Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
BIR KONU BIR KONUK
Denktas'a
üarış Odülü'
• Haber Nlerkea -
Hukukun Egemenliği
Derneği her yıl vermekte
olduğu "Banş Ödülü"nü
buyılKKTC
Cuinhurbaşkanı Rauf
Denktas'a veriyor.
Hukukun Egemenliği
Demeği Genel Başkanı
Erdem Akyüz ve yönetim
kurulu üveleri KKTC
Cumhüroaşkanı
Denktas'a ödülûnü 12
Kasım Cuma günü saat
12.00'deKKTCTören
Salonu'Tida verecekler.
Türic
medeniyetterinin
izf aramyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk işbirİiği ve
Kalkınma Ajansı (TlKA),
Moğolistan'da bulunan
Kültigin, Bilge Kağan ve
Tonyukuk anıtlannın
korunmasını, restore
edilmesini ve bir miizede
sergilenmesini amaçlayan
çalışmasının son
aşamasına geldi. TİKA
tarafindan yapılan yazılı
açıklamada,
Moğolıstan'daki Türk
amtlanna ılişkın 5 yıl
önce başlayan çalışmanın
2000'de meyvesini
vereceği kaydedildi.
Sirkeci-Harem
araba vapuru
seferleri
• lstanbul Haber Servisi -
Sırkecı-Harem arasında
yapıian araba vapuru
seferleri arttınldı. Türkiye
Oenizcilik : ^ ^ ^
İ|letmeleri'hden yapıldı ~
îçıklamada, 30 dakikada
bir yaptlan seferlerde
yaşanan yoğun talep
üzerine 112 oto kapasiteli
dördüncü bir vapurun daha
sefere konulduğunu
belirttı.
İbrahim Sezen
toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi -
Geçırdıği bir rahatsızlık
sonucu vefat eden Milliyet
Gazetecilik AŞ kra
Kurulu Başkan Yardımcısı
tbrahım Sezer'in (47)
cenazesi dün Erenköy
Galip Paşa Camii'nde
kılınan cenaze namazının
ardından Karacaahmet
Mezarlığı'nda defhedildi.
Törene CHP Genel
Başkanı Altan Öymen,
Doğan Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Aydın
Doğan. Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti
(TGC) Başkanı Nail
Güreli ile Sezer'in çalışma
arkadaşlan katıldı.
ABD
Başkonsolosluğu
• İstanbul Haber Servisi -
ABD Başkonsolosluğu
vize ve noter bölümleri 15-
19 Kasım tarihleri arasında
düzenlenecek AGİT zirvesi
nedeniyle 4 gün kapalı
olacak. Yapılan
açıklamada. Amerikan
Vatandaşlan Hizmetleri
Bölümü'nün normal
çalışmalannı sürdüreceği
belirtildi.
ASO Başkanı Çağlayan, 2000 yılında devletin halka ekonomik ve sosyal güven vermesi gerektiğini söyledi
ekoııoıııhıiıı eroini9
BAMJSALMAN
Zafer Çağlayan, Curahuriyet'in.
2000 yılı bütçesinden ekonomınin için-
de bulunduğu çıkmaza uzanan sorula-
nnı yanıtladı.
- Bütçenin TBMM'de görüşülmesine
başlanıyor. 2000 yıh bütçesini nasıl de-
ğertendiriyorsunuz?
Temenni bütçesi olarak değerlendi-
riyorum. Bütçenin muhtevasına baktı-
ğüıız zaman faiz ve transfer bütçesi ol-
duğunu görüyoruz. Gönül ıstiyor ki,
altyapısı, insan yapısı gelişmiş, yeni
genç kadronun geldıği, birkaç lisan bir-
den konuşan bir ulusun olduğu ülkenin,
hem fiziki hem coğrafi konumu itiba-
nyla hakikaten 3 kıtayı birleştiren Tür-
kiye'nin daha büyük bütçeleri olsun.
Vatandaşın devletten beklediğı eğitim,
sağlık gibi temel fonksıyonlan içeren,
devletin bazı yatınmlan yapacağı bir
bütçe olsun. Türkiye'nın gerçek yapı-
sını yansıtmayan dar bir bütçe.
- Bütçeyle ortaya konulan yüzde 25
enflasyon ve yüzde 55 büyüme hedefî
gerçekçi mi?
Bu pek inandıncı gelmıyor. Enflas-
yon özellikle ücretle çalışan ve çok sığ
imkânlarla geçinen insanlann cebınde-
ki parayı bizzat gasp eden yapıya bü-
rünmüş. Enflasyon bir yerde vergi ola-
rak gündeme gelmiş. Eskıden gerçek-
ten enflasyon lobileri vardı. Türkiye'de
birtakım msanlar enflasyondan çok cid-
di paralar kazanabiliyordu. Bugün ar-
tık bu sistem kalkmış. Enflasyon hem
sosyal, hem ekonomik hem de siyase-
tin ötesinde genel ahlakı tahrip ediyor.
Bundan kurtulmak konusunda hiç kim-
senin farklı düşüncesı olduğu kanaatin-
de değilim. Ama bazı hedeflerin çok
temkinli, gerçekçi olması lazım. Bugü-
ne kadar hükumetler bütçeler yaptılar,
bütçeler ortaya koydular. Ama bütçeler
realize olmayınca, kamuoyunun gözün-
T TÜkümetin ortaya
llkoyduğu yüzde 25
enflasyon hedefi,
psikolojik beklentiler
açısından çok önemli.
Yüzde 25'lik hedefi geçici
tedbirlerle değil, kalıcı
tedbirlerle sağlamak
durumundayız. Yayı alıp
bastınyorsunuz, enflasyon
da ona benziyor. Ama
yorulduğunuz andan sonra
o yay bir fırlar, o
enflasyon tavana vurur.
de güvenilırliklerinı kaybetmeye başla-
dılar. Hükümetin ortaya koyduğu yüz-
de 25 enflasyon hedefi, psikolojik bek-
lentiler açısından çok önemli. Yüzde
25'lik hedefi geçici tedbirlerle değil,
kalıcı tedbirlerle sağlamak durumun-
dayız. Yayı alıp bastınyorsunuz, enf-
lasyon da ona benziyor. Ama yoruldu-
ğunuz andan sonra o yay bir fırlar, o
enflasyon tavana vurur.
- Ekonomide artık durgunluk değil,
gerikme yaşanıyor. 1999yıhmbu açtdan
nasıl görüyorsunuz?
Ekonomik anlamda, 1999 yılı ma-
alesefTürkiye Cumhuriyeti'nin yaşadı-
ğı kötü yıllardan biri olarak tanhe ge-
çecek. Türkiye ortalama yüzde 5 büyü-
yen bir ülke. Dolayısıyla burada ama-
cımız. bu refah seviyesinin çok daha
fazla artmasıdır. Böyle bır ortamda pi-
yasalara denilmiş ki: "Biz enflasyonla
mücadele edeceğiz, bu enflasyon bede-
fini yakalamak için de biz talebi daralt-
makmecburiyetindeyiz. İnsanlann üre-
tim ve tüketimini azaltacağız." Memu-
ru, işçisi, sanayicısi, her türlü kesim,
gereken desteğı psikolojik olarak baş-
tan vermiş. însanlar tüketimlerini kıs-
mışlar. 1999 yılı kayıp yıl olarak geçi-
yor. Yüzde 2-3 küçülme olacak. Böyle
bir ortamda enflasyonu yüzde 60'tan
aşağı çekememişsiniz. Yüzde 25 enf-
lasyon konusunda o zaman bizim ikna
olmamız lazım. Ben iknaolmadım. tk-
na ohnam için siyasilerin bazı konular-
da kararlılıklannı ortaya koyması la-
zım. 50 parçaya bölünmüş ve siyasıler
ECZACILAR EĞİTİM, SAĞLIK, KÜLTÜR, SOSYAL
DAYANIŞMA VE YAROIMLAŞMA VAKFI
GENEL KURUL DUYURUSU
Eczacılar Vakfı'nın Olağan Genel Kurul Toplantısı 29 Ka-
sım 1999 tarihınde saat 10.00'da "Halaskârgâazi Cad. Ha-
laskârgazi Apt. 287/8 Osmanbey/lstanbul" adresinde: ço-
ğunluk sağlanamazsa 6 Aralık 1999 Pazartesı tarihinde
Meşrutiyet Caddesi Aslıhan Iş Merkezı Kat: 5 Galatasa-
ray/lstanbul adresindeki "İstanbul Eczacı Odası Kültür
Sanat ve Eğitim Merkezi"nde saat 19.30'da aşağıdaki
gündemle yapılacaktır.
Üyelerimize duyurulur. Saygılanmızla.
YÖNETİM KURULU
GÜNDEM:
1. Açılış ve saygı duruşu,
2. Başkanlık Dıvan seçimi,
3. Yönetim Kurulu Çalışma ve Hesap Raporu,
Denetleme Kurulu Raporu'nun sunulması, "• -
4. Raporlar hakkında görüşler,
5. Yönetim ve Denetleme Kurullan'nın ayn ayn ibrası,
6. Üyelerin ödeyecekleri aylık aidatlann belirtenmesi,
7. Tahmini (önen) bütçenin sunumu ve görüşülmesi,
8. Tahmini (önen) bütçenin onaylanması,
9. Seçtm: Yönetim Kurulu seçimi (7 asil, 7 yedek),
Denetleme Kurulu seçimi (3 asil, 3 yedek),
10. Dtlek ve önenler, '"•" .
11. Kapantş.
SUNUŞ
2000 yüı bütçesi üzerindekigörüşmeler TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu 'ndayarın başiayacak.
Bütçe görüşmeleriöncesisorulanmızıyanttiayan
ASO Başkanı Zafer Çağlayan, Türkiye 'nin beli-
ni büken faiz sorununun, neden değil sonuç ol-
duğuna dikkat çekerek "Duvara çarpmak üzere
oiduğumuzu hepimiz bilmeliyiz. Artık bu değirme-
nin suyu bitti. Türkiye bufaizlerle biryere gide-
mez" uyansmda bulundu. Çağlayan, 500 büyük
sanayi kuruluşunungelirlerininyüzde 80'inin fa-
iz gibifaaliyet dışı kârlardan oluşmasım sanayi-
ci olarak onaylamasuun olanakstz olduğunu kay-
detti. Faizi "ekonomınin eroini", bankacıhk sis-
teminide "ucubesistem " diye niteleyen Çağlayan,
depremden ikigün sonrafaizlerin yükseltilmesiy-
le "millete atılan 48 trilyon liralık kazığm " dep-
rem için yurttaşlann topladığt yardım miktanna
esii olduğuna dikkat çekti
ZAFER ÇAĞLAYAN KİMDÎR?
19S7ythndaMuş'tadoğdu. 1980'de Gazi Üniversite-
si Mühendislik Fakühesi Makina Mühendisliği
Bölümü 'nden mezun oldu. 1987yüuıda yapılan oda or-
ganlan seçimlerinde Alüminyum Sanayii Meslek
Komitesi, ardından da oda meclisi üyeliğine seçildL
1989'daASO Yönetim Kurulu üyeliği, 1991'den itibaren
de iki dönemyönetim kurulu başkan vekilüğigörevieri-
ni yürüttü. 1995 ve 1997'de .ASO Yönetim Kurulu
Başkanhğı'naseçildi 1996-1998dönemi TOBB Başkan-
veküliği ve 1995-1998 dönemi \fESS TemsilcUer Kuru-
lu ûyeiiğigörevlerinde bulundu. KOBİ Yatınmlanna Or-
takltkAŞ Yönetim Kurulu Başkanhğı, Ankara Kınkkale
Elektrik Dağtttm AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekilliği,
Dış Ekonomik İlişkUer Kurulu Yönetim Kurulu ûyeiiği,
kurucusu olduğu ve uzun yülar yönetim kurulu
başkanlığım yaptığı Ankara Alüminyum Sanayicileri
Derneği üyeliği ve Kayak Federasyonu Yönetim Kurulu
üyeliğigörevleriniyürütüyor. Evti ve iki çocuk babasL
arasında bir yerde bölüşüm, pasta payı
olarak görülen ekonomi. Maliye, Mer-
kez Bankası, Hazine ayn telden çalıyor.
Bugün Dış Ticaret Müsteşarlığı başka
bakanlığa, Gümrük başka bakanlığa
bağlıdır. Her partiye kamu bankası ver-
meye kalkarsak, her partiye bır tane
ekonomiyle ilgili icracı bakanlık verir-
sek, aradaki koordinasyonu sağlama-
nız mümkün değil. Parayı harcayanla
parayı kontrol eden arasında koordinas-
yon sağlayamazsınız, bu durumda iki
yakanızı bir araya getirmeniz mümkün
değil. Bir kere hükümet. Merkez Ban-
kası, Maliye ve Hazine yetkilileri hedef,
gün Türkiye de mevcut vergı verenle-
rin üzenne sürekli "salma" salan bir
sistem var. Ama vergi vermeyen kesi-
mi kapsayacak çalışmalann üzerine
kımse gitmiyor. Vergi vermek isteme-
yen insan sanayıcı olmaz. kayıt içine
girmez. 200 milyar dolarlık GSMH var.
En az bunun yansı kadar 100 milyar
dolarlık kay ıt dışı potansiyel var. Bura-
yı vergilendirmek yerine devamlı or-
mana bakıp ağaçlarla uğraşıyoruz. Alı-
nan vergilerin nereye harcanacağı ko-
nusunda hepimiz kuşkuluyuz. Eskiden
yazardı, hâlâ da yazar; ödediğiniz ver-
gi size yol, su olarak dönecektir diye.
önemlidir. Devletin hazinesini, altında
binlerce delik olan kevgire benzetiyo-
rum. Bunun üzerine istediğiniz kadar
kaynak koyun, yeni yeni vergiler salın.
olmadı bir daha vergi alın, gider delik-
lerini kısmadığınız müddetçe o gelirle-
ri o havuzda toplamanız mümkün de-
ğildir. Ancak gider seviyesini arttınrsı-
mz. Siyasilerin, özellikle hükümetin
vatandaş ve sanayici nezdinde inandı-
ncı olması, ömek olması için bazı ta-
vırlan ortaya koyması lazım. Popülist
davranışta bulunmamalan, 2-3 oy uğ-
runa insanlann 5 yıllığına vermiş oldu-
ğu egemenük hakkını gasp etmeyecek-
nunu sağlayalım. Türkiye'nın diğer ta-
raflan 2 milyon memur stoku var. Me-
murlara karşı değilim. Siyasilerin belli
oy depolanyla belli yerlere getirdiği in-
sanlara 10 bin daha yeni memur alma-
nın manhğjnı ortayakoymak lazım. Bu-
gün bürokrasi kilitlenmiş. Devlete iş
yaptıramıyorsunuz. Devlete iş yaptır-
mak için bazı hatır gönül veya cebini
doldurmak gerekiyor. Bu, Türkiye'nin
çağdaş görüntüsünü yansıtmaktan
uzak. Kamu taşttlan konusunda inanıl-
maz bir savurganlık var. 100 binin üze-
rinde kamu taşıt aracı olan başka bir ül-
ke yok.
plan ve programlannın ne olduğunu ka-
muoyuna açıklayacak. Bunlan insanlar
görmeden hiç kimseyi bu konuda inan-
dırmak mümkün değil.
200 milyar dolarlık GSMH, kişi ba-
şına 3 bin dolarlık bir ulusal geürimiz
var. Dünya üzerinde gelişmişlik seviye-
si 10 bin dolar. Bunu yakalamak için
Türkiye'nin 600-650 milyar dolarlık
GSMH'si olması lazım. Nereden bula-
cağız bunu? Elimizi açıp bır yerden mi
bekleyeceğiz? O zaman biz daha fazla
üretmek, daha fazla ihraç etmek. daha
fazla hizmet vermek mecburiyetinde-
yiz. Bunun için sürdürülebilır, istikra-
ra dayalı bir büyüme olması lazım. Bir
yıl yüzde 8 büyüyoruz, ertesi yıl pat di-
ye yüzde 2-3'e düşüyoruz. Ekonomi
sürekli grip halinde.
- Bütçedeki geür hedeflerini ve vergi
gelirleri için öngörülen tahmini gerçek-
çi buluyor musunuz?
Bütçede 32 katrilyonluk gelir hedef-
leniyor. Vergi konusunda 24 katnlyon
vergi hedefi var. Bugün Türkiye'de ver-
gi veren kesim belli, ücretli kesim, di-
ğer taraftan biz üreten kesim. Verginin
ahnması ekonomiye bağlı. Ekonomıyi
ben doğurgan bir ana olarak görürüm.
Vergı çocuktur. Yani ekonomi iyi oldu-
ğu müddetçe vergiyi alabilirsiniz. Bu-
Türkiye Cumhuriyeti topladığı her 100 liralık verginin
90 lirasını faize veriyor. Şimdi yakamızı bir araya
getirmeyen, belimizi büken faiz değil mi? Ben faizi bir
sebep olarak kabul etmiyorum. Faiz bir sonuç. Bu
konuda siyasiler ne fedakârhk yapacak? Geçmiş yıllarda
yapmış olduğu savurganlıklan ne kadar azaltabilecek?
Nerede, ben görmedim.
- Faizödemeleri>le ilgili yapögmnçok
sert açıklamalar var. Türkiye faiz sar-
mahndan nasıl kurtulabüir?
47 katrilyon liralık bir bütçemiz var.
Yüzde 45*i faiz ödemesine gidiyor.
Bütçe zaten neden oluşuyor? Personel,
diğer cari, faiz harcamalan var. lz be-
deli olsun diye konulmuş yüzde 5 yatı-
nm ödeneği var. Türkiye Cumhuriyeti
topladığı her 100 liralık verginin 90 li-
rasmı faize veriyor. Şimdi yakamızı bir
araya getirmeyen, belimizi büken faiz
değil mi? Ben faızı bır sebep olarak ka-
bul etmiyorum. Faiz bir sonuç. Bu ko-
nuda siyasiler ne fedakârlık yapacak?
Geçmiş yıllarda yapmış olduğu savur-
ganlıklan ne kadar azaltabilecek? Bir
bütçede gelir elde etmek kadar giderle-
n çok rasyonel ve doğru kullanmak da
lerini söylemeleri lazım. 60-70 dolar
dünya fiyaü olan buğdaya siyasiler 200
dolar para ödedi. 200 dolan devlet el-
de etmek için 200 dolar da faiz ödüyor.
Buna kimin hakkı var? Biz genelde to-
pu taca atıyoruz. Devlet deyince, sanki
başka bir kuruluşmuş gibi... Doğma-
mış insanlann cebinden çıkan bir kay-
nak bu. Türkiye'de vur deyince öldüren
bir sistem var; kalkmış, sanayileşme de-
mişiz, ama tanmı ihmal etmişiz. Tanm,
cumhuriyet tarihinde bu yıl ender kü-
çülmelerinden birini yaşamış. Biz okur-
ken tahıl amban diye ögrenmiştik. Dı-
şandan buğday ithal eder hale gelmişiz.
Bunu yapmak yerine tanmsal destekle-
ri yine verelim, ama dünya fıyatlan
düsturunu koyalım. Çağdışı üretimi
kaldıralım, yeni üretim teknilderini ve-
relim. Tanm ve sanayinin organizasyo-
- Son yapılan 500 büyük sanayi ku-
ruluşu anketL üreticilerin gelirlerinin
yüzde 80'inin faaüyet dışı, yani faiz gi-
bi üretim dışı gelirler olduğunu göster-
di. Bu durumu nasıl karşıhvorsunuz?
Türkiye'nin en önemli sorunu sana-
yileşmek. Ama uluslararası rekabete
açüc, uluslararası yeniliğe açık olacak.
İstihdam, üretim, ihracat güçleri için
gerekh" olan tek çıkar yol bu gözüküyor.
Aslında Türkiye'de daha sanayi emek-
leme çağında. 500 büyük sanayi kuru-
luşunu topluyoruz, ABD'nin bir büyük
şirketinin özvarlığının 3'te l'ine bile
yaklaşamıyor. Türk sanayisi belli bir
noktaya gelmemış. De\'let, bir kişiye
istihdam yaratmak için 30 milyar dolar
harcamak mecburiyetinde. Bunu özel
sektöre yapûnp daha ucuza getinnek,
de\'letin izleyeceği politikalar arasında.
500 büyük sanayi kuruluşunun üretim
harici kazançlanmn hepsine. bu ülke-
nin vatandaşı olan, bu ülkeyi seven ve
bu ülkeden başka gidecek bir ülkesi ol-
mayan bir insan olarak, bu faizin 65
milyon insana zarar verdiğini, bunun
faturasını 65 milyon insanın ödediğini,
bununlada zatenyolun sonunun görül-
düğünü, artık duvara çarpmak üzere oi-
duğumuzu hepimiz bilmeliyiz. Artık
budeğirmenin suyu bitti. Türkiye bu fa-
izlerle bir yere gidecek noktada değil.
Bir sırat köprüsünün üzerindeyiz. Tür-
kiye ya köprüden düsecek, ya karşıya
geçecek. Biz geçmek mecburiyetinde-
yiz. Faizle bir yere gitmemiz mümkün
değil. Bir sanayici olarak üretimden ka-
çıp paranın faize gitmesinı asla tasvip
etmem. Bu bir kere bizim ideallerimi-
zin tamamen tersidir. Nasreddin Hoca
gibi, kendi bindiğimiz dalı kendimızin
kesmesine benzer. 500 büyük sanayi
kuruluşunun faiz giderlen faiz gelirle-
rinden daha fazla. Total bazda faiz ge-
lirleri 2.5 milyar dolar seviyesmdeydi
zannediyorum. Bunun karşılığında
ödedikleri faize baktığınızda, 3.2 mil-
yar dolar seviyesınde faiz ödemesi çı-
kıyor. Aradaki mutlu azınlık, zaten üre-
tim amacı olmayan, özellikle şu banka-
cı, devletin kendisine yüzde 100 garan-
ti verdiği ucube sistem. Holding banka-
lanna dikkat edin. Ona bulaşmış insan-
larda bunu görürsünüz. Cumhuriyet ga-
zetesi tavn belli olan bir gazete, diğer
tarafta fınans kesimine bulaşmış, fınan-
sın bizzat içine girmiş bir kesim duru-
yor. Serbest pazar diyebiliriz, evet ama
maalesef basınla fınans, sanayiyle fı-
nans iç içe girrniş. Bankası olan hol-
dingler bugün o mutlu azınlığı ortaya
çıkanyor. Devletin kendilerine verdiği
yüzde 100 garantiyi bu sefer devletin
aleyhıne kullanmaya başlamışlar. Bu
şeyi yapanlan kesinlikle sanayici kabul
etmiyorum. tkincisi, bir suçu işleyen,
bir de azmettiren vardır. O sisteme az-
mettiren, üretimden parayı kaçıranla-
nn da bunda sorumluluklan vardır. Fa-
izbugün ekonomininuyuşturucusu ha-
line, eroini haline gelmiş. tnsanlan,
ekonomiyi uyuşturmuş. özellikle 65
miryonun geleceğini tehdit eden bu fa-
iz lobisi, depremin ikinci günü kalktı,
8 puan faizleri arttırdı ve bir gün için-
de 48 trilyon lira kazık attılar millete.
48 trilyon bugüne kadar vatandaşın
Demokratikleşmede
artık topu taca
atamayız. Ekonomimizden
devletin temel
fonksiyonlanna kadar her
şeyi yeniden tarif etmek
gerekiyor. 12-13 yaşında
bir çocuk baklava çalmış,
8-9 yıl hapis cezası Z%>,
vereceğiz; devleti bu
milletin gözü önünde
soyanlar
cezalandınlmayacak.
Böyle bir sistem olmaz.
deprem vasıtasıyla yapmış olduğu sos-
yal yardırrun toplamı. 48 trilyon lirayı
3-5 bankaya -bunlara artık sıfat yakış-
örmaya zorlanıyorum- aktarmak için
vatandaşa tasarnıf yapın diyorsanız.
bunda haklı olamazsınız.
- 2000 yıh sizce nasd olacak? Nefcr
bekliyorsunuz?
Perşembenin gelişi çarşambadan bel-
li olur derler. Türkiye artık enflasyon,
faiz meselelerini bırakarak yeni yüzyı-
la girmeli. Bütçe hedefleri açısından
baktığımda, mevcut siyasi yapıyı, bazı
konulardaki o üretememezliği gördü-
ğüm zaman bazı tıkanmalarla ben bu
hedefe ulaşılmasının çok güç olduğu-
nu görüyorum. Siyasi partiler yasası-
nın, seçim sisteminin gözden geçiril-
mesi gerek, anayasada bugün insanla-
nn hak ve görevlerini, devletin görev-
lerini yeniden belirleyecek düzenleme-
ler yapılmalı. İnsan haklan konusunda
Bat standartlanna gelmemiz gereki-
yor. Demokratikleşmede arnk topu ta-
ca atamayız. Ekonomimizden devletin
temel fonksiyonlanna kadar her şeyi
yeniden tarif etmek gerekiyor. 12-13
yaşında bir çocuk baklava çalmış, 8-9
yû hapis cezası vereceğiz; devleti bu
milletin gözü önünde soyanlar cezalan-
dınlmayacak. Böyle bir sistem olmaz.
Hukuk konusunda ben devletime
güvenmeliyim. Bilmeliyim ki, devlet
benim, devlet herkesin hakkını korur.
Her ile bir üniversite, her ile bir
havaalamna karşıyım. Merkezi plan-
lama yaparsınız. Türkiye'nin kendisine
yetecek kaynaklan var.
BAŞSAĞLIĞI
Aynı sıraları paylaştığımız afkadaşımız,
Gufran Kurtböke ye ve kızı Pürien'e değerii
• - • varlıklan
OKTAY KURTBÖKEnİn
vefatından dolayı başsağlığı ve sabır dileriz.
FATİH KIZ LİSELİLER DERNEĞİ
Assos Vakfı Kurucusu
Yönetim Kurulu Üyesi
Değerlı dostumuz
HÜSEYİN
KATIRCIOĞLU'nu
kaybettik. Ailesinin, tüm arkadaşlannın ve
Bahramkale Köyü halkının başı sağolsun.
Assos ve Çevresi Kültür ve Sanat Vakfı
ÇORUM ASLİYE İKİNCİ HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1998/341
Davacı (alacaklı) Erdal Tüfekçı vekılı Av. V Celal Kılıç tara-
ftndan, borçhı Gürel Güneş aleyhıne mahkememize açılan ıflas
davasınuı açık yargılamasında alınan ara karan gereğınce;
tşbu ilanın yayınlanışından itibaren 15 gün ıçerisınde ilgıliler
ve herhangı bır hak iddıa edenlenn davaya müdahale ve ıtiraz
ederek borçlunun ıflas talebını. hakkındaİcı takıplen ertelemek
ve borçlannı ödemeyı geciktinnek içm yaptığını ılen sûrerek ta-
lebin reddını isteyebileceklen llK'nın 166 maddesı gereğince
ilan olunur. Basın: 52472
Yazınımızın Değerii Ustası
Üyemiz
SELÇUK BARAN'I
yrtirdik.
Ailesine, arkadaşlarına, üyelerimize ve tüm
yazın emekçilerine başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
Değerii Yazar
Selçuk Baran'
yitirdik.
Sevenlerine başsağlığı dileriz.
YAPI^KREDi
KÜLTÜR SANAT
YAYINCILIK