12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 1999 ÇARŞAMBA HABERLER TJhıslararası Diyabet Kongresi' • İstanbul Haber Servisi - lstanbul'da 4 gündür devam eden "L'luslarası Diyabet Kongresi "nin kapanış konuşmasını yapan Sağlık Bakanı Osman Durmuş, "Diyabet hastalanna farkJı bir ortam değil, güvenceli bir ortam sağlanmalıdır. Bu konuyla ilgıli görev de sağlık personeli. medya ve gönüllü kuruluşlara düşmektedir" dedi. 'Hen bina tekrar gözden geçirilmeli' • İstanbul Haber Servisi - Küçükçekmece Belediye Başkanı Halıdun Özbatur, Bayındırlık Bakanlığı yetkılilerinin yalnızca binalarda oturanlann beyanlan ile hasar tespit çaİışmalannı yaptığını belirterek her bınanın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğinı söyledi. Orman Bakanı Nami Çağan'ın belediyeyı ziyaretı sırasında konuşan Özbatur. "'Kimi kiracılar ev sahibinden korktu. kimileri de evinin değeri düşecek endişesiyle hasar tespit beyanmda bulunmadı" dedi. Japonca konuşma yarışması • İsbmbul Haber Servisi - Dokuzurtcu İstanbul Japonca Konuşma Yanşması 13 Kasım Cumartesi günü saat 13.OO'te Işık Üniversitesi oditoryumunda yapılacak. Yanşmaya katılmak isteyenler en geç 21 Ekim Perşembe saat 17.00'ye kadarJaponya Başkonsolosluğu'na fotoğraflı başvuru formlanyla birlikte kendi el yazılanyla Japonca konuşma metinlerini teslim edecekler Tarım ve deprem I ADANA (Cumhuriyet Güneytlleri Bürosu) - Geçen yıl Adana'da yaşanan depremin ardından bu yıl da Marmara bölgesinde yaşanan ve 16 binden fazla insanın ölümüne yol açan deprem felaketleri \etanm alanlannın amaç dışı kullanımı Adana'da "Tanm Alanlannın Amaç Dışı Kullanımı ve Deprem" konulu panelde ele alınacak. Tanm ll Müdürlüğü'ndeki panelin başlama saatı 14.00. K. Çekmece'de trafik kazası • İstanbul Haber Servisi - Küçükçekmece Ikıtelli Marmara Sanayi Sitesi önündeki v an yolda 34 HB 891 plakalı araç süriicüsü emekli polis Yılmaz Dursun (44). aşın hız nedeniyle direksiyon hâkımıyetini kaybederek aynı yönde giden Izzet Ça\uşoğlu(35) yönetimindeki 34 AB 1448 plakalı minibüse çarptı. Kazada. otomobıl içinde sıkışan Dursun, olay yerinde ölürken Çavuşoğhı, kazayı yara almadan atlattı. ÖSS konulu panel • İstanbul Haber Servisi - Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği 'nce 16 Ekim Cumartesi günü saat 11.00'de. YıldızTeknik Üniversitesi Odıtoryumu'nda "ÖSS'ye Eleştıri ve Öneriler" konulu bir panel düzenlenecek. Panele Ibrahim Ankan. Prof Dr. Yaman Barlas. Bahar Camgöz. Abbas Güçlü ile Yard. Doç. Dr. Ibrahim Semiz konuşmacı olarak katılacak. açagrı Altan Öymen, eski genel başkanlardan Erdal înönü, Baykal ve Kartay'ı eski milletvekilleriyle dayamşma toplantısma çağırdı ANKARA (Curahumet Büro- su) - CHP yönetimı, 1950'den bu yana Halkçı Parti (HP) ve Sosyal- demokrat Halkçı Parti (SHP) ile CHP'de görev yapmış eskı parla- menterlerle bir araya gelecek. Es- ki genel başkanlardan Erdal İnönü, Deniz Baykal ve Cezmi Kartay'ın da davet edildiği toplantı için yak- laşık 500 eski milletvekili ve sena- töre çağn yapıldı. Genel başkan Altan Oymen çağn mektubunda, "Desteğiııize bugün berzamankin- den fazla ihtiyacımız var" derken önceki Genel Başkan Denız Bay- kal. toplantıya katılmayacağını söyledi. CHP MYK. Bursa ll Baş- kanı Hastp Oztürk ve il yönetimi- ni görevden aldı. CHP yönetıminin eski milletve- killeri ve senatörlerle bir araya gel- mek ve deneyimlerinden yararlan- mak amacıyla düzenlediğı toplan- tı bugün saat 17.00'de Ankara'da Çankaya Belediyesı'ne aıt Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleşti- rilecek. Toplantıya davet edilen isımler arasında eski genel başkan- lardan Erdal tnönü, Deniz Baykal. Cezmi Kartay, Baykal döneminin genel sekreten Adnan Kesldn ile yönetıciler Eşref Erdeın, Erol Çe- vikçe. AB Topuz. BülentTanla. Ati- la Sa\. Mustafa Timisi ve Vlehmet Gülcegün bulunuyor. Aynca, mil- letvekili olmayan eskı kadın kolla- n başkanlanndan Güler Gurpınar ve Jale Candan. eski gençlik kol- lan başkanlanndan Zeki Alçın, Emin Koç ve Hasan Belovacıklı da toplantıya davet edildi. Altan Öymen, eski milletvekil- leri ve senatörlere gönderdiği çağ- n mektubunda, siyasal yaşamda CHP'ye olan gereksinimin her gûn biraz daha anlaşıldığmı belirterek CHP'nin Türkiye siyasetinde bı- raktığı boşluğun ortak çabalarla yeniden doldunılmasının ulusa ve partiye olan borç gereği olduğunu vurguladı. Öymen. "Bu kutsai a- maç için el ele vermek zorundayız. Çesitli dönemJerde vasama organ- lannda göre> yapmış bulunan siz değerli arkadaşlanmızın bu potan- sheü harekete geçirmekte özel bir yeri olduğu bütün partflilerimizce bilinen bir gerçektir" dedi. Seçim bölgelerini onurla temsil etmiş inançlı çabalan ve hizmetleriyle partiye katkılarda bulunmuş tüm eski parlamenterlerin desteğine bugün her zamankinden fazla ge- reksinim olduğunu vurgulayan Öymen, "Yönetim olarak katkria- nnızdan yararlanmak arzusunda ve kararlılığındayız. Partimiz sizfc- rin bilgi ve denev im birikimleriniz- legüç kazanacak. değerti katkılan- nız bizim için en büyük moral kay- nağını oluşturacakür" vurgusunu yaptı. Deniz Baykal ise çağnyı al- dığmı ancak toplantıya katılmaya- cağını bildirdi. Baykal, "2 saatiik bir kokteyl süresince herkesin ko- nuşması da imkânsız, Ancak konu- yu banasoran arkadasjanmıza. ka- nlmalannıönerdinr dıye konuştu. CHP_ MYK, Bursa ll Başkanı Hasip Oztürk ve il yönetimı göre- vinden almdı. Bursa il yönetimine kongreye kadar götürmek üzere 7 kişilik bir kurul atandı. MYK'de aynca "HaBdaBMikteÇözünıYol- lân" adını taşıyan proje göriişüldü. PM üyesi Yakup Kepenek tarafın- dan hazırlanan projeyle, her ilin, herbölgenin kendi sorunlannı sap- taması ve tabanda politika oluştu- nılması amaçlanıyor. CHP, hükümetin SEKA'yı kapatmak için depremi fırsat olarak değerlendirdiğini bildirdi 'Hiikümet sinsi planlar yapıyor' ANKARA (CumhuriyetBürosu)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Yurda- gûL hükümetin SEKA'yı kapatmak için depremi fırsat bildığini belirterek, "SE- KA İzmit Tesisleri'nin üretime geçmesi sinsi bir planla engellenmektedir. İktidar partileri bu oyundan vazgeçmeli ve SE- KA'yı bir an önce üretime geçirecek ön- lemleri almabdır" dedi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Yurdagül, dün genel merkezde düzenle- diği basm toplantısında. SEKA'yla ilgili olarak hükümeti uyardı. 17 Ağustos dep- reminin üzerinden iki ay geçmesine kar- şın, sorunlann giderek ağırlaştığına dik- kat çeken Yurdagül. hükümetin depremin ilk günlerindeki aczinin ve beceriksizli- ğinin sürdüğünü söyledi. Kocaeli ve Sakarya'daki çadırlannalt- yapı eksiklerinin giderilemediğini vurgu- layan Bekir Yurdagül. prefabrike konut- lann yerlerinin Ankara'dan belirlenmiş olmasının getirdiği sorunlann da büyük zaman kaybı yarattığını anlattı. Yurdagül, "Aülan nuruklara, verilen sözJere rağmen kalıcı konutlara yönelik snmut bir adım atılmamıştır. Orman bölgesinin ve tanm alanlannın talan edilmesine izin verilme- meli, ver seçimi ve zemin etütleri bir an ön- ce gerçekleştirUerek kalıcı konutlann ya- punı için derhal düğmeye basrimalıdjr" diye konuştu. Yurdagül, depremin üzerinden bir haf- Toptan'dan adaylık . mesajı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - DYP'de 20 Kasım kongresinde genel başkan Tansu Ç0- ler'i devirmek için güç- birliği yapan parti içi mahalefetin dün yaptığı geniş katılımlı toplantı- da, bazı partililer Şanlı- urfa Milletvekili Nec- mettin Cevheri ve eski Bartın Milletvekili Kök- sal Toptan'm adaylık için anlaşmaya varmala- nnı önerdi. DYP'de Çiller'e karşı muhalif bütün cepheler dün ilk kez bir araya gel- di. Türk Parlamenterler Birliği Salonu'nda yapı- lan toplantıya aralannda Toptan, Cevheri, Meh- met Ağar, eski milletve- kili Bekir Sami Daçe ve parti kuruculanndan Mehmet Dülger'in de bulunduğu 80dolayında partili katıldı. Köksal Toptan'm bir iki gün içinde Cevheri ya da başka birisinin üzerinde uzlaşılmadığı takdirde adaylığını ilan etmesi bekleniyor. tĞIVELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtlV ta geçmeden "depremden mal kaçınrca- sına" sosyal güvenlik yasasını çıkaran hü- kümetin şimdi de binlerce insanın ekmek kapısı SEKA'yı kapatmak için depremi fırsat bildığini kaydetti. SEKA İzmit Te- sisleri'nin üretime geçmesinin sinsi bir planla engellendiğini belirten Yurdagül, CHP'nin SEKA'nın bitirilmesine izin vermeyeceğini vurguladı. Yurdagül, "Dün olduğu gibi bugün de SEKA tşçisi ve Kocaeli halkı daha da bilinçb' ve bilen- miş olarak SEKA'yı bitir- me plarunın yaşama geç- mesine izin vermeyecek- rir. İktidar partileri bu oyundan vazgeçmeli ve SEKA'yı bir an önce üre- time geçirecek önlemleri almahdırlar" diye konuş- tu. Nfikleer santrallar Yurdagül, deprem böl- gesinde çalışanlara ait zorunlu tasarruflann ne- malarının anaparalanyla birlikte ödenmesmnster- ken, Erzincan depremin- den sonra bu uygulama- nın yapıldığını anımsattı. Yurdagül ayrıca, Ak- kuyu'da kurulması düşü- nülen nükleer santralla il- gili olarak MYK karan aldıkJarını anımsatarak, CHP'nin nükleer santra- lı Türkiye için erken bul- duğunu kaydetti. Amerika ve Japonya gibi nükleer teknolojinin yıllardır kullanıldığı ül- kelerde bile riskJerin or- taya çıktığına dikkat çe- ken Yurdagül, Türkiye'de işletme riskinin daha faz- la olacağını, bunun Ak- deniz'in kirlenmesini de beraberinde getireceğini söyledi. Yurdagül, CHP olarak önümüzdeki günlerde yapılması planlanan nük- leer santral ihalesinin ip- tal edilmesini istedikleri- ni yineledi. ANAP lideri Mesut Yılmaz elbîse artık dikis tııtıııaz^ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, devlet ve siste- me yönelik eleştirilerini dozunu arttırarak sürdü- rüyor. Türkiye'de siste- min tepeden nmağa yoz- laştığını ve çöktüğünü savunan ve "Arük bu el- bise dikiş tutmaz" diyen Yılmaz. bazı odaklann siyasetçileri ve siyaset kurumunu yıpratmaya yönelik çirkin bir oyun içinde olduğunu öne sür- dü. Yılmaz, "Her ku- rum kendisini toparla- mak. şerefine, itibanna, haj siyetine halel getiren tüm unsurian sürade kendi icinden temizle- mek zorundadır"* dedi. Yılmaz dün partisinin grup toplantısında, üstü kapalı olarak ve ad ver- meden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile hü- kümet ortaklanna eleş- tiriler yöneltti. Devletin ve sistemin kurumsal olarak dağınık ve yeter- siz olduğunu kaydeden Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Depremden, hapis- hanelerde yaşadığımız olaylara kadar pek çok hadise bu yetersizliği açıkça ortaya kovmuş- tur. Kısacası, millet ola- rak üzerimizdeki clhise sökülmüştür. Şimdi, ge- çici birtaİam önlemlerte bu işi devam ettiremev iz. Çünkü. bu sökük elbise arük tamir tutmaz, dikis tutmaz, sistemi venifc- mek zorundayız. Onun için kunımlan çağm ge- reklerine, toplumun beklentileri yönünde baştan aşağı gözden ge- çirmeli ve gerekiyorsa ye- nilemdiyiz. Katı merke- zivetçi, hantal bir devlet yapısmm elindeki mev- cat imkânlann nasıl be- ba olduğunu hep birlik- te görüyoruz." Cumhurbaşkanının halk tarafmdan seçilme- si, senato kurulması ve referandum gibi bazı öneriler bulunduğunu anımsatan Yılmaz. bü- tün bu önerilerin değer- lendirilebileceğini ancak önemli olanın zihniyet değişikliği olduğunu söyledi. Yılmaz, •'Bu- günkü aşın merkeziyetçi yapı ile vohımuza devam ermemi/ mümkUn değil. Türkiye'yi Ankara'dan idare edemeviz" dedi. CHP'li Tanla ve emekli büyükelçi Elekdağ Güneydoğu'da Yeni bir Kürt raporu hazırlığı Dh ARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP'li Bü- lent Tanla ile emekli Büyü- kelçi Şükrü Elekdağ, yeni bir u Kürt raporu" hazırla- mak için Güneydoğu'da ça- lışmalara başladı. Raporun herhangi bir kişi veya ku- rumla ilgisinin olmadığını. bu nedenle de objektif olaca- ğını belirten Tanla ve Elek- dağ. **Türkive'de Kürtsonı- nunun çözümü konusunda yeni bir süreç ve özgüven oluştu. Bunu aksivona geçir- meli ve bir program >npma- hyız" dediler. Diyarbakır Dedeman Ote- li'nde dün Güneydoğu'daki yaklaşık 60 sivil toplum ku- ruluşu ve siyasi parti temsil- cileriyle bir araya gelerek Güneydoğu sorununun çö- zümü konusunda görüş alan Tanla ile Elekdağ, hazırlaya- caklan raporla ilgili değer- lendirmelerde bulundular. Fazilet Partisi sivil anayasa istedi Kııtan 1dan Savaş'a suçiama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ı "çağdaş geririük w mürtecffikie" suçladı Kutan, ülkede referandum yönteminin kuilanılmaması nedeniyle pek çok soru- nun çözümlenemediğini savnnaralc, af ve kılık-kıyafet konusunda referandum ya- pılmasını istedi. Kutan, sivil bir anayasa yapılması için harekete geçilmesi gerek- tiğini belirrirken "menfaat gruplarmdan taiimat alanlann sivil bir anayasa yapa- mayacaklanıu" söyledi. Recai Kutan. partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın FP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne esas hakkındaki göhişlerini sunduğunu anımsattı. Savaş' ın kurallara aykın olarak esas hakkındaki gö- rüşlerini bastırarak dağıttığını belirterek kıtaptan bazı alıntılar yapan Kutan, "TBMM'yegüvenmeyen, halkın en kâmU manada demokrasiye ve insan haklanna hazır olmadığını düsünen insanlann zib- nivetini görüyorsunuz. Haikımız demok- rasi,insanhaklan ve özgürlükleri içinegn- dirememiş bu çağdaş gericilerden, mürte- cilerden çok daha Ueridedir" dedi. Sivil anayasa tartışmalanna da değinen Kutan. "BizTBMM'nm,iradesiilean«ya- sayı tamamen yeniden yapabilme yetkM- ne tek başına sahip olduğuna inanıyoruz. Ancak bu demek değil ki bu konuda ısrar- hvız. Hayır. biz daha hiye doğru atdacak ber müspet adıma, mükemmei olmasa da destek vereceğiz*' dedi. FP grubunun basına kapalı bölümunde kongre öncesi muhalif illere yönelik gö- revden alma operasyonu gündeme geldi. FP Tokat Milletvekili Bekir Sobaa 26 il başkanınm görevden alındığını belirterek "Yapüan yanhş. Bu insanlarpartrv^hiznMt etmişlerdir. Görevden abnacaklarsa bile yöntemi bu olmamalı. Ankara'ya çaguip bepsineteşekküredUmesigerekirdi'"dedj. Türkiye'de bundan bir yıl önce tahmin bile edilemeye- cek bazı gelişmelerin yaşan- dığına ve bunlann sonucu olarak da ülkedeki siyasi dengelerin değiştiğine dık- kat çeken Tanla, ortaya çı- kan farklı havanın Kürt soru- nunun çözümü konusunda beklentiler doğurduğunube- lirtti.Tanla şöyle devam ettı: "Raporun daha gerçekçi ohnası için masa başında ça- hşmaktansa bölgedeki dina- miklerielealan bir yapı oluş- turmaya çahşıyoruz. Bölge- deki sivil toplum örgüUeri sonderece kristalize olnıuşve kararb bazı görüşkre sahip." Türkiye'de büyük bir Gü- neydoğu ve Kürt sorumı ol- duğunu vurgulayan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ise "Bu sorunun çözümü, hareket noktasının başmdan berisav unduğum gibi,ancak terörün kontrol altına alın- ması olabilirdi" dedi. HADEP'in halkla daha iyi diyalog kurmak ve ilişkileri geliştirmek için başlattığı çalışmalar kapsamında Di- yarbakır'daki basın mensup- lanyla yapılan sohbet top- lantısını çok sayıda polis iz- ledi. HADEP Diyarbakır tl Başkanı Ali l'rküt banş or- tamının sağlandığı bu dö- nemde tansiyonu yükselte- cek davranışlardan kaçınıl- ması gerektiğinı belirtti. GLOBAI^OIİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Serbestleştipmeye Tepkiler Giderek Artıyor Sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesine yöne- lik eleştiriler, Asya kriziyle birlikte şiddetlenmişti. An- cak daha önce konuya değinirken işaret ettiğım gibi, sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesini eleştiren- ler, ticaretin serbestleştirilmesine karşı çıkmıyorlardı (Ömeğın Prof. Bagvvathi, Foreign Affaires), Dünya TicaretÖrgütü'nün kasım toplantısı (Mıllenium Raun- du) yaklaşırken, uluslararası ticaretin serbestleştiril- mesi sürecı de giderek artan eleştirilere hedef oluyor. Uluslararası ticaretin serbestleştirilmesine yönelik eleştirilere, geçen ay Uluslararası Tüketiciler Örgü- tü de katıldı. Uluslararası Tüketiciler'in bu yeni tu- tumu özel bir öneme sahip. Birincisi, bu kuruluş baş- langıçta Uruguay Raundu prensiplerini kabul etmiş- ti, ama aradan geçen sürede tutumunu degiştirdi. Ikincisi, bünyesinde 111 ülkeden 247 tüketici grubu- nu biıieştiren Uluslararası Tüketiciler çok etkili bir örgût. Ticaretin serbestleştirilmesine karşı seslerin gide- rek yükselmesi uluslararası mali sermayenin sözcü- lüğünü üstlenmiş çevrelerde endişe yaratmaya baş- ladı. Örneğin pazartesi günü Flnancial Times, Ser- best TıcaretAteş Altında başlıklı bir yazıda bu endi- şeleri dile getirdi. FTjazarı Guy de Jonquieres'e gö- re "Dünya Ticaret Orgütü'nün, kamuoyunun des- teğini kazanmaya başlayan korumacılık yanlısı gruplara, etkin bir şekilde cevap vermenin yolla- nnı bulması gerekiyor" (11/10/99). Jonquıeres'in Dünya Ticaret Örgütü'ne yönelik eleştirilerin kaynağını araştıran yazısı neredeyse ya- nm sayfa. Ancak yazıyı okuyunca, tatmin edici birso- nuca ulaşmak bir yana, yazarın aslında yanhş bir ipu- cu izlediğinı, izlemeyi, hatta bir seri verinin de üzeri- ne ötmeyi bilerek seçtiğini düşünmek mümkün. Yazısına Adam Smith'e (serbest ticaretin kuram- cısı olduğu varsayıldığından) gönderme yaparak baş- layan yazar, tüccarların geleneksel olarak zaten üre- ticiye karşı tüketiciden yana olduğunu ileri sürüyor. Yazara göre zamanla sanayici de ticaretin serbestleş- tirilmesi fikrine gelmiştir. Ne ki yazara göre, tam her- kes serbest ticarette anlaştı derken ortaya garip bir durum çıkıyor: "Ancak şimdi serbest ticaretten en çok fayda görmesi beklenen (teorık olarak E.Y.) tü- keticiler serbestleştirmeye karşı çıkıyor." Ulusla- rarası Tüketiciler örgütü tutumunu değiştırıyor. ABD ticaret görüşmeleri sözcüsü Chaıiene Barshawski, "Çok taraflı ticaret sisteminin en önemli sorunu halk desteğinden yoksun olmasıdır" diyor. Yazar soruyor: "Bugün serbest ticaret kuramı şirket yö- netim kurullannda, bakanlıklarda taraftar bulur- ken neden kamuoyu giderek bu sürece daha bir kuşkuyla yanaşıyor?" Yazara göre bu sorunun cevabı "soğuk savaş" sonrası ortamda yatıyor. Özetle: Dün ABD çok taraf- lı ticaret anlaşmalarını (serbestleştirme) tek başına dayatabılıyorvebıntirazla karşılaşmıyordu. Bugün bu görevi Dünya Ticaret Örgütü üstlendi. DTÖ'nün yap- tınm gücü yüksek, ama prestıji zayıf, bu yüzden eleş- tirilere hedef oluyor. Bu açıklama benj ıkna etmedi. Burada hedef sap- ^ınlıyordiyedOş*ünoyorum. Gelin birlikte Uluslarara-, a Tüketiciler'ingeçen ay tutumunu değiştirirken ya-' yımladığı bir bildiriye göz atalım. Burada eleştirilerin gerçek nedenlerini bulacağız sanınm: "GATT bünye- sindeki ticareti serbestleştirme pazarlıklan daha yoksul ülkeleri besin güvenliğini ve tüketicilerin haklannı tehdit ediyor"... "DTÖ kurallan ve özel- likle tanm ve ticaret ilişkili telif haklan gelişmiş ül- keleri, çokuluslu tanm şirketlerini kayırıcı yönde biçimlenmiştir..." "Piyasalann açılmasını savunan gelişmiş ülkeler, kendi piyasalannı korumaya de- vam edebiliyorlar... Aynı yöntemler gelişmekte olan ülkeler için mümkün olmuyor." Tanm ve Tica- ret Anlaşması'na rağmen... "gelişmekte olan ülke- ler yeni pazar olanaklanna kavuşmadılar..." "Ül- ke deneyimleri, serbestleşmenin çoğu zaman ye- rel üretimin ve yaşam koşullannın zaranna sonuç- lar açtığını, besin güvenliğini tehlikeye düşürdü- ğünü gösteriyor." Sonuç olarak "DTO aracılığıyla dayatlan serbestleştirme, gelişmiş ülkeler ve on- lann besin güvenliği açısından hâlâ gerçek ka- zançlar üretmemiştir." (- Trade Briefîng Paper No: 9 Eylül 1999. DTÖ ve Besin güvenliği www. con- sumersinternational. org: Tam bu noktada, 20 Ka- sım'da 25 kişilik bir ABD heyetinin, uluslararası tekel- lerin ağzını sulandırmaya başlayan GAP bölgesini zi- yaret etmeyi planladığını hatırlamakta fayda var. Bunlara ek olarak gelişmekte olan ülkelerin pazar- lannın uluslararası tekellere açılmasının kuramsal ma- zeretinin Adam Smith'e dayandırılmasının da Ulus- lann Zenginliği kıtabının merkantılizme karşı bir po- lemik olduğu hatırlandığında tam bir çarpıtma oldu- ğunu söylemek, saptamak gerekır. Adam Smith zen- ginliğin kaynağının ticaret değil, ulke içinde tarım ve sanayi yatınmlan olduğunu savunuyor. Smith'e göre bunlar ticaretten "daha çok gelir ve iş yaratır." Bir Ahlak Felsefesi profesörü olan Smıth "yalnızca zen- ginler ve güçlülerin çıkanna gerçekleştirilen sa- nayinin de aslında merkantilizmin bir ürünü oldu- ğunu" söyler. "Yoksulların ve zayıfların çoğu kez unutulduğundan" yakınır. Bu bağlamda. bizim neo liberallerin aksine Smıth, serbest ticaret, ticaretin teş- viki, sanayi üretimi gibi etkinliklerin faydalannın tek tek değerlendırilmesınden yanadır. Bu bağiamda "az sa- yıda bireyin doğal haklannın kullanılması tüm top- lumun güvenliğini tehdit ettiği oranda, hükümet- lerin yasalanyla denetienir, denetlenmesi gere- kir" der. (Samuelson ve Nordhous'un dünyanın en - çok okunan ekonomi ders kitabında Smith'i nasıl tah- rtf ettiklerine, pardon yorumladıklanna ilişkin çok il- ginç bir makale: "Todays's Most Mischievous Mis- quotation" J. Schlefer, The Atlantic Monthly. Mart 1998) Toparlarsak; serbestleştirmenin gerçek yüzü, yal- nızca mali piyasalar alanında değil, dış ticaret bağla- mında da ortaya çıkmaya başladı. Kim bilir, belki de: bu süreçte, ulusal kalkınma düşüncesi tekrar günde- me gelir... Askeri uçak düştü 2 üsteğmen şehit ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - F-4 cinsi bir savaş uçağının bilinmeyen bir nedenle Ankara Akıncı 'da bulu- nan 4. Ana Jet Üs Komutanhğı (Akıncı) Meydanı yakı- nına düşmesi sonucu iki üsteğmen şehit oldu. Genelkurmay Başkanhğı Genel Sekreterliği'nden ya- pılan yazılı açıklamada, Hava Kuvvetleri Komutanlığf na bağlı F-4 cinsi bir savaş uçağının saat 18.57'de Ana Jet Üs Komutanhğı havaalanına 3 kilometre kala bilinme- yen bir nedenle düştüğü bildirildi. Açıklamada eğıtım uçuşu sırasında düşen uçakta bulunan 2 üsteğmenin şe-. hit olduğu belirtildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu'nabaşsağlığı mesajı gönderdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle