25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ARALIK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13 Bazı banka yöneticilerinin Ankara'ya giderek milletvekilleriyle temasa geçtikleri öğrenildi sıyasıye• Bankacılar, hükümetin geriye dönük faize vergi uygulamasının hemen archndan yapılacak bu düzenlemenin sektörde sıkıntı yaratacağını savlıyor. HAZAL ATEŞ ÇAKIR TARIKYILMAZ Hûkümet, sayısı 81 'e ulaşan banka- lardan malı yapısı negatife dönüşmüş olanlan sisteme daha fazla zarar verme- mesi için bırleşme, tasfiye ve Tasarruf Mevduat Fonu'na devri yoluyla rehabi- lite etmeye hazırlanırken, 4 banka yöne- ticismın Ankara'ya gıderek siyasi destek aradıklan öne sürülüyor. IMF'ye verilen iyı niyet mektubunun önemli konulanndan biri olan "banka- lar"da,raevdnatagüvence sisteminin ka- demelı olarak kaldınlması, sisteme şef- faflık getınlmesı öngörülürken, banka- cılar geriye dönük faız vergisinin hemen ardından yapılacak bu düzenlemelerin sektörde sıkıntı yaratacağını savlıyorlar. Mali sektöriin rehabilıtasyonu ıçin mevcut yasada 12 maddelik değişıklik ön- göriilürken, ortaya çıkacak malıyetin de Dünya Bankası'ndan ahnacak krediyle karşüanacağı belırtihyor. Bu arada, Ha- zine yeminli murakıplannın bankalann merkezlen başta olmak üzere şubelerin- deki denetimleri sürüyor. Bircok banka- nın mevduat güvencesine sığınarak yük- sek faızlerle pıyasadan para topladıkla- nna işaret eden yetkıliler, bunun sektör- Yetkileri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na devreden tasarı TBMM'ye sunuldu Bakaıılar Kurulu bankacıhk sisteminden eliııi çekiyor ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Hükümei, IMF ve Dünya Bankası'nın istemi doğrultusunda yeni çı- kardığı Bankalar Yasası'nda değişıklik tasansıyla, Bakanlar Kurulu'nun yetkılenni Bankacılık Düzen- leme ve Denetleme Kurulu'na devredıyor. Kâr payı adı altında çalışan özel fınans kurumlanna ilışkın ya- sal düzenlemeler de yürürlükten kaldınlırken lslami sennayenın yoğun olduğu bu sistemde çalışan loıru- luşlann devam edebilmelen için banka statüsüne ge- çerek 31 Aralık 2000 tanhine kadar mevzuata uyum sağlamalan gerekecek. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nuoluş- turmayan hükümet, çıkardığı yasa tasansını TBMM Başkanlığı'na sundu. Tasanda getırilen bazı düzen- lemeler şöyle: - Kurula; Maliye, Merkez Bankası, Bankalar Bir- lıği, DPT ve SPK'nin aday gösterme haklan ahnarak Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı'nın göstereceği en az 5'i bankacılık olmak üzere finans alanında en az 12 yıl deneyim sahibi uzman, denetım elemanı, yö- netici veya ögretim üyesi olan adaylar arasından Ba- kanlar Kurulu'nca atama yapılması öngöriilüyor. An- cak bakarun kaç aday göstereceğine ilişkin hüİcüm bu- hınmuyor. - Kurul üyelerinin görevinden aynldıktan sonra ya- sada sayılan kuruluşlarda en az 3 yıl süreyle çalışa- mayacaklanna ilişkin suuriama 1 yüa indıriliyor. - Kurul üyelen ve kurum personelinm görevleri sı- rasında ışledikleri suçlar ve'kendilerine karşı işlenen suçlar için soruştunna yapılması üyeler için ilgili ba- kan, kurum personeli için de kurulun izin vermesi ko- şuluna bağlanıyor. - Türkıye'de banka kurulması veya vurtdışında bır bankamn Türkiye'de şube acması için Bakanlar Ku- rulu'nun izin verme yetkisi kaldınlarak 5 kurul üye- sinin olumlu oyu yeterh görülecek. Mevduat kabul et- me ızmlerinın kaldınlması yetkisi kurulun olacak. - Kötü durumdakı bankalaria ılgıli 14. maddeden işlem gören bankada yüzde 10'dan daha az pay sahı- bi olsa bile eğer yönetim ve denenm kurulu üyeleri- ni atama yetkisine sahip hissesi bulunuyorsa, bu kişi de kurucu olamayacak. - Kredi tanımı genişletılerek her türlü ortaklık pay- lan kredi tanımı içine alınıyor. Dolayh kredi olarak açılacak tutara ilişkin özkaynaklann yüzde 50'siyle ya- pılan sınırlama yüzde 25'le daha da sınırlandınlıyor. - Ortaklann banka kaynaklannı bankayı tehlıkeye düşûrecek bıçimde doğrudan ya da dolayü kendi leh- lenne kullanmalan ve bu şeküde bankayı zarara uğ- ratmalan durumunda bu kişılerin ortaklık paylanyla bankanın yönetim ve denetunine TMSF el koyacak. - Banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplan bankaya ait para ve diğer varlıklan zim- metlerine geçırirlerse 6 yıldan 12 yıla kadar ağır ha- pisle cezalandınlacaklar ve bankanın uğradığı zaran karşılayacaklar. Bu suç, fiılin açığa çıkmamasını sağ- layacak çeşıtli hilelerle işlemrse verilecek ceza 12 yıldan az olmayacak ve oluşan zarann 3 katı kadar para cezası öngörülebilecek. - Dolandıncılık ve ıflas suçlannı ışleyen yönetici ve diğer çahşanlar, 10 yıldan az olmamak üzere ha- pis ve sağlanan çıkarm 3 kaü da para cezasına çarp- tınlacaklar. de haksız rekabete yol açtığını, kredi risklerini arttırdığıru, sistemin 8 l'e ula- şan banka sayısını kaldıramadığına dık- kat çekryorlar. Sistemde ciddi bir likidıte ve özkaynak sorunu bulunduğuna ışaret eden yetkıli- ler. rehabılıtasyon sürecınden sonra ban- kalann aktif yöneminde Avrupa Birliğı ku- rallanmn uygulanacağım söylüyorlar. Bankacılık Yasası'nda öngörülen son değışıkliklerle, bu sektördekı kamu de- netiminin güçlendınlmesınin hedeflen- diğı kaydediliyor. Edinilen bılgiye göre, bazı banka yö- neticilennın siyasilerle görüşmek üzere Ankara'da bulunduklan belirtılıyor. Ban- kacılar arasında, hükümetin geriye dönük faız vergısırun hemen ardından yapıla- cak bu düzenlemenin sektörde sıkıntüar yaratacağını savla\anlar da var. Banka- cılar, "Bu, sistemi içüıden çüalmaz bir ha- le gedrir. Riskler göz ardı ediliyor. Önce- Iflde bankalara güvenin sarsıunasma bik yol acabilir. Daha önceki krizlerde bunun sonuçlannı gördük" dıyorlar. Rehabilıte edilmesı olası görülmeyen bazı bankalar, kamu bankası ya da mali durumu iyi başka bir bankanın bünyesi- ne alınması önerilecek. Ortaya çıkabile- cek olası zararlar Hazine tarafindan kar- şılanacak. Bazı bankalann ise Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na alınarak iyileş- tırme sürecınden sonra satılabileceğine dıkkat çekıyor. Küçük ve orta ölçekli ba- zı bankalar ıçin de sermaye arttınmı ve birleşme formülü önerilecek. Çıkmaza sürüklenen kamu bankalarında usulsüzlüklerin sonu gelmezken interbank, alacaklarının peşini bırakmıyor Halkbank'ta 6 İnterbank*tan Ziraat'teyurtdışı soruşturma raflarda Yîğit'edava şube sorunu büyükHalkbankası Genel Müdürü Ye- nal Ansen hakkın- da 6 adet sonış- turma dosyası bu- lunmasma karşın konunun yargıya yansıtılmadıgı öğrenildi. KÎT Komisyon Başkanvekili MHP Ağn Milletvekili Nidai Se- ven, Halkbanfc' ın heââplanyla il- gili olarak yapılan alt komisyon- da soruşturma dosyalannın üst komisyona getiriknesi yönünde is- teklerinin reddedıldiği için muha- lefet şerhi koyduklanm dıle ge- tirdi. Sıyasüerin arpalığı olarak ad- landınlan kamu bankalannın so- runlan sık sık basına malzeme olmasına karşm, açılan soruşrur- malar ve iddialann yargıya iletil- memesi sisteme olan güveni ze- deliyor. Son olarak esnafın finansman sorunlanrun çözümü için kurulan Halkbank'ın Genel Müdürü Ye- nal Ansen hakkında Hazine mu- rakıplanrun hazırladığı raporlann yargıya iletılmemesi, 1997 yılı hesaplannm görüşüldüğü alt ko- misyonda tartışmalara neden ol- du. Genel Müdür Yenal Ansen hakkındaki raporlann yargıya ha- vale edilmesi yönünde görüşleri- ni açıklayan MHP'li Seven, Ha- zine rnurakıplannm hazırladığı rapqrlanxı üst komisypna gelme- lerini istediklerini, ancak bunu diğer partilerin desteklemedığı- ni belirttı. Alt komisyonda isteklerinin kabul edilmemesi üzerine muha- lefet şerhı koyduklanru kayde- den Seven, üst komisyonda bu konunun tekrar gündeme getiri- Ieceğıni ıfade ettı. Muhalefet şer- hme gerekçesinin sadece Yenal Ansen hakkındaki raporlar olma- dığını söyleyen Ağn milletveki- li Nidai Seven, verilen bazı kre- dilenn ıstihbaratrnm yapılmama- sınm da bu karannda etkilı oldu- ğunu belirtti. Mafya elebaşısı Alaattin Çakıa'yla konuşmalannın ortaya çıkmasınm ardından başı dertten kurtulmayan Korkmaz Yiğit'e bir dava girişimi de Interbank'tan geldı. Banka, alamadığı 13.1 trilyon liralık alacağı için Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na dolandıncılık iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Bank Ekspres'te "usufcüz kredi vermek suretivie dolandıncılık yapmak". "sahte özd evrak düzenkmek* 1 ve "hizmet sebeNyle emniyeti suiistimal" suçlanndandolaytBeyoğlul'.'Â^tt Ceza;, Türkbank'ta da "resmi ihaleye fesat kanşürmak", "cürüm iştemek amacıyia oluşturulan teşekküle üye olmak'' ve ' 4 teşekkûle büerek yardnn etmek" suçlanndan yargılanan Korkmaz Yiğit'e İnterbank da, ödemediği 13.1 trilyon liralık kredi nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na verilen xluyuruda Yiğit, Türk Ceza Yasasf nın 504. maddesinde yer alan niteliklı dolandıncıhkla suçlanıyor. Bankada, daha önce de Cavit Çağiar, Interbank'ın eski yönetim kurulu üyeleri ve Çağlar'a para aktaran şirketlerin yönetim kurulu üyeleri hakkında yüzün üzerinde dava açılmıştı. Bu arada bankanın, eski sahibi Cavit Çağiar ve sahibi olduğu şirketlerin genel müdürü Kadir Günay hakkında 7 tane tazminat davası açtığı öğrenildi. Zıraat Bankası'nın 1997 yılına ilişkin ha- zırlanan Yüksek De- netleme Kurulu (YDK) raporunda yurtdışı şube bankala- nn yine denetlenme- diğı belirtiliyor. Su- üsümale açık konulann başında ge- len yurtdışı şube ve bankalar ile bu- ralardan Türkiye'dekı şirketlere verilen kredilerin, gereklı denet- lemeler yapılmadığı sürece özel- likle kamu bankalannın başını ağ- ntma> r a devam edeceği belirtiliyor. Yıllardır dile getirilen yara son olarak bankanın 1997 yılı hesapla- ruıın görüşüldüğü komisyonda masaya yatınldı. Edinilen bilgi, bu konuda milletvekıllerinin do- yurucu cevaplar alamadığı ve soru- nun üst komisyonda görüşülmesi sırasmda da gündeme getirilece- ği yönündeydi. Bankamn yurtdı- şından verdiklen kredilerde dik- kati çeken en önemli nokta, batı- nlan kredilere karşm denetimsiz- lık nedeniyle sorumlulann cezz- landınlmaması. Hatta banka ıçın- deki bazı kaynaklar, bu kişilerin ba- tık kredileri verdıkten sonra daha yüksek görevlere getmlerek ödül- lendınldığmı ıddıa ediyor. Denetlemeleri sonucu yanlışla- nn düzelülmesıni "temennieden" YDK, 1997 yüı raporunun 171. sayfasmda şu açıklamayı yapıyor: "tştiraklerdeki banka temsflcileVin- den gerek mevzuat gerekse ihtiyaç duyulacak devTelerde görevti bu- hınduklan şirkerJer hakkında ra- por ahna, raporiandeğeriendirmek ggrekngjnde yöoetim kuruhınun bfl- gisine sunmak hükmü bulunmak- tadır.Ancak uygulamada bu hü- kûmlere uyulmamakta. iştirakler- deki göre\li banka temsilcflerin- den belli dönemlerde bu şirketler hakkında rapor ahnmaa sağlana- mamaktadır." Aym uyan ve te- mennileri 1995 ve 1996 raporla- nnda da belirten YDK, yurtdışı şube ve bankalann denetım dışın- da olduklarmı dile getıriyor. İŞÇİN^EVRENtNDElV ŞÜKRAN SONER ÇMonamış CandaUmutlftp Siz siz olun medyamızın "anarşistler, marjinal- ler, homoseksüeller" tanımlamalan ile hafife al- malanna, karalamalannaaldırmayın. Dünya Tica- ret Örgütü, dünya tekeJlerinin ağababası ABD'nin Başkanı Clinton hafife alamadılar. Dünyanın süper güçleri, az uluslu tekellerin çı- karlan doğrultusunda karar alırken bugüne ka- dar insan haklanna, insanın en kutsal yaşama, çev- resini koruma, iş bulma haklanna sırtını dönmüş Dünya Ticaret Orgütü henüz çok cılız sayılsa da insandan yana kimi kararlar için "evet" demek zo- runda kaldı. Dünyanın çok sayıda ülkesinden, sendikalar- dan, çevre örgütlerinden, ezilen gruplardan olu- şan güç, yeni dünya sömürü düzenine, küresel ideolojiye karşı ilk ciddi karşı duruş, Seattle'de- ki protesto gösterileri ilk meyvelerini verdi. Para- nın dini imanı olmayan kuralları, kuralsız düzeni, sınırsız, sansürsüz kazanma yaklaşımı ile yürü- yen düzende, dünya tekelleri bundan böyle hiç değilse çocuk emeğini sömürmenin hesabını ver- mek zorunda olabilecekler. Yoksul ülkelerin aç insanlan, ülkelerinin sendi- kal, toplumsal örgütlenmelerini de harekete ge- çirebilırierse, ucuz çocuk emeği ile üretim yapan işletmelerin, acımasız sömürüsüne karşı, Dünya Ticaret Örgütü kararlan çerçevesinde hesap sor- ma hakkını elde edecekler. Bugüne kadar sadece ve sadece az uluslu te- kellerin acımasız sömürüsünün kesintisiz, sınır- sız olabilmesi için kararlar almış Dünya Ticaret ör- gütü'nün çok küçük bir adım da olsa, insandan yana korumacı kararlar almak durumuna gelme- si, bunun insandan, emekten yanaörgütlerin kar- şı duruşu ile olması çok önemli bir gelişme, in- sanlık adına umut veriyor. Dünya Ticaret örgütü'nün Seattle'daki üçün- cü bakanlar konferansına bizden katılan Tunca Toskay'ın medyaya yansıyan beyanlanna göre protesto olaylannın nedenleri hakkında habersiz otduğunu söylemesi, aynı günlerde yapılan Türk- Iş Genel Kurulu'nun olup bitenden bihaber gö- rünmesi bizi umutsuzluğa düşürmesin. Çıkmamış canda umut varmış. "Işi bitti, işlevi kalmadı" denilen dünya sendikacılık hareketi, emekten yana toparlanmaya başlıyor. Türk-lş şimdilik ilgisiz, habersiz olmanın ayıbını taşısa da, meyve verdiğini görünce öğrenir, toparlanır. Olmazsa, işçi öğretir, öğretemezse, başka sen- dikal örgütlenmeler gelişir. Belki zaman alır, acı- lı olur. Ama dünyada da, Türkiye'de de emek sö- mürüsü katlanırken, yoksulluk, işsizlik çığ gibi büyürken, sendikacılığın işini bitirme projeleri, geriye püskürtmenin bir durma noktası var. İn- sanın yaşama güdüsü, çabuk öğretiyor. Biz yine Seattle'daki gösterilere, emekten ya- na örgütlenmelerin orada ne istedikleri konusu- na dönelim: Emek cephesi Dünya Ticaret örgütü'nden, ti- cari ilişkilerde emeğe saygı kuralının işletilmesi- ni istiyor. İşçi hak ve özgüriüklerini, bir dizi ILO sözleşmesine uygun davranılmasını, aksine tu- tumun işçinın haklannı tanıyan işletmeler ile ta- nımayan işletmeler arasında haksız rekabet oluş- turduğunun DTÖ kurallan haline getirilmesini ön- görüyor. İlk aşamada, en yaşamsal, en ağır emek sömürüsü konulan gündemde. Zorunlu çalıştır- ma, çocuk sömürüsünün önlenmesi "yeni korv- macılık" sayılıyor. Sermaye, bizdeki örgütleri TİSK de dahil yeni korumacılığı içine sindirmeye çalı- şıyor. Sendika özgürlüğü, toplu pazarlık haklan- na ise henüz tümü ile karşı çıkmayı sürdürüyor- lar. Bu konulan bundan böyle çok daha yakın- dan izlemeye çalışacağız. Şimdilik Seattle'de, Londra'da anarşistler, te- röristlerin gösterilerinin değil, çokuluslu şirketle- rin dünya düzeyindeki soygununa karşı çok an- lamlı, işlevsel bir kavga verildiğinin altını çizmek- le yetinelim. Eski Brezilya MB Başkanı Eriş 'Enflosyon düştü bankalarkrizegirdi' • Eski Brezilya Merkez Bankası Başkanı Dr. îbrahim Eriş, yüksek faizli Hazine bonolarının cazibesine kapılıp bankacılık yapamayan bankalann, enflasyonun aşağı çekilmesinden sonra zor günler yaşadığını söyledi. Ekonomi Servisi - Eski Brezilya Merkez Bankası Başkanı Dr. Îbrahim Eriş. Brezil- ya'da uygulanan ekonomik istikrar progra- mmı değerlendirirken "Enflasyon aşağı çe- kfldi, bankalar krizegntü- Bankalardaki çû- rfildûğfi keşfetmek, enflasyonsuz ortamlar- da daha koîay" dedi. Eriş, enflasyonun ka- demeli olarak indirilmesinin sosyal sorun- lara yol açabileceğini belirterek "Enflasyo- nun düşürülmesi için klasik istikrar tedbir- lerinin yanı sıra dö\iz kuriannın dondurul- ması ^bi >an tedbirler aunmau. Paradan sı- nr atüması ise yaramaz" değerlendirmesı- niyaptı. Koçbank tarafindan düzenlenen toplan- trya katılan Eriş, Brezirya'da yaşanan geçış dönemini irdeleyerek şirket ve bankalann izlediğı stratejileri değerlendirdi. Eski Bre- zilya Merkez Bankası Başkanı Eriş, yüksek faizli Hazine bonolarının cazibesine kapı- hp bankacılık yapamayan bankalann, enf- lasyonun aşağı çekilmesinden sonra zor günler yaşadığını söyledi. Eriş, hükümetin aynca para birimi "cru- zerio"nun yanına, bir kavTam olarak fiyatı pek değişmeyen URB'yi. daha sonra da 3. para bınmı Real'ı çıkardığını ve 1 dolara eşit- lediğıni söyledi. Türkiye ve Brezilya arasın- da iki fark bulunduğunu anlatan Eriş, "Bre- zilya'da enflasyon yükseldiğinde halkı enf- lasyondan konımak için endeksleşmeye gi- dildt Her şey enflasyona endekslenmiş. Tür- kiye'de endeksleşme çok az ve kanuni ola- rak yok" dıye konuştu. Brezılya"da ıthalat vergılerinin yanya ındirildığini anımsatan Enş, sosyal güvenlık ve vergi reformlannın da hızla yaşama geçirildiğini kaydettı. Türidye fle benzer s^ir Türkiye'de enflasyonun benzer bir seyir ızlemediğine ışaret eden Eriş, Brezilya'da- ki artış nedenını, yüksek enflasyondan hal- kın korunması amacıyia endekslenmeye gi- dılmesi olarak gösterdi. TTK'nin borcu 98 trilyon lira ALtAYAROĞLU ZONGULDAK - Türki- ye Taş Kömürü Işletmele- ri'nin (TTK) borçlannın yaklaşık 98 trilyon lira ol- duğu belirtılerek 2000 yüın- da emekli edileceklerden kaynaklanan işçi açığımn da hızla kapatılacağı kay- dedildi. TTK Genel Müdürü Ömer Yenel, düzenlediği basıntoplannsında, TTK'nin SSK'ye 55 trilyon lira, Ame- le Birüği ve sosyal yardım kunımlanna 43 trilyon lira borcu olduğunu belirterek, loırumun finasman gider- lerinden kurtulması gerek- tığini kaydetti. Dünyada enerji sıkıntısı yaşandığına da dikkat çeken Yenel, bu ne- denle kömürün altın çağını yaşayacağmı ifade etti. İşçi açığımn hızla gıderil- mesi için Hazine'ye baş- vurduklannı behrten Yenel, 312'si asil ve 312'si yedek olmak üzere kura ile işçi alımı yapılacağını da sözle- nne ekledi. Yenel, "Doğalgazkesnıti- leri ile başlayan enerji krizi bir gerçeği ortaya çıkarmış- nr.Taşkömürü dünyada öne- mini uzun yıllar koruyacak- tar. Bu nedenk taşkömürüne yabrun sürecektir" dedı. Dünya Ticaret Örgütü'nde sanayileşmiş ülkelerin egemen tavnna itirazlar başladı Yoksul iükeler boykota hazırlanıyor Ekooomi Servisi - Dünya Ticaret Örgü- tü'nün ABD'nin Seattle kentinde sürege- len ve 21. yüzyıhn ekonomi polrakalan- nın şekillendinleceğı toplantılar "uzlaş- maznklar" artarak sürüyor. ABD Başka- nı Biü Clinton ın çocuk işçi çahştınlması- na karşı uluslararası bır sözleşmeyi imza- lamasına karşm Endonezya Ticaret ve Sa- nayi Bakanı Jusuf Kalia. gelışmekte olan ülkeleri temsılen yaptığı konuşmada, ça- lışma standartlanmn DTÖ'nün sorumlu- luk alam dışında olması gerektiğinı kay- detti. Afhka ülkeleri, şeffaflık ohnaması ve sürecin kendilerini dışlaması nedeniy- le zirve sonunda ortaya çıkması gereken küresel ricaretle ilgili anlaşmayi imzalama- yacaklannı açıkladılar. Gelişmekte olan ülkeler, ticari görüşmelerde yoksul ülke- lerin 'görmemeztikten geündiği' ve bütün kontrolün AB, ABD gıbı 'büyükgüçlerin' elinde olduğunu ıfade ederken Hindistan, Pakıstan ve Mısır'ın da aralarmda bulun- duğu bir grup, kurallar tekrar gözden ge- çınlmezse DTÖ'yü ve görüşmeleri boykot etmeye hazırlamyor. Geh' şmekte olan ülkeler, uluslararası pi- yasalarda gelişmiş ülkelerin etkinliği ne- deniyle işçi haklarının DTÖ'de görüşül- mesine şüphe ile bakarken AB VVashing- ton Temsılcısi JohnRkhardson da ABD 'nın ve Clinton'ın bu konudakı tavnm 'ekono- mik emperyalizm' olarak nıteledi. Rıc- hardson. "Biz gelişmekte olan ülkekre ne yapacaklannı dikte etmivonız. Ancak ne yaâk ki ABD'nin yapmak istediği bn" dı- ye konuştu. Clinton'ın imzaladığı bu anlaşma, çocuk işgücü kullanılarak üretilmiş ürünlerin it- halatının engellenmesuıe yasal bır gerek- çe oluşturacağı için kımi gruplarca yeni bır ticari bariyer olarak nıtelendirilıyor. "Biz eşit olmayan üyeleriz" diyerek tepkisini dile getiren bır Doğu Afrika iil- kesi elçisi ise "Biz buraya Uruguay Ro- und'unu sürdürmeye değil, yeni görüşme standartianmbeiirlemeye geldikve onlar bizi dinleyene kadarda bağn-mayı sürdü- receğiz'' dedı. Eylemlerdevam edfyor Ekonomi Servisi - Seattle kenti polis kordonu altında ve olağanüstü sıkı güvenlik önlemleri içinde oünasına karşın DTÖ zirvesiru protesto eylemleri dün de sürdü. AB Ticaret Komiseri Pascal Lemy, TSİ Cu- martesi saat 02.00'ye kadar anlaşma- ya verilamazsa ortak bildirgenin çık- mayacağuu açıkladı. 30 Kasım'da başlayan zirvenin ilk gününden bu yana gözalttna alınan 500'ü aşkın kışinin serbest bırakılması için dün de 3 bin protestocu hapıshanenin önünde saatler süren bir eylem yaptı. Protestolar karşışmda aşın güç kullanılmış olduğunu ıtiraf eden Seattle polisi ise sorumlular hakkında gerekli işlemin vakıt geçirilmeden yapılacağını ve cezalandınlacaklanm beıirtti. Bu arada Kanada Toronto Üniversitesi Siyasal Bilımler profesörlerinden John Kirton, Intemet'te DTÖ'ye karşı savaş açan ve kendilerini elektro-hıppi'ler diye tanırnlayan ABD ve Kanadalı bir grubun DTÖ'nün Intemet servislerini felce uğrattığını açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle