Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordmatönr Hikmet Çetinkaya# Yazıı$leriMüdürü: Ibrahim Yıldız • Sorumlu'.Miidür. Fikret tlkiz # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser İstihbarat Cengiz Yıldınm 9 Ekonomi: Özlem Yüzak 0 Kultür Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler: Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgi-Belgc Edibe Buğra • Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu. tlhan Selçıık (Başkan). Orhan Eriırç. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinka>a. Şukran Soncr. Ergun Balcı. tbrahjm Yüdız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsılcisı: Mustafa Balba> Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel- 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • lzmırTemsılcısi: Serdar Kızık, H.Zı>aBl\.1352S.2 3Tel:4411220. Faks:4419117 • AdanaTemsilcisi:ÇetinViğenoğJu, tnönüCd. 119 S.No:l Kat:l.Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdünı Cstün Akmen # Koorduıatör .\hmel Korulsan # Muha- sebe Bülent V ener • Idare Hüseyin Gürer#tşlettne Önder Çetik • Biİgı- lşlem Nail tnal # Bılgısayar Sıstem MünivH Çikr • Saüş FazOet Kuzı MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran 9 Koordınalor Reha lşıtman # Genel MûdürYardımcısı SevdıÇoban Tel 514 07 53 - 513 95 80- 513S460-61, Faks: 5138463 YtYimUıao \e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıiık A.Ş TürUvajİ! Cad 3*> 41 Cagaloğlu 54334 IstPK 246 Istanbul Tel. (0 212.1 512 05 05 (20hal) Faks (0 2121 513 85 15 20ŞUBAT1999 İmsak:5.19 Güneş: 6.46 Ögle: 12.25 İkındi: 15.20 Akşam: 17.50 Yatsı: 19.12 Naomi parfüm tanıtacak I Çeviri Servisi - Dünyaca ünlü top model Naomi Campbell. Wella Kozmetik'in yan kuruluşlanndan Cosmopolitan Cosmetics'in piyasaya süreceği bir parfümün tanıtımını üstlendi. Firma, 1999 sonbahannda piyasaya sürüleeek olan ürünün tanıtımı için Campbell ile uzun süreli bir anlaşma imzaladı. Hava yastığı tazminatı • Haber Merkezi- ABD'de Philadelphıa eyalet mahkemesi jürisi. Chrysler-Daimler firmasının, birçarpışma sırasında arabasının açılan hava yastığının çıkardığı sıcak gazlardan eli yanan bir kadına 58.5 milyon dolar tazminat ödemesini kararlaştırdı. Jüri. oto yapımcısının. 1988-1990 yıllan arasında üretilen Chrysler marka otomobilleri satın alan 75 bin kişiye. güvenli hava yastıklan satın almalan için kişi başına 73O"ar dolar ödemesini de karara bağladı. Şiyanüple tilki katliamı • KAYSERİ(AA)- Kayseri'nin Felahiye ilçesinde siyanürle tilki katliamı yaptıklan belirtilen 3 kişi hakkında II Muhakemat Müdürlüğü tarafından Felahiye Asliye Hukuk Mahkemesi "nde tazminat davası açıldı. Kayseri Av ve Yaban Hayatı Mühendisliği'nde görevli Orman Mühendisi Timur Erdem. tilki başına 50'şer milyon lira tazminat talebinde bulunulduğunu bildirdi. KuypukluyıldEin sırrı • CHICAGO(AA)- ABD'de yayımlanan The Astrophysical Journal gökbilimı dergisinde. kuyrukluyıldızlann, aynen arabalann egzozlan gibi, arkalanndaki iki kuynığun birinden iyonlanmış ^bir elektronu eksik) karbonmonoksit gazı saçtıklan, bu durumun, ABD'deki Nevv York. Los Angeles ve Chicago gibi kentlerin çevre yollannda giden otomobillerin egzozlanndan çıkan iyonlanmamış gazı andırdıği belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ziya Aktaş, nükleer santral konusunda bilgi verdi Akkuyu ihalesi seçim sonrasına..ANKARA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ziya Ak- taş. Akkuyu nükleer santralı pro- jesi ihalesinde değerlendırme çalışmalanna devam edildiğini bildirerek "İhalenin sonuçlan- masL büyiik olasıhkla seçimle- rin ertesine sarkatak" dedi. Zi- ya Aktaş. Akkuyu nükleer sant- ralı projesi ile ilgili olarak yürii- tülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Aktaş. Akkuyu nükleer santralı projesi ihalesinin sonuç- lanmamasının söz konusu olma- dığını belirterek teklifleri ekono- mik ve teknik yönden değerlen- dirmek amacıyla kurulan komi- te ve gruplann yürüttükleri ça- lışmalann bitmediğıni söyledi. Akkuyu nükleer santralı iha- Iesini düzenleven Türkive Elekt- rik Oretim ve Iletim AŞ'nin (TE- AŞ) bir şirket olarak. bu santra- lı inşa edecek yabancı kuruluş- la bir anlaşma yapabilme yetki- sine sahip olduğunu hatırlatan Aktaş, şunian kaydetti: "Böyle bir yabancı şirket ile yapılan anlaşmada, ticari södeş- medc uluslararası tahkim konu- labiliyor. Buna a\ kın bir hükiim yok. Danıştav da zaten bu anlaş- ma) ı incelemiyor, onaylamıvor. Sorun. yapKİşlet-devret (YID), yap-işlet (Yİ), işletmc haklannın özel sektöre devri gibi baa uygu- lamalarda çıkıy or. Nükleer sant- ralın bunlar ile ilgisi yok. Bunla- nn ü/elliklc altını çizmek istiyo- rum." Akkuyu nükleer santralı ihalesinin ne zaman sonuçlana- cağı konusunda kesin birtarih ve- • Aktaş, Akkuyu nükleer santralı projesi ihalesiyle ilgili teklifleri ekonomik ve teknik yönden değerlendirmek amacıyla kurulan komite ve gruplann yürüttükleri çalışmalann bitmediğini söyledi. remeyeceğini söyleyen Aktaş. "Bana en az birkaç aylık bir ça- lışma yapılması gerektiği söylen- di" dedi. Akiaş. "Tabii bu birkaç ay öylesine kritik bir zamana denk geldi ki büyiik olasıhkla se- cimkrin ertesine sarkacak. Onun için ister istemezyenigelecek hü- kümet bu konudaki karan ver- mek durumunda kalacak" şek- linde konuştu. Nükleer santral projesi ihale- si sonuçlannın acıklanmasında bir ertelemenin söz konusu ol- madığuu bildiren Aktaş, şöyle de- vam etti: "Yapılan değeıiendirme çalış- masının bitmediği söylendL Bit- meyince de o zaman" Ben illa ki bitırin" v«>a "Bitmeden ben bu ışi halledeceğim' demenı mümkfin değil. O tıir bir baskı doğru ol- oıazdı. O tür baskıyı yapmayı doğrn bulmadım. Çalışmalann bitmesini bekliyoruın. Bitseydi değerlendirirdim. Gelecek olan hükümet gelecek olan Enerji ve Tabii ka\ naklar Bakanı, Türki- ve'nin, halkın yaranna olan ka- ran verecek. Bundan hiç kuş- kum yok." TEAŞ tarafından açılan ve 15 Ekim 1997 tarihinde teklifleri alınan Akkuyu nükleer santralı projesine. 3 konsorsiyum teklif vermişti. Konsorsiyumlann tek- liflerini değerlendirmek amacıy- la TEAŞ bünyesinde kurulan tek- nik komisyonun değerlendirme çalışmalannı sonuçlandırmadı- ğı gerekçesiyle. firmalardan 15 Ekim 1998 tarihinde dolan tek- lif geçerlilik süresini bir yıl da- ha uzatmalannı istemişti. İhale- ye katılan konsorsiyumlar. TE- AŞ'a gönderdikleri mektuplar ile verdikleri teklifierin bir yıl daha geçerli olduğunu bildirmiş- lerdi. Yüzde 100 kredi şartı ara- nılan Akkuyu nükleer santralı projesi ihalesine katılan konsor- siyumlardayeralan fırmalar, ül- keleri ve birim maliyetleri şöy- le: 1 - Westinghouse (ABD). Mit- subishi (Japonya), Enka-MNG (Türkıye), 3.35 centkilovatsaat. 2- AECL (Kanada), Kuamer John Brovvn (tngiltere), Hitachi (Japonya). Gama-Güriş-Bayın- dır (Türkiye), Ansoldo (ttalya), Daewoo (Güney Kore), 3.3 centkılovatsaat. 3- NP1 (Fransa-Almanya). Si- emens (Almanya). Framatome (Fransa). Campenon Bernard- Hochtıef-Garanti K.oza(Alman- ya-Türkiye). Simko. STFA. Tek- fen (Türkiye). 2.56 cent/kilovat- saat. Yalnızca 6 ülkede uygulanıyor 'tşitsel beyin sapı' mayısta Türkiye'de İstanbul Haber Servisi - Beyindeki işitme sinirlerinin işlemez duruma gelmesi halinde bile artık duyma sağlanabiliyor. Dünyada sadece 6 ülkede uygulunan ABI (lşitsel beyin sapı implantı) tedavisi sayesinde her iki • \ sinirde tümör \ ya da travmaya bağlı olarak sinirde \ kopma olması durumunda kişi yeniden duyabiliyor. Marmara Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dah'ndan Doç. Dr. Çağlar Batman. bu tedavinin işitme kayıplannda ulaşılan en son nokta olduğunu söyledi. Marmara Üniversitesi tarafından düzenlenen Koklear Implant (Biyonik Beyin) konulu toplantı Hilton Oteli'nde gerçekleştirildi. Halen dünyada sadece 6 ülkede ve 46 hastaya yapılan ABI tedavisi konusunda konuştuğumuz Doç. Çağlar Batman, yüzde 96 başan sağlandığını vurguladı. Tedavide kokleaya (sesleri duymayı sağlayan bölge) by-bass yapıldığını belirten Batman. "Tümör çıkanldıktan sonra bölgeye implant konuluyor. Hasta aynı zamanda beyin ameliyatı da olduğu için riskli bir operasyon olarak görülüyordu. Ancak değil. Dünyada 98 başından beri uygulanan teda>i Marmara Üniversitesi'nde de mayıs ayında başlayatak" diye konuştu. Henüz sosyal güvenlik kurumlan tarafından ödenmeyen tedavinin maliyeti ıse 10 milyar lira civannda. 51 ülkenin 371 milyar dolarlık borcunun silinmesi için çaba harcanıyor 'Yoksul ülkelerin borçları silinsiny • İrlandalı rock grubu U2'nun solisti Bono ve dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali'nin önderliğinde üçüncü dünya ülkelerinin 2000 yılında borçlannın silinmesi için 'Jubilee 2000' kampanyası gerçekleştiriliyor. Ekonomi Servisi-Zengin ülkeler- le yoksul ülkeler arasındaki uçu- rum çığ gibi büyürken. borç altın- daezilen üçüncü dünya ülkelerinin 2000 yılında borçlannın silinmesi için "Jubflee2000" kampanyası ger- çekleştiriliyor. İrlandalı rock grubu U2'nun so- listi Bono'nun ve dünyaca ünlü bok- sör Muhammed Ali'nin önderliğin- de gerçekleştirilen kampanya çer- çe\esinde, dünyanın en yoksul 51 ülkesinin toplam 371 milyar dolar olduğu tahmin edilen borçlannın 2000 yılında silinmesi için çaba har- canıyor. G-7'lere baskı Bugün bir araya gelecek sanayi- leşmiş G-7 ülkeleri finans bakanla- nnın. üçüncü dünya ülkelerinin borç ödemelerinin düzenlenmesine iliş- kin görüşmelerde bulunulacağına dikkatçekilirken. Bono ve Muham- med Ali'nin başını çektiği "Jubilee 2000" kampanyasıyla bu görüşme- lerde zengin ülkelerin üçüncü dün- ya ülkelerinden alacaklan borçlann silinmesi ve konunun ciddiye alın- ması için baskı yapacaklan belirtil- di. tngiltere'de yayımlanan TheGu- ardian gazetesinde yer alan haber- de. Japonya. lngiltere. Kanada, Fran- sa, Almanya, Italya ve ABD'den oluşan G-7 ülkelerinin bugün yapa- caklan görüşmelerin, haziran ayın- da üçüncü dünya ülkelerinin borç ödemeleriyle ilgili alınacak karar- lann ilk basamağı olduğu belirtil- di. 100 milyar dolarlık altin Toplantılarda. ABD'nin öncülü- ğünde G-7"lere. Dünya Bankası'nın borçlan çok olan yoksul ülkeler için oluşturduğu fona daha fazla para aktanlması için Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) stoklannda bula- nan 100 milyar dolarlık altının sa- tılması konusunda bir teklifin veri- leceği bildirildi. Aynca. ABD. Al- manya ve Ingiltere'nin finans bakan- lannın. Batılı ülkelerin yoksul ülke- lere yapacaklan yardımın kolaylaş- tınlması önerisinde bulunacaklan belirtildi. Eski dünya ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali, üçüncü dünya ülkelerinin borçlannın silinmesi için baş- latılan kampanyaya önderlik edenlerden. Yurtiçi ve yurtdışmdan 4 bin 500 kişi izleyici olarak katılacak UFO kongresine büyük ilgi İstanbul Haber Servisi- Sırius UFO Uzay Bi- limleri Araştırma Merkezi tarafından düzenle- nen ve iki gün sürecek 'Türkiye 1. Uluslarara- sı UFOKongresi'. bugün İstanbul Lütfı Kırdar Kongre Sarayı'nda başlıyor. 'Evrende yalnız degiliz' tezinin işleneceği kongrede. dünya dışı zeki varlıklann dünyayı uzun zamandır ziyaret etmekte olduklan iddi- ası çeşitli kanıtlarla anlatılacak. Yurtiçi \ e yurt- dışmdan 4 bin 500 katıiımcının izleyeceği kong- rede, dünyada şimdiye dek açıklanmayan bil- gilerin anlatılacağı belirtildi. Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan. kongrenin. Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nden görev başındaki üç general ve Hava Kuvvetleri"nden de bir tim tarafindan izlene- ceğini söyledi. Basın toplantısı düzenlendi Doğu Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu'da ilk olma özelliği taşıyan kongreyle ilgili basın top- lantısı dün Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'nda ya- pıldı. Basın toplantısına. kongrede birerbildi- _ri sunacak olan bilim adamı. astronot, araştır- macı ve yazarlardan oluşan 10 kişilik bir grup • Kongrede, uzaylılann kendisini UFO'ya alarak incelediklerini söyleyen Travis Walton ile 1947'de ABD'de düştüğü iddia edilen uçan dairenin araştırmacılarından nükleer fizikçi Prof. Stanton Friedman adh katıhmcılar ilginç deneyimlerini aktaracaklar. katıldı. Dünya dışı varlıklar tarafından uzay aracına alınarak bir süre incelendiğini iddia eden Travis NValton adlı kişinin de 'ilginç de- neyimlerini' aktaracağı kongrede ABD Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi'nden (NASA) astronot-fızikçi Prof. Brian O'leary. nükleer fi- zikçi Prof. Stanton T. Friedman, Rus kozmo- not Marina Popovich. araştırmacı-yazar Erich Nfon Daniken. fizikçi Dr. BruceMaccabee: araş- tırmacılar Michael Lindemann, Budd Hopkins ve George >\Tngfield birer bildiri sunacak. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan katıhm- cılar. kongrede kanıtlanmış gerçeklerin sunu- lacağını savundular. ABD'de 1947'de Ros- well'de düşen uçan dairenin araştırmacılann- dan biri olan Prof. Stanton Friedman. yakın- daki askeri bölgenin komutanı olan albayın, olayı gizlemek yerine basına haber verdiğini ve ertesi gün bütün ulusa! gazetelerin haberi man- şetten 'UFOelegeçirildi' diye verdiklerini söy- ledi. Daha sonra duruma el koyan üst düzey hü- kümet yetkililerinin, 'paniğe neden olmasın" gerekçesiyle düşenin bir UFO değil, meteoro- loji uydusu olduğu 'jalanını' uydurduklannı an- lattı. Ziyaretteri sıklaştı Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Mer- kezi Başkanı Haktan Akdoğan, Japonya'ya atı- lan nükleer bombalann UFO'nun düştüğü böl- geden gönderildiğini belirterek. uza>lıların nükleer teknolojinin gelişmesiyle. dünyaya yaptıklan ziyaretleri daha da sıklaştırdığını id- dia etti. Akdoğan, dünyada egemen devletlerin. din- lerin, iktisadi ve siyasi sistemlerin çökeceği endişesiyle evrende yalnız olmadığimız gerçe- ğini insanlıktan gizlemeye çalıştıklannı, an- cak yeni binyıla girerken bunu daha fazla sür- düremeyeceklerini söyledi. e-posta : tan (â prizma. net. tr TUSIAD 'Mesleki eğitim yeniden yapılansm' İstanbul Haber Servisi - Türk Sanayıcileri ve İşa- damları Derneği (TÜSİ- AD), hazırlattığT "Mesleki ve Teknik Eğitimin Yeni- den Vapılandırılmasr adlı raporla. Türkiye'de mesle- ki ve teknik eğitimin so- runlannın çözümünde ye- niden yapılanma önerdi. Rapor. mesleki eğitimde modüler kredili sisteme ge- çilmesi, üniversiteye giriş- te her sınıfın sonunda yüz- de 60 ağırlığı olacak mer- kezi-ulusal sınav yapıima- sı, farklı ortaöğretim ku- rumlannın yerine çok prog- ramlı okullara yönelinme- si ve sektör temelinde eği- tim verilmesi gibi öneriler getiriyor. Anadolu Üniversitesi lle- tişim Bilimleri Fakültesı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Şimşek'e hazırlattığı rapor dün bir basın toplantısıyla kamuoyunaaçıklandı. TÜ- StAD Yönetim Kurulu üye- si ve Sosyal lşler Komisyo- nu Başkanı Mehmet Ali Ba- baoğlu raporun, 22 Şubat'ta yapılacak 16. Milli Eğitim Şûrası tartışmalanna kat- kıda bulunmasını diledik- lerini belirtti. Doç. Dr. Ali Şimşek, eği- timdeki sorunları aşabil- mek için ortaöğretimde çok amaçlı lise modeline daya- lı bir örgütlenmeye geçile- rek bu okullarda sosyal bi- limler. fen bilimleri ve tek- nik bilimler bölümleri bu- lunmasını önerdi. Temel eğitimdeki yönlendirme ça- lışmalanndan sonra seçi- len bu bölümlerin tümün- de, meslek yerine sektör te- melinde eğitim verilmesi- ni öneren Şimşek, uygula- malann okul-sektör işbirli- ğine dayalı olarak yüriitül- mesi gerektiöini vurgula- dı. Üniversiteye geçişin, or- taöğretimdeki alanlar ile sürekliliği sağlayacak bi- çimde yeniden düzenlen- mesi gerektiğkıi söyleyen Şimşek, lisenin her sınıfı- nın sonunda merkezi-ulu- sal değerlendirme sınavı ve mezuniyet sonrası sınav ya- pılması, bu sınavlarda alı- nan puanlann toplamının, üniversiteye girişte yüzde 60'lık ağırlık taşıması ge- rektiğini savundu. Rapordaki öneriler özet- le şöyle sıralanıyor: - Her düzeydeki mesleki eğitimde cinsiyet aynmcılı- ğına son \erilmeli. - Etkin hizmet sunulma- lı. eğitsel süreçlerde mo- düler yaklaşım uygulanma- h. - Okullar ve işletmeler arasında işbüüği sağianma- h. - Programlar geliştirilir- ken meslek standartlan eği- tim-isdihdam olanaklan arasındaki dengeler iyi ku- rulmalı. - Okul dışuıdald yaygın mesleki eğitim çalışmalan sürekli eğitim anlayışıyla yeniden düzenlenmelL - Tüm bunlar için uygun finansman kaynaklan bu- lunmalı. -Oğretmenlerin eğitiınine çağdaş bir nitelik kazan- dınlmah. MESELA DEDÎK ERDAL ATABEK /şte insanlık tarihinin hiç tartışıl- 1 mamış bir konusunu ortaya çıka- nyoruz ve soruyoruz: Parayı neren- le kazanıyorsun? Bize " bu derin il- ham nerden geldi?" diye merak ede- cek olanlara içtenlikle söylemeliyiz ki "neremi,nereıni?" diye soran Ba- nu Alkan Hanım'ın da bu çorbada tuzu vardır. Ama biz onun özel ha- yatına girip de "sen bilmez misin ne- reni?" diyecek basitliği elbette yap- mayacağız. lnsanlığın ekonomik ta- rihi incelendiği zaman görülecektir ki insanlar akla gelen ve gelmeyen her yerleriyie para kazanmayı ba- şarmış bir canlıdır. Bakalım, insanın "neresi?" para kesiyor? Cöbeğiyle kazananlar... T/"ıllarca en iyi okullara gidip eri- L şilmedik yeriere. en istenen mes- leklere girmek için dirsek çürütüp ak- lını geliştirenler bir yana. göbekten kazananlar bir yana. Sonyıllardani- cesini gördüğünüz "göbek atma us- talan" paralann çuvalını götürüyor. Öyle'hemen bir yana atılacak bir Parayı insan neresiyle kazanır?.. marifet değil elbette. Hünerii bir gö- bek atma ustasına baktığınız zaman nerelerin nasıl öynadığını, nerelerin neleryaptığını kolayca izleyemezsi- niz. Aslında göbekçinin yapacağı bir şey de yok. Bizim erkek milleti tahsili ne olursa olsun, parası olsun olmasın göbekatanın karşısmda ağ- zını açıp yayıldıkça göbek atanın ya- pacağı da çevresinde uçuşan parala- n toplamak oluyor. Çuvalla para böyle kazanıhyorsa kız çocuklannı yıllarca okullara gön- derip okutmak biraz ziyan olmuyor mu? Eğer derseniz ki "Hiç öyle şey olur mu? Göbek atanlar çok para kazanıyor, ama toplumda itibarlan yok. Kızlarımız okuyup bir meslek sahibi olurlarsa belld az para kaza- nırlar, ancak toplumda itibarlan olur"u da bir düşünelim. Bu top- lumda en çok itibar kazananlar, en çok değer verilenler klmler? Bir ba- yan doktor, bayan avukat acaba gö- bek dansçısı kadar tanmıp beğenili- yor mu? Neyse. bir toplumda her mesleğe yer var da bizim gördüğü- müz, göbekle çok para kazanıldığı- dır, buna da denecek bir şev yok her- halde. Diliyle kazananlar... D aktığınız zaman görüyorsunuz ki, D "dil" dediğimiz ağızda dönen organla da çok para kazanılıyor. Ne- redeyse "konuşan kazanıyor." Hele de söylediği anlaşılmayan daha çok kazanıyor. "Konuşan" dedikse şöy- le aklı başında sözler söyleyen, insan- lara doğru şeyler anlatanlan kastet- miyoruz. Onlar pek dinlenmediği için çok da kazanamıyor. Bizim mil- let öyle şeyler söyleyenden pek haz- zetmez. Bizde herkes her şeyi bildi- ği için orilan dinlemez. Bizimkilerin dinlediği ya anlaşılmaz şeyler söyle- yenler ya da abuk sabuk konuşanlar- dır. Onfar çok sevilir, çünkü insanla- nn abuk sabuk konuştuklannı unut- turur. Bizim sevdiğimiz konuşma tü- rü geyik muhabbetidir. tncir çekirde- gi doldurmayan, saptan samandan. sa- bun köpüğü gibi gelip geçen. beyin denen organı hiç yormayan laflan bizimkiler pek sever. Onun için de te- levizyonlarda saatler boyu süren zev- zeklikler çok dinlenir, bunu yapan- lara çok para kazandınr. Gene de di- liyle en çok para kazananlar bunlar değildir. Diliyle en çok kazananlar "çanak yalayıcüar rl dır. Bunlar yağlı çanaklann kokusunu çok iyi ahr. he- men koşup o çanağı yalamaya baş- larlar. Dilleri yalamaktan düzleşmiş olsa da bu yolla çok para kazandık- lan için işlerini sürdürürler. Ayağıyla kazananlar... lbette ayaktopçulanndan söz ediyoruz. Futbol dediğimiz ayakla oynanan oyun bu denli izle- yici buldukça bu marifeti iyi yapan kardeşlerimiz de milyon dolarlan beğenmez olur. Bir zamanlar çocuk- lanna "Gene mi topa gidiyorsun, bu gidişle aç kalırsın,otur da dersini ça- lış" diyen anneler babalar, şimdi "Bak ^ n e dersine oturuyorsun, bu gidişle aç kalırsın, git de topunu oy- na" diyerek çocuklannın geleceği- ni kurtarmaktadır. Ayaktopçulann kazançlan da gö- bek atanlardan geri kalmaz, hatta daha uzun süre çalıştıklan için du- rumlan daha iyidir. Ayağım topa sü- ren futbolu bıraktıktan sonra da fut- boldan ekmek yiyebilir. Teknik di- rektör olur, menajer olur. takım ağa- beyi olur; bilemedin spor yazan olur, spor yorumcusu olur. yani bu işte yok yok. Alınteriyle kazanılır mı?.. ir zamanlar insanlar "almlannın teriyle" kazandıklannı söyler, bununla övünürlerdi. Ş radi gene alınteriyle kazananlar var elbette. Siz "asgariücret" diye bir şey duy- dunuz değil mi? İşte, alınteriyle o üc- ret kazanılıyor. Ücretin özelliği "öldürmeyip sü- ründürnıesrdir. Yani, insan alınte- riyle kazanıyorsa açım da dıyemez. tokum da diyemez, ne diyeceğini de bilemez. Ama göbek atmayı bilmiyorsanız, çanak yalayamıyorsanız, ayaktopu oynayamıyorsanız, gene alınteriniz sizi kurtanr. Merak etmeyin, bir gün gelecek, ahnterinin de hesabı sorulacak.