Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ARAUK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
iJl U r i . [email protected] 15
ALLECRO EVtN İLYASOĞLU
yıldızlarıFazıl Say, Avnıpa, Ame-
rika, Avusturalya maratonu
arasına özenle "Tûrkiye
günleri" yerleştiriyor. Ve
her gecesine, her gününe
bir etkmlık koyarak Tûrki-
ye için ayırabıldiği zamanı
degerlendıriyor. Istanbul,
Ankara. tzmir, Istanbul re-
sitallennın ardından Eskışe-
hir Üniversitesi'nde başla-
yan semıneriennde genç pı-
yanistlerle bir hafta birlık-
te olacak. Fazıl'ın bu mas-
ter- class'lannı izlemek is-
terdim. Genç yaşında dün-
yanın çeşıtli sahnelerine çık-
ma fırsatı bulmuş, çeşitli
dinleyici kitlesı ile karşılaş-
mış bir piyanist yeni yetişen-
lere neler anlatır, nasıl ak-
tanr çalgısının gizli dünya-
sını!
Fazıl'ın bu hafta Tel-
dec'ten piyasaya çıkan
Gershwin CD'sıni dinlemek
ve "Ucak Nodan" başlıklı
kitabını okumak son dere-
ce keyiflıydi. Bu CD'de san-
ki kendı kimlığinı bulmuş,
ritmik çevikliğini caz orta-
mı ile birleştirebümenin lük-
sünü yaşamış Afacan bir
çocuğun neşesıyle coşuyor,
sek sek oynuyor, ip atlıyor,
şarkı söyîüyor, hattaçığlık-
lar atıyor. Ve bütün bunlan
Gershwin'e yakıştmyor. Ya-
pıtlann sıralamasında Kurt
Masur yönetiminde New
York Filarmoni ile çaldığı
Rhapsody in Blue başa gel-
seydi, CD'ye daha görkem-
li bir açılış olabilırdı. Kıta-
bı, edebiyatçı yönüyle, akı-
cı Türkçesi, kıvrak anlatımı
ve sözcük dagarcığının zen-
ginlığı ile dıkkati çekiyor.
Bestecılere, yorumculara, kimi yorumculan-
mıza, kimi eleştirmenlerimize değinmiş. "Biz
mûzikçiler, kendimizi eleştirmenlerden daha
iyi tanınz. Onun için kendimizin eteştirmeni
ohnabytz" diyor. Böylece eleştırmenlerin yü-
künü de hafıfletmiş oluyor! Pazar gecesi re-
sitalinin yarısı JJS. Bach gibi sarsılmaz bir
besteciye aynlmıştı. tkınci yansı ise Fazıl'ın
doğaçlamalanna. Benim bu doğaçlama işine
bir türlü aklım ermıyordu. Ciddi, geleneksel-
leşmiş bir dinleti çerçevesi içine bir türlü yer-
lcştirernjyordum. Ogrencüer için parlakbir gös-
teri sayılabilir, oysa bır piyanistin "doğaçla-
trn" olayını programına alması kolaya kaç-
mak sayümaz nu, diye düşünüyordum. Fazıl'in
imge gücü ile dinleyiciyi nasıl kavradığını
görünce bu ön yargımı bir yana biraktım. He-
le uzayda yolunu yitırmış NASA aracım be-
timledıgı doğaçlaması bir "opus" olarak ya-
pıt listesine girebilirdı. Yine de çok sık olma-
xM.ymha.UZL
içinde Fazıl
Say'ı ve yeni
CD'sini dinleyip
kitabını okudîık.
Emre Elivar'uı
tstanbul'daki
çok başanlı
resitallerini
dinledik. Gülsin
Onay da geçen
haftaki
piyanistler
geçidinin
yıldızlanndandı.
mak koşuluyla, doğaçlama konserleri mutla-
ka coşkulu olaylar, diyorum.
Aynı hafta içinde Fazü'ı ve yeni CD'sini din-
leyip kitabını okuduk. Emre EKvar'uı Istan-
bul'daki çok başanlı resitallerini dinledik.
Henüz S yaşındaki Emrecan Yavuzile ilk kez
Ankara'da yannlara açüan bir yetenek olarak
tanışük. Muhiddin D. Demiriz'in Ankara'da-
ki yorumunun güzel yankılanru duyduk. Bü-
tün bu yetenekleri yetıştırip toplumumuza
armağan eden, Ankara'da bir piyano çalma
ekolu yaratan, değerli piyano pedagogu Ka-
muran Gündemir'e bir kez daha teşekkür et-
memek elde değil.
Emre EBvar'm resitalleri
Geçen haftanın yoğun müzik günleri ara-
sında parlayan Emre Elivar'ın iki piyano re-
sıtalı de uzun bir süre daha konuşulacak. Bi-
nncisi Yapı Kredi Sanat Festıvah ile Cemal
Reşit Rey Piyano Festi-
vali'nin birleştiği "kıı-
rumlararası işbirliği"
çerçeesinde gerçekleş-
ti. Diğeri ise Çağdaş Eği-
tim Vakfi'nın Istanbul
Menkul Kıymetler Bor-
sası'nın Yeniköy'deki sa-
lonunda depremzedeler
için düzenlendi. Emre
Elivar'ın (1976) müzikal
ve teknik özellikleri iyi-
ce olgunluk kazanmış;
programındaki herbir
besteciyi kendi dönem
karakten içinde yerh ye-
rine oturtmuştu. Bach'in
Do minör Partita'sını
Emre'nintuşlannda dın-
lerken türünün en güzel
örneği olarak bır kapsül
içinde uzaya Bach'in
müziğini gönderdikle-
rini anımsadım. Beetfao-
ven'in Appassıonata So-
nat'ını başlığındakı gı-
bı<passionate) tutku ile
çaldı. Yuvarlak cümle
kuruluşlanyla dennler-
deki hüznü, donıklarda-
ki kamçılama duygusu-
nu yaşatn. Chopin'in Po-
lonez'i abartısız bir ro-
mantizm içindeydi.
Llszt'ın Si minör So-
nat'ında ise artık 23 ya-
şında değıldi Emre. Or-
ta yaşın üstünde bır pi-
yanistin olgunluğu kadar
teknik bınkimini de ser-
güıyordu.
Gülsin Onay ve
Borusan Fflarmoni
Şef Gürer Aykalyöne-
timindeki Borusan Fi-
larmoni Orkestrası'nın
ikinci konserini Kadı-
köy Halk Eğitim Merkezi'nde izledim. So-
list ve Gülsin Onay da geçen haftaki piyanist-
ler geçidinin yıldızlanndandı. Beethoven'ın
4. piyano konçertosunu coşkuyla, n'tizlikle ses-
lendirdi.
Asya kıtasında oturanlan fevkalade mutlu
kılan bu Kadıköy konserleri Istanbul halkına
çok önemli bir hizmet. Salonun her yeri ku-
maş ve tahta ile kaplanmış, sesin soluk alma-
sına izin vermeyen bir akustik. Her şeye kar-
şın dinleyici çok yoğun îlgi göstermiş, or-
kestra da akustik koşula uyum sağlamıştı.
Mozart'ın Figaronun Düğünö Uvertüründe,
Beethoven'in ikinci senfonisinde ve konçer-
tonun eşliğinde Borusan Filarmoni Orkestra-
sı'nm kısa zamanda ne kadar yol aldığı gö-
rülüyordu. Gürer Aykal'ınbirleştirici deyne-
ği altındaki topluluk, kesin ve saydam değer-
ler edinmiş, kendine özgü bir kımlık kazan-
ma, kendine özgü bir ımza edinme yolunda.
Zehra'nın gecesine
yoğun ilgi
Ünlü Diva Katia Ricciarelli (1946) 'nin konuk olarak
katıldığı Rengtaı Gökmen yönetımmdeki Zehra Yıldız
Vakfı Orkestrası'nın konsenyle Zehra'yı andık geçen
hafta. AKM'ninhıncahınç dohı salonunda Zehra'nın iz-
leyicisi onun temsilıni izlemeye gelmışçesine Zehra 'ya
sahip çıktı; onun özlemini gidermeye çahştı. Yaşasay-
dı, herhalde artık o da yeni bir Diva olarak uluslarara-
sı opera sahnelerinin aranan yıldızj olacako. Şimdi adı-
nakurulan vakıf ile onun sesini yannlarataşımayı amaç-
hyoruz. Katia Ricciarelli'nin o gece rahatsız oluşu ak-
sı bır raslana ıdı. Yine de bir "Diva''nın özelliklerini iz-
liyorduk: Sahneyi dolduruşu, hareketlen ve her koşul-
da sesini yönetebilmesiy le "Rkciardi1
' ününü koruma-
ya çalışıyordu. Çok ünlenmiş, opera sanatçılannın yaz-
gısı bu: Büyük çabalarla, yülarm birikimi ile elde etü'k-
leri ün, gün geüyor ki onlan yönetmeye başhyor. ArUk
hastalanmak, yaşianmak, sıradan bir insan gibi davraa-
mak özgürlükleri kalmıyor. Hatta belki de sahne yasa-
mının son dönemdekj sanatçılar kendilerine şu soruyu
soruyorlar: Bu alkışlar bu akşamkı yorumum için mi,
yoksa yıllann bınkuruy le özleşen meslek yaşamım için
mı? Katia Ricciarelli'yi Zehra'nm öğrencilik yıllan için
çok özel bır yer tuttugu için onu bu kez Zehra'nın anı-
sına verdıği konserde izlemek, yoğun duygular taşıyan
gecemıze daha bir duygusallık kattı. Aynca Rengim
Gökmen'in başanlı yönetimini, ZYV Orkestrası 'nın is-
teklı ve coşkulu yorumunu bir kez daha övmemiz ge-
rekk
E-mail: evini<a>boun.edu.tr
Akbank oda Orkestrası'nın konseri
Yıhn sookonseriyarmSabanaCenter'dagerçekkşecek.
Solist viyolacı
Rivka GolaniKûltür Servisi - Cem Mansur yönetımmdeki Akbank Oda
Orkestrası'nın yann Sabancı Center'da gerçekleştireceği,
Geç Barok/ErkenKlasik dönemın bestecılerini bitmekte olan
yüzyıhn iki büyük bestecısiyle bir araya getirenyüın son kon-
serinin solisti dünyanın sayıh viyola vırtüözlerinden Israilli
sanatçı Rivka Gotani.
Akbank Oda Orkestrası konsennde. Johann Sebastian
Bach'in, barok çağdan klasik çağa geçişte önemli rol oyna-
yan oğullanndan Cari PhinpEmanuel Bach'in iki küçük sen-
fonisi programın başında ve sonunda yer alacak. Aynı ku-
şaktan Kari Stamiz, konserde Viyola Konçertosu'yla temsil
edilecek. Sayısız CD kaydı bulunan ve gûnümüzün bırçok
önemli bestecisinden eserler ısmarlamış olan Rh,ka Golani'nin
solist olarak orkestraya katılacağı tek eser bu olmayacak.
Programda yer alan, 20. yüzlüın büyük dehalanndan Ben-
jamin Britten. "Lacnry-mae" (Gözyaşlan) adlı eserde. ken-
dinden yüzyıllarca önce yaşamış yurttaşı John Doniand'ın
bir şarkısı üzerine düşüncelerini viyola ve yayh sazlar için
son derece duyarlı bir tabloya yansıtmış.
tkı büyük bestecı arasında buna benzer bir 'sdanüaşma'
da, Estonyalı besteci Arvo Part'ın çan ve yaylüar için beste-
lediği 'B.Britten Anısına Cantus' adlı agıtında izleniyor. Prog-
ramdayer alan, aynı bestecının dünyaorkestralan tarafından
sık sık seslendirilen eseri 'Fratres' ise 'hipnotik' özellikler
taşıyan, vurma sazlar ve yayhlar için bestelenmiş bir ilahi.
13 yaşındaki Mayu Kishima olgun bir müzik anlayışıyla çaldı
Küçük lazşaşırttij Say coşturdu
ONDERKÜTAHYALI
tZMtR - lzmir'de oda müzıği dınleti-
lerinin yokluğundan yakınmaktaydık.
Geçen hafta sanatseverlere aynı akşam bu
türden iki dinleti sunuldu. "Rorna Yayu
Çalgıiar Dörtiüsü"nden gelen ızlenımler
pek olumlu değildı;_ama Elhamra'da ız-
lediğimiz "Roseau Üfleme Çalgdar Beş-
KsP' soluk kesiciydi. Öyle ki dınletinın
kaydı yapılsa, sanatçılann şımdiye dek
doldurduğu CD 'lere bir yenisi eklenebi-
lirdi.
Üyeleri Nürnberg ile Münih'in önde
gelen orkestralannda solocu olarak gö-
rev yapan beşli, J. Haydn,W. A. Mozart,
Hindemith ve Beethoven'den yapıtlar
çaldı.
Heyecan yaratan başka bir olay da
İZDSO'nun Yoshinao Osawa yönetimin-
de verdıği dinletıde. 13 yaşındaki Japon
kızı Mayu Kishima nm Max Bnıch'un
Op. 26 sol minör 1. Keman konçertosu-
nu seslendirmesiydi. Henüz çocuk sayı-
lan bu genç kızın çahşmdaki yetkinlik,
yapıtın başında bıle açıkça belh'ydi. Kis-
hima, konçertoyu teknik yönden hiçbir
sorunla karşılaşmadan ve olgun bir mü-
zik anlayışıyla çaldı. Coşkulu alkışlara te-
şekkür ettiğl Paganini'nın la minör 5.
Kapris'idekusursuzdu. 1986'daKobe'de
doğan Mayu Kishima, 3 yaşında kema-
na başlatıldı; 1997'de ABD'de Aspen
Müzik Okulu'na girerek Dorotiry Oelay
ile çahştı. Bir tanığın anlattığına göre, bu
seksenlik hoca Mayu'yu gece yansında
bile derse çağmnnış. Japonya'nın ünlü
orkestralanyla dınletiler veren sanatçırun
dağannda Bruch'tan başka Mendebohn
ve Sibelius konçertolarla Vh-aldi'nin
"MevsinılerTl
i bulunuyor.
Osawa, dinletinin ikinci yansında G.
Mahler'in do dıyez minör 5. Senfonisini ses-
lendirdi. Orkestramız, bu ükin altından kal-
kabihnış sayılmaz. Zaten yeterince uzun olan
senfoninın yorumu kopuk ve sıkıcıydı.
Geçen hafta Izmir'de Fazıl Say vardı ve
Efes Convention Center'da çaldı. Resıtale za-
manında başlanamamıştı. Sabırlann taştığı
sıradaetkinliği düzenleyen "SanatKoordina-
törû" Sayın Numan Pekdemir, sapsan bir
yüzle sahneye geldi ve ihbar aldıklannı, re-
sitale bir saat sonra, yanı 21.30'da başlanaca-
ğını, dınleyicüenn salonu boşaltmalannı söy-
ledi. Heyecanlanmıştık. 45 dakika sonra gö-
ZDSO'nun solisti Japon kemancı
Mayu Kishima heyecan vericiydi.
Olaylı başlayan Fazıl Say'ın resitali ise
gerçek bir sanat bombasıydı,
coşkuyla alkışladık.
revlüer bızi yeniden salona aldı. Çevremde-
ki konuşmalardan öğrendığime göre Izmir
Emniyet Şube Müdürü, 7 başkomiser ve 12
bomba uzmanıyla gelip salonu iyice araştır-
mış, ihbar asılsızmış. Aslında dınleyiciler de
duyuma inanmamıştı; ancak korku dağlan
bekledığınden kimi sanatseverîer salona dön-
mediler.
Salondabomba patlamadı; ama ızlediğmıiz
resital gerçek bir sanat bombasıydı. J. S.
Bach'in "Kromatik Fantazi ve Fûg'ünde sa-
natçı, Bach'in sadece polifon müzıkte değil
armonıde de büyük usta olduğunu başanyla
duyumsattı. Bir liszt uyarlaması olan
Wagnerın "boMe'mn AşkÖKimü"nde
kromatık anlanmın dermliğı piyano vır-
tüözlüğü ile birleşiyordu. AlbanBerg'in
Op. 1 sonatında da filozofça bır anlatım
vardı. Sanatçının kendi yapıtı olan "Fan-
taaParcatar"laG.Ger$imin'in -Prrfüt-
fcr"inde artık ıyimseT bir hava yaşamak-
taydık ve Say'ı coşkuyla alkışladık.
12 istekve doğaçlama parçalar
Resitalin ıkıncı yansında ılgmç bir
sanat uygulamasma tanıkolduk. "Doğac-
hmabr" baslığuıı taşıyan bu bölümde
dınleyiciler, müzikle yansıtümasını is-
tediklen duygulan, kavramlan ya da ki-
şileri kâğıtlara yazdılar. Bunlar toplan-
dı ve sanatçıya iletildı.
Say bır süre sonra yaklaşık 12 istegi
piyanoparçalan olarak doğaçladı. 19'un-
cu yüzyılın romantik ortamında sık sık
yapılan bu müzik uygulaması, çağımız-
da yeniden gündeme gehniş ve Fazıl
Say, lstanbul'da Ankara'da doğaçlama-
lannı tanıtmıştır. Kuşkusuz sanatsever-
ler açısından yararh bır şey; ancak Say 'ın
doğaçlamalan romantik değil çağdaş
parçalardı. Şunu da önemle vurgula-
malıyım: Resitaüni bu tür doğaçlama-
larla bitirmek isteyen bir piyanistin ay-
m zamanda usta bir besteci olması ge-
rek. Fazıl Say'ın doğaçlamalan bazen bu
niteliklerini hemen bellı eden, bazen de
özenle çalışıldığı izlenimını veren il-
ginç parçalardı. (Doğal ki böyle bir şey
olanaksızdı.) Kirnıleri iyiden iyıye inan-
dıncıydı. Bana göre en ilginç parça "Bir
kız>üzündenikierkeğinkapışması,ba-
lerinin de hiçbir şeyden haberi ohnaksı-
zm dansmı sürdürmesi" baslığuıı taşı-
yordu. Say buradakı kapışmayı, Atonal
müziğe yaklaşan kadans benzeri kısa
pasajlarla ve vurumlarla yansıttı; balerinin
dansını da Çaykovskinın "Knğa Göfö"nden
bir parçanın parodisiy le betimledı. Aşkın do-
ğaçlanmasında ise annoni bakımından en ile-
ri noktaya götürühnüş romantik bir hafif mü-
zik vardı.
Sevgili Fazıl'ı dinlerken şunu düşündüm:
İnsan haklan bahanesiyle bizi uzun süre Av-
nıpa Bırliği'ne aday ülke kabul etmediler;
ama Türkiye evrensel uygarlığa en üst düzey-
de katkı yapryor. Işte dünya çapındaki sanat-
çüanmız, işte genç piyanistlerimiz, işte Fazıl
Say...
Fransız Kültür Merkezi'nde
5O.yılında 'Huzur've
A. Hamdi Tanpınar
Knttür Servisi - Fran-
sız Kültür Merkezi'nde
bugün düzenlenecek "Ya-
yımlanıyntn 50. Ylhnda
Huzur ve Ahmet Hamdi
Tanpınar" konulu konfe-
rans, Yapı Kredi Kültür
Sanat Yayıncüık, Fransız
Anadolu Araştırmalan
Enstitüsü ve Fransız Kül-
tür Merkezi'nin işbirh-
ğiyle gerçekleşiyor.
'Yayımlanışuun 50. Yı-
hnda Huzur' konulu söy-
leşi ile saat 14.00'de baş-
layan progTama, Fransız
Anadolu Araştırmalan
Enstitüsü Müdürü Paol
Dumont, tarihçi Ekrem
Iyn, MSÜ öğretim üyesi
Dr. Handan uıd, edebiyat
incelemecısı Orhan Ko-
çak ile ÎÜ öğretıro üyesı
Doç. Dr. Fatih Anciı katı-
hyorlar. 17.00-18.40 saat-
len arasında TomrisGirit-
Hoğhı'nun yönetmenliği-
ni yaptığı 'Yaz Yağmuru'
adlı füm gösterimi ile de-
vam edecek olan etkın-
lik, Bezmara Toplulu-
ğn'nun ttri ve tsmâil De-
de'nın eserlerinden seç-
melerin yer aldığı 'Tanpı-
nar ve Musiki' başhkh
dınletisı ile son bulacak.
Şairter Nâzmı için şür okuyor
• Kültnr Servisi - Bu gece Nâzım Hıkmet Kültür ve
Sanat Vakfi'nda şairler Nâzım Hıkmet için bir araya
gelıyor. Saat 18.30'da gerçekleşecek olan 'Kültür-
Sanat Akşamı'nda Sunay Akın, Zühtü Bayar, Ataol
Behramoğlu, Turgay Fışekçi, Müjdat Gezen, Aydm
Hatipoğlu, Özdemir Ince, Kemal Özer ve Hilmı
Yavuz, Nâzım Hıkmet için yazılan şıırleri
okuyacaklar.
Büyük Türk ressamları
müzayedede buhışuyop
• KüMr Servisi - Koleksıyon AŞ'nin düzenlediğı
'Tarih, koleksiyonuna bir bin yıl daha katiyor'
başhklı müzayede tstanbul ve ,\nkara'da
gerçekleştirilecek. Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet
Paşa ve Halil Paşa gibi Osmanlı ressamlanna ait
yapıtlar, Türk resim sanatının büyük ustalannın
resimleri ile değişik yüzlerce antıka yapıtın satışa
sunulacağı müzayede, 19 Aralık'ta saat 12.00'de
Çırağan Sarayı'nda, 26 Aralık tarihinde ise Ankara
Hılton Otelı'nde gerçekleşecek.
Cttnftin sevl cicekleri'
I Kûltür Servisi -
Anadolu'nun
bereketli toprağına
şekıl vermeyi
amaçlayan Ünal
Cimit'in seramık ve
heykel sergisı,
Türkiye tş Bankası
Parmakkapı Sanat
Galerisi'nde
ızleyicüere
sunuluyor.
Heykellerini 'sevi
çiçekleri' olarak tanımlayan Cimıt'e göre seramik
üretimi 'uzay ve insan beyninin alçılanmalan ...
Ahnanya'nm çeşitli serarnık ve porselen
fabrıkalannda 'fonn ve dekor tasanmcılığı" ve
bölüm yönetıciliği yapan Ünal Cımıt'ın çok sayıda
ödülü ve kişisel sergisi bulunuyor. 1993 yılında ölen
sanatçının sergisi 29 Aralık tanhine kadar açık
kalacak.
Senrih Balcıoğlu'mjn sergisi
• Kühür Servisi - Senıih Balcıoğlu'nun karikatür
sergisi bugün Istanbul Toprakbank Sanat
Galerisi'nde saat 19.00'da açılıyor. Türkiye'de
üçboyutlu karikatürü gerçekleştiren ilk sanatçı olma
özelliğinı taşıyan Balcıoğlu'nun yurtiçı ve yurtdışı
ohnak üzere 61 kişisel sergisi ve 41 ödülü
bulunuyor. Aynca 19 karikatür kitabı yayımlanan
Balcıoğlu'nun 'Güle Güle tstanbul' adlı yapıtı,
ttalya'nın Pescara kentinde yapılan karikatür
kitaplan yanşmasmda bırincılik ödülüne layık
görûldü. Karikatürcüler Demeğı'nın de kurucusu
olan Semih Balcıoğlu'nun sergisi 14 Ocak 2000
tanhine dek açık kalacak. Sanatçının aynı sergisi
Ankara Toprakbank Sanat Galerisi'nde 18 Ocak-11
Şubat 2000 tarihleri arasında gerçekleşecek.
İZDSO, bmet İnöntfyü anıyor
• İZMÎR (AA) - tzmir Devlet Senfoni Orkestrası,
bu haftaki konserlerinde, ölümünün 26. yılı
dolayısıyla tsmet tnönü'yü anıyor. Orkestrayı
Devlet Sanatçısı Rengim Gökmen'in yöneteceği
konserlerin solisti, Rus Keman Sanatçısı Alexandre
Trostianski. Konserlere, şefliğini Aziz Dağdelen'in
yapüğı Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet
Konservatuan Korosu da katılacak. 17-18 Arahk'ta
gerçekleştirilecek konserlerde Prokofıev'in " 1
Keman Konçertosu' ile Holts'un 'Gezegenler Suitı'
yorumlanacak.
Fuat Saka ve grubu Boğaziçi
Üniversttesi'ncJe
• Kültür Servisi - Fuat Saka ve tnternational Band
16 Arauk günü 20.00'de Boğaziçi Üniversitesi
kuzey kampusunda bir konser verecek. Konserde
Karadeniz türküleri ve Anadolu müzikleri
yorumlanacak. Daha önce Karadeniz konserleri
düzenleyen gnıbun üyeleri arasında Danimarkalı,
Ataaan, Gürcü ve Türk sanatçılar yer alıyor.
BUGUN
• tFSAK'ta, '15. tFSAK tstanbul Fotoğraf
Gûnleri"nin değerlendirme toplantısı saat 19.30'da
yapıhyor. İ292 42 01)
• GÎRGtN PtYANO VE SANAT GALERİSİ'nde,
Nejat Girgin'in 'Girgin Özel Koleksiyonu Sergisi'
10.00-19.00 saatleri arasında açık kalıyor.
(227 86 40)
• BEKSAV'da. Michael VVmterbottomın
'Saraybosna'ya Hoşgeldiniz' adlı fıhni 15.30 ve
18.30 saatlerinde izlenebilir. (0216 349 91 55)
• BORUSAN KÜLTÜR MERKEZt'nde, 'Ute
Lemper Sings Kurt VVeüT vıdeo belgeseli 12.30 ve
17.30 saatlerinde gösteriliyor. (292 06 55)
• ISTANBUL BILGI üNtvERStrESlnde, Fritz
Lang'ın 'M' adh filmi saat 19.00'da izlenebilir.
(216 23 15)