17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 1999 CUMA HABERLER Milli Eğitim Bakanlığı, îngilizce branşındaki açığın kapatılması amacıyla yeni uygulama başlatıyor 5 bin öğretmen araıuyorANKARA (ANKA) - Îngilizce bran- şındakı öğretmen açığının kapatılama- ması üzerine gündeme getirilen "Sö/teş- meü İBgflizce Oğretmenliğı" uygulama- \a girvor Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, Îngilizce Dil Öğretıciliği vapmak isteyen adaylarla sözleşmelerin düzenienmesıni istedi. Milli Egıtim Bakanı Metin Bostancı- oâlu. valilıklere gönderdığı genelge ile -îngilizce Dil ÖğreticiKğP kadrolannın kullanımına ilişkin bilgı verdi. Bu öğre- tim yılı için 5 bin Îngilizce Dil Öğretici- si görevlendinlmesı planlanırken 5 bin kadro illerin ihtiyaçlanna göre dağıtıldı. Dil öğreticiliğı kadrolannı ihtiyaçlanna göre il milli eğitim müdürlükleri ile ilçe milli eğitim müdürlüklen kullanacak ve sözleşmeleri imzalayacak. Dil öğretıci- ikzilli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, valiliklere gönderdiği genelge ile "îngilizce Dil Öğreticiliği" kadrolannın kullanımına ilişkin bilgi verdi. Bu öğretim yılı için 5 bin Îngilizce dil öğreticisi görevlendirilmesi planlanırken 5 bin kadro ilîerin ihtiyaçlanna göre dağıtıldı. ligi için eğitim fakültelerinin îngilizce Öğretmenlıği, diğer fakûltelerin lngiliz Dili ve Edebiyatı. Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, dilbilim bölümleri ile yaban- cı diller yüksekokulu mezunlan başvu- rabilecek. Aynca yabancı dılle eğitim ya- pan kurumlann Fransızca ve Almanca mezunlan ileyurtdışındaki üniversitele- rin lngiliz Dıli ve Edebiyatı ile Amerikan Kültürü ve Edebiyatı programlan ile yurtdışında Îngilizce lisansüstü eğitim yapan adaylann başvurulan da kabul edi- lecek. Yurtdışından mezun olan adayla- rin TOEFL sınavından en az 550, lELTS'de ıse 6.0 almalan \ e bunu belge- lendirmeleri gerekecek. tngilizce dil öğreticileri, ilköğretim kurumlan 4 ve 5'ınci »ınıflannda derse girecek ve ders saatlerinın düzenlenme- sinde öğreticilerin istekleri de dikkate alınacak. Öğreticilenn. haftalık çalıs.ma süresi bir öğretim gününden az. 4 öğre- tim gününden çok olmayacak. Her dört ders saati bır öğretim günü olarak hesap- lanacak. Öğretıcilere bir gün için 8 mil- yon lira ödenecek. Ayda 16 gün görev ya- pan öğreticinin eline brüt 128 milyon li- ra geçecek. Öğreticilerle sözleşmeler, 1998-99 öğretim yılının ıkincı yansı baş- lamadan yapılacak ve sözleşmeler 30 Haziran 1999 tarihıne kadar geçerli ola- cak. Öğretmenler. okullanndakı görev le- n n i aksatmamak koşuluyia, özel dersha- nelerde yabancı dil ögretmenliğı görevi dı^ında tıcaret \e diğer ışlenyle uğraşa- bılecek. Öğretıcilere. başka bır ıs. yaptı- nlmavacak ve sözleşme dışında da bır ödenıe yapılamayacak. Sözleşme şartla- nnı taşımadıklan belirlenen ve başansız olanlann sözleşmeleri ıptal edilecek. Bakan Bostancıoğlu, ilköğretim ala- nında yapılan reformun, yabancı dil öğ- rermeni ihtiyacını arttırdığını, bu doğ- rultuda da sözleşmeli öğretmen alımına gidildiğini bildirdi. Bostancıoğlu şunla- n söyledı: "Temel yapısal değişim proje- leri kapsamında yer alan eğitim reformu ile öngörülen 8 vıilık kesintisiz ilköğretim uygulamasında 4 ve 5'ind sınıf öğretim programlannda tngilizce dersine de yer verilmesi. öğretmenlerinuzin cnıekiilik. başka kurumlara gcçme ve hcnzeri ne- denlerle bakanlığı mız kadrolanndan a>- nlmalan, îngilizce branşında var olanöğ- retmen gereksinimini daha da arnrmış- ür. Bu açığın giderilmesine yönelik olarak dil öğreticisi istihdam edilmesi karartaş- nnlmışnr." Tes-İş Sendikası enerjinin özelleştirilmesine karşı Ozefleştimneye iptal davası adaylan ANKARA - Milli Eğitim Bakan- lığı'mn atamalarda torpilin önune geçmek, iiyakat ve basanyı sağla- mak üzere bu yıl uygulamaya koy- duğu müdürlük sınavında, Hakkâri ve Tunceli illerindeki öğretmenlerin kopya çektiği saptandı. Sınavda tüm illerdekı başan yüzdesinin çok dü- ^gflt oîmasma karşın Tunceü 'deaday- lann yüzde 48'inm. Hakkân cte yüz- de 44'ünün başanlı olması üzerine harekete geçen bakanlık, açtığı so- ruşturma sonucunda kopya çekildi- gini saptadı. Bilgisayar taramasıyla kopya çektiği saptanan adaylann sı- nav sonuçlannın iptal edileceği öğ- remidi. Torpih önlemek için yapılan sı- navlarda. gerekli güvenlik önlemle- nnin alınmasının gerekliliği. Milli Eğitim B3kanlığı'nca gerçekleştiri- len müdûrlük sınavında ortaya çık- tı. Büyük kentleri geçerek en başa- nlı iller arasında ilk iki sırayı yaka- layan Hakkâri ve Tunceli'de sınav güvenliğinin sağlanamadığı ve öğ- retmenlenn kopya çektiği belirlendı. Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen. top- İam 30 bin 957 müdür adayinın gir- diği sınavda Tunceü'nin yüzde 48, Hakkâri'nin yüzde 44 oranmda ba- şan göstermesi üzerine süphefenen bakanlık, geniş kapsamh bir soruş- turma başlatmıştı. Başan oranlannda Izmir'in yüzde 9.15 ile''.. Arıkara'nın yüzde 6.85 ile 14.. Antalya'nm yüzde 4.90 ile 33., Konya'ntn yüzde 4.21 ile 43. ve ts- tanbul'unyüzde3.93 iieSî.olması- nı dikkate alan bakanlık, sınav so- nuçlannı bilgisayar taramasına aldı. Taramâ sonucunda Hakkâri ve Tun- celi"deki bazı öğretmenlerin aynı so- ruiara aynı yanlış yaTiıtian veTdiğini behr!e\en bakanlık kopya çekildjği- ni saptadı. Bakanlığın, Tunceli ve Hakkâ- ri deki kopya çektiği belirlenen mü- dür adaylannm sınav sonuçlanm ip- tal edeceği Öğrenıldi. • Termik santrallann özelleştirilmesine karşı bugüne kadar çok sayıda dava açan Tes-lş Sendikası, enerji özelleştirilmesi ile ilgili sözleşmenin iptali için dava açıyor. ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Tes-lş Sendikası, eski Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in gi- derayak imzaladığı enerjinin özelleşti- rilmesi sözleşmesınin iptali için dava açıyor. Sözleşmenin, Rekabet Kurulu şartlanna aykın olduğunu, o nedenle iptal davası açacaklannı, bu yönde ha- zırlıklann sürdüğünü söyleyen Tes-lş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hayrettin Erdoğan. "Hükümet devam etseydi hemen eyleme geçecektik. Şirn- di DSP'nin tavnna göre tavır beürleye- ceğfe" dedi. Termik santrallann özelleştirilmesine karşı bugüne kadar çok sayıda dava açan Tes-tş Sendikası, enerji özelleşti- rilmesi ile ılgilı sözleşmenin iptali için dava açıyor. lhaleler ile Danıştay 10. Dairesi'nde süren davanm henüz sonuç- lanmadığına dikkat çeken Tes-lş Sendi- kası Gene! Başkan Yardımcısı Hayret- tin Erdoğan şunlan söyledi: "Cumhur Ersümer'in imzaladığı söz- leşme, Rekabet Kurulu şartlanna uy- gun olmadığı gibi hukuki bir değeri de olmayan belgedir. Bu sözleşmeyi tanımı- yoruz. Danıştay 10. Dairesi'nin karan beklenmeden bu sözleşme imzalana- maz. Şu anda hukukçulanmız konuyu inceKyoriar. Çalışma tamamlanınca. Er- sümer'in imzaladığı sözleşmenin iptali için de dava açacağız." Tes-tş Sendikası Genel Merkezi, haf- ta sonundakı başkanlar kurulu toplan- tısından sonra yeni hükümetin enerji bakanı ile de bir görüşme yapacak. Sen- dika, başkanlar kurulu toplantısmda ele alınacak kararlardoğrultusunda, hükü- metin tavnna göre tavır belirleyecek. Erdoğan, seçimler öncesi bütün siyasi partilerin özelleştirme konusundaki ta- vırlannın değerlendirileceğini belirte- rek şöyle konuştu: "Türkh'e'de siyasi gündem hızla değişiyor. Santrallarla, enerji ile ilgili sözleşmeleri imzalayan es- ki Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in içinde bulunduğu hükümet iktidarda ot- saydı ciddi eylemler orta>a koyacaktık. Buna hazjrdık. Şimdi de hazınz. ama karşımızda DSP var. Önce bu hüküme- tin özeUeştirmeye bakışını tespit edece- ğiz. Başkanlar kurulu toplantısının ar- dından yeni Enerji Bakanı ile görüşece- ğiz. Hükümetin ta\Tina göre tavır belîr- leyeceğiz. DSP'nin özelleştirraeye genel olarak evet diyeceğini beklemiyoruz. Umanz biziınle aynı görüştedirier." ODTÜ'lü öğrencüerin tasartmyanşması ODTÜ Makina Mühendisleri Bölümü öğrencileri arasında 1990 vılından bu yana her \ıl düzenlenen tasanm yanşması ilgi çekti. Gİğrenciler bu > ıl, bir zemin üzerine yakılmış halde yeıieştirilen mumlan teker* teker bularak sondüren bir alet ile \üksek bir verden uzaktan kumanday la toprak zemine indirilen, daha son- ra da antenleri ve kameraları aracılığıyla numune toplayan uzay aracı simülas>nnu ü/erinde çalışü. Tasanmlara ABD'den 8. Kanada'dan 4 üniversite öğren- cisi İnternet aracılığıvla katkıda bulundu. Osmanlı'nın 700. yıldönümüANKL\RA (AA) - Dünyanın üç kı- tasına yayılan ve yaklaşık 600 yıl sü- ren hükümranlığıyla •*dün>adaki en uzun süreli devletlerden biri" olma özelliğını taşıyan Osmanh devletinin kuruluşunun 700. vıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Kültür Ba- kanlığfnın bütün bınmleri çeşitli projelerle kutlamava hazırlanırken Topkapı Sarayı'nınbahçesine 36pa- dişahın büstü dikilecek. — ~ ^ ^ — Kültür Bakanlığı. Osmanlı de\letinın ku- ruluşunun 700. >ıldö- nümünü çeşitli etkinlik- lerle kutlamava hazırla- nıyor. Topkapı Sara- vı'nın bahçesine Os- kendilerine ayıracağı bütçenin net- leşmesinden sonra kesinlik kazana- cak Edinilen bilgiye göreGüzel Sanat- lar Genel Müdürlüğü, Topkapı Sara- yı'nın bahçesine 36 Osmanlı padışa- hının büstünün dikilmesini planlıyor. Buna göre. Osman Be>' ile 1299 yı- lında başlayan. Orhangazi. 1. Murat (Hüdavendigâr). 1. Yıldınm Bavezid, • Osmanlı devletinin kuruluşunun 700. yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Kültür Bakanlığfnın bütün birimleri çeşitli projelerle kutlamaya hazırlanırken Topkapı Sarayf nın bahçesine 36 padişahm büstü dikilecek. manlı padışahlannın büstlerinin dı- kilmesi, buradaki ünlü "lalebahçele- ri"nin yenıden düzenlenmesi ve köşklerin restore edilmesi. sarayın ihtişamını \ansıtan "Hazine Odala- n"nın yeniden düzenlenerek ziyare- te açılması. yurtdışında Türk-Os- manlı geleneksel sanatlan ile Türk mutfagı sergileri, Osmanlı kıyafetle- fi defılelen düzenlenmesi bakanlığın projelerinden bazılan. Kültür Bakan- lığı'nın çeşitli birimlerinin hazırla- dığı projelerin hangılerinın uygula- maya konulacağı. Başbakanlık'ın 1. Mehmet, 2. Murat Fatih Sultan Mehmet, 2. Bavezid, Yavuz Sultan Se- lim, Kanuni Sultan Süleyman, 2. Sc- lim, 3. Murat, 3. Mehmet, 1. Ahmet 1. Mustafa. İbrahim, 2. Osman (Genç), 4. Murat, 4. Mehmet, 2. Sü- levman, 2. Mustafa, 3. Ahmet, 1. Mahmut, 3. Osman,3. Mustafa, 3. Se- lim. 1. Abdülhamid, 4. Mustafa, 2. Mahmut, Abdülaaz, 1. Abdühnecit, 2. Abdülmecit, 5. Murat, 2. Abdülha- mit, 5. Mehmet Reşat'la devam eden ve Vahidettin (6. Mehmet) ile sona eren Osmanlı hanedanı, Osmanlı'nın 700. kuruluş y ıldönümünde Topkapı Sarayrnın bahçesine dikilen büstle- riyle tarihtekı yerlennı alacak. Genel müdûrlük aynca, yurtiçinde ve yurtdışında sultan bestecilerin eserlennden oluşan konserler verme- yi. Osmanlı hoşgörüsüyle ilgili bır kıt hazırlamayı: Galiçya. Mısır, Isra- il. Ürdün. Batum ve Bükreş"te bulu- nan şehitlıkleri onarmayı amaçhyor. ^ < • Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü. Fransa'daki Versaille Saravı'nda "Osman- lı'nın İhtişamı İstanbul Saraylarının Hazinele- ri" sergısini de gerçek- leştırecek ve Polon- ya'daki 21 a\n müzede sergi düzen- leyecek. Devlet Opera ve Balesi Genel Mü- dürlüğü ise Osmanlı'nın 700. yılı anısına Türk bestecılerine bir opera ve bale eseri sıpariş v erecek. Genel müdûrlük. yurtdışına da "Midas'ın Kulaklan", "4. Murat" ve "Saraydan Kız Kaçırma" opera- lan ıle Yunus Emre Oratoryosu'nu: "Kınalı Eller" ve '•Çeşmebaşr adlı bale eserleri ile Modern Dans Toplu- luğu'nun gösterılerini götürmeyi planlıyor. SIFIIfbNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR Akşamları ekranın karşısına oturuyorsunuz. Önce haber bül- tenlerini izlemek istiyorsunuz. Sa- rışın, şişmanlamışeski birsinema oyuncusu, bel kısmı açık dekol- tesıyle ekrana geliyor; başlıyor anlatmaya... Öyle önemli şeyler anlatıyor ki sormayın gitsin. Su- nucu, bizimle mi, onunla mı alay ediyor, kestirmek mümkün değil. Işın aslı dalgasını geçiyor. O dal- ga geçtikçe halkımız ekranların başına çakılıp kalıyor. Reytingler tavana vuruyor. Alan memnun sa- tan memnun. Haberler bitiyor, başka bircüm- büş başlıyor. Alevilere ettiği yakı- şıksız sözler nedeniyle bir süre ekranlardan uzak kalmış biryıldı- zımız, iç çamaşırları görünen mankenler eşliğinde gösterisine başlıyor. Halkımız, telefonları kilit- liyor. "Ne olur, yardım et abi, çığ- lıkları" ülkemizin dört biryanında yankılanıyor. Yıldızımız, manken- lerle alt alta, üst üste erotik şovu- na başlıyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlaya- Bir Rüya Âleminde: Neremi Neremi? mıyoruz. Bu arada, "Kelebek gi- bi sokanm" diyen ve eli cinsel or- ganının yanından hiç uzaklaşma- yan diğer yıldızımızın açlığımıza cevap veren şovunu da bırakmak istemediğimiz için zaplayıp duru- yoruz. Biro kanalda, bir bu kanal- da yaşamın keyfini çıkarıyoruz. Halkımız, milyarları cebe koy- maktan memnun, kanallarımız reyting patlamasından mutlu, günlerimiz eğlenceyle bir anlam kazanıyor. Haftanın 5 günü, bu mutluluğu- muz sürüp gidiyor. Biz mutlu ol- dukça kanallar, yıldızlarımızın şovlannı saatler süren uzun gös- terilere dönüştürüyorlar; müşte- rilerini mutlu etmeye çalışıyorlar. Sinemaya gidip dönüyoruz. TV'ler bıraktığımız yerde. Yıldızla- nmız, güzel kızlarımızın eşliğinde eğlendirmeye devam ediyor. Gü- nün moda deyimiyle, "Türkiye onlarta gurur duyuyor". Bu nefes kesen estetik göste- rileri, bazı kalem ehillerı de eleş- tirmeye kalkışıyorlar. Yok efen- dim, ülkenin bunca sorunu var- ken bu ne kepazelikmiş. Faili meçhuller varmış, bu ülkenin en önemli aydınlannın, gazetecileri- nin, yazarlannın katilleri buluna- mıyormuş... Daha neler neler... Dağlarda ölen çocuklanmız, va- roşlarda açlık sınınnda dolaşıp si- yasi Islama sığınmış yoksullan- mız; bize bütün bunları unutturu- yormuş(l). Kötü mü yapıyorlar? Şimdiye kadar unutmayanlar ne yapabil- dilerki? Reytingler de tavana vur- duğuna göre. halkımız da bun- dan memnun olduğunu gösteri- yor ve onlara destek veriyor. Ki- me ne? Haa! Kalıteli haber prog- ramları isteyen bir avuç kendini bilmez, eğer çok meraklıysa açar CNN'İ, BBC'yi dünyada ne olup bittiğini oradan öğrenir. Bu ülke- de ne olup bittiği çok mu önem- li? Örneğin Kırcı, dünyaya par- mak ısırtacak(!) operasyonlara imza atan Türk polisi tarafından neden konuşturulamadı? Bunu kaç kişi merak ediyor dersiniz? Abdi İpekçi'nin katili buluna- mamış. Bulunan katilleri de yeşil pasaportlarla yurtdışına kaçırıl- mış, kalanlan zengin edilmiş, ki- me ne? Kırcı'nın 27 milyon dolar- lık serveti de kimseyi ilgilendirmi- yor. Haberlerimizin yıldızı may- mun Çarli, Uğur Mumcu'nun ka- tillerinin neden bulunamadığını merak ediyor mu? Bizim için Çar- li'nin ne düşündüğü daha önem- li. Kimileri diyor ki, bu kepazeliktir. Çürümenin ve yozlaşmanın dibe vurmasıdır. Halkımız, katillerine, Emniyet Genel Müdürü tarafından yeşil pasaport verilen, cinayet mah- kûmlarını polis merkezlerinden elinden kaçıran bir ülkede, so- nunda "Neremi ıstersin?" diyen şişmanlamış, bel yağları ortaya çıkmış sinema oyuncusunun pe- şine düşüyormuş. Olabilir. Ne yapmasını bekliyorsunuz? Katil- lerin, demokrasi düşmanlarının, darbe hazırlayıcılarının peşine düşsün de, katillerinin aklandığı Doğan Öz gibi suikasta mı kur- ban gitsin? Ragıp Duran, terörist olduğu hükmüyle hapis yatıp çıktı. Çık- tığındada, "Ben UğurMumcu'yu öldörmedim, ben Abdi Ipekçi'yi öldürmedim ki" diyor. Dese ne yazar, kanun hükmünü vermiş. Bir şov yıldızımız, travesti kılığındaki gösterilerinin eleştiril- mesi üzerine haklı olarak, "Tokatı sert vurdum" diyor. Anlamlı şovunun değerini an- latmaya çalışıyor. Sorumluluğun bilincinde olan bu yıldızımızla gu- rur duyuyoruz. Allah ondan razı olsun. Sayesinde kendımıze geldik. Daha ne istiyorsunuz. Daha ne istiyorsunuz... BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Bu Halk Sizleri Unutmaz! 24 Ocak'ta Uğur Mumcu'yu anıyorsak, o tarih, Cumhuriyet tarihinin şu son 25-30 yılını karartan "siyasal cinayetler" dosyastnı da masaya toptan koyup üzerinde düşündüğümüz bır gün durumun- da artık, ya da öyle olmalı. Uğur Mumcu, başı çekiyor. Elberte, o ünlü satırlanndaki çağnsıyla da: "Ey halkım unutma bizi!" Nasıl unutabiliriz ki? Hayır, bu halk sizleri unutmaz, unutmayacak! • Her ülkenin tarihinde böyle kara sayfalar var. A- ma hemen hiçbiri ülkemızdeki kadar "ufanç" tab- losuna dönüşmedi. Aradan yıllar geçtikçe, uğra- dığımız felâketin çapı da gözlerimizin önünde di- kiliyor ve dehşetten irkiliyoruz. Aydınlığa sıkıldı kurşunlar... llkinden sonuncusuna kadar, yaşça hepsine ta- nık olmuş bir kimse olarak, bu felâketler dizisinin başlayışını ve sürüşünü yerli yerine oturtabiliyo- rum. Türkiye Işçi Partisı'nin kuruluşu bir başlangıçtır. Onunla. ülkemizde "sosyal muhalefet" çağdaş biçimiyle örgütlenip 1965'te de parlamentoya gi- rince, ismet Paşa'nın partisi "Ortanın solunda- yız!" deyıp kendi tavnnı uygarca ortaya koymuş- tu gerçi; ama siyaset yaşamının öteki temsilcileri- nin tutumu öyle olmadı. Saldırganlık önce Meclis'te başladı ve dalga dal- ga yurda yayıldı; ve en uçta, işçi sınıfı düşmanlığı, parti ve yan örgütleriyle palazlanıp silah talimleri- ne başladı. Türkiye işçı Partisi dışında gelişen bir avuç sol sapma ıse. işin sadece bahanesidir. Sermaye sınıfı, yapacağını programlamıştı. 12 Mart, bir durak noktası olur. Parti kapatılır ve anayasada gerilere savruluş başlar. 70'li yıllarda siyasal yaşama yeniden dönüldü- ğünde, devlet, faşıst güçlerin bizzat desteğidir. Hukuku uygulamaz. yan tutar. Sol da, kendi için- deki bütünlüğünü yitirmiş ve her kafadan bir ses, hedef tahtasıdır; gücü yettiğinde de kendisini sa- vunmaya çalışır. Sapır sapır dökülmeye başlar gençler. 1980'lere doğru, gazetecilere, üniversite hoca- lanna, yazar-çizerlere de çevrilir namlular. Kan govdeyi götürür. 12 Eylül. bu kanlı mirası alır, ama düpedüz sola karşı bir terör rejimi de kurar: 1923 Devrimi'nin ku- rumlarının içini boşaltarak. anayasası ve yasala- rıyla gerici bır dünya görüşüne batarak, sağcılann arasına artık sırılsıklam Islamcıyı da katarak, dev- leti o kadroların eline terk eder. Oralardan geliyoruz... Temel hiçbir değişiklik yoktur o günden bugü- ne; anayasa da yasalar da, nasıl devralınmışsa öyledirler. Gelişen muhalefet de, 1990'larda ikti- dara geçtığinde bu tabloda köklü bir değişikliğe gitmek gereğini duymamıştır. Alan razi, veren razı olmuştur. _, .^u/fer. Namuslu aydınlara düşen neydi? T923 Devrimi'nı savunmak; çağdaş, laik, sos- 'yal bir hukuk devletıni yeniden ayaklan üzerine dikmek; rejimi, insan haklarıyla donatıp devteti on- lara saygılı kılmak; aklın, emeğin, alın terinin hak- larına öncelik tanımak! Söyler misiniz, Uğur Mumcu'nun savunduklan bunlardan başka şeyler miydi? Ya kurşunlanarak susturulan öteki aydınlann? Bugün de bunları haykırmıyor muyuz? • Şimdi yeni bir seçime gidıyoruz. Onun sonuçlannın Türkiye'nin önüneyeni ufuk- lar açacağına dair hiçbir belirti göremiyoruz. Sağ'ı sağ, sol'u da sol olmaktan çıkmış bugünkü paria- mento, üç aşağı beş yukarı kendi benzerini ürete- cektir. Tersi, eşyanın tabiatına aykırı olur. Seçimden sonra da sorunlanmız aynı olacak. Ve biz aynı şeyleri yazacağız. Peki bu kısırdöngüyü parçalayacak olan ne? Cumhuriyet'in mirasına inananlann; Türkiye'yi bütün kurumlarıyla içine alacak bir "siyasal ve sos- yal retorrn "un zorunluluğunu kavrayanlann, bütün bu dinamık güçlerin ağırlığına bağlı her şey. Onla- nn bir ucu, yurt düzeyine dağılmış, çağlanndan ol- duğu kadar sorunlardan da haberdar sivil ya da gönüllü örgütler ıse, öteki ucu da parlamento dı- şında palazlanan, ellerınden tutarsak daha da pa- lazlanacak olan sol partilerdir. Onlardır geleceğin umudu. Bu tohumu yeşertmeye bakalım!.. Vergi daireleri hafta sonu açık • ANKARA (Cumhuriwt Bürosu) - Yurt genelindeki vergi daırelen. geçen yıla ilişkin kira gelıri elde eden mükelleflerin gelir vergisi beyannamelerinin venlmesi ve motorlu taşıtlar vergisinin birinci taksidinin ödenmesi nedeniyle hafta sonu da çalışacak. Yurdun batı bölgeleri yağışh • İstanbul Haber Servisi - Yurdumuzun batı bölgeleri dünden itibaren Orta Akdeniz'den gelen yağışlı havanın etkisine girdi. Marmara, Ege ve Batı Akdeniz'de başlayan sağanak yağışlar, zaman zaman fırtına şeklinde esecek lodosla birlikte etkili olacak. Hava sıcaklığı bugün yağışa karşın artış gösterecek. Sıcaklık hafta sonunda ise kuzeybatıdan başlayarak azalacak Sıcaklığm azalmasıyla birlikte yağışlar Trakya ve >urdun iç kesimlerinde karla kanşık yağmur ve yer yer kar şeklinde olacak. Bağcılar'da kömiir faciası • İstanbul Haber Servisi - Bağcılar 42. Evler Atatürk Caddesı 31. Sokak'ta bulunan apartmanın 5. katında oturan Alı Kemeç'in çocuklan Ezgi (5) ve Görkem Kemeç (8> ile çocuklann anneanneleri Yeter Sevındik (59), yanık bırakılan kömür sobasından sızan gazdan zehirlenerek hayatlannı kaybettiler. . : Baştunç'un anıları • İstanbul Haber Servisi - Çeşitli gazetelerde 35 yıl yazıişlen müdüriüğü yapan Yüksel Baştunç'un anılan, 1 Şubat Pazartesi gününden itibaren Bizim Gazete'de ya> ımlanacak. Açıklama • istanbul Haber Servisi - "Önceki akşam, atv televizyonu ana haber bültenınde benim, Anavatan Partisi'nden milletvekıli adayı olduğum yönünde bir haber yavımlanmıştır. Haber tamamıyla asılsız olup, şimdilik siyasete girmem gerekirse ancak kendi dünya göriişüme ve fikirlerime uygun partiden aday olmayı düşündüğümü belırtmek isterim." BelkısAkkale
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle