Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
li ARALIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye, uluslararası sermayenin anayasasını ABD ile yaptığı bir anlaşmayla kabul etti
MAI artık iç hukukumuzdaEŞIK KANSU / BANU SALMAN
ANKARA - Türkiye, ABD ile yapüğı
bir anlaşmayla Dünya Ticaret Orgütü
(VVTO) ve Çok Taraflı Yatınm Anlaş-
ması'nın (MAI) halen tüm dünyada tar-
tışnalara neden olan öEgörûlerini tek ta-
rafı kabullendi. TBMM'de 7 Aralık
19*9 gûnü onaylanan ve 4485 sayılı
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Ue
AvBD Hûkümeti Arasında Ticaretve Y*-
t ı n n tüşkilerinin Getistirümesine tfiştdn
A nfaiynanın OflgyUnmaonııı L ygUll Bu-
hmduğunaDairKanun" ile Türkiye'nin
kabullendıği ve DTÛ'nün, MAI'nin ön-
göniüğü kımi uygulamalar şöyle özetle-
nebilir:
-Tüm vatinm önlemlerindenve koru-
nvacıhklan vazgeçecek.
- Yüksek teknoloji üreten ABD çıkar-
lanna yönelık olarak fıkri mülkiyet hak-
lanna güvence verecek.
- Tûrkiye NAFTA üyesi olmadığı için
ABDliyabnınalar tektarafh olarak tah-
kime gûebüecek. Türkryeti girtşimciler
ise ABD'de olası yabnmlan için aynı ola-
n«lrtan yararlanamgyarak.
- ABD, özellikle GAP bölgesinde ku-
rulacak serbest bölgelerde Türkiye'de
yapacağı yatınnılann kâr ve katma de-
ğerini herhangi bir engelle karşılaşma-
dan yurtdışına transfer edilebilecek. Bu
• • • Anlaşma gereğl Türkiye'nin kabullendikleri:
1- Tüm yatınm önlemlerinden ve korumacılıktan vazgeçecek.
2- ABD çıkarlanna yönelik olarak fikri mülkiyet (özellikle teknoloji alanında) haklanna güvence verecek.
3- Türkiye NAFTA üyesi olmadığı için ABD'li yatınmcvlar tek taraflı olarak tahkime gidecek. Türkiyeli
girişimciler, ABD'de olası yatınmlan için aynı olanaktan yararlanamayacak.
4- ABD, özellikle GAP bölgesinde kurulacak serbest bölgede Türkiye'de yapacağı yatınmlann kâr ve
katma değerini herhangi bir engelle karşılaşmadan dışan çıkarabilecek. Bu serbest bölgelerde ABD
yurttaşlanna çalışma olanaklan tanınacak.
seıbest bölgelerde ABD yurttaşlarmaça- kûm ile tüm dışalım vergilerinin azaltıl- veya taraf olduğu diğer belgeler çerçeve-
lışma olanaklan tanınacak.
Anlaşmanm önenüi maddeleri
Anlaşmanm 1. maddesi. "Taraflar,
karşüıkh yarar sağlayacak şekflde, mal-
Unn ve hiznıetlerin değişiminii] kolay-
laştmlması ve teşvikedilmesi ve uzun va-
deti kalkınma için uygun koşullann ve
kendi vatandaşlan ve şirketleri arasm-
daki tkaretin çeşitüliğinin güvence attına
nhnmaa içingerekli tedbirkri alacakbr-
dff" hükmünü ıçeriyor.
MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma
Grubu Türkiye sözcüsü GayeYıhnaz, bu
maddenın tek başına OECD'de imzalan-
ması başanlamayan, hükümet sözcüle-
rinin "kabul edilemez nitefikte" olduğu-
nu ifade ettikleri MAI ile başansızlıkla
sonuçlanan son DTÖ Bakanlar Konfe-
ransı'nın gündem maddelerini kapsaya-
cak denli "esnek ve befirsiz bir dflde ya-
züdığmı" belirtti. Gaye Yılmaz, bu hü-
ması ve son aşamada sıfırlanması ile
Türidye'de üretimin baltalanacağıru; eği-
tim, sağlık, ulaşım gibi hizmet sektörle-
rinde kuralsızlığın ve özelleştirmelerin
başlayacağını; ormanlann yağmaya açı-
lacağıru; ulusal ekonomik kararlara dış
müdahalenın artık açıktan yapılacağını;
herhangı bir yeni teknoloji talebinde bu-
lunulamayacağını; sendikal haklann ser-
best ticarete engel oluşturduğu iddiasıy-
la etlosız hale getirilebdeceğini vurgu-
ladı. Yasa uyannca, ticaret ve yatınm ko-
nulannda uygun anlaşmalar belirlene-
rek, ticaretve yatınm engellerini ortadan
kaldırmak üzere çalışacak olan bir yaü-
nm konseyi oluşturulacak. Yasanın 5.
maddesi ise taraflara anlaşmadan kay-
naklanmayan herhangi bir yatınm veya
ticari konuda görüşme yapılmasını iste-
me hakkı da getiriyor. Bu maddenin ikin-
ci fıkrasında, "Işbu anlaşma. taraflar-
dan herhangi birinin ulusal hukukuna
sindeki haklanna halelgetirmeyecektir "
hükmüne yer verildi. Gaye Yıbnaz, bu
fıkraya ılişkin göriişlerini şöyle açıkla-
dı: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, iç hu-
kuk sisteminde bütün yabancı yatınmcı-
laruı anayasada yapılan uluslararası tah-
kim değişikliği ile kendisine dava açma-
sına izin verdiği için, ABD'li yaOnmcılar
Tfirkiye'deld girişimleri konusunda bu
yasadan yararianacak, ancakABD iç hu-
kuk dûzenindeyaünmadan devlete işle-
yen uyuşmazhk çözümü sadece NAFTA
anlaşmasına uygulandığı ve Türkiye de
NAFTA üyesi olmadığı için Türk yatı-
runalann benzer koşullarda bile ABD'yi
dava etmesi söz konusu olamay acakbr.~
5 yıl süreyle onaylanan anlaşmanm
gereİcçesinde, Türkiye'de serbest sanayi
bölgelen kurulması yoluyla ABD'ye bu
bölgelerden gümrüksüz dışsanm olanak-
lan sağlanacağı belirtildi.
Anlaşma TBMM'de görüşülürken söz
alan kimi milletvekilleri, bu konuya de-
ğinerek eleştiriler yönelttiler. DYP Balı-
kesir Milletvekili fiyas Yılmazyüdız,
"Bu serbest sanayi bölgeierinde eğer ya-
bancdar çauşünlacaksa, sermave de kâ-
n olduğu gibi alıp götürüyorsa, o zaman
Türkiye'nin istifadesine yönelik pek bir
durum kalmamaktadır" dedı. Yılmaz-
yıldız, Türk yurttaşlannın da bu bölge-
lerde çalıştınlması ve haklanmn da an-
lasma ile mutlaka garanti altuıa alınma-
sı gerektiğine de değindi.
FP'li Istanbul Milletveküi AH Coşkun
ise ABD'nin yannmlarda enerji ve GAP
bölgesini hedef olarak seçtiğinin altnn
çizdi ve şunlan söyledi: "Şhndi 20 kü-
sur mih ar dolarhk bir yaonmdan sonra
hazuianan altyapıda yabancı teşebbüsk-
ri davet ederken. Türkiye'nin ne akuğt-
IU. karşıuğuıda ne verdiğini fe\ kalade iyi
değeriendinnenin önemini arz etmek is-
tiyorum. Çünkü teslimiyetçi politikalar-
la Türkiye şimdiye kadar sağladığı aitya-
pılar dolayısryla fevkalade büyük kayıp-
lara uğrayabilir. Bu çerçevede, tanm ve
tanma dayau sanayi yannmlan öne çık-
maktadır. Bizim istihbarahmıza göre
Güneydoğu Anadolu'da kurulacak olan
işyerlerine kendi ülkelerinin pasaportla-
n Ueyabancı işçiler getirUmek istenmek-
tedir. Oysa Id Türkiye'deki en büyük so-
run tşsizüktir."
DEPREMMM!
ORHAN BURSALI
Başbakan'ın Açıklaması
Birkaç gündür özellikle istanbul'da
kulaktankulağadolaşan "14-17Aralık
arasmda İstanbul'da deprem olacakJ"
söytentisini, Başbakan Ecevit de res-
mi bir açıklama ile bütün Türkiye'ye
duyurdu. Böylece ilk kez, bir fısıltı
gazetesi resmiyet kazandı! Fısıltı
gazetesinin dayandığı Internet kay-
naklanndan biri, Kalifomiya'da deprem
konusunda meraklan ve web sayfası
olan müzik dükkânı sahibi. öbür kay-
nak da Lrtvanyalı olduğu belirtilen, an-
cak hakkında henüz daha fazla bilgi
edinemediğimiz bir "bilim adamı".
Her neyse. Fısıltı gazetesinin
Başbakan'ın açıklamasıyla resmen
haber olmasının birkaç önemli yönü
var.
Bunlardan birincisi, Ecevit'in, bütün
Türkiye'yi ilgilendiren, kendisine iletilen
hayati bir haberi saklamaması, halka
açıklamasıdır.
ikincisi, Ecevit'in açıkladığı haberin
bilimsel değerini, doğruluk derecesini
ölçemediğidir. ölçememesi doğaldır,
çünkü Ecevit deprem bilimci değildir.
Üçüncüsü, Ecevit'in, hükümetin,
hatta Istanbul Valiliği'nin, deprem
konusunda, doğru ile yanlışlan, en
azından bilimsel öngörülerie safsatasal
öngörüteri birbirinden ayırmaya çalışa-
cak, bilimsel bir dantşma kurulunun ol-
madığının ortaya çıkmasıdır.
Böyle bir kurulun olmadığı zaten
biliniyordu.
Şimdi ise danışmanlann olması
gerektiği iyice anlaşıldı.
•••
Hükümetin ve Istanbul Valiliği'nin,
bilimsel çalışmalanyla uluslararası
alanda kendini kabul ettirmiş, dünyayı
iyi izleyen bilim adamlanndan bir
dcBnışmanlar kurulu oluşturmalıdir. Hat-
ta bu kurulun içinde bir-iki uluslararası
uzmanın da bulunmasında yarar vardir.
Başbakan, kendisine gelen bu tür
haberleri topluma açıklamadan önce,
danışmanlannın görüşünü alır. Daha
sağlıklı açıklama yapar. Böylece gerek-
siz yere insanlar paniğe kapılmazlar.
•••
Deprem, henüz gün ve saat olarak
önceden kestirilemiyor. Çok iyi bir
bilimsel çalışma ile depremin nerede,
ortalama hangı büyüklüklerde ve uzun
bir zaman kesiti içinde gerçekleşeceği
söylenebiliyor. Gerçi, klasik deprem
bilimi çalışmalannın dışında, altematif
deprem önkestirimleri seçenekleri
üzerinde çalışan insanlar var. Ancak,
bunlann çalışmalannın, klasik bilimsel
örgörülerin yenni alabilecek veya onun
üzerine çıkabilecek bir özelliğe
kavuşmadığı da açıktır. Bu alanda en
ileri giden ülke Çin'dir. Çin'de bir tah-
min belirii sapmalaria bile olsatutarken
örneğin 80 tanesi tutmamaktadır. De-
prem beklenen bölgeler için öne
sürülen bu tahminterden tutanlann da,
gerçekten ne kadar bilimsel biröngörü
olduğunu söylemek de pek mümkün
damıyor.
•••
Bu cumartesi yayımlanacak
Cumhuriyet Bilim Teknik'te "Marmara
Bölgesi Deprem Erken Bilgi I Uyan
Sistemi" görüşü ortaya konmaktadır.
Olası bir depreme, 0 ile 20-40 yıllık bir
süre biçildiğine göre, Türkiye'nin kalbi-
ni oluşturan Marmara Bölgesi'nde
böyle bir erken bilgi ağı sistemi bir an
önce kurulmalıdır.
Depreme karşı halkı, kenti, ulusal
zenginlikleri korumak için yapılacak ön
çalışmalar konusunda ASLA geç kalın-
mamıştır.
Ne yaparsak, yapabiiirsek, o kadar
kazanacağız.
Sakarya'da resmi daireler cadırlara tasındı
Artçı panik yarattı
İLHAN UYGUN
ABAPAZARI- Hendek'te
önceki gece saat 21.14'te
meydana gelen 4.7 büyüklü-
ğündekı artçı sarsıntı panik
yaratü. Resmi daireler yeni-
den cadırlara taşınırken halk
da evlerini terk edip çadffla-
ra yerleşti. Bu arada bölge-
de geçici bannma sorunu-
nun çözümü için yapılan 9
bin 400 prefabrike konuttan
4 bin 47'sinin dolduğu bildi-
rildi.
Sakarya Valiliği'nce Ada-
pazan'nda okullann 20 Ara-
lık'a kadar kapatılması ile
başlayan panik, önceki gece
saat 21.14'te meydana gelen
4.7'lik artçı sarsıntıyla daha
da artn. Merkez üssü Hen-
dek olan artçı sarsıntının ar-
dmdan çadırlarda yaşayan
halk battaniyeleri ile sokak-
lara çıktı. Şoka giren 8 kişi
Sakarya Devlet Hastane-
si'ne kaldınldı. Bayındırlık
Bakanlığı Afet Işleri Genel
Müdürlüğü ekiplerinin, tüm
yüksekbınalann, ana cadde-
lerin ve okullann krokisini
çizdirmesiyle bölgede artan
deprem korkusu nedeniyle
polis, Köy Hizmetleri, kay-
makamlıklar ve belediyeler
önlem alırken, halk da gıda
stoku yapmaya başladı. Po-
lis ve jandarma tüm ilde ha-
sar tespit çalışmalanm baş-
lattı. Ote yandan Akyazı'da
Kaymakamlık tarafından
bütün izci liderleri toplana-
rak deprem konusunda uya-
nldı. Akyazı Kaymakamı
Cehüeöin Özdemir, gerekli
tedbirieri aldıklannı ve izci
liderleri ile yaptıklan toplan-
tıda çalışmalar hakkında bil-
gi ahşverişinde bulunacak-
lannı söyledi.
EzOme tehlik^
Hendek Sosyal Tesisle-
ri'nde Belediye Başkanı AB
tnce'nin "deprem annıda
nasıi davramiacagı ve neler
yapdmaa gerektiğj" konulu
bir konuşma yaptığı sırada
meydana gelen sarsıntıda
paniğe kapılarak kapıya hü-
cum eden Hendek Arama
Kurtanna Timi (HAKUT)
elemanJan ezılme tehlikesi
geçirdi. Bunun üzerine Ali
uıce, kaçan HAKUT'culara,
"Nereye kacryorsunuz? Siz-
ler knrtarma ekibisiniz'' di-
yerek çıkışü.
Bilim adamlarınnı Hen-
dek'te kmlmamış bir fay
hattı olduğunu ve bu hattın
kınlma riskinin yüksek ol-
duğunu söylemeleri üzerine
başta Hendek ve Adapazan
olmak üzere tüm bölge hal-
kı evlerine terk ettiler. Bazı
yurtttaşlar kendi olanakla-
nyla çadır, baraka kurarken
bazılan da prefabrike konut-
lariçinbaşvurdular. Sakarya
Valisi MCahkKıraç. bölge-
de Bayındırlık ve Iskân Ba-
kanhğı ile özel sektörün yap-
tırdıgı 9 bin 400 prefabrike
konuttan konteyner tipınde-
ki 4 bin 47 sine, hak sahibi
depremzedelerin yerleştiril-
dığini söyledi. Prefabrikeler
için başvuruda bulunan aile
sayısmın 5 bin 492 olduğu-
nu belirten Kıraç, kalan
1445 ailenin de önümüzde-
ki günlerde bu konutlarayer-
leştirileceğini bildirdi. Ko-
caeli'nin yeni ilçesi Derin-
ce'nin FP'li Belediye Baş-
kanı Hatit AKuntaş, ilçe sta-
tüsüne kavuşturulmalannnı
sıkıntılan çözmediğini söy-
ledi. Deprem sonrasında bel-
denin ilçe yapıhnasuıa, se-
vinmek ile sevinememek
arasmda bocaladıklanm an-
latan Altuntaş, Derince'nin
200 bin nüfuslu "afir bir il-
çe'' olarak kabul edilmesini
ve kalkmabilmesi için her
konuda destek olunmasmı
istedi.
Öte yandan saat 19.38'de
merkez üssü Düzce olan 3.6
büyüklüğünde bir artçı sar-
sıntı kaydedildi.
Merkez ûssü Hendekolan artçı sarsıntının ardmdan çadırlarda yaşayan halkbattaniyeleri Uesokaklaraçıkarken
çocuklar her zamanki neşesini ka\ betmeden o>ıınlanna de\ am ettiler. (Fotoğraf: ÂA)
'Deprem olacak bilgisi bize ulaştı' demesi panikyarattı
Ecmtin açıkkunasınatepldİSTANBUL/ANKARA (Cumhu-
riyet) -Başbakan Bülent Ecevit, "14-
17 Arahk tarihleri arasmda deprem
obcağT yönündekı görüşler dıkka-
te alınarak ilgili kuruluşlann uyanl-
dığrnı bildirdi. Kandilli Rasathane-
si Deprem Araştırma Enstitüsü Mü-
dürii Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara.
Litvanyalı bir bilim adamının "14-17
Aralık tarihleri arasmda Marmara
Denizi'nde deprem olacağT yönün-
deki iddialartnı "gayıi ciddi" olarak
değerlendirdi. Istanbul Valisi Erol
Çalar da, Istanbul"da son günlerde
deprem konusundaki toplantılann,
olası bir depreme karşı hazırlık için
yapıldığını belırterek "Vatandaştan
gizkdiğimizhiçbir res-
mi bilgi yok" dedı. Is-
tanbul Milli Eğitim
Müdürü Ömer Bab-
bey, 3 ilde hasarh ol-
duğundan dolayı ta-
mamen kapatılan 47
Uköğretim, 22 ortaöğ-
retim, kısmi olarak ka-
patılan 37 ilköğretim
ve 22 ortaöğrenm okulu bulunduğu-
nu söyledi. Ecevit, Başbakanhk'ta,
bir gazetecinin "Lh\anya'dan Dışiş-
leri Bakanhğı'na iletilen '14-17 Ara-
lık tarihlen arasında Istanbul'da dep-
rem olacağına' üişkin bilgi üzerine
Başbakanhğuı ilgilikuruluşlan uyar-
dığmı" belirtmesi üzerine, "Gerçek-
Hk payı taşıyabilecek bütün haberle-
ri ciddrye akhklannı" söyledi. Ece-
vit, depremleri önlemenin mümkün
oknadîğım, ancak hasarlanna karşı
bazı önlemler alınması olanağı bu-
lunduğunu belirterek şunlan söyle-
di: "Aynca vatandaşlarm her ihti-
male hazniıklı olmalanna gerek var.
Bize böyle bir haber ulaşn, bir bilim-
sel kurûluştan. Onun üzerine ilgili
bütün bilimsel kuruluşianmızı uyar-
dık. Fakat şu sırada büyük bir endi-
şe konusu görünmüyor. Inşallah ts-
tanbulumuz \e Türkiyenıiz öyle bir
felaketle karşılaşmaz."
Litvanya parlamentosunda damş-
manlık yapan bir fizikçi, hazrrladı-
ğı bir mektubu, geçen hafta bir ara-
cıyla Türkiye Büyükelçıliği'ne ilet-
ti. Los Angeles depremim önceden
bildiğini ileri süren ve ismi açıklan-
mayan büim adamı, mektupta 14-17
Aralık günlen arasında Kuzey Ana-
dolu fay hattında büyük bir deprem
olacağmı ileri sürdü.
• Kandilli Rasathanesi Müdürü Ahmet Mete
Işıkara, Litvanyalı bir bilim adamının '14-17
Aralık tarihleri arasında îstanbul'da deprem
olacak' iddiasını gayri ciddi buldu. Başbakan
Ecevit'in 'Bize deprem olacak bilgisi ulaştı'
demesine tepki gösteren çok sayıda yurttaş
gazetemizi aradı.
Ömer Bahbey başkanlığında dün
Milü Eğitim Müdürlüğü'nde toplan-
dı. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Işı-
kara, Litvanyab bir bilim adamının
14-17 Aralık tarihleri arasmda Mar-
mara Denizi'nde deprem olacağı yö-
nündeki iddialarunn devlet yetkilile-
ri tarafından kendisine ulaştınldığı-
nı, kendisinin de bu bılgileri tahkik
ettiğini söyledi. Işıkara, "Gezegen-
lerin, Güneş'in ve Ay'ın konumuna
göre tahmin yapan birisi, gayri ciddi
bir şe>; bunu da devlete arz etthn.
Devletleolan hergörüşmem şefTafar,
sizden sakh-gizli hiçbir şey yok" de-
di. Işıkara, Hendek'te önceki gün
meydana gelen 4.7 büyüklüğündekı
artçı şokun "bekfedik-
leri" bir artçı şok ol-
duğuna da dikkat çek-
ti. Tüm Türkiye'de
2000 yılının mart ayı
sonunda "deprem bi-
linçlendirme haftası"
düzenleneceğını ıfade
eden Işıkara, bu hafta
kapsarmnda çocukla-
Bu bilgi, bu ülkedekı Türkiye Bü-
yükel;iliği'ne iletildi. Büyükelçilik
de bilgi üzerine Dışışlen Bakanlığı
ve tçişleri Bakanlığı'na bir yazı ya-
zarak durumu bildirdi. Aynı gün,
Içişleri Bakanlığı, 20 ilin valiliğine
önlem alınması talimatım verdi. Ge-
çen gün Eskişehir'deki büyük korku
yaratan "deprem tatbikaü"nın da bu
genelge uyannca gerçekleştirildiği
öğrenildi.
Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü
Deprem Komısyonu, Kandilli Ra-
sathanesi DepTem Araştuma Ensti-
tüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete
Işıkara ve ll Mıllı Eğitim Müdürü
nn ve çocuklar üzerinden de velile-
rin deprem konusunda bilgılendiril-
mesinin amaçlandığrm söyledi.
Bilginin korkuyu azaltacağmı be-
lirten Işıkara, "Ne kadar bilgüi ohır-
sak o kadar korkumuz azalır ve top-
lum olarak çıkan asılsız söylentilere
de o kadar kulak asmayız" diye ko-
nuştu.
Bu arada, gazetemizi arayan çok
sayıda yurttaş ise deprem konusun-
da valiliğın bilgilendıği halde neden
okullann tatil edılmediğini sordu.
Yurttaşlar, kendilerine ulaşan böyle
bir bılgiden sonra "Çocuklarnmzı
nasıl okula göndereceğiz" dediler.
HAFTAİABAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
Bektrik Zaten
KeşfedHmiş!
Kürtçe TV ve hatta Kürtçe eğitim dursa ne olur?
Başka ülkelerde benzer durumlarda ne olmuş-
sa o olur.-
Ne mucize!
Nefelaket!
Ingiltere'den ilginç bir örnek var.
Galler bölgesinde uzun yıllar savaşırn verilmiş,
Gal dili ile eğitim ve TV için. Açlık grevleri yapıl-
mış. Sonunda da hükümet kabul etmek zorunda
kalmış. Ama bugün görülüyor ki Gal drli ile eğiti-
me istek son derece az. Bu da çok doğal. Çünkü
yöresel dille yapılan eğitimin insanlara sağlayaca-
ğı olanaklar son derece sınırlı.
Gal dili ile yayın yapacak TV kurmaya da kim-
se istekli olmamış. Sonunda BBC ile bir özel ku-
ruluş bu yolda ortak girişim başiatmışlar. Izlenme
oranı çok düşük.
Şimdi Ingilizler bu konuyla ilgili ince de bir şa-
ka üretmişler:
"Galliler kendi dillerinden eğitim ve TVİçin aç-
lık grevi yaprriaya hazırtar. Ama o okuljara gitme-
ye ve o yayınlan izlemeye hazır değiller..."
Galler bölgesinde o konu artık siyasal gündem-
den çıkmış. Gerilim sona ermiş!
Kültürel özerklik tanıyan ülkeler arasında Fran-
sa ve Ispanya da bulunuyor. Buna karşılık ne Kor-
sika'da siyasal terör bitti ne de Bask bölgesinde.
Hatta iki ülkede de aynlıkçtlar terörü tırmandırdı-
laıi
Niçin?
Ayaklanntn altından zeminin kaydığını, toplum-
sal desteklerinin azaldığını hissettikleri için... Dev-
leti sertleştırmeye, demokrasiden uzaklaşmaya
zorlayıp yitirilen tabanı yeniden kazanabilmek
için... Ve terör artık onlar için bir "yaşam biçimi"r\e
dönüştüğü için!
• • •
Bizim kendi ülkemizden de ilginç ornekler var.
İlk Kürtçe film "Mem-ûZin" ne yazık ki maliye-
tini kurtaramadı. İlk Kürtçe kaset 500 bin satmış-
tı; oysa yeni çıkan Kürtçe kasetler ancak bunun
onda biri kadar satış yapabiliyor İlk kaset piyasa-
ya sürüldüğünde, daha yasak resmen kalkma-
mıştı. Yasak kalktı, ilgi azaldı.
Büyük umutlarla çıkan "Rojname" adlı gazete
ancak 30 bin satabiîdi. Ikinci sayıyı çıkaramadan
kapandı. Haftalık "Velat" ancak 20 bin satabiliyor-
du. Oysa sadece İstanbul'da yaşayan Kürt köken-
li yurttaşlann sayısmın bir milyona yaklaştığı öne
sürülüyor.
Birkaç yıl önce, Halit Tunç adlı Kürt kökenli bir
yurttaşımız -serbest bırakıldığında- Kürtçe TV kur-
maya fıazırlanıyordu. Bir gazeteci ile arasında şöy-
le bir konuşma geçmişti:
"Kürtçe eğitim veren okul açılsa, çocuğunuzu
yollar mısmız?"
"Hayır, Türkçe eğitim yapana yollanm.. Ama In-
gilizce eğitim yapan varsa, onu tercih edenm!'
Demokrasi, farklılıkları doğal sayan, o farklılık-
lara saygı gösteren bir yönetim ve yaşam biçimi-
dir. Farklılanyasaklamak, demokrasiden vazgeç-
mek demektir.
Demokratik bir toplumda, isteyen Kürt dilini de
ve -eğer varsa- Kürt yazınını da öğrenebilmeli ya
da öğretebilmelidir. İsteyen -devletin koyduğu ku-
rallar çerçevesinde- nasıl Kürtçe yazılı yayın ya-
pabiliyorsa, sözlü ya da görüntülü yayın da yapa-
bilmelidir. Ama devletin asıl görevi, ulusal kültürü,
yani bu topraklar üzerinde yaşayan ve farklı etnik
kökenlerden gelen insanlann ortak yanlannı güç-
lendirmektir. Irlanda'daki Katolik-Protestan sava-
şında, ayn okullarda farklı eğitimin oynadığı rol
unutulmamalıdır!
• • •
Devletin farklılıklara hoşgörü göstermesi başka-
dır; o farklılıKlan güçlendirecek. kurumlaştıracak
adımlan kendisinin atması başkadır! (Trto o adım-
ları atmıştı; bedelini şimdi geride kalanlar ödü-
yor...) ömeğin demokratik devlet, farklı toplumsal
sınrflan da kabul eder. Ama o sınıflar arasında fark-
lılıklan arttırmaya, kalıcı kılmaya değil, azaltmaya
çalışır.
Devlet denetim endişesi ile, Kürtçe TVyi falan
kendi eliyle yapmayı zorunlu görüyorsa, bunu na-
sıl yapmalı?
Etnik olsun, yöresel olsun, sınrfsal olsun... Alt
kültürier, ulusal kültürleri oluşturan, zenginleşti-
ren temel öğelerdir. Bunlardan korkmamak gere-
kir. Ama alt kültürlerden korkmamak, tersine on-
lan ulusal küttürü zenginleştiren temel öğeler ola-
rak görmek başkadır, onlann birer aynlık öğesi ha-
line gelmesi için çaba göstermek gene başkadır.
Devletin temel işlevi, ortak değerier etrafında bir
toplumu bineştirip ayakta tutmaktıri
(Cumhuriyet, Ağustos 1996)
Bilirkisi Bursalıları haklı cıkardı
'Cargill aktif fay
hattırttn ortasında'
LEVENTGEJSCEIJLİ
BURSA - Iznik Gö-
lü'nün su toplama havza-
sında, dünyanm en verim-
li tanm topraklan üzerin-
de yapılan ve hakkında
çok sayıda durdurma ka-
ran bulunan Cargill 'in
aktif fay hatlanmn ortası-
na yapıldığı, bilirkisi ra-
porunda dile getirildı.
Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı'nm Iznik Gölü
Çevre Düzeni îmar Pla-
m'nda Cargill Mısır Işle-
me Fabrikası'na izin ver-
mek amacıyla yaptığı de-
ğişikliğin iptali için Da-
mştay'a açılan davaya e-
sas olak üzere Doç. Dr.
Ahmet Demir, Doç. Dr.
Hüseyin Cengiz ve Doç.
Dr. Betül Şengezer' in ha-
zırladığı rapor taraflara
ulaştı. Raporda, Baym-
dırlık ve Iskân Bakanlı-
ğı'nm yaptığı değişikli-
ğin kamu yaranna, imar
mevzuatrna, şehircilik il-
keleriyle planlama esas-
lanna uygun olmadığı bir
kez daha vurgulandı. Te-
sisten çıkacak kirletici
unsurlann günde 100 bin
kişilik bir yerleşim biri-
minin kapasitesine eşde-
ğer olduğu da aktanldı.
Bilirkisi raporunun so-
nuç bölümünde, Cargill
Mısu- Işleme Fabrika-
sı'mn kurulduğu alanın
deprem tehlikesiyle iç içe
olduğu vurgulamyor ve
şöyle deniliyor: "Diğer
yandan sanayi kuruluşu
birinci derece deprem
bölgesinde ohıp, aktif di-
ri fay harJannın ortasında
yer almaktadır. Zemin
açtsından da riskli bölge-
de bulunmaktadır. Böy-
lesibir konumda deprem
olduğu takdirde. antma
tesisinin çalışmaması ve-
ya hasar görmesi duru-
munda veya borulann
hasar görmesi kosulunda
bu kuü sulann kısa süre-
de olsa yeraltı sulanna
kanşma riski de bulun-
maktadır.r
*