Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13
İntepnet masaya
yatırdıyor
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye'de Internet ile ilgili
grup an bir araya getirerek
Intenet'i tûm boyutuyla
tanıtmak, geliştirmek ve
tartışmak amacıyla
dûzetılenen Inet-tr'99
Konferansı 19 Kasım'da
başlıyor. Ankara
Üniversitesi'nde yapılacak
olan konferansta bilgisayar
ağlan, Internet altyapısı,
Internet ve medikal bilişim,
yeni Internet teknolojileri,
Internet'te Türkçe
kullanımı gibi konular
tartişılacak.
Repo mevduatı
soHadı
• AiNKARA(ANKA)-
Banka ve aracı kuruluşlann
yurttaşlarla yaptığı repo
işlemlerinin tutan yılın ilk
sekiz ayında tasarruf
mevduatindakinin çok
üzerinde bir artış gösterdi.
Repo, ocak-ekim
' döneminde yüzde 111.9
artarak 4 katrilyon 777.7
trilyon liraya ulaştı. Aynı
dönemde bankalardaki
vadeli-vadesiz tasarruf
mevduatlannın toplamı
yüzde 83'lük artışla 15
katnlyon 448.4 trilyon
liraya çıktı. Ekim sonu
itıbanyla repo, tasarruf
mevduatının yüzde 30.9'u
oranında bir büyüklük
oluşturdu. -. '
Çarşı
mağazasına ödül
• tSTANBUL(AA)-
Alışveriş Merkezleri ve
Perakende Derneği'nce
(AMPD), sektörde kaliteyi
arttırmak amacıyla bu yıl
ilk kez düzenlenen 'Yılın
Perakendecisi' ödülünü
Çarşı Mağazacılık AŞ
kazandı. Başan ödülleri,
-alışveriş merkezleri
pazarlama dalında,
"Sigarayı Capitol'de
bırakın" kampanyası ile
Capitol Alışveriş
Merkezi'ne, perakende
pazarlamacılık dalında da
'Mudo Garaj Sale' ile
Mudo AŞ'ye, aynca eski
bir fabrikayı yeniden
değerlendirerek sektöre
kazandırması dolayısıyla
Profilo Alışveriş
Merkezi'ne verildi.
Kooperatiflep
kaynak arıyor
• ANKARA (AA)-
Türkiye SS Yapı
Kooperatifieri Merkez
Birliği'nin
(TİJRKKONUT), Konut
Edindirme Yardımı
Hesabı'nda bulunan
kaynağın bir bölümünün
TOK.I bütçesine
aktanlmasına yönelik
talebınden sonra Türkiye
Kent Kooperatifieri Merkez
Birlıği (TÜRKKENT) de
2000 yılı bütçesinden
TOKJ'ye aynlan ödenegin
25 trilyon liradan 100
trilyon liraya çıkanlmasmı
istedi.
Hazine iki ihale
düzenliyor
• ANKARA (AA) - Hazine
Müsteşarlığı, gelecek hafta
iki ihale birden düzenliyor.
Hazine. 16KasımSalt
günü biri 3 ay vadeli bono,
diğeri de 3 yıl (32 ay)
vadeli tahvil ihalesi olmak
üzere, aynı günde iki ihale
birden yapacak. thraç
tarihleri 17Kasıml999
olarak belirlenen
ihalelerden bonolann geri
ödemesi 16Şubat20OO,
tahvilin geri ödemesi de 24
Temmuz 2002 olarak
belirlendi. Bono ihalesinde
396 trilyon lira, tahvil
ihalesinde de 750-900
trilyon lira arasında satış
yapılması öngörülüyor.
Fransa-hgittere
et savaşı
• PARİS (AA) - Paris ve
Londra arasında devam
eden "et savaşuıa" bir
türlü çözüm bulunamıyor.
İngiltere BaşbakanıTony
Blair ve Fransa
Başbakanı Lionel
Jospinin çözüm
arayışlan çerçevesinde iki
gündür sürdürdükleri
telefon diplomasisinin de
bir sonuca ulaşmadığı
bildirildi. AB Komisyonu
Başkanı İtalyan Romano
Prodi'nin, iki ülke
arasındaki arabuluculuk
girişimleri de sonuçsuz
kalırken, şu anda gözler,
16 Kasım Salı günü
Strasbourg'da yapılacak
Avrupa Parlamentosu
toplantılanna çevrildi.
Dolar dafya dedi '
Dürryanın en değersiz paralan arasında yer alan Türk Lirası dah/a dedi Ankara serbest
piyasasmda dün ilk kez 500 bin lirayı aşan dolar, TL karşısında 76 yılda. 625 bin kat değer
kazandı. 1950'ü yıllarda 2.8 liradan islem gören dolar 1960 ihtilalinin ardından 9 liraya
çıkmış ve 70'li yıİlara kadar bu düzeyde seyretmişti. 1970'li yıllann ortalanna kadar 14
liradan islem gören dolann, 1970'li yıllann sonundan itibaren Türk Lirası karşısındaki
değer artışı hızlandı. 1980'ti yıllarda ise ekonominin Kberalleştirilınesi rûzgânna kapılan
Türkiye'de en biiyük erozyon TL'de oldu. Art arda yapılan devalüasyonlar siyasilere \akın
kişilerin kazanç kapısı haline gelirken dolar 1980'İi yıllann başındâ 100 lira sınınnı aşü.
5 Nisan karaıian TL'nin dolar karşısındaki erimesinin hıziandığı dönem oldu. 20 bin lira
düzeyinden 45 bin liraya kadar Ornıanan dolar banka ve aracı kurumlann batmasına ve
binlerce bankazede ve borsazedenin ortaya çıkmasuıa neden oldu.
1980'li ydlarda "binier" olarak katlanan TL'nin artış hızı, 1990'h yıllann sonuna doğru
arük "yüzbinler" ve katlan olarak değer kazanmaya başladı. 19% yüında 100 bin, 1997 yüı
sonunda 200 bin, 1998 yılı sonunda 300 bin lirayı deviren dolar son olarak 21 Mayıs
tarihinde 400 bin brayı, 5ü ay sonra da 500 bin lirayı gördü.
Cumhurbaşkanı
Demirel'in af yasa
tasansını veto
etmesiyle çıkan
hükümet krizi
445.300
438.000
Hıkmet
Uluğbay
'ın ıntıhar
gırışımi
400.000
391.500
Ecevit
liderliğindeki
koalisyon
hükümeti
kuruldu.
NATO'nun,
Yugoslavya'yı
vurmasıPKK lideri
Öcalan'ın
yakalanışı
Mavı
Çarşı'ya
bombalı
saldırı ve Dolar 5oo bin lira
24Kas.1998 1 Oc. 1999 17Şub. 99 14 Mart 99 25Mart99 30Mart99 18NB.99 23 Nis.99 2 Mayıs 99 19May.99 29 May.99 7Tem.99 18Ağu.99 2 Eyiül 99 12 Kas.99
Özel emeklilik
güven vermedi
HAZAL ATEŞ ÇAK1R
Uluslararası Para Fonu (İMF) ile ya-
pılacak stand-by anlaşmasının önkoşu-
lu olarak yerine getirilen sosyal güven-
lik, kamu mallannın satılması ve tahkim
düzenlemeleriyle devlet kuçültülmeye ca-
lışılırken. şimdi de emeklilik özelleşti-
rilmeye çalışılıyor. Türk- lş Genel Baş-
kanı Baynun MeraL Özel Emeklilik Fo-
nu'na yalnızca işçiden kesinti yapılaca-
ğına dikkat çekerek işveren ve devletin
katkısının sona erdirilmek istendiğini
söyledi.
Eski SSK Genel Müdürü Kemal Kı-
bçdaroğtu da
u
Bugün de özel emektffik
sigortalan var. Ancakbunfauın fiyaskoy-
U somıçlandığını hepimiz gördük" de-
di. Hükümet yetkililen ıse 10 yıl vade-
li bu fonlarla uzun vadeli kaynaklar bul-
mayı savlarken, özelleştirme sürecini
hızlandırmak için SSK'nin personeline
bile maaş ödeyemez hale geldiğıni öne
sürüyor.
Dünya Bankası'nm nerelerde kulla-
nılacağını belirlediği kredilerle, IMF
politikalan doğrultusunda altyapı hizmet-
leri bile özel kesime bırakılmak istenir-
ken, hükümet şimdi de emekliliğin de
özelleştirilmesi için kollan sıvadı.
2000 yıh mart ayında
Hükümet, emeklilik yaşı ve prim öde-
me gün sayısmı yükselterek çalışanlara
yeni yükler getiren Sosyal Güvenlik Ya-
sası'nın ardından, Özel Emeklilik Fonu
Yasası'nı da 2000 yılının mart ayında
TBMM'ye sunmaya hazırlanıyor. Eski
SSK Genel Müdürü Kıhçdaroğlu, hükü-
metin oluşturulacak fonla paralann şef-
faf bir şekilde yönetileceği ve çahşan-
lann ileride asgari yasam standardını
sağlama şansına sahip olacağı yönünde-
ki açıklamalannı inandıncı bulmadığı-
nı söyledi.
Özel emeklilik fonuna çahşanlarla
birlikte işverenin de katılmasının "ha-
yal' olduğunu vurgulayan Kıhçdaroğlu,
u
Emeklilik yaşının 58-60'a çekflmesi,
özel emeklilik fonlannı cazip hale geb-
riyor. Ancak,en büyük endişem bu sigor-
ta dahndaJd hukuki Doşluklann doklu-
rulmamtş olmasL Çakşanın geieceğineyö-
nelik güvence \erilmiyor. Deviete aitsos-
yal güvenlik kurumlannın harcamala-
nnın yüksek otması nedeniyle özel si-
gorta şirketkrine göre aynı süre içinde
daha düşük maaş verebihrler'' diye ko-
nuştu.
Ozel emekliiik sandıklan ya da si-
gorta şirketlerinin isteğe bağlı olması
gerektiğinı kaydeden Kıhçdaroğlu. "Ki-
şi arzu ederse özel emeklilik sigortalan
şimdi de var. Emeklilik sigortalannın
hepsi fiyaskoyla sonuçlandı. Bugün yıl-
larcapara yatiranlara TL bazında birik-
miş paralan sadece veriliyor'" değerlen-
dirmesıni yaptı. Bu sistemin daha önce
Şili'de uygulandığını anımsatan Kıhç-
daroğlu, şöyle devam etti:
"Orada kamu garantisi vann. Şirket-
leri banran unsur reklam harcamalan
oktu. Aynı şe> bizdcolursasorumlusu kim
olacak? Özel emeklihkfonlarmınçabsa-
bflmes için kişilerin gefrdüzeykrinin yük-
sek olması lazım. Ancak bugün geçüni-
ni zor bela sağlayan insanlar hangisigor-
ta şirketine gidip de emekliliğini yapb-
racak? Gelir dağıhmındaki bu denge-
sizlikle sonuç almmaz. Üst gelir gnıpla-
nnın da buna ihtiyacı yok. Koc'un, Sa-
hananmikindbtremekBiğeihti>3ayok.'
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral de birçok ülkede, vergı gelirleriyle fi-
nanse edilen sosyal koruma sistemleri-
ne geçildiğini vurgulayarak "Bugûn
gündeme getirilen ve sosyal sigortacdı-
ğın yeriniabnası içinçabagösterflen özel
emeklilik fonlan, sosyal güvenliği 19.
yüzyıla geri götürme çabalandır. Öne-
rikn sistemde yalnızca işçiden kesinti
yapılmakta, işverenin ve devletin katkı-
sı sona erdirilnıektedir" açıklamasını
yaptı.
Böyle bir sistemi onaylamanın müm-
kün olmadığını kaydeden Meral, "Bu ça-
hşma, özel hayat sigortacıhğı. bir destek
olarak düşünülebilir. Ancak sosyal si-
gortacüığın yerine özel emeklilik fonla-
nnı geçirmeye yönelik girişimlere karşı
çıkıyoruz ve çıkmaya de%r
am edeceğiz'"
diye konuştu.
EmekMk yalaıu
Bu arada, gazetemizi arayan bazı oku-
yucular çocuklan için yıllarca prim öde-
dikten sonra, emeklilik süresi dolunca
ayda 6 müyon lira gibi düşük bir öde-
meyle karşılaştıklannı bildirdiler. Yu-
suf Aktaş, oğlu için 11 yıl prim ödedi-
ğini, ancak bugün sigorta şirketinin sa-
dece toplam 124 milyon lira verme ta-
ahhüdünde bulunduğu bildirdi.
Aktaş, "Sözleşmede paralannız do-
hr bazındadeğerlendiröecekve 11 yd son-
ra emekli olunacakdeniyordu.Şimdiise
25 yıldan önce ayhk ödeme yapamayız.
tçeridesadece 124 milyon liranızvar, ge-
Bn aluı diyorbr" diye konuştu.
IMFAvnıpa
Bölüm Başkanı
Deppter'in, dün
sabah
Hazine'de,
Müstesar
Selçuk
Demiralpile
yaptığı yaldasık
2saatsüren
topfauıtıya
Türkiye Masas
ŞefıCano
CottareBide
kaökü.
Deppler dün Hazine Müsteşan ile görüştü
'Aıûaşmadan umuûuyum'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İMF
Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler,
"Tûrkheilestand-by anlaşmasıyapıbnasın-
dan umutiuyum. Fakat hâlâ dotdurnlacak
çok boşhık var" dedi. Hazine Müstesan
Selçuk Demiralp ise IMF ile stand-by an-
laşmasınt 3 yıl olarak düşündüklerinı. gö-
rüşmelerin bu çerçevede yürüdüğünü bil-
dirdi. IMF Avrupa Bölüm Başkanı Depp-
ler, dün sabah Hazi-
ne tie, Müstesar Selçuk
Demiralp ile yaklaşık
2 saat süren bir toplan-
tı yaptı. Toplantıya,
IMF Türkiye Masası
SefıCarioCottareflide
katıldı. Görüşme son-
rası gazetecilerin soru-
lannı yanıtlayan Depp-
ler, görüşmelerle ilgi-
li ilk izleniminüı sorul-
ması üzerine, stand-by
aniaşmasımn imzalan-
ması konusundaumut-
lu olduğunu belirtti.
"Bu anlaşmamn, Tür-
kiyetle IMF için iyiolacağınainanıyonmı*'
diyen Deppler, amacın, Türkiye'nin düşük
enflasyonlu ve dengeli bir büyüme düzeyi-
ne erişmesi olduğunu kaydederek "Hem
Türkiye'ıün hem de fonun isteği bu yönde.
Biz bunun için burada>TZ~ dedi. Gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlayan Deppler. görüş-
mede staud-by anlaşması ile gelecek para
miktannm ele alınmadığın]. buna ABD'de-
ki görüşmelerden sonra karar verileceğini
• Hazine ile yapılan
görüşmede stand-by
anlaşması ile gelecek
para miktarı ele almmadı.
Carlo Cottarelli, işlerin
yolunda gitmesi halinde
anlaşma metnini IMF
Yönetim Kuruîu'na 24
Aralık önçesinde
sunmayı hedeflediklerini
belirtti. IMF Türkiye Masası Şefi Cottarel-
li de stand-by anlaşmasının işlerin yolun-
da gitmesi halinde, IMF Yönetim Kuru-
lu"na Noel (24 Aralık) önçesinde metni
sunmayı hedefledikierini söyledi.
Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp de
stand-by anlaşmasmı üç yıl olarak düşün-
düklennı beh'rterek "tkiyıkiaözeBikleenf-
lasyomı birinci yılda yüzde 25'e, ikind yıl-
da yüzde 10'a, üçüncü
yılda da onun devamı
olarak alacağız. Süre-
nin uzamasının. tabii
stand-by anlaşmasınm
kredijatesinidahafaz-
U arttmcağtnı düşü-
nüyoruz. Görûşmder
bn çerçevede y^rüyor"
diye konuştu.
Eski Hazine Müste-
şan Yener Dinçmen de
"Stand-by'ın 3 yıttıkoi-
ması, makroekonomik
söyledi.
madan, tanm reformo
vebankac&ktakiduzen-
fefflder nedeniyte daha geçerli olur" dedi.
Dincmen, stand-by ile ilgili bir rakam ifade
etmenîn şu an için doğru olmadığmı belirte-
rek, oranm büyük ohnası durumımda buprog-
rama alan güvenin artacaguu söyledi.
Öte yandan Michael Deppler akşam sa-
atlerinde Maliye Bakanı Oral ile görüştü.
Toplanü sonrası bir açıklama yapılmazken
Deppler'in bugürn Türkiye'den aynlacağı
açıklandı.
Opel'in Minivam Zafira Tünkiye'de
Kompakt sınıftaki bir otomobilin
avantajlanyla bir minivanın kulla-
nım râhathğını birleştirerek bütünüy-
le yeni bir pazar segmentine hitap
eden Opel Zafira Türkiye'de satışa su-
nuldu. Avrupa'da satışa sunulduğu
günden beri büyük ilgi gören Opel Za-
fira'nın sahip olduğu Flex 7 sistemi
sayesinde yolcuböhımü istenildiği an
tek kişilik bir yük aracından 7 kişi-
lik konforlu bir binek otomobile dönüştürülebiliyor. 4317
mm'lik dış boyutuyla kolay bir kullanıma sahip olmanın
yanı sıra, çağdaş yaşamın tüm gereksinimlerine cevap
verecek kadar esnek bir iç mekâna sahip olan Opel Zafi-
ra'ya uzun dingil mesafesi, geniş aks aralığı, yüksek ka-
litedeki tasanm aynntılan, bir özellik kazandınyor.
Motor
Ülkemize ilk etapta 1.6 litre 16 V 100 HP (Base) ve
1.8 litre 16 V 115 HP'lik (Comfort) ECOTEC, iki mo-
tor seçeneği ile ithal edilen Zafira'nın 2000 yılının ya-
zından itibaren 2.0 litre Dl 16 V dizel motor seçeneği
de ithal edilecek.
Donanım
Zafira'nın Türkiye'de saüşa sunu-
lan 1.6 litre Base modeli ve 1.8 lit-
re Comfort modelinde standart ola-
rak sunulan güvenlik ekipmanlan ara-
sında, yan darbelere karşı koruma
bantlan, sürücü ve yolcu hava yas-
tıklan, aktif gergili emniyet kemer-
leri, kaza anında katlanabilen di-
reksiyon ve pedal sistemi, 4 kanal-
lı ABS, disk frenler yer alıyor. 1.8 Comfort modelinde
buna ilave olarak yan hava yastıklan ve ETC (Elektro-
nik Çekiş Sistemi) de standart olarak sunuluyor.
Zafira'nın standart olarak sunulan aksesuvarlan arasın-
da ise hidrolik direksiyon, klima, immobilizer, elektrikli
ön camlar ve yan aynalar, direksiyondan kumandalı rad-
yo teyp, uzaktan kumandalı merkezi kilit, kol dayama des-
tekleri ve tüm koltuklarda kafalıklar bulunuyor.
Türkiye çapındaki tüm Opel bayilerinde satışa sunu-
lan Opel Zafira'lann satış fıyatlan 10 milyon Türk Li-
rası ile 12 milyar 400 milyon Türk Lirası arasında bu-
lunuyor. Kaliteye önem verilen Zafira için Opel 12 yıl
paslanmazhk garantisi veriyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Motor tıpi
âlınöırhacmı^ .,
ivtotorgûcö ^ ^ j
*Û - îOOkm/hızlanma
Maksimumta
Ağırlik
Opel Zafira 1.6
4sün*U6!l,16V
1598cc.
100»
135srr
176twV6
1300%
Opel Zafira 1 ^
4aBndrt.1.6tt, 16V
1796 cc.
1Î5HP
12 sn.
184ton/s
1320 kg
4S1Tmm'17«mm/1684ırw
İŞÇtNİNEVRENİNDEIV
ŞÜKRAN SONER
Hiç Fark Etmiyor
Son bir ayda çete, cinayet, mafya, yolsuzluk iliş-
kileri ile bağlanblı adlan geçenleri şöyie bir anımsa-
maya çalışın...
Cumhurbaşkanrnın ailefotoğrafında yer alan işa-
damlarından protokol müdiresine, parti başkanları-
nın en yakınlanna, bakanlara, Meclis üyelerine uza-
nan halkada kimlerin adlan geçmedi ki... Durumu en
iyi, Içişleri Bakanı Tantan'ın açıklaması özetliyor,
"Devleti saygın isimlersoydu" diyor. Evcil davasın-
da, önünde ceket iliklenen adamlann sanık olarak
görüleceğini vurguluyor.
En ağınnı Susurluk'ta yaşadık. Daha öncesi pek
çok önemli çete, yolsuzluk, vurgun olaylannda da
hep aynısı oldu. Kamyon çarpması benzeri olaylar-
la ortaya çıkan kirli çamaşırlar aşamasında şaşkın-
lıktan küçük dilimizi yutma noktasına geldik. Tepki
de duymadık değil. Hesap soruisun istedik. Sözün
kısası, hesaplaşmaya yöneiik kamuoyu oluştu. Söz-
de hukuk çarklan da işletilmek istendi.
Sonra zamanla bize olup brteni unutturan, en azın-
dan belleğımizde geri plana itmemize yol açan za-
man törpüsü işledi. Yargı işlemedi. Yargının işleme-
mesi sadece yargı çarklarınm iyi işlememesi ile ilgi-
li hiç değildi. Asıl suç kanıtlarını yargıya ulaştıran sis-
temde, siyasi iktıdar çarklannda dönen dolaplarca
dosyanın içi boşaltıldı. Kimilerine dokunulmazlık
çarkJan, kamu güvencesi zırh yapıldı. Özeti, hesap
soracaklar ile hesap verecekler arasındaki kirii iliş-
kiler ağı belirleyici oldu. Hesaplaşılamadı.
Biliriçattımıza gömdüğümüz kirli çamaşırlar birik-
tikçe, bilinçüstümüze yansıyan yargı, bu ülkede kir-
li işlerin hesaplaşmasının yapılamayacağı oldu. "Alı-
şamadık" söylemleriyie her şeye, en önemlisi, her
şeyi kabullenmeye, kirlilik içinde yaşamayı olağan,
kader kabul etmeye alıştık.
Daha bir ileri adım atarak, "Onlann kirli çamaşır-
lan temizlenmeli, ama bizimkisi bağışlanabilir" kül-
türünü edindik. Bugün DYP'lilerin, FP'lilerin, ANAP'lı-
lann, MHP'lilerin yaptıkları bu. Zaman zaman rakip
gördüklerinin kirti çamaşırlannı el attından ortaya çı-
karan çarkın içinde olsalar da, iş ciddi hesaplaşma
noktasına geldiğinde, birbirlerıni bir diğerinin kirli
çamaşırlan iletehdit ettiklerinde akan sularduruyor.
Görünmeyen eller, "Artık bu dosyalar da kapatı-
lamaz" denilen olaylarda bile hesaplaşma çarklan-
nı durdurmak üzere gerekeni yapabiliyor. Sonra en
kirli dosyalardan birinin sanığı konumunda olabile-
cek kişiler, "Halkımız seninle gururduyuyor" slogan-
lan arasında, kahraman rolünü biie oynayabiliyor,
halkın oylan ile aklanabiliyorlar.
Butablo sadece çete. vurgun, soygun, kirli ilişki-
ler bağlantıh siyasiler, bürokratlar, sermaye odakla-
n için geçerli değil. Insan haklannı, Cumhuriyeti, de-
mokrasiyi, laıkliğı tehdit eden, bütün bireysel, top-
lumsal, örgütlü suçlarda kendi açıklan, eksiklikleri,
suçlan nedeniyle hesap soramayanlar ile hesap ve-
remeyenlerin uzlaşmasını yansıtan ilişkıler ağı söz ko-
nusu.
Kendi yandaşlamı ne yaptp edip af kapsamına sok-
mak zorunluluğunda olan MHP ile adi suçlardan
ayıplı merkez sağ, siyasal islamalann, karşılıklı af kap-
samında olmaması gereken suçlan af kapsamına al-
mak için ittifak yapmalanndan doğal bir şey olabilir
mi?
Bu nedenle Evcil davasında Tantan'ın açıklama-
sı, klasik bir politikacı övünmesı, "Ben işimiyapıyo-
rum" olarak algılanırsa büyük yanılgı olur. Bence
kendisine sorulsa mutlaka yalanlayacaktır, ancak
bir anlamda Evcil davasında işi sonuna kadar götü-
rebilmek üzere, kamuoyu desteğini arkasına alma
çabası... Deneyimli bir polis olarak Tantan, bizden
çok daha bilinçli oiarak, sözünü ettiği önemli kişile-
rin Evcil dosyasını ortaya çıkarmamak üzere kulla-
nabilecekleri baskı güçlerinin hesabını yapıyor. Ön-
lemini almaya çalışıyor.
Bir zamanlar kimi çete bağlantısı dosyalanna el at-
tığı için zamanın Içişleri Bakanı Hasan Fehmi Gü-
neş'in başına gelenleri anımsamamızda büyük ya-
rar var. Nasıl da ışınlanıverilmiştı?
Sonra Susurluk kazası ile bir kez daha açığa çı-
kan bu dosyalann ıçeriğjnı dtdik dkiık eden Uğur Mum-
cu'nun tetikçilerinin, bu dosyalann içindeki kirli güç
odakları olmasa da aynı işi yapmak eğiliminde, az-
mettirenler arasında olduklan tartışılamaz bile.
Türkıye'nin sorunu, tek başına, soyguncu, vur-
guncu, çete, insan hakları, demokrasi, cumhuriyet,
iaiklik karşrtı güç odaklannın tek tek hatta birlikte oluş-
turduklan güç ittifakı da değil. Türkiye'nin en büyük
sorunu iktdar odağında, yasama-yürütme-yargı çar-
kında, siyasi partilerde, parlamento içi ve parlamen-
todışı muhalefetgüçlerinde... hesap soracak konum-
da olanlann da bir biçimde ayıplı, hesap soramaz ko-
numda olmalan. •'
Bu duruma açıklık getirmek üzere, bir sendikal
vurgun, yolsuzluk iddiası sürecinde, sözde hesap so-
rulacak bir başkanın Türk-iş Başkanlar Kurulu'nda
yaptığı bir konuşmadan örnekleme yapmak istiyo-
rum. Yolsuzlukla suçlanan sendika lideri, kendisinin
mal variığını açıklayıp, kendisini suçlayanlann yantn-
da masum(!) ölçülerde kakJığını ortaya koyduktan son-
ra "Bana hesap sorabilecek varsa sorsun" demiş,
söz konusu başkanlar kurulunda, o başkanın kelle-
sini isteyenlerden hiçbiri ağzını açamamıştı.
Bu stradan yalın örnek bizi "Türkiye'de hiçbirşey
düzelmez. Ne kadar büyük vurgun, çete, kirlilik, si-
yasal sömürü olayı ortaya çıksa da hesaplaşma ola-
maz" umutsuz noktasına mı götürmeli? Kirlilik he-
saplaşmasının kirienmişler arasında yapılmasını bek-
lemek gibi bir gaflet, aymazlık içinde olursak, her şe-
yin eskisinden de kötü olması, bütün kirli dosyala-
nn kapanması kadar doğal bir sonuç olamaz.
Nasıl ki kendini az kirienmiş sayan sendikacıdan,
çok kirienmiş sendikacının hesap sormasını bekle-
mek abesle iştigal, boşa zaman yitirme, umutsa, bu
da onun gibi bir şey. Bundan sonra belki de duyar-
lılığımızı, asıl, hesap sormak üzere harekete geçiri-
len odaklara yöneltmemiz gerekiyor.
Çalışmalar yeniden başladı
Koç'ta Ozbekatağı
Ekonomi Servisi - Koç
Grubu'nun Özbekistan
yatınmı, iki ülke
arasında bir süredır
devam eden gerginliğin
yumuşamaya
başlamasıyla yeniden
hareketlendi Özbekistan
Cumhurbaşkanı Islam
Kerimov'a löŞubat'ta
yapılan suikast
girişimine kanşan 2
kişinin istanbul'da
yakalanması ile
sertleşen ilişkilerin
ardından bu ülkede bir
buzdolabı fabrikası
kurmak için girişimleri
bulunan Koç Grubu, söz
konusu projeyi bir süre
askıya almak zorunda
kalmıştı. İlişkilerin
yeniden düzelmesiyle
birlikte Özbekistan'daki
Arelectro fabrikası için
çalışmalara
başladıklannı dile
getiren Koç Holding
Dayanıklı Tüketim Grup
Başkanı Hasan Subaşı,
"Siyasi gerginük doğal
olarak bu yatınmı
geciktirdi. Ancak hava
yeniden düzehneye
başladığı için biz de
harekete geçtik" dedi.