16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5ŞUBAT 1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada Demirel'ın manşet olduğu dûnkü sayısında gazetenin bir numaralı yöneticisi, yazıya, Dı- şişleri Müsteşan'nın Hürriyet ya- zarlarına verdiği yemeğin, ka- mjoyuna "brifing" diye yansıtıl- dığına değinerek başlıyor ve: "Ne demışler. Mağrur olma sultanım, senden büyük Allah var! Biz de dün Köşk'te yeme- ğe davetliydik" diye sürdürüyor. Gazetelerimizde neredeyse içerikten çok "yüksek zevatın yemeğine davetli olmak veya 'brifing' almak" bir çeşrt aynca- lık gibi algılanıyor. Oysa, bu arada ulusallık tas- layan bırkurumun, MİT'in yöne- ticisi müsteşann, örgütün Apo korrusundaki çabalannı ve ba- şanlannı kısrtlı sayıda meslekta- şımıza anlatacağı yerde, görsel ve yazılı basını bir araya getiren bir basın toplantısında açıkla- mayı neden yeğlemediğini so- rana rastlanmıyor. Hükümet ise müsteşarı tutar- sız birgerekçeyle savunuyor. Bu hareketi Sabah gazetesinin Anadolu baskısındaki "MlTuyu- yormu?" başlıklı ve içerikli ha- bere yanrt verme amacına bağ- lıyor. Oysa eski bir gazeteci olmak- la övünen Ecevit, MlT'e ayrım- sız davranmasını salık vermeliy- di. Fakat bu olay, birtersliği ser- giliyor. Türkiye gibi coörafı özel- liği olan bir ülkede, MÎT gibi bir gizli servisın gazete sütunlann- da komşu bir devlete saldınya geçmesine ilk kez rastlanıyor. Müsteşar, Türkiye'nin "gizli iş- lerden sorumlu ikinci dışişleri bakanı" gibi davranıyor ve Rus- ya'ya karşı ağır suçlamalar ya- pıyor. Kuşku yok, böyle davranırken Başbakan'dan "izinli". Ama, müsteşar, Rusya'nın gelen gi- den Apo'dan habersiz görün- mesini Türkiye'nin 1994'lerde Çeçenlere açık destek vermesi- ne bağlıyor Rusya'nın suspus olması eleştirilirken; Çeçenya'dan ge- len bir numaralı adamların Köşk'te "hüsnü kabul görme- sinden", hatta ve hatta "güven duyulan siyasetçiler aracılığıy- la" Çeçenlere yapılan maddi yardımlardan söz edilmiyor. Bunlara ek Türkiye'nin Orta As- ya cumhuriyetlerine de el atma- sından sonra Rusya'nın "Çe- çenlere karşı Kürt kartını" oyna- maya başladığını müsteşar ni- çin aynntılanyla anlatmıyor aca- ba? Ya da anlatamıyor! inceden inceye dokundurma Müsteşann açıklamalarının yayımlandığı gün, Rus Büyükel- çisi Lebedev, cebinde Başba- kan Primakov'un mesajı, Ece- vit'e geliyor. Ecevit'in açıkladı- ğınagörePrimakov, "kendisöz- lerinden 'kuşku duyulmasını' içine sindiremediğini" bildiriyor. Rus Başbakanı, MİT Müste- şan'nın açıklamalannı öğrenince Rus yönetiminden bu denli "kuşku duyulmasına bozulmuş" olacak ki, böyle bir mesaj gön- deriyor. Başbakan, Primakov'a hak veriyor ama, yumuşak bir dille "Rusya'da söz sahibi olan baş- ka odak noktalarının başka oyunlar oynayabileceğini" do- kunduruyor. MİT Müsteşarı ise aynı gün açıklamalarında şu cümleyi kul- lanıyor: "Güçlük Rusya 'daki kargaşa- dan, iplerin kimin elinde olduğu- nun tam olarak belli olmama- sından kaynaklanıyor". Başbakan'la MİT arasındaki birbirine bağlı uyumlu bu yargı- lardan sonra Rus Başbakanı'nın mesajı degişik bir anlam ifade etmiyor mu? Istihbarat servisi doğrultusun- da bir Başbakan, 28 Şubat'ın "defterinin çoktan kapandığını" söyleyen bir Başbakan -son MGK'deki görüşmelere koşut olarak- irtica şebekelerinin se- çimlerde nelere dikkat etmeleri gereğini gösteren, görevlileri uyaran bir "genelge" yayımlıyor. Bu genelge; 28 Şubat'ta alınan kararlann pratikte nasıl uygula- nacağını gösteriyor. "Defter çoktan kapanmamış" ki, Ecevit'e "uygulama genelge- leri" yayımlatılıyor. Eşzamanda Cumhurbaşkanı, seçimden sonra olası yeni bir 28 Şubat sürecıne değinıyor. -Demirel'in söylemiyle- sade- ce FP'nin değil, ülke yönetiminin de "birgörünen kısmı var, birde göriınmeyen kısmı". "Görünen-görünmeyen kı- sımlarla" Türkiye gül gibi yö- netiliyor! 'Ezüenler birleşin' • Baştarafı 1. Sayfada mu'nda oluşturulan politikalann, yer- yüzü kaynaklannın eşitsiz, etkin ve adi! olmayan bir biçimde dağıhmına neden olduğu vurgulanarak "Bu poK- tikalar, düma kaynaklaruun önemli bötümünün bir azuıhk tarafindan ele geçirflmesivç dünya ekosâstemininyağ- malanmaş; sonucunu doğurdu" görii- şüneyer verildi. Dünya Ekonomık Forumu'na katılan- lann bile bugün uyguladıklan politika- larda yanıldıklannı kabul ettikleri vur- gulanan bildıride "Buna rağmen mevcut kapitalist kuralsız pazar ekonomisinin işleyişinin mümkün olan tek yol olduğu nu iddia etmeye devam edhrorlar" denil- dı. Emeğın Davos toplantısı ile ilgili bil- diride, özetle şu noktalara değinildi: "Dünya egemenliğinin uluslararası sermaye>e teslimiyeti anlamına geien ÇokTaraflı Yaünm Anlaşması'na (MAI) karşı 2000 yıh toplanüsnda bir karşıöne- riyie ortaya çıkacağız. 3. dünya ülketeri- nin tüm borçlannın siünmesini talep et- mekteyiz. Bu çerçevede. ulusal merkez bankalannın. bağımsıziaştırma adı alün- da ulus devkt yapısından kopanlmasını reddediyoruz. V'ergi cennetierinin yasak- lanmasuu,finansalişlemlerin vergüendi- rflmesini istiyonız. LMF, Dünya Banka- a, Loodra ve Paris kulüpleri gibi ulusla- rarası maB kuruluslann tahrip edici >a- pısal politikalan ile ilişkinin kesilmesini öneriyoruz. Yeryüzü kaynaklanoın ada- let ve özgürlük ilkeleri çerçevesinde in- sanlann temel gereksinimlerini karşıla- maya yönelik dağılımınj sağlayacak bir yeni uluslararası mali sistemin geliştiril- mesini takp ediyoruz. Dünya halklanna karşı Büieşmiş. MiDetier'in ambargo ko>- ması uygulamasını reddediyoruz. Bu kapsamdaBüieşmiş MiDederörgütünün işte>işi dtmokratikleştirilmelidir." Dünya Ekonomik Forumu'nda katık- sız, sınır tanımayan bir liberalizm tabu- sunun geliştirildiği kaydedilen bildıride, "Bu durum, toplumlann sermaye>e ka- yrtsız, şartsız w tek taraflı olarak tabiol- ması anlamına geür" denildi. Bildiride, sermayenin küreselleşmesi karşısında ezilen uluslann küresel daya- nışmasının sağlanması gerektiği belir- tildi ve özetle şu düşûnceler dile getiril- dı: "Böylesi birda>anışma; halklann bir yandan ulusal bagunsızlıklannı savun- malanna, bir yandan da şoven miDiyet- Vİligin çıkmazlannasapmamalarmaola- nak sağlayacakür. Bölgesel düzeyde iş- birlikleri, bö> le bir dayanışmanın inşası içinöncefikle düşünülebOir. Bugünkü ko- şullarda ABD hegemonyasına ve askeri üstünlüğüne karşı kmmak söz konusu- dur. Bu bağlamda, uluslararası alanda BM'nin işlevlerinin geliştirilmesi, ulusal alanda da demokratik sivasaJ güçlerin ortak hareketetmesiönem kazanmakta- dır. Bö) lesi bir da> anışma. çok merkezü ve emperyaiiznıe yer tanımayan bir dün- yanın inşasına katkıda bulunabilir. Pa- zann 'görünmeyen eline" çağnda bulu- nanlara karşı bizJer. tüm in<ianlıgın elle- ri ve bilinçleri ile karşı çıkıyoruz. Bizün alternatiflerimiz. emeğin ürettiği zengin- liklerin adil dağüınunın biKnci üzerinde temellenmektedir. Hepimizin ortak kay- gısı, insanlığın ortak geleceğjdir" Alternatif forum düzenleyıcilen, önü- müzdeki haziran ayında da sorunlan de- rinlemesine ırdeleyen bir toplannyı Pa- ris'te yapmayı karariaşürdılar. ABD'li ve Türk işçilerin dayanışması tstanbul Haber Servisi - .\merikan Çelik ve Lastik Iş- çileri Sendikası Başkanveki- li John Sellers, ABD'nin hiç- bir zaman çalışanlar açısın- dan bir cennet olmadiğını ve sanayileşmiş ülkeler arasında en kötü çalışma yasalanna sahıp bir ülke konumunda bulunduğunu söyledi. Sel- lers, "Giderek küreselkşen dünyada çalışanlar. sadece dayanışma ik yetinmemeli, asıl birĞkte mücadete etmeti- dirler" diye konuştu. 115 ülkede örgütlü olan ve yaklaşık 25 milyon işçinin üyesi olduğu, Uluslararası Kımya, Enerji, Maden ve Genel Işçi Sendikalan Fede- rasyonu ICEM'ın öncülü- ğünde başlatılan "Uhıslara- rası Sendikal Dayanışma" hareketi, yayılmaya devam ediyor. Aralannda Türki- ye'nin de yer aldığı pek çok ülkede fabrikalan bulunan "Continental" şirketinden sendikal faaliyet gösterdik- leri gerekçesiyle işten atılan işçiler, "Uluslararası Daya- nışma KampanyasT çerçe- vesinde son 10 günde Slo- vakya, Çek Cumhunyeti, Fransa, Belçika, Iskoçya'da- ki sendikalan ve Continental işyerlerini ziyaret ettiler. Bu kapsamda önceki gün Conti- nental'in fabnkasınm bulun- duğu ve işten atılmalann ya- şandığı Bursa'da da bir top- lantı düzenlendi. DİSK'e bağlı Lastik-tş Sendika- sı 'nda gerçekleştirilen daya- nışma toplantısında, çok- uluslu Continental şirketin- den atılan Amerikalı ve Türk işçiler bir araya geldL Top- lantıya aileleriyle birlikte ka- tılan işçiler sık sık "Yaşasuı işçilerin birtiği", "Yaşasın uhıslararası sınıf dayanışma- sı" sloganlannı attılar. Toplantıda konuşan DİSK Marmara Bölge Temsilcisi Günay Onayman sermaye- nin uluslararası planda son derece hızh bir şekilde örgüt- lendiği ve dünyanın giderek çalışan kitleler açısından da- ha zor yaşanır bir duruma geldiği bu dönemde, işçi sı- nıfına önemli sonımluluklar düştüğünü söyledi. Lastik-lş Sendikası Genel Sekreten Halil Altunay ise iş- çilerin artık çokuluslu işve- renlerine karşı uluslararası alanda dayanışmanın ötesin- de birlikte "mücadele*7 et- mek zorunda olduklannı söyledi. John Sellers ise Continental şirketinden atıl- malara karşı uluslararası kampanyayı 10 gün önce başlattıklannı, şirketin kam- panyaya katılmamalan yö- nünde söz konusu ülkelerde- ki sendikalara baskı yapma- ya çalıştığını belirtti. Rusya şeriada tanışacak • Baştarafı 1. Sayfada bir tepki gösterilmedi. Seleznyov, Mashadov'un attığı adı- mın, Rusya Federasyonu Anayasası'nın ihlali anlamına geldiğini belirttikten sonra daha yumuşak bir ifadeyle şunla- n sö> ledi: "Biz şerian ve uygulamalan- m pek bilmiyoruz. Kuzey Kafkasya'yta ilgflenen vçtkililerimiz konu>u inceleme- li, bin avdmlatmalı.'" Başbakan Vevgeniy Primakov 'dan ve Kafkasya bölgesinden sorumlu Başbakan Yardımcısı, Dağıstan kökenli Ramazan Abdulatipov'dan he- nüz bir açıklama gelmedı. Dün konuya geniş yer veren tek gürüük gazete olan Segodnya, "Mashadov iyiceRaduyev'e dönüştü" başhğını kullandı. Gazete, radikal muhalefete ödün ve- ren Mashadov 'un bu şekilde güçlenme- sinin mümkün olmadığını, bu arada bir zamanlar 'Moskova'nın divalog içine gi- rebfleceği tek Çeçen lider' olarak kabul edılen Mashadov'un artık yavaş yavaş tarihe kanşmaya başladığını savundu. Çeçenistan'daki bütün yasaların Ku- ran'a ve şeriata göre yeniden düzenle- neceğini, yasama yetkısi elinden alınan parlamentonun ancak bazı konularda denetleme fonksıyonu olduğunu, parla- mento ile müftülüğün bir ay içinde 'şe- riat anayasası' hazırlayacağını bildiren gazete şoyle devam ettı: "Artık korku verici Afgan habeıierini Rusya Federas- yonu'nun içinden de alacağız. Masha- dov 'un şeriat > önetimine geçme açıkla- ması. Çeçenistan'a komşu ve vakın böl- gelerimizde dini gericiliğin \e maceracı- bğın güçlenmesi sonucunu doğuracakbr. Yakında Mashadov'un verine geçebile- cek duruma gelen Raduyev ve Basayev, Afgan Talibanı'nınvahşiçizgisinden pek de farklı olmavacaktr." GÜNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada adımlannın gündemin att sı- ralarında kalmasma neden okJu. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, 29 Ocak-1 Şubat ara- smdaTahran'daydı. Erninza- de de önceki gün Ankara'ya Iran Cumhurbaşkanı Hate- mi'nin mesajını getirdi. Çetin'in Iran'daki temasla- nnın temalan şunlardı: -Kuzey Irak'taki Kürt dev- leti oluşumu ABD'nin bökje- deki istikrarsızltğı arrbrma ça- basıdır. -Buna karşı Iran tarafı ola- rak Türkiye ile beraberiz. Iran, Türkiye, Suriye dışişleri ba- kanlannın dönemsel toplan- tılannı yeniden başlatalım. -Biz terörün her türlüsüne karşıyız. Eminzade'nin Cumhuri- yet'e yaptığı değeriendirme de bu yaklaşımla örtüşüyor: -Ortadoğu'da ülke değil bölge politikalan öne geçme- lidir. Türkiye'yfe birlikte hare- ket edebiliriz. -ABD'nin bölge polrtikası belirsiz olmakla birlikte, bu, i- ki ülkenin de çıkanna görün- memektedir. -Iki ülkenin sınır güvenliği açısından yapılması gereken- leri birlikte gerçekleştirelim. Eminzade'nin Israil'le ilgili de iki saptaması var -Kürt devletini onlar istiyor. -Bölgedeki ortak düşman onlardır. Ardından da ekliyor: "Türkiye, Israil'le ilişkileri- nin ûçüncü ülkelere yönelik olmadığını söylüyor. Türki- ye'nin iyi niyetine güveniyo- ruz. Ancak Israil'e güvenmi- yoruz." Iran en ciddi konuda da bir ölçüde yumuşamış görünü- yor! Iran'ın Anadolu'yla sının 350 yıldır değişmedi, ama si- niri hep degişti. Geçmişi bir kenara koyarsak, Erbakan'ın başbakanlığı dönemindeki gerginlik bugün için nirengi noktasını oluşturuyor. Erba- kan, koltuğaoturduktan son- ra ilk, Tahran topraklarına ayak basmış, adeta Türki- ye'nin başbakanı değil de Iran'ın Türkiye'deki "hamisi" bir havaya bürünmüştü. Sonraki gelişmeleri anım- satmaya gerek yok. Bugün- kü görünüme bakınca şunu söyleyebiliriz: Türkiye'nin Iran veöteki Is- lam ülkeleriyie ilişkilerini siya- sal Islamcıtardan kurtarmak gerekiyor. Uzak-yakın komşular Doğu komşumuz Iran, ay- nı zamanda Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan, Irak ile de kom- şu. Iran'ın nüfusunun dörtte biri Azeri. Geçen yaz dolaşth ğım Azerbaycan'da en az beş yerde şu tanımla karşı- laşmtştım: "Bütöv Azerbay- can.' Yani, Iran'ın kuzeyini de kapsayan Bütün Azerbay- can... Bunun hemen ardın- dan Bakû'yü izleyen büyük kentlerinin adını söylüyorlar- dı: -Tebriz... Iran, bu endişenin de etki- siyle olsa gerek Ermenis- tan'la da iyi ilişkiler içinde. Böytece Azerbaycan'ın ikjisi- ni daha çok işgal attındaki Dağlık Karabag topraklann- da tutuyor. Türkmenistan'ın başkerrti Aşkabat, Iran sınınna sadece 30 kilometre. Türkmenistan Deviet Başkanı Türkmenba- şı 1994-96 arasında üç dev- let başkanına Türkmenistan pasaportu verdi: Demirel, Yeltsin, Rafsan- cani... Afganistan'da Iran'ı bileçi- leden çıkaracak ölçüde ileri bir "şeriatçı rejim"var. Üste- lik ABD'nin desteğiyle! Tali- banlan destekleyen ABD, Iran'a şunu dedi: "Din devleti mi demiştin? Al, senin dibine daha katısı!" Iran "din kardeşi" Afgan yöneticileriyle ancak geçen günlerde temas kurabitdi. Irak'la ise 1980'li yıllar bo- yunca savaştaydı... Bas- ra'nın doğal görüntüsü, aya- ğı, kolu kopuk erkekler, Şat- tülarap su yoluna bakıp ne yoluna gittiklerini düşünüyor- lar! Türkiye ile Iran'ın "iç işleri- ne ve üçüncü ülke ilişkilenne kanşmadan" kuracağı bağ- lar, bölgedeki çelişkilenn azartılmasını sağlar... ,,t- r ' f *-* * * I 1 \ •• * o " •-" 1. Bölüm'e katılamayan dostlarımızı da aramıza alabilmek için... CUMHURİYET MAHALLESİ BÜYÜYOR! (P'umhuriyet Mahallesi'nin kurulacağı 150 dönümlük arazideki 233 parsel, gösterdiğiniz büyük ilgi sonucu, kısa bir süre içinde sahiplerini buldu. Ancak, Cumhuriyet dostlarınm istekleri sürüyordu. Şu anda, bu istekleri karşılayabildiğimiz için mutluyuz. Cumhuriyet Mahallesi'nin 1. Bölümü'ne istediği halde katılamayan dostlarımızı da aramıza alabihnek için, satışı tamamlanan arazinin hemen güneyinde bulunan 170 dönümlük bir araziyi sizlere sunuyoruz. Cumhuriyet Mahallesi'nin 2. Bölümü'nün kurulacağı bu arazide 239 parsel bulunmaktadır. Büyüklükleri 400 m2 ile 600 m2 arasında değişen parsellerin m 2 fiyatı, 28 Şubat akşamına kadar 7.000.OOO.-TL'dir. Ödeme yine 500.000.000.-TL peşinat ve 6 eşit taksitte olacak... Satışlar Cumhuriyet Kitap Kulübü bürolarında yapılacaktır. Cumhuriyet Mahallesi 1. Bölüm'den haberler... — Tasarım çalışmalan ilerfiyor. Cumhuriyet Mahallesi 1. Bölüm'e katılan tüm dostlarımızm, kendilerine gönderdiğimiz anket formlarını doldurup bize bir an önce ulaştırmalarını rica ediyoruz. Sorularımız yanıtlanıp tüm görüşler alındıktan sonra geliştirilecek seçenekler arasından herkes kendisiyle en uyumlu olan ev seçeneğini saptayacak. Böylece mahallemizin, hepimizin ortak beğenisini ve ortak yaşama bilincini yansıtan bir mimari kişiliği olacaktır. MARMARA D E NIZ I Tapu dağrtımı bitmek üzere. Tapusunu henüz almayan 1. Bölüm arsa sahiplerinin, aşağıda beUrtilen Cumhuriyet Kitap Kulübü bürolarından birine bir an önce başvurmalarını rica ediyoruz. Bağlantı Büromuz açıldı. Arsasını görmek isteyenlere yardımcı ohnak üzere, 1. Bölüm girişinde bir Bağlantı Bürosu oluşturduk. Ayrıca, cumartesi ve pazar günleri saat: 12.00'de Cumhuriyet Gazetesi'nin Cağaloğlu'ndaki merkezinin önünden araziye servis kaldırılıyor. Ağaç dikme gezisi Şubatta! Şubat içinde bir pazar günü, Mahallemizin kurulacağı arazide buluşup tamşmak ve arsalarımıza kendi ellerimizle fidan dikmek için bir piknik gezisi düzenlenecektir. Dikimde yardımcı olacak elemanları ve bedelini ödeyerek satın alabileceğiniz fidanları biz sağlayacağız. Kesin tarih size yazılı olarak bildirilecek, ayrıca gazetenizde de yaymlanacak. Cumhuriyet mahallesi "Doğayla uygarlık buluşuyor" Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? •Cumhunyet Mahallesi istanbul'un batısında, Tekirdağ-Çcrtu yolu kavşağı üçgeninde, Çanta Köyü betedıye sınırian içinde kuruluyor. Istanbul'a uzakltğı TEM yolundan 45 dakıka, E5 yolundan 55 dakikadır. •1. Bölümûn hemen güneyinde yer atan 2. BöKim araasinın de elektriği ve stabillze yollan vardır. •Bu arazinin de yalnızca % 14'0 eviere aynldı. Kalan % 86'nın küçük btr bölümü yol ve otopark, çok. büyük bir bölümü ise bahçe ve park olacak. Satış yapılan Cumhuriyet Kitap Kulübü büroları: Istanbul: istiklal Cad., Zambak Sok. No:4 Kat:1 Beyoğlu - İSTANBUL (Aksanat karşısı) Ankara: Atatürk Butvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA tzmir Halit ziya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Alsancak - İZMİR Adana: Çınartı Mah. 5 Sok. No: 1/1 Aksu Han Dörtyolağzı - AOANA Tel: 252 38 81-252 38 82 Faks: 252 38 62 Tel: 419 50 20 pbx Faka: 417 19 57 Tel: 441 12 20 pbx Faks: 441 91 17 Tefc 363 12 12 pbx Faks: 363 12 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle