Katalog

16 ARALJK1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER hterstarve NTV'ye ceza • Rad\o ve Televızyon Üst Kurulu (RTÜK), yayın ilkelerinı ihlal emkleri cerekçesiyle NTV ve Interstar televizyonlannın •vayınlannın l'er gün, Istanbul Üsküdar FM'in yayırunın da 8 gün durdurulmasını kararlaştırdı. RTÜK'ün dün gerçekleştirilen toplantısında yayın izleme ve değeriendirme raporlan görüşüldü. Üst kurul, "Kişi ya da kuruluşlan eleştiri suurlan ötesınde küçûk düşürücü, aşağılayıcı ya da iftira nıteliği taşıyan yayın yasaklanna" uymadıklan gerekçesiyle NTV ve Interstar televizyonlanna birer gün yayın durdunna cezası verdi. Başbakanlık'ta sHahla yakalandı • AÎSKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık'ta, devlet bakanlanndan biriyle görüşmek içın gelen Kıymet Kayalı (30) adlı bir kadın, ruhsatsız tabanca ile yakalandı. Emnıyet yetkihlerinden alınan bilgiye göre, devlet bakanlanndan birisiyle görüşmek için Başbakanlığa gelen Kayalı, binanın girişindeki elektronik cihazdan geçerken uyan sinyali ahndı. Üzeri aranan Kayalı'nın çantasuıdan 6.35 mm çapında Beretta marka ruhsatsız bir tabanca çıktı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince dunımu incelenen Kayalı, daha sonra Çankaya Merkez Karakolu'na teslım edildi. Eşinin cezaevinde oldugu belirtilen Kayalı, akşam saatlerinde adliyeye sevk edildi. Temerrüt ffaiz oranlapı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Zamanında ödenmeyen ticari borçlar ile kamulaştırma bedeli gibi kamunun ödemekte geciktigi borçlar için uygulanan temerrüt faiz • oraaının yükseltılmesını öngören yasa TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, yasanın yürürlüğe girmesıyle kamulaştırma davalannın azalacağına dikkat çekti. TBMM Genel Kurulu'nda dün aynca iki yeni vakıf üniversitesi kurulmasına ilışkin yasa tasansı da kabul edildi. Buna göre tstanbul'da Okan Külrûr Eğitim ve Spor Vakıfı'nca Okan Üniversitesi, Ankara'da ise Türkiye Trafik Kazalan Yardım Vakfı'nca üfuk Üniversitesi adı altmda iki yeni vakıf üniversitesi kurulacak. Usulsuz yardımlar • ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Hükümetin, "ırticayla mücadele yasalan" kapsamında TBMM'ye sevk ettiği "yardım toplama yasa tasansı" Dışişleri Komisyonu'nda kabul edildi. Tasan ile yardım toplayacak kişi ve kuruluşlar denetim altına alınırken ızinsiz, usulsuz yardım toplayanlara da yaptınmlar öngöriildü. Öğpetîm üyesine smav dayağı • SAMSUN (Cumhuriyet) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilım Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Kopuz, Anabilım Dalı Başkanı Prof. Dr. Sait Bilgiç ile yardımcı doçentler Bünyamin Şahin ve Mehmet EmirzeoğTu tarafindan sınav salonunda feci şekilde dövüldü. Doç. Dr. Cem Kopuz, saldırganlann elinden güçlükle kurtulurken cumhunyet başsavcüığına suç duyurusunda bulundu. Rektör Prof. Dr. Osman Çakır olayla ilgili soruşturma açıldığını bildirdı. Nuri Ergin'e 25 yıl agır ceza • tstanbul Haber Servisi- Karagümrük çetesinin lideri Nuri Ergin, Yargıtay'ın bozma kararmdan sonra yeniden yapılan yargılama sonucu, kasten adam öldürmek ve Ateşli Süahlar Kanunu'na muhalefet etmek suçlanndan Istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 25 yıl ağır hapis cezasına çarptınldı. Anayasa Mahkemesi'nin 8 kez iptal ettiği 'kıyak emeklilik' yasası, 'utanmazlık abidesi' olarak nitelendi Vlifli'tvekillen ayrnahkta ısrarh • Çalışanlara "mezarda emeklilik" düzenlemesini getiren milletvekilleri, kendilerine "kıyak emeklilik" sağlamak için direniyor. Kuvvet komutanlan, RTÜK, SPK Başkan ve üyeleri, belediye başkanları, yüksek yargı organı temsilcileri, genel müdürler, tüm bakanlık müsteşarlan da bu öneri yasalaşırsa kıyak emeklilikten yararlanacaklar. Yasanın Meclis gündemine getirilmesine işçi konfederasyonlan ve kamu çalışanlan sert tepki gösterdi. ANKARA /tSTANBUL(Cumhuriyet) - Ça- lışanlara "mezarda emeklilik" düzenlemesini getiren mılletvekillen. kendıleri için "kıyak emekiüik" konusunda, Anayasa Mahkemesı kararlannı hiçe sayarak direniyor. Başbakan Büknt Ecevit'in "Benden habersiz geçtrmiş- ler" dediği düzenleme konusunda FP'li Ah- met Derin, "Gğeri beş para eöneyen insanlar dünya kadar para alıyor. biz niye atmayahm" dedı. TBMM Başkanı Yıkünm Akbulut yasa önerisinin "kryak emeklilik'' olarak adlandın- lamayacağını, Anayasa Mahkemesi'nin iptal karan doğrultusunda eskı düzenlemenin "ana- yasaya uydundmaya cahşüdığmT söyledi. D- SP'li Rıdvan Budak, yasanın maliyeye yükü- nün Bakû-Ceyhan'uı yıllık gelirine denlc ola- cağını savundu. Anayasa Mahkemesrnin ka- rarlan da düzenlemenin anayasaya aykın ol- duğunu, iptal edilen yasanın yeniden çıkanla- mayacağını vurguluyor. Anayasa Mahkemesi'ninbugüne kadar 8 kez iptal ettiği "kryak emeklilik'' konusunda 21. dönem millervekillennin ısran sürüyor. Plan Bütçe Komisyonu'nda "gjzü" yürütülen ve üyelerin dahi 3 dakika önce haberdar olduğu önennın kabul edilmesi "anayasayı zorlama" olarak değerlendiriliyor. Öneride, Anayasa Mahkemesi'nin iptal karan nedeniyle kendile- rine emekli, dul ve yetim ayhğı bağlanan eski milletvekilleri veya dul ve yetim maaşı alan yakınlan olan toplam 134 kişinin bu maaşlan kazanılmış hak sayıldı. Yasa önerisinde, geçmişte kıyak emekliliğe hak kazananlann bu ayncalıklan kazanılmış hak sayıüyor. Anayasa Mahkemesi, daha ön- ceki yasayı, itiraz incelemesinin ardından "ka- 7»mtmış hak" olamayacağı için iptal etti. Mah- kemenın Resmi Gazete'de 29 Mayıs 1999'da yayımlanan son kararında, "Anayasaya aykın buiunarakiptal edilen bir konuda aynı içerik ve nitetikte'' yasa çıkanlamayacağı vurgulandı. Seçilmeden önce Emekli Sandığı kapsaımnda emekli olanlarla. Bağ-Kur ve SSK emeklisı milletvekilleri arasmdaki maaş haksızlığını gi- dermek amacıyla gündeme geürilen, ancak ya- salaşma sırasında Emekli Sandığı Yasası'nda pek çok madde de kapsamına sokulan yasalar bunedenle "kryak emeklilik" olarak anılıyor. Tüm bûrokraflar yararlanacak Komısyon üyesı mılletvekıllennın verdıği bilgiye göre öneri, görev süresi yasayla belır- lenen tüm bürokratlan kapsıyor. Buna göre kuvvet komutanlan, RTÜK, SPK Başkan ve üyeleri, belediye başkanlan, yüksek yargı or- gan temsilcileri, genel müdürler, tüm bakanlık müsteşarlan da bu önerinin yasalaşması duru- munda kıyak emeklilikten yararlanacaklar. Milletvekilleri kulislerde yasa önensıyle geti- rilen ayncalıklarla ilgili konuşmaktan kaçındı- lar. Bazı milletvekilleri soralan "Öneriyiince- lemedim, değeıiendinne yapamam" dıyerek geçıştirdıler. Komisyon üyesi ANAP'lı Aydm Ayaydffi, önerinin komisyona ginneden 3 da- kıka önce kendisine ulaştuıldığını söyledi. DYP'li Ali Naci Tuncer üe Hayri Kozakçı- oğhı, önerinin yasalaşması için oy vermeye- ceklerini söylediler MHP Meclis Başkanveki- h Murat Sökmenoglu. eski miUervekülerinuı haklannı savunmanın "fazâet" olduğunu belir- terekparlamentoyuyıpratmanın kimseye yarar sağlamayacağını kaydetti. Ankara 7. îdare Mahkemesi, kıyak emekli- liğın anayasanın "sosyal hukuk devteti" hük- münü ıçeren 2. maddesı, "eşitlik" ve "Hiçbir kimseye, aifcye, zümreye veya smıfa üntiyaz ta- nınamaz" hükmünü öngören 10 ve 11. madde- sindeki "kanunlar anayasaya aykın olamaz" hükmüne aykın olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkemenin incele- mesinin ardmdan karar 29 Mayıs 1999 tarihli Resmi Gazete'de yayunlandı. Kararda, yasama organınınyapacağı düzen- melerde, daha önce aynı konuda verilen Ana- yasa Mahkemesi kararlannı göz önünde bu- lundunnak, bu kararlan "etkhiz" kılacak bi- çimde yasa çıkarmamak ve aykın bulunarak ip- tal edilen kurallan yeniden yasalaştırmamâk yükümlülüğünde olduğu vurgulandı. 'Utanmazbk abidesi' "Kıyak emeklilik" olarak bılinen yasanın Meclis gündemine getirilmesine ışçi konfeda- rasyonlan ve kamu çalışanlan sert tepki gös- teTdi. Türkiye Devrimci Işçi Sendikalan Kon- fedarasyonu (DtSK) Genel Sekreteri Murat Tokmak, "kıyak emeklik" yasa tasansmı "utanmaznkabtdesJ" olarak nıtelendirdi. Teks- til lşçileri Sendıkası Genel Başkanı Sükeyman Çekbi ise asgari ücretle geçinmeye zorlanan işçi ve işçi emeklilerinin kazanıtmış haklanna göz koyanlann. kendilerine yeni "kıyak hak" getırmelerinin anlaşılmaz olduğunu belirtti. Kamu Emekçileri Sendikası Konfedarasyonu (KESK) Genel Başkanı Siyami Erdera de dep- rem sonrasında insanlarm kış koşullannda ça- mur ve soğuğa karşı yasama mücadelesi ver- diği bir dönemde "kıyak emeklilik" önerisinin komisyondan geçırilmesının mılletv ekillerinin halka ne kadar ">abancılaşhğma" iyı bir ömek olduğunu belirtti. Avukat Yüzüak 'Çakıcı'nın güvenliğinden endişe etmiyoruz' tstanbul Haber Servisi - Fran- sa'dan Türkıye'ye ıade edildik- ten sonra hakkındakı gıyabi nı- tukluluk karan vicahiye çevrile- rek Kartal Özel Tip Kapalı Ce- zaevi'ne konulan ülkücü mafya lideri Alaattüı Çakıa'nın avuka- tı Muhittm Yüzüak, zıyaıet gü- nü olmaması nedeniyle dün de müvekkiliyle görüşemedi. Yü- züak, müvekkilinin Türkiye'de rahat edeceğinı söyledi. Çakıcı'nın avukatı Yüzüak, dün saat 14.00 sıralannda mü- vekkili ile görüşmek için Kartal Özel Tip Cezaevi'ne geldi. Bir saatbekleyen Yüzüak, görüş gü- nü olmaması nedeniyle müvek- kiliyle görüştürülrnedi. Yüzüak, Çakıcfnın Türki- ye'ye iade karannı duyduğunda sevinçten kendisını öptüğünü belirterek müvekkilinin "mora- anin yerine geldiğini" kaydetti. Çakıcı'nın Fransa'da tutuklukal- dığı 16 ayda 26 kılo verdığini ve 7 bin dolar harcadığını anlatan Yüzüak, Nice Cezaevf nde Ça- kıcı'nın parmağuun kınldığını da belirtti. Yüzüak, Çakıcf nın Paris'teki cezaevinde tek başına kaldığını, gazete okuyamadığı- m, TV izleyemediğini ve her sa- bah 06.30'da kalkmak zorunda kaldığım belirtti. Yüzüak, "Ça- kıaTürkiye'de rahat edecekmi" sorusuna ise "Rahat edecek. Kim rahat etmedi Id" dıye yanıt verdi. Yüzüak, Çakıcı'nın gü- venliğinden endişe etmedikleri- ni de ifade etti. Gencay Çakıa'nın yaralan- ması olayına adı kanşan Adfl Ce- sur, Kırklareli Cezaevi'ne gön- derildi. Bilişim '99 Fuarı DönyadaldsonyettSkterHiveadeceğiatek- notojüerinintaıutıkiığıBagi\*lteöşimTek- nolojüeri Fuan (BiHşim'^), TÜYAP Bey- Hkdüzû Fuar ve Kongre Merkezi'nde dün açıkh. Türkiye'de en büyûk. Avnıpa'da flk 10 arasında yer alan tuar, merakhlann akuu- na uğradL îlk gön 17 bin kişinin ziyaret ettiği fuara. 700'ü aşkın yerti v« yabancı fırma kaühyor. BÜp. Uetişim, ofis teknoiojileri, yazı- hm \e tnternet dünyası, bilişim ev olmak üzere 6 salonda gerçekieVtirilen Bilişim'99 Fuan'nda indirimli satışların olacağ» bir saOş ma- ğazası bulunuyor. Toplam 284 toplanünın düzenfcneceği füar, pazar günü sona erecek. (Fotoğraf: üGUR DEMÎR) 4 AIHM karan Atina'ya ders olsun' ANKARA (Cumhurryet Bürosu) -Türki- ye, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin (AÎHM) Gümülcine Müftüsü tbrahhn Şe- rif in açtığı davada Yunanistan'ı tazminat ödemeye mahkûm etmesinin Atina yöneti- minin Batı Trakya'daki diğer uygulamalan açısmdan da "ders olmasT gerektiği mesa- jını verdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan ya- zılı açıklamada, Ibrahim Şerif'in Yunan ma- kamlannın müftülük sıfatmı gayri kanuni olarak kullandığı gerekçesiyle aleyhine aç- tıklan davayla ilgili olarak Yunanistan'daki iç yargı yollannı tüketerek 29 Eylül 1997 günü AİHM'ye başvurduğu anımsatıldı. Açıklamada, AlHM'nin konuyla ilgili yap- tığı çahşmada başvurunun din, vicdan ve ifade özgürlüklerinin ihlali açısmdan kabul edilebilir bulduğu ve esas üzennden yaptı- ğı incelemede tazminat karan aldığı bildi- rildi Yunanistan'ın Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının 1913 tarihli Atina Anlaş- ması'yla öngörülen ve 1923 taribJi Lozan Anlaşması'yla garanti altına ahnan dini li- derlenni seçme hakkmı 1990'dan beri kul- landırmadığı kaydedilen açıklamada şu gö- rüşlereyerverildi: "AtHM'nin bu kararuun, inanç ve ibadet alamnda Batı Trakya Türk azuıhğına yöne- fik olumsuz uygulamalara son verUmesini sağlavacağı ve tbrahim Şerif gibi hakkmda açüan sayısız da\alardan dolayı toplam 100 aydan fazla hapis cezasına çarpünlmış bu- hınan tskeçe Müftüsü Mehmet Emın Aga'ya yönetik olumsuz tntumun da gözden geçiri- leceğini umuyor ve beküyoruz.'" izinsiz yürüyüşe dava Öğretmen isteyen çocuklar hâkim karşısına çıkıyor tstanbul Haber Servisi- Öğretmenleri olmadığı için yürüyüş yapan ve gö- zaltına alındıktan sonra 1 >ıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açüan 6 öğ- renciden 3'ü dün İHD Is- tanbul Şubesi'nde basın açıklaması yaptı. İHD Istanbul Çocuk Haklan Komisyonu üyesi Mukadder Alataş, hak ta- lebınde bulunmanm bıre- yin gelişminin göstergesi olduğunu anımsatarak "Boş geçen dersler nede- niyle hakh >e normal olan öğretmen taleplerini dile getiren 6 oğrenci hakkm- da dava açıkh; potb gözal- (ua akh, doktor bağmh. Yani bu 6 çocuk 12-13 ya- şında özgür bire> ohnaiun zorhıklannı öğrenmek zo- nmdakaldı"dedı. 2000 yılmın "Çocuk HakUnYA" olarak kabul edildiğini de açıklayan Alataş "Bunu şenhkkrte. 23 Nisanlar gibi kudama- ya hazırianr.oriar. Biz ço- cukhaklanihlaDerininor- tadan kakhrümasınıve ço- cukbra hakbuının öğretil- mesi yönünde çahşma ya- pdmasını istiyonız" diye konuştu. Eğitun Sen 4 No'lu Şube Başkanı Ah- met Korkmazise eğıtımde firsat eşitliği yaşanmadı- ğini belirterek Türkiye'de bölgeler arasında yapılan aynmın kentlenn varoşla- nnda da yaşandığım söy- ledi. Devletin bu çocukla- ra dava açmakia aslında kendine dava açtığını id- dia eden Korkmaz, "Bu çocuklann talep ettiği öğ- retmenleri göndermek devletin görevi. Böyle bir sistenı içinde >apılan yar- gılamada yarguanan dev- let olacaknr' dedı. Hakla- nnda dava açılan SJC, G.V ve Y.T yürüyüş yaptıklan sırasıda 12 dersten yalnız- ca binne öğretmen girdi- ğini dile getirerek "Eyle- mimizden bir hafta sonra öğretmen gekh'; demek ki istenirse bulunuyormuş. Tekrar derslerimiz boş geçse yine yüriiriiz. ama izin ahra* diye konuştu. Gazıosmanpaşa Ata- türk Çiftliği Ilköğretim Okulu öğrcncileri geçen yıl derslerinın boş geçme- sı nedeniyle ellerinde "Öğretmenhakknnız söke sökeaknz". "Öğretmenis- tiyoruz". "Çeteler Mec- lis'te oğrencUer hapiste" yazılı döviz taşıyarak yü- rüyüş yapmışlardı. Ögren- cilerden 6 sı polisçe gözal- üna alındıktan sonra dok- tor kortrolüne çıkartıldı. Burada da doktorlann kötü mumalesıyle karşıla- şan çocuklar daha sonra Gaziosmanpaşa Adliye- si'ne sevk edildi. 6 öğren- ci bugün 2911 sayılı "Top- lantı ve Gösteri Yürüyus- leri Yasasına muhalefet" erüğı gerekçesiyle Çocuk Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak. 'BAŞBAKAN BÜLENT ECEVİT'İN ÇEVÎRÎSÎNJ YAPTIĞI HÎNT ŞAÎRÎ TAGORE'ÜN 'GİTANJALV KÎTABI TANITILDÎ Siyaset yerine kancüHer, tülsüler ve dizeler ÖZGEÖZGÜLER Ankara Hüton Oteli'nde Hindistan Büyü- kelçilığı ve Kültür Bakanlığı'nm ortakev sa- hibi olarak düzenledikleri resepsiyonda Baş- bakan Bülent E^oit'in çevirisini yapöğı Ra- bindranath Tagore'un "GJtanjaM",Türkçe adıyla "dahfler" kitabının tamtımı yapıldı. Bakanlar, miUetveküleri, yabancı misyon şefleri, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, üst dü- zey yöneticiler, yazarlar ve gazetecilerin ka- ülîmlanyla gerçekleştirilen resepsiyon; Hint geleneklerine uygun olarak Ecevit'in Tago- re'un resminın altına yerleştirilen kandil ve tütsüleri yakmasıyla başladı. Ecevit'in 1941 yılında dilimize kazandır- dığı "GitanjaM" 1999 yılında Hindistan Bü- yükelçiliği tarafindan, bu kez Tagore'un ori- jinal tngüizce dizeleriyle birlikte ikinci ke- rebasüdı. Hindistan'ın ünlü şairi Adı hep Hindistan" ın en büyük şairi ola- rak anılan, oysa ozanlığmm yam sıra bir res- sam, bir müzisyen, bir oyun yazan, bir dü- şünür ve Hindistan'ın bağımsızlık mücade- lesine ciddi katkılarda bulunmuş bir sosyal reformcu olan Rabindranath Tagore (1816- 1941), yasammm büyü bölümünü kuruculu- ğunu yapüğı Santiniketan Üniversitesi'nin de orada bulunduğu Batı Bengal'de geçir- mesine rağmen Fransa, tngiltere, Amerika Birleşik Devletler gibi Batı ülkelerinin ve Japonya, Çin gibi Doğu ülkelerinin edebiyat dünyası ile hep bağlantı içinde oldu. 1913 yı- lında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görül- dü. Rabindranath Tagore'un en çok bilinen eseri olan "Gftanjaü", şairin Bengalceden Ingilizceye çevirisini kendisininyaptığı, 103 küçük bölümden oluşan, şiir türünün bütün özelliklerini taşmması- na rağmen biçimsel ola- rak nesirler halınde ya- zılmış. tümü 188 sayfa- lık kitabıdır: "Senin bitmez tüken- mez hediyekrin, bana ancak bu küçük ellerim dohısu geür. Devirter ge- çer ve sen hâlâ boşahr- sm, hâlâ da doldurula- cak boşluklar vardu*." "Zaman senin eflerin- de sonsuzdur, Tannm. Senin dakikalarmı sa- yacak kimse yoktur. Günler ve geceler ge- çer ve çağlar çicekler gi- bi açıp solarlar. Sen bek- lemesini bilirsiiJ." Batı edebiyatçılan ta- rafindan genellikle bir dini edebiyat örneği olara kabul edilen "Gi- tanjaü", okuyucunun, şairin dizelerine yük- lendiği farklı duygular- la farklı anlamlar kaza- nabilecek niteliğiyle as- lında Rabindranath Tagore'un çok çeşitli ve uzun edebi deneyiminin bir sunuşudur: "Eğer konuşmazsan. kalbimi senin sessiz- fiğinle dolduracak ve onu bu sessizhğetaham- mül errjreceğim. Susacağım, yüdızb uyamk bir gece gibibekleyeceğim ve bu dayanmanın agırtıgınrian kalbimin omuzlan çökecek," " Yağmurhı temmuzun derin gölgelerinde, gizli adımlarla. gece gibi sessiz, bütün nazar- lardan saklanarak yürürsün. Bugün, yüksek sesli Doğu riizgârımn ıs- rarh çağnşına aldınnayan sabah gözlerini Başbakan Bülent Ecevit'in 1941 yıhnda dilimize kazandırdıgı "GitanjaB" 1999 yıhnda Hindistan BüyükelçUiği tarafindan, bu kez Tagore'un orijinal tngüizce dizeleriyle birlikte ikinci kere basıldL kapattı ve her zaman uyamk mavi gök kahn bir perdeyie örtüldü. Koruhıklar şarküanm susrurdular ve her evde kapüar kapandı. Sen bu tenha sokağm biricik yokususun. Ey benim tek arkadaşım, bentan en sevdiğim, evimin kapdan açıkür, önümden bir rüzgâr gibi geçip ghme«." llk konuşmacı olarak kursüdeki yerini alan Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi M. K. Mhadrakumar, yaratıcı yaşamınm büyük çoğunluğunu Hindistan kültürüne, medeni- yetine ve edebiyatına ayırmış olan, çağdaş Türkiye tarihi üzerin- de derin ve kahcı izler bırakan Başbakan Bü- lent Ecevit'in Hindis- tan'da her zaman bü- yük bir demokrat ve hümanist olarak say- gıyla birlikte anıldığı- m belirterek sözlerine başladı. u EksetanslanSayın Bülent Ecevit'i kendi ulusal Kderlerimizden biriyle kıyaslama ola- nagına sahip olsay- dım, kendisinin ba- gunstzHindistan'mflk başbakam Jawaharlal Nehru'ya, toprum karşısındaki yasanuu entelekfüel yam ve hü- manizme bağhhgı acv- sından çok benzediği- ni söyleyebüirdim'' di- yen büyükelçi, kitabm bir kez daha basımı- run temel amacrnı, bu ülkenin çocuklannca okunmasını sağlamak olarak açıkladı. Daha sonra konuşma yap- mak üzere davet edilen Kültür Bakanı lste- mihan Talay. Rabindranath Tagore'un sade- ce Hindistan için değil, dünya için bir banş sembolü olduğunu belirterek başladığı söz- lerine, Türkiye ve Hindistan arasmdaki sıcak ilişkilerin bu gibi etkinliklerle artarak sürme- sine katkılanndan dolayı Hindistan Büyü- kelçisi Sayın M. K. Bhadrakumar'a teşek- kürlerinı ileterek son verdi. Başbakan Bülent Ecevit sözlerine, butop- lantıyı düzenleyen ve kendisine Gitanjali ar- mağanım sunan sayın büyükelçiye şükranla- nnı sunarak başladı. Büyük Bengal şairi Ra- bindranath Tagore'u, dolayısıyla Hintedebi- yaünı ve Hint felsefesini ilk kez evinde, ba- basının kütüphanesinde tanıdığım; Gitanja- li'ye 16 yaşında bir lise öğrencısiyken baş- lamış olduğunu belirtti. 1946 yılında, Lond- ra'da Basın Ataşehğı'nde mali kâtip olarak çalışuicen zamanının bir lasmını Bengalce ve Sanskritçe öğrenimine ayırdığını söyleyen Ecevit, Tagore'un orijinal Bengalce dizle- rinden Türkçeye çevirmiş olduğu şiirlerin- den örnekleri okuduktan sonra. sözlerini "Benfan de bir türlü gerçekleştiremediğim bir hayalim, bir gün Hindistan'a gidebiUr- sem Tagore'un okulu Santiniketan'ı ziyaret etmek" dıye noktaladı. Siyasetin edebi metni Devlet Tiyatrolan Sanatçısı Kerim Af- şar'ın seslendirdiği güzel dizelerle süren da- vette Başbakan Bülent Ecevit birkaç cümle daha eklemek istediğim söyleyerek Hindis- tan kültürüne olan hayranhğuun, sadece Hin- distan edebiyatı ve Hindistan felsefesiyle sı- nırlı ohnadığmı, kendisinin aynı zamanda Hindistan demokrasisinin de hayram olduğu- nu belirtti. Demokrasinin uygulanmasının farklı lingustik topluluklan, etnik topluluk- lan ve dinsel topluluklanyla birlikte daha zor olabileceği başka bir ülke bulunmadığı- m, ancak bütün bu farkhhklar arasmdaki en önemli ortak özelliğin demokrasiye bağlılık olduğunu söyledi. Ecevit sözlerini şöyle so- na erdırdı "Bab'da ban kişiler demokrasi- nin, ancak Batı ülkelerindc gelişebileceğini söylerler, ancak diğer yandan bütün güçlük- leri ve engelleriyle Hindistan halkı ulkelerin- de demokrasiyi yaşatmayı başarmışlardır. Bir siyasetçi olarak Hindistan halkını kuüu- yorum."