25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 1999 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN TUe Depsbıiz Sayın Katil?' Sevgili, Sen belki fark etmedin, ama hafta içinde Pen- dik'te, bütün Feneriileri fena halde sarsan, Rich- ter ölçeğiyle 10 büyüklüğünde bir deprem ol- du. Aslmda, dünyanın birçok ülkesinde, örneğin Ingiltere'de anlı şanlı takımların ikinci ligden ekiplere yenildiğine tanık oluyoruz. Olayın bu denli abartılacak biryönü yok. Zaten, hemen er- tesi günü, Beşiktaş ile Gençlerbirliği de aynı akıbete duçar oldular. Futbolu sevmeme, maçlan her hafta izleme- me karşın, başansızltklar karşısında, böylesine büyük tepkileri anlayacak yaşlarım geride kal- dı. Çook eskilerde, Galatasaray yenilgilerini bü- yük felaketlergibi karşılamış olmamı da çocuk- İuğuma bağlıyorum. Ne var ki, TV'den gördüğüm, basından izle- diğim kadanyla, Pendik yenilgisini kimi Fener- liler böyle karşılayamadılar. Hatta kimileri Dereağzı Tesisleri'nj basarak, futbolculara sataşmaya, takımın çok başanlı kaptan kalecisi Rüştü'yü tartaklamaya kadar vardırdılar işi. Üstelik bu işi yapanlann, kulüp başkanının adamları olduğu da belgeleriyle yazıldı basın- da. - • • * Haydi öfkeyi anlıyoruz diyelim. Topluluklar, hayranlık duydukları, kendileriyle özdeşleşme- ye çalıştıkları kişilere karşı, hiç farkında olma- salar da acımasızdıriar. Yücettilen, ilahlaştınlan kişi, günün birinde, kendisini yüceltenlerin belki ayırdtnda olmadık- lan kışkançlıkları yüzünden, yerin dibine batın- lacağını da hiç unutmamalıdır. Ama dayağateşebbüs, aklın alacağı şey de- ğil, ilkelliğin de son kertesi. Sakın Sevgili, bu davranışı futbola bağlama! Toplumun diğeralantannda neye tanık oluyor- sak, futbolda da aynı şeyle karşılaşıyonuz. Ama beni dayaktan da daha çok şaşırtan o- lay, dayak olayının faillerinin, Fenerbahçe'nin deplasmandaki Samsun maçından sonra stad- yumda sahaya alınıp kameralar karşısına çıka- nlmalanydı. Onlar da fırsatı bulunca, neden haklı olduk- lannı anlattılar. Hani biraz daha devam etseler- di, neredeyse adamlara hak verenler çıkacak- tı. Buradaki habercilik mantığını anlamak, güç- ten de öte olanaksız görünüyor bana. Hani neredeyse yedi kişiyi öldüren katilin bur- nuna mikrofonu dayayıp "Şu öldürdükleriniz konusunda ne diyorsunuz sayın katil, onlar da acaba bunu haketmişlermiydi?" demeye ben- ziydr bu. ••• Kaptan Rüştü'yü dövmeye teşebbüs eden- ler, Başkan Aziz Yıldınm'ın adamlan mı, değil- ler mi, bilemiyorum. Ama toplumun amigo adı- nı verdiği, fanatik, biraz da taraftann vaveylası- nı yönetme görevini yüklenmiş kişiler olduklan kesin. Hatta bir tanesi, kaç yıldır Fener'e gönül ver- diğini, bütün maçlan izlediğini, deplasmanlar- da bile takımını yalnız bırakmadığını soyledi. Sevgili, Futbolu seviyorum. Eski ve yeni futbolcular içinde, topçuluğuna olduğu kadar, kişiliğine çok saygı duyduğum kişiler de az değil. Kimileriyle birlikte çalışma onuruna da eriştim. Ama amigolardan hiç hoşlanmıyorum. Yal- nızca bağınp çağırarak kendilerine paye çıkar- mak isteyenlere hep kuşkuyla, biraz da küçüm- semeyle bakanın da yalnız ben olmadığımı sa- nıyorum. Ne yazık ki Sevgili, amigolar yalnız tribünler- de değil, yaşamın her alanında kol geziyorlar. Umanm gelecekte, toplumdaki amigo sayısı azalırken, amatör de olsa, mücadelede faal rol oynayan insan sayısı artar. 'Oğretmen isteyen tebrik edilmelP ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Medyada son günlerde arka arkaya ya- yınılanan haberler, Türk toplumunun gençlere yö- nelik hoşgörüsüzlüğünü yansıtıyor. "Oğretmen is- tedikleri için yargılanan çocuklar, tişört çaldıklan için toplam 77 yıl hapis ce- rası verüen gençler, dersi bilemediği için dövülerek hastaneük edilenler, arka- daşlanna 'altıokka şaka- sı' yapüklan için okuMan uzaklaşünlanlar.' 7 .Psiki- yatnstler, bu çocukların gelecekteki ruh sağlıkla- nyla oynandığını belirte- rek, "Ashnda öğretmenle- rini isteyen çocuklan teb- rik etmek lanm, keşke gençkrünizhep böyle hak- hrmı arasalar" dediler. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölü- mü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet ÇelikkoL "Okuldan atihna, istikba- nn kararmasi. pofisle kar- şı karşıya kalma, y-argdan- ma gibi ağtr stres yaratan olgularla karşılaşan bu ço- cuklarda, uzun vadede 'Post Travmatik Stres Bo- zukluğu'mın temelinin ankuğmı, şu anda da ruh- sal dunımlannın iyi oMu- ğunu sanmadığııu'' söyle- di. Genel olarak bakıldı- ğında ise "Biz bu ülkede fikri hür, irfanı hür. vicda- nı hür in<anlar mı yetişti- receğiz; hakkuu arayama- yan, ânmiş pusrnuş insan- lar mı" sorusunun sorul- ması gerektiğini belirten Prof. Dr. Çelikkol, "Buço- cuklar, içinde yetiştikleri aile ortanunın da etkisiyle haklaruu arayabilmişler; pankartlar hazııiamışlar, ogretmenimizi istiyoruz demişler. Bu tebrik edile- cek bir davranış. bizim gençkrimizin böyle otana- sı lazun" diye konuştu. Ancak, gençlerin 'hak- kını aramalan' yenne, 'uydu kişiler, ttoyun eğen bireyler' olmalannın is- tendiğini vurgulayan Prof. Dr. Çelikkol, "Gençler hakkuu aramasın, hakkı yendiğinde adalete baş- vurmasın. gerekli yerlere şikâyet etmesin isteniyor. Sanki bu, master planın bir parçasL Türk gençliği böyle yetiştirilmek isteni- yor" dedi. Çelikkol, genç- liğe yönelik bu baskının özellikle 12 Eylül'den son- ra daha belirgin hale gel- diğini kaydetti. • Kamuoyunun tepkilerine ortakların tahkim anlaşmazlığı da eklenince TBMM'de görüşülmedi zorunhı geri adnnANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka- muoyunda yoğun tepki yaratan "kryak emeknük" yasa önerisi. tahkimın genye doğru işletilmesi konusunda hükümet or- taklan arasında anlaşmazlık yaşanması üzerine TBMM Genel Kurulu'nda gerek- li çoğunluk sağlanamayınca görüşülmedi ve askıya aluıdı. Başbakan BükntEcevit, önerinin aceleyle kamuoyuna anlaülma- dan gündeme getirilmesinden rahatsızlık duyduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeii "Kıyak emeklilik bugün Türkiye'nin şarrJanna uygun duşmüyor. Daha ikri dÖDemlerde düşünülmelidir" derken DW Genel Başkanı Tansu ÇiDer mılletvekiUeri kapsam dışı tutularak öne- rinin kabul edilmesi gerektiğini savundu. FP Gnıp Başkanvekili Abdüflatif Şener de önerinin yenıden gündeme gelmesı dunı- munda ret oyu küllanacaklannı söyledi. TBMM Daıuşma Kurulu'nun daha ön- ce aldığı karar gereği genel kurulda dün görüşülecek olan önen, öncekı gece yan- sı alınan bir kararla gündeme getiriimek istendi. Genel kurul çahşmalarvnın saba- ha kadar sürmesi ve "kıyak emeklilik'1 önerisinin görüşmelerinin tamamlanması kararlaştınldı. Ancak sabaha karşı tahki- min geriye dönük işletümesine ilişkın ya- sa tasansının görüşmeleri sırasında hükü- met ortağı partiler arasında anlaşmazlık yaşanınca ANAP milletvekilleri salonu terk ettiler. Art arda yapılan iki oylamada çoğunluk bulunamayınca genel kurul dün sabah 05.00'te u kıyakemekliMkn görüşü- lemeden kapandı. Kıyak emekulik yasa önerisi ıle gün- demdeki vakıf ünıversıtelerine arazı tah- sisıni öngören yasa tasansının, hükümet ortaklan arasında daha sonra belirlenecek mutabakat doğrultusunda, bütçe görüşme- leri sırasında da genel kurula getirilebile- cegı bıldırildi. Ecevit: Yöntemden rahatsızun Ecevıt dün Zonguldak'a giderken oto- büste gazetecilerin sorulan üzerine şunla- n söyledi "Bu konu hakh obbüir, haksız olabttir. Fakatbirgecesabaha karşı.kamu- oyundan kaçınrcasına Meclis'te ele aun- masmıyadırgadım. Bö\ le alelacek sabaha karşı 15-20 dakika içinde görüşülmesi. tek- KfçokhakholsabUe kuşku uyandımor.O- ntın için gnıp başkamekilkrimizden rica ettim,geride bıraknğımız gecegenel kuru- la getirünıemesini ta\si\e ettim. konu ka- muoyuna iyice anlaûhr. Kamuoyu kabul eder,etmez; ona göreMecBsta\rmıbeSed- er." Ecev\t, düzenlemenin gereklıliğıne ınanıp inanmadığının sorulması üzerine "O konuda bir şey söylemek istemiyvrum. Benim dahi haberim ohnadan komisyona getirildL Benim daha çok yöntem kouu- sunda rahatsızlıgnn var" dedi. D'ıT Genel Başkanı Çiller de dün yap- tığı yaalı açıklamada, "Önerinin zaman- bunaaçsmdan çokyanhş bir dönemdeka- muoyuna maloiduğunu ve Medis'e karşı v-arotangüvıenstdiğiartnrıabirroloyTia- djğmı" savundu. FP Grup Başkanvekili Abdüllatif Şener de dün düzenlediğı basın toplantısında bir soru üzerine "Önerinm geri çekflmediği- ne, sadeceçoğunluksağbnamadığı içingö- rüşüleroediğine'" dikkat çektı. Şener, FP grubunun bu önerinin gündeme gelmesi dunımunda ret oyu kullanacağını söyledi. Cumhuriyet Kadmlan Demeği Genel Başkanı Şenal Sanhan, "Deprenün de et- kisi ik ülkemizde>oksulhığun alabikugine yoğunlaşüğı, ekonomik darboğazm sürek- li bir biçimde çıkmaza gotürdüğü bugûn- lerdc. Mecüs'tc vekillerin kendi cüzdaıüa- nnuı derdine düşerek çıkarmak istedikle- ri yasa,halka karşı açık bir haksızhk ohna- smın yanı sıra yargıya da meydan okuma- dff" göriişünü sa\r undu. Hak-tş Genel Başkanı Salim Ushı da "Ülkebirekonomiksdanüyaşıytırken mil- ketvekülerinin ve emektflerin ayncahklara ve imtiyazlara sahip ohnası. kamuoy unda savunmadıklan bir uygulamayı kendileri için bir firsat olarak değerlendirmeleri ve komisyonlarda tartışmadan geçirmeleri yadırganmışnr. Milktvekillerinin bütçe, çekvergi ve Sosyal Güvenlik Yasası'ndaki tavırian 3e özeldurumlan karşısındaki ta- vnian çehşld Ikür. Umanm miUetvekilleri bu yanhş teşebbüsten vazgeçerier" dedi. TBMM'ye getirecek FP/Rus lobisV scmnda ısrarh ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümetin Çeçenistan konusundaki pohtikalanm eleş- tiren FP, genel görüşmeden son- ra konuyu şımdi de araştırma önergesiyle Meclis gündemuıe getirecek. FP, önergede, "devlet içindeRuslobisi bulunupbulun- madığı'' konusunun açıİdığa ka- vuşturubnasuıı isteyecek. FP Gnıp Başkanvekili Abdül- latif Şener, Çeçenistan'la ilgili genel görüşme sırasında günde- me getirdiği ve FP-MHP arasrn- da kavgaya neden olan "Devlet içinde adeta Rus lobisi var" sa- vıyla ilgili TBMM Başkanlı- ğı'na bugün bir araştırma öner- gesı vereceklerini açıklayarak tum partilerden destek istedı. Şener. Ruslann Çeçenistan'da açıkça soykınm yaptıklanru, an- cak hükümetin hâlâ bu konuyu "Rusya'nın iç işi" olarak değer- lendirdiğini savundu. İĞISELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN CHP hükümeti suçladı w Türkiye, nükleer çöplük olmaya aday' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekre- ter Yardımcısı Bekir Yürda- gül, hükümetin nükleer sant- ral kurma düşleri yüzünden Türkiye'nin "nükleer çöp- lük* otaaaya aday ülke duru- muna getirildiğıni vurgula- dı. Yurdagül, hükümeti "nükleerçugmhğmdan" vaz- geçmeye çağırdı. Yurdagül, kamuoyunun AB'ye aday üyehk üe ilgi- lendiği dönemde hükümetin enerji alarundaki özelleştır- me çalışmalan ve nükleer santral şirketleri ile "flörtü- nün" sürdüğünü kaydetti. Koalisyon ortaklannın elekt- rik üretimve dagıtun tesisle- rinın yabancı şirketlere dev- ri için çabasuun sürdüğünü belirten Yurdagül, "Daha önceyapdnnş imtiyaz sözleş- melerini bile tahkim kapsa- mma almak için yasa çıkar- mayaçahşırkenDeviet Baka- nı Edip Safter Gaydalı, Tür- ldye'de nükleersantral ihak- sme giren şirketlerin davetfi- si olarak bu ülkelere gitmek- te sakmca görmemektedir" diye konuştu. Yurdagül şu görüşlen dile getirdi: "Türldye karanhktakato- cak korkusu yaraülarak, bu oldu bittîyie nükleer santral ihalesi sonuçlandmlmayaça- hşılmaktadır. Oysa.resmira- kamlara görebüedağrtun şe- bekesindeki kay bı dörtte bir oranında a/aJtmakla, kuru- lacak nükleer sanrralın üre- teceğuıden daha fazla elekt- rik enerjisi eldeetmek müm- kündür." Nükleer santral kurma düşleri yüzünden Türkiye'nin "nükleer çöp- lük" olmaya aday ülke duru- muna getirildiğıni belirten Yurdagül, hükümeti vazgeç- meye çağırdı. Saldırılarda 79 kişinin öldüğü Özlüce Barajı'nı Cumhurbaşkanı Sule^ân fiemîreî^çtı 6 Barışa engel olanlara lıalk izin vermez' BAHAR TANRISEVER HASANK1ZILTAŞ ELAZIĞ/BtNGÖL - Cumhurbaşkanı Sö- leyman DemireL ülke kaynaklarından yarar- lanmanın koşulunun banş, kardeşlik ve be- raberlik olduğunu belirterek "Turkiye'de iç banşa eğer birtakım mâni olanlarvarsa, bun- lara benimvatandaşun bu zamana kadar yüz verroedi, bundan sonra da vermeyecektir" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin dün bazı açılışlarda bulunmak üzere gerçekleştir- diği Elazığ gezisi sis nedenıyle gecikmeli olarak başladı. Etimesgut Havaalanı'nda yaklaşık 1 saatbekleyen Demirel, daha son- ra uçakla Elazığ'a geçti. Elazığ'dan Bingöl'e helıkopterle gidilmesi öngörülmesine karşın yine hava muhalefeti nedeniyle karayolu kul- lanıldı. Demirel, yol üzerindeki Kovancılar ilçesinde aracının lastiğinin patlaması nede- niyle araç değiştirmek zorunda kaldı. Demirel, Bingöl Özlüce Barajı'run açılı- şuıda yaptığı konuşmada, yapımı 14 sene sü- ren baraj için 273 trilyon lira harcandığım kaydetti. Baraj yapıhrken terör ve iş kazala- n nedeniyle 85 şehit verildığiru anlatan De- mirel. "Neyapmakistiyoruzvebununkarşı- sma niçin çıkılryor? Niçin bu ülkenin askerle- ri şehit edflıyor? LTkenin her köşesinde elekt- rik var. Bu kendiliğinden ouııadu bunu Tür- kiye Cumhuriyeti Devkti yapO. Bu ülkenin vatandaşlan için yapti" diye konuştu. Ülkede herkese yetecek ekmek bulundu- Cumhurfoaşkanı DemireL, Elazığ ziyaretinde çocuklardan büyük ilgi gördü, (AA) ğunu, ancak bir yerlerde gizlı olduğunu söy- leyen Demirel. "Buçıkanhrsaherkesinkar- nı doyar. Demek ki bu ülkenin ay dınlanması- na. insanlann tokluğuna, iyi giyinmiş. iyi oku- muş ohnasına karşı çıkanlar var'" dedi. Tür- kiye'nin bir dünya de\kü olduğunu, bölge- sinde arandığını. banşçı olduğunu belirten Demirel, bu ülkenin kuş uçmaz kervan geç- mez yörelenne ulaştıklanna dikkat çekti. ül- kenin her yöresine kalkuuna hareketlerini götürdüklerini kaydeden Demirel şöyle ko- nuştu: "2000"B yıllara girerken bir eomizde de- mokrasi, bir eUmizde kallonmay la giriyoruz. Büyük gayretler sarf ettik. güzel şeyler yap- ük. Ülkenin akıp giden sulanndan. toprağm altmdaki kaynaklanmızdan, toprağm üstün- deld imkânlanmızdan hep birukte yararlan- mak gerekecektir. Bunun şarü banşnr, kar- deşfiktir,beraberliktir. n Turkiye'de herkesın istediği yerde yaşaya- bildiğini, istediği işi tuttuğunu anlatan Demi- rel, "Türkiye'nin güçtü, ku\>etiukudretti bir devlet ohnası senin iyiliğinedir. Vatandaşla- nm. TC müktine. devietine, vatanma sahip çıkmanız suretiyle ülkemde iç banş da koru- nacaknr; daha çok aş. ekmek, refah. huzur, sükûn da olacaknr. Bu dayanışmayı. beraber- itğî sürdürelim, diyorum" dedi. Demirel, daha sonra Elazığ'da Kaya Kara- kaya Fen Lisesi, Hazardağlı fiköğretim Oku- lu ve Hıdır Sever Lisesı'ni açtı. Devlet Bakanı Edip Safter Gaydah ıle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer de Demirel'e eşlik ettiler. Yanan TEKEL deposu Cumhurbaşkanı Demırel Elazığ'dan Ma- latya'ya geçerek önceki gün yanan TEKEL tütün deposunda incelemelerde bulundu. De- mirel, burada Vali Mustafa Yıldınm'dan bil- gı aldı. Yüdınm, depoda 4 trilyon 877 mıl- yar lira değerinde 6 milyon 772 bin küo tü- tün bulunduğunu bildırdi Yangında sabotaj olasıhğı bulunduğunu anlatan Yıldmm, so- ruşturmalann sürdüğünü, yangının yaklaşık 15 trilyon liralık maddi zarara yol açtığırun tahmin edildiğıni söyledi. Demirel de 10-15 trilyon liralık birulusal servetın ortadan kalk- masının üzücü olduğunu kaydetti. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Nükleer enerjinin Türkiye'ye çok gerek- li olduğunu söyleyen nükleer lobilerin var- Itğını daha önce yazmıştık. Ancak bu kez yeni bir teori ortaya atıldı. Söz konusu te- oriye göre; Türkiye'nin nükleer güç sahibi bir ülke olması gerekiyormuş. Bu neden- le nükleer santrallarla birlikte böyle bir güç Oİmanın da yolu açılabilirmiş. Bu fikrin sol çevrelerde savunuluyor ol- ması yeni bir durum. Türkiye'nin global güç olmasının yolu da böylece açılırmış. Sonra; sonrasını bilemiyorum... Türkiye, onlara göre yeni bir emperyalist güç olma adayı mı acaba? Avrupa'da kişi başına en düşük gelirin ve kişi başına en çok aske- rin düştüğü ülke Türkiye. Savunma harcamalan sürekli bütçesinin önemli bir kısmını alıp götüren, ama bir türlü kişi başına geliri geri ülkeler seviye- sinden yukan çıkamayan, üstelik bu geli- rin de son derece adaletsiz dağıldığı Tür- kiye; Pakistan, Kuzey Kore veya Hindis- tan gibi nükleer güce sahip ülkeler sınrf- landırmasına girse ne yazair? Üstelik de bu nükleer güce Turkiye'de kimkumandaedecek? "OevrimcırruVffyet- çiler mi?" Yoksa şu anda Türkiye'yi dev- rimci milliyetçiler mi yönetiyor? Belki de... Bizim bilrnediğimiz bir iktidar var ve onlar nükleer güce sahip oluıiarsaTürkiye, dün- Yine Nükleer Enerji yadaki ve Türkiye'deki emekçi yığınlann umudu haline gelir. • • • Bu tartışmayı sürdürmekte yarar oldu- ğu inancındayım. Ancak, benim bugün asıl dikkat çekmek istediğim konu, nükleer lo- bilerin Türkiye'ye yutturmaya çalıştığı şantrallann 'faydalan've kerameti üzerine. Gelişmiş ülkelerde şu andaki durumu in- celediğimiz zaman şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: ABD'de 1978, Almanya'da 1982, Kanada'da 1975 yılından bu yana nükle- er santral siparişi yokrbr. Elektrik enerjisinin önemli bir bölümünü nükleer santrallardan karşılayan Fransa, 1997 yılından itibaren 2010 yılına kadar nükleer programı askıya aldı. ltalya, Rus- ya, Isveç, ispanya, Belçika gibi pek çok ül- ke de benzer şekilde nükleer enerji politi- kalannı beklemeye aldılar. Nükleer Enerji Ajansı'nın 1997 yılında yayımladığı verilere göre, dünyada en son planlan 31 nükleer santraldan 20'si Ja- ponya, 8'i Güney Kore, 1'i Macaristan ve 2'siTurkiye'de gözüküyordu. Japonya Ey- lül 1999'da meydana gelen Tokaimura ka- zastndan sonra, yapımı süren 2 adet dışın- da 20 santral planından vazgeçti. Aynı şe- kilde, Güney Kore'nin VVolsung Nükleer Santralı'nda da Japonya'dakine benzer bir kaza yaşanınca onlar da bekleme sü- recine girdiler. Işleri zora giren ve sürekli yatınmlan tı- kanan nükleer lobinin şu anda gözlerini iş- tahla diktiği ülkelerin başında Türkiye ge- liyor. Batılı ülkeler kendi halklanna reva görmedikleri nükleer santralı tam bir çifte standart uygulayarak Türkiye'ye pazarla- mak istiyorlar. Dahaönceki biryazımızda nükleer ener- jinin maliyetinin diğer enerji üretimlerinden daha panalı olduğunu yazmıştık. Ancak nükleer lobiciler, tersini söyleyip nükleer enerjinin kw/saatinin 2.5-3 cent civannda olduğunu öne sürdüler. Belgeler onlan ya- lanlıyor. ABD Enerji Bakanlığı'nın danış- manlarından C. Komanoff, 1968-1990 yıllarını kapsayan geniş araştırmasında, nükleer enerjinin kw/saatinin 7.2 cent ol- duğunu saptadı. Aynca ömrünü tamam- layan nükleer şantrallann söküm maliye- tinin de ilk kuruluş maliyetinin dörtte biri- ne ulaştığını söylersek, bu maliyetin çok daha yüksek olduğunu belirtebiliriz. Nükleer santrallarda en önemli sorunlar- dan birisi ise radyoaktrî atıklar. Bu sarrtral- lara sahip birçok ülke, geçen yıllardan ha- tırlanacağı gibi, bu atıklardan kurtulmak için yasal olan veya olmayan yollardan Türkiye, Tayvan ve Afrika ülkelerin] depo olarak kullanmak istediler. Atom Enerjisi Başkanı Yüksel Özemre, Almanya'dan getirilen 1500 tonluk radyöaktif tehlikeli atığın para karşılığı Isparta ve Konya'da yakılarak imha edildiğini iddia etti. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Etem Torunoğlu, Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santral için ÇED süre- cinin de başlatılmadığını açıkladı. 17 Ara- lık 1996 günü Resmi Gazete'de ilan ile iha- leye çıkan TEAŞ'ın bugüne kadar ÇED sü- reci için Çevre Bakanlığı'na başvurmadı- ğı da ortaya çıktı. Nükleer santral için da- ha söylenecek çok söz olduğu bir gerçek. En önemlisi de Akkuyu'da yapılması plan- lanan nükleer santrala çevredeki köylüler karşı çıkıyorlar. Kendi geleceklerinin teh- dit altına alınmasını istemiyoriar. Bilemi- yorum, bunca gerçege rağmen hâlâ kim- ler, ne için nükleer santral istiyorlar? Türkiye'nin nükleer güce sahip olması- nı isteyen "devrimci milliyetçiler" mi yok- sa onlara bu gerçeği anlattılar? Düşünüp duruyorum... Sözen 'CHP yeni yüzyûa havfiamyor' tstanbul Haber Ser- \«-CHPPartiMecli- sı üyesi Prof. Dr. Nuret- tin Sözen toplumun ya- pılandınlması için CHP'nin yeniden yapı- lanmasının önemine dikkat çekerek"Kendi- miâ yeni yüzyda hazır- layacağız. Ne zamangö- reNİmiziyerine getirme- dikseçimi kaybettik. Ye- ni yüzyıla girerken ya- pılacak eleştiri son se- çimlerde y aşanan kay- bın nedenlerini araşür- makur" dedi. Gazeteci yazar Hflc- met Btta, CHP'nin 20 yıldır karşı propagan- dayla karşı karşıya ol- duğunu dile getinrken CHP Parti Meclisi üye- si Süleyman Çelebi de partının iyiye gitmesi için partililerin taşm al- Ona ellerini koyması ge- reküğinı savundu. CHP Şişli llçe Başkanlı- ğı'nda"2000'BYıiarda CHP ve TârkKe" ko- nulu panel düzenlendı. 2000 yılına girerken partinm arayışlar içeri- sinde olduğunu anlatan Sözen, "Halkm sonıa- lanna çözüm bulama- manuz sonucu hedefle- rimizden sapnuş olduk. Halkdabizicezalandır- dı. Yenilenme gereği halkla yeniden kucak- (aşmamız gerekir" diye konuştu. Sözen, AB'ye üye olunması halinde Ata- türk'ün gösterdiği he- deflere yaklaşılacağını belirtti. CHPnin iktidardaki ANAP, MHP ve DSP partilerinin yanı sıra muhalefette bulunan FP'ye karşı da muhalif çahşmalar yapması ge- rektiğini anlatan Hik- , metBüa,partininmoral • ve heyecanı yakalama- sı halinde iyi mücadele verebileceğini vurgula- dı. Küreselleşme olgu- sunun ve AB üyeliğine adayhğıyla ilgili yoğun bir propagandanın ol- duğunu anımsatan Bila, "KüreseUeşme ve AB üyetiğine adayiık CHP'nin kendiHkekri- m anlatması için bir fir- satür" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle