Katalog

ŞUBAT 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 Silah üpeticilepi torda • KONYA(AA)-1997 yılından önce Türkıye'nın av silahı üretiminin yüzde "?O"ini karşılayan Konya'nın Beyşehir ilçesine bağlı Üzümlü. Huğlu ve Gencek beldelerindeki silah fabrikalannın ayakta kalma mücadelesi verdikleri bildirildi. Czümlü'de 40 ımalatçı sermaye şırketinden 35'inin kapandığı belirtılirken 5'inin ise yüzde 10 kapasiteyle çalış.tığı kaydedildi. KPtfl UCUZ atlatttık' • MERSİN(AA)- Mersin Serbest Bölgesi, geçen yıl dünyada yaşanan ekonomık durgunluğu ''ucuz atlatarak" ticaret hacmini 1.6 milyar düzeyınde tuttu. Mersın Serbest Bölgesi lşletıcisı AŞ (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum. geçen yılkı ticaret hacminin 1997 yılına göre yüzde 5'lik düşüş gösterdiğini belirterek "Sevindiğımiz olay, bölgemiz ticaret hacminin 1.5 milyar dolar seviyesine oturmuş olmasıdır" dedi. Tter gün bip avuç tındık' İA.NK.\R.\(.U)- Dünyanın en büyük fındık üreticisi ve ihracatçısı olan Türkiye, bu üründen yeterince faydalanamıyor. Yılhk üretımı 400-600 bın ton arasında değişen kabuklu findığın yurtiçi tüketimi iç fındık olarak 60 bin tondan kalırken, ihracatm da yeterli olmaması nedenıyle her yıl stok sorunu yaşanıyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) koordınatörlüğünde iç tüketimi arttırmak için ıstanbul ve Karadeniz ihracatçı birükleri . ..... tarafindan baş.latita*r r ~ K yaklaşık 2.5 milyon dolarlık tanıtım kampanyası gerçekleştirilıyor. Son kulianma tarihi uyarısı • İZMİR(AA)- Tüketicilenn dayanıkh tüketim mallan ve giyim eşyalan alışverişinde haklannı korumak için gösterdikleri çabayı, gıda maddeleri için göstermedikleri belırtildi. tzmir Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Handan Mermut, en basit dayanıkh tüketim malının hatalı çıkması halinde tüketicilerin bunu sineye çekmeyip hemen şikâyette bulunduğunu, ancak gıdada sorun çvktığv zaman önemsenmediğını ve geçiştirildiğini söyledi. Kupumlap vergisi tebliği • ANKARA(AA)- Kanunen kabul edilmeyen gider oranı yüzde 18.8 olarak belirlendı. Maliye BakanhğVnm Kuramlar Vergısı Genel Tebhğı. Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğde, 4008 sayılı kamın ile Gelir Vergisi Kanunu ve Kunımlar Vergisi kanunlanna eklenen bentler ile işletmelerin kullandıklan yabancı kaynaklara ilişkin gıder ve maliyet unsurlan toplamına, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yenıden değerleme oranının, ilgili kuruluşlardan alınan bilgilere göre Maliye Bakanlığı'nca o yıl için hesaplanan ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunacak kısmmın gider olarak kabul edilmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Depishovv'dan indipim • İstanbul Haber Servisi - Denshovv. şubat ayından itibaren Nişantaşı, Akmerkez ve Suadiye Derishow mağazalannda "özel deri indirimi"yle alıcısıyla buluşacak. Tanm Bakanlığı yurda kaçak hayvan sokan şebekelere karşı savaş açtı Hastakkh etler sofralardaSADULLAHÜSLMİ Tanm Bakanı Mahmut Diker. yurdumuzdakaçak hayvan sokan şebekelere karşı savaş açtı. Hay- vancıhgınuzın gelecegıni ve in- san sağhğını tehdit eden kaçak hayvan girişıni önlemek içm her türlü önlemi almaya kararlı ol- duklannı açıklayan Mahmut Di- ker "Bakanhkolarak alannageç- tik" dedı. Yeni Tanm Bakam'na göre, Türkiye "de hayvancılığın içinde bulunduğu koşullar tam bir reza- let. Dogu sınırlanmızdan yurdu- muza her gün 2 bin 500 ile 3 bin civanndakaçakhay\-an sokuluyor. Mikroplu efler piyasada Yurdumuza kaçak olarak geti- rilen buhayvanlann hemenhemen hepsinin veba ve şap gibi insan sağlığı açısından da son derece tehlikeli mikroplar taşıdığını ile- n süren Tanm Bakanı. gazetemi- ze yaptığı açıklamayı şöyle sür- dürdü. "Doğuillerimizden kaçak olarak geçirilen binlerce hayvan, batı illerimize kadar se\ k edüebi- liyor. Ülkemizin hemen her tara- finda veba ve şap hastalığına tu- tutmuş binlerce hayvan kesttiyor ve insanlanmıza yedirttiyorr Bakan. daha sonra Trakya'dan da yurdumuza kaçak sokulan et- \erin veya hayvanlann TIRTarla Yurda kaçakolarak sokulan hayvanlann çoğunda veba, şap gibi hastalıklar buhınuyor. taşındıgını ve hatta bu etlerin ba- zı çok yıldızlı otellere bile satıl- dığmı belirterek şöyle dedi: "Ştaıdiye kadar izlenen yanhş politikalar ha> vancılığımı/j baür- mıştır. Geçünini hayvandan sağ- layânbütiinçiftçflerimiz >akınnvr. Kaçak olarak sokulan hastaİıktı hayvanlar vetayı, şapı ülkenin her tarafina yayıyor. BuyüzdenT ürki- ye'nin çeşitlİ bölgeİerindeki hay- vanlanmızda şap ve veba var. Ka- çak hayvan girişi önlenemedikçe de bu tür bulaşıcı hastabklarla ba- şa çıkmak mümkün değUdir." Veba son derece tehlikeli birhay- vanhastalıgı... însanlaraçokçabuk bulaşabıliyor. Veba mikrobu alan bir insamn ölümden kurtulması imkânsız gibi. •Yuttaşın hayaü tehlikede' Nitekım, Bakan Diker de bu tehlıkelere dikkat çekerek şunla- n söylüyor. a Yurttaşlanmjn ha- yaü tehlikededir. Bu nedenle du- rum son derece ciddidir. Hayvan- cdığı kalkındırmak için çahşma- lannrasürdürürken,biryandan da yurda kaçak hayvan ve et so- kulmasını önlemek için gerekü önlemleri aklık.- Almakta da de- vam edeceğiz™ Bu konuda çalış- malara hız verdikJ" Venlen bilgilere göre, yurtdı- şına çıkan bazı tur otobüsleriyle bile yurdumuza kaçak et sokulu- yor. Bu arada sınir ticareti adı al- tında da yüzlerce. binlerce ton etin Türkiye'ye getirildıği ve baş- ka illere sevk edilerek kesime ve- rildiği iddıa ediliyor. Tanm Bakanlığı bukonuda se- ferberlik ilan etti. lçişleri Bakan- lığı"na, valiliklere. tanm il müdür- lüklerine "aceleveönemn" dam- galı uyan yazılan gönderildi. Bu uyan yazılanna göre, sınır- lanmız. kryılanmız, gümrük ka- pılanmız ciddibir denetim altuıa alınacak. Bu arada, iller ve ilçe- ler arasında hayvan ve et nakli yapan tüm araçlar isterTIR, isteı kamyon olsun, didık didik arana- cak. Nereden ahndığı ve hangi ile veya ilçeye götürüleceği bel- li olmayan etlere derhal el konu- lacak. Nakledenler hakkında iş- lem yapılacak. Suçlu görülenler derhal savcüıklara bildirilecek. Ureticikarara sevindi Tanm Bakanı Mahmut Diker' ın aldığı önlemler, hayvan üreticileri arasmda sevinçyararn.Birlîkler, ko- operatifler, üç, beş hayyarn olan çiftçiler alınanönlemleri iki günüst üste Cumhuriyet gazetesinde oku- yunca bayram havasına gırdiler. Holsteın Damızlık Birligı tzmir Başkanı HalilTokoğlu. Bursa Baş- kanı Ergün Dikencik,Tanm Baka- m'na bu kararlı tutumu nedenı ile teşekkür telgraflan çektiler. Tokoğ- lu lzmir yöresinde şap hastalığının gıderek yaygınlaşuğnu ve buyöre- lerde hastahkla mücadelenin daha dahızlandınlmasıru ve önleyici ön- lemlenn acilen ahnmasını istiyor. Sorumlu küreselleşmenin tartışıldığı Davos'tan krizdeki ülkelere çıkan mesaj ' Ahşsanız iyi olıırDavos'ta kapanış gününde eski lsrailL)e\lct Başkanı Şimon Peresdebir konuşma vupa Konuşmalardan sonra bazı sanatçı ve din adamlanna ödüüer vcrildi. TrHUnle: Davos'taAmerikan küstahlığı Dış Haberler Servisi - Davos'ta bu sene ya- pılan Dünya EkonomikForumu'nu değerten- diren Le Monde gazetesi, ABD'li yetkililerin tavnnı "küstahhk" olarak nitelendırdi. On se- kiz ay önce Asyadan dünyaya yayüan ekono- mik kriz birçok ülkeyi sarsmaya des'am eder- ken, ABD MerkezBankası Başkanı AlanGre- enspantarafindan Amenkan ekonomisi, tt g& kamaşüncr olarak nıtelendirildi. Le Monde gazetesi ABD'nin Davos'taki açıklamalannı şöyle de|erlendirdi: "Amerikan ekonomisinjn performansı ger- çektendikkat çekki Ülk£,baharda enflasyon- suz ve güçlü bir ekonomikbfiyûme dönerrünin dokuzuncu yılma gjrmeye hazırlanryor. On se- kiz mihondan fazla istiridam \araoİdı. İşsiziik oranı otuz \ıldan bu yana en düşük düzeye in- dirfldL ABD Hazine Bakanhğı Yardımcısı Larry Summers. "Beş viiz jıklan beri hiçbir ekono- mi dfinyaya ABD'nin şu an oklugu gibi hâkim obnamiştır'' diye konuştu. Başkanın adamla- n da Davos'taki ortamdan yararlanarak dün- ya ekonomisinin kurallannı kendilerinin koy- duğunu göstermeye çabaladılar. Hassas dengeler uzerine kurulu Amenkan ekonomisi büyük ölçüde Wall Street'e ve borç verenlerin iyi niyetine dayanıyor. Davosbir aynagibidir. Ulusalbir heyetinbu- rada güvence vermesi şımdiye kadariyi bir gös- terge olmadı. Ocak 1997'de. Güneydoğu As- ya ülkeleri ekonomik mucizelerinden bahset- mişlerdi. A>TM yıl, 2 Haziran'daTayland krizi patlak verdi. Ocak 1998\ie Ruslar. çok büyük birheyethalmdeDavos'ageldiler. Ayntyıl 17 Agustos'ta ruble çöktü. Buyıl, Amerikalüarm da Davos'a büyük bir heyet halinde gelişinde ve küstahça davramşlannda endişe verici bir şeyler var. Ekonomi Servisi - Sorunlu ve 'sorumlu' küresel- leşmenin ve 21. yüzyıhn ekonomik yapısının tartı- sıldığı Davos Ekonomik Forumu önceki gün sona er- dı. tîcı binin üzerinde politikacı, stratejist ve çoku- luslu şirket yöneticisi bir hafta boyunca dünya eko- nomisine verilecek yeni biçimi ve küresel ekonomi- nin nasıl onanlacağını tartıştı. Dünyaya verdikleri öğüt ise tüketim patlaması ya- ratılarak talep yönetimli bir ekonomik tedaviye yö- nelme gibi teorik bir öneri ile suurlı kaldı. Bunun altında ise acı bir itiraf yatıyordu. Asya krizinin baş- lamasınm üzerinden 19 ay geçmesme karşın etkile- ri hâlâ sürüyor ve dünya ekouQinisi de hâlâ za-„ man zaman krîzlerle sar- sılıyor. Bu aşamada Da- vos'tan çıkan asıl mesaj, 'krtde >aşama>a ahşın' oldu. ABD Hazine Baka- nı RobertRubin'in söy- lediklen arasında belki de en doğru olan şey çö- züm için "•kolayyanıtlar ve sihirli değnekler" ol- madığı idi. Sonuç olarak geçen yı1lardaolduğu gi- bi Davos'ta buyıl dailan edildiği üzere küresel- leşmeden zarardeğil, Ş«- rar' görenlerin sorunla- n tartışıldı. Hükümetten acıklama istendi 'Enerji ihaleleri tamamlanacak mı?' ALTIN FIRSAT!ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Koca- eli Milletveküi Bekir Yur- dagül. DSP hükümetınin. hukuka aykın enerjı iha- leleri konusunda nas\l po- lhika izleyeceğini açıkla- masını isted\. Yurdagül, 25 dağıtım bölgesinın 1998 \ılı kân 14.7 milyar dolarken 30 yıl için 2.6 milyar dolara devredileceğine dikkat çekti. Rekabet Kurulu koşul- lannın sözleşmelere ko- nulmadığım kaydeden Yurdagül, Radyo ve Tele- \izyon KuruVuş ve Yaym- lan Hakkında .. ı Yasa hükümleri- ne aykın olarak basm ve televiz- yon kuruluşlan- na ihalelerin ve- rildiğini söyledi. CHP Kocaeli Milletvefah Yur- dagül. Başbakan BülentEcevit'in yazılı olarak ya- "-"~~ — nıtlaması ıstemiyle dün TBMM Başkanlığı'na ver- dıgi soru önergesinde, enerji ıhalelerindekı hu- kuksuzlukları gündeme getirdi. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cum- hur Ersümer'in göre\ini devretmeden birkaç gün önce 14 elektrik dagıtım \e 8 santral devır sözleşme- sinı ımzaladığını anımsa- tan Yurdagül,u Hüküme- uniz,hukuka a\ kın biçim- de ihaJe edilen, hukuksal aşamalan henüz tamam- lanmamış ve Türkiye'nin CHPii Yurdagül, Ecevit'ten hukuka aykın enerji ihaleleri konusunda tavırlannı açıklamalannı istedi. içinde bulunduğu ekono- mik kriz sırasında mali açıdan da devleti zarara uğratacağı açıkolan8sant- ral ve 14 elektrik dağıtam bölgesinin devir işlemleri- ni tamamlavacak mıdır? Diğer ihaleleri sonuçlan- dıracak mıdır* dıye sordu. "Termik santrallarda devlet 12 milyar dolar na- kit sağlarken 42 mihar dolarlık yaunm tutan ve dış borç üsrlenmiş. aynca 20 ydhk devir bedeli söz konusu santrallann 2 >ıl- hkkânrun bilealtındakal- nuşor" diyen Yurdagül, Maliye Bakanı Z«keriya — — Temizelin Tes- tşSendıkasfnın Başkanlar Kuru- lu'nda elektrik özelleştırmesin- de hata yapıldı- ğtm kabul ettiğı- ni anımsattı. Yurdagül, Re- kabetKurulu ko- şullannın sözleş- melere konul- madığma, Elektrik Satış Anlaşması gibi sözleşme- lerinyapılmadığma, 3984 sayılıradyove televizyon- larla ügılı yasaya aykın olarak da basm ve televız- yon kunıluşlanna ihale- den pay verildiğıne dik- kat çekerken şu sorulan yöneltti: "Rekabet Kurulu'nun istediği hükümler sözleş- melere konulacak mıdır? 3984 sayıh yasaya aykın olarak ihaleye kanlan ve ka/andığı açıklanan şir- ketler hakkında ne tür iş- lemler uvgulanacakor?" İKTİSAT BAIKASI İKTİSAT tŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Özelleştirme Devam Ediyor Yeni dünya sömürü düzeninin ideolojik amaçlı, IMF, Dünya Bankası reçetelerinin dayatmalarında baş sıralardayer alan özelleştirmeler kesintisiz de- vam ediyor. Türkiye'de istenen düzeyde hızlı olamamasının nedeni, etkili karşı çıkışlar değil. Türkiye'de özel- leştirmecilerin hukuka uygun bir düzene bile kat- lanamadan her tür \ajrgun, talan, çete ilişkilerine bulaşmalan. Bir avuç aydının sınırtı örgüt desteğin- de, başta KİGEM, bu hukuk dtşı özelleştirmelere karşı duruşlan. Bir de özelleştirmelerde doğrudan canı yanan işçiler, kamu çalışanlannın dahaçok ye- rel örgütlenmeleıie, direnişlerle, sendikal platfor- mu kullanarak ortak eylem koymaları. Ekonominin gelişmesi için "o/mazsa olmaz" tek yanlı ideolojikbombardımanı öylesine etkili oldu ki Türkiye'de en solda geçinenlerin, siyasi partilerin, olayın doğrudan tarafı, mağduru sendikalann, iş- çilerin bile kafalan çok karışık. Merkez sol partiler sadece koalisyon ortaklığı- nın, çıkann kurbanı olarak dadeğil, tamamen ide- olojik teslimiyet içinde özelleştirmelerin yanında yer almaktalar. Ancak çok ayıplı, hukuk dışı, çete- li, soygunlu, o da ortaya çıkmış olması koşuluyla, kimi özelleştirmeleri eleştirebiliyoriar. DİSK biraz daha tavırlı, Türk-(ş ve Hak-lş'te kar- maşa yaşanıyor. Hani sendikalar da ortak edilse, kimi sendika liderleri için yeni iktidar, para kayna- ğı yaratılsa, gönüllü onaklık bileyapacaklarçok faz- la. Kimi çok canı yanan konumda biraz daha ilke- li sendikalar ve liderleri karşı duruyoriar. Onların da birkaçı dışında söylemde karşı duruşlan eylemle- rine yansımıyor. Sonuç olarak bütün siyasi iktidarlar yüzlerine gözlerine bulaştırarak özelleştirmelere devam edi- yor. Medya koro halinde destekliyor. öylesine des- tekfiyor ki, özeHeşurmelere medyapatronlannın, maf- yanın, çetelerin kirli bulaşıklığının bile suçlusu, ka- mu işletmelerinin variığı oluyor. Kamu mülkiyeti, iş- letmesi olmadığında vurgun, rüşvet olmayacak- mış gibi bir imaj yerieştiriliyor. Asıl vurgun, rüşvet, haksız kazancın, çete bağ- lantılannın suç sayılmadan, "özel girişim, sınırsız kâr haM/" maskesi ile gizlendiği saklı tutuluyor. özelleştirilmiş yeni dünya sömürü düzeninde dün- ya tekellerinin rüşvete yaptıklan harcamalann ma- liyetler içindeki paylannın işçiliğe yaptıklan harca- malann iki buçuk katma çıktığı gerçeği ağızlara alınmıyor. İdeolojik dayatma olarak özelleştirme karşrtları- na müstehzi, çağdışı kafalar olarak bakılmak iste- niyor. Yıne de bütün dünyada olduğu üzere Türki- ye'de de ideolojik dayatma olarak özelleştirme karşrtlan var. Ağırlıklı hukuk dışı uygulamaların yar- gıda savaşımını veren KİGEM yanında, olayı top- lumsal tabana yaymaya çalışan bir de Özelleştir- me Karşıtı Platform oluştu; giderek daha etkili ça- lışmalar yapıyor; bölgelerde, medya sansürü aşı- larak vatandaşa olup brtenler hakkında bilgilendir- me çalışmaları yapıyor. Zaman içinde örgütlü kar- şı koyuşun dinamiklerini yaratmaya çalışıyor. Olup bıtenlerin, yağmanın, vurgunun boyutlan- nvsergiteyen raporlann sonuçlan ürkütücü, tnanı- îırgibi değil. 1980'lerin başlannda kamu yatınmla- ( nnın toplam yatırımlar içindeki yüzde 45'lerde olan paylannın bugün yüzde 20'lere düşmüş olması do- ğal bir sonuç. Kamu yatınmlannın, hele de KlT ya- tınmlannın yüzde bir haneli oranlara düşürülmesi de beklenen bir sonuç. Buna rağmen KlT'ler kay- nak transferi yapabiliyor. Sınai katma değer pay- lan yükselirken KlT'lerin Hazine'ye katkılan 9O'lı yıllarda sürekü yükseliyor. Bütçe vergi gelirlerinin yüzde 35, kurumlarvergisininyüzde 32.9 payınıoluş- turuyorlar. Ancak azalan kamu ve KlT paylan üretken yatı- nmlan eritıyor. Imalat sanayiinin toplam yatınmlar içindeki paylan 1980'li yıllarda yüzde 30 iken, bu- gün yüzde 18'lere kadar düşmüş bulunuyor. Do- ğal olarak azalan kamu yatınmlan ve KlT transfer- lerinin yerini faiz ödemeleri alıyor. 1980'li yıllarda faizler bütçenin yüzde 2.7 payını oluştururken, 9O'lı son yıllarda yüzde 37-45.7'lere ulaşmış bu- lunuyor. Faizler bütçe gelirlerinin yüzde 49.4'üne, toplam gelirlerin yüzde 61.4'üne çıkıyor. özeti, ka- mu çöktürülürken faizler bütçe vergi gelirlerinin üçte ikisine ulaşmış oluyor. Tabii ki çalışanlar üzerindeki vergi basıncı artı- yor. Ücret gelirlerinin toplam gelir içindeki vergi payı yüzde 45.2'den yüzde 51.4'e çıkarken, ser- maye gelirlerinin payı o oranda düşüyor. Oysa sermaye ücretliler oranında artan vergi ödeseydi, bütçe açığını kapatmaya eşit bir gelir elde edilmiş olacaktı. Bir yandan da kamu harcamalan sürekli düşer- ken {yüzde 51 Merden yüzde 28'lere kadar), özel- leştirme gelirieri giderlerini karşılamıyor. (Sadece 98 yilı bütçe açığı 15 milyar dolar.) Bu arada özel- leştirme gelirieri yeniden özel sermayeye transfer ediliyor. Yabancı sermayeye satışta hiçbir limit yok. Ore- tim koşulu ile satılan birçok işletme kapalı. Kamu Ortaklığı Idaresi ve Özelleştirme ldaresi Başkanlı- ğı satış kurallanna, mahkeme kararlarına uymuyor; özel şirketlerle şaibeli ilişkiler kuruluyor, ihalelerde mafya cirit atıyor. Bütün özelleştirme ihalelerinde yolsuzluk ve yağma var. Bütün özelleştirmelerde sonuç işten çıkarrna ve verimsizlik. Halkın sağlık hakkı gasp ediliyor. llaçta yeni soygun: patent ya- sası. Sosyal güvenlik borsalara, tanm yıkıma terk ediliyor. Eğitimde cehalet modeli. Trafik canavarı özelleştirme politikalan. Elektrik tekelleri halkı çar- pıyor. Sadece başhklarla saydığım olumsuzluklan ra- kamlaria, örneklerie, kurum adlan ile dillendirrnek bir köşe yazısının kapsamının dışına çıkıyor. Özel- leştirme Karşıtı Platform'un olup bitenleri yan ya- na getirdiği raporiar, biraz insana ait değerlerini koruyabilmiş olanlann tüylerini diken diken etme- ye yetiyor. Yıne de özelleştirmeler devam ediyor. Vergi Uzlaşma Yönetmeliği Tel: (0212)2741616 EkonomiServisi- Uzlaş- ma komisyonlan tarafindan tarh (vergi konulan) edilen vergi, resim, harçlar konu- sunda üzerinde uzlaşma sağlanan konularda dava açılamayacak ve hiçbir ku- rum ve kuruluşa şikâyette bulunulamayacak. Uzlaşmatutanağının ver- gi dairesineulaşması ile tarh ve tebliğ edilmiş olan ver- gi ve ceza, uzlaşılan vergi miktanna göre düzeltile- cek. Maliye Bakanlığı'nm Uzlaşma Yönetmeliği Res- mi Gazete'nin dünkü sayı- sında yayımlandı. Söz ko- nusu tebliğ. 1 Ocak 1999 tarihinden itibaren geçerli olacak. Re'sen ya da idare- ce tarh ve tebliğ edilen ver- gi, resim ve harçlardan han- gilerinde uzlaşma yoluna gidilebileceği ve uzlaşma komisyonlannın uzlaşabile- cekleri en çok vergi, resim ve harç miktannın tayini konusunda Maliye Bakan- lığı yetkili kıhndı.