16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2OŞUBAT1999 CUMARTCSİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Michel Bouvet, afişler yoluyla dünyayı daha yaşamlır bir yer haline getirme mücadelesinde Yüzyıhıı öııeıııli taınğı: Afişler FECtRALPTEKİN Afiş sanatçısı ve Paris Ulusal Grafik Sanatlar Yüksek Akade- misi ögretim üyesi Mfchel Bo- uvet sondönem çalışmalannı Is- tanbul Resım Heykel Müzesi'nde sergiliyor. Hiçbir zaman kendi kimliğini afışin iletisinin önüne geçirmek yanılgısına düşmedi- ginden, Jean-Francois Lyotard' ın deyişıyle 'Kendiniafişeetmeyen afiş sanatçısı' olarak tanınıyor Bouvet. Tecimsel kaygılardan çok uzakta. sadece opera, bale ve festival gjbi sanat etkinlikleri için afiş hazırlıyor. Istanbul Fran- sız Kültür Merkezi ve Mimar Si- nan Üniversitesi işbirliğiyle ger- çekleştirilen 'Mfchd Bouvet-Son Dönem Çahşmalan' başlıklı ser- gi 28 Şubat'a dek açık kalacak. Kitletere seslenmek 1955 yılında Tunus'ta dünya- ya gelen Bouvet, Paris Ulusal Güzel Sanatlar Yüksek Akademı- si'nde resim eğırimi gördü. Aka- demi yıllanndan sonra bir sûre fo- toğraf ve soyut resim çalıştı. Ar- dından tipografiye yönelmesi. afiş serüveninin başlangıcı oldu. Afiş. Bouvet için çok çekicıy- di: çünkü yalruz başına atölyesi- ne kapanmış bir ressamı oyna- mak istemiyordu. lnsanlara yakın olmak, onlarla iletişim kurmak ve kitlelere seslenmekti amacı. Yap- tığı işin bir galende kapalı kal- mayıp sokaklara çıkması, sana- tının herkes için ulaşılabilir olma- sı önemliydi Bouvet için. 10 yıl boyunca çok amaçlı bir kültûrmerkezinde afiş sorumlu- su olarak çalıştı. 1980'lerinikin- ci yansından başlayan ve Fran- sız sanatının ivme kazandığı bir dönemde birçok müzisyen, tiyat- ro kumpanyası ve dans grubu için afişler hazırladı. Hem deneyım kazandı, hem de yaşamının iler- ki evTelerinde afişlerini hazırla- yacağı değerli sanatçılarla tanış- tı: "KOhfir merkezi müthiş bir okul oldu benlm için. Afîş konu- sunda çokşey öğrenmekle birlik- te, sanat çevreleriyle aynı havayı sohıma olanağı buldum." Bouvet aftş alamtıdaki fflebû- yük başansına 1987 yılında im- M ichel Bouvet, afışin, bir etkinliğin ilanından daha fazla anlam taşıdığına inanıyor. Ona göre afişler tarihin, bir dönemin, bir olayın ya da bir toplumun en canlı ve özgün belgeleri, tanıklan. Afışin, ifade özgürlüğü mücadelesinin baskılara karşı en güçlü silahlanndan da biri olduğunu düşünüyor. 'Ben afişlerimle sadece bir şeyleri ifade etmiyorum; aynı zamanda Güney Afrika'dan Hindistan'a, tüm dünyaya ifade özgürlüğünün Önemini anlatmaya çalışıyorum.' za attı. Fransa'nın en önemli mü- zik olayı sayılan Müzık Bayramı kutlamalan için hazırladığı afiş, tüm dünyaya dağıtılarak milyon- larca insana ulaştı. Kutlamalar için hazırlanan şekerlerin kâğıt- larında bile Bouvet'nin deseni vardı. Çalışmalannın tanınması \ e begeni kazanması, Bouvet'ye yeni olanaklar sağlayacaktı ar- tık. 1980'lerin ikinci yansından bu yana çeşitli bienallere ve karma sergilere katılan. ulusal ve ulus- lararası ödüller kazanan ve Por- tekiz'den Hindistan'a, Paragu- ay'dan Arnavutluk'a dünyanın pek çok ülkesinde 50'yi aşkın ki- şisel sergi açan Bouvet, çalışma- lannı halen özel atölyesinde sür- dürüyoıv Grafıkerlerdcn ohısan bir ekiple birlikte çalışan Bouvet sadece tiyatro, opera ve festival gibi sanat etkinlikleri için afiş hazırlıyor. Bouvet, afışin, bir etkinliğin ilanından daha fazia anlam taşı- dığına inanıyor. Ona göre afişler tarihin, bir dönemin, bir olayın ya da bir toplumun en canlı ve öz- gün belgeleri, tanıklan. Afiş mudaka mesaj taşır Bouvet, bir ifade biçimi olma- sının yanı sıra afışin, ifade özgür- lüğü mücadelesinin baskılara kar- şı en güçlü silahlanndan da biri olduğunu düşünüyor: "lyibirafiş kesinlikle nötr olamaz; politik, kühürel ya da toplumsal bir me- saj taşır. Ben afişlerimle sadece bir şeyleri ifade etmrvorum; aynı za- rnandaGflneyAfrka'aan Hindis- tan'a, tüm dünyaya ifade özgür- lüğünün önemini anlatmaya ça- hşryorum. Bencesinemadada,ti- yatroda da her sanatçı höyle bir sorumluluk taşunalı. Sanatsal ifa- delerin özgürlüğü. tüm özgürlük- lerin, kardeşliğin \c insan hakla- nnın garantisidir. Örneğjn şu an üniversitedeki öğrencilerimle Fransa'da kadın hareketi ve ço- ğul kültür yapısı konulu çabşma- lanmızı sürdürüyonız." Dünyanın değiştirilebilirliği- ne inanıyor Bouvet. Afişler yo- luyla dünyayı daha yaşamlır bir yer haline getirme mücadelesinin kendisi için profesyonel bir ya- şam projesı olduğunu, sergilerin ise sadece birer araç görevi yap- nğını söylüyor: "Sanatçuun ro- lü, yalnızca güzel bir imge yarat- nutk \e buııu Minmak değildir. Ben Türkiye'ye gelmiş olmaktan mutluyiım; çünkü burada sade- ce afişlerimi sergilemiyorum. Önemli olan buradaki insanlan tanımak, Mimar Sinan Üniversi- tesiöğrencileri Oe benim öğrend- lerim arasında isbiriiği progranv- lan hazıriamak, Türk sanatçılar ve öğretim üyeteriy le birlikte ça- hşmak, ortak projeler üretmek, kültürei Uişkiler kurmak." Az öz bilgryte çok insana Afışin 20. yüzyılda çağdaş sa- natın içinde olmaktan çok çağdaş sanata ilişkin tüm hareketlere eş- lik eder konumda olduğunu ve yüzyıla ait en önemli tamklıkla- nmızı afışlere borçlu olacağımı- zı düşünüyor Bouvet. Elektronik medyanın gelişimiyle afişin 21. yüzyılda etkisini kaybedeceğini savunanlaradakatılmıyor. Aksi- ne, üzerindeki en az ve öz bilgiy- le en çok insana ulaşabilen afi- şin geleceğini parlak görüyor. Bouvet, afışin gücünün basit im- gelerle çok şey anlatmakta ve kit- lelere seslenebilmekte yattığını söylüyor. lyi afışin nötr olmaması ve bir mesaj taşıması gerektiğine inanan Bouvet en önemlisinın de bu me- sajın yerine ulaşabilmesi oldu- ğuna değiniyor. Bouvet'ye göre, okuma yazma bilmeyen bir insa- nın bile anlayabileceği bir afiş 'iyi afiş' tanımını hak ediyor: "Hangi küttürden olursa okun, hangi dili konuşursa konuşsun, herkes tarafindan aıüaşuabttryor- sa, yani evrenselttği yakalayabitt- yorsa o afiş iyi afıştir. Önemlioian sanatuı herkese ulaşabilmesidir; estetik sonra gettr." Beyoglu Dulcinea'da Aydın Teker'den 'Dans Sergisi' Kültür Servisi- Aydm Teker'in 'DansSer- jpsi* başlıklı performansı 24 Şubat Çarşam- ba günü saat 20.00'de Dulcinea'da sahnele- necek. Performans 26 Şubat Cuma ve 27 Şu- bat Cumartesı günü saat 19.00 ve 21.00'de 28 Şubat Pazar günü saat 16.00*da izlene- bilecek. Koreografısini Aydın Teker'in yaptığı Dans Sergisi'nin ana sponsorluğunu Dolu- ca AŞ üstleniyor. Istanbul Bilgi Üniversi- tesi, Ofset Yapımevi ve British Councirin destekledigi proje kapsammda yer alacak olan besteci Jim Pyv*eU. aynı dönem içinde bir ay süreyle İstanbul'da bulunacak. Pywell, Bil- gi Üniversitesi *nde bir atörye çalışması ger- çekleştirerek ders verecek. Performansuı Ethem Özgüven tarafindan yapılacak çe- kimleri kurgulanarak bir film haline getiri- lecek. Aydın Teker, bedenin, hareketio, sesin, müzığin, imgenin sınırlannm zorlanacağı; mekânm yapısal niteliklerinin performan- sm biçimlenişine katkıda butunacağı, böy- lelikie böiümlenmiş çok sayıda geçişlı ala- mn, hem bakış açısı içinde kalabilen hem de sürpTİzkr saklamasını bilen bir boşluk- lar toplamı olarak kullanılacağı bir yapıtla izleyicilerin karştsına çıkacak. Dansçüann yanı sıra farklı disiplinleTden gelen sanatçtlannda yer alacagı performan- sın bütünlüğü içinde herkes farklı görevler alacak. Dans Sergisi'nde Aydın Teker, Ba- nar VTdüıUoğlu, Fıliz Sızanh, Jim P>>veU. Mustafa Kaplan, Rebecca Lazkr, Sema, Serap Meriç, Tugçe Ultıgün ve \âhit Tuna rol alıyor. Ncw Yoık Üniversitesi'nde koreografi ve dans çalışmalan gercekleştiren Aydın Teker, Kazuko Hirabayashi Dance Theatre, Mar- cus Schulkind Dance Company ve New Ha- ven Dance Repertory Company ile dans et- ti. Sanatçının ilk yapıtı More, 1980 yılında NevvYork'ta sergilendi. Koroegrafi çalış- malannı aralıksız olarak günümüze dek sür- düren Aydın Teker'in oyunları ABD, Bel- çika. Polonya, tskoçya, Danimarka ve Tür- kiye'nin çeşitli yerlerinde izleyiciyle bu- lustu. Ankara, îstanbul Devlet Opera ve Ba- - lekurumîanndadayapıtlansahnelenensa- natçt, 1993 yılında Fuîbright Araştırma Bur- su ile New York'a giderek sotnatik teoriler- deki son gelişmeleri inceleyerek koroegra- fi çalışmalannı sürdürdü. Amerikan Dans Festivali tarafindan ıs- marlanan IJ) adlı yapıtı festival kapsamın- da sahnelendi. Aydın Teker'in Clasped lips adlı yapıtı New York Üniversitesi'nde, ha- reket birimi dışında olusan Aulos V projesi ise Brooklyn Köprüsü'nde sergilendi. Bu- güne dek çeşitli festivallere katılan sanatçı çalışmalannı Mimar Sinan Üniversitesi Dev- let Konservatuvan Modern Dans Dalı Baş- kanı olarak sürdürüyor. Borusan Orkestmsı 'nın kurucusu Saim Akçıl, görevinden alınmasını değerlendirdi 'Scüm çeker küreği,yenişefyerçöreği' NURDAN CtHANŞÜMUL Borusan Oda Orkestrası'nın daimi şefliğine Gürer Aykal getirildi. Or- kestrayı kuran Saim Akçıl ın ise önü- müzdeki sezondan itibaren görevini konuk şef olarak sürdüreceği açıklan- dı. Bu haberler bir anda ortalığı ka- nştırdı. Saim Akçıl, görevinden alın- ma ve görevini konuk şef olarak sür- dürme konulannda kendisine ve or- kestra üyelenne danışılmadığını söy- ledi. Akçıl. Borusan Kültür ve Sanat Merkezi tarafindan gönderilen yazı- lı açıklamada görevine hangi neden- le son verildiğinin de açıklanmadığı- nı belirtti. Saim Akçıl'la konu hak- kında görüştük. Baa üyeler aynlacaklar - Bu karar verflmeden önce size da- nışddı mı? SAİM AKÇEL - Orkestranın başı- na yeni bir şef getirilmesı konusun- da, yani Gürer Aykal'la ilgili olarak ne bana ne de orkestra üyelenne da- nışılmadı. Ben ve orkestra üyelerinin büyük çoğunluğu bunu doğru bul- muyoruz. - Orkestra ile çauşmalaruuzı ko- nuk şef olarak sürdürecek misiniz? Bu konuda da bana bir şey sorul- madı. Bana yeni sezona benimle de- vam etmeyecekleri konusunda gön- derdikleri mektupta orkestrayla çalış- malanmı konuk şef olarak sürdürüp sürdüremeyeceğime ilişkin hiçbir açıklama yok. Sa- natsal ilişkilerin devam et- mesini temenni ettiklerini belirtiyorlar. Oysa çıkan haberlerde benim konuk şef olarak çalışmalara de- vam edeceğim yazılıyor. Kendilerine önümüzdeki sezon konuk şef olarak ça- lışmalanmı sürdürmeyece- ğimi bildirdim. Bana "Gü- rer Aykal nisan ayında ts- tanbul'da olacak: sizi de rencide etmeyecek bir ba- sın bülteni hazıriayacağız, si- zin de ona\ ını/ı alarak bu basın bültenini yayımlaya- cağH" demışlerdi. Ama ni- sana kadar sabTedemediler ki bu haberi gazetelerde gördüm. Bilmeyenler de sanacaklar ki Borusan' a sü- rekli şef geliyor ve ben de kurdugum, 5 yıldırgeliştir- diğim orkestrada arzu ettik- leri zaman konuk şef ola- rak çalışmayı kabul ediyo- rum. Her şeyden önce ba- na sonılmadığı için bu dunımu ren- cide edici görüyorum. - Sezonun ortasuda böyle bir ka- rann alınmasını nasıl değeriendiri- yorsunuz? Burada benim sorunum Gürer Ay- kal'la ilgili değil. Sözleşmem 31 Ağustos'ta bitiyor, sözleşmede 'Bir ayöncesindenşarttar konuşulacak' di- T M. ürkiye gibi bir ülkede çoksesli bir orkestra kurmak zordur. 5 yılhk bir emeğin karşılığında yapılan bu davranışı anlamıyorum. Bana ve orkestra üyelenne yeni şef konusunda danışılmadı. Bu durumu rencide edici buluyorum. ye bir madde yer alıyor. Bu açıklama- yı çok önceden yaptılar ama benim daha orkestrayla konserlerim var. Böyle olunca bu durumu kabul etme- yen orkestra üyelerinin ve benim mo- ralimizi bozmuş oluyorlar. Kuruluşu beraber gerçekleştirdiğimiz, yurtdı- şından ve yurtiçinden başanlı orkest- ra üyeleri hem bana hem de kendile- Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müdürü sami Caner 'Kan değişimi yaptık' Sami Caner ise konuyla ilgili görüşlerini şöyle bildirdi: "Borusan Oda Orkestrası'na bu denli emeğj geçmiş, Prof. Saim Akçıl gibi değerü bir müzik adamınm yıBarca işbtrüği yaptıgı orkestranın daha da geüştirilmesine ilişkin bir karan bu şekilde poiemik konusu yapması üzünrü vericL Borusan Grubu bundan beş >ıl e\-vel bir oda orkestrası kurmaya karar verdiğindc birkaç alternarif arasından Prof. Saim AkçıTı seçri ve ona her türlü ünkânı tanıdı. 5 yıl süresince birlikte uğraş verdik- birçok güçlüğü birlikte aşrık. Prof. Saim Akçıl'ın bügisinden ve deneyiminden büyük ölçüde yararlandık. El ele vererek orkestramızı adım adım geBstirdL Kısa bir süre önce Borusan yeni bir karar akb. Orkestrayı büyütmek ve geliştirnıek, niteliğmi daha da arrnrmak yönündeydi bu karar. Senfonik repertu-var konusunda daha deneyhnii şeflerie çahşmak, zaman zaman konuk şeflerie de işbûüği yapmak, böylece ufkumuzu daha da genişletmek istedik. Bu mudur \ anlış olan?" "Türkiye'de kurunılann geüşme mzını yavaslatan en önemli faktör, kişilere bağımb bir geJişme çizgsi iztemeleri, kan değişûnine izin veriünemesi'" diyen Sami Caner şunlan belırtiyor. "Borusan bu adımryta Türkiye'nin müzik \-asanhsma çok önemli katkılan olacak büyük bir abhnıa haarianıyor. Müzik çevrelerinuı bu ahlımımın takdirle karşıla> acağma inanıyor, iigi ve destek bekUyonız.'' rine hiç danışılmadan alınan bu ka- rara tepki göstenyorlar. Bazı orkest- ra üyeleri önümüzdeki sezondan iti- baren Borusan Oda Orkestrası'nda çahşmayacaklannı söylediler. Boru- san Kültür ve Sanat Merkezi bir sa- nat işlevi yapayım derken sanatçıla- n bölmüş ve birbirine düşürmüş olu- yor. Onurumuzla OMianmamah - Görevinizden alınmanızın nede- ni nedir sizce? Daha önce bir iki kez Borusan 'dan istifayakalkıştım. Borusan'ı eleştir- diğim noktalardan biri orkestranın kurumsallaştınlmamasıydı; çünkü bir konser veriyoruz, ondan sonra birkaç ay hiç konser olmuyor. Istan- bul'da ayda bir, iki ayda bir konser ya- pılması gerektiğini söyledim. Okul- larda konserler verecektik, bu da as- gari düzeyde gerçekleştirildi. Kültür sanat hizmeti verilirken insanlann, çok hassas bir ruh yapısına sahip olan sanatçılann bu nıh hallenni bilmele- ri ve onlann onurlanyla oynamama- lan, onlan birbirine düşürmeye kal- kışmamalan gerekir diye düşünüyo- rum. Borusan Orkestrası bu düzeye geldi; belki de daha medyatik olmak, daha çok duyulmak istiyorlar işin özünü unutarak. Ben Istanbul 'da oturuyorum, kon- ser programlannın notalannı bile ken- di kütüphanemden getiriyorum. Yap- tığımız CD'ler halka ulaş- - - mıyor. Orkestranın yine bü- tün yükünü ben üstlenece- ğim, çalıştıracağım, hazrrla- yacağım, anlaşma yaptıkla- n şef de uzaktan gelecek. 'Saim çeker küreği, yeni şef yer çöreği' olacak. Konuk şef geleceği zaman dadanışmı- yorlardı ve bu konuyu da kendilerine iletmiştim. Eğer OTkestrayı bana teslim edi- yorlarsa bunlan eleştirmek hakkımdır diye düşünüyo- nun. Sanınm benim eleştiri- lerimi kabullenmiş gibi gö- ründüler ama bana kızdılar. Türkiye gibi bir ülkede çoksesli bir orkestra kurmak zordur. 5 yılhk bir emeğin karşılığında yapılan bu dav- ranışı anlamıyorum. Bir şe- yi kurmak zordur ama yık- mak çok kolaydır. Ben sa- natçı olarak diyorum ki, pa- ra bizim için önemli değil. Biz sanatçı olarak var olma- ya devam ederiz, siz de var- lıklı olmaya devam edersiniz. Yönetmen Herbert Klbıe öldü v • Kültür Servisi - İspanya tç Savaşı ve 11. Dünya Savaşı öncesinde yaşanan kriz dönemi üzerine çektiği belgesellerle tanınan yönetmen Herbert ; ^ Kline 89 yaşında öldü. Iovva'da do|an Kline, dönemin tüm Amerikalı entelektüelleri gibi 1930'larda Avrupa'yı dolaştı. lspanya'ya gitti ve Macar fotoğraf sanatçısı Geza Karpathi'nin yardımıyla 1937 yılında Heart of Spain'i çekti. 1938'de ise Fransız fotoğraf sanatçısı Henri Cartier- Bresson'un katkılanylaıspanya iç savaşıyla ilgili ikinci fılmi Return to Life'ı çevirdi. 1939'da, Polonya'nın işgalini anlatan Lights out of Europe'u çektikten sonra Amerika'ya döndü ve John Steinbeck'in katkılanyla Meksikah çiftçilerin . yaşamını anlatan The Forgotten Village'ı gerçekleştirdi. 1948'de soykınmı anlatan My Father's House isimli filmini çekti. Ancak sol görüşlü olması nedeniyle McCarthy döneminde kara listeye alınarak çalışmalan durduruldu. 1970 yılında, Meksikah ressamlar Diego Rivera ve David Alfaro SiQueiros'un yaşamını anlatan Walls of Fire isimli filmiyle Oscar'a aday oldu. 1978 yapımı The Challenge of Modern Art ve 1979 yapımı Acting... Lee Strasberg. yönetmenin son fılmleriydi. Hasan Hüseyin anılacak • Kültür Servisi - Türk şiirinin usta isimlerinden Hasan Hüseyin Korkmazgil. ölüm tarihi olan 26 Şubat'ta saat 18.00'de Taranta Babu Kültür Merkezi'nde anılacak. Seyit Nezir, Zühtü Bayar, Öner Yağcı ve Güngör Gencay'ın konuşmacı olarak katılacağı gecede Hüseyin İlbey ve Nevzat Karakış da türküleriyle yer alacak. Gecede aynca Aja Clavier lir eşliğinde Fransız Ortacağ baladlan okuyacak ve genç şairler de Hasan Hüseyin'in şiirlerinden örnekler sunacaklar. Şükran Kurdakul'un söyleşîsi I Kültür Servisi - Şükran Kurdakul, bugün saat 15.30'da Zeki Salih Kolat Kültür Merkezi'nde (eski Bahçe Bahçe Kültür Merkezi) '1960'tan Sonra Edebiyatımızda Özgürleşme' konulu bir söyleşi gerçekleştirecek Vıyana Klarinet Topluluğu'nun konseri • Kültür Servisi - Vıyana Klarinet Topluluğu, Avusturya Istanbul Başkonsolosluğu'nun katkılanyla 22 Şubat Pazartesi aksamı saat 20.00'de Anadolu Üniversitesi. Yunus Emre Kampusu Sinema Salonu'nda müzikseverlerle buluşacak. •> Helmut Hödl (klarinet), Heinz Peter Linshalm (klarinet), Hubert Salmhofer (bas komo), VVolfgang Kornberger (bas korno) ve Peter Forcher'den (bas klarinet) oluşan topluluk konserde Dvorak, Milhaud, Bemstein, Mozart, Lennon/McCartney, Strauss, Ellington, Fucik, Koazmar ve Isozaki'nin yapıtlannı seslendirecek. Konser biletleri, Sinema Anadolu, Palet Sanat Galerisi ve Kibele Kültür Merkezi'nden sağlanabilir. Daniel Barenboim sahnedeki 50. yılını kutlayacak • Kühür Servisi - Chicago Senfoni Orkestrası'nın müzik direktörü, Arjantin doğumlu Israilli ünlü şef Daniel Barenboim sahnelerdeki 50. profesyonel yılını 2000'de kutlayacak. İlk kez yedi yaşındayken Buenos Aires'te bir piyano resitali için 1950*de sahneye çıkan Barenboim, orkestra şefı olarak ise ilk kez 1967 yılmda Londra'da sahneye çıktı. 1975- 1989 yıllan arasında Paris Orkestrası'nın direktörlüğünü yapan Barenboim, 50. yılını New York, Chicago ve Buenos Aires'te vereceği ' konserlerle kutlayacağını açıkladı. Kutlamalara, müzik dünyasının önde gelen isimlerinden Pıerre Boulez, Placido Domingo, Pinchas Zukerman, Yo- Yo Ma ve Radu Lupu'nun katılacaklan belirtildi. Kutlamalann altı konser ve Carnegıe Hall'de gerçekleştirilecek olan vvorkshop'dan oluşacağı, repertuvann Mozart üzerinde yogunlaşacağı da bildirildi. BUGÜN • AKSANAT'ta saat 14.00'te lazer-diskten Mozart'ın 'Saraydan KJZ Kaçırma' operası ve 19.00'da 'Görmeve Dair' adlı tiyatro oyunu izlenebılir. • CRR'de 'Osmanh Cihan Devleti'nin 700. Kuruluş YüdönümüEtkinlikleri' saat 20 00de 'Tuğjar Yükselirken' başlıklı Mehter Senfoni Konseri ile .. başlıyor. • AKM Büyük Salon'da saat 15.30'da İDOB'un sahnelediği Saûlmış N'işanlı izlenebilir. • BORUSAN Kültür ve Sanat Merkezi'nde 10.30 ve 12.00'de Pınar Başbuğ'un 'Çocuklarla Müzik' atölyesi ve 14.00'te Emin Fındıkoğlu'nun Bestecilik Semineri yer alacak. • YAPIKREDİ SANAT FESTTVALİ kapsamında Taksim Ministry Club'da saat 22.00'de Candye Kane'in konseri izlenebilir. • ÇAĞDAŞ YAŞAMIDESTEKLEME DERNEĞ1 Okmeydanı Toplum Merkezi'nde saat 14.00'te Öner Yağcı'nın katılacağı 'Uğnr Mumcu ve Aydınlanma' konulu söyleşi yer alacak. • Pt AKTWORKS'ün video salonunda saat 15.30'da Alfred Hitchcock serisinden 'Sabotaj' adlı film gösterilecek. • ÇOCirK VAKFI'nda saat 13.00'te Gültekin Çizgen 'Dünya Çocuklan' başlıklı bir dia gösterisi gerçekleştirecek. • CNR Dünya Ticaret Merkezi'nde saat 20.30'da tekno dans grubu Faithless konser verecek. CUMHURİYET KİTAP KULÜBU'NDE BUGÜN • CKK Taksim Sergi Salonu'nda 17.00-19.00 saatleri arasında Emin Igüs'ün 'Doğa Ezgfleri' başhklı dinletisı izlenebilir. (252 38 81)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle