Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 ARALIK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
15
Anayasaya
uymayan
uyum yasaları
Anayasaya konulan uluslararası
tahkim düzenlemesine uyum
sağlamak için TBMM, kimi
yasalarda değişiklik yaptı.
Danıştay ve Idari Yargılama
Usulü ile Yap-lşlet-Devret
yasalannda yapılan
değişikliklerin önemli yanı şu:
Kamu hizmetleri hemen hemen
tümüyle "özel hukuk" alanına
aktarılıyor, imtiyaz
sözleşmelerinin irdelenmesi ve
denetlenmesi görevi Danıştay'ın
elinden alınıyor. Aynca,
şirketlerle yapılan anlaşma ya
da sözleşmeiere "ulusîararası
tahkim" maddesi eklendiği an,
şimdiye değin "ulusal ve
kamusal çıkan" gözetmek
üzere metinler üzerinde yargısal
denetim yapan Danıştay
tümüyle devre dışı bırakılmış
oluyor. Işin ilginç tarafı, her üç
yasada yapılan değişiklikler,
"yabancı" ya da "yerli" şirket
açısından bir aynm öngörmüyor.
Yani, uluslararası tahkim hem
yabancı hem de yerli şirketler
içın geçerli olabilecek. Oysa,
geçen yaz sonunda yapılan
anayasa değişikliğini
anımsayalım. Anayasanın 125.
maddesine, kamu hizmetleri ile
ılgili imtiyaz şartlaşma ve
sözleşmeleri ile ilgili doğan
uyuşmazlıklann uluslararası
tahkim yoluyla çözülebileceğine
ilişkin düzenleme konulmuş ve
şu hüküm eklenmişti:
"Milletlerarası tahkime ancak
yabancılık unsuru taşıyan
anlaşmazlıklar için gidilebilir."
Uyum yasaları ise bu hükmü
hiçe sayıyor. Anayasaya
uymuyoryani.
ISIK KANSl
Herkes gider Mersin'eYerkürenin çeşitli ülkelerinden
gelen binlerce göstericf
tepki göstermeseydi,
Seattle'da geçen ay
sonunda yapılan Dünya
Ticaret örgütü
(DTÖ) Bakanlar
Konferansı'nda kimi karartar
alınacaktı. örneğin, dünyanın
önde gelen tarım ürünleri
ihracatçısı konumundaki
ABD ve Avustralya'nın
başını çektiği ülkeler, kendi
çıkarları ile örtüşen şu önerilerini
yaşama geçireceklerdi:
"Tanma verilen destekler ve
korumacı önlemler uzun
dönemde, fakat büyük ölçüde
azartılsın ve buna ilişkin yeni
kural ve prosedürier geiiştirilsin.
Piyasalann tam ve kapsamlı
tanm ticaretine açılması
sağlansın, her ne çeşit olursa
olsun tanm ihracat destekleri
azaltılsın ve tanm ticaretini
kısıtlayan iç desteklemeier daha
da kısıtlansın."
DTÖ toplantısı başansızlıkla
sonuçlandı. Aradan yaklaşık bir ay
geçti. Türkiye, IMF Başkanı
Michel Camdessus a bir mektup
gönderdi ve niyetlerini açıkladı.
Türkiye'nin niyetlerinden bölümler
okuyalım:
- Reform programımızın orta
vadeli amacı, var olan
destekleme politikalannı
safhalar halinde ortadan
kaldırmaktır.
- 2000 yılı hububat destekleme
fiyatlan, destekleme fiyatlan ve
tahmin edilen dünya piyasa fıyatı
arasındaki fark, tahmin edilen
dünya piyasa fiyatının yüzde
35'inden fazla olmayacak şekilde
belirlenecek ve 2001
yılında bu fark daha da
azaltılacaktır. .' •
- Hükümet, çiftçilere verilen
kredi sübvansiyonunu safhalar
halinde tedricen ortadan
kaldıracaktır.
- Gübre ve diğer girdi
sübvansiyonları 2000 ve 2001 'de
nominal olarak sabit tutulacaktır.
DTÖ'den birçok ülkenin ve çeşitli
uluslardan onbinlerce insanın
muhalefeti nedeniyle
çıkarılamayan kararlan Türkiye
"IMF stand-by düzenlemesi" ile
bir çırpıda aynen kabul ediyor.
Herkes gider Mersin'e, biz gideriz
tersine...
Bugün Atatürk'ün Anka-
ra'ya gelişinin 80. yıldönü-
mü.
llkgençlik yıllanmeda, her
27 Aralık günü Kızılay'daki
gökdelenin duvanna koca-
man bir resim asılırdı. Re-
sim, Dikmen'de, geçmişte
altç, ahlat ve badem ağaç-
lan ile ünlü adı güzel "Kek-
lik PınarTnın orada Ata-
türk'ün seymenter ve halk
tarafından karşıtantşmt sim-
gelerdi. Önce alıç, ahlat ve
badem ağaçlannı kestiler
tek tek, sonra da o resmi as-
maz oldular. Keklik Pına-
n'na gelince... Onu da Mu-
27 Aralık'ta Keklik Pınapı'nda
zaffer llhan Erdost anlat-
sın:
"Seçim öncesi, döne-
min Çankaya Belediye
Başkanı Doğan Taşdelen,
Keklik Pinan'ndaki site-
lerde konuşurken, seçim-
den sonra Büyûkşehir Be-
ledyesi'yte btrfikte, ofcnaz-
sa Çankaya Belediyesi
olarak Keklik Pınan Par-
kı'ntn yapılacağını söyte-
mişti. Seçimler yapıldı,
Melih Gökçek Büyûkşehir
Belediye Başkanı oldu ve
bu söz de unutuidu.
Keklik Pınarı, tam da
Kemal Atatürk'ün karşı-
landığı yer, bugün bir çöp-
lükten farksjz. Zaman za-
man inşaat artıklarının,
çöp torbalannm, kömür
curuflarının boşaltıldığı
alanları şimdi ot kapla-
mış. Hemen pınann ya-
nında hurda bir otomobil
tüm çirkinliğiyle bir yıldır
orada duruyor. Kimi ka-
pısını koparmış, kimi ba-
ğtrsak deler gibi koltukla-
nnı deşmiş, kimi lasttkle-
rini parçalamış. Birkaç
gün öncesine kadar yanı
başında bir köpek öJüsü
çürüyüp dağılana kadar
kalmıştı. Geçen yıl Keklik
Pınan'na 27 Arahkta tepe-
deki konutiardan inenler,
tören yapılacak yere otağ
benzeri bir çadır kuruldu-
ğunu görünce şaşırdılar.
Pınann, ağactn, doğanın
kucakJadtğı Mustafa Ke-
mal Paşa, çöplüğe dönü-
şen doğanın çadır perde-
lerle gizlendiği yerde anıl-
dı."
Çankaya Belediye Baş-
kanı Sayın Haydar Yıl-
maz'ın ilgisine sunulur.
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞÎPAL
Sosyal Güvenlikte 18 Yaş
Soru 1: 18 yaşını doldurmadan sigortalı olanlar sigortalı
sayılmamaktadır. Sayılması için bir şartı var mıdır?
Soru 2: 1 .Nisan 1982 tarihinden "yaş miladı'" diye söz edilmektedir.
Bu tarihin 18 yaş öncesi sigortalılık ile bir ilgisi var
d? £)nd?..,. „ , . , , . .... _ ( £ )
" Yâriir 1: Türk Yurttaş)ar'Yasasrnın'(türlcMedeh'î"Kâhünuj 11.
maddesi 18 yaşla ilgilidir:
(•) "Erginlik on sekiz yaşın doldurulmasıyla başlar. Evlenme
kişiyi ergin kılar."
Sosyal güvenlik yasalannda 18 yaşın dolduğu tarih, sigortalılık
başlangıç tarihi kabul edilmektedir.
5954 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası:
TC Emekli Sandığı Yasası'nın 12. maddesi uyannca, Emekli
Sandığı'nın tanıdığı haklardan yararlanmak için, "Türk uyruğunda
olmak ve 18 yaşını bitirmiş bulunmak" koşuldur.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası:
506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın 60. maddesine göre:
"18 yaşından önce Malulliik, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalanna
tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte
başlamış kabul edilir. Ancak. bu tarihten önceki süreler için
ödenen Malulliik, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim
ödeme gün sayılarımn hesabına dahil edilir."
2925 sayılı tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Yasası:
Bu yasanın 4. maddesine göre de "18 yaşını doldurmamış
olanlar" sigortalı sayılmazlar.
1479 sayılı Bağ-Kur Yasası:
Bağ-Kur Yasası'nın 24. maddesi uyannca, yasanın uygulanmasında
"18 yaşını doldurmamış olanlar" sigortalı sayılmazlar.
2926 sayılı Tarım Bağ-Kur Yasası:
Bu yasanın 2. maddesinde sigortalılık başlangıcı, 22 yaş olarak
kabul edilmiştir.
"a) 22 yaşını doldurmuş erkekler,
b) 22 yaşını doldurmuş aile reisi kadınlar"
Tanm Bağ-Kur Sigortalısı sayılırlar.
3201 sayılı Yurtdışı Çalışmaların Borçlandınlmasına İlişkin
Yasa:
Yurtdışında geçen çalışma sürelerinin borçlanılmasına olanak
tanıyan 3201 sayılı yasanın I. maddesi ile "18 yaşını doldurmuş
Türk vatandaşlannın yurtdışında geçen ve belgelendirilen çalışma
süreleri" borçlanma kapsamındadır.
Yanıt 2: 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlanna Tabi Olarak
Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Yasa'nın Uygulama
YönetmeliğTnin 4. maddesinde bu sorunun yanıtı verilmiştir.
"Sigortalılık süresinin kurumlardan herhangi birine ilk defa
sigortalı olunan tarih, diğer kurumlarda da sigortalılık süresinin
başlama tarihidir. Şu kadar ki, emeklilik veya yaşlılık aylığına
hak kazanılıp kazanılmadığının tespitinde 18 yaşın doldurulduğu
tarih sigortalılığın başlangıcı olarak alınır. (...) 1.4.1981 tarihinden
önce Sosyal Sigortalar Kurumu'nda 18 yaşın dolumundan önce
sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların hakları saklıdır."
Özet olarak. 1 Nisan 1981 'den önce 18 yaşını doldurmadan sigortalı
olanlann sigortalılık başlangıcı 18 yaşını doldurdukları tarih değil,
sigortalı olduklan tarihtir. 1 Nisan 198 l'den sonra veyine 18 yaşını
doldurmadan sigortalı olanlann sigortalılık başlangıcı ise sigortalı
oldukJan tarih değil, 18 yaşını doldurduklan tarihtir.
(*) Ord. Prof. Dr. Hıftı Veldet Velidedeoğlu: Türk Medeni Kanunu
Birinci Cilt, Üçüncü Baskı, sayfa: 7 (Türk Dil Kurumu Yayınlan).
Menfaatihlaimm
böylesi
KİGEM'in özverili çalışanla-
rından Ayla Yılmaz, bir Türki-
ye Cumhuriyeti vatandaşı ola-
rak, Sümerbank'ın özelleştiril-
mesi kararının iptali için
1996'da Danıştay'da dava aç-
mıştı. Danıştay 10. Dairesi,
DYP'nin aslan sosyal demok-
ratlaria iktidar ortaklığını pay-
laştığı dönemde Idari Yargıla-
ma Usulü Yasası'nda yapılan
ve dava açma ehliyetini "kişi-
sel menfaafa indirgeyen de-
ğişikliğe dayanarak özetle şu
karara varmıştı:
"...dosyanm incetenmeskı-
den, davacının iptali isteni-
len idari işlem ile Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı ol-
manın dışında bir niteliği ol-
mayan davacı arasında cid-
di ve geçerli bir menfaat iliş-
kisinin bulunmadığının an-
laşıldığı gerekçesiyle dava
ehliyet yönünden reddedil-
miştir."
Eğer, aslan sosyal demokrat-
lar DYP ile işbiıiiği yapıp Idari
Yargılama Usulü Yasası'nı de-
ğiştirmeselerdi, belki de so-
rumlu yurttaş Ayla Yılmaz'ın
davası kabul edilecek, Sümer-
bank'ın özelleşmesi de iptal
edilecekti. Böylece Sümer-
bank'ı satın alanlar, aradan ge-
çen 4 yıl içinde iç borç tahvili,
Hazine bonosu gibi araçlaria
devletten trilyonlarca lira hor-
tumlayamayacak, bankanın içi-
ni boşalttıktan sonra yine tril-
yonlarca liralık yük ile kamuya
devredemeyeceklerdi.
Dahası, batırılan bankanın
faturası Ayla Yılmaz ile birlikte
milyonlarca Türkiye Cum-
huriyeti vatandaşının sırtına
binmeyecekti.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(a turk.net
- ı v .iJJt^ü.Ü öitLJ ,1İU2Q... >..
BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇÎ
HARBİ SJEM/ff POROY
TARtHTE BUGÜN MİJMTAZ ARIKAN 27Araltk
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
(AHKÂMI ŞAHStYE)
Mahkememizce verilmiş olan 7.12.1999 tarih 1986/260-334 sayı-
lı vasi değişikliği karan ile tstanbul ili, Fatih ilçesi, Küçükmustafa-
paşa Mah. c: 0048, K.S. No: 0963'de nüftısa kaytlı olup Kitapçımeh-
met Sk. Murteza Apt. 6/1 K: 5 Bostancı-Kadıköy adresinde ikamet
etmekte olan Nusret ve Melahat'tan olma. 24.5.1959 doğumlu, Şahi-
ka Murteza MK'nin 355. maddesi gereğince vesayet altına alınmış
ve kendisine aynı adreste ikamet etmekte olan ve aynı yer nüfiısuna
kayıtlı kardeşi Harika Murtaza vasi tayin edilmiştir.
llan olunur. 7.12.1999 Basın: 67540
1978'pe 8uGLwrceı*Yifî DEVLETSAŞKANI HUARÎ
BUMBDYEN, 46 YAŞINDA ÖLDLI. 13S4-'TE SAÇLAYAAJ
CEZAYIS &AĞIMSIZUK SAVAÇt'NCA GE/JEL KU&-
MAy BAÇICANUSl YAPARAK ÖNDE GEUEN ÜP€R-
LEK. ARACIMA S'&SN BuMEDYEN^RANSA'yA
kAKŞI ZAFER KAZAAJ/U>/IOAAJ SONRA OA, SEN
BEU-A'HIN BAfHAN SBÇiUAESİMİ SAĞLAAAlÇri..
ANCAK, 1362 'DE OfJü S/B PARSEYUE GÖRBVDEN
UZAKLAÇnEAAJ PA YİNE BUkAEOYEN OLMUŞTU.
ULUSAL MECUSİN YEHINE DEVg/M tCOMSEVİ'Nİ
sasyALısr sie YÖUETIM ÇE/OJ see-
f/ CEZAYtG'ffiJ ÇEpTZj DO6AL
(gU ASAPA PET792UJ) MİLÜLEÇTİRİL-
M/f, tCÜLTİİeEL V£ e&OAJOAAİK JU^İAR
YAtor
ZEYTİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
HÜKÜM ÖZETİ
EsasNo: 1999/1284 KararNo: 1999/1518
Hâkim: Kemal Güzel 20998
Kâtip: Zarif Nalbantoğlu
Mahkememizde görülmekte olan ve sonuçlanan 1999/1284 esas
1999'1518 karar sayılı ilam ile küçük Tuğba Kavadarh'ya av. Idris
Kara kayyım tayın edilmiştir. 20.12.1999 Basın: 67533
ANKARA
21. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1998/731
Kadir Cerah tarafından Fulden Aras, EGS Sigorta AŞ aleyhıne açılan tazminat davasının yargılaması sebebiyle,
Davalı Fulden Aras, Koza Sok 134/5 Çankaya-Ankara adresinden aynldığından dava dilekçesi de ilanen tebliğ edilmiş olmakla, mah-
kememizden verilen 16.6.1999 tarih 1998/731 E. 1999/419K. davanın kabulü ile 350. 000.000 TL tazminatı olay tarihi olan 27.5.1998
tarihinde itibaren yüzde 50 faizi ile her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalı şırketin sorum-
lulugunun 150.000.000 TL ile sınırlı tutulmasına karar verilmiştir.
llan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkeme karannı temyiz edebilecefine aksi halde hükmün kendısı yönünden kesinleşece-
ğine mahkeme karannın teblıği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 67487
GÖRÜŞ
Prof. Dr. NECLA ARAT o
200011 Yıllardaki
6ÜÇİÜ Türkiye İçin
Türkiye günlerdir Avrupa Birliği'ne aday ülke ol-
marnn usdışı sevincini yaşıyor. Çok uzun süre
dışlandıktan sonra bekleme odasının kapısı önü-
ne alınmamız (o odaya girmek için 20-30 yıl ge-
çecek olsa bile), "Avrupa artık Avrupalı olduğu-
muzu kabule hazırtanıyor" mantığı ile bazı çevre-
leri nerede ise zil takıp oynayacak hale getirdi.
Oysa Helsinki toplantısında ne aldık ne verdik
sorusunu hepimizin kendi kendimize sormamız
gerekiyor. Hiç kuşku yok ki son 200 yıldır kendi-
mizi kabul ettirmek üzere uğraştığımız Avrupa, bi-
ze yine tutup tutmayacağı belli olmayan bir söz
ve bol bol öğüt vermiştir. Birliğe alınacağımıza iliş-
kin söz koşulludur ve bizim davranışlanmıza, ya-
ni ülkede olumsuzluk olarak görünen her şeyi
düzeltmemize bağlıdır. Avrupa bekleyecek, göz-
lemleyecek, değerlendirecek, ondan sonra kapı-
sını açacak ya da "henüz içeri giremezsiniz" di-
yecektir. Öte yandan, bizim insan hakları bağla-
mında örneğin idam cezasını kaldırmamız; Avru-
pa standartlarına uygun yaşam koşullarını ge-
çerli kılmamız; hukukta, ekonomide, eğitim ve sağ-
lıkta radikal değişimleri gerçekleştirmemiz hem
beklenmekte hem istenmektedir. Bunlara ek ola-
rak Avrupa Birliği, Yunanistan ile aramızdaki Kıb-
ns sorunu ile Kıta Sahanlığı sorununu çözmek için
bize dört yıllık bir süre tanımaktadır.
1923 Devrimi, 1950'lerden itibaren kesintiye
uğratıldığı için bu devrimin bütünlenmesi süreci
yanm kalmıştır. Ama bu ülkenin aydınlan, son el-
li yıldır hukukta, ekonomide, eğitimde, sağlıkta,
çalışma alanında var olan eksiklikleri ve yozlaş-
mayı bıkıp usanmadan dile getirmişler; siyasi ira-
deyi gerekli reformların yapılması için zorlamış-
lardır. Buna karşın, siyasi iradenin kendi ülkesi-
nin bilinçli iç dinamiklerini dinlemek yerine ancak
dış baskılarla harekete geçebilmesi, "bağımsız Tür-
kiye idealine" aykırı ve oldukça hüzün verici bir
durumdur.
İdam cezasının ceza hukukumuzdan kaldınlma-
sı, cezaevlerinin gerçek anlamında rehabilitasyon
kurumlan olması için gerekenlerin yapılması; yak-
laşık yüzde 80'i yalnızca ilkokul mezunu olan ül-
ke nüfusunun eğitim düzeyini yükseltici önlem-
ler alınması, yüzde 28'i hâlâ okur-yazar bile ol-
mayan kadınlanmızın yüzde yüzlük okur-yazar-
lık düzeyine ulaştınlmalan hep önerilmiş, zaman
zaman beş yıllık kalkınma planlarına bile girmiş
ama uygulamada istenilen yol bir türiü alınama-
mıştır.
Türkiye şimdi hem yeni bir yüzyıla hem de ye-
ni bir planlı döneme (8. Beş Yıllık Kalkınma Pla-
nı'nı yaparak) girmek üzeredir. Bu dönemde ya-
pılması gerekenler ve yapılacaklar, adaylığımız ka-
bul edildiği için "sevindirik" olduğumuz Avrupa
Birliği üyeliği uğruna değil, Türkiye için ve Türk
halkı için yapılmalıdır. Türkiye istediğimiz ve bek-
lediğimiz güce kavuştuğunda bekleme odaları-
nın kapısında bekletilmesi bir yana "mutlaka bi-
zimle birlikte olmalısınız" çağnlan ile karşılaşacak-
tır. Güçlü ve çağdaş uygarlık düzeyini yakalamış
bir Türkiye'nin komşuları ile olan anlaşmazlıkla-
rı çözmede de elinde daha kuvvetli kozları bulu-
nacaktır. Bunun gerçekleşebilmesi ise her yaş-
tan yurttaş için yeniden ve yaşam boyu sürecek
bir eğitim seferberliğinin 2000 yılı ile birlikte baş-
latılmasıdır.
2000 yılının ilk on yılında Türkiye, dünyanın en
büyük okuluna dönüştürülmez ise çağdaş uy-
garlık düzeyini yakalayıp aşması bir başka yüz-
yıla kalabilir.
(*) tÜ Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama
Merkezi Başkanı
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
1 2 3 4 5
SOLDAN SAĞA:
1/ Aynı ekono-
mik etkinliğe
açık sanayinin
tümü.2/ Laba-
dadadenilenve
yapraklan seb-
ze olarak kulla-
nılan bitki...
Meslek. 3/ Yok
olma, kaybol-
ma.4/ Alanya
yakınlannda bir
çay... Eski Yu-
nan mimarlığın-
da müzik ve ti-
yatro gösterilerinin su-
nulduğu yapı. 5/ Ege
Bölgesi'nde ünlü bir an-
tik kent... Türkiye'nin 2
de üyesi olduğu bir ör- 3
güt.6/Kaldıraç. 7/"Çok
yiyenler. oburlar" anla-
mında eski sözcük...
Avustralya'da yaşayan
bircinsdevekuşu. 8/Gü-
müşbalığı. 9/ Bilgisiz,
kültürsüzkimse... Islan-
dığı zaman kolayca bi-
çimlendirilebilen yaglı ve yumuşak toprak... llgi eki.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Halk dilınde tereye verilen ad. II Trabzon'un bir ilçe-
si... Hastalıktan kurtulma, iyileşme. 3/ Jyi nitelik, uğur,
bereket. 4/ Süs için yapılmış giysi kıvnmı... Halk dilin-
de mendile verilen ad. 5/ Yunan mitolojısinde, Apollon
ile Artemis'in annesi... Bir araştırmanın, bir tartışmanın
temeli olan ana öğe. 6/ Düşmanlanndan korunmak için
kirpi gibi tostoparlak olabilen, kısa dikenli bir ha>-van...
Vilayet. 7/ Anlamını vererek, anlam bakımından. 8/ Bir
nota... Bıtkilerden elde edilen ilaçlarla bir hastalığı iyi-
ieştirmek. 9/ Tiyatroda sahne.
tLAN
T.C.
ANKARA ASLİYE 24. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999/644
KararNo: 1999/715
Mahkememizin yukandakı esas numarası yazılı bu-
lunan dosyası 13.12.1999 tarihinde karara baglanmış
olup Kırşehir ili, Kaman ilçesi, Çiftlikli Mah. veya kö-
yü, cilt: 2, kütük: 17'de nüftısa kayıtlı 20.12.1966 do-
ğumlu Kemal ve Sebiha'dan olma Arap Eşe Bul-
duk'un "Arap Eşe" olan isminin iptali ile "Ayşe" ola-
rak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Keyfiyetin yasal olarak ılanına.
Basın: 67488