Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23KASIM1999SALI
BIR KONU / BIR KONUK
1982 Anayasası'nın Meclis'in birçok yetkisini elinden aldığını belirten Akbulut, yeni anayasa yapmanın 'çok zor' olduğunu söylüyor
4
Meclis denetim yeddsini laıllaııaııuyor9
TBMM, seçimlerin üzerinden daha 6 ay geçmeden tartışılır duruma geldi. Halk, kendi seçtiği
parlamenterleri eleştiri yağmuruna tutarken; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş
"parlamentodaki siyasi yapıya güvenmediğini" söylemekten kaçmmadı. Yapılan bazı araştırmalarda,
"en güvenilen kurum" olarak Türk Silahh Kuvvetleri önde çıkıyor. Halk, neden kendi seçtiği
parlamentoya güvenmiyor? "Seçilmişler"in görevlerini yerine getirmemesi "atanmışlar"a bazı
Çr77V//Ç müdahalelerde bulunma hakkını veriyor mu? Meclis, neden "itibar" kaybediyor? Parlamentoyu
*r hedef alan eleştiriler "konjonktürel" mi? Meclis'in itibar kaybı, TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda Meclis bütçesi görüşülürken, birçok milletvekilinin söylediği gibi, sadece "basının
suçu" mu? Adı cumhurbaşkanlığı adaylan arasında da geçen, TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'a bu
sorulan yönelttik.
TÜREY KÖSE
- Seçimin üzerinden 6 ay geçti ve
parlanıento tartışılır hale geklL TB-
MM Plan \e Bütçe Komisyonu'nda
Meclis bütçesi görüşülürken, millet-
vekilleri en çok "itibarsızuktan" ya-
kındı. TBMM neden bu noktaya gel-
di?
- Biliyorsunuz. bizim ilk Meclisi-
miz İstiklal Savaşı'nı veren Meclis
ve onun sistemi Meclis hükümeti.
Meclis kendi bakanını seçiyor, mu-
rakabe ediyor, değiştiriyor. Ve her
şeye hâkim. Yani iki güç Meclis'te
birleşiyor: tcra ve yasama. Bunlar
Meclis'te birleşince çok önemli iş-
leryapılıyor, çok önemli kararlaralı-
nıyor. istiklal Savaşı yüriitûlüyor ve
bağımsızlik elde ediliyor. Vatanda-
şımızın zihninde Meclis bu şekilde
yer etti. Ama gerek 1982 Anayasa-
sı,dahae\velki 1961 Anayasası,bil-
hassa 1982 Anayasası icraya, yani
hükümete daha fazla yetki ve görev
verdı.
Meclis'in bazı yetkileri icraya
devrediliyor. Mesela KHK'ler. Çer-
çeve kanun yapıyorsunuz, yetki ve-
riyorsunuz hükümete. Peki, anayasa-
mıza göre parlamenter sistemde
Meclis'in fonksiyonu nedir, yetkile-
ri nedir? Meclis ne yapıyor. Içinden
bır hükümet çıkanyor. Hükümete
güvenoyu veriyor. Parlamenter siste-
min esası bu. Meclis, hükümeti mu-
rakabe (denetim) edebiliyor. Mura-
kabeye gelince, Türkiye'deki duru-
mu gözden geçirelim. Bu murakabe,
bu denetim layıkı veçhiyle yapılabi-
liyor mu? Nasıl layıkıyla yapılır? En
önemli husus, gensorulardır. Mec-
lis. hükümeti beğenmiyorsa genso-
ruyla düşürecek.
Ama bu. geçmiş tarihlere de ba-
karsak. çalışmıyor. Ancak, parti içe-
risindeki hizipler bir çekişmeye dö-
nüşürse belkı o takdirde, geçmişte
bir ya da iki ömeği var galiba, onun
haricinde gensoruyla hükümetlerle
ilgıli sonuç alınamıyor. Hükümette-
ki bir bakanın veyahut başbakanın
usulsözlükleri nedeniyle soruşturma
açılıp Yüce Divan'a sevki müesse-
sesi çalışıyor mu? O da çalışmadıği
için ne denıyor bugünlerde. 100.
maddeyi. 83. maddeyi değiştirelim.
deniyor.
Meclis yetkilerini
kullanabllse...'
- Dokunulmazlık ve soruşturma-
laria ilgili bu maddelerin degiştiril-
mesi hep konuşuluyor. TahkimleUgi-
li anayasa degişiklrği yapıhyor da, ne-
dense bu konulara bir türlü sıra gel-
miyor...
- Şımdi, iki hususta takılıyoruz.
Bir.bırkere 1982 Anayasası'ylayet-
kiler daha fazla icraya verilmiş olu-
yor. Yetki devri yapılmış oluyor. tki,
kendi murakabe yetkisini kendisi
kullanamıyor. O zaman ne oluyor?
Meclis'in ıtiban sarsılıyor. derken,
Meclis kanun çıkarmakla itibar mı
kazanıyor, eğer öyleyse kanun çıka-
nyor. Meseleye öyle yaklaşmamah-
yız. Kanun, nasıl hazırlanıyor? Hü-
kümet tasanyı getiriyor, Meclis'te
de çoğunluğuyla çıkanyor. Millet-
vekılleri açısından bakarsanız, hü-
kümetin getirip de Meclis'ten çıka-
ramadığı yasa çok enderdir. Meclis
itibarını yitiriyor demek, bana göre
şu açılardan söyleniyorsa, halihazır-
da Meclis yapısından, milletvekille-
rinden, idaresinden kaynaklanan bir
mesele değildir. Parlamenter sistem-
deki Meclis'in fonksiyonu nedir gi-
bi bir tartışmaya gidiliyor o zaman.
Meclis yetkilerini kullanabilirse, iş-
levi artar. Şimdi bir hususta belki bir
anayasa değişikliği yapmak lazım.
Bir başbakan hakkında soruşturma
önergesi kabul görürse Meclis'te,
yani Yüce Divan'a sevkedilirse baş-
bakan istifa etmiş sayüıyor, dolayı-
sıyla hükümet de istifa etmiş sayılı-
yor. Bir taraftan istikrar anyoruz, bir
yandan bu yolla istikran bozuyoruz.
O zaman kendi partileri veyahut hü-
kümete ihtiyaç duyan milletvekille-
ri düşürmüyor.
'Denetim yetkisi yargıya
devredilmemell'
- Bu konuda bir anayasa değişikli-
ği mi yapıimah?
- Belki anayasada bir değişiklik-
le, "hükümet düşer" gibi ağır mü-
eyyideler yerine başka bir yol seçi-
lebilmeli veyahut eğer uygunsa 100.
ve 83. maddeler değiştirilerek yargı-
ya gidilmeli. Eğer bana soruyorsa-
nız, bakın bu bir tepki sonucu vardı-
ğımız karar. Halbuki Meclis kendi
görevini bu sefer yargıya devretmiş
oluyor, yasama görevini de kısmen
hükümete devretmiş oluyor. Meclis.
bu işlevlerini yerine getirecek şekil-
de çahşmalı.
Şimdi, bütçe hazırlandı, geldi, ko-
misyonda konuşuluyor. Her şey be-
lirlenmiş, bunun alt mutfağında
Meclis yok, milletvekili yok. Bütçe,
neticede bir kanundur. tlgili komis-
yonlarda görüşülse, hatta kesin he-
sap. ilgili komisyonlarda görüşülse
ki kesin hesap görüşülmez, biz o za-
man şu bakanlığa şu kadar vermiş-
tik, bu nereye sarf edildi ortaya çık-
sın. öncelikler gerekli yerlere mi sarf
edildi?
Ama şu anda bütçede Meclis'in
hiçbirdahli yok. Belli miktar üzerin-
de ihaleler yapıhyor Türkiye'de. De-
nebilir ki belli miktann üzerinde
ihaleler Meclis'e duyurulsun. Habe-
rimiz olsun. Dış politikada zaman
zaman görüşmeler oluyor Meclis'te.
Bunlar sıklaştınlabilir. Herkes yap-
tığı işin Meclis'ten geçmesi gerekti-
ğine inanırsa, Meclis ona bir engel
değil yön gösterici olur. Bu da Mec-
lis'in itibannı sağlar. Vatandaş ken-
di hayatından memnun değilse, o-
nun Meclis tarafından giderileceği-
ni düşünerek Meclis'e yükleniyor.
Halbuki, Meclis'in yapacağı belli.
Meclis kanun yapıyor.
Yılmaz'ı kollamadım'
- Meclis denetim görevini yapamı-
yor,dediniz. Ancak geçen dönemden
kalma bazı soruşturma dosyalanyla
ilgili bir işlem yapümadı. Lideriniz
Mesut Yıunaz'ı kolluyor musunuz?
- Kollamadım. Yaklaşık 1.5 aydır
Danışma Kurulu'nda belki 6-7 kere
bu konuyu gündeme getirdik. Bunu
aşağıya indireceğiz. ama ilk defa
karşılaşıyoruz böyle bir şeyle, nasıl
görüşüleceğini tespit edelim. Kadük
(hükümsüz) olmuyor bunlar. Genel
kurula mutlaka inecek. Elimizde 16
soruşturma dosyası var. 3 tanesi ra-
pora bağlanmış. Diğer 13'ünün ra-
poru yok, komisyonlar kurulmuş, ki-
misi iki ay çalışmış. kimisi seçimle-
rini yapamamış. Bu durumda. genel
kurula ineceğiz ama nasıl görüşece-
1935 'te Erzincan da doğdu. PORTRE
Istanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi mezunu. 17. dönemde Erzincan
Milletvekili olarakparlamentoya girdi.
Her ne kadar "Akbulutfıkralan "
yıllarca konuşulsa da, ANAP Genel
Başkanlığı 'ndan Başbakanlığa, oradan
da TBMM Başkanlığı 'na doğru yükselişi
durdunılamadı. Şimdi, "gönlünde "
cumhurbaşkanlığı var. Ama bu
konuya girmiyor. Şimdilik, sadece
adını ananlara "teşekkür etmekle "
yetiniyor. Akbulutfıkralarına fazıyor.
Zaten artık eskisi kadarfikra da
üretilmiyor. Akbulut'un yakın çevresine
göre bunun gerekçesi "fıkralan üreten
karşıtlarının reklam ajanslarımn
kapanmış olması".
ğiz? Mesela 3 tanesinin raporu var,
ama o raporu veren komisyon yok,
o kişiler seçilememiş. Komisyon
yokken de görüştnek ister misiniz,
diye genel kurula soralım, öbürleri
için yeniden komisyon mu kuralım,
diyoruz. Danışma kurulunda bir ye-
re varamadık. Geçen dönem getir-
meyişimin bir sebebi de dağıtıhp
aşağı indikten sonrabir ay içinde gö-
rüşülmesi gerekiyor. O zaman da bi-
liyorsunuz sırasıyla kanunlar çıkı-
yordu gece gündüz. Bu hızı kesme-
yelim, dedik. Bu dönemde hep gün-
demimizde, sonuca geldiğimizi söy-
leyebilinm. Ya bu hafta, ya gelecek
hafta aşağı indireceğiz. Eğer danış-
ma kurulunda bir karara vanrsak,
onu genel kurula sunacağız. Anlaşıl-
mazsa, başkanhk olarak kendi sunu-
şumuzu yapıp indireceğiz.
- ANAP lideri Yılmaz, Yüce Di-
van'da yargılanmak istiyonım, de-
yip hükümete girmedL Ancak soruş-
turma dosyalan Meclis'e gelmediği
gibi, görevi suiistimalle ilgili 240.
madde de af yasası kapsamuıa ahn-
dı_.
- Sonradan affa girmek isteme-
yenlere bu hak tanınsın, diye ekleme
yapıldı.
- Ancak, afh reddetme hakkıyla il-
gili düzenlemenin devamında da
mahkûmiyet halinde bu hakkm kul-
landması aftan yararlanmaya engel
olamaz, diye bir ifade var_
- Öyle mi, onu bilmiyomm.
'Savaş, o sözleri
söylememeliydi'
- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş/ın «Parlamentodaki si-
yasi yapıya güvenmiyorum" sözleri
tarbşma yaratn. Bu yaklaşımı nasıl
değeriendiriyorsunuz?
- Sonradan bır açıklama yapn, ma-
sumane bir cümle kullandım, hiçbir
zaman Meclis'in yerine başka bir or-
ganın ikame edilmemesi gerekir,
şeklinde. Bu cümle istismar edildi,
dedi. Meclis'in yerine ikame edile-
bilecek bir organ yok. Onun için her-
kes de Meclis de şunu yapamaz, bu-
nu yapamaz, gibi beyanlarla Mec-
lis'in itibannın, bu şahıslann itiban
meselesi değil, erozyona uğraması-
nı sağlayacak beyanlarda bulunma-
ması gerekir. Biz noksanlanmız ney-
se onlan telafi edelim. Meclis bunu
yaparsa, anayasasım değiştirirse, iti-
bannı, bu itibar lafi o kadar doğru da
değil, fonksiyonel olur. "Sayin savcı-
nın sözlerini öyle anlamak istiyo-
rum. Amabirsavcı olarak söyleme-
meliydi. Daha evvel FP'nin kapatıl-
ması davasmda verdiği iddianame-
de de Seçim Kanunu'nda yapılan bir
değişiklikten bahisle, bu Meclis ço-
ğunluğunun hukuku içine sindire-
mediği gibi bir beyanı var. Bunlar
çözüm getiren sözler değil, bunun
için yapılmış eleştiriler değil. Hede-
fımiz birbirimizi gerek şahıslar, ge-
rek güçler bazmda rencide ederek,
küçümseyerek bir münakaşa ortamı
yaratmak değil. Hepimizin görevi,
bilhassa o makamlarda bulunanla-
nn görevi meseleyi daha olumlu, ve-
rimli hale nasıl getiririz, şikâyetleri-
mizi nasıl gideririz diye öneriler ge-
tirmektir. Savcı da bazı konularda
öneriler getirdi.
- 163. maddenin yeniden ihdas
edilmesini istedi. Bunu nasıl karşıh-
yorsunuz?
- Kendi şahsi görüşü. 163. madde-
'Kavakçı olayında "
YSK isabetli davranmadı
9
- Merve Kavakçı olayındaki
tavnmz eleştirikre yol açû.
Önee. "miltervekili değildir"
diye hakkındaki fezlekeyi işleme
koymadınız, daha sonra
"bekletki süre" diyerek bir
anlamda askıda bir
millervekilligi tanımı yapanız_.
- Danıştay'daki dava
sonuçlanıncaya kadar
bekliyoruz. Dava lehine
sonuçlanırsa, millervekilligi
avdet eder. Aksi olduğu
takdirde, davayı kaybettiği
takdirde, halihazırda anayasa
veya içtüzükte bu hususu
tanzım eden açık bir husus
yoktur. O zaman tekrar konuyu
incelemesi için Yüksek Seçim
Kurulu'nabaşvuracağız. Eğer
YSK eskiden olduğu gibi karar
venrse. ki o karann isabetli
olduğunu zannetmiyorum, bu
sefer genel kurulda nasıl
görüşeceğimizi danışma
kurulunda tespit edip ya genel
kurula duyuracağız, veyahut
genel kurulun bir karar
vermesini sağlayacağız. Ama
dediğim gibi, bu husus ne
anayasa. ne içtüzükte tanzım
edilmiş.
yi kaldıran benim, bu görüşe nasıl
katılayım.
- 28 Şubat sürecindc. konjonktü-
rel olarak Meclis'e saldınldığına iliş-
kin değerlendirmeler de var. Bunla-
n nasıl değeriendiriyorsunuz?
'Demokratik rejimin
savunucusuyuz'
- Biz, demokratik rejimin savunu-
cusuyuz. Cumhuriyetin onunla öz-
deşleştiğine inanıyoruz. Aynı za-
manda biz özgürlüklerin de savunu-
cusuyuz. Ama özgürlüklerin sınır-
sız olduğunu söylemiyoruz. Evren-
sel boyutta özgürlükler nasıl sınır-
landınlabiliyorsa Türkiye'de de ay-
nı sınırlamalann olabileceğinin ka-
bul edilmesi lazım geldiğini düşünü-
yorum. Din ve vicdan özgürlüğü el-
bette. Türkiye'de yüzde 99 insanlar
Müslümandır. Ama din ve vicdan
özgürlüğü sırf Müslümanlar için de-
ğildir, laiklik de bunun teminatıdır.
28 Şubat meselesini ben şöyle de-
ğerlendıriyorum: MGKbiranayasal
müessesedir. O kurumun üyeleri
içinde hem asker, hem sivil üyeler
var. MGK kararlan 1982 Anayasa-
sı'na göre tavsiye karan değildir.
1961 Anayasası'nda, tavsiye karan
olarak geçer. Ama 1982 Anayasası
onun öncelikle görüşüleceğini söy-
ler. Hükümet bunu benimsemişse,
bazı özgürlüklerle ilgili evrensel bo-
yutta sınırlamalar yapılabilir, onun
dışında herhangi bir sınırlama getir-
memek kaydıyla alınması gereken
tedbirler alınabilir.
- İrticayla mücadele yasalan Mec-
lis'e sevk edildi. Ancak hükümeüer
bunlara sahip çıkmadığı için çıkan-
lanıadı. Hükümetlor. bu yasalan
"kerhen" mi Meclis'e gönderiyor?
- Artık o, parlamento ve hükümet-
ler bazında olan bir şey. Ben kendi
düşüncelerimi söylüyorum.
- "Seçilmişler'' görevterini yapma-
dıgı için "atanmışlar'' sınırianm aşı-
yor, değerlendirmeleriyapıhyor. "Se-
çilmişler" görevlerini yapmıyor mu?
- Hayır. Demokrasınin yegâne şar-
tı bir İcere seçılmiş olmaktır. Kâfi
değil ama en temel şartı bu. Milli
egemenlik. derseniz, seçilmişler gö-
revlerini yapamıyor, diye seçilmişle-
re atfen hareket edemezsiniz. Üç
kuvvet var.
Yasama, yürütme, yargı. Parla-
menter sistemin temel öğeleri bun-
lar. Her tarafta bunlan bırakır sırf
Meclis'e gelirseniz, demin söyledik.
kanun diyorsanız, milletvekilleri ka-
nun çıkanyor, yapamadığı muraka-
beleri söyledik, onun için doğru de-
ğil. Seçilmişler gibi, seçilmemişler
de var. Biz bunu yapamıyorsak, siz
de şunu yapamıyorsunuz, gibi bir
değerlendirme yanlış olur. Şimdi
herkes, nerede sorunlanmız, yanlı-
şımız var, onu bulup değerlendirme-
li. Herkes kendi konumunda mese-
leleri gündeme getirebilse, daha ya-
rarlı olur. Bu birleşik kaplar gibidir.
Meclis görevini yapamıyorsa, bir
huzursuzluk varsa, diğer her taraf
görevini yapıyor da Meclis mi yapa-
mıyor, diye bir değerlendirme yap-
mak istemiyorum. Bir bütün olarak
bunlan düşünmek lazım.
'Cumhuriyet ve
demokrasi 6zde$tlr' ;
- Yargıtay Başkanı Sami Sdçuk'un
konuşmasından sonra, "cumhuri-
yet-demokrasi" tartışması da öne
çıkü. Bu tarüşmaya nasıl yaklaşıyor-
sunuz? .ti,
- Cumhuriyet ve demokrasi Tüij-;
kiye'deözdeşleşmıştir. Böyle bir tar-':
tışmanın gerekli olduğuna inanmı-
yorum. Şunu söyleyebilirim: Ana-
yasamızda fena prensipler yok, eşit-
lik var, hürriyetler var, bunlan ana-
yasamız sağlıyor. Biz anayasal bir
devletiz, sadece anayasal ı bir devlet
değiliz. Devlet, milletin en büyük
organizasyonu olarak değerlendiri-
yorum. Neticede her şey millet için-
dir, bu arada nizamı sağlayacak or-
ganlar vardır, onlar da devleti oluş-
turuyor.
- "Sistem çöktü" degerlendirmele-
rini nasıl karşıhyorsunuz?
- Sistemden kastedilen şey ne?
Demokratik sistemden mi bahsedi-
liyor? Bızim sistemimiz demokratik
bir sistemdir. Herhalde bu kastedil-
mıyor. Ama uygulamalardan bahse-
diliyorsa, uygulamalaryanlıştır, de-
niyorsa bunlar düzeltilebilir.
- Son olarak, genel kurul yolsudu-
ğu konusuna gefanek istiyorum. Bu
davada. Meclis'in haklannı savm-
madığı belirh'Hyt)r. Davada yargıla-
nan bir kişinin eşinin hukuk mfişa-
viri olduğuna dikkat çekilhor. Bu
eleştirileri nasıl değeriendiriyorsu-
nuz?
- Yok. bizim itirazlanmızı size
versinler. Haklanmıza sahip çıkıyo-
nız. Bizi Hazine avukatlan savunu-
yor. Meclis avukatlan değil. Meclis
avukatlan onlara belge gönderiyor.
'Merkez sağ zayıflıyor'
- Merkez sağdaki partilerin ay
oranlan giderek azahyor. Bunu neye
bağhyorsunuz?
- Aşağı yukan 1950'den bu yana sağ
ve sol oylarda, istisnai dönemler
hariç, yüzde 70-30 dengesi var. Bu,
değişmiyor. Bugûn de aşağı yukan
aynı. Yüzde 22 DSP, 8 CHP. Öbür
tarafta da aynı. Demek ki evvelce iki
parti DP ve CHP varken, bunlar
giderek solda büyük olarak 2 partiye
bölündü. Sağda da 4 parti Faian var
büyük olarak. Merkez sağ zayıflıyor.
-Neden?
- Orada fazla bir şey
söylemeyeceğim.
- Bu parlamento, Cumhurbaşkanı
seçeciek. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in anayasa değişikliğrj'le
görev süresinin uzatılması tartışılıyor..
- Bir şey söylemek istemiyorum.
Çünkü sayın cumhurbaşkanımız
görevinde, henüz daha 6 ay var.
Bazı gelişmeler var.
cumhurbaşkammızın anayasa
değişikliğiyle ikinci kez seçilebilraesi
için bazı görüşler var. Bu görûşler
zaman içinde daha da güç
kazanabilir. Biz de Meclis Başkanlığı
görevimizi yürûtüyoruz. Zevkle
>'ürütüyoruz.
- Aday lar arasında sizin de adınız
geçiyor?
- Adımızı telaffuz edenlere teşekkür
ediyoruz.
- Başkanbk sistemi tartışması da var.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi
konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Tabii. bazı fıkirler birdenbire yer
bulmayabilir. Zaman içerisinde bu
öneri gerçekleşebilır. .Ama şu anda,
görebildiğim kadanyla o yöne
gidüeceği şeklinde bir hava
hissetmiyorum. Uzun vadede hangi
noktaya gidilir bilemiyorum.
'Yeni anayasa çok zor'
- Yargıtay Başkanı Sami Sekıık. yeui bir
anayasa yapılması gereği üzerinde durdu.
Bu MecSs yeni bir anayasa yapabüir mi?
Mümtaz SoysaL anayasayı bu MecJisten
konunak laam. bu MecHs'in yapacağı
anayasa daha geri bir anayasa olur. diyw_
- Yeniden oturup bir anayasa yapmanın
çok zor olduğunu düşünüyorum. Pratiği
nedir, değiştirilmesi lazım gelen
maddeler ortaya konmalı ve o maddeler
değiştirilmeli veya yenileri konmalı.
Tümünü değiştirmek için uzlaşma çok
daha zor, ama belli konularda bir uzlaşma
sağlanabilir. 1995'tebazıdeğişiklikler
yapıldı. Şimdi de yapılabilir, ama 5
madde değişir. ama 10 madde değişir,
tümünün yeniden yapılabileceğini
zannetmiyorum. Herkes anayasa
değişsin, diyor ama bir araya
gelmdiğinde ortaya çok fazla uzlaşma
çıkmıyor. Bu husus, 10-15 senedir
söyleniyor. Anayasa değişsin. temenni
ediyoruz. Ama mühim olan bir başka
konu daha var. Türkiye'nin ekonomisini
güçlendirebilmek için de gayret sarf
etmek lazım. Ekonomiyi
güçlendiremezsek, varsa huzursuzluklar,
daha da artar. Gayretlerimiz biraz da o
yönde olmalıdır. Vatandaş geçim sjkmtısı
çekiyorsa, iş arayan iş bulamıyorsa, esnaf
alışverişinı güvenli biçimde yapamıyorsa,
vatandaş ekonomik bakımdan gûçlü
değilse, bunu gidermek lazım. Onu
gideremezseniz bu huzursuzluklar hiç
bitmez.
- C-ecici 15. maddenin değjşmeâ
konusunda bir eğflim ortaya koodu. Siz
bu konuda ne düşünüyorsumız?
- Tabii kanunlar denetimden geçiyor. O
dönemin kanunlan da bir anayasa
denetiminden geçebilir. Ama o dönemle
bir hesaplaşma veyahut da bir münakaşa
ortamı yarahlmak isteniyorsa katiyen
uygun bulmuyorum. Onlarla Türkiye
niye uğraşsm?
İLAN
T.C.
DÜZCE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN f
EsasNo: 1998/1137
Davacı Düzce Kuzey Kafkas Kültür Derneği vekili Av. Çiğdem Fidan tarafından davalılar Muazzez Doğan
vekili Av. tsmail Can ve Afıye Çeliksoy, Naci Seyhan ve Tayfun Ardıyok ile davaya dahil edilenler Necmiye
Menteş. llhan Büyük, Sema Güler, Zekeriya Kapoğalan, Faruk Ataseven, Murat Gün. Ahmet Ardıyan (Ardı-
yok), Armağan Bilir, Cem Hatipoğlu, Caner Hatipoğlu, Ahmet Atasever, Ayşe Topkara, Asım Kalyoncu, Sa-
mi Altun, Fatma Ataseven, Ömer Ataseven aleyhlerine açılan kat malıkleri kurulu toplantısınm iptalı dava-
sında,
Yukanda davaya dahil edilen davalılara Seyfı Seyhan Işham'na zabıta araştırmalara rağmen adresleri tes-
pit edılememiş, adı geçen budahıli davalılann21.12.l999günüsaat9.00'dahazırbulunmalan veyakendile-
nni kanuni bir vekille temsil ettirmeleri, aksi halde HUMK'un 509. ve 510. maddelen gereğince aynca gıyap
karan çıkanlmayacağı gibi duruşmaya devam olunup, gıyaplannda karar verileceğı davetiye yenne kaim ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur. 14.10.1999 Basın: 51116
İLAN
T.C.
ANKARA ASLtYE 32. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1999/627
Davacı Ümit Gürler tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aley-
hine açılan ısim tashihı davasının mahkememızce yapılan açık
duruşması sonunda 10.9.1999 tarih ve 1999/627 esas, 1999/232
sayılı karannda,
Eskişehir ili, Sivrihisar ilçesi, Gedik Mahallesi, cilt:0O5/02, sı-
ra: 106'da nüflısa kayıtlı bulunan Cumhur Kemal ve Müşerref'ten
olma, 9.7.1958 doğumlu Umit Gürler'ın isminın iptalı ile Ümit
Gürler olarak düzeltilmesine karar venlmiştır. M.K.'nun 26. mad-
desı gereğince ılan olunur.
Basın: 57426
ANKARA 21. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1999/251
lclal Özkan tarafından Mustafa Özkan aleyhıne açılan boşanma davasının yargıla-
ması sonunda,
Aksoy Mah. 1749 Sok. No.22/7, PK. 35530 Karşıyaka/tzmir adresinde oturmakta
iken aynlan davalı Mustafa Özkan'ın yapılan araştırmada tebligata yarar adresi buluna-
madığından dava dilekçesi de ilanen tebliğ edilmiş olmakla,
Yozgat ili, Boğazlıyan ilçesi, Yenidoğan, C.OO58, Kütük 105'te nüfusa kayıtlı bulu-
nan Orhan ve Ayşe'den olma 18.4.1955 d.lu lclal Özkan ile eşi davalı aynı hanede nü-
fusa kayıtlı Rifat ve Nigar'dan olma 26.04.1953 d.lu Mustafa Özkan'ın boşanmalanna
karar venlmiştir.
Ilan tanhinden itibaren 15 gün içerisinde mahkeme karannı temyiz edebileceğine,
aksi halde hükmün kendisi yönünden kesinleşeceğine mahkeme karannın tebliğı yeri-
ne kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 57427