Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ARALJK 1999 CUMARTESİ CUMHURfYET SAYFA
HABERLER
Hidroelektrik santrallannın yüzde 30'unu kullanan Türkiye, nükleere yönlendiriliyor
Kaynaklar yeterli kııHaııılımyorANKARA (CumhuriyetBürosu)- Tür-
kiye'nın, hidroelektnk santralla yararla-
nabileceği potansiyel kaynaklannın an-
cak yüzde 30'unu değerlendirebilır du-
rumdayken. nükleer ve dışa bağımlılığı
arttıracak doğalgaza yönlendinldiğine
dikkat çekıhyor. Avrupa'da termik santral-
lar yüzde 80-90 kapasiteyle çalışırken
Türkiye'de bu oranın yüzde 50'de tutuldu-
ğu, ıletım hatlanndaki bakıtnsızhk nede-
niyle de üretılen 128 milyar kılovatsaatın
38 milyar kilovatsaatinin tüketıme sunu-
lamadan yok olduğu kaydedildı. Bu ola-
naklar değerlendinlmeksızın nükleer ve
doğalgaza bağımlı hale getınlmeye çalı-
şılarak Türkiye'nın ABD'nin ve çokulus-
lu şırketlenn taşeronu halıne getirildiği
belirtıldı.
Kimya Mühendisleri Odası, elektrik
sektöründekı özelleştinne uygulamalan-
nın ülkedeki dogalgaz tüketimıni hızla kö-
rükledığını belirterek, önce hava kıriilıği
nedeniyle kentlerde kullanılacağı ileri sü-
rüien doğaJgazın bugün yüzde 22 oranın-
da konutlarda, yüzde 54 oranında elektrik
sektöründe kuilanıldığına işaret ettı. Kim-
ya Mühendisleri Odası'ndanyapılan açık-
lamada, yannm mahyetlerinın düşüklüğü,
yannm süresinın kısahğı, işletme kolay-
lığı gıbı nedenlerle özeî sektörün doğal-
gaza dayalı santral yatınmlanna yönel-
diklen, yap-ışlet- devret modeliyle kamu
maliyetlennın çok üzerinde pahalı elekt-
rik satan bu santrallar yanında. düşük güç-
te, genel enerjı planlaması açısından ve-
rimsiz çok sayıda otoprodüktör santral ku-
rulmasının teş\ ık edıldığı anlatıldı "Do-
ğaigaz üretrnediği halde, bu önemli Idm-
yasal kaynağuı büyük bir böhımünü, üs-
teiik kay nak planiaması yapmadan elekt-
rik sektöründe kuOanmakrasyoneJ bir ter-
cib değildir " uyansı yapılan açıklamada,
lngıltere'nin bıle özel sektörün elektrik
sektöründe doğalgaza ağırlık vermesi
üzerine doğalgaza vergi koyduğu, Türki-
ye'nin ise 2020 yılı projeksiyonlanna gö-
re dışandan ahnan doğalgazın yüzde 70'i-
nı elektrik sektöründe kullanmasının ön-
görüldüğü kaydedildı. Açıklamada, şu
uyanlaryeraldı:
-Elektrik sektöründekiözeDeştirmeuy-
gulamalanna paraiel doğalgaz sektörün-
de de benzer özeUeştirme uygnlamahrma
geçilecektir. Bunun sonucunda ileri sürü-
len ekonomikfaydayıekle edenTürkiye ol-
mavacak, hem eJektrik sektöründe hem
de dogalgaz sektöründe bu kşi alacak olan
ulusötesi rırmalar, özeDikk ABDü şirket-
lerolacaknr."
Kimya mühendisleri, nükleer santralın
insan yaşamı ve çevre güvenüğı açısından
hiçbir şekilde yok edilemeyen risklerinın
yanında Türkıye açısından da yüksek ma-
İi ve teknik riskler taşıyan bir proje oldu-
ğunu bildirdi. Açıklamada şöyle denildi:
"Sağhkn biryer seçnni, proje yönetimi,
teknikdenetim.nıalivönetim.iş»etmedMk
vegüvenlik altyapıs otuştunıfanadan baş-
bdJan nükleer santral projelerinin, ener-
ji soruntına çözûm ohnak bir tarafa. pro-
jenin kendisinin Türkiye açısından altm-
dan kallalamayacak bir sonın olacağt
isveç santrallarını kapatıyor
Avrupa
nükleerdenr.:
vazgeçiyor
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-AvTupa ülkeleri, Türk
hükümetının enerji gereksınimıni karşılamak üzere kurma-
ya çalıştığı nükleer santralla enerji üretme sistemini terk
ediyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden Isveç, 12 nükle-
er santralından ilkini pazartesi günü kapatırken: Bulgans-
tan da Kozluduy nükleer santralımn ikı ünitesını en geç
2002 yıluıda kapatmış olacak.
Rusya'dan alınan doğalgazın basuıcının düşmesi nede-
niyle yaşanan enerji sıkıntısı Türkiye'deki nükleer yanlısı
lobinın sesının daha güçlü çıkarmasına neden olurken,
nükleer santrallann yararüğı çevre ve insan sağlığı tehli-
kesini gören ABD ve Avrupa ülkeleri nükleer enerjiden
vazgeçti. ABD'de siparişi 1974 yılından sonra verilen 116
nükleer santral projesi iptal edildı. ABD'de 1992 yılında
yapılan referandum sonucunda 16 yıllık Trojan, Yankee
Rowe, Shoreham, San Onorfe Unıt 1 nükleer santrallan
ekooomik ömrünü tamamlamadan kapatıldı. Brezilya, 1.1
mılyar dolar harcadığı 3. nükleer santraldan ve yapımı bit-
mek üzere olan 2. nükleer santraldan vazgeçti.
Avusturya'da yapunı 1978 yılında biten nükleer santral,
halkoylamasıyla hıç çalıştınhnadan kapatıldı. Almanya'da
1975 ytlından ıtibaren hiçbırnükleer santral yapılmadı, ça-
Uşan ve yapımı biten 4 nükleer santral kapatıldı.
îsveç, 1980'de yapılan referandumdan çıkan sonuca gö-
re 12 santrahn 2010 yılında kapatılmasına karar verdı. ts-
veç yönetimi, bu kapsamda "Barbesack 1" adlı nükleer
santralın geçen pazartesi günü kapatılmasını öngördü.
Nükleersantrallann kapatdması çalışmalannda Barbesack
2 adlı santraün de 2001 yıhrun yaz aylannda faaliyetleri-
ni durduracağj belirtildi. Isveç yönerimi, nükleer santral-
lann kapatılması sürecınin alternatif enerji kaynaklannın
devreye sokulması ıle ilgılı olduğunu açıkladı.
1987 yıhndaki halk oylamasıyla tüm reaktörlerini kapa-
tan Itarya, yenilenebilır enerji projelerine yüzde 40 teşvik
uygulama karan aldı.
Japonya'da 1996 yılmda yapılan oylamada, yurttaşlann
yüzde 62'si nükleer enerjiye hayır oyu verdi. Aynı yıl Rus-
ya'da yapılan halkoylamasında da Kostroma bölgesindeki
yurttaşlann yüzde 87'si nükleer santrala hayır dedi.
AB 'ye tam üye olmaya çalışan Bulgaristan da Kozluduy
nükleer santralımn ikı ünitesini 2002'den önce kapataca-
ğını bildirdi. Bulgaristan Başbakanı Ivan Kostov. Avrupa
Komisyonu ıle yaptığı temaslar sonunda Kozluduy'un ge-
ri kalan iki ünitesinin de 2008'den önce mutlaka kapaüla-
cağı güvencesini verdi. AB, Bulgaristan gıbı gerekii koru-
ma önlemleri alınmamış nüldeer santrallara sahip olan Lit-
vanya ve Slovakya'dan santrallannı kapatmasını ıstiyor.
Elektrik mühendisi ArifKünarın yaptığı çahşmaya gö-
re, nükleer santral yapımına devam eden ülkelerin yüzde
13'ü gelişmiş, kalan yüzde 87'si ise gelişmekte olan ülke-
lerden oluşuyor. (Iran, Hindistan, Kore, Arjantin, Çin,
Meksika, Pakistan, Küba, Romanya, Rusya, Ukrayna.)
Nükleer karşıtı tepkiler koalisyon ortaklarını etkilemedi
Hükünıet tek sesANKARA (CmnhuriyetBürosu)-
Hükümetten, çevreci kişi ve kuru-
luşlann karşı çıktığı, uygar ülkelerin
terk ettiğı nüldeer santrallar konu-
sunda tek ses çıkıyor. Devlet Baka-
nı Mekmet Keçecfler. konunun çev-
re sorunu yaratmayacağmı ileri sür-
dü. Devlet Bakam Rüştü Kâznn Yü-
cden, Türkıye'nin enerji açığının
hidroelektrik ya da nükleer santral-
lararacılığryla kapatılabileceğini sa-
\nndu.
Türkıye'nin enerji "darboğazıy-
la" karşı karşıya kaldığmı kabul et-
mesi gerektiğim öne süren Yücelen,
su değerlendirmeyi yaptr
"Dûnyada nûkieer santral vapraış
ûlke örnejp çok. Çe\Teciler bir kaza
dola>ısı> la bu isin çok üzerindeler.
Nüldeer santralın bemm böJgemde
yapüması düşünfilüyor. tbaİed de
açıkİL Ben, dün>adaki örneklerini
gördüm. Kötü bir örnekten dolayı
bütünherkesi korkuya se\* etınenin
anlamı yok. Zaten yapihrken gerekii
tedbirier aunarak >er seçiminde de
gerekii değerkndirmeJer v^püarak
karar verikfi. Ne suretJe ohırsa obun
enerji açığuun gkkrümesinden yana-
vun." Devlet Bakanı Mehmet Keçe-
ciler, konunun çevre sorunu yarat-
mayacak şekilde ele almdığını savıı-
narak, şu ilginç değerlendirmeyi
yaptı:
"Nükleer santral araahgryta üre-
tilen enerji dfinyada kullanımıakta-
dır. Ermenistan'da, Bulgaristan'da
da vanfar.Zatenkomsulanmızda,bu
kadar yakınımızda nükleer santral
>urken bizim nükleersantral kurma-
ntaınızvevabundankaçınnıamızçok
fazb bir fayda temin etmez."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı Yaşar Oknyan, nükleer santral
kunılmasına ilişkın karan destekle-
dığinı bildirdı. Hükümet ortağı par-
tılerin liderlerinin önceki gün yaptı-
ğı toplanoda; DPT ile Enerji ve Ta-
bü Kaynaklar Bakanlığının Türki-
ye'nin önümüzdeki dönemde enerji
gereksinmesine yönelık hazırladık-
lan raporlardatahminlenn farklı çık-
ması ve Türkiye'nin ulusal enerji po-
litikasınm olmadığı eleştinleruun ar-
dmdan "alusal enerji poftflası'' be-
lirlemeyi kararlaşrırdı. Toplanoda
aynca. partısınin grup toplantısında
nükleer enerji tarttşmasmda taraf
ancak içgüdüsd obrak
" l E
^ g
eadişedm duğuna" dıle getiren Ece-
vk, 5.5 saatsüren enerji zirvesinin ar-
dından, hükümetın nüldeer santral
kurma karan olduğunu belirterek,
projenin ayrmtılan üzerinde çalışı-
lacağını, 31 Aralık'ta süresi dolan
Akkuyu NükleerEnerji Santrab iha-
lesi ile ilgılı olarak sonuca vanlaca-
ğuu kaydetti.
Başbakan Ecevit, zirvenin ardın-
dan gazetecilerin "Itaninüldeersant-
ral kurulacak na" sorusuna, "Ewt,
büMmetinö>1ebirkaranvar.Bunan
gerek doğakoşulan,çevresağbğıba-
kmundan, gerek gnveniğinıiz bak>-
nundaneno>gunşeidonB,enuygun
yönteminin beBrtenmesi içnı bir ça-
lışma başlanldı" yanıtını vennişti.
Ecevit, Akkuyu ihalesinde sürenin
31 Aralık 1999'da dolduğunun anım-
saülması üzerine, "Bu ay icmde bir
soDBca vanbcak" demistî.
Ersümer: Özel sektörün kaynakları enerji sektörüne aktaııbııalı
BÜRSA (Cumhurijet) - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakam ve Başbakan Yardımcısı
Cumhıır Ersümer, Bursa'da, tahkimin önce-
likle enerji sektöründe uygulamaya konula-
cağmın sinyallerini verdi.
Bursa Tıcaret ve Sanayı Odası'nın Orga-
nize Sanayı Bölgesi'nde yaptınlan BOSEN
Otoprodüktör AŞ Kombine Çevrim Santra-
h'nm açılışında konuşan Ersümer, Türki-
ye'nin enerji problemini çözebilmek için özel
sektörün olanaklannı ve flnans kaynaklannı
enerji sektörüne enjekte etmek gerektiğim
savunarak şunlan söyledi:
"GeçengünlerdeTBMM'desağlanan kon-
sensüs sonucunda Türkiye finans kaynakla-
nnın enerji sektörüne akması konusunda
anayasasım değiştirdi Şimdi uyıun yasasnu
Medis'e se\k ettik. Kanunlarda, idari yargt-
lama yasasmdaki dcğişikliklerle ilgili uvum
yasalan bunlar. Bir başka hazıruğunız daha
var. Türkiye yeni bir karar verme asamasın-
dadır. Degîşen 47. madde ile anayasada özel-
leştinne ibaresi Bk kez yer aldı. Şimdi Türki-
yeözeBeştirmeden ne anladığına karar verme
aşamasındadır.''
Ersümer, Bursa'da otoprodüktör oJarak 5
santral bulunduğunu, bakanlıkamüracaat et-
mış ya da yapım asamasında 8 santralın da-
ha devreye alınacağım büdirip Bursa'dakı
özel sektör yatınmlanm örnek göstererek
şöyle konuştu:
"Görfinen odurki,Bursah,enerjide devle-
te ihtiyaç du>madan kendi ihtiyaanL kendi-
si gerçekkstirebilecek güçtedir. Bursa bu açı-
dan geleceği mükemmel ifler arasmdadn"."
BTSO'nun santralımn açılış törenmden
önce Bursa Valilığı'nde gazetecilerin sorula-
nnı da yanıtlayan Ersümer, bir gazetecinin,
kesintılerin nükleer enerji ihalesı ile Mavi
Akım tartışmalan sırasında olmasımn dik-
kat çekici olarak yorumlandığını anımsatma-
sı üzerine şöyle konuştu:
"Son günlerde yaşanan elektrik kcantisi-
nin nüldeer enerji ve MaviAtam projeteriyle
flgisi yoktur. Enerji sdaotBi dogalgaz basm-
cmın düşmesiyle yaşanan birsorundur. Oza-
man da ben,şjmdi birfleri, MaviAkım için do-
ğaigazı kesiyoriar. nüldeer santral için şöyle
yapacaklar, diyecek denüştim. Bir enerji ba-
kanı için elekrriği kesmekten daha antipatik
bir olay oiabilir mi? Bu iddialar Türidye'nm
projelerine gölge düşflrnvoc"
acıkbr. Nükleer santral vaünmlan paha-
h, başbgmç maliyetlerinin çok üzerinde
maliyederle sona eren, y-süran süresi tab-
min edilenin üzerineçıkan, sökümü deya-
pnm kadar sonınhı projeJerdir. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanfağı'nın gerçekçi,
uygulanabiir, sektördeki dışa bağunnbğı
kontrolediebSr seviyelereçeken,riski dü-
şük uygufaunalar \v projeier yerine, siya-
si, ekonomik teknik riskkri yüksek olan
projefcre yönelme ve bunlan çözüm gibi
sunma ısran şaşırnadır."
Enerji Yapı-Yol Sen Genel Başkanı
Cengiz FaydaİL Türkiye'nin kendı enerjı
politıkasmı oluşturma ve yaşama geçirme
yerine "ABD'nin ve çokulushı şirketierin
oluşrurduğu enerji poütikalanıun taşero-
nn obnayı terdh etögmin" ortaya konul-
duğunu bildirdi. Faydalı,
KÎT'lerde uygulanan ger-
çekleri çarpıtan propagan-
dalann enerjide sürdürüldü-
ğüne dikkat çekti. Türkı-
ye'nin 1999 yılı itibanyla
elektrikte 26 bin 300 mega-
vatlık kurulugüeü bulundu-
ğunu, bunun 5 btn 300 me-
gavatuun dogalgaz çevnmli
santrallar olduğunu kayde-
den Faydalı, yüzde 40 ora-
nında üretım yapan bu do-
galgaz çevnm santrallannın
devredışı kalsa bile var olan
termik santrallann kapasite
kullanım oranlan yeterli ol-
saydı elektrik knzi yaşan-
mayacağım bildirdi. Fayda-
lı, Yatağan, Tunçbılek, El-
bistan, Soma, Çayırhan, Se-
yitömer gıbı santrallann
yüzde 55 kapasitede çalışu-
ğmı, Avrupa ortalamasmda
ise bu oranın yüzde 80-90
olduğuna dikkat çekerek, bu
santrallarda yeterh' personel
bulundurulmadığım ve ge-
reken bakımlann yapılma-
dığını kaydetti.
Faydalı, büyük kayıplara
yol açan ıletim hatlannda
yenilemeve bakım yapılma-
dığı sürece 100 bin mega-
vatlık yeni üretim yapüsa bi-
le bunun 1 kilo\
r
atsaat ener-
jisinin bile tüketıme sunula-
mayacağıru vurguladı. Tür-
kiye'de 128 milyar kılovat-
saatenerji üretinünin en faz-
la 90 milyar kilovatsaatimn
tüketıme sunulabildığini, 38
milyar kilovatsaatinin üre-
timden dağıtıma kadar ge-
çen aşamada yok olduğunu
büdiren Faydalı, bu kayıpla-
nn gıdınlmesi durumunda
düşünülen 2 nükleer santra-
lın üreteceğı elektrik kadar
tasarruf sağJanacağına dik-
kat çekti. Bakanlığın her yıl
yüzde 8 talep artışı olacağı
tahrrunıne karşın 1995 ve
1996'da yüzde 1, yüzde
0.5'lik yatınm yaptığı, bu
plansızlık sonucunda bazı
dönemlerde arz fazlası, ba-
zı dönemlerde de talep faz-
lası yaratıldığını anlatan
Faydalı, şöyle konuştu:
"ÜBcemizteknolojikbiri-
kuninin yetersiz obnası, dep-
rem kuşağmda olması ru-
rizmbölgesiotanasındando-
layı, nükleer santral kurul-
ması insannğa ve çevreye
karşı işlenebâecek en büyük
suçtur. Kakb Id 1000 mega-
vat güçlük bir santrahn ma-
Byeti 5-6 mflyar dolardır. Bu
kadariık kaynakla mevcut
santraUann kapasitesi artö-
rAr, üedm hatian yenileBir,
kayf) ve kaçakiar giderilir,
üstöaede birkaç tane yenfle-
nebflir enerji kaynaklanna
dayalısantralyapıhr. Şiddet-
h°löşşartianndasoğukalgm-
hğı nedeniyle bastalananlar,
iş hacminde kayba uğrayan
esnaf. beyaz esyası bozulan
yurttaşlar, bakan
maddivenıanevidavaaçnıa-
hdHİar."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Aydmlanma ve Laiklik
Galiba, benim sinirlerim de iflasın eşiğine geldi ki; ba-
zı şeyteri tekrar tekrar yazmaktan sıkıltyorum. Bazen,
"acaba boşuna mı çabalıyoruz?" endişesine kapılıyo-
rum. Beş dakika önce ayrınt/lanyla anlattığınız bir ko-
nuyu, beş dakika sonra, "Bu neydi" diye soruyorlar.
Kırk kez yazdığınız bir şeyi merak ediyor ve "Hocam
bu konulan niye hiç incelemiyorsunuz?", diye soran
mektuplar yazıyorlar...
Koşebaşlannı tutanlara baktığınız zaman, içinizi bir
karamsarlık kaplıyor. Adam, "Sen hep Kemalisttim a-
ma bunu siz/erbılmezsiniz, çünku diie getirmezdim",
diye konuşuyor; dinleyenlerden hiçbiri, "Pekişimdi di-
legetirmenizin sebebinedir" diyesormuyor. Sonra da
aynı "muhtererp"; benim, "Kemalist" olmadığımı id-
diaediyor. Benimle ilgisi olmayan birtopluluk... "Bun-
lan bize neden anlatıyorsun, bize ne?" diyen çıkmı-
yor...
• • •
On gün kadar önce Celâdet Moralıgil adında bir
okurumdan bir mektup aldım. Sayın Moralıgil (kı za-
man zaman beni eleştirmekten de geri kalmaz), bir
mesiektaştmın (hem öğretim üyesı, hem yazar), yaz-
mış okjuğu "Cumhuriyet Aydınlanması" başlıklı yazı-
sını göndermiş. "Bu gibi durumlarda susmamalı, re-
aksiyon gösteımeliyiz" diyor. Çok haklı. Zaten çok hak-
lı görduğüm için bu yazıyı kaleme alıyorum.
Yazann ve gazetenın adını vermiyorum. Çünkü hem
polemik yapmaktan hoşlanmıyorum hem de o yaza-
nn adınr önemsemiyorum. Bir dizi yazardan birisi iş-
te... Çok var bunun gibileri.
"...Cumhuriyet aydınlanması" diyor, "tipik bir kav-
ram katliamı ve/veya kavramkirienmesi ve aynızaman-
da da bir de/enere nominalizm emaresidir..."
Buyrun bakalım... Acaba neden?
"Çünkü" diyor yazanmız, "Oncelikle bu kavram, içi
keyfe mâyâşe doldurulabilecek bir boş çuval zanne-
dilmektedir, tazammun ve şümulu belirtilmemış felse-
fibirzemın üzerine oturtulmamıştır, katliam ve/veya kir-
tenme bundan neş'et etmektedir... Ikinci olarak da...
aydtnianmanın isminıalmakla cısminın de alınabilece-
ğinizannetme gibibir vehimden beslenmektedir, o se-
beple bir dejenere nominalizm örneği olmaktadır..."
Yazanmız, "Hiçbir zaman bir cumhuriyet aydınlan-
ması olmamıştır" diyor ve bunun nedenini de, aydm-
lanma düşünürierinden yoksun olmamıza bağlıyor.
Bu düşünce, bence yanlış bir düşünce ve çirkin bir
üslupla kaleme aiınmış. Ne diyelim, "üsJup kişinin ay-
nasıdır"... Fakat aşagıda öyle şeyter soyiüyor ki; bu-
nun, "katlanacak" bir tarafı yok.
"...Yukarda zikredilen zevata çaycılık bile yapama-
yacak derecede basit, akşa/n bir kilo rakı devinp sa-
bahleyin aydmlanma nutuklan irad etmekten rahatsız-
lık duymayan tipik bir ûçüncu dunya ideoloğu kadro-
su vardır, halkevieri vardır, cumhuriyet balolan vardır,
Köy Enstitüleri vardır.
Efendiler: Bu basit kadrolaria, rakı sofrası edebiya-
ttyia, halkevten ile, cumhuriyet balolan ile; asanm ile,
keserim ile, oyanm ile, deşerim ile aydmlanma olmaz,
olamaz, olabilemez..."
Yazanmız çok kurnaz oldugu için, alttakJ paragraf-
lardan; "Başfa Gazi Mustafa Kemal olmak üzere", bu
kadroyu saygıyta anmak gerektigini, fakat aceteci ol-
duklannı ve kadrolan olmadığını vurguluyor. (Böylece
akşamlan bir şışe rakı devinp, sabahlan aydmlanma
nutuklan atanlann kim oldugu konusunda okuru müt-
hiş (!) bir merak ıçınde bırakıyor...)
Aydınlanmanm düşünürien, hiçbfr ulusun malı ol-
madığı gibi, hiçbir ulusun asla tekelinde değildir. Za-
ten bir düşünce; dile getırildikîen sonra, artık o düşün-
ceyi dile getiren ınsanın da malı değildir.
Aynı zamanda, "öğretim üyesi" sıfatını taşıyan birya-
zann, bunu bilmemesi ne kadar hazin...
Eğef, "Türkiye'de aydınlanmanm altyapısı yoktu"
vb. gibisinden bir açıklama yapsaydı, daha bir tartış-
ma götürürdü. Fakat ^lozofu yoktu" gibisinden bir
açıklama, doğrusu gülünç oluyor. Bu anlayışa göre
herhalde aydmlanma birkaç ülkenin tekelinde ıdi.
Aydmlanma, "Körinanç ve hurafeyle kararan insan
beynine, bilimin ışığıyla aydınlıkgötürülmesi" demek-
tir. Işığın kaynağı ne olursa olsun, eğer "aydınlatıyor-
sa" ve ben o ışjğı elde etmişsem, her türlü karanlığın
üstesinden gelirim.
Halkevlen, Köy Enstitüleri gerçekten ışık kaynağı idi-
ler. Ve aydınlanmadan ürkenler, o ışık kaynaklannın ka-
pısına kilit vurmayı başardılar.
Ve o kapılara kilit vuranlar, bir yandan laiklik nutuk-
lan atarken, öte yandan "siyasal ıslâm "ı güçlendirmek
için ne mümkünse yaptılar. Üstelik Atatürkçü oldukla-
nnı ilan ederek.
Bir yanda böyle sahte Atatürkçüler, bir yanda ken-
dini Atatürkçü sanan iyi niyetliler ve bir yanda da Ata-
türk bezirgânlan...
Inanın, içim sıkılıyor...
Akkuyu, fayhattuta
25/dlometneuzakhkta
EBRUTOKTAR
ANKARA - Başbakan
Bülent Ecevit başkanlığın-
daki ANAP-DSP-MHP
koalisyonunun, yıl sonuna
kadar ihalesım sonuçlan-
dırmayı kararlaştırdığı Ak-
kuyu Nükleer Santralı'nın
kurulacağı bölgemn Ece-
miş fay hattının 25 kilo-
metre batısında bulundu-
ğunu vurgulayan raporun
1991 yıhndan sonra kuru-
lan hükümetler tarafından
gizlendiğı ortaya çıktı.
Dokuz Eylül Üniversıte-
sı Deniz Bilimlen Enstıtü-
sü öğretım üyesi Prof. Dr.
Atüh üzun, Prof Dr. Sun-
gu Gökçen, öğretim görev-
lisi Erdeniz Ozd ve Ingıl-
tere'den Keele-Staffs Üni-
versitesi Jeoloji Anabilim
Dalı'ndan Prof Dr. Gftert
Keffing'ın 1991 yılında
yaptığı araştırma sonucu
hazırladığı raporun, geç-
miş dönemden bu yana hü-
kümetlertarafından kamu-
oyuna açıklanmaması yö-
nünde baskıya hedef oldu-
ğu öğrenildi. Raporda, je-
olojik bulgular sonucu yü-
zeye kadar geldiği sapta-
nan fayın çevresınde yerle-
şim alanı kurulmaması is-
tenerek şu uyanlarda bulu-
nuldu: "Ecemtşfayıoyuar-
sa birkaç metreyle birkaç
yüz metre arasında çökme
ya da oynama yaraür. Bu
favın 20-25 kfloînetre bad-
suıda yer alan Akkuyuda
kuruiacak bir nükleersant-
ralın böyle birçökme ya da
oynama sonunda çatiama-
sı baünde büyük bir nükle-
er facia gerçekJeşir."
Zirveye katılan TEAŞ
yetkilileri, 30 Aralık
1999"a kadar nükleer iha-
le sonuçlannın mutlaka
açıklanması gerektiğim
söyledı. Yetkililer, santra-
hn 2007 ya da 2008 yüın-
da tamamlanabilecegıni ve
10 milyar kılovat saatener-
ji üreteceğını söyledı. TE-
AŞ yetkıüleri Akkuyu'da
kurulması planlanan ve 10
milyar kilovat saat enerji
üretmesi beklenen santra-
hn, ihaleyi kazanacak fir-
maya göre 1470 ya da 2940
megavat gücünde olacağı-
nı bildirdi. 2007 yıh için
Türkiye'nin enerji gereksi-
nimınin 231.7 milyar kilo-
vat saat, 2008 yılı için
249.7 milyar kılovat saat
olacagını tahmin eden TE-
AŞ yetkılilen, kurulacak
nükleer santrahn Türkiye
enerji gereksinıminin en az
vüzde 3'ünü karşılayacağj-
nı sa\Tindu. 31.12.1999'a
kadar açıklanacak ihaleyi.
Westınghouse, (ABD-Ja-
ponya) Atomic Energy Ca-
nada Limıtet (AECL) kon-
sorsiyumu ve Nüclaer Po-
wer International (NPI)
(AJmahya-Fransa) konsor-
siyumlanndan birinın
kazanacağı bildirildi.