18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Koalisyon ortaklan bazı bakanlan değiştirmek için bütçe görüşmelerinin bitmesini bekliyor Hükümetin kabine sıkıııtısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ba- kanlar Kurulu dün yaptığı toplantıda, MHP'nın bazı bölümlerine itiraz ettiği ye- nı medenı yasa tasansını "değişiklikler Meclis'tcki alt komisyonda yapıİmak üze- re"' TBMM'ye gönderdi. MHP, yasanın diline ilişkin görüşünü kabul ettirdi. Hü- kümet ortaklannın, kabinede gerçekleş- tirmeyi planladıgı değişiklikleri "uyumu vurgulamak" için aynı anda yapmayı be- nimsedıkleri kaydedildi. Bakanlar Kurulu toplantısı 7 eksikle dün yaptığı toplantıda, yerel yönetimler yasa tasarısı. Telefon ve Telgraf Yasa- sı'nda değişvklik yapan tasan, deprem bölgesine Sosyal Yardımlaşma ve Daya- nışmayı Teşvik Fonu'ndan yapılan yar- dımlar ve bedelli askerlik uygulamasının usul ve esaslan görüşüldü. Hükümet oıtaklarının kabinede yap- mayı düşündüklen değişiklikleri ortakla- şa yapmayı planladıklan kaydedildi. Ba- kanlar Kurulu listesi açıklandığı sırada akademisyen ağırlıklı bakanlann bulun- • Hükümet ortaklannın kabinede yapmayı düşündükleri değişiklikleri aynı anda yapmayı planladıklan bildirildi. Bakanlar Kurulu toplantısında yerel yönetimler yasa tasansı, Telefon ve Telgraf Yasası'nda değişiklik yapan tasan, deprem bölgesine Sosyal Yardımlaşma ve Dayamşmayı Teşvik Fonu'ndan yapılan yardımlar ve bedelli askerlik uygulamasının usul ve esaslan görüşüldü. ması milletvekillerinin tepkisine neden olduğu bildirildi. DSP'de ise af yasa tasa- nsı nedeniyle ve bazı bakanlıklardaki ata- malar ve uygulamalar nedeniyle rahatsız- lık bulunduğu kaydedildi. Bu nedenlerle atamalann TBMM'de süren bütçe görüş- melerinin ardından yapılacağı kulislerde dile getirildi. Başbakan Bülent Ecevıt, Bakanlar Ku- rulu toplantısı öncesinde yaptığı açıkla- mada, Bakanlar Kunılu'nda bir değişik- lik yapılmayacağını söyledi. Ecevit, "Ke- sinlikk doğnı değiL İma yoiuyla bile oisa herhangi bir genelbaşkandan böyiebir ni- yet ve istek olmadı" dedi. Ecevit, koalisyon ortaklan MHP ile ANAP arasında "Mavi Akun" projesı ko- nusunda bir anlaşmazlık bulurunadığını, Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel'in de Bakanlar Kunılu'na başkanlık etme gere- ği duymadığmı anlatarak şöyle konuştu: "Sayuı Babçeli'yetoptanüda,'Bu konu- da bir tereddüdünüz var mı' diyesordum. Hiçbir tereddütleri olmadıgını söylediler. Araımzda şu görüş birtiği van Nereden doğalgaz bulabileceksek. oradan doğalgaz almaya karariıyız. Buna gereksinmemiz olduğu arük kabul ediliyor." Toplantının ardından açıklama yapan Devlet Bakanı Tunca Toskay, medeni ka- nun tasansının Meclis'e gönderilmesinin kararlaştınldığını bildirdi. Toskay, oluştu- rulacak komisyonla da tasannın içeriğine yönelik çalışmalar yapılacağını bildirdi. MHP'nın dil konusundaki düşünceleri kabul edilirken tasannm yeniden yazıla- cağı kaydedildi, Geçen Bakanlar Kuru- lu'na sunulan MHP görüşünde Türk hu- kuk kültürünü temelden sarsacak ve yeni kuşaklara aktanlmasını önleycek şekilde madde numarası değişikliği yapıldığı ile- ri sürülen şu eleştirilere yer verildi: "Tasan,aite hukukunu temetden sarsa- cak hükümkr içermektedir. Tasanda ya- pılan değişiklikkrin. sırfbir değişiklik yap- mak için gerçekleştirildiği anlaşılmakta- dır. Böyie bir amaç kanunda değişiklikya- pumasını haklı gösteremez. Eğer kanun dili bakımından mutiaka bir değişiklik yapma ihtiyacı doğmuşsa. çok az sayıda bulunan ve bugünkü neslin aıüayamaya- cağı sözcüklerin sadeleştirilmesi ile yert- nilmetidir." Toplantının önemli gündem maddele- rinden biri olan yerel yönetimler yasa ta- sansının da büyükşehir belediye başkan- lannın görüşleri alındıktan sonra bir an önce Meclis'e gönderilmesi kararlaştınl- dı. Toskay, ortaklar arasında oluşturulan komisyonun yerel yönetimler yasa tasa- nsı hakkında hazırlayacağı metnin Ba- kanlar Kurulu'nda görüşüleceği ve TB- MM'ye sevk edileceğini kaydetti. Toskay, Içişleri Bakanı SadetönTantan tarafından sunulan Sivil Savunma Kanu- nu hakkında kanun hükmünde kararname çıkanlmasmm ve bunun da komisyonlar- da görüşülmesinin benimsendiğini kay- detti. Devlet Bakanı Hasan Gemict'nin gün- demin yoğun olması nedeniyle deprem bölgesinde bakanlığı'nın yaptığı ve plan- ladıgı çalışmalar hakkıda sunuş yapama- dığı belirtilirken bu gündemin önümüzde- ki toplantiya sarktığı bildirildi. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BÜTÇESİ Sağcı partiler türban için serbestKk îstiyor• Kuran'ın Türkçeleştirilmesini isteyen Bağımsız Tunceli Milletvekili Bekir Gündoğan, "Cenabı Hak Türkçe bilmiyor mu" diye sordu. FP ve MHP'liler olmak üzere ANAP ve DYP'li üyeler üniversitelerdeki türban yasağma yönelik eleştirilerde bulundular. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Ba- kanlıgı bütçesinın görüşül- düğü Plan Bütçe Komisyonu toplantısında. türban konu- sunda sağ partilerin ittifakı yine dıkkat çektı. Sağ parti- ler, üni\ersitelfirde türbana serbestlik ısterken DSP'li üyelennçoğu bu konuya gir- medı.Toplantı sırasında meydana gelen deprem ne- deniyle milletvekilleri ara- sında yoğun panık yaşandı. FP'li üyeler ve MHPlı AB Gebeş görüşmelenn öğleden öncekı bölümünde cumana- mazı gerekçesiyle erken ara verilmesıni istediler. Önerge vermeden taleplerini sözlü olarak dıle getiren milletve- killerine yanıt vermeyen ko- misyon başkanı Metin Şahin saat 12.00 olmadan toplano- yaaraverdi Mılli Eğıtım Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşme- ler sırasında başta FP ve MHP'liler olmak üzere ANAP ve DYPli üyeler üni- versitelerdeki türban yasağı- na yönelik eleştirilerde bu- lundular. ANAP'h Ali Er, Türkiye'deson dönemde *la- ikleri dinsiz. inancıgereği ba- şınıörtenkri isegerfciolarak nitelendirenlerin sayısının artüğuu" savundu. Er, inan- cı gereği başını örtenlerle re- jim karşıtlannın birbirine ka- nştınlmaması gerektiğini belirterek "Başını örten her insan irticacı değüdir" diye konuştu. DYP'li Mehmet Ali Yavuz da "basörtüsünün kişinin kendi inanci) ta ilgili olduğu- nu,devletsorunu halinegeti- rilmemesi gerektiğüıi" söy- ledi. Yavuz, komünist ülke- Ierde rejimin silah zoruyla değıl demokrasiyle değişti- rildiğinı anlatırken komis- yon başkanı tarafından söz- lerini tamamlaması için uya- nldı. Bu uyannın ardından dili sürçen Yavuz'un sözleri- ne "Sayın komisyon üyeterr yerine "Sayuı komünistter" diye devam etmesi gülüşme- lere neden oldu. MHP Çankın Milletveki- li Hakkı Duran da türban ko- nusuna değinerek bir üniver- site rektörünün okulunu bi- rincilikle bitiren türbanlı öğ- rencinin elini sıkmadığını belirterek "Buanhyçdespo- Basbakan Ecevit 'İdamdakesin kmuryok'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bunahm konula- nnı rafa kaldıran hükümet ortaklan ölüm cezasının kal- dınlması konusunda da bölündü. MHP'li bakanlar ida- mm kaldmlmasına karşı çıkarkenDSPli Orman Baka- nı NamiÇağan idama karşı olduğunu söyledi. ANAP'h bakanlar idamın kaldınlması ıle ilgili yorum yapmadı- lar. Ecevit. 10 Kasım'da liderler arasmda yapılan görüş- melerde idam konusunda kesüı bir karar verilmediğini dile getirdi. Toplantıda, Avrupa ülkelerinde ölüm ceza- sının ne durumda olduğuna dair ilgili bakanın bilgi ver- diğini kaydeden Ecevit, "Biküğiniz pbi A\rupaİnsan Haidan Mahkemesi'nin genclde cezalar, o arada ölüm cezaiaruıın erteknmesi konusunda bazı yetkiieri var. Bu yetkikr hakkında yetkin bakan arkadaşlanmız gene» başkanlar toplantısında bil^ sunduiar" dedi. Bakanlar Kurulu toplantısı için dün Başbakanlık'a gelen MHP'li bakanlar idamınkaldınlınasmakarşı çık- tılar. MHP'li Ulaştırma Bakanı Eıüs Öksüz. idamla il- gili düşüncelerinin sorulması üzerine. "Taraftar deği- lim. İnsan kasaplannı. Türkiye'yi bölüp parcalanıak Lv- teyenteri affetmenin bir manası var a»? ABD ne zarnan kaldınrsa biz de o zaman kaidınr/ r yamtını verdi. Bayındıriık ve İskân Bakanı Koray Aydın ise konu hakkında bilgisi olmadığmı söyledi. MHP'li Milli Sa- vunma Bakanı SabahattmÇakmakoğlu, tdamır, Türki- ye koşullanna göre kaldınimaması gerektiğini kaydet- ti. DSP'li Orman Bakam Nami Çağan idamın kaîdmi- masından yana olduğunu belirtirken bu konuda ANAP'h bakanlar yorum yapmaktan kaçındı. Devlet Bakanı Mehmet KeçecDer, "Görüşümü söytersem de- vam eden bir davayı etkilemiş olurum" derken Edip Safter Gaydalı konu ile ilgili görüş açıklamayacağmı söyledi. Adalet Bakanlığj'nca geçen yasama döneminde ha- zırianan Türk ceza yasası tasan taslağmda ölüm ceza- sının kaldmlarak "ağırlaştınlmış müebbet hapis "na dönüştürülmesi öngörülüyordu. tik anlayıştır. 2000 yıhna gi- rerken demokratik haklara saygının ounadığı bir ülkede milli eğjtimden sözeduemez. Biz her yı) bütçe görüşmele- rinde bunlan söylüyoruz. Ancak yöneticiler kös gibi dinliyoıiar. Milli iradenin temsilcUeri milli iradeye sa- hip çıkmadıklan zaman baş- ka güçler sahip çıkışor" diye konuştu. FP'li Altan Kara- paşaoğlu da türbanı savuna- rak "Basörtüsünün yasak- lanması ve eğitim hakkının gaspı insan haklannoı ihlal edilmesidir. Danryta) 'ın bu konudaki karan da tam bir totaliter rejim ürünüdür" di- ye konuştu. Türban tartışmalannda yalnız kalan DSP'li üyeler- den Adana milletvekili AH Tekin. "ÜnKersitelerin tek sorunu türban değildir. Bu sorun ünKersiteterin bütün sorunlannı göjgeliyor. Böyie şey olurmu? Üniversitelerde öğretim üyelerinin sorunlan var. eğitim yapan öğrendle- rin sorunlan var. Bütün bun- lan götgelemeyeçahşrvorlar" dedi. FP'li ZekiÜnal türban ya- sağmı eleştirirken "Başörtü- lülere nazi zulmü gibi eza ya- pıbyor" diyerek ünıversite- lerin kışlaya benzetildiğini öne sürdü. Tunceli bağımsız milletvekili Bekir Gündo- ğan da konuşmasında Ü- nal'm bu sözlerini eleştıre- rek "Laik cumhuriyet kimi finnlarda \aktı? Bu iddianız doğruysa o zaman Iran'a gi- din. Ben mollalardan bir fay- da geleceğine inanmıyorum" diye konuştu. Gündoğan. Arap kültürüyle bir yere va- nlamayacağmı ve Kuran'ın Türkçeye çevrilmesi gerekti- ğini savunarak "Dua mı edi- yoruzbedduamı bUelim. Va- ni Cenabı Hak Türkçebümi- yor mur dedi. FP Biths Milletvekili Ze- ki Ergezen ise 8 yıllık temel eğitimin başanlı olmadığını öne sürdü, Ergezen, başör- tüsü bahane edilerek insan- lann okullardan uzaklaştınl- dığını savundu. MHP'li üye- ler ve komisyon üyesi olma- dıklan halde toplantıya katı- larak söz alan milletvekille- ri art arda YÖK Başkanı Ke- mal Gürüz'e yönelik eleşti- riler yöneltirken bazı fakül- te yöneticilerinin döner ser- maye üzerinden pay aldıkla- nnı. üniversite rektörlerinin kurduklan vakıflar aracılı- ğıyla kendilerine ve yakm- larına çıkar sağladıklannı öne sürdüler. Milli Eğitim Bakanı Me- tin Bostancıoğlu yaptığı ko- nuşmada. 2000 ynlı bütçesin- den bakanlığma aynlan pa- yın yetersiz olduğunu belir- terek ek ödenek istedi. Bos- tancıoğlu, 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitim uygulama- sının başlamasıyla birlikte öğrenci sayısında artış oldu- ğuna dıkkat çekti. Bostancı- oğlu, üyelerin sorulanna ya- mt verirken de plansız okul yapımından şikâyetçi oldu ve "Baa okullarda kapasite fadası okullan sanşaçıkanr- sak hiç şaşmayın" dedi. TİJYAP 18. tstanbul Kitap Fuan okurlar tarafından ilgrvie izknme\e devam ediyor. Önceki gün Osman Şahin, Prof. Dr. Erol Manisah ve Prof. Dr. Servçr TanflH okurianyİa buluşarak Idtaplannı im/aladılar. Pazartesi günü sona erecek olan fuarda bugün de Erdal tnönü, Erdal Atabek, Deniz Ka\xıkçuoğlu ve ÜmK Zileli kitaplannı irazalamak üzere Cumhuriyet Kitap Kulübü standında bulunacaklar. Cumhuriyetyazarlan okurlanyla buluştu ™"i«—•«"•«•« yıhnda Cumhuriyet okurian soruvor. yazaıian yanıttıyor" konulu söyleşi önceki akşam gerçekkştirildi Söyleşiye gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı tlhan Selçuk ve yazârlannuz Şükran Soner. Deniz Som, Erol Manisah, furhan Günay 9e çok sayıda Cumhuriyet okunı katıldı. Yazarianmız söyleşide okurlann çeşitli sorulannı yanıtiaduar. tl- han Selçuk, 1990Tı yıllarda medyanın. Türkiye'de olağanüstü bir değjşim geçirdiğini belirterek •'Basında cemaat- kre ait ya da şeriatçı gazeteler var. Bunlann bir bölümü, kâr zararfUan düşünmüyor. Hatta bayilerde gazeteleri pa- ket paket satın aup ev cv dağıtıyorlar. Her okurun bilmesi gereken gerçekler olarak basındaki bu cetnaat ve şeriat- çı gazeteierin yanında, büyük medya olarak biBnen, arkasuu bankalar ve büyük sanayiye dayanan gazeteler çarpı- şıyor. Bütün bu kryamette gazetedök yaparak gazetemizi ükelerinden ödün vermeden yayuum sürdürmeye çalişı- yoruz" dedi Selçuk, öteki gazeteierin de çeşhii görüşlerdeki yazarlan bir araya toplayarak promosyon yaptığını, okurundan çok 'müşteriye" satoğuu, Cumhuriyet'in ise bir fîİdr gazetesi olduğunu anlatü. BEDELLİDEN YARARLANACAKLARA 4 GÜN YOL İZNİ VERİLECEK 28 gün askerliğe 4 taksiüe ödeme ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, bedelli askerliğin uygulama esaslanna ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nın teklifini benimsedi. Buna göre, 4 günü yol izni olmak üzere 32 gün sürecek olan bedelli askerlikten yararlanmak isteyenler 5'erbin marklık ödeme birimlerini 3 ya da 4 taksitle ödeyecekler. Milli Savunma Bakanı Sebahattin Çakmakoğlu. gazetecilere dün yaptığı açıklamada, yasanın Cumhurbaşkanı Süteyman Demirel tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe gireceğini söyledi. Çakmakoğlu, 2000'de ocak, nisan ve temmuz ayında yapılacak sevklerle birliklerine katılacak olan yükümlülerin. başvuru ile birlikte ilk taksiti ödeyeceklerini kaydetti. Taksitlerin 4 Haziran ve 4 Eylül'de yatınlacağını belirten Çakmakoğlu, 40 yaşın üstündekilerin 4 Ağustos'ta bir taksit daha yatırarak toplam 20 bin mark ödeyeceklerini söyledi. Bakan, 6 aylık süre içinde 100 bin dolayında başvuru yapılmasını beklediklerini belirtirken elde edilecek gelirin yaklaşık 1.1 milyar mark olmasının beklendiğini bildirdi. Çakmakoğlu şöyle konuştu: "Bu gelir münhasıran Marmara Böigesi'ndeki deprem fdaketi yaralannın sarüması ve maddi kayıplann tclafisi harcamalannda kullanılacaktır. Bunun için aynca bir düzenleme yapılmışbr. Ziraat Bankası'nda açılacak bir döviz hesabına y atınlan paralar değerlendirilecektir. Enflasyonist baskılardan kurtulmak için böyie bir düzenleme y apılmışOr." ARAY1Ş TOKTAMIŞ ATEŞ Ünivepsitelerin Geldiği Nokta Gele gele; bakın nerelere geldik... Bir televizyon kanalında, okullannda can gü- venliği olmadığını dile getiren öğrenci okuldan atılmış. Umanm yanlış duymuşumdur ya da yan- lış ifade edilmiştir. Zira; Hrtler Almanyası'nın iini- versitelerinde bile, öğrencilerin bu kadarcık eleş- tiri hakkı vardı... YÖK 18 yılda, Türkiye üniversitelerini bu nok- talara getirdi işte. Aslında benim için bu durum, fazla sürpriz de değil. Daha 1982'de kaleme al- dığım bir yazıda, "2547 Sayılı Yasa, şimdilik can acıtmıyor. Ama bu durumun nedeni Sayın Doğ- ramacı'nın, her şeye rağmen diyaloğa açık kişi- liğidir. Eğer başçavuş mantıklı kimi yöneticiler gejirse, buyasanın nelergetirebıleceğini ozaman görûrûz" demiştim. işte şimdi, korkarım o nok- taya geldik. • • • "IÜ Rektörü Sayın Alemdaroğlu'nu destekle- mek gerek" dediği için, CHP istanbul İl Başka- nı'nı eleştirmiş ve bu "kafa"n\n, CHP'yi toprağın altına gömeceğini yazmıştım. Sayın il Başkanı; bir dostuma, "Ben öyle söylemedim. Atatürkçü in- sanlar neden aralannda anlaşamıyorlar dedim" gibisinden bir şeyler söylemiş. Eünin altında, mut- iaka üç beş telefon ve bir sekreter vardır. Bir te- lefon açar, bunu bana söyleyebılirdi. Böyie "kıvırt- malar", bir partiyi toprağın üç kat altına sokar... • • • Yüksek Öğretim Kanunu henüz kanunlaşma- dan önce yazdığım bir yazıda, bu yasanın getire- ceği en büyük sakınca olarak, üniversite öğretim üyelerinde kurumlanna karşı, "aidiyet duygulan- nın" zayıflayacağını dile getirmiştim. Gerçekten YÖK öncesinde, üniversite öğretim üyeleri, kendilerini "kurumlannın sahibi" sayarlar ve zaten kendi seçtikleri yönetıcileri, "farklı işlev- leri olan meslektaşlan" zannederlerdi. Bunun boş bir hayal olduğunu anlamamız uzun sürmedi. Biraz yukanda da değindiğim gibi, bu yasanın "banisi" olan Prof. Dr. Doğramacı, diyaloğa açık bir insandı ve insan, derdini anlatabilirdi. Fakat atadığı yöneticilerin büyük bir çoğunluğu, "kral- dan çok kralcı" idiler. Inanması çok güç ama, o günlerde "koca ko- caprofesörierin", "Emirdemirikeser"gibisinden saçmahklarını da dinlemek zorunda kalmıştık. Daha sonraki dönemde, Türkiye'deki demok- ratikleşmeye paralel olarak, üniversitelenmizde ya da en azından büyük kentlerdeki üniversrtele- rimizde göreceli bir demokratikleşme başladı. Ama 2547 sayılı YÖK Yasası'ndaki, "çağdışı" ve "antidemokratik" maddelerin ayıklanması unu- tulmuştu. Kimselerin uygulamaya cesaret etme- diği bu maddeler, belki de uygulanmadıklan için unutulmuştu. Ama gün geldi, kimi rektörler bu maddeleri anımsadı... ••• Bizim üniversitenin rektörü Sayın Alemdaroğ- lu, birgün vakıf üniversitelerine karşı olduğunu di- le getiriyor. Ama iki gün sonra; bir bakıyorsunuz, bir vakıf üniversitesınin açılış törenıne, cüppesıni sırtına geçirmiş bir biçimde katılıveriyor. Buyrun bakalım... Sayın rektörümüz, (bence haklı olarak) vakıf üniversitelerinin devlet kaynaklanyla beslenme- sini eleştiriyor. Ama devletten tek kuruş yardım al- mayan ve bu konuda ilkeli olan Bilgi Üniversite- si'nde ders vermek isteyen öğretim üyelerine izin vermiyor. Buyrun bakalım... Sayın Alemdaroğlu, canının istediği üniversite- lere Öğretim üyesi gitmesine izin veriyor, canının istemediklerine izin vermiyor. Bir Allah'ın kulu da, "Bu ne iştir" sorusunu sormuyor. İstanbul Üniver- sitesi Senatosu'nun sayın üyeleri, "Bizim bu ko- nuda aldığımız karar ne oldu" sorusunu yönelte- miyorlar. Zaten çoğu kendi atadığı insanlar. Ama ben o senatonun üyesi iken "esip gürteyenler", şimdi neden kuzu gibi oturuyorlar, anlamıyo- rum?.. • • • Bazı şeyleri gerçekten anlamıyorum. Zira bazı dostJanm, "Yahu Atatürkçülerneden birbihnizi ytp- ratyorsunuz" sorusunu soruyoriar. Acaba Atatürk- çü olmak; insanlara, "keyfi davranmak" yetkisini verir mi? Atatürkçü olmakla "çifte standart", bir- biriyle bağdaşır mı? Daha önce de değinmiştim. Bizim bölümde boş bulunan bir doçentlik kadrosu için gazete ilanı ve- rildi. Başvuru yapan bir arkadaşımtz, ikinci bir ilan dahaverildiğini ve ilk ilanın "yanlışlıkla" verilmiş ol- duğunun açıklandığını öğrendi. Böyie bir şey, du- yulmuş, işitilmiş değil. Bu tutumu, "keyfilikle" bile açıklayamayız? • • • YÖK Hk yıllarda, tüm Türkiye üniversitelerini or- tak bir "çerçeve" içine sokmaya çalışmıştı. Aynı konuda eğitim yapan tüm fakültelerde; aynı prog- ramın uygulanmasını, aynı derslerin verilmesini, aynı sınav yönteminin kullanılmasını istemişti. Bu- nun "olmazlığını", çırpına çırpına anlattık. Sonun- da vazgeçildi. Şimdi bizim üniversite, "ortak sınav yöntemini" getiriyor. Yani her fakülte, sınavını ay- nı zamanda ve aynı yönetmeliğe göre yapacak. Ve bunun, bir "devrim" olduğu dile getiriliyor... Bu yöntemin sakıncalannı, ayn bir yazı ile sergileme- ye çalışacağım. ••• YÖK'ün getirdiği sistemin sonucu; "tüzelkişiliği ortadankaldınlmakistenen" fakültelerde, "ast-üst ilişkisi içinde", eğitimimizi sürdürüyoruz. Pırlanta gibi çocuklarımızı, çağın bilgilerinin gerisinde bırakmamak inanç ve hırsı ile veTürkiye'nin aydın- lık geleceğine olan sarsılmaz umudumuz ile... Hayvan toplama merkezi • İstanbul Haber Servisi - Güngören Belediyesi Veteriner Işleri Müdürlüğü tarafından tanzim edilen 'Hayvan Toplama ve Kuduz Müşahede Merkezi' köyiçinde dün törenle hizmete açıldı. Törende konuşan Güngören Belediye Başkan Yardımcısı M. Ergün Turan, "'Açılışı yaptığımız merkez daha önce kuduz müşahedesinde kullanılırken genişletilerek daha fonksiyonel hale getirilmiştir" dedi. Cep telefonlarınm özeHeştirilmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Kit Komisyonu Başkanı, Ankara Milletvekili Birkan Erdal yaptığı açıklamada. Turkcell ve Telsim'in Türk Telekom'a 18 trilyon lira eksik ödediği yönündeki ifadenin gerçeğı yansıtmadığını belirtti. Erdal, bir gazetede yayımlanan habere işaret ederek KİT komısyonunun, doğnı saptama yapabilecek, kesin yargıya varabilecek bir personel donanımı bulunmadığını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle