis cezası istemiyle Aydın 2. Asli-
ye Ceza Mahkemesi'ne dava açtı.
Savcı Aktaş aynca polis memurlanna
görevleri sırasında mukavemet ettikleri
savıyla Ahmet Şık, Mert Mustafa tlkutlu,
Hüseyin Saran, Abdurrahman Saran, Ha-
cer Meltem Onat ile Yusuf Doğnı hakkın-
da da 3 "er yıla kadar hapis cezası istemiy-
le dava açtı.
ERDAL ATABEK
lemler ile ilgili son durum hakkında resmi
açıklamalar yapdacak,
0 Cezaevlerindeki eylemlerin gerçek
yüzünü ortaya koyan açıklamalann yapü-
masına devam edilecek.
Bu meyanda eylemcilerin içeride ve dı-
şanda Türkiye'yi güç dunımda bırakmak
istedikleri, eylemlere adli suçlulann katıl-
madığı, isteklerinin insani istekler değil,
ideolojik amaçh olduğu, eylemlerin terör
örgütleri tarafindan organize edildiği, ör-
gütlerin cezalandırmak istediği milıtanla-
nn ölüm orucunabaşlatılarak cezalandınl-
dığı hususlan vurgulanacak. Açıklamalar-
da, bunun yanı sıra bu tür eylemlere karşı
dığer ülkelerde alınan tedbirlere atıfta bu-
lunulacak.
# Terör örgüöerine taviz verümemesi
aksi halde karşüanması mümkün olmaya-
cak olaylann yaşanacağı bildirilecek.
• Özellikle Bayrampaşa ve Diyarbakır
cezaevlerinin. terör örgüt-
leri için ideolojik eğitim
merkezi haline getirilmiş
olduğu ifade edilerek, bura-
larda terör örgütlerine yar-
dım edenlerin belirlenip ce-
zalandınlacağı bildirilecek.
# Eykmler nedeniyle te-
rör suçhılannagenel af gibi
bir tavizin verihneyece^, bu
eylemlere girişenlerin dü-
şünce suçlusu olmadıklan,
polis, asker ve masum in-
sanlan katleden terörist ol-
duklan vurgulanacak.
# Avrupa ülkelerindeki
cezaevlerinde devlet kont-
rolü ve iç denetimin nasıl
sağlandığı, aynca toplu is-
yan, açlık grevi ve ölüm
orucu gibi eylemlere karşı
alınan tedbirlerle ilgili te-
levizyon programlan yapt-
lacak.
9 Eytem yapılan cezaev-
lerindedevlet kontrohı mut-
laka sağlanacak. Cezaevi iç
denetimi ile ilgili mevzuat
dûzenlemesi yapılıp diğer
fiziki tedbirier kısa sürede •
ahnacak.
# Terörle mücadelede
yasal boşluklan gidennek
amacıyla hazırlanan ve
meclise sevkedilen kanun
teklifleri ön sıralara çekile-
cek.
6 Benzer eylemlerin yi-
oelenmesidikkatealına^, i t
Bayrampaşa Cezaevi başfa
ohnak ûzere Uder konum-
da bulunan teröristler, di-
ğer tüm cezaevlerinden Es-
Idşehir Cezaevi gibi müsait
olan cezaevlerine nakkdüe-
cek.
% Ölüm orucu sırasında
durumu ağırlaşanlar ceza-
evinden uzaklaştınlacak.
Eylemlere katılan suçlular
ve militanlann ölümüne se-
bebiyet veren lider konum-
daki teröristler ile dışanda
izinsiz gösteri yapanlar
hakkındayasal işlemler ya-
pılacak.
# Eyiemlerie ilgili med-
ya kuruhışlannda kontroV-
süzbir şekfldeyapılan yayın
\* yayımlar önlenecek. Ge-
lişmelerle ilgili kamuoyuna
doğnı bilgiler vermek için
ilgili bakanlık bünyelerin-
deki basın bürolan isler ha-
le getirikcek.
# Terör suçlulanmn ey-
lemlerinden zarar gören
mağdur ailelerinin, ulusla-
rarası kuruluşlann Türkiye
temsilcilikleri önünde pro-
testo gösterisi yapmalan
örgütlenecek. Uygun bir
plan çerçevesinde, müm-
kün olduğu ölçüde şehit ai-
leleri, muharip gaziler ve
adli suçlu ailelerinin bırlik-
te yönlendirilmesi sağlana-
cak.
# Eylemcilerin çevreye
verdikleri zarar kamuoyu-
na gösterilecek. TRT veözel
TV kanallannda eylemlere
katılan suçlulann psikolo-
jik yapılanmn ve eylemle-
rin psikososyal açıdan de-
ğeriendirilmesi yaptınla-
cak.
Sosyal Depresyon
Dönemi...
'Sosyal depresyon' çok yönlü, çok etkenli bir ol-
gu. 'Insanlann toplum ölçeğinde çaresizlikduygu-
suyla, güvenlerini yitirmeleriyle, umutsuzluk ve
mutsuzluk içine düştükleri bir çöküntü' anlamını
taşıyor. Oysa Türkiye, 'değişim rüzgârian' söyle-
miyle, 'konuşan Türkiye' vaadiyle, ıkinci sınıf va-
tandaş yoktur' umuduyla ivme kazanıyor gibiydi.
Bugün de pek çok alanda göze pek görünmeyen
çok olumlu işleryapılmaktadır. Ama sosyal göster-
geler 'sosyal depresyon' belirtilen göstermektedir.
• hsanlar, kendi açılanndan da ülke açısından
da sosyal çözümlerin bulunacağı umudunu yitir-
miştir.
• Bu nedenle de tek tek herkes kendi paçasını
kurtarmanın en doğru yol olduğu kanısına varmış-
tır.
• Bu durumun sonuçlanndan en önemlisi, ulus
kültürünün yerini camia-cemaat kültürüne bırak-
ması olmaktadır. 'Tasada ve kıvançta birlik ol-
ma'nın yerini 'kendi ailesiyle', 'kendi camiasıyla',
'kendi cemaatıyla' birlik otmak almaktadır. Bilinç
odaklı örgütlenmeler olan siyasal partiler, dernek-
ler vb. örgütlenmelerin yerini inanç odaklı örgütlen-
meler almaktadır. Yerel kimlikler ulusal ve evrensel
kimliklerin yerini almaktadır. Siyasal partiler de i-
nanç odaklı ve yerel kimlikli örgütler olmaya dö-
nüşmektedir. Tarikatlann, dinsel cemaatlann, çe-
şitli inanç topluluklarının politikadaki ağırlıklan da-
ha da artmaktadır. Politikadan beklenen tek amaç,
yandaşların iktidar gücünü ele geçirmesi ve belli
kazanımları sağlayacak duruma gelmesidir. Siya-
sal partilerin bilincini oluşturan programlann,
amaçlann, bunlara uygun kadrolann önemi gide-
rek azalmaktadır.
• Insanlann kendi emeklerine duyduklan güven
yftip gitmiş, bunun yerini talih oyunlan ve piyango
kültürü almıştır. Insanlar beleşçiliğin, avantanın,
havadan gelenin peşine düşmüştür.
• Modern bilimlerin toplumsal egemenliği sar-
sılmış, mistik duyguların yoğunlaştığı şifalar, yol
göstermeler egemenlik kazanmıştır. Bu durum gi-
derek meşrulaşmış, bilimle bilimdışılık yan yana et-
kin olmaya başlamıştır. 'Güvensizlik, çaresizlik,
umutsuzluk ve mutsuzluk çöküntüsü'nün neden-
leri nelerdir? Neden insanlar bu duruma düşmek-
tedir? 'Uzun süren umutsuzluk' bu durumun teme-
lidır. Bize özgü yanlannı da düşünürsek nedenleri
bulabıliriz.
• Gelir dağılımı dengesizliğinin artık uçurum bi-
çimini alması. Türkiye'de 'Amerikan rûyası' ile 'Hin-
d/stan sefa/et/'nin yan yana yaşamaya başlaması.
Bu durumun sosyal bir çözüme ulaşacağına iliş-
kin hiçbir umudun kalmaması. Politikaya ve poli-
tikacıya güvenin sıfır noktasına inmesi. Insanlann
umutsuz, güvensiz, öfkeli ve acı içinde yaşamaya
mahkûm edildikleri duygusu.
• Rüşvetin doğallaşması. Rüşvetin bir ek gelir
olarak görülmesi ve kabul edilmesi. Rüşvetsiz hiç-
bir işin görülemeyeceği inancmın yaygınlaşması.
; t • Çeteierin ortaya çıkmalarına karşm bir şey ya-
' pıfernamaö. EHr^ey yapdamayacagma ilişkin ka-
nının yaygınlaşması. Dahası, her örgütlenmenin,
her organizasyonun çete modeline uygun yapılaş-
ması. Siyasal partilerin üst yönetici kadrolannın da
'yakınçevre', 'Atakımı', 'lidereyakmolanlar', 'çe-
kirdek kadro' gibi etiketlerle çete modeline uygun
bir gizlilik içinde yapılanmaları. Her 'önem/ı'nin ay-
nı zamanda 'gizli' olacağınıh bilinçdışında kabul
edilmesi.
• Hizmetlerin, temel gereksinmelerin, eğitim ve
sağlık gibi olması gereken hizmet alanlannın bile
'parası olanlara açık', 'ancak parası olanlar için
var', 'parası olanlara daha kolay', 'parası olanlar
için kaliteli' duruma gelmesi. Insanın paraya feda
edildiğine ilişkin sosyal göstergelerin temel yaşa-
ma eksenı olması, özelleştirilen her alanın artık
toplumun denetimi dışına kaçması. Kimin neyi na-
sıl yaptığının bilinmemesi.
• Medyanın televizyonlanyla, gazete, dergi ve ki-
taplanyla toplumu istediği gibi yönlendiren, para-
nın egemenliğini kabul ettirmeye yönelik, saldırgan
bir güç durumuna gelmesi ve denetlenememesi.
• Her yolla sosyal değerlerin ortadan kaldınlışı,
buna karşın bir şey yapılamayışı, bu durumun ya-
rattığı içsel korku.
Toplumun böyle bir 'sosyal depresyon 'un içine
itilmesi ve oradan çıkılacağına ilişkin bir ışığın gö-
rülmemesi, toplumları beklenmedik tepkilere yö-
neltmektedir. Bu durumun yol açtığı 'bilinç körel-
mesı' ve 'duygulann sömürüsü' aynca incelenme-
ye değer niteliktedir.
Halkın Hukuk Bürosu
'Cezaevlerinde
hücre sistemi için
altyapı haurlanıyor'
İstanbulHaber Senisi -
Hücre tipi cezaevlerinin
gündeme getirilmesinde-
ki asıl niyetin, siyasi hü-
kümlüler olduğu öne sü-
rüldü. Halkın Hukuk Bü-
rosu tarafindan yapılan
yazılı açıklamada. Adalet
Bakanlığı tarafindan,
"Bavrampaş.a Ceza-
evi'nde adli tutuklulann
kaldığı koğuşlarda uyuş-
turucu, silah ve cep telefo-
nu gibi araçlann bulun-
ması bahane edilerek 'F
Tipi' cezaevi olarak ad-
landınlan hücre sistemine
geçişin altyapısuım hanr-
landığı1
" savunuldu.
Açıklamada, Bayram-
paşa Cezaevi'nin adli kı-
sımlanna silah, uyuşturu-
cu ve cep telefonu sokul-
masıyla ilgili Adalet Ba-
kanı Selçuk Öztek ve ts-
tanbul Cumhuriyet Baş-
savcısı Ferzan Çitici'nin
"Maalesef önüne geçemi-
yoruz* sözlerinin "Gerçe-
ği ve suçlulan gizlemeye
yöneBk* olduğu iddia edi-
lerek şöyle denildi:
"Aileve avukatgöriişle-
rinde4aynkontn>lnokt>-
sından geçhilerek ziyare-
tin yapddıgL,x-ray cihazıy-
la jçeriye giren tûm yrye-
cek ve giyeceklcrin kont-
roledildiği, 3 ayn noktada
jandarma tarafindan elle
sıkı bir biçimde arama ya-
pılarak girilen bu bölfim-
lere, bu araçlankfanler so-
kabuu-?"
Hücre tipi hapishanele-
rin gündeme getirilmesin-
deki asıl niyetin siyasi hü-
kümlüler olduğu öne sü-
rülen açıklamada özetle
şöyle denildi:
"Bugüne kadar onlar-
ca siyasi tutuktuyu hapis-
hanelerde katleden, yüz-
lercesini firsat bulduğu
her anda işkenceden geçi-
ren, mahkemeye ve hasta-
neyegötürmeyerek savun-
ma ve sağhk olanaklann-
dan yoksun bırakan, afle-
leriyle görüşmelerine en-
gd olan devlet yetkflHeri,
'devlet hâkim değil' söy-
lemiarrjına sığınarak hüc-
re tipi hapishaneleri uy-
gulamaya koyma gayreti
içindedir.''