25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 1999 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Seattle Hayal Oldu... Güleriz ağlanacak halimize. Çünkü öyle ko- mik biçimde oluşuyor ki ağianacak halimiz. TBMM'de ve kamuoyunda AB adaylığı için Kıbns ve Ege konularında ödün verilip verilme- diği tartışılıyor. TBMM, Bütçe ve Plan Komisyonu'nda, mil- letvekillerinin daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olan kıyak emeklilikle- riyle ilgili tasan, gizlice görüşüldü ve jet hızıyla kabul ediliyor. Öylegörünüyor ki, önümüzdeki günlerde, ka- muoyu bu konuyu enine boyuna tartışacak. Şimdi sorabilirsiniz, "Bunda gülünecek ne var?" diye. Gülünecek olan şu ki, bütün bunlan gölgede bırakacak kadar önemli bir anlaşma, ABD ile Türkiye arasında 29 Eylül 1999'da VVashing- ton'da imzalanıyor, 7 Aralık 1999'da TBMM'de onaylanıyor, 10 Aralık tarihli Resmi Gazete'de birçok hükmü saklı tutularak özet olarak ya- yımlanıyor. Bu gelişmelerin ne basın farkında, ne de ka- muoyu. Oysa bu anlaşma ile MAI, (Çok Taraflı Yatınm Anlaşması) ile getirilmek istenen, Seatt- le'daki DTÖ toplantısında tartışılan ve üzerinde anlaşmaya vanlamayan hükümler, Türkiye ile ABD arasında yürürlüğe giriyor. • • • Türk medyasının görmezden geldiği, tarihi- mizde 1838 Ingiliz-TürkTicaret Anlaşması'ndan bu yana, en önemli değişiklıği meydana geti- rip, Türkiye'yi tabak gibi açan bu anlaşmayı, yalnızca 647. sayısında Aydınlık dergisi ile, 15 Aralık tarihli nüshasında, Işık Kansu - Banu Salman imzasıyla Cumhuriyet haberolarak ve- riyor. Cumhuriyet gazetesi, dünkü sayısında olayı şu başlıkla veriyor: "Türkiye, uluslararası sermayenin anaya- sasını ABD ile yaptığı bir anlaşma ile kabul etti. MAI artık iç hukukumuzda" "Türkiye Cum- huhyeti ile ABD HükümetiArasında Tıcaret Ya- tınm llişkilehnin Geliştirilmesine llişkin Anlaş- manın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun"un görüşmeleri sırasında, olayın boyutunu kavrayan ve eleştiri yönelten millet- vekili sayısı ise bir elin parmaklannı bile aşmı- yor. DYP Balıkesir Milletvekili llyas Yıldız ile FP Istanbul Milletvekili Ali Coşkun kimi sakınca- lann altını çiziyorlar. Oysa, MAI Karşrtı Çalışma Grubu Temsilcisi Gaye Yılmaz'ın da belirttiği gibi, son derece- de esnek ve belirsiz bir dille yazılmış olan an- laşma, Türkiye'yi tabak gibi açıyor yabancı ya- tınmcıya. • • • Kısaca başlıklar halinde verelim anlaşmanın içeriğini: - Tüm yatınm önlemjerinden ve korumacılık- tan vazgeçilecek. - Yüksekteknoloji üreten ABD çıkarlarına yö- nelik olarak fikri mülkiyet haklanna güvence ve- rilecek. (Bilindiği gibi, bu konuda, Seattle'da azgelişmiş ülkeler şiddetli itirazlarda bulunmuş- lardı.) - Türkiye NAFTA üyesi olmadığı için ABD ya- tınmcılan tek taraflı olaraktahkime gidebilecek- ler. Ama, bir Türk kişi ya da kuruluşu, ABD ya- tınm yaparsa o aynı haktan yararlanamayacak. - ABD, özellikle GAP bölgesinde kurulacak serbest bölgelerde Türkiye'de yapacağı yatı- nmlann kâr ve katma değerini heıtıangi bir en- gelle karşılaşmadan yurtdışına transfer edebi- lecek. Bu serbest bölgelerde ABD yurttaşlan- na çalışma olanaklan tanınacak. Daha bu anlaşmanın üstünde çok duracağız. Ama şu hale bakın! Böylesine yaşamsal bir ko- nuda, Cumhuriyet ile Aydınlık dışında medya- da tek söz yok. Bu kadar yaşamsal bir alanda kamuoyu cahil, bir avuç insan dışında milletin vekilleri suskun. Seattle'da elin gâvurlan kehdininkilerle biıiîk- te bizim çıkarlan savundular. 7 Aralık 1999 gü- nü ise bizim Meclis bunlann hepsini bir kalem- de veriverdi ABD'ye. Güler misiniz, ağlar mısınız? CSDD kuruldu îSosyal demokrat gençlik örgütleniyor ANKARA (Cumhuri- - yet Bürosu) - Çağdaş, de- mokratik, laik, Atatürkçü, insan haklan ve eşitlikten yana gençler "Genç Sos- yal Demokratiar DerneğT (GSDD) çatısı altmda bu- luştu. Yaklaşık 3 aydır yü- rütülenkuruluş hazırukla- n 1 Aralık 1999 tarihinde resmileşen derneğin, Tu- nalı Hilmi Caddesi 85/13 adresindeki genel merke- zinin açılışı 18 Aralık 1999 günü saat 14.00'te gerçekleştirilecek. GSDD Genel Başkanı Hüseyin Erkank. 1980 sonrası uygulanan depoli- tizasyon poLitıkalan sonu- cu gençler arasında "ide- olojik boşluk" oluştuğunu belirterek, bu boşluğun sonyıllarda radikal kesım- lertarafindan kullanıldığı- nı söyledi. GSDD, Türki- ye'nin içinde bulunduğu olumsuzluklann ve gele- cekle ilgili kaygılannın sosyal demokrasi ile gide- rrilebileceğine inanan 18 üniversiteli gencın girişi- miyle laıruldu. Yaklaşık 3 ay süreyle demeğin oluşu- mu için gerekli hazırlıklar yüıütüldû. tki hafta önce resmi statüsüne kavuşan demeğin üye sayısı bu sü- re içinde 250"ye yükseldi. Herhangi bir siyasi par- tiye bağlı olmadıklannı vurgulayan gençler, sosyal demokrasiyi tanıtmayı; bu doğrultuda yapılanarak, sorumlu ve ideolojik an- lamda sağlıklı düşünen gençlerin yetişmesine kat- kıda bulunmayı amaçlı- yorlar. Demeğin genel başkanlığını yürüten Hü- seyin Erkanlı, Türkiye'de son dönemde özellikle gençlerin "çağm gerisin- deki ideolojiİerin peşinden koşmasını", sosyal de- mokrasınin yeterince an- latüamamasına ve büyük halk kitlelerine ulaşünla- mamasına bağladı. Gençler olarak, Türki- ye'deki bu gidişten kaygı duyduklannı belirten Er- kanlı, bu kaygılara son vermenin yolunun sosyal demokrat düşünceden geçtiğini söyledi. Hükümet, tahkim oyununu Yap-İşlet-Devret Yasası'na koyduğu bir madde ile yürürlüğe koyuyor Tahkim geıiyeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tahkimin geriye işletilmesine llişkin düzenlemeyi Damştay Yasası Değişik- lik Tasansı 'na koyduramayan hükümet, hedeftne yap-işlet-devret (YÎD) mode- line ilişkin yasa değişikliği önerisinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda ulaştı. Öneriye eklenen geçici bir maddeyle, tahkimin geriye dönük işlemesine olanak sağlandı. Yasa deği- şikliğinin yürürlüğe girmesini izleyen 1 ay içinde yapılacak başvuruya göre, tahkimin geriye dönük işlemesine Ba- kanlar Kunılu'nca karar verilecek. Böy- lece, şirketler tahkim yokmuş gibi yük- sek risk ve maliyetle hem daha fazla kâr elde edecekler hem de tahkim olana- ğından yararlanacaklar. TBMM Adalet Komisyonu' nda ulus- lararası tahkime ilişküı yasa tasansının görüşülmesi sırasında tahkimin geriye dönük uygulanmasıyla ilgili olarak FP, MHP ve DSP'nin oylanyla reddedilen önergenin bir benzeri, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Komisyonda "Bazı Yatınm ve Hizmet- lerin Yap-İşlet-Devret ModeB Çerçeve- sindeYapünlması Hakkmda Kanun"un bazı maddelerinde değışiklik yapılma- sma ilişkin yasa tasansı görüşülürken bir önerge verildi. Eneni üretim, iletim, dağıtım ve ticaretinin YÎD modeli kap- sammda yapılabilmesi ve Yüksek Plan- lama Kunılu'nca belirlenen idare ile sermaye şirketi ya da yabancı şirket ara- sında yapılacak sözleşmenin özel hu- kuk hükümlerine tabi olması öngörülen yasa tasansına geçici madde eklenme- sine ilişkin önerge, uluslararası tahki- min geriye dönük ışlemesini hükme bağladı. Önergede, "Birincifikradabe- Urtflen proje ve işler ile 30% ve 3465 sa- yıh yasaya tabi proje ve işlere de bu ya- sa hükümterinin uygulanmasına, görev- li şirketin yasanın yayutu tarihinden iti- baren bir ay içerisinde başvunısu ve fi- gui idarenin müracaan üzerine Bakan- larKıınılu'ncakarar*erilebuir'' denıl- di. Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cıunhur Ersûmer, önergenin gerekçe- sini açıklarken, Türkiye'nin her yıl 4-5 milyar dolarlık eneıji yatırımı yapması gerektiğini savunarak, 135projeiçin 19 milyar dolarlık yatınma gereksinim duyduklannı, bu kaynağın önünün açıl- ması için yasa değişikliğinin geriye dö- nük uyguİanması gerektiğini ileri sür- dü. Ersümer, önergenin kabul edilmesi durumunda devam eden işlerde önleri- nin açılacağmı belirtti. Tasannın geneli üzerinde söz alan DSP'li Necdet Tekin. elektrik üretimi- nin ileri teknoloji gerektirebileceğini, ancak ticaretinin bunu gerektirmediği- nı belirterek, elektrik santrallan arasuı- da farklı fiyat uygulamasına gidilip gi- dilmediğinı sordu. DYP'li Oğuz Tez- men, yasa değişikliğinin geriye dönük olarak uyguİanması durumunda çok ciddi hukuksal sorunlar çıkacağına dik- kat çekerek "tyilik yapalım derken kö- tülükkryapabiliriz" dedi. FP'li Ali Coş- kun, devletın bir yandan özelleştirme- ye giderken bir yandan da YÎD mode- lindeki tesisleri 20-30 yıl sonra devlet- leştirdiğini kaydederek "Yap-işlet-de- vam et projesi uygulanmandır" dedi. Bağunsız Tunceli Milletvekikili Be- ldr Gûndoğaa, nükleer santrallann han- tal olduğu ve tehlike yarattığı, birçok ül- kenin bundan kurtulmaya çalıştığı yö- nündeki değerlendirmeleri anımsata- rak, Türkiye'deki nükleer santralın han- gi ükelere göre yapüacağını sordu. FP'li Altan Karapaşaoğlu da doğalgaza yapı- lan zammın sanayiciyi zor durumda bı- raktığını belirterek, bu zammm ya geri çekilmesi ya da ihracatta bazı indinm- lere gidilmesi gerektiğini söyledi. Eleştirileri yanıtlayan Ersümer, YİD modeliyle yapılan santrallarda farkh fi- yat uygulamalan olduğunu doğruladı. Ersümer, sözleşmesi 1993 yılında im- zalanan santrallardan 7-8 cent'e elekt- rik aldıklanm kaydederek, bunun pa- halı olduğunu söyledi. Ersümer, "Bu durum yûzde 50'ye yakın bir uçurum yarabyor, ama o gün kurulmuş santral- lardan elektrik alıyoruz. Ben sizden elektrik alma>acağım diyemem, çünkü o santrallarda biz üretim sağla\anıaz- sak, üretmedikleri elektriğin. almadığı- mız elektriğin parasını ödeyeceğiz" de- di. Ersümer, planlanan projelenn zama- mnda bitirilmemesi durumunda. Tür- kiye'mn aylarca günde 5-6 saati bulan kesintilere gitmek zorunda kalacağmı savundu. Ersümer, doğalgaz ve petrole yapılan zamlarla ilgili olarak da AFlF'te ödenek kalmadığını belirterek, akarya- kıt piyasası ve akaryakıt vergisinin ye- niden düzenlenmesı gerektiğini söyle- di. Görüşmelerin tamamlanmasının ar- dından tasan, verilen önergeyle birlik- te kabul edildi. tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Adalet Bakanı Türk, ölüm cezasının muhakkak kaldınlması gerektiğini söyledi 'Idam ohtykmnaydttdanmasma engdy BakanTürk: ÇakKU yargılanacağı 2 davada alabileceği cezayı yatöktan sonra 45 gün içinde Türkiye'yi terk etmesi durumunda diğer suçlardan yargılanamayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. Atoattin Çakı- a'nın, yargılanacağı 2 davada alabileceği cezayı çektikten sonra 45 gün içinde Türki- ye'yi terk etmesi durumunda başka suçlar- dan yargılanamayacağını bildirdi. Ölüm ce- zasının birçok iadeyi ve olaylann aydunlan- masmı engelledığini belirten Türk. bu ne- denle ölüm cezasının kaldınlması gerektiği- ni söyledi. Türk, Türkiye'de ölüm cezası kal- dınlsa bile Çakıcı'nın bu cezayı öngören suçtan yargılanması için Fransa'dan ızin alınması gerektiğini kaydetti. Türk, dün düzenledıği basın toplantısın- da, suçluların ıadesıne ilişkin uluslararası hukuki süreç konusunda bilgi verdi. Fran- sa'danTürkiye'ye iade edilen Ç akıcı hakkın- da, 1 Eylül 1998 tarihi itibanyla, mahkeme- lerden 5 konuda iade isteminde bulunuldu- ğunu anımsatan Türk, Fransız mahkemesi- nin, ölüm cezasını öngörmeyen 2 suçtan ıa- desıne karar verdiğini belirtti. Türk, "Doto- yısıjla bu iki suçtan mahkeme önüne çıka- caknr. Suçluların Iadesine tlişkm Sözleşme 4 Yolsuzluk var' denilen SSK müteahhitlere para dağıtıyor ANAP yaııdaşlaruıa 500 milyar ANKARA - ANAP'lı Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku- yaa, SSK'de yolsuzluk olduğunu söy- lerken; ANAP Yardımcı Kuruluşlar Başkanı SeiçukPehhvanoğiu'nun ye- ğenlerineaitOkmanlnşaatŞirketi'ne, Samsun Hastanesi Tevsii Inşaatı yapı- mında usulsüz biçimde yaklaşık 500 milyar lira aktanldığı belirlendi. SSK müfettişlerince hazırlanan raporda, kum, çakıl ve stabilize nakliyesi nede- niyle 258 milyar 737 milyon 849 bin üra fazla ödeme yapüarak kurumun zarara uğratıldığı vuıgulandı. Kazı nedemyie 72 milyar 284 mil- yon lira, kum, çakıl ve stabilize dolgu nedeniyle de 106 milyar 164 milyon lira fazla ödeme yapıldığı saptandı. Okuyan, SSK'de yolsuzluk olduğu yönünde demeçlerverirken, SSKmü- fettişlerince hazırlanan rapor, inşaat çalışmalan sırasında ANAP'a yakın inşaat şırketlenne "para aktarüdığı- BI" ortaya koydu. ANAP Yardımcı Kuruluşlar Başka- nı Pehlivanoğlu'nunyeğenleri Osman ve Süer Okman'a ait Okman İnşaat Şiriceti'ne Samsun Hastanesi Tevsii Inşaatı yaptmmda "evrakta sahteâ- ik" yaparâk 472 milyar 801 milyon 384 bin 500 lira aktanldığı belirlendi. SSK müfettişlerince hazuianan rapor- da, 27 Eyhll 1991 tarihinde Okman inşaat Şirketi'ne 24.5 milyar lıraya ihale edilen işin yer tesünıi ile birük- te usulsüz işlemlerin başladığı kayde- dildi. Raporda, inşaat sahası ile bele- diyenin gösterdiği kazı döküm yeri arasındaki uzaklığın 5 bin 700 metre olmasına karşın 10 bin 300 metre ola- rak gösterildiği, böylece yükleniciye fazladan nakliye bedeli ödendiği be- lirlendi. bşaata en yakın kum, çakıl ve sta- bilizemalzeme ocağımn Çarşamba'da bulunmasına karşın tutanakta daha uzakta olan Bafra ve Alaçam ocakla- nnın gösterildiği, bu malzemelerin 7 bin300 metre uzaklıktaki Demirci kö- yü ocağından getirilmesine karşılık nakliye bedelinın tutanakta gösterüen ocak mesafelerine göre ödenerek ku- rumun zarara uğratüdığına dikkat çe- kildi. Kum, çakıl ve stabilize nakliyesi nedeniyle 1999 yüı birim fıyatlanna göre 193 milyar 246 milyon lira, kazı nakliyesi nedeniyle 65 milyar 491 mil- yon lira ödendiği saptandı. Nakliyeler nedeniyle toplam 258 milyar 737 mil- yon lira fazla ödeme yapddıgı belir- lendi. Raporda, "Fazfanaktiyeödeme- lerine, sadece nakliye mesafekrinin fazla gösterilmesinden dcğü. kum, ça- kdve hafriyat miktannın hajali olma- smdan kaynaldanan farkın da dahfl olduğu; bir başka deyişle, hakedişler- de gösterüen kadar kum. çakıl gekne- diği, hafri> at nakledilmediği, 8 Kasun 1991'de düzetuenen klas tutanağuıda zeminin yüzde 60 oraıunda batak ve balçık olarak gösterildiği, hakedişler- dekazdarm bu klasagöre hesap edilip ödendiği'' belirtildi. Zeminuı balçık olarak gösterilmesine karşın böyle ol- madığmın, yapılan çahşmada anlaşıl- dığı belirtildi. Balçık zemin için 112 bin 775 met- reküp kazı bedeli ödenmesine karşm gerçek oranm 67 bin 329 metreküp olduğu belirlendi. Raporda,kazı nede- niyle 72 milyar 284 milyon lira, kum, çakıl ve stabilize dolgu nedeniyle de 106 milyar 164 milyon lira fazla öde- me yapüarak kuTumun zarara uğratü- dığına işaret edildi. SSK müfettişle- rince hazırlanan raporda, kurumper- sonelinden 15 kişi hakkında suç duyu- rusunda bulunulması ve disiplin yö- nündenpersonel hakkında "devlet me- murtuğundan çtkarma". "kademe fleıiemesinin durdurulmasT istemin- de bulunulması gerektiği belirtildi. Raporda aynca, inşaat şirketinm kurumla ilgili tüm işlemlerinin feshe- dilmesi. kurum ihalelennden yasak- lanması talep edildi. Aynı şirketin Es- kişehir Hastanesi inşaatında da yol- suzluk yapmış olabileceği düşünce- siyle inceleme istendi. gereği,diğer suçlardanyargdama yapuamaz. Bu.sözieşmeninözelKukilkesigereğİdir*' de- di. Türkiye'nin yuıtdışındaki bazı suçlulann iadesmde, mevzuatmda ölüm cezası bulun- ması nedeniyle engelle karşüaştığını belir- ten Türk, "tdam cezasnun kaldınlması tar- üşmaian yapıhrken, iade sürecinde yaşanan bu sıkmüİar da değeriendirümeİMur" dedi. Türk, Çakıcı'run 3 ayn suçtan daha yar- gılanması için Fransız hükümetinden izin is- tenmesi çalışmalannuı sürdüğünü bildirdi. Türkbank ihalesi Adalet Bakanlığı yetkilileri, Çakıcı'nuı iadekonulan arasında yer alanve yargılana- cağı "suç işlemek îçin çete otuşturmak" fıili kapsamında "Türkbank ihalesi'' ile ilgili olarak da mahkemede sorgulanabileceğini kaydettüer. Yetkililer, gerekirse bu konuda Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığf nın ek iddianame hazırlayabileceğinı, ancak bu suçlamadan yargılanması için yine Fransız hükümetinden izin alınması gerektiğini söy- lediler. Türk, Suçlulann ladesine llişkin Av- rupa Sözleşmesi'ne göre, bir sanık hakkında iade karann- dan sonra ortaya çıkan suç- larla ilgili yargılamanın, ia- de eden ülkenin bu konular- da verebileceği izne bağh ol- duğunu söyledi. Türkiye'nin "Suçlulann İadesine tlişkin Avrupa Söz- leşmesi"ni kabul ettiğini anımsatan Türk, bu sözleş- me hakkmda bilgi verdi. Türk, sözleşmenin, iade edi- len sanığın ilgili ülkede ce- zasını çektikten sonra 45 gün içinde ülkeyi teric etme- si durumunda başka suçlar- dan yargılanamayacağını düzenlediğini bildirdi. "Çakıa hakkmda hazır- lanan iade dosyası ekştiriB- yor. Bu konuda ne düşünü- yorsunuz" sorusuna Türk. söz konusu sözleşmenin "özeuflikflkesr gereği iade edilen kişinin iadeye konu suçlardan sorgulama ve yar- gılamasına olanak verdiğini söyledi. Türk, "Çakıa'nın sorgulaması nedenyapdma- dı" sorusuna şu karşüığı verdi: "İadeye konu olan suçlar- dan mahkemede dinlenfle- cektir. İade belli suçlardan dolavi gerçekleşmiştir. Eğer mahkemedeki sorgulama sonucunda suç vasfi değişir- seveyayenibir suçortaya ç> karsa, bu suçlardan yargua- mak için de iade eden ülke- den muvafakat alınması ge- Belcikadan istedik Özbey'in iadesi idam nedeniyle reddedildi KEREMILGAZ Istanbul Cumhuriyet Başsavcüığı Abdi İpekçt suikastının kilit jsimle- rinden Yaiçuı Ozbey'i Belçika'dan resmen iste- di. Adalet Bakanlığı ka- nalıyla yapılan başvuru Türkiye'deki idam ceza- sı nedeniyle reddedildi. Bunun üzerine Özbey' in talimatla ifadesınin alm- ması istendi. tstanbul Cumhuriyet Savcısı Ünal Canpotat tarafindan yürütülen Ab- di îpekçı suikastının so- ruşturmasında yeni ge- lişmeler yaşandı. Milli- yet gazetesinin eski ge- nel yaym yönetmenle- nnden Abdi Ipekçi'ain Ntşantaşf nda otomobi- linin ıçensinde 1 Şubat 1979'da öldürülmesi ola- yınnı kilit isimlerinden Yalçın Özbey, Belçi- ka'dan resmen istendi. Özbey'in Almanya'da olduğu bilgjsı ortayaaöl- mış, ancak daha sonra Belçika'da serbestçe do- laştığı öğrenilmişti. Canpolat tarafindan tstanbul Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın Bakan- lık Savcıhğı kanalıyla Adalet Bakanhğfna yazdığı yazıda iade iste- mıne gerekçe olarak Öz- bey'in Îpekçı suikastına katıldığı ve Ağca'nın ce- zaevınden kaçıntmasma yardım ettiği gösterildi. Belçıka adlı makamlan ise Özbey 'in de suikasnn diğer sanıklan gibi idamla yargılanacağui! belirtip bir kez daha Türk Ceza Yasası'ndakı idam cezasını gerekçe göstererek iade istemıni reddetti. Belçika'nın ya- nıtı Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla soruşturmayı yürüten savcı Canpolat'a iletildi. Bu gelişmeler üzerine Canpolatikiülke arasın- CHP MYK daki mevcut adü yardım- laşma anlaşması çerçe- vesinde suikastla ilgili Özbey'in ifadesinin tali- matla alınması için Ada- let Bakanhğfna gönde- rilmek üzere Bakanhk Savcılığı'na yazı yazdı. tfadesindeki bilgilere göre Yalçın Ozbey hak- kında dava açüırsa, sanık Istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargı- landıktan sonra beraat e- den Oral Çelik gibi T- CY'nin 450/4. ve 65/3. maddelen gereğince "Taammüden adam öl- dürmek eylemûıe krası- nı kobnlaşaracak şekü- de kantanak" suçundan 20 iflJ^jl.az ^mamak üzere^a- hapıs istemn le hâkım k na çıkabılecek. Italya'da Ancona Ce- zaevi'nde bulunan tpek- çı suikastının faıllerin- den Mehmet Ali Ağca. Roma'daki duruşmalar- dan birınde verdıği ifa- dede. Ipekçi'yi Özbey'in öldürdüğünü ileri sür- müştü. Ozbey ise bu ıd- diayı reddetmiş, ancak Ipekçi cinayeti öncesi Ağca'ya para yardımı vaptığını kabul etmışti. Ozbey, Ağca'nın 23 Ka- sun 1979'da Istanbul Kartal Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçınlma- sında kullanılan 34 RF 601 plakah Renault'nun kendisine ait olduğunu kabul etmişti. Aynca Öz- bey ve Ağca'nm Yapı Kredi Bankası Gebze Şubesi'nde 9328/6 nu- marah ortak bir hesapla- n olduğu da ortaya çık- mıştı. kalyan savcı Dla- ria MarteDa'nın iddiana- mesmde Yalçın Öz- bey'in Ağca'nın kaçınl- ması için Oral Çelik'e de 3 bin mark para yardımı yapöğı yer aldı. Tüzük kurultayı Eylül 2000'deANKARA(Camhflri- yetBürosu)-2. Cumhur- başkanı ve CHP'nin ikinci Genel Başkanı ts- met lnonü'nün torunu Gülsüm BOgehan Toker CHPyekatıbvor Genel Başkan Altan Oymen başkanhğında toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu iMYK), tüzük kurultayının 2000 yılı- nın eylül-ayında gerçek- leştinlnjesini kararlaştır- dı. Parti yöneücileri bu- nun olağan kurultaym 2001 yılmın nisan-mayıs aylannda gerçekleştiri- leceği anlanuna geldiği- nıvurguladılar. CHP'de, makam otolannın da ye- nilenmesi kararlaştınldı. Baş\"uru süresi 13 Arahk'ta sona eren üye yazımlannın yenilenme- si projesi kapsamında, partiye kaydûn yenile- yenlerin sayısımn 72 bi- ne ulaştığı bildirildi. Ka- yıtlann genel mericeze u- laştmlacağı son tarih olarak belirlenen 20 Aralık'a kadar ise bu sa- yının 80 binı bulacağı belirtildi MYK, parünin çeşitli kademelerinde yöneticilik yaptığı hal- de, 25 Ekirn'de askıya çıkanlan hstelerde adla- n bulunmayalar için ye- ni bir düzenleme yapıl- masını kararlaştırdı. MYK üyesı Habtk Özdalga ve PM üyesi Memet Yula tarafindan hazırlanan ve 18 Nisan seçimlerinde alınan ye- niiginin nedenlerinin de- ğerlendirildıği rapor da MYK gündeminde yer aldı. Önceki yönetimde de görev yapan bazı MYK üyelerinin, "Deniz Bay- kaldöneminineleştiradi- ğl" gerekçesiyle rapora ve raporun MYK görüşü olarak kamuoyuna açık- lanmasınakarşı çıktıkla- nöğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle