Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet *
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yajın Yönetmenı Orhan Erinç
Genel Ya>ın Koordınatorü Hikmet
Çetinkav a • Yazıışlen Müdüru. İbrahim
Yıldız # Sonımlu Müdür Fikret tlkiz
# Haber Merkezı Müdurir Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yüdınm • Ekonomı Özlem
Yüzak # Kultür Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir Y ûcelman • Makaleler: Sami
Karaören # Düzeltme Abdullah Yazıcı 0
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yun Haberlen- Mehmet Faraç
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Olcta)
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya.
Şükran Soner. tbrahim Yüdız,
Orhan Bursah, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav Ataturk BuK an
No. 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020 p
hat), Faks 4195O?701zrrurTemsılcısı:ScrdarKızık,
H ZiyaBlv 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4419117
0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, inönüCd 119
S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Muessese Mıuiüru Üstûn Akmen 0
Koordmaıor Ahmet Konıban # Muha-
sebe Bütent Yeoer • Idaıe Hoseyiıı
Gfirer# Bılgı-ljlem Nail tnal • Bıigı-
sayarSıstem Mârtvrt Çler9Satış
F»zfl«Kıız>
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Ba^kanı - Genel Müdür Gülbin
Erduran # FCoordınatör Reha
Işıtman # Genel MüdurYardımcıa:
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
51395 80-51384«H51,Faks.5138463
\ a>ımla\an ve Basaır V eiı Gun Haber \ıansı. Basın ve Yavmcüık \ Ş
Turkocaiı C ad '9 41 Caâaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Td (0 212)512 05 05 l20tıatl
Faks (0.2121513 85 95
www.cumhunyet.com.tr 22EKİVİ 1999 tmsak:5.49 Güneş:7.16 Öğle: 12.56 Ikindr 15.52 Akşam: 18.22 Yatsı: 19.43
Bugünlerde Ariston bayilerinden manzaralar Deprem korkusu nedeniyle halk geceyi yine sokaklarda geçirdi
IstaıdnıTu 4.4 sarsb
Ben demiştim!
Böyle yapacaklannı
bilivordum ben."
Tüm Ariston beyaz eşyalar
peşin fiyaüna 8 taksitle,
Ariston Yetkili Satıcılarında.
Üstelik hemen teslim!
ARİSTONs t e y n
Istanbul Haber Servisi- Boğaziçi
Cniversitesı (BÜ) Kandıllı Rasatha-
nesi ve Deprem Araştırma Enstitü-
sü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete
Işıkara. önceki gece yansı saat
02 15'te, merkez üssü Adalann gû-
neyinde meydana gelen 4.4 büyük-
lügündekı depremin, Kocaeli depre-
mınden sonra bır sıstem ıçinde olu-
şan bir deprem oldugunu ve sıradışı
özellığinin bulunmadığını söyledi.
Deprem sonrasında 5 artçı şok mey-
dana geldiğıni anlatan Işıkara, bu tür
etkileşimlenn süreceğıni kaydetti.
Prof Dr. Işıkara Kandillı Rasatha-
nesı'nde düzenledığı basın toplantı-
sına, bombalı saldında ölen gazete-
cımız yazan AbmetTaner Ktşblırun
kaybından kurum olarak gerçekten
büyük üzüntü dyduklannı belirterek
başladı. Prof. Işıkara. Istanbullulan
bır kez daha gece yansı evlennden
çıkaran depremın tstanbuTa 10-12 ki-
lometre uzaklıkta ve 11.5 kilometre
derinlikte denızde meydana geldıği-
ni söyledi. Büyük depremin 18 kilo-
metre dennlıkte, 5.8 büyüklüğünde-
kının ıse 16 kilometre dennlıkte mey-
dana geldığuu anımsatan Prof. Dr. Işı-
kara, hem yerleşim yerine, hem de yü-
zeye yakın olması dolayısıyla özel-
likle Istanbul'da Kartal, Ereıiköy. Ba-
kırköy ve Ataköy gibı kıyı şendin-
de oturanlann bunu şıddetlı bıçım-
de hıssettıklennı belırttı. Bu depre-
rru takıp eden 5 tane daha artçı şok
oldugunu vurgulayan Işıkara. büyük-
lüklen 2.8 cıvannda olan bu deprem-
ler için şu anda 'öncü şok' demenin
mümkün olmadığını söyledi. 17
Ağustos'ta yaşanan depremde bü-
yük bir sıstemin harekete geçtığinı
Marmara Denizfndeki bu tür hare-
ketlenmelerin doğal oldugunu kay-
deden Prof. Dr. Işıkara şöyle devam
ettı:
"17 Ağustos depremiyle çok bü-
yük bir sstem hareketegcçtigi için bu
durağan hak gelmeye çalışıyor. Öte-
sini gerisini,öniinii. arkasuu hareket-
lendiren karmaşık bir yapı. Gece ya-
nsı vaşanan 4.4 büyüklüğündeki dep-
rem de bu vapının durağan hale gel-
me çabasıoın bir sonucudur. Mar-
mara Bölgesi'nde sadece doğrultu
abmh fa\ bulunmım>r. Marmara BöJ-
gesi'nde 2 tane karmaşık bir tektonik
rejim var. Herbiri deprem üretebile-
cek bir potansi\el yeıf
Marmara Bölgesi'nde artçı şok-
iar sürerken, Izmir ve Bursa'da da
hafıf şiddette depremler oldu. Kan-
dallı Rasathanesi ve Deprem Araş-
tırma Enstıtüsü'nden verilen bilgiye
göre dün meydana gelen artçı şok-
lar ve yeni depremler şöyle:
Saat 09.55 'te merkez üssü Adapa-
zan'nda 2.6 büyüklügünde, saat
14.25 'te Düzce'de 2.8büyüklügünde,
saat 15.53'te Istanbul- Adalar açık-
lannda 2.7 büyüklügünde, saat
16.12'deAdapazan-Ak>r
azı'da 2.9 bü-
yüklügünde, saat 10.30'da tzmir Di-
kıli'de 3.7 büyüklügünde, saat 11.
20'de Bursa-Karacabey'de 3.0 bü-
yüklügünde.
PKK lideri, otuz sayfalık savunmasında barış çağrısını yineledi
Octdandaumfoınımkuldı• Öcalan, avukatlan tarafından okunan 30 sayfalık savunmasında Imralı Adası'ndaki
duruşmalarda dile getirdiği görüşlerini yineledi. Davanın resmi hukuk sınırlan içinde
değerlendirilemeyeceğini, sorunun sosyal, siyasal ve tarihsel nedenleri bulunduğunu
sa\aınan Öcalan, kendisinin şiddeti sona erdirme çabalannın fazla dikkate ahnmadığını
öne sürdü. Öcalan, savunmasında Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un yeni adli yıhn
açılışında yaptığı konuşmadan alıntılar da yaptı.
\NK4JU(CumhurİM*Bü-
rosu)- Yargıtay 9. Ceza Daıre-
si Ankara 2 No'lu DGM tara-
fından "devletin hâkünryetin-
deki topraklardan bir kısnunı
devlet idaresinden ayırmaya
matufeyiemlerde bulunduğu"
gerekçesıvle "öKim" cezası-
na çarptınlan Abdullah Öca-
lan hakkındakı temyız duruş-
ması karara kaldı. Öcalan'ın
a\ ukatlanndan trfan Dündar.
sanığın 30 sayfalık savunma-
sını okudu. Öcalan. savunma-
sında Imralı Adasfndakı du-
ruşmalannı yınelerken yine
"banş" çagnsında bulundu.
Öcalan, Yargıtay Başkanı Sa-
mi Selçuk'un yeni adli yılm
açılışında yaptığı konuşma-
dan alıntılaryaparken konuş-
manın ülkenın demokratik-
leşmesınde önemli bir yeri ol-
dugunu öne sürdü.
Sabah erken saatlerde Yar-
gıtay binası çevresinde emni-
yet güçlerince yoğun güven-
lilc önlemleri alındı. Bina önün-
de toplanan şehıt yakınlan,
"Şehitler ölroez. vatan bölün-
mez. Apo asılacak başka yola
yok" sloganlan attılar. Du-
ruşmayı izlemek için çeşitli
büyükelçilıklerden temsilci-
ler de Yargıtay'a geldiler.
Görüşlerini yneledi
Yargıtav 9. Ceza Daire-
si'ndeki duruşma, bu daire-
nın duruşma salonunun darlı-
ğı nedeniyle ceza genel kuru-
lunun büyük salonundayapıl-
masınının ardından dava rapo- Çocuklaruım fotoğraflanyla Yargıtav binası önünde toplanan şehit yakınlan Öcalan ve PKK aleyhine sloganlar atü.
ruokundu. Öcalan'ınavukatlanndan huri>etin kuruluşundaki kaygüarı etkılıolacagını.böylelikleTürkiyeta- gören 59. maddesinın uygulanma-
trfan Dündar. !>anığın 30 sayfalık sa-
vunmasını okudu. ÖcaJan savunma-
sında. lmralı Adası'ndaki duruşma-
larda dıle getirdiği görüşlerini yine-
ledi. Davanın resmi hukuk sınırlan
içinde değerlendırilemeyeceğini, so-
runun sosyal, siyasal ve tarihsel ne-
denlen bulunduğunu savunan sanık
Öcalan, gerek ıddianamede. gerek-
se mahkeme karannda kendisinin
şiddeti sona erdirme çabalannın faz-
la dikkate ahnmadığını öne sürdü.
Kurtuluş Savaşı'nda Kürtlerin de ak-
tif olarak yer aldığını belirterek Ata-
tûrk'ün cumhuriyetin başlangıcın-
daki kuruluş felsefesinden üzakla-
şıldığını savunan Öcalan. "Cnmhu-
riyet, oligarşik bir yönetimin eline
geçti" göriişünü savundu.
Mevcut anayasanın hukuk devle-
ti onünde en büyük engel oldugunu,
cumhuriyet döneminde Kürt varh-
ğının inkânnın 1970'li yıllarda terör
örgütü PKK'nin doğmasma yol aç-
tığını ileri süren Öcalan. sa\'unmasın-
da "Asli unsur olan Kürtlerin dilinin
yasaklanması trajik bir durumdur.
Atatürk'ün amacı bu değOdL Cum-
anlıyonım. Ancak daha sonra de-
mokratikdönüşüm sağtanamadL Ge-
nel bir devlet kavramıoluşmadT ifa-
delerine yer verdi. Av^ıkatı Dündarta-
rarindan okunan savunmasında Öca-
lan şu görüşleri savoındu: "De\ietra-
yındançıkmışn, PKKiçindede bu tür
çeteieşmeler vardL Ben 1993'te 2 kez
tek taraflı ateşkes çağrısı yaptım.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Ge-
nelkurma> "a dolayt da oba mesajlar
ilettim. PKK'nin eski program ve ey-
lemlerinin çözüm için yeterli olmadı-
ğını gördüm. Şiddetin çözüm olma-
dığını anladım. Silahh çaoşma\a son
verme çağrıma 1 Eylül'den itibaren
kısmen de olsa uyuldu. Genelkur-
ma\'ın açıklamalannda eylemlerin
>üzde 90 azakhğı beUrtflmektedir."
Selçuk'tan ahnto yaptı
Öcalan. Yargıtay Başkanı Sami
Selçuk'un yeni adli yıhn açüışında
yaptığı konuşmanın, ülkenin demok-
ratikleşmesinde önemli bir yeri oldu-
gunu belirtti. Öcalan, Türkiye'nin
geleceğinin aydınlanmasında, yasal
alanda yapılacak düzenlemelerin de
nhindeki "isyanlann" son bulacağı-
nı belirtti. Aynlıkçı bır isyanın ba-
şanya ulaşamayacağını belirten Öca-
lan, "Ben cumhuriyetin özüne değiL
ofigarşik saptmknasına karşı savaşöm.
Bu dava. demokratik cumhuriyet ve
anayasası ile sonuçlandınlacakbr''
dedi
Abdullah Öcalan. her zaman şe-
hırlı bir Türk gıbi yaşamadığına piş-
man oldugunu belirterek "Bu düzen
buna yolaçmıssa suçludur" dedi. Sa-
nık avukatlanndan Ercan Kanar.
mahkeme gerekçesi, yargılama usu-
lü ve suç vasfına ilişkin savunma
yaptı. Yargıtay'ın vereceği kararın, ye-
ni bir sayfa açılması bakımından
önemli oldugunu ileri süren Kanar,
yerel mahkemedeki yargılamada öz-
gür ceza hukuku anlayışının egemen
ohnadığmı sav-undu.
Sanık avukatlanndan DoğanErbaş,
savunmasında Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel ve Genelkurmay
Başkanı Hüseyûı Krvnkoğlu'nun ba-
zı konuşmalanndan da alıntılar ya-
ptı. Erbay, sanık hakkmdaTCK'nin
iyi hal nedeniyle ceza indirimini ön-
masına ilışkm yerel mahkeme kara-
nnın yanhş oldugunu savundu. Sa-
nık avukatlannın savunmalannın ta-
mamlanmasının ardından Yargıtay
9. Ceza Dairesi Başkanı DemirelTa-
vfl, önceden inceleme ve tetluk için
gün alınmış duruşmalı dosyalann
çokluğu. dosyanın niteliğı ve hacmi
karşısında gereklı inceleme yapmak
\ e hüküm venlmek üzere duruşma-
nın 25 Kasım Perşembe gününe bı-
rakıldığını açıkladı.
Avrupa memnun
Öcalan davasını yerinde izlemek
üzere Avrupa Konseyi Parlamenter-
ler Asamblesi'ni temsılen dünkü du-
ruşma>r
a katılan Macar parlamenter
Andras Barsony davanın dünkü bö-
lümünün Avrupa normlanna uygun
oldugunu açıkladı. Barsony da\"a son-
rası verdiğı raporda "Benim görüşü-
me göre. dünkü duruşma Avrupa
standartve normlanna uygun olarak
görülmüştür. Öcalan'ın avukatlan
müvekkillerini savunmak için yeter-
li zamana ve şansa sahip ohnuşlar-
dn-"dedı.
Sağ blok, Af Yasası'nın genişletilmesini istiyor
^ Merve için seferber
e-posta : tan (« prizma. net. tr
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)-TBMM deki "sağblok'',
ABD yurttaşı olduğu gerekçe-
siyle Bakanlar Kurulu karany-
la yurttaşlıktan çıkanlan FP'h
Merve Ksvakçı için "seferber"
oldu. Ankara DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksd'in, TBMM
Başkanhğı'nın "nüUetvekitisı-
fatisonaerdiğj" yönündeki ya-
zısına dayanarak ifadesini alma
girişiminin hemen ardından
FP'nin yanı sıra ANAP, MHP
ve DYP'liler açıkça Kavakçı'ya
sahip çıkarken Af Yasası'mn
Kavakçı'yı da kapsayacak şe-
kilde genişletılmesı için hare-
kete gectiler. Yüksel'ın ifade al-
ma girişiminin ardından
TBMM Içtüzüğü'nün kıhkkı-
yafete ilişkin 56. maddesine
"başıaçık'' ifadesinın konulma-
sına, DSP dışındaki siyasi par-
tilenn temsilcileri karşı çıkö.
TBMM Başkanı Yddırun Ak-
bulut'un açıklamalanndan ce-
saret alan Kavakçı ıse özlük
haklannm iadesi için TBMM
Başkanlığı'nabaşvurmaya ha-
zırlanıyor.
TBMM'deki sağ blok, 26
Ekim Salı günü TBMM Ana-
yasa Komisyonu'nda görüşü-
lecek olan Af Yasası'nı. yurt-»
taşlıktan çıkanlanlan da kap-
sama alınacak biçimde değiş-
tirmeyi hedeflıyor. RP köken-
li ANAP'lı Anayasa Komisyo-
nu Başkanı Ertuğrul Yalçınba-
yır, tasan görüşülürken, yurt-
taşlıktan çıkanlanlann da af
kapsamına alınması yönünde
önerge verecek. Kavakçı 'run,
Danıştay karannın kesinleşme-
sinden önce evlenerek yeniden
Türk yurttaşlığını kazanacağı
yolunda haberler çıkarken Yal-
çınbayu-'ın verecefi önergenin
kabul edilmesı durumunda da
Kavakçı'nm affi gündeme ge-
lecek. Yalçınbaytr. önergesinin
destek bulması için tüm parti-
lerin muhafazakâr milletvekil-
leriyle temasa geçerek kulis ça-
lışmasına başladı.
Kavakçı "dan "Küçük, zaval-
h bir kızcagız" diye söz eden
ANAP Diyarbakır Mılletveki-
li SebgetuDah Seydaoğhı da ba-
şörtüsü ıle TBMM'ye girile-
bilmesi gerektiğini savunur-
ken, yurttaşlıktan çıkanlanla-
ra da milletvekilhğı yolunun
açılması istemini dile getirmiş-
ti. Adalet Bakanı Hikmet Sa-
mi Türk ise, hükümet ortakla-
nnın vardığı uzlaşmada yurttaş-
lıktan çıkanlanlann affının bu-
lunmadığını bildirdi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Hani 'Müdafaa ve Muhafaza Edecek'tik?
Gâzi'nin 'cumhunyeti', oyıllan yaşamışolan-
ları, -siyasi tercihleri ne olursa olsun- bas-
bayağı heyecana sürukler. Neden? Bu 'ne-
den'ln cevabı, şiir olarak destan, nesir olarak
dizi/ roman; müzik olarak opera ya da senfoni
şeklinde verilebilir. Ne var ki, hiç ummadığınız
bir anda, hiç beklemediğiniz bir kitapta, karşı-
nıza çıkıveren bir tek sayfa; öteki saydıklarımın
hepsinden kısa fakat özlü olarak, o 'neden'in
'tarihf gerekçesini açıklar.
Doğrusunu isterseniz, Metin Aydoğan'ın
'Bitmeyen Oyun'unu okuduğum sırada, tadı-
na doyamadığım şu 'özet', hem beni tekrar o
ürpertici heyecana sürükledi, hem deTürkiye'yi,
yıllardır yönettiklerini zanneden politikacı kıs-
mının zavallılığını, bir kere daha düşündürdü;
Dikkatle okuyup, devlet nasıl yönetiliımiş, bir
daha düşünsünler!
Yoktan var etmek, ne demektir?
"... 1929 Dünya Bunalımının olumsuz et-
kilerinden sakınmak için, devletçilik' poli-
tikaları yoğunlaştırıldı. Bütün dünyada bü-
yük boyutlu bir kriz yaşanırken, Türkiye'de
ekonomik büyüme sağlanıyordu. 1923 yılın-
da 3.700 ton olan pamuklu dokuma, 1927'de
9.055 tona; 597 bin ton olan maden kömü-
rü ise 1 milyon 593 bin tona çıkanldı. 1923'te
hiç üretilemeyen şeker, 1927'de 5.184 bin
ton; 1932'de 27.549 ton üretildi..."
"... 1927-1932 arasında, çimento 24 bin ton-
dan 129 bin tona, kösele 1.974 tondan 4.105
tona, yünlü mensucat 400 tondan 1.695 to-
na çıkanldı. Elde edilen yerli üretimle, 1923'te
ithal edilen kösele ve un, 1932'de hiç ithal
edilmedi. Şeker ithalatı yüzde 37, deri itha-
latı yüzde 90, çimento ithalatı yüzde 96.5,
sabun ithalatı yüzde 96.5 oranında kaldı..."
"... Türkiye 1923 yılında 36 milyon dolar
dış ticaret açığı verirken, bu açık 1931 yı-
lında 300 bin dolara düşürüldü. 1936 yılın-
da Türkiye 20.1 miryon dolar dış ticaret faz-
lası veriyordu. 1923 yılında Devlet Hazine-
si'nde 26.107 ton artın, 1938 yılında 28.3 mil-
yon dolar döviz stoku vardı..."
"... Kamu yatınmlarını esas alan 'devlet-
çilik' politikaları ve bu politikalann ekono-
mik dayanaklan olan KlTler, Türkiye'de çok
başarılı olmuştu. Elde edilen sonuçlar bu-
nu açıkça gösteriyordu ve bu başarı tama-
men yerel kaynaklara dayanılarak elde edil-
mişti; üstelik, bağımlılık yaratacak dış borç
alınmamış, karşılıksız para basılmamış ve
15 yıl boyunca denk bütçe gerçekleştirilmiş-
ti..."
"... Enflasyon 1922-1925 yıllan arasında yıl-
lık 3.2; 1925-1977 arasında yüzde 1 'di. Türk
parası yabancı paralar karşısında değer
kaybetmedi, aksine bazılanna karşı, değer
kazandı. 1924 yılında 9.5 kuruş olan Fran-
sız Frangı, 1929'da 7.7 kuruşa; 187 kuruş olan
Amerikan Doları, 127 kuruşa düştü. Bunlar
dünyanın en güçlü paralanydı. Sınırlı mik-
tarda alınan dış borç, ağırlıklı olarak demir-
yollarımn devletleştirilmesinde ve devlet
kibrrt tekelinin yaratılmasında kullanıldı ve
bu borçlar, Osmanlı'dan devralınan Düyun-
u Umumiye borçlanyla birlikte ödendi..."
(Bitmeyen Oyun, Metin Akdoğan, s. 83/84, Iz-
mir).
Sizi bilemem ama, ben hayatım boyunca şu
okuduğunuzdan daha güzel bir şiir okumadım;
heyecanlanırsam, haksız mıyım? ^ '
O günden bu güne, bir 'atf-ı nazar'..
Yüreğim yırtılsa da, madalyonun öteki yüzü-
nü çevireyim mi? Gâzi'nin 'muhafaza ve
müdafaa etmek' vazifesini, hepımize verdiği o
cumhuriyet, yüzyılın son yılını tüketirken ne du-
rumda; demokrasi', 'insanhaklan', 'özelleştir-
me' ve 'küreselleşme' serüveni, onu nerelere
getirmiş, görmek ister miydiniz?
"...her yönden sanlmış günümüz Türki-
ye'sinde durum herhalde 1919'dan daha iyi
değildi. Sınırsız millî kaynaklar, yasal ya da
yasal olmayan yollardan dışanya bağlantı-
lı din motifli örgütlere akıtılıyor. Kayıtdışı
ekonomi, kara para ve uyuşturucu trafıği,
neredeyse açık biçimde ve bütün hızıyla
devam ediyor. (...) Marmara Üniversrtesi öğ-
retim üyesi, Prof. Dr. Osman Altuğ, 'öldü-
rücü virüs' olarak tanımladığı kayıtdışı eko-
nominin, Türkiye ekonomisi içindeki payı-
nın, yüzde 65 oldugunu söylüyor..."
"... Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre
Türkiye'deki eroin trafîğinin parasal tutarı-
nın sadece 1996 yılında 55 milyar dolar ol-
duğu açıklandı. Bu miktar o yılki Türkiye
bütçesine eşit. Bütçe açığı ulusal gelirin
yüzde 15'ine ulaşmış durumda. Devletin
1999 yılındaki vergi gelirleri, borç faizleri-
ne bile yetmiyor. Türkiye'nin 102.7 milyar dış,
51.3 milyar iç borç olmak üzere 164 milyar
dolar borcu var. Ozellikle Avrupa Gümrük
Birliği'ne girdikten sonra, dış ticaret açık-
ları çığ gibi büyüdü ve 1997 yılında Türkiye
dış ticaret açığı vermede, ABD'nin arkasın-
dan dünya ikinciliğine yerleşti..."
"... 6 milyon genç işsiz, bu rakam resmi
verilere göre 23 milyon 48 bin olan (1998)
işgücü sayısının, yüzde 26'sını oluşturuyor.
Türkiye'nin gelir düzeyi en yüksek yüzde 5
nüfusunun (3 milyon 175 kişi) adam başına
ortalama geliri 19.329 dolar, ancak en alt di-
limde (19 milyon 700 bin kişi) bu gelir sade-
ce 789 dolar. En zengin yüzde 3, ulusal ge-
lirin yüzde 30'unu alırken, en yoksul yüzde
20 bu gelirin yalnızca 4.9'unu alıyor. Türki-
ye'de yoksulluk sınırı altında yaşayanlar,
1937 yılında nüfusun yüzde 14.3'ünü oluş-
tururken, bu oran 1994 yılında yüzde 21'e
çıktı..."
"... Emniyet Genel Müdürü Istihbarat Da-
iresi Şube Müdürü Mahmut Karaaslan tara-
fından hazırianan raporda, Türkiye'de bu-
gün 15 silahh bölücü, 33 silahh solcu, 6 si-
lahh dinci ve 23 ayn radikal grubun faaliyet
gösterdiği belirtiliyor..." (Aynı eser, s. 61/62).
Elinizi kalbinize koyup da öyle söyleyiniz; siz
hayatınız boyunca, bundan daha kötü, bun-
dan daha acıklı bir Yeşilçam filmi gördünüz
mü?
Ben, hayıri
http^/www.prizma.nettr/AILHAN
http-y/www.bilgiyayınevi.com.trVailhan
Faks/0-212/2601988
Bugünlerde Ariston bayilerinden manzaralar
lnani]|jyorumy,
HemeMir telefon '
edebilir miyin|?
Kocamı aramam lazım.'
Tüm Ariston beyaz eşyalar
peşin fiyabna 8 taksitle,
Ariston Yetkili Satıcılarında.
Ostelik hemen teslim!
ARİSTONs t e y i n