Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2OŞUBAT1999 CUMARTCSİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Michel Bouvet, afişler yoluyla dünyayı daha yaşamlır bir yer haline getirme mücadelesinde
Yüzyıhıı öııeıııli taınğı: Afişler
FECtRALPTEKİN
Afiş sanatçısı ve Paris Ulusal
Grafik Sanatlar Yüksek Akade-
misi ögretim üyesi Mfchel Bo-
uvet sondönem çalışmalannı Is-
tanbul Resım Heykel Müzesi'nde
sergiliyor. Hiçbir zaman kendi
kimliğini afışin iletisinin önüne
geçirmek yanılgısına düşmedi-
ginden, Jean-Francois Lyotard' ın
deyişıyle 'Kendiniafişeetmeyen
afiş sanatçısı' olarak tanınıyor
Bouvet. Tecimsel kaygılardan
çok uzakta. sadece opera, bale
ve festival gjbi sanat etkinlikleri
için afiş hazırlıyor. Istanbul Fran-
sız Kültür Merkezi ve Mimar Si-
nan Üniversitesi işbirliğiyle ger-
çekleştirilen 'Mfchd Bouvet-Son
Dönem Çahşmalan' başlıklı ser-
gi 28 Şubat'a dek açık kalacak.
Kitletere seslenmek
1955 yılında Tunus'ta dünya-
ya gelen Bouvet, Paris Ulusal
Güzel Sanatlar Yüksek Akademı-
si'nde resim eğırimi gördü. Aka-
demi yıllanndan sonra bir sûre fo-
toğraf ve soyut resim çalıştı. Ar-
dından tipografiye yönelmesi.
afiş serüveninin başlangıcı oldu.
Afiş. Bouvet için çok çekicıy-
di: çünkü yalruz başına atölyesi-
ne kapanmış bir ressamı oyna-
mak istemiyordu. lnsanlara yakın
olmak, onlarla iletişim kurmak ve
kitlelere seslenmekti amacı. Yap-
tığı işin bir galende kapalı kal-
mayıp sokaklara çıkması, sana-
tının herkes için ulaşılabilir olma-
sı önemliydi Bouvet için.
10 yıl boyunca çok amaçlı bir
kültûrmerkezinde afiş sorumlu-
su olarak çalıştı. 1980'lerinikin-
ci yansından başlayan ve Fran-
sız sanatının ivme kazandığı bir
dönemde birçok müzisyen, tiyat-
ro kumpanyası ve dans grubu için
afişler hazırladı. Hem deneyım
kazandı, hem de yaşamının iler-
ki evTelerinde afişlerini hazırla-
yacağı değerli sanatçılarla tanış-
tı: "KOhfir merkezi müthiş bir
okul oldu benlm için. Afîş konu-
sunda çokşey öğrenmekle birlik-
te, sanat çevreleriyle aynı havayı
sohıma olanağı buldum."
Bouvet aftş alamtıdaki fflebû-
yük başansına 1987 yılında im-
M
ichel Bouvet, afışin, bir etkinliğin ilanından daha fazla anlam taşıdığına inanıyor. Ona göre afişler tarihin, bir dönemin,
bir olayın ya da bir toplumun en canlı ve özgün belgeleri, tanıklan. Afışin, ifade özgürlüğü mücadelesinin baskılara
karşı en güçlü silahlanndan da biri olduğunu düşünüyor. 'Ben afişlerimle sadece bir şeyleri ifade etmiyorum; aynı
zamanda Güney Afrika'dan Hindistan'a, tüm dünyaya ifade özgürlüğünün Önemini anlatmaya çalışıyorum.'
za attı. Fransa'nın en önemli mü-
zik olayı sayılan Müzık Bayramı
kutlamalan için hazırladığı afiş,
tüm dünyaya dağıtılarak milyon-
larca insana ulaştı. Kutlamalar
için hazırlanan şekerlerin kâğıt-
larında bile Bouvet'nin deseni
vardı. Çalışmalannın tanınması
\ e begeni kazanması, Bouvet'ye
yeni olanaklar sağlayacaktı ar-
tık.
1980'lerin ikinci yansından bu
yana çeşitli bienallere ve karma
sergilere katılan. ulusal ve ulus-
lararası ödüller kazanan ve Por-
tekiz'den Hindistan'a, Paragu-
ay'dan Arnavutluk'a dünyanın
pek çok ülkesinde 50'yi aşkın ki-
şisel sergi açan Bouvet, çalışma-
lannı halen özel atölyesinde sür-
dürüyoıv Grafıkerlerdcn ohısan
bir ekiple birlikte çalışan Bouvet
sadece tiyatro, opera ve festival
gibi sanat etkinlikleri için afiş
hazırlıyor.
Bouvet, afışin, bir etkinliğin
ilanından daha fazia anlam taşı-
dığına inanıyor. Ona göre afişler
tarihin, bir dönemin, bir olayın ya
da bir toplumun en canlı ve öz-
gün belgeleri, tanıklan.
Afiş mudaka mesaj taşır
Bouvet, bir ifade biçimi olma-
sının yanı sıra afışin, ifade özgür-
lüğü mücadelesinin baskılara kar-
şı en güçlü silahlanndan da biri
olduğunu düşünüyor: "lyibirafiş
kesinlikle nötr olamaz; politik,
kühürel ya da toplumsal bir me-
saj taşır. Ben afişlerimle sadece bir
şeyleri ifade etmrvorum; aynı za-
rnandaGflneyAfrka'aan Hindis-
tan'a, tüm dünyaya ifade özgür-
lüğünün önemini anlatmaya ça-
hşryorum. Bencesinemadada,ti-
yatroda da her sanatçı höyle bir
sorumluluk taşunalı. Sanatsal ifa-
delerin özgürlüğü. tüm özgürlük-
lerin, kardeşliğin \c insan hakla-
nnın garantisidir. Örneğjn şu an
üniversitedeki öğrencilerimle
Fransa'da kadın hareketi ve ço-
ğul kültür yapısı konulu çabşma-
lanmızı sürdürüyonız."
Dünyanın değiştirilebilirliği-
ne inanıyor Bouvet. Afişler yo-
luyla dünyayı daha yaşamlır bir
yer haline getirme mücadelesinin
kendisi için profesyonel bir ya-
şam projesı olduğunu, sergilerin
ise sadece birer araç görevi yap-
nğını söylüyor: "Sanatçuun ro-
lü, yalnızca güzel bir imge yarat-
nutk \e buııu Minmak değildir.
Ben Türkiye'ye gelmiş olmaktan
mutluyiım; çünkü burada sade-
ce afişlerimi sergilemiyorum.
Önemli olan buradaki insanlan
tanımak, Mimar Sinan Üniversi-
tesiöğrencileri Oe benim öğrend-
lerim arasında isbiriiği progranv-
lan hazıriamak, Türk sanatçılar
ve öğretim üyeteriy le birlikte ça-
hşmak, ortak projeler üretmek,
kültürei Uişkiler kurmak."
Az öz bilgryte çok insana
Afışin 20. yüzyılda çağdaş sa-
natın içinde olmaktan çok çağdaş
sanata ilişkin tüm hareketlere eş-
lik eder konumda olduğunu ve
yüzyıla ait en önemli tamklıkla-
nmızı afışlere borçlu olacağımı-
zı düşünüyor Bouvet. Elektronik
medyanın gelişimiyle afişin 21.
yüzyılda etkisini kaybedeceğini
savunanlaradakatılmıyor. Aksi-
ne, üzerindeki en az ve öz bilgiy-
le en çok insana ulaşabilen afi-
şin geleceğini parlak görüyor.
Bouvet, afışin gücünün basit im-
gelerle çok şey anlatmakta ve kit-
lelere seslenebilmekte yattığını
söylüyor.
lyi afışin nötr olmaması ve bir
mesaj taşıması gerektiğine inanan
Bouvet en önemlisinın de bu me-
sajın yerine ulaşabilmesi oldu-
ğuna değiniyor. Bouvet'ye göre,
okuma yazma bilmeyen bir insa-
nın bile anlayabileceği bir afiş
'iyi afiş' tanımını hak ediyor:
"Hangi küttürden olursa okun,
hangi dili konuşursa konuşsun,
herkes tarafindan aıüaşuabttryor-
sa, yani evrenselttği yakalayabitt-
yorsa o afiş iyi afıştir. Önemlioian
sanatuı herkese ulaşabilmesidir;
estetik sonra gettr."
Beyoglu Dulcinea'da
Aydın Teker'den
'Dans Sergisi'
Kültür Servisi- Aydm Teker'in 'DansSer-
jpsi* başlıklı performansı 24 Şubat Çarşam-
ba günü saat 20.00'de Dulcinea'da sahnele-
necek. Performans 26 Şubat Cuma ve 27 Şu-
bat Cumartesı günü saat 19.00 ve 21.00'de
28 Şubat Pazar günü saat 16.00*da izlene-
bilecek.
Koreografısini Aydın Teker'in yaptığı
Dans Sergisi'nin ana sponsorluğunu Dolu-
ca AŞ üstleniyor. Istanbul Bilgi Üniversi-
tesi, Ofset Yapımevi ve British Councirin
destekledigi proje kapsammda yer alacak olan
besteci Jim Pyv*eU. aynı dönem içinde bir
ay süreyle İstanbul'da bulunacak. Pywell, Bil-
gi Üniversitesi *nde bir atörye çalışması ger-
çekleştirerek ders verecek. Performansuı
Ethem Özgüven tarafindan yapılacak çe-
kimleri kurgulanarak bir film haline getiri-
lecek.
Aydın Teker, bedenin, hareketio, sesin,
müzığin, imgenin sınırlannm zorlanacağı;
mekânm yapısal niteliklerinin performan-
sm biçimlenişine katkıda butunacağı, böy-
lelikie böiümlenmiş çok sayıda geçişlı ala-
mn, hem bakış açısı içinde kalabilen hem
de sürpTİzkr saklamasını bilen bir boşluk-
lar toplamı olarak kullanılacağı bir yapıtla
izleyicilerin karştsına çıkacak.
Dansçüann yanı sıra farklı disiplinleTden
gelen sanatçtlannda yer alacagı performan-
sın bütünlüğü içinde herkes farklı görevler
alacak. Dans Sergisi'nde Aydın Teker, Ba-
nar VTdüıUoğlu, Fıliz Sızanh, Jim P>>veU.
Mustafa Kaplan, Rebecca Lazkr, Sema,
Serap Meriç, Tugçe Ultıgün ve \âhit Tuna
rol alıyor.
Ncw Yoık Üniversitesi'nde koreografi ve
dans çalışmalan gercekleştiren Aydın Teker,
Kazuko Hirabayashi Dance Theatre, Mar-
cus Schulkind Dance Company ve New Ha-
ven Dance Repertory Company ile dans et-
ti. Sanatçının ilk yapıtı More, 1980 yılında
NevvYork'ta sergilendi. Koroegrafi çalış-
malannı aralıksız olarak günümüze dek sür-
düren Aydın Teker'in oyunları ABD, Bel-
çika. Polonya, tskoçya, Danimarka ve Tür-
kiye'nin çeşitli yerlerinde izleyiciyle bu-
lustu. Ankara, îstanbul Devlet Opera ve Ba-
- lekurumîanndadayapıtlansahnelenensa-
natçt, 1993 yılında Fuîbright Araştırma Bur-
su ile New York'a giderek sotnatik teoriler-
deki son gelişmeleri inceleyerek koroegra-
fi çalışmalannı sürdürdü.
Amerikan Dans Festivali tarafindan ıs-
marlanan IJ) adlı yapıtı festival kapsamın-
da sahnelendi. Aydın Teker'in Clasped lips
adlı yapıtı New York Üniversitesi'nde, ha-
reket birimi dışında olusan Aulos V projesi
ise Brooklyn Köprüsü'nde sergilendi. Bu-
güne dek çeşitli festivallere katılan sanatçı
çalışmalannı Mimar Sinan Üniversitesi Dev-
let Konservatuvan Modern Dans Dalı Baş-
kanı olarak sürdürüyor.
Borusan Orkestmsı 'nın kurucusu Saim Akçıl, görevinden alınmasını değerlendirdi
'Scüm çeker küreği,yenişefyerçöreği'
NURDAN CtHANŞÜMUL
Borusan Oda Orkestrası'nın daimi
şefliğine Gürer Aykal getirildi. Or-
kestrayı kuran Saim Akçıl ın ise önü-
müzdeki sezondan itibaren görevini
konuk şef olarak sürdüreceği açıklan-
dı. Bu haberler bir anda ortalığı ka-
nştırdı. Saim Akçıl, görevinden alın-
ma ve görevini konuk şef olarak sür-
dürme konulannda kendisine ve or-
kestra üyelenne danışılmadığını söy-
ledi. Akçıl. Borusan Kültür ve Sanat
Merkezi tarafindan gönderilen yazı-
lı açıklamada görevine hangi neden-
le son verildiğinin de açıklanmadığı-
nı belirtti. Saim Akçıl'la konu hak-
kında görüştük.
Baa üyeler aynlacaklar
- Bu karar verflmeden önce size da-
nışddı mı?
SAİM AKÇEL - Orkestranın başı-
na yeni bir şef getirilmesı konusun-
da, yani Gürer Aykal'la ilgili olarak
ne bana ne de orkestra üyelenne da-
nışılmadı. Ben ve orkestra üyelerinin
büyük çoğunluğu bunu doğru bul-
muyoruz.
- Orkestra ile çauşmalaruuzı ko-
nuk şef olarak sürdürecek misiniz?
Bu konuda da bana bir şey sorul-
madı. Bana yeni sezona benimle de-
vam etmeyecekleri konusunda gön-
derdikleri mektupta orkestrayla çalış-
malanmı konuk şef olarak sürdürüp
sürdüremeyeceğime ilişkin
hiçbir açıklama yok. Sa-
natsal ilişkilerin devam et-
mesini temenni ettiklerini
belirtiyorlar. Oysa çıkan
haberlerde benim konuk
şef olarak çalışmalara de-
vam edeceğim yazılıyor.
Kendilerine önümüzdeki
sezon konuk şef olarak ça-
lışmalanmı sürdürmeyece-
ğimi bildirdim. Bana "Gü-
rer Aykal nisan ayında ts-
tanbul'da olacak: sizi de
rencide etmeyecek bir ba-
sın bülteni hazıriayacağız, si-
zin de ona\ ını/ı alarak bu
basın bültenini yayımlaya-
cağH" demışlerdi. Ama ni-
sana kadar sabTedemediler
ki bu haberi gazetelerde
gördüm. Bilmeyenler de
sanacaklar ki Borusan' a sü-
rekli şef geliyor ve ben de
kurdugum, 5 yıldırgeliştir-
diğim orkestrada arzu ettik-
leri zaman konuk şef ola-
rak çalışmayı kabul ediyo-
rum. Her şeyden önce ba-
na sonılmadığı için bu dunımu ren-
cide edici görüyorum.
- Sezonun ortasuda böyle bir ka-
rann alınmasını nasıl değeriendiri-
yorsunuz?
Burada benim sorunum Gürer Ay-
kal'la ilgili değil. Sözleşmem 31
Ağustos'ta bitiyor, sözleşmede 'Bir
ayöncesindenşarttar konuşulacak' di-
T
M. ürkiye gibi
bir ülkede
çoksesli bir
orkestra kurmak
zordur. 5 yılhk
bir emeğin
karşılığında
yapılan bu
davranışı
anlamıyorum.
Bana ve
orkestra
üyelenne yeni
şef konusunda
danışılmadı.
Bu durumu
rencide edici
buluyorum.
ye bir madde yer alıyor. Bu açıklama-
yı çok önceden yaptılar ama benim
daha orkestrayla konserlerim var.
Böyle olunca bu durumu kabul etme-
yen orkestra üyelerinin ve benim mo-
ralimizi bozmuş oluyorlar. Kuruluşu
beraber gerçekleştirdiğimiz, yurtdı-
şından ve yurtiçinden başanlı orkest-
ra üyeleri hem bana hem de kendile-
Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Müdürü sami Caner
'Kan değişimi yaptık'
Sami Caner ise konuyla ilgili görüşlerini
şöyle bildirdi: "Borusan Oda
Orkestrası'na bu denli emeğj geçmiş,
Prof. Saim Akçıl gibi değerü bir müzik
adamınm yıBarca işbtrüği yaptıgı
orkestranın daha da geüştirilmesine
ilişkin bir karan bu şekilde poiemik
konusu yapması üzünrü vericL
Borusan Grubu bundan beş >ıl e\-vel bir
oda orkestrası kurmaya karar verdiğindc
birkaç alternarif arasından
Prof. Saim AkçıTı seçri ve ona her türlü
ünkânı tanıdı. 5 yıl süresince birlikte
uğraş verdik- birçok güçlüğü
birlikte aşrık. Prof. Saim Akçıl'ın
bügisinden ve deneyiminden büyük
ölçüde yararlandık. El ele vererek
orkestramızı adım adım geBstirdL Kısa
bir süre önce Borusan
yeni bir karar akb. Orkestrayı büyütmek
ve geliştirnıek, niteliğmi daha da
arrnrmak yönündeydi bu karar.
Senfonik repertu-var konusunda daha
deneyhnii şeflerie çahşmak, zaman
zaman konuk şeflerie de işbûüği
yapmak, böylece ufkumuzu daha da
genişletmek istedik. Bu mudur \ anlış
olan?" "Türkiye'de kurunılann geüşme
mzını yavaslatan en önemli faktör,
kişilere bağımb bir geJişme çizgsi
iztemeleri, kan değişûnine izin
veriünemesi'" diyen Sami Caner şunlan
belırtiyor. "Borusan bu adımryta
Türkiye'nin müzik \-asanhsma çok
önemli katkılan olacak büyük bir abhnıa
haarianıyor. Müzik çevrelerinuı bu
ahlımımın takdirle karşıla> acağma
inanıyor, iigi ve destek bekUyonız.''
rine hiç danışılmadan alınan bu ka-
rara tepki göstenyorlar. Bazı orkest-
ra üyeleri önümüzdeki sezondan iti-
baren Borusan Oda Orkestrası'nda
çahşmayacaklannı söylediler. Boru-
san Kültür ve Sanat Merkezi bir sa-
nat işlevi yapayım derken sanatçıla-
n bölmüş ve birbirine düşürmüş olu-
yor.
Onurumuzla OMianmamah
- Görevinizden alınmanızın nede-
ni nedir sizce?
Daha önce bir iki kez Borusan 'dan
istifayakalkıştım. Borusan'ı eleştir-
diğim noktalardan biri orkestranın
kurumsallaştınlmamasıydı; çünkü
bir konser veriyoruz, ondan sonra
birkaç ay hiç konser olmuyor. Istan-
bul'da ayda bir, iki ayda bir konser ya-
pılması gerektiğini söyledim. Okul-
larda konserler verecektik, bu da as-
gari düzeyde gerçekleştirildi. Kültür
sanat hizmeti verilirken insanlann,
çok hassas bir ruh yapısına sahip olan
sanatçılann bu nıh hallenni bilmele-
ri ve onlann onurlanyla oynamama-
lan, onlan birbirine düşürmeye kal-
kışmamalan gerekir diye düşünüyo-
rum. Borusan Orkestrası bu düzeye
geldi; belki de daha medyatik olmak,
daha çok duyulmak istiyorlar işin
özünü unutarak.
Ben Istanbul 'da oturuyorum, kon-
ser programlannın notalannı bile ken-
di kütüphanemden getiriyorum. Yap-
tığımız CD'ler halka ulaş-
- - mıyor. Orkestranın yine bü-
tün yükünü ben üstlenece-
ğim, çalıştıracağım, hazrrla-
yacağım, anlaşma yaptıkla-
n şef de uzaktan gelecek.
'Saim çeker küreği, yeni şef
yer çöreği' olacak. Konuk şef
geleceği zaman dadanışmı-
yorlardı ve bu konuyu da
kendilerine iletmiştim. Eğer
OTkestrayı bana teslim edi-
yorlarsa bunlan eleştirmek
hakkımdır diye düşünüyo-
nun. Sanınm benim eleştiri-
lerimi kabullenmiş gibi gö-
ründüler ama bana kızdılar.
Türkiye gibi bir ülkede
çoksesli bir orkestra kurmak
zordur. 5 yılhk bir emeğin
karşılığında yapılan bu dav-
ranışı anlamıyorum. Bir şe-
yi kurmak zordur ama yık-
mak çok kolaydır. Ben sa-
natçı olarak diyorum ki, pa-
ra bizim için önemli değil.
Biz sanatçı olarak var olma-
ya devam ederiz, siz de var-
lıklı olmaya devam edersiniz.
Yönetmen Herbert Klbıe öldü v
• Kültür Servisi - İspanya tç Savaşı ve 11. Dünya
Savaşı öncesinde yaşanan kriz dönemi üzerine
çektiği belgesellerle tanınan yönetmen Herbert ; ^
Kline 89 yaşında öldü. Iovva'da do|an Kline,
dönemin tüm Amerikalı entelektüelleri gibi
1930'larda Avrupa'yı dolaştı. lspanya'ya gitti ve
Macar fotoğraf sanatçısı Geza Karpathi'nin
yardımıyla 1937 yılında Heart of Spain'i çekti.
1938'de ise Fransız fotoğraf sanatçısı Henri Cartier-
Bresson'un katkılanylaıspanya iç savaşıyla ilgili
ikinci fılmi Return to Life'ı çevirdi. 1939'da,
Polonya'nın işgalini anlatan Lights out of Europe'u
çektikten sonra Amerika'ya döndü ve John
Steinbeck'in katkılanyla Meksikah çiftçilerin .
yaşamını anlatan The Forgotten Village'ı
gerçekleştirdi. 1948'de soykınmı anlatan My
Father's House isimli filmini çekti. Ancak sol
görüşlü olması nedeniyle McCarthy döneminde kara
listeye alınarak çalışmalan durduruldu.
1970 yılında, Meksikah ressamlar Diego Rivera ve
David Alfaro SiQueiros'un yaşamını anlatan Walls
of Fire isimli filmiyle Oscar'a aday oldu.
1978 yapımı The Challenge of Modern Art ve 1979
yapımı Acting... Lee Strasberg. yönetmenin son
fılmleriydi.
Hasan Hüseyin anılacak
• Kültür Servisi - Türk şiirinin usta isimlerinden
Hasan Hüseyin Korkmazgil. ölüm tarihi olan 26
Şubat'ta saat 18.00'de Taranta Babu Kültür
Merkezi'nde anılacak. Seyit Nezir,
Zühtü Bayar, Öner Yağcı ve Güngör Gencay'ın
konuşmacı olarak katılacağı gecede Hüseyin İlbey
ve Nevzat Karakış da türküleriyle yer alacak.
Gecede aynca Aja Clavier lir eşliğinde
Fransız Ortacağ baladlan okuyacak ve genç şairler
de Hasan Hüseyin'in şiirlerinden örnekler
sunacaklar.
Şükran Kurdakul'un söyleşîsi
I Kültür Servisi - Şükran Kurdakul, bugün saat
15.30'da Zeki Salih Kolat Kültür Merkezi'nde
(eski Bahçe Bahçe Kültür Merkezi) '1960'tan Sonra
Edebiyatımızda Özgürleşme' konulu bir söyleşi
gerçekleştirecek
Vıyana Klarinet Topluluğu'nun
konseri
• Kültür Servisi - Vıyana Klarinet Topluluğu,
Avusturya Istanbul Başkonsolosluğu'nun
katkılanyla 22 Şubat Pazartesi aksamı saat 20.00'de
Anadolu Üniversitesi. Yunus Emre Kampusu
Sinema Salonu'nda müzikseverlerle buluşacak. •>
Helmut Hödl (klarinet), Heinz Peter Linshalm
(klarinet), Hubert Salmhofer (bas komo),
VVolfgang Kornberger (bas korno) ve Peter
Forcher'den (bas klarinet) oluşan topluluk
konserde Dvorak, Milhaud, Bemstein, Mozart,
Lennon/McCartney, Strauss, Ellington, Fucik,
Koazmar ve Isozaki'nin yapıtlannı seslendirecek.
Konser biletleri, Sinema Anadolu, Palet Sanat
Galerisi ve Kibele Kültür Merkezi'nden
sağlanabilir.
Daniel Barenboim sahnedeki
50. yılını kutlayacak
• Kühür Servisi - Chicago Senfoni Orkestrası'nın
müzik direktörü, Arjantin doğumlu Israilli ünlü şef
Daniel Barenboim sahnelerdeki 50. profesyonel
yılını 2000'de kutlayacak. İlk kez yedi yaşındayken
Buenos Aires'te bir piyano resitali için 1950*de
sahneye çıkan Barenboim, orkestra şefı olarak ise ilk
kez 1967 yılmda Londra'da sahneye çıktı. 1975-
1989 yıllan arasında Paris Orkestrası'nın
direktörlüğünü yapan Barenboim, 50. yılını New
York, Chicago ve Buenos Aires'te vereceği '
konserlerle kutlayacağını açıkladı. Kutlamalara,
müzik dünyasının önde gelen isimlerinden Pıerre
Boulez, Placido Domingo, Pinchas Zukerman, Yo-
Yo Ma ve Radu Lupu'nun katılacaklan belirtildi.
Kutlamalann altı konser ve Carnegıe Hall'de
gerçekleştirilecek olan vvorkshop'dan oluşacağı,
repertuvann Mozart üzerinde yogunlaşacağı da
bildirildi.
BUGÜN
• AKSANAT'ta saat 14.00'te lazer-diskten
Mozart'ın 'Saraydan KJZ Kaçırma' operası ve
19.00'da 'Görmeve Dair' adlı tiyatro oyunu
izlenebılir.
• CRR'de 'Osmanh Cihan Devleti'nin 700. Kuruluş
YüdönümüEtkinlikleri' saat 20 00de 'Tuğjar
Yükselirken' başlıklı Mehter Senfoni Konseri ile ..
başlıyor.
• AKM Büyük Salon'da saat 15.30'da İDOB'un
sahnelediği Saûlmış N'işanlı izlenebilir.
• BORUSAN Kültür ve Sanat Merkezi'nde 10.30
ve 12.00'de Pınar Başbuğ'un 'Çocuklarla Müzik'
atölyesi ve 14.00'te Emin Fındıkoğlu'nun Bestecilik
Semineri yer alacak.
• YAPIKREDİ SANAT FESTTVALİ kapsamında
Taksim Ministry Club'da saat 22.00'de Candye
Kane'in konseri izlenebilir.
• ÇAĞDAŞ YAŞAMIDESTEKLEME DERNEĞ1
Okmeydanı Toplum Merkezi'nde saat 14.00'te
Öner Yağcı'nın katılacağı 'Uğnr Mumcu ve
Aydınlanma' konulu söyleşi yer alacak.
• Pt AKTWORKS'ün video salonunda saat
15.30'da Alfred Hitchcock serisinden 'Sabotaj' adlı
film gösterilecek.
• ÇOCirK VAKFI'nda saat 13.00'te Gültekin
Çizgen 'Dünya Çocuklan' başlıklı bir dia gösterisi
gerçekleştirecek.
• CNR Dünya Ticaret Merkezi'nde saat 20.30'da
tekno dans grubu Faithless konser verecek.
CUMHURİYET KİTAP KULÜBU'NDE BUGÜN
• CKK Taksim Sergi Salonu'nda 17.00-19.00
saatleri arasında Emin Igüs'ün 'Doğa Ezgfleri'
başhklı dinletisı izlenebilir. (252 38 81)