25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARAUK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA iJl U r i . [email protected] 15 ALLECRO EVtN İLYASOĞLU yıldızlarıFazıl Say, Avnıpa, Ame- rika, Avusturalya maratonu arasına özenle "Tûrkiye günleri" yerleştiriyor. Ve her gecesine, her gününe bir etkmlık koyarak Tûrki- ye için ayırabıldiği zamanı degerlendıriyor. Istanbul, Ankara. tzmir, Istanbul re- sitallennın ardından Eskışe- hir Üniversitesi'nde başla- yan semıneriennde genç pı- yanistlerle bir hafta birlık- te olacak. Fazıl'ın bu mas- ter- class'lannı izlemek is- terdim. Genç yaşında dün- yanın çeşıtli sahnelerine çık- ma fırsatı bulmuş, çeşitli dinleyici kitlesı ile karşılaş- mış bir piyanist yeni yetişen- lere neler anlatır, nasıl ak- tanr çalgısının gizli dünya- sını! Fazıl'ın bu hafta Tel- dec'ten piyasaya çıkan Gershwin CD'sıni dinlemek ve "Ucak Nodan" başlıklı kitabını okumak son dere- ce keyiflıydi. Bu CD'de san- ki kendı kimlığinı bulmuş, ritmik çevikliğini caz orta- mı ile birleştirebümenin lük- sünü yaşamış Afacan bir çocuğun neşesıyle coşuyor, sek sek oynuyor, ip atlıyor, şarkı söyîüyor, hattaçığlık- lar atıyor. Ve bütün bunlan Gershwin'e yakıştmyor. Ya- pıtlann sıralamasında Kurt Masur yönetiminde New York Filarmoni ile çaldığı Rhapsody in Blue başa gel- seydi, CD'ye daha görkem- li bir açılış olabilırdı. Kıta- bı, edebiyatçı yönüyle, akı- cı Türkçesi, kıvrak anlatımı ve sözcük dagarcığının zen- ginlığı ile dıkkati çekiyor. Bestecılere, yorumculara, kimi yorumculan- mıza, kimi eleştirmenlerimize değinmiş. "Biz mûzikçiler, kendimizi eleştirmenlerden daha iyi tanınz. Onun için kendimizin eteştirmeni ohnabytz" diyor. Böylece eleştırmenlerin yü- künü de hafıfletmiş oluyor! Pazar gecesi re- sitalinin yarısı JJS. Bach gibi sarsılmaz bir besteciye aynlmıştı. tkınci yansı ise Fazıl'ın doğaçlamalanna. Benim bu doğaçlama işine bir türlü aklım ermıyordu. Ciddi, geleneksel- leşmiş bir dinleti çerçevesi içine bir türlü yer- lcştirernjyordum. Ogrencüer için parlakbir gös- teri sayılabilir, oysa bır piyanistin "doğaçla- trn" olayını programına alması kolaya kaç- mak sayümaz nu, diye düşünüyordum. Fazıl'in imge gücü ile dinleyiciyi nasıl kavradığını görünce bu ön yargımı bir yana biraktım. He- le uzayda yolunu yitırmış NASA aracım be- timledıgı doğaçlaması bir "opus" olarak ya- pıt listesine girebilirdı. Yine de çok sık olma- xM.ymha.UZL içinde Fazıl Say'ı ve yeni CD'sini dinleyip kitabını okudîık. Emre Elivar'uı tstanbul'daki çok başanlı resitallerini dinledik. Gülsin Onay da geçen haftaki piyanistler geçidinin yıldızlanndandı. mak koşuluyla, doğaçlama konserleri mutla- ka coşkulu olaylar, diyorum. Aynı hafta içinde Fazü'ı ve yeni CD'sini din- leyip kitabını okuduk. Emre EKvar'uı Istan- bul'daki çok başanlı resitallerini dinledik. Henüz S yaşındaki Emrecan Yavuzile ilk kez Ankara'da yannlara açüan bir yetenek olarak tanışük. Muhiddin D. Demiriz'in Ankara'da- ki yorumunun güzel yankılanru duyduk. Bü- tün bu yetenekleri yetıştırip toplumumuza armağan eden, Ankara'da bir piyano çalma ekolu yaratan, değerli piyano pedagogu Ka- muran Gündemir'e bir kez daha teşekkür et- memek elde değil. Emre EBvar'm resitalleri Geçen haftanın yoğun müzik günleri ara- sında parlayan Emre Elivar'ın iki piyano re- sıtalı de uzun bir süre daha konuşulacak. Bi- nncisi Yapı Kredi Sanat Festıvah ile Cemal Reşit Rey Piyano Festi- vali'nin birleştiği "kıı- rumlararası işbirliği" çerçeesinde gerçekleş- ti. Diğeri ise Çağdaş Eği- tim Vakfi'nın Istanbul Menkul Kıymetler Bor- sası'nın Yeniköy'deki sa- lonunda depremzedeler için düzenlendi. Emre Elivar'ın (1976) müzikal ve teknik özellikleri iyi- ce olgunluk kazanmış; programındaki herbir besteciyi kendi dönem karakten içinde yerh ye- rine oturtmuştu. Bach'in Do minör Partita'sını Emre'nintuşlannda dın- lerken türünün en güzel örneği olarak bır kapsül içinde uzaya Bach'in müziğini gönderdikle- rini anımsadım. Beetfao- ven'in Appassıonata So- nat'ını başlığındakı gı- bı<passionate) tutku ile çaldı. Yuvarlak cümle kuruluşlanyla dennler- deki hüznü, donıklarda- ki kamçılama duygusu- nu yaşatn. Chopin'in Po- lonez'i abartısız bir ro- mantizm içindeydi. Llszt'ın Si minör So- nat'ında ise artık 23 ya- şında değıldi Emre. Or- ta yaşın üstünde bır pi- yanistin olgunluğu kadar teknik bınkimini de ser- güıyordu. Gülsin Onay ve Borusan Fflarmoni Şef Gürer Aykalyöne- timindeki Borusan Fi- larmoni Orkestrası'nın ikinci konserini Kadı- köy Halk Eğitim Merkezi'nde izledim. So- list ve Gülsin Onay da geçen haftaki piyanist- ler geçidinin yıldızlanndandı. Beethoven'ın 4. piyano konçertosunu coşkuyla, n'tizlikle ses- lendirdi. Asya kıtasında oturanlan fevkalade mutlu kılan bu Kadıköy konserleri Istanbul halkına çok önemli bir hizmet. Salonun her yeri ku- maş ve tahta ile kaplanmış, sesin soluk alma- sına izin vermeyen bir akustik. Her şeye kar- şın dinleyici çok yoğun îlgi göstermiş, or- kestra da akustik koşula uyum sağlamıştı. Mozart'ın Figaronun Düğünö Uvertüründe, Beethoven'in ikinci senfonisinde ve konçer- tonun eşliğinde Borusan Filarmoni Orkestra- sı'nm kısa zamanda ne kadar yol aldığı gö- rülüyordu. Gürer Aykal'ınbirleştirici deyne- ği altındaki topluluk, kesin ve saydam değer- ler edinmiş, kendine özgü bir kımlık kazan- ma, kendine özgü bir ımza edinme yolunda. Zehra'nın gecesine yoğun ilgi Ünlü Diva Katia Ricciarelli (1946) 'nin konuk olarak katıldığı Rengtaı Gökmen yönetımmdeki Zehra Yıldız Vakfı Orkestrası'nın konsenyle Zehra'yı andık geçen hafta. AKM'ninhıncahınç dohı salonunda Zehra'nın iz- leyicisi onun temsilıni izlemeye gelmışçesine Zehra 'ya sahip çıktı; onun özlemini gidermeye çahştı. Yaşasay- dı, herhalde artık o da yeni bir Diva olarak uluslarara- sı opera sahnelerinin aranan yıldızj olacako. Şimdi adı- nakurulan vakıf ile onun sesini yannlarataşımayı amaç- hyoruz. Katia Ricciarelli'nin o gece rahatsız oluşu ak- sı bır raslana ıdı. Yine de bir "Diva''nın özelliklerini iz- liyorduk: Sahneyi dolduruşu, hareketlen ve her koşul- da sesini yönetebilmesiy le "Rkciardi1 ' ününü koruma- ya çalışıyordu. Çok ünlenmiş, opera sanatçılannın yaz- gısı bu: Büyük çabalarla, yülarm birikimi ile elde etü'k- leri ün, gün geüyor ki onlan yönetmeye başhyor. ArUk hastalanmak, yaşianmak, sıradan bir insan gibi davraa- mak özgürlükleri kalmıyor. Hatta belki de sahne yasa- mının son dönemdekj sanatçılar kendilerine şu soruyu soruyorlar: Bu alkışlar bu akşamkı yorumum için mi, yoksa yıllann bınkuruy le özleşen meslek yaşamım için mı? Katia Ricciarelli'yi Zehra'nm öğrencilik yıllan için çok özel bır yer tuttugu için onu bu kez Zehra'nın anı- sına verdıği konserde izlemek, yoğun duygular taşıyan gecemıze daha bir duygusallık kattı. Aynca Rengim Gökmen'in başanlı yönetimini, ZYV Orkestrası 'nın is- teklı ve coşkulu yorumunu bir kez daha övmemiz ge- rekk E-mail: evini<a>boun.edu.tr Akbank oda Orkestrası'nın konseri Yıhn sookonseriyarmSabanaCenter'dagerçekkşecek. Solist viyolacı Rivka GolaniKûltür Servisi - Cem Mansur yönetımmdeki Akbank Oda Orkestrası'nın yann Sabancı Center'da gerçekleştireceği, Geç Barok/ErkenKlasik dönemın bestecılerini bitmekte olan yüzyıhn iki büyük bestecısiyle bir araya getirenyüın son kon- serinin solisti dünyanın sayıh viyola vırtüözlerinden Israilli sanatçı Rivka Gotani. Akbank Oda Orkestrası konsennde. Johann Sebastian Bach'in, barok çağdan klasik çağa geçişte önemli rol oyna- yan oğullanndan Cari PhinpEmanuel Bach'in iki küçük sen- fonisi programın başında ve sonunda yer alacak. Aynı ku- şaktan Kari Stamiz, konserde Viyola Konçertosu'yla temsil edilecek. Sayısız CD kaydı bulunan ve gûnümüzün bırçok önemli bestecisinden eserler ısmarlamış olan Rh,ka Golani'nin solist olarak orkestraya katılacağı tek eser bu olmayacak. Programda yer alan, 20. yüzlüın büyük dehalanndan Ben- jamin Britten. "Lacnry-mae" (Gözyaşlan) adlı eserde. ken- dinden yüzyıllarca önce yaşamış yurttaşı John Doniand'ın bir şarkısı üzerine düşüncelerini viyola ve yayh sazlar için son derece duyarlı bir tabloya yansıtmış. tkı büyük bestecı arasında buna benzer bir 'sdanüaşma' da, Estonyalı besteci Arvo Part'ın çan ve yaylüar için beste- lediği 'B.Britten Anısına Cantus' adlı agıtında izleniyor. Prog- ramdayer alan, aynı bestecının dünyaorkestralan tarafından sık sık seslendirilen eseri 'Fratres' ise 'hipnotik' özellikler taşıyan, vurma sazlar ve yayhlar için bestelenmiş bir ilahi. 13 yaşındaki Mayu Kishima olgun bir müzik anlayışıyla çaldı Küçük lazşaşırttij Say coşturdu ONDERKÜTAHYALI tZMtR - lzmir'de oda müzıği dınleti- lerinin yokluğundan yakınmaktaydık. Geçen hafta sanatseverlere aynı akşam bu türden iki dinleti sunuldu. "Rorna Yayu Çalgıiar Dörtiüsü"nden gelen ızlenımler pek olumlu değildı;_ama Elhamra'da ız- lediğimiz "Roseau Üfleme Çalgdar Beş- KsP' soluk kesiciydi. Öyle ki dınletinın kaydı yapılsa, sanatçılann şımdiye dek doldurduğu CD 'lere bir yenisi eklenebi- lirdi. Üyeleri Nürnberg ile Münih'in önde gelen orkestralannda solocu olarak gö- rev yapan beşli, J. Haydn,W. A. Mozart, Hindemith ve Beethoven'den yapıtlar çaldı. Heyecan yaratan başka bir olay da İZDSO'nun Yoshinao Osawa yönetimin- de verdıği dinletıde. 13 yaşındaki Japon kızı Mayu Kishima nm Max Bnıch'un Op. 26 sol minör 1. Keman konçertosu- nu seslendirmesiydi. Henüz çocuk sayı- lan bu genç kızın çahşmdaki yetkinlik, yapıtın başında bıle açıkça belh'ydi. Kis- hima, konçertoyu teknik yönden hiçbir sorunla karşılaşmadan ve olgun bir mü- zik anlayışıyla çaldı. Coşkulu alkışlara te- şekkür ettiğl Paganini'nın la minör 5. Kapris'idekusursuzdu. 1986'daKobe'de doğan Mayu Kishima, 3 yaşında kema- na başlatıldı; 1997'de ABD'de Aspen Müzik Okulu'na girerek Dorotiry Oelay ile çahştı. Bir tanığın anlattığına göre, bu seksenlik hoca Mayu'yu gece yansında bile derse çağmnnış. Japonya'nın ünlü orkestralanyla dınletiler veren sanatçırun dağannda Bruch'tan başka Mendebohn ve Sibelius konçertolarla Vh-aldi'nin "MevsinılerTl i bulunuyor. Osawa, dinletinin ikinci yansında G. Mahler'in do dıyez minör 5. Senfonisini ses- lendirdi. Orkestramız, bu ükin altından kal- kabihnış sayılmaz. Zaten yeterince uzun olan senfoninın yorumu kopuk ve sıkıcıydı. Geçen hafta Izmir'de Fazıl Say vardı ve Efes Convention Center'da çaldı. Resıtale za- manında başlanamamıştı. Sabırlann taştığı sıradaetkinliği düzenleyen "SanatKoordina- törû" Sayın Numan Pekdemir, sapsan bir yüzle sahneye geldi ve ihbar aldıklannı, re- sitale bir saat sonra, yanı 21.30'da başlanaca- ğını, dınleyicüenn salonu boşaltmalannı söy- ledi. Heyecanlanmıştık. 45 dakika sonra gö- ZDSO'nun solisti Japon kemancı Mayu Kishima heyecan vericiydi. Olaylı başlayan Fazıl Say'ın resitali ise gerçek bir sanat bombasıydı, coşkuyla alkışladık. revlüer bızi yeniden salona aldı. Çevremde- ki konuşmalardan öğrendığime göre Izmir Emniyet Şube Müdürü, 7 başkomiser ve 12 bomba uzmanıyla gelip salonu iyice araştır- mış, ihbar asılsızmış. Aslında dınleyiciler de duyuma inanmamıştı; ancak korku dağlan bekledığınden kimi sanatseverîer salona dön- mediler. Salondabomba patlamadı; ama ızlediğmıiz resital gerçek bir sanat bombasıydı. J. S. Bach'in "Kromatik Fantazi ve Fûg'ünde sa- natçı, Bach'in sadece polifon müzıkte değil armonıde de büyük usta olduğunu başanyla duyumsattı. Bir liszt uyarlaması olan Wagnerın "boMe'mn AşkÖKimü"nde kromatık anlanmın dermliğı piyano vır- tüözlüğü ile birleşiyordu. AlbanBerg'in Op. 1 sonatında da filozofça bır anlatım vardı. Sanatçının kendi yapıtı olan "Fan- taaParcatar"laG.Ger$imin'in -Prrfüt- fcr"inde artık ıyimseT bir hava yaşamak- taydık ve Say'ı coşkuyla alkışladık. 12 istekve doğaçlama parçalar Resitalin ıkıncı yansında ılgmç bir sanat uygulamasma tanıkolduk. "Doğac- hmabr" baslığuıı taşıyan bu bölümde dınleyiciler, müzikle yansıtümasını is- tediklen duygulan, kavramlan ya da ki- şileri kâğıtlara yazdılar. Bunlar toplan- dı ve sanatçıya iletildı. Say bır süre sonra yaklaşık 12 istegi piyanoparçalan olarak doğaçladı. 19'un- cu yüzyılın romantik ortamında sık sık yapılan bu müzik uygulaması, çağımız- da yeniden gündeme gehniş ve Fazıl Say, lstanbul'da Ankara'da doğaçlama- lannı tanıtmıştır. Kuşkusuz sanatsever- ler açısından yararh bır şey; ancak Say 'ın doğaçlamalan romantik değil çağdaş parçalardı. Şunu da önemle vurgula- malıyım: Resitaüni bu tür doğaçlama- larla bitirmek isteyen bir piyanistin ay- m zamanda usta bir besteci olması ge- rek. Fazıl Say'ın doğaçlamalan bazen bu niteliklerini hemen bellı eden, bazen de özenle çalışıldığı izlenimını veren il- ginç parçalardı. (Doğal ki böyle bir şey olanaksızdı.) Kirnıleri iyiden iyıye inan- dıncıydı. Bana göre en ilginç parça "Bir kız>üzündenikierkeğinkapışması,ba- lerinin de hiçbir şeyden haberi ohnaksı- zm dansmı sürdürmesi" baslığuıı taşı- yordu. Say buradakı kapışmayı, Atonal müziğe yaklaşan kadans benzeri kısa pasajlarla ve vurumlarla yansıttı; balerinin dansını da Çaykovskinın "Knğa Göfö"nden bir parçanın parodisiy le betimledı. Aşkın do- ğaçlanmasında ise annoni bakımından en ile- ri noktaya götürühnüş romantik bir hafif mü- zik vardı. Sevgili Fazıl'ı dinlerken şunu düşündüm: İnsan haklan bahanesiyle bizi uzun süre Av- nıpa Bırliği'ne aday ülke kabul etmediler; ama Türkiye evrensel uygarlığa en üst düzey- de katkı yapryor. Işte dünya çapındaki sanat- çüanmız, işte genç piyanistlerimiz, işte Fazıl Say... Fransız Kültür Merkezi'nde 5O.yılında 'Huzur've A. Hamdi Tanpınar Knttür Servisi - Fran- sız Kültür Merkezi'nde bugün düzenlenecek "Ya- yımlanıyntn 50. Ylhnda Huzur ve Ahmet Hamdi Tanpınar" konulu konfe- rans, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncüık, Fransız Anadolu Araştırmalan Enstitüsü ve Fransız Kül- tür Merkezi'nin işbirh- ğiyle gerçekleşiyor. 'Yayımlanışuun 50. Yı- hnda Huzur' konulu söy- leşi ile saat 14.00'de baş- layan progTama, Fransız Anadolu Araştırmalan Enstitüsü Müdürü Paol Dumont, tarihçi Ekrem Iyn, MSÜ öğretim üyesi Dr. Handan uıd, edebiyat incelemecısı Orhan Ko- çak ile ÎÜ öğretıro üyesı Doç. Dr. Fatih Anciı katı- hyorlar. 17.00-18.40 saat- len arasında TomrisGirit- Hoğhı'nun yönetmenliği- ni yaptığı 'Yaz Yağmuru' adlı füm gösterimi ile de- vam edecek olan etkın- lik, Bezmara Toplulu- ğn'nun ttri ve tsmâil De- de'nın eserlerinden seç- melerin yer aldığı 'Tanpı- nar ve Musiki' başhkh dınletisı ile son bulacak. Şairter Nâzmı için şür okuyor • Kültnr Servisi - Bu gece Nâzım Hıkmet Kültür ve Sanat Vakfi'nda şairler Nâzım Hıkmet için bir araya gelıyor. Saat 18.30'da gerçekleşecek olan 'Kültür- Sanat Akşamı'nda Sunay Akın, Zühtü Bayar, Ataol Behramoğlu, Turgay Fışekçi, Müjdat Gezen, Aydm Hatipoğlu, Özdemir Ince, Kemal Özer ve Hilmı Yavuz, Nâzım Hıkmet için yazılan şıırleri okuyacaklar. Büyük Türk ressamları müzayedede buhışuyop • KüMr Servisi - Koleksıyon AŞ'nin düzenlediğı 'Tarih, koleksiyonuna bir bin yıl daha katiyor' başhklı müzayede tstanbul ve ,\nkara'da gerçekleştirilecek. Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa ve Halil Paşa gibi Osmanlı ressamlanna ait yapıtlar, Türk resim sanatının büyük ustalannın resimleri ile değişik yüzlerce antıka yapıtın satışa sunulacağı müzayede, 19 Aralık'ta saat 12.00'de Çırağan Sarayı'nda, 26 Aralık tarihinde ise Ankara Hılton Otelı'nde gerçekleşecek. Cttnftin sevl cicekleri' I Kûltür Servisi - Anadolu'nun bereketli toprağına şekıl vermeyi amaçlayan Ünal Cimit'in seramık ve heykel sergisı, Türkiye tş Bankası Parmakkapı Sanat Galerisi'nde ızleyicüere sunuluyor. Heykellerini 'sevi çiçekleri' olarak tanımlayan Cimıt'e göre seramik üretimi 'uzay ve insan beyninin alçılanmalan ... Ahnanya'nm çeşitli serarnık ve porselen fabrıkalannda 'fonn ve dekor tasanmcılığı" ve bölüm yönetıciliği yapan Ünal Cımıt'ın çok sayıda ödülü ve kişisel sergisi bulunuyor. 1993 yılında ölen sanatçının sergisi 29 Aralık tanhine kadar açık kalacak. Senrih Balcıoğlu'mjn sergisi • Kühür Servisi - Senıih Balcıoğlu'nun karikatür sergisi bugün Istanbul Toprakbank Sanat Galerisi'nde saat 19.00'da açılıyor. Türkiye'de üçboyutlu karikatürü gerçekleştiren ilk sanatçı olma özelliğinı taşıyan Balcıoğlu'nun yurtiçı ve yurtdışı ohnak üzere 61 kişisel sergisi ve 41 ödülü bulunuyor. Aynca 19 karikatür kitabı yayımlanan Balcıoğlu'nun 'Güle Güle tstanbul' adlı yapıtı, ttalya'nın Pescara kentinde yapılan karikatür kitaplan yanşmasmda bırincılik ödülüne layık görûldü. Karikatürcüler Demeğı'nın de kurucusu olan Semih Balcıoğlu'nun sergisi 14 Ocak 2000 tanhine dek açık kalacak. Sanatçının aynı sergisi Ankara Toprakbank Sanat Galerisi'nde 18 Ocak-11 Şubat 2000 tarihleri arasında gerçekleşecek. İZDSO, bmet İnöntfyü anıyor • İZMÎR (AA) - tzmir Devlet Senfoni Orkestrası, bu haftaki konserlerinde, ölümünün 26. yılı dolayısıyla tsmet tnönü'yü anıyor. Orkestrayı Devlet Sanatçısı Rengim Gökmen'in yöneteceği konserlerin solisti, Rus Keman Sanatçısı Alexandre Trostianski. Konserlere, şefliğini Aziz Dağdelen'in yapüğı Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuan Korosu da katılacak. 17-18 Arahk'ta gerçekleştirilecek konserlerde Prokofıev'in " 1 Keman Konçertosu' ile Holts'un 'Gezegenler Suitı' yorumlanacak. Fuat Saka ve grubu Boğaziçi Üniversttesi'ncJe • Kültür Servisi - Fuat Saka ve tnternational Band 16 Arauk günü 20.00'de Boğaziçi Üniversitesi kuzey kampusunda bir konser verecek. Konserde Karadeniz türküleri ve Anadolu müzikleri yorumlanacak. Daha önce Karadeniz konserleri düzenleyen gnıbun üyeleri arasında Danimarkalı, Ataaan, Gürcü ve Türk sanatçılar yer alıyor. BUGUN • tFSAK'ta, '15. tFSAK tstanbul Fotoğraf Gûnleri"nin değerlendirme toplantısı saat 19.30'da yapıhyor. İ292 42 01) • GÎRGtN PtYANO VE SANAT GALERİSİ'nde, Nejat Girgin'in 'Girgin Özel Koleksiyonu Sergisi' 10.00-19.00 saatleri arasında açık kalıyor. (227 86 40) • BEKSAV'da. Michael VVmterbottomın 'Saraybosna'ya Hoşgeldiniz' adlı fıhni 15.30 ve 18.30 saatlerinde izlenebilir. (0216 349 91 55) • BORUSAN KÜLTÜR MERKEZt'nde, 'Ute Lemper Sings Kurt VVeüT vıdeo belgeseli 12.30 ve 17.30 saatlerinde gösteriliyor. (292 06 55) • ISTANBUL BILGI üNtvERStrESlnde, Fritz Lang'ın 'M' adh filmi saat 19.00'da izlenebilir. (216 23 15)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle