16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5ŞUBAT1999CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Susmak Sanıklann Hakkıdır... YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN M uammerAksov'un 9 , Uğur MÛm- cu'nun 6. öliim yıl- döniimleri, anılan önünde saygı ile eğilerek ama bel- li bir buruklukla geçti. Bu iki seçkin insanı, alanlannda benzeri az bulunan iki değerli kişiyi aramızdan alanlann izi bile saptanamadı. Çağımızın sınır- sız sayilacak olanaklan, araştırma ve soruşturma teknikleri, kovuşturma yöntemleri yetersiz kaldı. Kuşkusuz bilinenler, kimi bulgular ve kimi ka- nıtlar sonuç almaya elverişli nitelik- te, yeterli düzeyde değilse de bekle- nen çaba gösterilmedi. Toplantılarda, törenlerde. özel gün- lerde duyulan sözlerden öteye gidil- medi. Verilen sözler tutulmadığı gi- bi sorunla birlikte, yakın çevresi. mes- lektaş ve dostlan dışında, özeüikle devlet katında neredeyse unutuldu- lar. Yetkili ve sorumlu organlar, özel görevliler. kolluk güçleri ve yargı da içinde olmak üzere beklenen duyar- lıhğı, özlenen çabayı gösteremediler. Sanki onlan aşan, yöneten, yönlen- diren. şaşırtan, gizli güçler savını doğ- rularcasına belirgin bir tutukluk ve ye- tersizlik görüntüsü verdiler. Araştırma için oluşturulan özel ku- rullardan TBMM komisyonlannın çalışmalanna, yargılama e\Telerine. düzenlenen toplantılardaki konuşma- lara. açıklanan belgelere, kitaplara, dergilere, gazete yazılanna bakınca Hukukçu __ ' bu olaylann Atatürkçülere -gerçekte Atatürkçülüğe- yöneltilen bir saldın oldugu ve devlet yetkililerince bilin- diği, hatta kimi devlet birimlerinin ya da görevlilerinin bilgisi içinde geç- tiği kanısı ağır basmaktadır. Genelde kullanılan ve suçlamalar- da geçen u devlet" sözcüğüyle anla- tılmak istenen, kurum olan devietde- ğil, bu kurumu yönetenler, yetkililer ve sorumlulardır. tstendiği zaman en karanlık köşelere uzanan, bulunma- yacaklan sanılanlan yakalayan ilgi- lilerin aydınlara yönelen olaylarda izleyici durumunda kalmasına, ağır suç sanıklannın cezaevlerinden kaç- malanna, yurtiçinde ve yurtdışında görkemli yaşam sürmelerine, kimi devlet birimlerinin bunlan kullandık- lan söylentilerine ve kendi savunma- lannın bu yolda yoğunluk kazanma- sına bakılırsa olaylann açıklanması- nı istemeyen egemen güçlerin varh- ğı gündeme gelmektedir. Durumu tüm aynntısıyla kimi resmi yerlerin bildiği anlaşılmaktadır. Kimi görevliler katılmışlar, kanş- mışlar ya da özendirmişlerdir. So- rumlulılk zinciri kimi yerlere uzan- dıgmdan irdelenmesi ve aydınlanma- sı istenmemektedir. Sorumsuz so- rumlulann, kimi kara yüzlerin, kimi karanlık ve kanşık insanlann neden olduğu bu tt ayıp"la yasadışı örgüt- ler, Türkiye Cumhuriyeti düşmanla- n yüreklenmişler, utandıncı ve sa- kıncah olaylar birbirini izlemiştir. " Devlet adına ve devlet için adam öl- dünne"' diye tanımîanabilecek insan- lık dışı ve hukuk dışı bir kötü olgu, demokrasimizin bağnna çöreklen- miştir. Devlet içinde devlet olma ça- basından uyuşturucuda çıkar payla- şımı kavgasına değin uzanan kara ya- pıda yeraltı ekonomisinin el değiştir- me oyunlan, çirkinlikleri görülmek- te, 2 bin 200'ü bulduğu söylenen sa- nığı belirsiz cinayet, devlete güveni sarsacak boyuta ulasmaktadır. Öldü- renler bulunup yargılansa öldürme- ye kalkışamazlar. Kokuşma, çûrüme... Düş kıncı, iç karartıcı olaylar ya- şamın doğal akışının umutsuzluğa düşüren olumsuzluklandır. 1950'den sonra dinci ve demokrasi karşıtı kal- kışmalann, 1980'den sonra soy ve inanç aynmcıhğı yoluyla bölücülük ve çıkarcılığın, siyasal dayanaklarla tırmandınlmasının acılan çekilmek- tedir. Çelişkiler düzenine dönüşen or- tamda burukluğun yayıldığı sezil- mektedir. Sanıyorum çok kimse, bı- rakınız üye olacak partiyi, oy verecek partiyi düşünmektedir. llkelere, ku- rumlara bağlılık, demokratik görevi yerine getirmek, kötülüklere destek olmamak için oy v ermeye gidecek- tir. Yoksa içlerine sinerek oy kullana- caklan kanısında değilim. Olanlar demokrasiye olmaktadır. Öyle ki demokrasiye kıyma, onu yok etme amacında olanlar değil, onu ko- rumak ve güçlendirmek amacında olanlar suçlanmakta, kınanmaktadır. Kokuşma, çürüme ve çökme belirti- leri, kişisel ve topiumsal bozulma ör- nekJeri artmaya başladı. Irkçılık gös- terisine dönüşen bölge toplantılan, il geceleri. devlete karşı direnme nite- liğindeki gövde gösterileri, parti top- lantıları, hukuku siyasete, siyaseti ihanete araç kılma girişimleri... Söz- de ilericilik adı altında hukuktanı- mazlıklar... Mafya, çeteler, ticaret kaynaklı, siyaset dayanakh yıkım ve kıyım aygıtlan... Yetkili ve sorumlu kişi ve kurumlann tutumu ve duru- mu... Kimlerinkimlerlegurur(!)dııy- duğu çığlıklaru. Dinci sermayenin açıhmlan ve siyasal cephe gösterile- ri... Tarikat okullannın dünyaya ya- yılışı... Seçimler nedeniyle nelerin konu- şulduğu, nelere söz verildiği... Hep- si ortada. Ama hiçbir başan sağlaya- mayacaklardır. Gerçek er geç anlaşı- lacak, aydınlık karanhğı dağıtacak, üzerine düşeni yapmayanlar utana- caklardır. Üstelik kendi yakınlannı, ardıllannı da utandıracaklardır. Ulusu ve ülkesi için ödün verme- den doğrulan savunanlan, kötülükle savaşanlan, içtenlikli ve düriist demok- ratlan, gerçek Atatürkçüleri öldüren- ler. yalnız silah kullananlar değil, şu ya da bu nedenle kullandıranlarve on- lan koruyanlardır. llgisizlik, aldınş- sızlık, tembellik, korkaklık da onla- n yeniden öldünnektedir. Buna, in- sanlık duygulannı yitirmemiş olan- lar katlanamazlar. Öldürenler yakalanırsa sonraki öl- dürülecekler kurtulur. Yakalamamak, daha sonra başkalannın öldürülme- sine neden olmaktır. Ölmeyi göze alanlann sayısı arttıkça ölümler aza- lır. Atatürköleceğini biliyordu. Ata- türkçüler de onun öldüğü ve kendi- lerinin öleceğini bilmektedir. Ata- türkçüler öldürülebilir, ama hiçbir güç,Atatürkçülüğü öldüremez. 1980 sonrasının artıklan ve atıklan devle- ti sürekli kullanamayacaklardır. "Fena hükümetler oylannı kullan- ma>an vatandaşlar tarafindan seçi- Br" sözüyle oyun namus olduğu anım- sanarak "demokratik gelişmeye katkı için seçim sandıklanna koşulacağı günlerde herkes bir kez, bin kez da- ha düşünmelidir. Kara lekeleri Ata- türk Cumhuriyeti'nin alnından sil- mekte birleşilmelidir. Ölmekten korkanlann yaşamaya haklan yoktur. Anarak yas._attığımız Aksoy'lan, Mumcu'ları, Üçok'lan, Dursun'lan, tpekçi'leri ve daha nice- lerini ışıklar içinde tutmak, onlara yaraşır olmakla düşünülebilir. Ken- dime her gün şöyle sesleniyorum: Oturma, ayağa kalk! Durma, koş! Susma, konuş! Sen sanık değUsin. Susmak samklann hakkıdır. Son- ra pişman olursun. Unutma ki susma- nın sorumluluğu taşınamayacak ölçü- de ağırdır. lnsan önce kendi yüzüne bakacak durumda olmalıdır. Utanma ve korkma! Alçaklığın ve onursuzlu- ğun batağında değil, banşın ve bağım- sızlığın kucağında yaşamak erdem- dir ve yüceliktir. B u ü l k e n i n ç a l ı ş a n l a r ı v e ü r e t e n l e r i -sb ım \QBSUC Kefil aramıyor! 0eklem\yorl X N Mektubu getirîyor, Turkıye'nın kar hesaplı götürüyor! VakıfBank, bu ülkenin çalışan- larına ve üretenlerine her gün 50.000 mektup gönderiyor. Çahşan ve üretenler bu mektubu VakıfBank'a geti- riyor; Türkiye'nin en hesaplı iki kartına: VakıfBank Maestro Bankomat ve VakıfBank Telekom / MasterCard Kredi Kartına sahip oluyor. Hemen, anında. Kefilsiz! Ücretsiz! Başvurusuz! Alması kolay, ödemesi kolay VakıfBank • G e n i ş b i I g i tüm ş u b e l e r i m ı z d e kartlarının avantajlarından dünyanın her yerinde, hemen yararlanabilirsiniz. Dahası var: Telefon facuranızı da, VakıfBank Telekom / MasterCard'la ödeyebilir; kendinize yepyeni avantajlar sağlayabilirsiniz. Siz de, posta kutunuzu sık sık kontrol edin... mektubunuzu getirin, Türkiye'nin en hesaplı kart- larını götürün! VakıfBank" 2 1. Y ü z y ı l B a n k a c ı l ı ğ ı " PENCERE Hangi Ulus Akıllı?.. Son günlerde her nedense aklıma Aziz Nesin'in "Türklerinyüzde 6O'ı aptaldır" lafı takıldı. Biz ken- di kendimizi acımasızca yermeye bayılınz; ger- çekte bir olgunluk göstergesi ve mizah yeteneği- dirbu... Babam öfkelendiği zaman yinelerdi: "- Bizimki millet değil, illet..." Kimse de gocunmazdı. Oysa Aziz'i mahkemeye verdik; yazar aklanın- ca bu ülkede yaşayanlann yüzde 60 oranında ap- tal oldukları kesin yargıya mı dönüştü?.. Enver Paşa'yı kınamak için önüne gelen her- kesin söylediği bir laf var: "- Koskoca imparatorluğu batırdı." Peki, Britanya ımparatorluğu'nu kim batırdı?.. Akıllı Ingiliz mi?.. Türi< aptal da 20'nci yüzyıldaki iki Dünya Sava- şı'nda birbirinin boğazına sanlan Avrupalı mı akıl- lı?.. Bu yüzden 50 mılyon insan öldü. • Bernard Shavv soruyor: "- Burası Ingiltere mi, yoksa tımarhane mi?.." Şu günlerde bu soruyu Türkiye için sormakta say- makla bitmez yararlar var: "- Burast Türkiye mi tımarhane mi?.." Ancak biz yine Ingiltere'ye dönelim. Şakir Eczacıbaşı, Bernard Shaw'un özdeyiş- lerini Türkçeye kazandırdı; "Gülen Düşünceler" adındaki kitabın bir bölümü "Shavv'a göre Ingil- tere" başlığını taşıyor. Koca yazar Ingilizlere nasıl bakıyor: "Yücelik bile maskaralık olur düştonklığı yara- tan şu Ada ülkesinde..." "AşınAdalı olmak, emperyalist yapıyor Britan- yalılan..." "Ingiliz, yurtsevetiik ilkesi yûzünden sizinle sa- vaşır, ticaret ilkesi yûzünden sizi soyar, impara- torluk ilkesi yûzünden sizi köle yapar, yığitlik ilke- siyûzünden sizi ezer, bağlılık ilkesi yûzünden kra- lını destekler ve cumhuriyet ilkesi yûzünden kra- lının başını keser." "Ingiliz kibar sosyetesi, gerçekte zenginliğin kutsandığı bir tapınak ve bakirelerin satıldığı bir pazardır." "Kötü yönetilen şaşkın, kibirii, budala bir ulus; inci gerdanlıklan ya da Pekin köpeklerini zengin- lik sayıp kendini ne kadar aldatmaya çalışsa da durumu sonunda kötü olacak..." "Halkının futbol ile yiyecek ve içecekten baş- ka hiçbir şeyi ciddiye almadığı bu ülkede, baş- bakan olmaktansa köpek olmayı yeğlerim." Denebilir ki canım, Shaw Ihandalıdır, Ingilizler- den hıncını çıkanyor!.. Irianda da payını alıyor yazardan: "Ingilizlerinlrtandalılara karşı üstünlüğü, para için Ingilizlerin her şeyi yapması; Irlandalılann ise hiç- bir şey yapmamasıdır." "Irlandalılar ya başanlı olmuş ya da asılmış adamlan seveher -yeğledikleri ikincisidir- ama fi- yaskoyu asla affetmezler." • 19'uncu yüzyılda yaşamış Iskoçyalı Ingiliz ya- zar Thomas Carlyle diyor ki; f danofuşur." »"f"* Cartyle'ı o dönemde yargıladılar mı I y ancak Aziz Nesin'den yüzyıl önceyaşadığı kesin!.. Yazarlann öfkesi baldan tatlıdır, Carlyle'ın ağzın- dan Ingilizlerin yüzde 60'ın üstünde aptal olduk- lannı öğrenmek belki bize teselli olabilir. Ne var ki "Ingilizler de aptalmış" diye avunmak akıUılık olur mu?.. Cumhuriyet k i t a p l a r ı Dimitri Kantemir OSMANLI IMPARATORLUGU'NUN YÜKSELİŞVIÇÖKÜŞTARİHİ 1044 sayfa, 2 cıtt, 1 hamur 12 Eylül dönemınde Kültür Bakanlığı'nın satıştan kaldırdığı bir yapıt bu. Boğdan Prensı ve Voyvodası Kantemir'in ünlü Hammer Tarihı'ne de öncülük etmiş bir çalışması. Bilim tarihine ve evrensel ansiklopedilere geçmiş Kantemir, bu kitabı Latince yazmış. Romen Akademisı'nce yayımlanan basısından Türkçeye çe\Tİlen ve ilk basısı onbeş gûn içinde tûkenen bu ilginç eser, "sansürsüz" olarak okura ulaşıyor. Mutlaka almmalı, mutlaka okunmalı. y Çumhurtydt Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 *~ tatap kulubü (34334)Caöatoölu-lstantxjlTel: ı212>514 01 96 aktaş elektrik Hukuk Servisi bünyesinde görev yapmak üzere, • Tercihen İstanbul Anadolu yakasında oturan, • 30 yaşını aşmamış, • Erkek adaylarda askerlik ilişkisi olmayan, AVUKATLAR alınacaktır. ArPlazaABIok Kozyatağı 81090 Erenköy - İSTANBUL Tel: (0216) 364 29 60 Faks: (0216) 372 07 44 İstanbul Limaru'ndan almış olduğum 0007 sicil No'lu liman cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. SEDATSIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle