18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RTÜK'ün FP'li üyesi, hazırladığı sözlükte laikliği 'din karşıtlığı' olarak tanunladı Doğan: Laildik dinsizliktir • Milli Eğitim Bakanlığı tarafmdan öğretmen ve öğrencılere önerilen sözlükteki deyimlerde garip tanımlamalar: - Kadın Ağızlı: Kadm gibi dedikoduya yatkın erkek. - Kadmlar Hamamı: Hep bir ağızdan konuşulduğu için çok gürültü çıkan yer. BAHAR TANRISEVER ANKARA - Radyo ve Televiz- yon Ost Kurulu'na (RTÜK) kapa- tılan RP kontenjanmdan seçilen Mehmet Doğan, hazırladığı "Bü- yük Türkçe Sözlük"te laikhgi "dinsiziik'' diye tanımladı. Sözlük- te. ırtıca sözcüğü ıçin "İslamiyet- ten uzaklaşıp cahih'ye devrine geri dönme / geriye yönelme. gericilik / Cumhuriyet devrinde bazı İslami hareketler bu şekflde adlandınl- nuşûr" tanımı yer aldı. Mılh Eğı- tim Bakanlığı'nca (MEB) öğrencı ve öğretmenlere önerilen sözlükte, "Kemanzm*' sözcüğünün karşısm- da da "Mustafa KemaPin fifl ve lî- Idrierine dayandıruan Baba. laik. pozitrvist aknn" ifadesı kullanıldı. RTUK üyesı ve Akit yazan Mehmet Doğan tarafindan hazırla- nan sözlüğün sunuşunda. Türkçe- nin 20 yüzy ılda "en az 10 asırdır akıp gitüği yatağmdan" çıkmaya zorlandığı savunuldu. Devletin çe- şıth bıçimlerde dıle müdahalesı- nin konunun daha da karmaşık ha- le gelmesine neden olduğu savla- nan yazıda. dilin zaman zaman kü- çük bır aydın azınlığın argosu ha- line gelerek halkla anlaşma yolla- nnı tıkadığı ılen sürüldü. Zaman içinde "resmi makamlann zoıia- maa". radyo ve televızyon gıbı kit- le haberleşme araçlannın bu yol- da kullanılması ile dil devrinu yö- nünde haylı mesafe alındığı kayde- dılen yazıda şöyle denildi: "Sonuçta dinmiz bazı Arapça ve Farsça unsuriardan annmış. an- cak dil üzerindeki bu zorlayıcı tu- tum çok \önlü ve uzun \ adede kül- tür vartığıınızı sarsıcı neticeler do- ğurmuştur. Düşüncenin boy verdi- ğitoprakolan dü. sağlam birzemin teşkil etme vasfinı kay bettiğinden istikrarlı bir fikri gelişıne imkânsız hale gelmiştir. Yeni diL derinliği ol- mayan, sembolik ifade imkânlan daralmış,duyuş ve hassasiy et anla- tabilmekten uzak haliyle kendisi bir fikri mesele durumuna düş- müştür." Doğan'ın sözlüğünde. Arapça ve Farsça sözcüklere yoğun olarak yer venlmesı dıkkat çekiyor. Söz- lükte laik, "Dünya işlerini din işle- rinden ayıran, lâdini. seküler/dini olmayan. dinsiz/ Dine karşı olan, din karşıü/ Laik görüşe sahip kim- se" diye tammlaruyor. Bu sözcük Türk Dil Kunımu'nun (TDK) söz- lüğünde ise "Din işlerini devlet iş- lerine kanşünnayan, devlet işleri- ni dinden ayn tutan" diye tanım- lanıyor. Doğan'ın sözlüğünde, la- ıkleşmek. -Laik hale gelınek/Din- sizleşmek'". laikleştınlmek. "Laik hale getirilmek'DinsizleştirUmek''; laıkleştırmek de "Laik hale getir- mek/Dinsizfcştirmek" diye karşı- lık buluyor. Doğan. TDK'nin sözlüğünde, "Laik ofana durumu/devlet ik din işlerinin aynlığı; devtetin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekkşme- si bakımından yansız olması" diye açıklanan "Laiklik'' kelimesıni de şöyle tanımlıyor: "Laik otana haü, din ve devlet iş- lerinin aynlmış olması hali/Dini ot- mama haK, dinsiznk/Din karşıthğL." Sunuşunda, MEB'ce öğrencı, öğretmen ve diğer ilgililere öne- nldığı kaydedilen sözlükteki dik- kat çekıcı diğer tanımlamalar da şöyle: - Allahsız: Allah'm varlığını ka- bul etmeyen, ınançsız, dinsiz. sa- pık. - AteisT. Allah'ı inkâr eden, kâ- fır, dinsiz - Devrimci: lnkılapçı/îhrilalcilşi gücü devirip yıkmak olan/Anar- şist, komünist. - tnkılap: Altüst olma, tersıne dönme/Yıkma devirme/ Dönüş- me. - trtica: Islamiyetten uzaklaşıp cahilıye devnne gen dönme/Geri- ye yönelme. gericilik'Cumhuriyet devrinde bazı tslami hareketler bu şekilde adlandınlmışur. - Kadm: Yetişkin dişi ınsan.' Er görmüş, kızlığı gitmiş dişi/Kan. - Kadın Ağızlı: Kadm gibi dedi- koduya yatkın erkek. - Kadmlar Hamamı: Hep bir ağızdan konuşulduğu için çok gü- rültü çıkan yer. - Kaden Allah'ın bütün yaratık- lan için hüküm ve irade ettiği hal- lerin ve irade ettiği hallerin oluş şekli. ahn yazısı. takdir. -Kemanzm: Mustafa Kemal'in fiil ve fikirlerine dayandınlan Ba- tıcı, laik, pozıtivist akım, Atatürk- çülük. - Şeriat: Doğru yoLTCaynalo Al- lah'ın kullan için koyduğu din iki liste yarıştı Kızılay'da kavgalı kongre ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -17 Ağustos depreminın ardından yetersiz kaldığı ıçin yoğun eleştirilere hedef olan Kızılay'ın olağanüstü kongresi kavgalı geçtı. Genel merkez kurulu için ıki lıstenin yanştığı kongreyi, şube başkanlan ıle yönetimin birlikte hazırladığı ve şube başkanlannın üçte bir oranıyla temsıl edıldiğı lıste 136oylakazandı. Siyasi partilenn ve hükümetin yönlendırmesiyle hazırlandığı kulıslerde iddia edilen ikincı liste ise 67 oyda kaldı. 30 kışılik genel merkez kuruluna eski yönetimden giren 6 kışı, lıstenin en düşük oylannı aldı. 7 kişilik yönetim kurulunun ve genel başkanın genel merkez kurulunca gerçekleştırilecek seçimı ise 12 üyeran eksik olması nedeniyle bugün saat 15.00'te yapılmak üzere ertelendi. Daha önce genel başkanhğa aday olduğunu açıklayan eskı Genel Başkanvekıli Ertan Gönen'in tek aday olacağı ileri sürülüyor.Eski Genel Başkan Kemal Demir, eksıkliklerı ıçin özur dıledı. Kızılay'ın olağanüstü kongresınde seçimlere geçilmeden önce Kayseri Şube Başkanı Mustafa Alemdar Güngör söz alarak kürsüye geldi. 30 kişilik genel merkez kurulu hstesinde şube temsilcilerinin üçte bir oranında temsil edılmesıne daha önce karar verildığını, ancak bunun kısıtlandıgını söyleyen Güngör. "Biz bu Bstede olmayacaksak kalkar gideriz"' dedı Bu görüse "Biz de delegeyiz, biz niye konuşmuyonız" dıyerek tepkı gösteren Yozgat Şube Başkanı Fazü Bulut, Güngör'ün üzerine yürüdü. Aralanndaki tartışma kavgaya dönen Güngör ile Bulut'u salondakiler ayırmaya çauşırken dı\an başkanı "Kongreyi iptal ederim. Kendinize gelin" dıyerek kav ga> a mudahale etti. Bu kavganın ardından ikinci bır arbede de bır şube başkanının listelerden birini yırtması nedeniyle yaşandı. Kavgalar üzerine salona polısler geldi ve seçimlerin sonuna kadar kaldılar.tkı listenin yanştığı seçimde, 263 delegenın 203'ü oy kullandı.Genel merkez kurulu şu üyelerden oluştu: Nurten Girgin. Ertan Gönen. Nilgün Sümer, Fuat Avcı, Fadıl Ünver. Şaban Koludra, Ömer Nurettin Doğan, Muktedir Ballu Turgut Talu. Mehmet HaberaL, L nal Somuncu. Cahit Zora, Ali Helvacı. Ali ülvi Balor, Sevim Tamur. Şahmeran Gülbay, Doğan Kiper Ulusoy.KadirKurt, Mustafa Güzeloğlu, Mithat Çoruh. Rıfat Kadayıfçılar, Âhmet Karakuş, Tiirker SanaL Vasfi Ulusoy, Ahmet Tuna. Nanm Y'üksel, Şadan Aktaş. Halim İncekoL Abdülkadir Aksoy, Özbek Saran. Tansu Çiller'den kongre sonrası mesaj: Tartışma olur, bölünme olmaz 6 Gün herkesi kııeaklıuııa günü' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, kongre sonrası "birfik" çağnsında bu- lunarak. "Parti içinde bir bfiyük uzlaşmayı ortaya koymahyız. Mevlana gibiyiz, herke- se kollanmızı açryoruz. Gün herkesi kucakla- ma günüdür" dedı. Çıller, DYP içinde daha iyiyi ve güzelı aramak için bazı tartış- malar yaşandığını, an- cak bunun bir bölün- meye neden olmayaca- ğtnı savundu. Çiller, parti içinde bir yenileşmey i günde- me getıreceklerinı ve ilk adımın da üye ka- yıtlarunn yenilenrnesi .olacağını söyledı. •. Tansu Çiller, dün düzenlediği basm top- lantısında kongre son- rası yeni bir dönemin başlayacağını savuna- rak, toplumun bütü- nüyle bir yenileşme beklentisi içinde oldu- ğuna dikkat çekti. Bundan böyle genç- lenn ve kadmlann par- ti içindeki etkinhkleri- nı artıracaklannı kay- deden Çiller. kongrey- le seçilecek gençlık ve kadın kollan başkanla- nna millervekili liste- lerinin ilk sıralannda yer vereceklerini söyledi. Par- tinin üye kayıtlannı tü- müyle yenileme>i planla- dıklannı vurgulayan Tan- DYP Genel Başkanı Tansu Çfller düzenlediği basın toplanbsında "Mev lana gibiviz, herke- se koUanmızı açıyoruz" dedi ve üye kayirJarını yenileyeceklerini söyledi. (Fotoğraf: AA) su Çiller, "Bizim üyemiz bir başka partinin de üye- siyse sağnkh bir ön seçim yapdması mümkün değU" dedı. Çiller, toplumda bü- tün kurumlara ve siyasi partilere yönelik ciddi bır güven bunahmı yaşandı- ğını belirterek sözlenni şöyle sürdürdü: "Gerçi yapılan bir araş- tumaya göre, en fazla gü- venilen liderler sıralama- sında ikinci sıradayız ama mesele o değiL Bütün her- kes erozyona uğramış. Bü- tün kurumlar tahrip ol- muş. Hep birlikte dayanı- şarak bir reorganizas- yona gitmeliyiz. tyiye doğru gidişiçin bir top- lumsal uzlaşmaya ihti- yaç var. Parti içinde de bir büyük uzlaşma isti- yoruz. Şimdiye kadar kim ghmişse gitmiş... Mevlana gibiyiz herke- sikucaklamaya hazınz. Millet siyasi bölünme istemiyor. Bir yeni sağ plarformuyla aynı de- ğerlerde buluşanlan bir araya getirmeli, güçlendirmeliyiz. Eski DP çatısı gibi, herkesin bir araya gelmesi için gerekli adunları atma- uyız" Tansu Çiller, ülke- nın her yennde köy köy, belde belde dola- şıp "Kırat'ı şaha kal- dıracaklaruu" savoına- rak "DYP bir büyük partidir. Inişleri çıkıs- lan olmuştur. Ancak bugün DYP çatısı alün- da ortaya koymak du- rumunda olduğumuz şey, bir büyük bütün- leşmedir. Aramızda birtakım tarüşmaJar olabüir. Ancak bunu yapan arkadaşlan- mızuı hepsi değerlidir. Kongreden sonra gün hepimizin herkesi ku- caklaması günüdür. Hiç kimse DYP'de da- ha iyiyi daha güzeli ara- yanlar olduğu için bunun birbölünmeyeyol açacağj- nı zannetmesin. Bu büyük çınann altmda herkese ver var" dedi. DYP'li muhalifler 6 yön' arayışında • Çiller'in "birlik" çağnsı, parti dışına itilen kesimleri de harekete geçirdi. Çiller'le görüşme yolu aradığı savlanan Mehmet Ağar'ın da Çiller'in çağnsım "değerlendirdiği" öğrenildi. AYŞE SA\TS ANK\RA - Tansu Çiller'le yoluna devam karan alan DYP. "değjşüne" dı- rendi. Kogrede yeni bir proje ve yeni söylem ortaya koyamayan Genel Baş- kan Çiller, ÂNAP Genel Başkanı Me- sutYdmaz'ın taktiğini izleyerek Genel îdare Kurulu'nda ilk kez "muhafiflere" de yer verdi. Çiller karşısmda ağır ye- nılgıye uğrayan parti içi muhalefet ise "aynşma" yerine, "parti içinde müca- deîe r karan aldı. Hafta içinde GlK'ı toplayarak partinin yem vntrininı belır- lemesi beklenen Çiller'in, "herkesi ku- caklama" çağnsı, parti dışına itilen isımlen harekete geçirdi. Kongrede, 6 >nllık genel başkanlık döneminm ardından "parti tabanının nedemekokluğunuöğrendiğini'" sa\~u- nan Çıller'in bundan sonrakı hedefını. "sistemkbanşıp,iktidarortaklıği) f ohı- nu açma" olarak koyduğu ifade edılı- yor. Kulıslerde. Cumhurbaşkanı Süley- man DemireTin görev süresinin uzatıl- masma açık destek veren Çiller'in, bü- yük destekle seçilmesinde Köşk'ün belli bir ismi adaylık için "işaretetme- mesuıin" de etkili olduğu savunuluyor. GtK listesini bölge kriterlerini göze- terek oluşturan Çiller, koklü değışıklik yapmaktan kaçındı. GİK 'e 16 eski üye- Tetikçi TürkeşV tatbikatynpünldı BURSA (Cumhuriyet) - Bulgaristan'dan Türkiye'ye giriş yaparken Kapıkule'de yakalanan Nesim Malki cinayetinin tetikçilerinden Burhanettin Türkeş'e dûn tatbikat yaptınldı. Bursa Emniyet Müdürü Aydm Genç'in yönettigi tatbikat sırasında olağanüstü güvenlik önlemleri alındı ve gazeteciler Türkeş'e 100 metre uzaklıktan tatbıkatı izlediler. Saat 11.45'te Bursa Emniyet Müdürtüğü binasından çıkartılan Burhanettin Türkeş önce havaalanma geünldi. Burada 28 Kasım 1995'teki gibi Malki'yi beklerken yaptıkiannı anlattı. Bursa Havaalanı'nda Malkı'nin şoförlüğünü yapan Cengiz Üksel olay günü kullandığı 16 F 7968 plakah araçla birlikte hazır bulundu. Türkeş, olay günü havaalanında yaşananlan anlattıktan sonra şoför Oksel ile yüzleştirildi, daha sonra polis minibüsünde Aydın Genç'e ifade verdi. Ifadelerin bilgisayara yazıldığı görüldü. Burhanettin Türkeş havaalanından çok yoğun güvenlik önlemleri alünda Malki'nin izlediği güzergâhtan cinayetin işlendiği Özdilek kavşağma getirildi. Trafığin kesildiği bölgede Türkeş olay günü neler yaptığını anlath. Malki'ye arabanın sağından ateş ettiğini söyleyen Türkeş, diğer tetikçi Oğuz İşıkh'mn ise soldan ateş ettiğım anlattı. Firari Işıklı'nın rolünü Türkeş'in ifadeleri doğnıltusunda bir polis memuru üstlendi. Bursa Emniyet Müdürü Aydın Genç, Türkeş konuşurken zaman zaman araya girerek kendisine sorular yöneltti. Burhanettin Türkeş tatbikat sonrasında yine yoğun güvenlik önlemleri alünda Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Bursa Emniyet Müdürü Aydın Genç tatbikat öncesi ve sonrası gazetecilerin sorulannı yamtsız bıraktı. Genç. "CKayda kullandan süahlar bulundu mu" sorusu üzerine, "Başka sflahlar akbk. Yeni gözaltüar olabüir. Beni izlemeye devam edin" dedi. Burhanettin Türkeş'in bugün erken saatlerde Istanbul DGM'ye gönderileceği açıklandı. Bu arada Türkeş'in sorgusvmda Malki cinayeti dışında bazı yaralama ve haraç olaylan ile ilgili de bilgiler verdiği, bu bilgiler doğnıltusunda önümüzdeki günlerde yeni dosyalann açüabileceği, bazı sanayicilerin bilgisine başvurulabileceği de öne sürülüyor. nın yeniden girmesi de bunun göster- gesi oldu. Çiller, özellikle Başkanlık Div'am'nın. muhalif üyeleri Rıza Akça- h ve Meral Aksener dışındakı üyelerin tamammı GlK'e aldı. Çiller'in, Baş- kanlık Dıvanı'nın muhalif diğer üyele- n Ismail Karakuyu ve Cihan Paçacı'yı GlK'e ahnası ise "muhalifleri bötane taktiğT olarak değerlendırildi. DYP' nin hafta içinde GDC'i toplaya- rak, yeni parti yönetımini belirlemesi bekleniyor. Kulislerde, Çiller'in Baş- kanlık Dıvanı'nda da köklü değişikli- ğe gitmeyeceği savunuluyor. Delegenın en fazla "çizdiği" isim olan Hasan Ekmci'nin Başkanlık Diva- nı'na girmek istemedığı savunulurken, Çiller'in bu ismi koruyacağı ifade edı- liyor. Kulislerde, Ekin- ci'ninyanı sıra, Genel Baş- kan Yardımcılan AB Şevki Erek, Nurhan Tekinel, Hayri Kozakçıoglu nun yerlerini koruyacaklan ifa- de edilirken. yönetime gı- recek yeni ısimler arasmda ise Ufuk Söyiemez, Meh- met Sağlam, Sevgi Esen, Haüt Dağlı. Salim Ensari- oğhı'nun adı geçıyor. Kongre öncesinde ve sonrasında "herkesi ku- caklama" sözü verip, *bu çınann alünda herkese yer var" çağnsı yapan Çil- ler'in bu sözleri, parti dışı- na itilen kesimleri hareke- te geçirdi. Bu çerçevede, seçimler öncesi aday belır- leme sürecinde partiden ıs- tifa eden ve bir süre önce kulislerde Çiller'le görüş- mek istediğı savlanan Mehmet Ağar'm "durum degerlendirmesi yapüğT belirtildi. ^ 5p^W«> 'Muhafazakâr Doğu çocuğu' Seydaoğlu Almanya'da ne yaptı? -Tutanaklardan- TBMM Insan Haklan Komisyo- nu'nun Almanya gezisinde, ANAP Diyarbakır Milletvekıli Sebğatullah Seydaoğlu'nun bazı programlara katılmayıp, "striptiz gösterisi" izle- meye gittiği haberteri ortalığı karıştır- dı. Konu, 18 Kastm günü TBMM Ge- nel Kurulu gündeminedetaşındı. Bu tartışmayla ilgili olarak tutanaklardan seçtiğimiz bazı bölümler şöyle: Bozkurt Yaşar Öztürk (MHP. Is- tanbul). Nle yazık ki, TBMM'yi, dola- yısıyla Meclisımizı temsıl etmek amacıyia yurtdışına giden bazı mil- letvekillerimizin hareketlerinin, mille- timize yaraşır bir şekJlde olmadığı ha- berleri gazete sayfalarında ve tele- vizyon ekranlannda yer almaya baş- lamıştır. (....) Bize en şanlı unvanı ve- ren yüce Türk milletinin milletvekili, milletın parasıyla olur olmaz, yakış- maz yerlerde mi gezmeli? Bununîa da kalmayarak ülkemizi ve mılletimi- zi bölmek isteyenlerle birlik ve bera- beriik içinde mi olmalıdır? Eğer bu haberler doğru ise, anayasamızın 81. maddesindeki yemin çiğnenmiştir. Ismail Köse (MHP Grup Başkan- vekıli): Milletvekilımiz ANAP'taki bır mılletvekilıni hedef gösteımiş gibi al- gılayarak söz verme noktasındakı böyle bir olayı kabul etmemiz müm- kün değildir. Konuşma genel bir ko- nuşmadır. Sebğatullah Seydaoğlu (ANAP, Diyarbakır): (...) Seydaoglu, demok- ratıkleşmeyi istediği ıçin, insan hak- lannı istediğı ıçin, Merve Kavakçı ya yapılan haksızlığı istemedığı ıçin ona bu ıftira atıldı. Mahkeme karan bura- da. Gazetelerde çıkan her şeye inan- mayın. (...) Ben demokrat, namuslu, onurlu bir Doğu çocuğuyum. Med- ya, beni yargısız infaz etmiş. Akşam milletvekillerimle beraberyemekye- dik. Ellerınde fotoğraf yok, kasetyok, belge yok. Vay ben ahlaksız yere git- mişım. Bak, ben, muhafazakâr, na- muslu, demokrat bir aile çocuğu- yum. Benim içki içtiğimi, bir kumar- haneye ömrüm böyunca gittiğimi - 44 yaşına geldim- ispat eden varsa milletvekıllığınden istıfa etmeye ha- zınm, dedim. Işte demokrat olmak budur, erkek olmak budur. doğru ol- mak budur. Biraz evvel mahkeme karan da aldım. Bu mahkeme kara- n, bütün bu yayını yalanladı. RTÜK'e başvurdum. Bu akşam, inşallah te- levizyon ekranları kararacak. (...) Medya ahlaksız olmuş, rantiyeci ol- muş, şantajcı olmuş, ihale peşinde... Sebğarullah Seydaoğlu. Genç'in Çankaya hayalleri... DYP Tunceli Mılletveküi Kamer Genç, gözünü Çankaya Köşkü'ne dikti. Her fırsatta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i hedef alan sert konuşmalar yapmaktan ka- çtnmıyor. Bu arada, cumhurbaşkanltğına aday olacağını da şimdiden açık- ladı. Bu adaylık, fazla "ciddiye" alınmadı ama, Genç vazgeçmiyor. Hatta, bazı geceler oldukça alkol- lü bir biçimde bazı milletvekilleri- ni arayjp, "Bana oy verecek misin" diye sorduğu da kulıslerde anlatı- lıyor. Genç, "aday" olarak Cumhur- başkanlığı bütçesi ile de yakından ilgtlendi. TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşütürken, salona get- di. Ancak, milletvekılleri kendisini ikna edip "samafa çtkmasın" diye salondan uzaklaştırdı. Genç, bu arada, "Bütçe geçen yıla göre kı- sılmış. Benim geleceğimı anladı, onun için bütçeyi kıstı ki, ben har- camayayım" sözleriyle Demirel'e taş attı... 'Clinton beni gıyaben tanır' ABD Başkanı Bill Clinton, TBMM Genel Kurulu'nda konuştuktan sonra. milletvekillen tarafindan ayakta alkışlandı. Alkışlamaya doyamayan bazı milletvekillen Clinton'ı, arabasına kadar eşlik ederek uğuhadı. FP Diyarbakır Milletvekili Haşim Haşimi de bunlardan biriydi. Clinton'u uğurlarken, "tokalaşma" şansını yakalayan ender vekillerden olan Haşimi de el sallamayı unutmadı. Gazeteciler, "Clinton- Haşimi yakınlaşmasınr görünce, "Hayırdır, sizi Clinton'a el sallarken gördük, tanışıyor musunuz" diye sorunca Haşimi gururlanarak yanıt verdi: "Beni kendisi çağırdı. Ben, Al Gore'/a (ABD Başkan Yardımcısı) görüşmüştüm. O nedenle Clinton da beni gıyabımda tanır." Meraklısına not: Haşimi, daha önce FP Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, "Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kunılmak isteniyor" savıyla Meclis araştırma önergesi vermesı üzerine, genel kurulda, "ABD'nin Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurma planı kesinlikle yok" diyerek "garanti" de vermişti. MHP'nîn TPüritf takrntısı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ntn bütçesi görüşülürken söz alan FP'li Aslan Polat'tn Tûrki cumhuriyet" ifadesini kullanması, MHP'li üyeleri kızdırdı. MHP'fi Mücahit Himoğlu, "Türki, diyoryahu, Türk cumhuriyetieri" diye Polat't uyardı. Polat'ın "Siz 'Türki' lafına kmyorsunuz, Çeçentere adam 'eşkıya' diyor, susuyorsunuz" sözteri tartışmayı büyüttü. Yeniden söz alan Himoğlu, Komisyon Başkanı Metin Şahin'in uyanlanna karşın Türklerin tarihi konusunda kısa bir nutuk çekti ve "Gökoğuz/ar7a birlikte Çeçenler de bizimdir" dedi. 'Açık' telefon FP Bitlis Millervekili Zeki Ergezen, Çalışma Bakanlığı bütçesıntn görüşmeleri sırasında, Bakan Yaşar Okuyan'a, SSK hastanelerinden yakındı. Ergezen, seçim bölgesinden gelen çok ağır bir hasta için 2 gün boyunca hiçbir hastanede yer bulamadığını söyleyince, Okuyan, "şipşak" bir çözüm önerdi. "Böyle durumlarda direkt beni cep telefonumdan arayın, bizzat ilgilenirim" diyerek cep tetefonunun numarasını verdi. Okuyan, "Ben bu telefonu bütün seçmenlerime verdim, partamenter arkadaşlanmdan mı saklayacağım" diyerek de gönül aldı. Okuyan sözterini yeni tamamlarmştı kı, "uyanık" bir milletvekili sitem etti: "Say/n Bakan, telefonunuzu çevirdim, telesekreterçıkıyor." Okuyan: "Eee canım, şimdi sizin somlannızı cevap/ıyorum zaten, iki işi aynı anda yapamam ya..." Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyıın, Emine Kaplan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle