Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 1999 PAZARTESİ HABERLER Asgari iicreî toplantısı • ANKARA (AA) - Asgari Ccret Tespit Komisyonu. 1 Ocak 2000 tarihinden geçerli olacak yenı ücreti belirleme çalışmalan çerçevesinde bugün üçüncü kez toplanacak. Toplantıda. Hazine'den beslenme kalıplanna ılişkin venler ile DPT, Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Milli Prodükth ite Merkezi'nden Türkiye ekonomisinin hem geçmişe dönük hem de geleceğe ilişkin göriişlerinin komisyona bildirmesinin ıstenmesi beklenıyor. Halen brüt 93 milyon 600 bin, net 68milyon631 bin 120 lira olarak uygulanmakta olan asgari ücretın. geçen yılki komisyon karan doğrultusunda. bu yıl da 1 Ocak 2000 ve 1 Temmuz 2000 tarihlerinden geçerli olmak üzere 6'şar aylık dönemler halinde belirlenebileceğı belirtiliyor. Süha Sağlam yine başkan • ANKARA (AA) - Altı Nokta Körler Derneği Genel Başkanlığı'na Süha Sağlam yenıden seçildi. Derneğin önceki gün başlayan 24"üncü olağan genel kurulunda 111 delege oy kullandı. Süha Sağlam 107 delegenin oyunu alarak yeniden genel başkan seçılirken Muharrem Kalıpçı, Fermani Kurtel, Osman Devecı. Hatice Önder, Hasan Tatar. Fatma Candan Çulhaoğlu. Yıldınm Alkaya. Sefer Kızıl. Vahit Olgun. Hacı Karabay, Ufiık Gürbüz, Celal Polat ve tbrahim Yirci yönetim kurulu üyeliğine getirildi. YTÜ'de eğitim paneliI İstanbul Habe'r Servisi - Üniversıte Ögretim Üyelen Derneği (ÜÖÜD) ile Çağdaş Eğitim Vakfı tarafından bugün saat 14.30'daYıldızTeknik Üniversitesi (YTÜ) Oditoryumu'nda "21'inci Yüzyıla Girerken Nasıl bir Eğitim Reformu, Eğıtimde Nasıl Bir Reform" konulu panel düzenleniyor. istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı'ndan bir süre önce istifa eden Prof. Dr. Aysel Çelikel'in yöneteceğı panele, konuşmacı olarak gazetemiz yazan Oral Çalışlar. Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Adil Çağlar. İstanbul Üniversitesi'nden Burhan Şenatalar. Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşar, Şişli Terakki Lisesi'nden Oktay Tuncer katılıyor. Bu gece berat kandili • ANKARA (AA)- Dıyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, bu gecenin berat kandili olması dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Yılmaz mesajda "Berat gecesinin manevi aydınlığmı fırsat bilerek farklılıklanmızı bir tarafa bırakarak birbirimize hoşgöriiyle yaklaşalım, banşalım. kucaklaşalım, kaynaşalım" çağnsında bulundu. Hac başvunulan • ANKARA (Cumnuriyet Biirosu) - 9 Ağustos-3 Eylül tarihlen arasında hacca gitmek üzere 81 bin 544 kişi başvuruda bulundu. jSuudi Arabistan'ın tanıdığı 65 bin kişilik hac kontenjanının 41 bini Diyanet lşleri Başkanlığf nca. 24 bini de A Grubu seyahat acentelennce kullanılacak. Hacca gitmek isteyenlerin sayısının hac kotasından fazla olması nedeniyle bugün ile 24 Kasım tarihlen arasında il müftülüklerince belirlenecek günlerde noter huzurunda kura çekilecek. Mumcu, İsrail'de • İstanbul Haber Servisi - Turizm Bakanı Erkan Mumcu, "Turizm Karma Komisyon Toplantısr'na katılmak üzere dün Israil'e gitti. Atatürk Havalimanı'ndan Israil'e hareket eden Bakan Mumcu'nun, tsrail Turizm Bakanı ile yapacağı görüşmelerde Türkiye ve fsrail arasında turizmde işbırlıği konulannın ele alınacağı belırtildi. Askerler, Samandıra'da yasak bölgede yapılan binalarm yıkılmasını istedi Erdoğan'ın iıışaaü kaçak Samandıra Belediyesi'nin imar yasağı bulunan askeri bölgede ruhsat verdiği inşaatlar arasında Tayyip Erdoğan'ın ortak olduğu Emnivet Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketide bulunuyor. MİYASE İLKNUR Yapılaşmanm yasak olduğu Askeri Güvenlik Bölgesi'nde- ki kaçak inşaatlara ruhsat ve- ren Samandıra Belediyesi 15. Kolordu Komutanlığı tarafın- dan istanbul Büyükşehir Bele- diyesi ve İstanbul Valiliği'ne şikâyet edildi. Yasaya aykın olmasma karşın ruhsat verilen inşaatlardan biri, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve or- takanna ait Kara Kuvvetleri Komutan- lığı 15. Kolordu Komutanlığı adma Kurmay Albay ÜmitEr- gin tarafından İstanbul Valili- ği ve İstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanlıgı'na 31 Ekim 1999 tarihinde yazılan resmi yazıda. "daha önce yapdan uyarüara karşın kaçak oldu- ğu belirlenen inşaadann yıkıl- mayıp ruhsat vcrildiğuıin" tes- bit edildiği anımsatılarak "söz konusu inşaatlann Askeri Ya- sak Bölgeler ve Güvenlik Böl- geleri Kanunu ile ayıu ismi ta- şıyan vönetmeliğe aykm okhı- ğu" belirtiliyor. Yazıda ayn- ca, Askeri Güvenlik Bölgesi engelli saha ve Hava Alayı Mania Planı içerisinde kala- rak uçuş emniyetini ihlal eden söz konusu inşaatlann yıkımı- nın sağlanması \e komutanh- ğa bilgi verilmesi isteniyor. Tayyip'e de ruhsat Komutanlığın yazısı üzeri- ne İstanbul Valiliği ile Kartal Kaymakamlığı, Samandıra Belediyesi'nden konu hakkın- da bilgi istedi. Samandıra Be- lediye Başkanı Abdullah Bay- ram, Kartal Kaymakamlı- ğı'na gönderdiği yazıda aske- ri yasak bölge kapsamına gi- ren Samandıra Fatih Mahalle- . si'nde Barsan Dış Ticaret ve Sanayi Yatınmlar AŞ ile Eyüp Sultan Mahallesi'nde Recep Tayyip Erdoğan'ın ortağı bu- lunduğu Emnivet Gıda ve Sa- nayi Ticaret Limited Şirke- ti'ne yapı ruhsatı verildiğini. Umarlar Şirketi'ne de ruhsat vermeye hazırlandıklannı be- lirtti. Osküdar, Burhaniye Mahal- lesi Gürgen Sokak Numara 3 'te halen faaliyet göstermek- te olan Tayyip Erdoğan'ın Emniyet Gıda Şirketi'ne veri- len ruhsatta, idari birimler ve depo olarak kullanılmak ama- cıyla yapılaşma izni verildiği kaydediliyor. Ancak Askeri Güvenlik Bölgeleri'ne yapılaşma ilgili kanuna göre yasaklanmış. Bu bölgelerde planlama yapılır- ken ilgili komutanlıgın onayı gerekiyor. Samandıra Beledi- yesi, askeri bölgeyi imara açarken böyle bir onay alma- dığı gibi, komutanlıgın uyan- lanna karşın söz konusu ka- çak inşatlan yıkmadıgı gibi, ruhsat verme yolunu seçmiş. Imar kanununa göre, belde belediyelerinin 5000'lik plan yaparken Büyükşehir Beledi- yesi'nden onay almalan ge- rekmiyor. Bu nedenle Saman- dıra Belediyesi'nin yaptığı planlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden geçmemesi- ne karşın 15. Kolordu Komu- tanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden ruhsat veri- lenler de dahil askeri bölgede yeralan inşatlann yıkılmasını istiyor. FP milletvekili încetahtacı trafik kazasında öldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Gaziantep Milletvekili Bedri In- cetahtaa, geçirdiği trafik kazası so- nucu yaşamını yitirdi. Încetahtacı. Almanya'nuı Köln kentine gitmek üzere Esenboğa Havaalanf na gider- ken kendı kullandığı araçla orta re- füje çarptı. FP'li lncetahtacf nın ce- nazesi bugün Gaziantep'te toprağa verilecek. Bedn lnceahtacı, geçen dönem kurulan TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'ndakı çalışmalanyla ön plana çıkmıştı. Otomobiliyle dün sa- bah erken saatlerde yaptığı kazada o- lay yerinde yaşamını yıtiren Incetah- tacı'nın cenazesi önce Çubuk Dev- let Hastanesi'nin morguna kaldınldı. Kazanın duyuhnasından sonra FP Genel Başkanı Recai Kutan, il kong- resi nedeniyle Kayseri'ye yapacağı geziyi iptal etti. Kutan ve parti yöne- ticileri hastaneye giderek yetkililer- den bilgi aldılaf. Eşi ve oğîunun teş- hisinden sonra Bedn Incetahtacı'nın cenazesi adli tıp morguna kaldınldı. Gaziantep'te bugün toprağa verile- cek olan lncetahtacf nın cenaze töre- nine Recai Kutan. FP milletvekille- ri ve Necmettin Erbakan gıdecekler. Incetahtacı'nın, Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Nev- şehir Milletvekili Mehmet Elkatnuş ile önce Almanya'nın Köln kentine, oradan da Hollanda'ya geçerek "Su- surhık" konulu konferansa katılma- yı planladıklan öğrenildi FP Genel Başkanı Recai Kutan, bir gazeteci- nin "tncetahtacu TBMM Susurluk Komisyonu üyesiydi. Bu açıdan şüp- heli bir durum olabilir mi" sorusu üzerıne şunları söyledi"Bu istika- mette şüphe ifade edenler oldu. Biz- deki ilk intiba, normal bir trafik ka- zası olduğudunAma bu şüpheyi de ifade edenler var. İçişkri Baka- nı'ndan olayın bu yönünün de araş- bnlmasmı isteyeceğiz." TBMM Başkanı Yddınm Akbuhıt Încetahtacı'nın ölümü nedeniyle eşi Raaf Incetahtaa ile FP lıderi Ku- tan'abirerbaşsaSlığı mesajı gönder- di. Sağlık-İş Sendikası Başkanı Başoğlu, Bayram Meral dönemini eleştirdi 6 Türk-iş sürekli kan kaybettT ANKARA (AA) - Türk-lş'in 1-5 Aralık arasında yapılacak 18. olağan genel kuruluna iliş- kin sendikalar arasındaki kulis faaliyetleri yoğunluk kazanır- ken, Sağlık- Iş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, kon- federasyon genel başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Yaptık- lan ıki toplantıya karşın, henüz bir genel başkan adayı çıkara- mayan muhalefet sendikalan ise bugün üçüncü kez biraraya ge- lecek. Delege sayısı itibariyle genel kurulda etkili olacak, Tes-lş, Tek Gıda-Iş, Belediye-lş, Pet- rol-lş ve Genel Maden-lş sendi- kalannın belirleyeceği tavır önem kazanırken, Başkan Bay- ram Meral'in yeni yüzlere sahip liste oluşturma girişimleri sürü- yor. Meral'in listesine, mevcut Genel Eğitim Sekreteri Salflı Kı- hç ile birlikte Tes-lş, Tek Gıda- lş, Belediye-lş veya Türkiye Maden-lş sendikalanndan birer temsilciyi almayı düşündüğü öğrenildi. Sendikal çevrelerde, Tes-tş, Tek Gıda-lş, Belediye-lş, Genel Maden-lş ve Petrol-Iş sendika- lannm şimdilik, "belde-gör" Yapunlan devameden yüksek güvenlikli " F " tipi 5 cezaevi, 2000yılınm mayıs ayında hizmete açüacakBu cezaevterindeki tutuklu ve hükümlülere, çalışma odası, kreşgibi olanaklar sunulacak. liit»iiimM : w ı mmt ı MB ı wm; H ' 11" 1 ! \n% 'Dubleks9 cezaevlerigefiyorANKARA (AA) - Adalet Ba- kanlığı tarafından. kamuoyunun sık sık gündemine gelen cezaev- leri sorununun çözümü için baş- latılan çalışmalar sürüyor. Adalet Bakanhgı'ndan aldığı bilgiye göre, şimdiye kadar 37 "E" tipi ve 17 özel tip cezaevi- nin baa bölümleri oda sistemi- ne dönüştürüldü. Sorunlann çözûmünde "6n- celOdi adım" olarak görülen ça- lışma kapsammda, Ankara, tz- mir. Bolu, Kocaeli ve Tekir- dağ'da yapımma başlanan ve "yüksek güvenBldi'' olarak ta- nımlanan 5 " F * tipi yeni ceza- evi de 2000 yıhnın mayıs ayın- da hizmete sokulacak. Her biri 2.5 trih/ona mal olacak bu ceza- evîerinde, 64 adet 3'er kişilik, 103 adet de birer kişilik oda bu- lunacak. Adalet Bakanlığı'nın 2000 yı- h yatınm programında ise 6 ye- ni " F " tipi cezaevinin yapınu y- er alıyor.Adıyaman, Afyon. Burdur, Erzurum, Gümüşhane, Hatay, Isparta. Kahramanmaraş, Kırklareli, Kırşehır. Kütahya, Muğla, Nevşehir. Niğde ve Uşak E Tipi cezaevlerinin oda sistemine dönüştürülmesı için ise 25 Kasım Perşembe günü ihale açılacak. 17 fc E" tipi ve 15 özel tip ce- zaevinin bazı bölümlerinin oda sistemine dönüştürülmesi için de daha sonraki günlerde yeni bir ihale yapılacaLEn geç 2001 yı- lında tamamlanması beklenen bu kapsamlı çalışmanın finans- manı ise bugüne kadar olduğu gibi Adalet Bakanlığı'na bağlı işyurtlanndan karşılanacak. Yetkililer, sık sık ülke günde- mine gelen ve uluslararası alan- da eleştiri konusu olan cezaev- leri sorununun * F " tipi cezaev- leriyle çözümlenmesini umut et- tiklerini bildirdiler. Yetkililer, her türlü rahathğın düşünüldüğü bu cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere, kreş ve çalışma odası gibi olanaklar sunulacağı- nı belirttiler. Ayıu zamanda mekanik ve elektronik güvenlik sistemleri ile donatılacak, modern arama cihazlannın bulunacağı " F " ti- pi cezaevlerinde yangın. ftrar ve içeriye yasadışı maddelerin so- kulması gibi olaylann önlenece- ğini kaydeden yetkililer. ziyaret- çilerin içeriye girerken ve çıkar- ken elektronik cihazlarla elleri- nin görüntüsünün alınacağım bildirdiler. Yetkililer, içeriye gi- ren ziyaretçilerin. el dokulannın mekanik cihaz tarafından onay- lanmaması halinde, dışanya çı- kamayacaklannı kaydettiler. politikası izlediği, bu sendikala- nn belirleyecekleri tavnn, genel kurulu etkıleyeceği bildiriliyor. Türk-tş Genel Başkanı Bay- ram Meral, kendisine yönelik eleştirilerin hakh olmadığını sa- \oinurak, eleştiren sendikalann başta, 24 Temmuz'da yapılan "Mezarda Emekliüğe Havır" mitingi olmak üzere, Türk-fş'in tüm eylemlerine yeterli desteği vermediğini öne sürdü. Me- ral, 18. olağan genel kurul- dan Türk-lş'in birlik ve bü- tünlük içinde çıkacağını vurgulayarak, bölünmüş bir Türk-lş'in hem çalışanlara, hem de ülkeye yaran olma- yacağını söyledi. Genel ku- rulda aday olacak tüm sen- dikacılara başan dilediğini anlatan Meral, "Genel ku- rula Türk-tş'in yaran için tek bir liste üe gidilmeüdir. Genel kurulda seçilecek Türk-tşyönetinüne tüm ar- kadaşlanmız destek verme- Iklir. Çünkü. genel kurul- dan sonra çalısanlann ve ül- kenin büyük sorunlan bizi bekiemektedir. Halk, bu so- runlann çözümünü Türk- Iş'ten beküyor" dedi. Türk-lş Genel Başkanlı- ğı"na aday olduğunu açıkla- yan Türkiye Sağlık-lş Sen- dikası Genel Başkanı Mus- tafa Başoğlu ise "Türk- tş'in bugüne kadar iyi yöne- tflemediğini'' savunarak. konfederasyonun Meral'in yönetiminde sürekli kan kaybettiğini belirtti. Meral yönetimindeki, Türk-tş'in çalısanlann sorunlannaçö- züm bulamadığını anlatan Başoğlu, şunlan söyledi: "Sürekli kan kaybeden Türk-tş, gündem beÛrleme- de diğer işçi sendikalan konfederasyonlannın hep gerisinde kaldL Bu konfederasyonlar, başta sosyal güvenlik yasa- sında vaşanan süreç olmak üzere, çalışanlan Ugilendi- ren sorunlar karşısında Türk-lş'i hep solladılar. Türk-tş, özeDeştirme dahil temel konular üzerinde çö- züm üretici politikalan or- tava kovamadı." Denktaş, 3 Aralık'ta Klerides'le yapacağı görüşmeye giden yoldaki tuzaklan anlattı 6 ABD'nin oyunıınu boşa çıkardık' LEYLA TAVŞANOĞLU Kıbns Türk ve Rum toplumlan liderle- ri. son anda bir aksilik olmazsa, 3 Aralık'ta Nevv York'ta BM Genel Sekreteri Kofi An- nan'ın gözetiminde dolaylı görüşmelere (proximity talks) başlayacaklar. Konuyla yakından ilgili çevreler. görüşmelerdenbe- lirgin bir sonuç çıkmasım beklemiyorlar. Öte yandan Annan'ın da%eti üzerine KK- TC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın önce ret yanıtı verdiği, sonradan bunu "evet"e çevirdiği bildirildi. Nevv York görüşmele- rinden neler beklediğini Denktaş'a sorduk. Denktaş. izlediği siyasetten bir adım bile kıpırdamadan bize şu yanıtı verdi: "ABD Başkanı Clinton banş, uzlaşma isnyor. Tür- kiye, banş için 1963'ten bu yana dünyanın parasını, en sonunda evlatiannı feda etmiş- tir. Dolayısı>la görüş biriiği var. Lzlaşmayı önleyen tek faktör, Kıbns Rum idaresinin meşru hükümet olarak tanınmasıdır. Pa- zarhk bunun neresinde olabilir ki?" Denktaş'la konuşmamız sorulu-yanıtlı şöyle gelişti: - BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da- vetini sonunda kabul ederek Nevv York'a gitme karan almanız geri adım olarak ni- telenivor. Bu doğru mu? DENKTAŞ - -Daveti sonunda kabul et- tiğün" imajı yanlıştır. Genel Sekreterle (ve ABD yetkilileriyle) mutabık kaldığımız metin gündeme gelince daveti kabul ettik. Bu metin yokînuş gibi hareket edip, bi- zim kabul edemeyeceğimizi bildikleri 1. ve 2. metinler ilgililerle aramızda büyük bir güven kaybına neden olmuştur. Bunu yap- mamalıydılar. Dolayısı ile biz geri adım at- madık. Biz. üzerinde mutabık kalınan met- nin gündeme getirilmesinde ısrar ettik. - Ankara'run, Kıbns sorununun çözü- münde kolaylık gösterilirse AB üyeliginin garanti alnnda olacağı güvencesini aldığı sö\ lenivor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? DENKTAŞ - Türkıyeye '"sen de aday- sın" diyerek geçmişte yaptıklan hatayı dü- zeltmeleri iyi bir gelişme olur. Ancak bu- nun karşılığında Türkiye'den Kıbns üze- rinde taviz yapmasını beklemek, hele bun- da ısrar etmek. hiçbir adalete sıgmaz. Tür- kiye'ye "adaysın" demek başkadır, dedik- leri gibi Türkiye'yi 10-15-20 yıl sonra adaylığa kabul etmek başkadır. Arada ge- çecek zaman içinde Türkiye'den istedikle- ri "Kıbns'ın (!) üyeliğini desteklemesidir." Bunun da anlamı, Türkiye'nın Kıbns üze- rindeki haklanndan vazgeçmesidir. Bu mümkün mü? - Annan ve Ointon'ın 'eşıt statü' uzlaş- masuu ihlal ettikleri doğru mu? DENKTAŞ - Genel Sekreterlik, toplan- tının 'Kıbns Cumhurbaşkanı Klerides fle Bay Denktaş' arasında yapılacağmı açıkla- mıştı. Bu eşitliğin ihlali, mutabakatınızın toz duman edilmesi anlamına gelir. Beyaz Saray da, Genel Sekreter'in bu açıklama- sındaki bu deyimleri kullandı. Bunlar 'yan- hşbk' değıldir, kasıttır. Çünkü ABD'nin her makamı ve BMGS, bizim bu deyimleri as- la kabul etmediğimizi çok iyi bilmektedir- ler. Başkan Clinton'm Ankara'ya gelmek- te olduğu çok nazik bir sahfada bu 'dolma- yı' bize yutturabileceklerini sandılar. Oyun sökmedi? - Nevv York görüşmelerinden sizce ne çı- kar? DENKTAŞ - Böyle düşünmüşlerdi, an- •cak davet şeklinin istediğimiz yönde oriji- naline dönüştürübnesi ile bu da suya düş- müş oldu. Dolaylı görüşmeler, zemin yok- laması ve zemin hazırlığı için yapılır. -Görüşme davetinin dolaylı müzakereter içinyapüdığL ancaksonradan doğrudan gö- rüşmeler de vapılması için bir oldu-bhti ha- ztrîandığı söyleniyor. Bu konuda siz ne di- yorsunuz? DENKTAŞ -Benim açımdan hiçbir bağ- lantı yoktur. Ancak, bu baskılı daveti ve tüm oyunlan AGtT toplantısı ile Helsinki Konferansı arasma sıkıştırmalan herhalde hoş bir şey değildir. Kıbns'ta 36 yıldır de- vam eden insan haklan ihlali ve kabulü mümkün olan baskılara boyun eğmedik. Bunu unutuyorlar. Türkiye'nin Kıbns'ta vazgeçemeyeceği ve 1960 anlaşmalan ile perçinlediği geo-politik haklan olduğunu görmezlikten geliyorlar. Kıbns'm bir Yu- nan adası, bizim de bu Yunan adasında bir azınhk olduğumuzu sanıyorlar ve hatta Kıbns meselesinin 1974'te başlayan bir is- tila meselesi olduğuna inananlar var. Bi- zim direnişimiz veya çıkışlanmız bu yan- lış görüşleri değiştümek içindir. - Sizce,3Arahk'ta yapacağuuz Nevv York görüşmeleriyle 10 Aralık'taki Helsinki Zir- vesi arasında doğrudan baglantı var mı? DENKTAŞ-Clinton banş, uzlaşma isti- yor. Türkiye, banş için 1963'ten bu yana dünyanın parasını ve en sonunda evlatian- nı feda etmiştir. Dolayısı ile görüş biriiği var. Uzlaşma!.. Uzlaşmayı önleyen tek fak- tör, Kıbns Rum idaresinin meşru hükümet olarak tanınmasıdır! Pazarlık bunun nere- sinde olabilir ki? -CHnton'mAnkara zivarenndesizce Kıb- ns koousunda bir pazarük yapdmış olabi- lir mi? DENKTAŞ- Şimdiye kadar herhangi bir sonuç almamadı. Zaten bu temaslan tertip- leyenler de sonuç beklemediklerini söyle- mektedirler. - Her iki taraftan da Kıbnsular, iki bölge arasındakitelefon hatünın çabşmadığmdan yakuuyorlar. Sizce buhat neden çahşnuyor? DENKTAŞ - Telefon hatlannda bozuk- luk meydana gelmişse bunun düzeltilmesi mümkündür. Telefon idaresine müracaat ehneleri gerekir. BİZ BİZE ERDAL ATABEK Çağımmn Kaygılı İnsanı... Karen Homey, günümüzün insanını böyle ta- nımlıyor: "Kaygı/an nedeniyle davranışlan, kişili- ği nevrotik özellikler kazanmış kişi!" Insanın günümüzdeki kaygılan için öyle çok neden var ki... Kendimize ilişkin kaygılar, çevremize ilişkin kay- gılar, kimi zaman dünyanın gidişine ilişkin kaygı- lar yakamızı hiç tnrakrnaz. Son birkaç ay içinde hepimizi saran "deprem kaygısı" neredeyse gerçek bir ruh sağlığı soru- nuna dönüştü. Hepimiz birer deprembilimci ke- sildik, fay hattı nerelerden geçiyor, deprem nere- lere yakın, kaç şiddetinde deprem nasıl etkiler gi- bi sorular açık kaygılara dönüşüyor. Deprem olayını aşarsak eskisiyle yenisiyle kay- gılar gene peşimizde, gene içimizde. İyi de, hep kaygıylayaşanmaz. Aslında kaygıy- la yaşamak dünyanın en zor işlerinden. Onun için de insanlar "kaygıdan kurtulmanın" yollarını an- yor. Kaygıdan kurtulmak, bilişsel düzeyde buna uy- gun bilgi, bilinç, duygu donanımıyla olabilir. Hem akademik zekânın hem de duygusal zekânın bu anlamda eğitilmiş olması "kaygıyı pozitifyaşama- ya" dönüştürebilir. Bunun için "dört adımlı bir strateji" uygulamak gerekiyor: 1. adım: Kaygıyı tanımak, variığını bilmek. 2. adım: Kaygıyı oluşturan olgular, koşullar, ki- şilerte ilgili olarak değişik seçenekler oluşturmak. 3. adım: bu seçenekleri tartarak yapılması ge- reken iş konusunda karar vennek. 4. adım: Verilen karar doğrultusunda harekete geçmek ve sorumluluk almak. Bir deprem tehlikesinden girilecek sınava, ço- cuğumuzla ilgili sorundan işimizle ilgili kaygılara kadar uygulamamız gereken yol budur. Ancak her duruma özgü "yapılacak işler programı" el- bette farklı olacaktır. Ama pek çok insan için "kaygıdan kurtulmak" kolay değildir. Bu durumda insanlar kendileri için "kaygının vereceği sıkıntı ve acılardan kurtulma yollan" olarak dört temel yol seçerler. Karen Hor- ney'in üzerinde durduğu dört temel yol şunlardır: 1. Kaygı uyandıran olguyu ussallaştırma: Çocuğumuzun ateşi çıktığı zaman "kaygılanı- nz." Bir yandan da çocuklann ateşinin çabuk çık- tığını, hemen telaşlanacak bir şey olmadığını bi- liriz, ama "kaygılanmaktan kendimizi alamayız." Bu kaygıyı ussallaştırarak (akJa uygun duruma getirerek), çocuğumuzun ateşinin yükselmesinin çok kötü bir hastahğın işareti olabileceğini söy- ler, telaşımıza haklı bir gerekçe buluruz. Pek çok kaygımızı bu biçimde ussallaştırarak "kaygımızın bizdeyaratacağı sıkıntıyı haklı kılma- ya" çalışınz. 2. Kaygınm variığını inkâr etmek: İnsanlar kendilerinde kaygı uyandıran herhan- gi bir şeyi "inkâr ederek" bu kaygıdan kurtulma- ya çalışırlar. Işyerinde herkes için var olan bir "/s- ten çıkanlma" riskinin uyandırdığı kaygıyı, kişi "benim için hiçbir şey yok" diye inkâr ederek uzaklaştınr. Bu biçimde "inkâr ederek kurtulma- ya çalıştığımız" pek çok kaygımız vardır. İnsan- lar kimi zaman çok yakınlarındaki bir tehlikeyi bi- le "görmeyi inkâr ederek" kurtulmaya çalışırlar. Alman demokratlan da "faşizm tehlikesini gör- mezden gelerek" kendilerini rahatlatmak jste- mişler, ancak faşizm gelince kendilerini kurtara- mamışlardır. Burada dikkati çeken bir nokta da, tehlikenin yarattığı kaygı ne denli yüksekse inkâr da o den- li şiddetli olmaktadır. 3. Kaygıyı uyuşturma yollan: Bu yolların başında en çok bilinen "alkol kul- lanma", "uyuşturvcu kullanma" gelir. Dünyada giderek artan alkol ve uyuşturucu kullanımı "kay- gıyı uyuşturma" ile doğrudan bağlantılıdır. An- cak uyuşturma yollan sadece bunlar değildir. "/şe aşın düşkünlük" de kaygıyı uyuşturmanın çok uygulanan bir yoludur. Cumartesi pazar gün- leri de çalışmak, yaz tatili yapmamak, işe aşın düşkünlük, kaygıyı uyuşturmanın hem de yüksek ödüllü bir yoludur. Normal dışı uyku uyumak da kaygıyı uyuştur- manın biryoludur. Burada dikkati çeken, çok uyu- duğu halde kişinin kendisini dinlenmiş hissetme- mesidir. Cinsel edimler de kaygıyı uyuşturmanın biryo- lu olarak kullanılır. Aştrı cinselliğe düşkünlük, rast- gele cinsel ilişkiler, buna karşın doyumsuzluğu engelleyememek, sinirlilik, bu tutumun kaygıdan kurtulmayla ilgili olduğunu ortaya koyar. 4. Kaygı uyandıran her şeyden kaçınmak: Toplumda bu konunun sık görülen örnekleri "Bende birşeybulurlar" kaygısıyla gerektiği hal- de doktora gidememek, diş hekiminden kaçın- maktır. Pek çok insan yapması gereken işleri, duyduğu kaygı nedeniyle yapamaz duruma gel- mektedir. Haftaya, "neden böyle olduğunu" görelim mi? em.erdalata(a cumhuriyetcom.tr. Faks:0212513 90 98 Bedelli askerlik başvurulan başlıyor ANKARA (AA) - Be- delli askerlik kapsamında olup da uygulamadan ya- rarlanmak isteyenlerin başvurulan yurriçinde bu- gün başlayacak. Başvuru- laryurtdışmda ise 6 Aralık 1999 tarihinden itıbaren kabul edilecek. Bedelli askerlik için yurtiçindeki başvurular, bedelin tamamının ya da ilk taksitinin ödendiğine dair banka dekontunun as- lı ilebirlikte askerlik şube- lerine yapılacak. Taksitle ödemeyi tercih edenler, 5'er bin Alman Markı tu- tanndaki taksitlerden ilki- ni başvuru sırasında, kalan iki taksiti 4 Haziran 2000 ve 4 Eylül 2000 tarihine kadar ödeyebilecekler. 20 bin Alman Markı ödeye- cek olan 1959 doğumlu ve daha yaşlılann ise 4 Agus- tos 2000 tarihine kadar ay- nca 5 bin Alman Markı ve- ya karşılığı ek bir taksit odemesi gerekiyor. Bedelli askerlik için başvuru süresi 4 Mayıs 2000 günü saat 17.00'dc sona erecek.