Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 7 ARALIK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Öymen, CHP Parti Meclisi'nde hükümeti banka operasyonu konusunda eleştirdi
'Bankacılar kurtarddı'ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - CHP Genel Baş-
kanı Altan Öymea "Hükü-
met bankalar operasyonu
ik ashnda bankalan değu,
bankacılan kurtarmışür"
dedı. El konulan 5 banka-
dan 2.5 katrilyon liranın boşaltıldığına dik-
kcat çeken Öymen. "Oparalar.içini boşattan-
tarm cebine ghnuştir" dıye konuştu. Oymen,
t»ükümetı, "bankalaryûksekfaizvererek ma-
ceracı politika izlerken genşmelere seyirci ol-
malda" suçladı.
CHP Parti Meclisi (PM), geçen hafta de-
ğerlendirilemeyen konulan görüşmek üzere
dtön yeniden toplandı. PM'nin toplantısı bu-
gün de sürecek. Geçen haftakı toplantının
gündeminde olmasına karşın, sıra gelmediği
için görüşülemeyen "18 Nisan seçim yenigi-
gânin değerlendinktiği rapor" ve hükümetin
ekonomi politikası ana gündem maddelen
oldu. Toplantının açılışında konuşan Oymen,
sözlerine tstanbuTda Kanal D televizyonuna
yapılan bombalı saldınyı kınayarak başladı.
Hükûmetin ekonomi politikalannı eleştiren
Öymen. uygulanan ekonomi programının
halkuı geniş kesimine yeni yûkler getirdiği-
ni söyledi. Altan Oymen, hükümetın banka-
lar operasyonuyla "bankalan değiLbankacn
lankurtardığınrkaydederek. "Büvükpara-
lardan büyük paralar ka/anaplar kurtanl-
maktadıriar" dedı.
Benzer operasyonun daha önce de 3 ban-
ka için gerçekkştınldığini anımsatan Öy-
men, o dönemde de 1 katrilyon liranın boşal-
tüdığını belirterek, "O paralar. içini boşat-
tanlaruı cebine gitmiştir. Son olayda boşalo-
lan para ise 23 trüyon liradır. Bu ola\da da
aynı $ey ohnuştur" diye konuştu. Hükûmetin
paradan para kazananlan korurken, çalışan-
lann aleyhıne tutum izlemeye devam ettiği-
ni kaydeden CHP lideri, bunun son örneği-
nin yüzde 15 maaş zammına tepki gösteren
memurlann üzerine köpekle saldınlması ol-
duğunu söyledi. Oymen, daha önce öğrenci-
lere "tekmetokat'" saldıran emniyet güçleri-
nın son olarak Mersin'de memurlann üzeri-
ne köpeklen saldırttığını belırterek. "Bugö-
rüntüler ürperticidir. 21. yüzyıhn eşiğinde ve
AB'ye girmeye bazuianan bir ülkede bunla-
rmyaşanmasidehşet vericidir" dedı. Birpo-
lıs amirinin "Kabahat köpekte değtt, köpek
sakfardığında heyecanlanıp hareket edende"
değerlendırmesmi yaptığım anımsatan Öy-
men. "Bundan sonra da herhalde üzerinize
köpek saktınrsa nasıl davranacaksunz diye
broşür\-erecekkr" diye konuştu. CHP olarak,
yılbaşını depremzedelerle birlikte deprem
bölgesınde geçireceklerinı bildiren Oymen,
bölgedeki çadır ve yiyecek gereksiniminin
sürdüğünü belirterek, "Yılbaşında deprem
böigesmdeki yurttaşlarımızı umıtmayahm"
çağnsında bıüundu. Bir gazetecinin, Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirei'in "28 Şubat
sürüyor1
' söztenni nasü değerlendirdıkleri-
nin sorması üzenne de Oymen, "Böylesoyut
taruşmalara gjrmekte fayda görmüyonım.
Bizrnı anlayışmnz 28 Şubat'tan öncesini de
kapsayan bir anlayış&r" dedi. Milli Güven-
lik KuVulu'nda (MGK.) alınan kararlann hü-
kûmetin imzasıyla alındığnu kaydeden Öy-
men, "Hükümetm bu konuda suannsı varsa
acüdasın. Hangi karar almırsa aunsın. Biz
muhatap olarak hükümeti görürüz" açıkla-
masını yaptı.
CHP Parti Meclisi'nin dün gece geç saat-
lere kadar süren toplantısında. partının Kürt
sorunu ile ilgili olarak 1980'lerden bu yana
hazırladığı raporlann güncelleştirilmesi ka-
rarlaştınldı.
Yekiller
'tatilde'
uzlaştı
• Milletvekilleri için
18 Ocak'a kadar 19 günlük
tatil sağlayan karar, elden
imzalanan Danışma
Kurulu önerisinin genel
kurulda kabul edilmesiyle
kesinleşti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM'de gnıbu
bulunan siyasi partiler, uzun
zamandır ilk kez
Danışma Kurulu'nda, üstelik
toplantı bile yapmadan bir
konu üzerinde uzlaştılar.
Meclis'in 30 Aralık'tan itıbaren
15 gün tatile girmesine ilişkin
Damşma Kurulu önerisi Genel
Kurul'da da jet hızıyla kabul
edildi.
TBMM'de son zamanlarda
iktidar partilerinın gündem
değişikliği ve çalışma
saatlerine ilişkin önerileri
üzerinde DYP ve FP'nin
itirazlan nedeniyle uzlaşma
sağlanamazken, iktidar partileri
önerilerini grup önerisi olarak
Genel Kurul'a getirip sayı
üstünlüğüyle kabul
ettiriyorlardı.
Ancak dün TBMM'de gnıbu
bulunan partiler, iktidan ve
muhalefetiyle Danışma Kurulu
toplantısı bile yapmaya gerek
bırakmayacak bir uzlaşmayla
tatil önerisini elden dolaşnrarak
grup başkanvekillerinden imza
alıp Danışma Kurulu önerisi
olarak Genel Kurul'a gerirdiler.
Genel Kurul'un oyuna sunulan
Damşma Kurulu önerisinde
TBMM'nin 30 Aralık
Perşembe gününden itibaren 15
gün tatil olması istendi. Öneri
birkaç dakika içinde oylanarak
uzlaşmayla kabul edildi.
Böylece milletvekillerine
yılbaşı ve
Şeker Bayramı tatillerini
birleştirerek 18 Ocak Salı
gününe kadar pratikte 19 gün
tatil yapma olanağı sağlanmış
oldu. Genel Kurul'da kabul
edilen Danışma Kurulu
önerileriyle aynca
Genel Kurul gündemi
değiştirüerek
31 Aralık gününün tam gün
tatil olması ve
radyo-televizyon gelirleriyle
ilgili tasanlar
gündemin ilk 2 ve 3 'üncü
su-alanna çekilirken,
Genel Kurul'un, yann,
gündemin ilk 4 sırasındaki işler
bitene kadar çahşması kabul
edildi.
MHP'yi Öcalan'ın idamı konusunda köşeye sıkıştırma planları geri tepti
FP kendi tuzağnıa düştüANKARA (ANKA) - FP, Ab-
dullahÖcalan'ın idamı konusun-
da MHP'yi düşürmek istediğı tu-
zağa kendisi düştü. FP yönetici-
leri Veysel Candan ve Bûlent
Annç ik hukukçu milletvekili
Mustafa Kamalak'ın "Öcalan
dosyası bir an önce TBMM'ye ge-
tirilsin. Öcalan için idamı kaldır-
maya karşryız'* şeklındekı açıkla-
malan güneydoğıılu mılletvekil-
lerini ayağa kaldınnca Genel
Başkan Recai Kutan, "Cumhur-
başkanı ve hükümet tavnnı açık-
lasın biz de öyle açıklayacağı/"
şeklinde orta yol arayışma girdi.
Helsinki zirvesinde Türki-
ye'ye aday üyelik statüsü veril-
mesinin ardından uyum yasalan-
nuı bir an önce çıkanlması için
atağa geçen FP yönetimi, idam
cezası konusunda sıkıntıya düş-
tü. Başbakan Bülent Ecevit'in
ıdama karşı açıkça tavn" alması
üzerine Öcalan konusunu
"MHP'yi köşeye sıkıştırma'' ara-
cı olarak kullanmayı planlayan
parti yöneticileri de bu doğrultu-
da açıklama yapmaya başladılar.
MHP Genel Başkan Yardımcısı
Veysel Candan, Grup Başkanve-
kili Bülent Annç ve hukukçu mil-
letvekili Mustafa Kamalak, FP
olarak Öcalan'ın kurtulması an-
lamına geleceği için idam ceza-
sının kaldınlmasına karşı çıka-
Recai Kutan
"Dosyabiran
önce Meclis'e
gelşüı"
sözlerinin
gûneydoğulu
miOetvekU-
lerinden tepki
görmesi
üzerine
"Cumhurbaş-
karuve
hükümet bu
konuda net
tutum
takmsın. biz
deondan
sonra net
tavnmızı
açıklayacağız"
şeklinde
kaçamakbir
yolagirdL
caklanm belirterek, "Ocalan dos-
vasuun bir anönceTBMM'ye ge-
tirflerek millervekiflertnin vicdan-
lan doğrultusunda karar verme-
lerinin sağlanmasuu" ıstedıler.
FP Kayseri Milletvekili SaKh Ka-
pusuz ve yine çok sayıda millet-
vekili de "Meclis'e getirilirse i-
dam yönünde oy vereceğiz'" açık-
laması yaptılar.
Gûneydoğu'dan tepki
Parti yönetiminde MHP'ye
karşı koz olarak kullanılması
planlanan ancak "Öcalan'ı asa-
hm" tavnna dönüşen politika Ge-
nel Başkan Recai Kutan'ı da et-
kisı altma alınca gûneydoğulu
milletvekilleri ayağa kalktı. Gû-
neydoğulu milletvekilleri tepki-
lenni. "Bugün Öcalan'ın idam
edilmesine herkes destek verebi-
hr ama bu Türkiye'nin çıkarma
değiL Biz hem AB'yi istiyoruz
hem Erbakan'ı idamla yargilıyor-
lar deyip kızıyonız hem de kelle
istiyoruz. FP şahin parti olacaksa
biz onun içinde olmayız" şeklin-
de ifade ettiler. Bu tepkiler üze-
rine Recai Kutan, "Öcalan'ın
dosyaa TBMM'ye getirihnelknr''
tavnndan geridönüş yaptı. Kutan,
"Önce başta Cumhurbaşkanı ol-
mak üzere hükümet bu konuda
net tavruu ortaya koysun. Ondan
sonra biz de parti olarak net tav-
nmızı açıklayacağız'' şeklinde bir
orta yol politikasnıı tercih etti.
Kutan, Başbakan Ecevit'in tavn-
m net olarak açıklamasuun ardın-
dan FP'nin tutumuna ilişkin so-
rulan da yamtlamaktan kaçındı.
Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri görüşüldü
Durmuş'a kadrolaşma tepldsiANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - TBMM Ge-
nel Kurulu'nda, Sağlık
Bakanı Osman Durmuş,
yasadışı atama yapmakla,
Çahşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı YaşarOku-
yan da SSK konusunda
"şov" yapmak ve asıl yol-
suzluklann üsrünü ört-
mekle suçlandı.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda dün gece Sağlık
Bakanlığı ile Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakan-
Üğı'nın bütçeleri ele alın-
dı. DSP'li SuatÇağlayan,
Sağlık Bakanhgı'nda bü-
yük bir görevden alma ve
yer değiştirme operasyo-
nu yapıldığını belirterek
kliruk şef ve yardımcılıgı
suıavuun kalduılarak ya-
pılan atamalann yasadışı
olduğunu söyledi. Çağla-
yan. "Dilerizbuatamalar,
kamu sağjığına daha çok
zarar vermeden sona erer.
Keşke sayuı bakan, yasa-
lan bu denli zoriamasaydı,
tarafsız olarakyapılan kb-
nik şef ve yardımcıhğı sı-
nanını kaldırmasaydı ve
kendi istcdiği kişileri ata-
masaydı. Keşke bu yasa-
dışıhk olmasaydı da Da-
mştay bunu iptal etmek
zorunda kalmasaydı. Sa-
yuı bakanın hiç olmazsa
bundan sonra bu olum-
suzluklan gjdereceği ko-
nusunda ümit beslemek
istiyoruz" dedı. Çağla-
yan'nı konuşmasma
MHP sıralanndan tepki
gösterildiği gözlendi.
DYP'li Ramazan GüL
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Okuyan'ı
SSK konusunda şov yap-
makla suçlayarak katril-
yonlarca liralık yolsuzluk
iddıasının ödenmemiş fa-
turalara dayandığmı söy-
ledi.
SSK'nin toplam zaran-
nın 1 katrilyon liranın al-
tmda olduğunu belirten
Gül, Okuyan'a katrilyon-
larca liralık yolsuzluk id-
diasının dayanağmı sor-
du Gül, "Saymbakan da-
ha sonra bu yobnztuğun
Bağ-Kur ve EmekM San-
dığını da kapsadığuu söy-
leyerek çarketmiştir. Şim-
di de Emekli Sandığı'nın
kendisine bağlanmasuu
istiyor. Bırakmız bari
Emekli Sandığı varuğuu
sürdürsüasizBağ-Kurve
SSK ile uğraşm yeter de
artar büe" diye konuştu.
Okuyan'ın katrilyonlarca
liralık zarar olduğunu ile-
ri sürerek asıl yolsuzluk-
lann üzerini örttüğünü
savlayan Gül, Samsun
SSK Hastanesi'nin yapı-
mmda yolsuzluk yapıldı-
ğına ilişkin müfettiş ra-
porlannm sümenaltı edil-
diğini ileri sürdü. Gül,
"Bu hastaneyi yapan mü-
teahhioe ANAP'uı bir ya-
knüığı mı \"ar" diye sor-
du.
MHP'li Ali Işıklar da
kamu çalışanlaruun yıl-
lardn- hükümetlerin yan-
hş uygulamalan sonucun-
da bitirildiğini belirerek
"Kamu çahşanlan ücret
bakmundan soykmma ta-
bi bırakümışür'" dedi. D-
SP'li Yaşar Ünal, kamu
çalışanlanna sendikal hak
tanınmasma ilişkin tasa-
nmn iyileştirilerek Mec-
lis'e getirilmesini istedi.
IRMIKI AYDIN ENGtN aenginfrı doruk.net.tr.
Acaba diyoaım, hazır eli değmişken,
hazır alışmışken ve hazır hıanı almışken,
hükümetimiz Alman bankalannı da bir eJ-
den geçirse; batması kesinleşmişleri
ayıklasa, el konması gerekenlere el koy-
sa, kritik eşiğe gelmemiş bile olsa gene
de fazla açılmışlan bir uyarsa...
Şimdi siz yukandaki paragrafı saçma
bir öneri ya da beceriksiz bir mizahi giriş
olarak değeriendirdiniz.
Fena halde yanıldınız.
Bal gibi bizim hükûmetin sorumluluk
alanına girdiğini düşündüğüm; zaten bi-
zim hükümetten başka hükûmetin, bizim
bankacılardan başka bankacılann anla-
ması, aklının ermesi mümkün olmayan
bir sorunla karşı karşıyayız.
"Jet-Pagiller"üer\ söz ediyorum. Ağır-
lığı Konya merkezli, ama Bitlisten, Adı-
yaman'dan, Bingöl'den, Urfa'dan kopup
gelmiş "£/hamdü////a/j"noldinglerkuzey-
den güneye Almanya'da at koştuımak-
talar. Hem de dörtnala, dolu dizgin.
Hemen her Alman kentinde, kasaba-
sında birbiriyle çatışan, çekişen, itişen
kakışan, yanşan köktendinci fslam frâk-
siyonlan (tarikatlarda dendiği oluyor) ken-
di camilerini açmışlar. Almanya'nın "her-
hangi" bir kentinde başında namaz tak-
kesi niyetine tığ örgüsü bere, ayağında
Bazı Alman Bankalan
Batmadan...
şah/ar benzeri pantolon, yüzündeki nura
nur katan sakalı ile bir Türk'e rastlayıp
adres sorsanız şöyle biryanrt alabilirsiniz
(ömeğin ben aldım):
- Şimdi yeğenim, şu ilerdeki Milli Gö-
rüş camiinden sonra sağa sap; taaa Sü-
Ieymancılann camiine kadaryürû; orada
gene sağa döneceksin; Nurcu camiine
varmadan sola dön; Nakşibendilerin Ku-
ran kursunun tam karşısındaki bina...
Aradığınız yeri elinizle koymuş gibi bu-
lursunuz.
Ramazan ayındayız. Cami olduklan
cephelerine yerteştirilmiş cafcaflı tabela-
lardan anlaşılan minaresiz Islam mabet-
leri ramazan dolayısıyla dolup dolup bo-
şalmakta.
Günlerdir önünden geçip gidiyorum.
Bu kez bir girip bakayım dedim; Milli Gö-
rüşçülerin camiine daldım.
îeravih namazına daha epey var. Ce-
maat öbek öbek toplanmış sohbet edi-
yor. Konu neredeysetek: Hangi "holding"
ne kadar mark'a, yüzde kaç veriyor?
Yanılıp da parasını Egebankfilan gibi şu
taze batmış bankalara kaptıranlara acıya-
rak bakılıyor. Kimi Jet-Pa'yı övüyor, kimi
Konya'nın bilmem ne holdingini...
Stuttgart'ta 1.500 kişilik salona 3.000
kişiyle doluşan Jet-Pa müşterileri, derbi
maçı kazanmış futbol takımı amigolan
kadar mutlular. Jet-Pa patronunun, söz-
lerine "Bismillahirrahmanirrahim" diye
başladığının altını çiziyorlar ve nasıl daki-
kalarca "Fadıl, Fadıl!" diye haykırdıklan-
nı, Inönü Stadı'na taş çıkartmasına, "Vur
vur inlesin, Hürriyet, Cumhuriyet dinle-
sin" diye tempo tuttuklannı anlatıyorlar.
Kurulan düzen (ya da düzenek) tahmin
edebileceğinizden de basit. Jet-Pa loko-
motif olmak üzere Almanya'ya üşüşmüş
Islamcı holdingler, beş yıl geri çekmemek
koşuluyla yatınlan marklara yüzde 20 ve
üstünde faiz ödüyorlar. Faizler tabii "kâr
payı" adı attında dağıtılıyor ve üç aylık
dönemler halinde ödeniyor.
Konuştuğum (adını yazmayacağıma
söz verdim) bir "Alamanct" anlatıyor
- Ağabey ben beş yıllığına 50 bin
mark yatırdım Jet-Pa'ya. Üç ayda bir
3.000 ile 3.500 mark arası değişen kâr
paylanmı düzenli aldım. Bugüne kadar
aldığım kâr payı 19 bin mark'a yaklaştı.
Aynca Türkiye'ye izne g'rttiğimde, Pro-
ton marka otomobili deyan fıyatına, ya-
ni anahtar teslimi 15 bin mark'a verdi-
ler. Ardından Didim'deki turistik Jet-Pa
otelinde de bir hafta bedava tatil yap-
tırdılar bana. Yani paramın 35 bin mar-
kını şimdiden geri aldım say. Senin an-
layacağın, Alman bankasını razı etsem,
çekerim 200 bin man\ kredi, Jet-Pa'ya
yatınnm hemen. Bundan iyi yatınm mı
olur ağabey?..
Sahiden bundan iyi yatınm mı olur?
Yani Türk işçiter yüzde 11.25 ile yüzde
12 arasında değişen faizlerie Alman ban-
kalarından kredi çekiyorlar. Bu parayı
yüzde 20'den başlayıp yüzde 24'lere ka-
dar varan faizlerle Islamcı holdinglere ya-
tınyorlar.
Bunun sonu ne olur?
Besbelli ki bazı Alman bankalan batar.
O yüzden yazının başındaki önerim çok
ciddi. Hazır AB yoluna girmişken, bizim
hükümet şu saftirik Almanlara bir kıyak
çekiverse, Alman bankalannın durumu-
na bir göz ve el atıverse kötü mü olur?
'Vekil'in Akkuyu isyanı...
DSP'nin geçen haftalardaki bir grup
toplantısında nükleer santral konusu
gündeme geldi. Istanbul Milletvekili
Zafer Güler kaygılannı açık bir dille
ifade ederken, Başbakan Bülent
Ecevit de "içgüdüsel olarak
endiseleri" olduğunu söyledi. Ancak,
aynı gün öğleden sonra
gerçekleştirilen enerji zirvesinde
Ecevit'in endiseleri giderildi.. DSP'li
çok sayıda milletvekili ise endişesini
koruyor. Bunlardan biri de Içel
Milletvekili Edip Özgenç. özgenç,
Çevre Bakanlığı bütçesi görüşmeleri
sırasında kürsüye çıktığında,
"Akkuyu'da nükleer santral
kurvlmasının çok büyük bir kıyım,
Türkiye için en büyük kötülüklerden
biri olduğunu" söyledi. Özgenç,
çaresizliğini de şu sözlerte dile
getirdi:
- Arkadaşlar, benim en ziyade
üzüldüğüm konu, milletvekili olarak
buraya gelişimiz, milletvekili olarak
yapacak olduğumuz müzakerelerde
her birimizin değerli birikimlerinin,
düşüncelerinin ve katkılannın
olması gerektiğini söylüyorum,
ama böyle mi yapıyoruz? Bir
yasa geliyor, elimizi kaldınyoruz...
DSP Tekirdağ Miiletvekili
Bayram Fırat Dayanıklı da
"Nükleer santral konusunda
bizim de rahatsızlıklanmız var"
dıyerek Çevre Bakanı'ntn,
Akkuyu Nükleer Santralı
konusunda, çevreyle etkileşim
konusunda ne düşundüğünü
sordu. ANAP'lı Ediz Hun da
kürsüye çıktığında, Kızılderili
lideri Seattie'ın ABD Başkanı
Franklin'e yazdığı ve "beyaz
adamı" çevre konusunda
uyardığı etkileyici mektubu
okudu. Ancak Hun, partisinin
çevre açısından pek de temiz
olmayan siciline değinmediği
gibi, Akkuyu konusuna da
girmedi...
TBMM'de lojman adaletsizliği
TBMM'nin Dikmen lojmanlannda
kalan çalışanlar, 3 ayn yerde
bulunan lojmanlar için farklı fıyat
uygulamasından şikâyetçi. TBMM
Kampusu içinde Atakent 3. Devlet
Mahallesi'ndeki az sayıda lojmanda
daha çok üst düzey yöneticiler
kalıyor. Dikmen'deki lojmanlarda
ise ağırtıklı olarak çay ocakçı,
garsolı, şoför ve sekreterler kalıyor.
Gelelim kira bedellerine: TBMM
Kampusu içindeki lojmanlann kira
ve yakıt bedeli toplamı 34 milyon
800 bin lira. Atakent 3. Devfet
Mahallesi'ndeki lojmanlann ise 34
milyon 220 bin lira. Dikmen'deki
personel lojmanlannda yaşayanlar
da 20 milyon 400 bin lira kira ve 40
milyon lira yakıt bedeli olmak üzere
toplam 60 mityon 400 bin lira
ödüyor. Üstelik, yakıt bedelleri de
giderek artıyor...
Kutan'dan 'özlü sözler'
FP lideri Recai Kutan, bütçenin
geneli üzerinde konuşurken de
"şiirsevgisini'', Ziya Paşa'dan,
Şair Eşref'ten okuduğu dizelerie
ortaya koydu. Ancak Kutan,
anlatımını güçlendirmek için
bununla da yetinmedi, atasözleri
ve özdeyişleri de kullandı. Eski
genel başkanı Necmettin
Erbakan'ı aratmayan bir üslupla
hükümete verdi veriştirdi. işte
Kutan'dan "özfü sözler":
- Tavuskuşunun kanadındaki
renk armonisi, ayağının
çirkinliğini örtmez
- Gerçekler çıplak dolaşmayı
sever (Alman atasözü).
- Hamaset habaseti örtmez.
- Okullarda, üniversitelerde kem
aletle kemalatı hedefliyoruz;
pürüzleri, "Gürüz"lerie aşmaya
çalışryoruz. Halbuki böyle
kemalin bizatihi kendisi pürüzdür.
- Cesedi, öldürene taşıtıyorlar.
- Mutlu azınlığın kutlu hükümeti.
- Mityonlarca kanncantn
kazancını bir deve gelip
havurtlayacak, yalayıp yutacaktır.
Soyadımız
'Koç' olursa...
TBMM'de günlerdir, Istanbul'un
gitgide azalan "akciğerieri" olan
ormanlann kaderi tartışılıyor. Koç ve
Sabancı üniversitelerine usulsüz
olarak tahsis edilen orman arazilerini
"Istim arkadan ge/s/n" hesabıyla
sonradan yasal kılrf içine alan yasa
tasansı, muhalefetin sert tepkısine
yol açıyor. İktidar partilerinden DSP
ve MHP ise "suskun ama rahatsız".
Görüşmelerde, muhalefet partili
milletvekilleri, bu yasanın çıkanlma
gerekçesini anlayabilmek için
hükümeti soru yağmuruna tuttular.
İşte tutanaklara yansıyan ilginç
sorular:
- Lötfû Yalman (FP): Koç
Üniversitesi'nin yapımı için kesilen
ağaç sayısı nedir, çam ağact sayısı
ne kadardır?
- Mahfuz Güler (FP): Orman
arazilerine göz diken her holdinge,
bundan böyle ormanlar peşkeş
çekilecek midir?
- Saffet Ankan Bedük: 1950-
1991 yıllan arasında. 26 milyon
dekar orman alanının yüzde
56'sının, özellikle yasal
düzenlemelerie kaybedikdiği ifade
edilmektedir. Bu kadar fazla orman
kaybına rağmen bu tasan tekrar
buna imkân sağlayacak bir tasan
değil midir? Doğru buluyor
musunuz?
- Salih Çelen (DYP): Acaba biz de
bir vakıf kursak, ama soyadımız
Koç olmasa, Koç Üniversitesi'nin
yanında bize de orman tahsisi
yapılır mı?
Süha Tanık niçin
devamsız?
17 Ağustos depremi sonrasında
"sınıfta kalan" Kızılay, TBMM'de
bir Meclis araştıımasına konu
oldu. Kızılay'ın "kirii çamaşırtannı"
ortaya dökmek için büyük
umutlaria kurulan komisyona,
üyeleri pek ilgi göstermiyor.
Komisyonun en devamsız üyesi
ise ANAP'lı Süha Tanık. Ancak,
Tanık'ın devamsızlığının ilginç bir
nedeninin olduğu anlaşıldı. Tantk,
komisyon toplantılannın kendisine
bildirilmemesinden yakındı.
Komisyon görevlileri,
"Sekreterinize bildiriyoruz"
deyince Tanık siniriendi:
"İyi o zaman, komisyon
toplantılanna da sekreterim
katılsın."
'Ci Es Em'in anlamı
Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin
yasa tasansı, TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda MHP'li üyeierin
tepkisine neden oldu. Muhalefete
yol açan bölüm, GSM'nin "Ci Es
Em" olarak okunmasıydı.
Başta bürokratlar olmak üzere
milletvekillerinin "Ci Es Em"
demesine sinirlenen MHP'li Hakkı
Duran, "N/ye, Ge Se Me denmiyor
efendim? EğerAmerikan diliyte
okuyacaksak o zaman ABD
alfabesini getirelim" dedi.
FP'li Altan Karapaşaoğlu da "Ya
Ge Se Me diyeceksiniz ya da Türkçe
bir karşılık bulacaksınız.
Ama Türkçenin içine mutlak yabancı
terimler girecek; globalieşmenin
getirdiği sonuç bu" görüşünü dile
getirdi. Bu eleştirilere yanıt ise
Telekom Genel Müdür Yardımcısı
Muharrem Beşir'den geldi. Beşir,
sözlerine "Ci Es Em" diye başladı ve
sürdürdü: "Açılımı General System
Mobil'dir. Avrupa Telekomünikasyon
Standartlan Enstitüsü'nü ifade
ediyor. Birkuruluş adı olduğu için
bu biçimde kullanılmasında
herhangi bir sakınca olmadığını
düşünüyoruz..."
Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan