25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
T * ARALIK 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çalışmalardan şikâyetçi olanlann Sakarya îdare Mahkemesi'ne açtığı dava sayısı 2 bin 200'e ulaştı Hasartespitmeprotesto s akarya Barosu Başkanı Bedri Erkul,17 Ağustos'taki deprem sonrası Bayındırlık Iskân Bakanlığı'nın yapmış olduğu hasar tespitleri hakkında 2bin 200 depremzedenin dava açtığına işaret ederek bu sayının tespitlerin göz karanyla yapıldığı yönündeki görüşü doğruladığını A ocaeli'de, çadırkentler ve prefabrike konut alanlannın dışındaki çadır ve barakalarda kaçak elektrik kuUanımını önlemek için elektrik sayacı takma zorunluluğu getirildi. Vatandaşlara, 24 Aralık'a kadar süre taninırken sayaç takmayanların elektriklerinin kesileceği açıklandı. YiırtHaberleriServisi - Sakarya Baro- su Başkanı Bedri ErkuL 17 Ağustos'ta- ki deprem sonrasında yapılan hasar tes- pitlerinde görev alan memuriann önem- li bir bölümûnün görevı ıhmal suçu ışle- dığmı öne sürdü. Kocaeli'de, çadırkent- ler ve prefabnke konut alanlannın dışın- daki çadır ve barakalarda kaçak elektrik kullanımını önlemek amacıyla sayaç tak- ma zorunluluğu getirildi. Bedri Erkul, hasar tespit çahşmalann- dan şikâyetçi olan kent halkının haklüı- ğına dikkatı çekerek, tespitlerin, genel- lıkle göz karanyla yapıldığını ıddia etti. Erkul, Sakarya ldare Mahkemesi'ne açı- lan dava sayısının çokluğunun, tespitle- nn göz karanyla yapıldığı yönündeki gö- rüşü doğruladığını söyledi. Sakarya tda- re Mahkemesi'ne. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nın yapmış olduğu hasar tes- pitlen hakkında 2200 depremzedenin da- va açtığına ışaret eden Erkul şöyle konuş- tu: "Yerfc birolan binalariçin hasarsızya da az hasarlı raponı verildiği yönündeki haberler. basına da yansuü. Benzer du- rumdaki binalar için verilen farkta rapor- lara da tanık olundu. Göz karanyla ya da binaya dışandan bakarak rapor veren görevtfler, şayet devlet memunı ise' göre- vı ıhmal suçu' işlemiştir. Şayet, memur değüse bu suç oluşmaz. Ancak. sağlam raporu verDen binanın,olası bir artçı dep- remde yıkılması halinde suç oluşur." Er- kul, binalanyla ilgilı hasar tespitinden endişesi olan vatandaşlann Baro'ya baş- vurması halinde, kendilenne yardımcı olacaklannı bildirdi. Körfez Elektrik Dağıtım AŞ (KE- DAŞ) Genel Müdürü HaH Konuk, çadır- kent ve prefabnke konutlann dışındaki mahalle aralannda ya da evlenn bahçe- lennde kurulan çadır ve barakalarda, ay- lardır kaçak olarak elektnk kullanıldığı- nı belirterek, bunun önüne geçebilmek ıçın elektnk sayacı takma zorunluluğu getırildığini söyledi. Konuk, depremze- de vatandaşlara, sayaç takmalan ıçuı 24 Aralık Cuma gününe kadar süre tanıdık- lannı anımsatarak, sayaç takmayanların elektriklerinın kesıleceğıni bildirdi. Konuk, Kocaeli genelınde, yaklaşık 3 bın cıvanndaki çadır ve barakada kaçak elektrik kullanıldığını kaydetti Öte yandan, kenttekı orta ve ağır ha- sarlı bınalann elektnk ve sulannın kesi- leceği duyuruldu. Kocaeli Valisı Kemal Önal tarafından. konuyla ilgilı olarak KEDAŞ ve belediyelere gönderilen ya- zıda, karann, can güvenliği bulunmayan bu binalara girümesinı önlemek amacıy- la almdığı bıldinldi. Eksik demir dayağı Osmaniye'de bir inşaatın teknik so- rumluluğunu yapan inşaat mühendisi, eksik demir kullanıldığını rapor edince, müteahhıt tarafından dövüldü Alınan bilgıye göre İnşaat Mühendisi Mahmut Karagedik teknik sorumluluğunu yapu- ğı Hanifı Karakuş'a aıt ınşaatta eksik de- mir kullanıldığını belirleyerek durumu bir raporla Osmaniye Beledıyesi'ne bil- dirdi. Bunun üzerine sınırlenen müteah- hit Hanifı Karakuş, mühendıs Mahmut Karagedik'ı dövdü. 4 günlük ışgöremez raporu alan Karagedik, müteahhıt hak- kında davacı oldu. Gözaltına alınan Ha- nıfi Karakuş, suçlamalan kabul etn. So- ruşturmanın ardından Cumhunyet Sav- ctlığı'na göndenlen Hanifı Karakuş, ifa- desi alındıktan sonra tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakıldı. Boğazıçı Üniversıtesi (BÜ) Kandıllı Rasathanesi Deprem Araştırmalan Ens- titüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işı- kara, Gölcük'ün, gelecek yüzyılın en gü- venlı bölgelerinden birisi olacağını söy- ledi. Işıkara, Gölcük Milli Eğitim Mü- dürlüğü'nün düzenlediği deprem komı- lu konferansta, bölge halkına ve ögren- cilere moral verdı. Büyük şiddetli dep- rem riskinin, Kocaeli ve Gölcük için so- na erdiğine işaret eden Işıkara, yalnızca artçı şoklann yaşanabileceğini, bunlann da, arahklı olarak ve azalarak süreceği- ni belirtti. Işıkara şunlan anlattı: «17 Ağustos'taki deprem, içinde bu- hınduğumuzyüzyılın en büyük felakede- rinden birisiy di Ancak kötü günler geri- de kakİL Çünkü körfezin bittiği yer ile Bolu arasında kınlmadık fay kalmadı. Gökük, geiecek >üzyıhn en güvenilir ve eminyerleşim bölgelerinden birisi olacak. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. 17 Ağustos'ta Gölcük merkediolarak yaşa- nan depremin Richter ölçeği 7.4, ama şjd- deti 10.5'tL Bu sarsınn, Istanbul Ava- iar'da 6 şiddetinde hissedildi. Depremin Richter ölçeği, her yerde aynıdır. Ancak şiddeti her yere göre değişir. Depremi içe- ride yaşamak ile dışanda yaşamak ara- sında çokbüyük farklar \urdir. İstanbuL Bursa, Trakya ve diğer bölgeler 17Ağus- tos'taki depremi nasıl hisseftiyse, sizler de, bundan sonrakileri öyle hissedeceksi- niz. Fakat bütün bunlar depremin sooa erdiği anlamına gelmez." Bıröğrencının, "Ulkemizin fay harün- da olduğu bilinmesine rağmen, bu kadar yüksek katlı binalann yapümasına niçin fain verildi" sorusunu çok beğendığını kaydeden Işıkara. şöyle konuştu u Bu konuda suç, belediyelerindir. Siya- siler oy kaybetsin, ama can kaybedilme- sin. Onlardan tek isteğim, oy uğnına in- sanlann geleceğini tehükeye armamalan- dır. Diğer bir suçlu da bizleriz. Çünkü ya- şadığunız mekânlan hiç sorgulamadık ve çok katlı binalara özen gösterdik" Erzurum'da durum Erzurum'un Şenkaya ilçesinde mey- dana gelen depremın yaralan sanlıyor. Kızılay ve 9. Kolordu Komutanlıgı tara- fından kurulmaya başlayan çaduiann sa- yısı 362'ye ulaştı. Çadırlann yetmemesi nederuyle bazı çadırlarda iki ailenin bir- likte kaldığını belirten Kızılay yetküile- n, bölgeye 200 adet kışlık çadır gönde- nldıgını bildirdiler. Fen lisesi basvuruları Not barajında velüerin istediği oldu Istanbul Haber Servisi - Mıllı Eğıîım Bakanlığı, öğrencı velılerinın tepkisme karşı duyarh davranarak, fen lıselerine başvuracak öğrencüerde aranan not koşulunda değişiklik yaptı. Bakanlık, sınava başvuruda ılköğretım okulu 7. sınıfta Türkçe, Matematik ve Fen Bilgisi derslerinin her birinin yılsonu notunun en az 2, bu 3 dersin yılsonu notlan toplamının da en az 10 olması koşulunun aranmasını kararlaştırdı. Başvunılar31 Arakk'a uzatildı Bakanhk. not barajındakı değişiklik nedeniyle fen liselerini de kapsayan Ortaöğretim Kurumlan Oğrenci Seçme ve Yerleştırme Sınavı'na başvurulan da 31 Arahk'a kadar uzattı. Milli Eğitim Bakanlığı, 1999-2000 dersyılına özgü olarak, fen liselenne başvuracak öğrencüerde aranan not koşullannı velilerin sesme kulak vererek değıştirdı. Buna göre Ortaöğretım Kurumlan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı Kılavuzu'nda, fen liselenne başvuracak öğrencilerde ilgili yönetmelik gereği aranan, 6. ve 7. sınıflarda Türkçe, Matematik ve Fen Bilgisi derslerinin her birinin yılsonu notunun en az 4 olması koşulu değıştırildi. Not ortalaması Getirilen yeni koşula göre, sınava başvuracak adaylann ilköğretım 7. sınıfta Türkçe, Matematik ve Fen Bilgisi derslerinin her birinin yılsonu notunun en az 2, bu 3 dersin yılsonu notlan toplamının da en az 10 olması gerekecek. Öte yandan, daha önce 24 Aralık'ta sona ereceği duyurulan Ortaöğretim Kurumlan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na başvurular, 31 Aralık 1999 tarihine kadar uzatildı. Yazı dünyasında, meraklı bir yolculuğa çağrı! Ülkesini yanna hanrlayan yazarlar yetiştinnek amacıyla başlattığımız "Yazma Seminerlerimiz" 13 Ocak 2000 tarihinden itibaren devam ediyor. • Yazma Semineri • Felsefeye Giriş - Felsefe Yazın İlişkisi • Sinema Tarihi ve Senaryo Yazma Teknikleri • Şiir Yazma Semineri Dünyayı ve toplumu herkesin görduğünden farklı gönip algılamak, düşüncelennizi yazıyla güzel bir bıçimde ifade etme yeteneğinizi geliştirmek, her biri kendı alanında deneyimli eğitimcilerle yazı dünyasında meraklı bir yolculuğa çıknıak istiyorsanız, seminerlenmizle ilgilı daha geniş bilgiyi Vakfımız'dan edinebilırsiniz. Son başvuru tarihi 7 Ocak 2000'dir. UÇIUİARASTIRMACI PansCaddesı No 14 06540 KavaMıdere ANKARA Te)'(0312)417 77 20pbx Faks (0312)417 57 46 e-posta ümag@umag org tr 'Doğum Günü 17Ağustosf Ünlü stand-up sanatçılan Yümaz Erdoğan, Cem Yıhnaz ve Beyaz. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın (TEGV) deprem bölgelerinde başlattığı "Hayat Mahafleteri" projesine destek vermek amacıyla önceki gece "Doğum Günü 17 Ağustos" adlı özel gösterilerini sundular. Yeşilköy'deki Mydonose Showland'da gerçekleşen gösteriye yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. Sanatçı Ydmaz Erdoğan, gösteri sırasında izleyicüerin fazlalığı karşısrnda şaşkınlığını gizlemeyerek. "Sanat hayatımda ükkez böyie kalabahk bir seyirci karşısuıa çıkryorum™ dedı. TEG\''nın "Hajyat Mahallekri"' projesı, depremzede yurttaşlann eğitim ve sosyal ihtiyaçlannı da karşılayabilecekleri her bıri 50 evden oluşan 5 mahalleyi kapsıyor. tl Sivil Savunma Müdür Yardımcısı, deprem kurtarma çalışmalannı değerlendirdi saYunmada eğitim şart'Istanbul Haber Sen isi - ll Sivil Savunma Müdür Yar- dımcısı tbrahim Tan 17 Ağustos ve 12 Kasım dep- remlennın ardından arama kurtarma çalışmalan sırasın- da 2 yurttaşm kolunun kesil- diğinı anımsattı ve "Ekipler istenilen düzeyde eğHümiş ol- saydı böyle acı olaylar yaşan- mazdı" dedı. Türkiye Çevre Kozası ve 118-Y Lıons Kulüpleri'nm koordmasyonunda sürdürü- len "bk Yardım ve Acfl Du- rum Eğitüni" seminerinı ba- şanyla tamamlayan 42 gö- nüllüye belgelen dün törenle verildi. Kadıköy Evlendırme Da- iresi'nde düzenlenen törende konuşan Kadıköv Belediye Başkanı Selami Oztürk, top- lumun en büyük eksığinın doğal afetlere hazırlıksız ya- kalanmak olduğunu belirtti Türkiye'de hıçbu" kurumun depreme tam olarak hazu"lık- lı olmadığını kaydeden Öz- türk, bunun nedeninin araç gereç ve eleman eksikliğı, bürokrası ve yasalar olduğu- nu söyledi. Türkiye Çevre Kozası Inisiyati- fi Genel Yönetmen Danışmanı YükselÜstün de Türkiye'nın dep- rem kuşağvnda \er aldığrru anımsa- tarak "Eğitim konusunda eksikü- ğimiz çok büyük. 40-50 yıhn eksik- lerini gidermek içinçokçabşmamız • 17 Ağustos ve 12 Kasım'da yaşanan 2 depremin ardından yapılan kurtarma çalışmalannda 2 yurttaşın kolunun kesilmesi sivil savunmada eğitim konusunu gündeme getirdi. Bu amaçla Kadıköy'de verilmeye başlanan ilkyardım ve acil durum seminerini tamamlayan 42 gönüllüye belgelen verildi. Semineri başanyla tamamlayan gönüllüler ödülleriniel ele tutuşarak kutladt lazun" dedı. Kadıköy'de başlatılan olduğunu belirtti. ll Sivil Savunma pilot çalışmanın 10 ilçede daha yü- Müdürü AbduUah Güler de kendı rütüleceğini kaydeden Üstün, tlk kurumlanna 17 Ağustos'a dek Yardım ve Acil Durum Eğiümi'ni bitırenlerin kendi mahallelerinde seminerleri yineleyeceğini ve he- deflerinm her sokakta en az bu" ki- şınin eğitiLtniş olmasım sağlamak kimsenin önem vermediğini söyle- di. ll Sivil Savunma Müdür "Yar- dımcısı Ibralum Tan ise 17 Ağus- tos ve 12 Kasım depremlerinin ar- dından arama kurtarma çalışmala- n sırasında 2 yurttaşın kolu- nun kesildığıni anımsatarak kurtarma ekiplerinin istenilen düzeyde eğitilmiş ve bügilen- mış obnası durumunda bu tür acı olaylarla karşılaşıknaya- cağını kaydetti. Sivil savunma etkin hate getiriliyor Içişleri Bakanhğı'nın da 17 Ağustos Kocaeli ve 12 Kasım Düzce depremlerinin ardın- dan sivil savunma alanında görülen aksaklıklan gider- mek, sivil savunma hizmetle- rinin etkin ve yaygın şekilde yerine getirihnesini sağlamak amacıyla gerekli yasal deği- şiklik için harekete geçtiği bildinldi. Sivil Savunma Ge- nel Müdürü Rasim Baş yaptı- ğı açıklamada, yaşanan dep- remlerin sivil savunma birlik- lennm önermm bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Sivil savunma birüklennin bu depremlerde çok etkisiz kaldığını, bunun nedeninin ise Türkıye'deki sivil savun- ma anlayışınm olası bir savaş senaryosu üzerine kurulma- sından kaynaklandığmı ifade eden Baş, bu anlayışı değiştirmek için "Sivil MüdafaaKanunu" ile "Be- lediye Kanunu^nda değişiklik ya- pılmasına dair kanun hükmünde kararnamenın (KHK) onaylanması için Başbakanhğa gönderildiğini söyledi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI TarihselSentez'eDoğru! 196O'lt yıllarda, çok tartışılan bir "Birieşme Kuramı" vardı. Bu kuram, kapitalist Batı ile komünist Do- ğu'nun giderek bir noktada birbirine yakınlaşa- cağını, hatta birteşeceğini öngörüyordu. Madem ki toplumsal düzenin biçimlenme- sinde temel etken teknoloji idi... Öyleyse, "sa- nayi toplumu "nur\ gereksinmelerinin, benzer kurumlar yaratması kaçınılmazdt. Toplumsal banşı korumak için, Batılı kapita- listler giderek daha "toplumcu" önlemler almak zorundaydılar. Eğitim düzeyi yükselmiş, sağ- lam bir aityapıya kavuşmuş, temel gereksinme- lerini karşılamış komünist ülkelerde ise "özgür- lük" ve "demokrasi" gereksinmesi gündeme gelecekti. Birisi toplumculuğa, ötekisi demokrasiye doğru yönelirken, buluşma noktasının adi bel- liydi: "Demokratik sosyalizm", yan\ "özgürtük- çü toplumculuk"... Kemalizmin 1920'lerde yakalamaya başladı- ğı "sentez'di söz konusu olan!.. • • • O tarihterde bunu bir tür "ütopya" sayanlar çoğunluktaydı... Kimine göre, bunun gerçek- leşeceği kuşkuluydu. Kimine göre de, böyle bir şeyi görmeye bizim de çocuklanmızın da öm- rü yetmeyecekti. 1970 yılında Istanbul'da CHP Gençlik Kolla- n'nca düzenlenen "Birinci Demokratik Sol Dü- şünce Forumu"nöa bu kuramı savunmuştum... Yadırgandım, tepki aldım. Ne Marksist sol böyle bir şeyi içine sindirme- ye hazırdı, ne de Kemalist sol!.. Ama "Demokratik sol tarihsel bir sentezdir!" sözüm, bazı gazetelerin birinci sayfalanna baş- lık olmuştu.. Ve ben, geteceğin egemen ideolo- jisinin, "sosyalizm" ile "liberalizm"\n bir sente- zi olmak zorunda bulunduğunu savunmayı sür- dürdüm. Kemalizm ile kopmaz bağlantısını da!.. Bu CHP içindeki bir kanadı çok tedırgin etti. Ünlü Kızılcahamam seminerlerinde ve dahg sonrasında konuşmamı engellemek isteyenier çıktı... "Kafalan kanştırmak"\a suçlandım. Ama Sayın Ecevrt'in desteği sayesinde be- ni susturamadılar. Her defasında benden son- ra söz alıp, söylediklerimin yanlış olduğunu sa- vunmakla yetinmek zorunda kaldılar. Sayın Demirel'in sözcülerine göre ise, ben zaten "Marksist-Leninist" olmuştum... ••• Sovyet imparatoriuğu çökerken, tek parti diktatörlüğüne karşı oluşmuş tepki birikiminin patlaması yaşandı. Birçok yerde iktidartan "do- ğal" olarak sağcılar kazandılar. Ve sağcı yönetimler, geçmiş dönemin kaza- nımlannın olumlu yanlannın anlaşılmasını ko- laylaştırdı. 1992'de LJtvanya'da devlet başkanlığı se- çimlerini eski komünistlerin adayı kazandı. 1993'te Poionya'da genel seçimleri eski ko- münistler önde bitirdiler. Macaristan'da ğeçen- lerde yapılan seçimlerde eski komünistlerin ba- şanlı olduklan anlaşılıyor. Doğu Almanya'da bi- le, eski komünistlerin yenıden güçlenmeye başladıklan görülüyor. Romanya'dan Orta Asya'ya kadar birçok ül- kede zaten eski komünistler iktidardalar. Ama eski komünistler artık "komünist" de- ğiller. Isimleri de değişti, ideolojiterinin çerçevesi de... "Demokratiksosyalizm "de buluştular. Ba- tıdakiler ise çoktan oraya gelmışlerdi. • • • Sovyet imparatoriuğu çökerken, sabırsız ve isterik çığlıklardan aklın sesi duyulmaz hale gel- mişti. -Ideolojileröldül - Tarihin sonu geldi!.. Oysa ne son vardı ne de ölen. Sadece bir "model" tıkanmıştı... Bir ortaçağ toplumunu sanayi toplumuna dönüştüren, ama demokra- tik gereksinmeleri karşıiamada yetersiz kalan bir "model"... Sosyalizm eşittir "üretim araçlannın mülkiye- tinin devlette oluşu" propagandası bir çarpıt- maydı. "Amaç" ile "araç"ın kanştınlmasından kaynaklanan bir çarprtma... Toplumculukta "amaç", toplumsal çıkariann bireysel çıkariann önüne geçmesidir... Hakça bir paylaşımdır... Emeğin önceliğidir... Emekçi hak ettiğini alamıyorsa... Kendisiyle uzaktan yakından ilgili karariann oluşumuna etkin bir biçimde katılamıyorsa.. Çalıştığı fabrikanın ba- şında bir devlet memurunun ya da patronun adamının oluşu ne fark eder ki?.. Sosyalizm ölmedi, siyasal ve ekonomik ikti- darlan tek elde toplayan model öldü. O model 1917'nin Rusyası'nda gelişmenin "motoru" i- di; 1987'nin Rusyası'nda gelişmenin "ayakba- ğı" olmuştu. 1917'de bilinçli bir "öncü" güce gereksinme vardı. 1987'de ise, Komünist Partisi üyesi ile sokaktaki adam arasında fark kalmamıştı! Manc'ın tanımladığı anlamda devrim asıl şim- di yaşanıyor! Değişen altyapıyı taşıyamayan eski kurum- lar yıkılıyor ve özgüriükçü bir üstyapı oluşu- yor... "Tarihsel sentez" -iki adım ileri bir adım geri- gerçekleşiyor... Türk solu "gaffet" içinde fark etmese de, dünya dönmeyi sürdürüyor! (Cumhunyet, 11 Mayis 1994) ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, San Basın Kartı sahibi değerli arkadaşımız TURCUT ERÜLCEN 18 Aralık 1999 Cumartesi gunü vefat etmiştir. 1938 yılında Balıkesır'de doğan Erülgen, 1965 yılında TRT istanbul Radyosu'nda, Eğitim ve Kültür Müdüriüğü'nde mesleğe başladı. Eğitim - Kültür Yayınlan Prodüktörü olarak sayısız programa imza a.tan Turgut Erülgen evli ve bir çocuk babasıydı. Turgut Erülgen'ın cenazesı 19 Aralık 1999 Pazar günü Beşıktaş, Sınan Paşa Camıı'nde öğle namazının ardından kılınacak cenaze namazından sonra Zinciriikuyu Mezarlığı'nda toprağa verılecektır. Turgut Erülgen'e Tann'dan mağfıret, kederti aılesine ve üyelerimıze başsağlığı dılerız. TÜRKİYE OAZETECİLER CEMİYETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle