Katalog

16 OCAK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sağlık Bakanhğı, tkitelli'deki radyasyon kazasıyla ilgili değerlendirme kurulu oluşturdu Kan örnelderi inceleniyor Çocuk emeği sömüpülüyor • ANKARV (ANKA) - Çocuk işçiliği konusunda duyarlılığı arttırmak, hükümetlerin çocuk işçiliği ile ilgili sözleşme ya da yasalan kabul etmeleri \e uygulamalanru zorlamak amacıyla Türk-fş. DtSK. Hak-tşveTESK'inortak organizasyonları ile düzenlenen "Çocuk Işçiliğıne Karsı Küresel Yürüyüşün" l.yıldönümü kutlanıyor. Son bir yılda Türkiye'de zorunlu eğitimin 8 yıla çıkanlması. çocuklann asgari çalışma yaşlarının 15 olmasını kabul eden ILO'nun 138 sayılı sözleşmesinın onaylanması gibi olumlu adımlar atılmasına karşın, çocuk emeğinin kullanımıyla ilgili tablonun olumsuzluğunu koruduğu bildıriliyor. dövülmesi • A>KAR\(ANKA)- lcişleri Bakanhğı, 24 Kasım Oğretmenler Günü'nde bazı polislerin Istanbul Kadıköy Adliye Binası önünde gösteri yapan öğretmenleri dövmeleri olayıyla ilgili olarak müfettiş. görevlendirildığını bildirdi. CHP Istanbul Milletvekili Ercan Karakaş'ın öğretmenlenn dövülmesine ilişkin verdiği yazıh soru önergesini yanıtlayan Içişleri Bakanhğı, olayın. öğretmenlenn tahriki sonucu meydana geldiğıni savundu. 6 bin 56 çlfte resmi nikâh • DİVARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır ve bağlı ilçelerinde ımam nikâhıyla yaşayan 6 bın 56 ailenm resmi nıkâhlan kıyıldı. 12 bin 417 çocuğun nüfiıs tescilleri yapılarak vatandaşlık haklanna kavuşmalan sağlandı. Diyarbakır Valiliği'nin resmi verilerine göre, 1998 yılında Diyarbakır merkezinde 2.391, Bismil'de 1.509, Çermik'te 250. Çmar'da 12^, Çüngüş'te 90, DicleJde 3 ü Ergani'de 500, Hani'de 30, Hazro'da 37, Kulp'ta 545. Lice'de 450 ve Silvan'da 98 imam nikâhlı çiftin resmi nikâhlan kıyıldı. Hocalara da uzaktan eğitim • 4NKAR\(AA)- Öğretim üyesı yetersizliği nedeniyle üniversitelerde öğrencilere yönelik "uzaktan eğitim" uygulaması yaygmlaşırken Yükseköğretim Kurulu (YÖK). öğretim elemanlannı da bu yolla eğitmeyı kararlaştırdı. YÖK, 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması doğrultusunda öğretmenlenn kalitesinin arttınlması için eğitim fakültelerinde yeniden düzenleme yaparken. bu fakülteler ile üniversitelerin enformatik enstitülerinın öğretim elemanı ihtiyacını "kısa \adede" karşılamak amacıyla bilgisayar teknolojileri konusunda öğretim elemanlanna yönelik 8 aylık sertifıka programı hazırladı. Hasan Bora'ya silatilı saldırı • İstanbul Haber Servisi - Bora Prodüksiyon'un sahibi Hasan Bora, Beşiktaş'ta kimliği belirlenemeyen bir kişinin silahlı saldınsı sonucu ayağından yaralandı. Bora. dün akşam saat 22.15 sıralannda Beşiktaş Ihlamurdere Caddesi 96 numarada oturan iş ortağı Naci Eray"ın evinin önünde silahlı saldınya uğradı. Sol bacağjndan yaralanan Bora, Ozel Avrupa Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı. Emniyet yetkilileri, Bora'nın ilk ifadesinde saldırganı tanımadığını söylediğini bildirdi. TPAO tesislerine saldırı: 3 ölü • BATMAN (Cumhuriyet) - Türkiye Petrolleri Anonim Ortakhğı (TPAO) Batman Bölge Müdürlüğü'ne ait Raman-3 Petrol Üretim tstasyonu'na roketatarlarla saldıran teröristler. 3 özel güvenlik görevlisini öldürdü. Olayda aynca 3 özel güvenlik görevlisi de ağır yaralandı. Olaydan sonra düzenlenen operasyonda ise 2 terörist öldürüldü. Olaya Susurluk benzetmesi Kayıp nükleer çekirdek için 2 uzman geldi • Çekmece Nûkleer Araştırma Merkezi'nin bulamadığı ikinci nükleer çekirdeğin bulunması için Uluslararası Radyasyon Güvenliği biriminden iki uzman dün Istanbul'a geldi. Skandala dönüşen olay için Susurluk benzetmesi yapıldı. ISTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) - TA- EK, Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merke- zi Müdür Vekili YaşarOzai, "Şuana kadar üdn- d bir radyasyon kaynağı bulamadık" açıklama- sını yaparken Uluslararası Radyasyon Güvenli- ği biriminden 2 uzman dün akşam Istanbul'a geldi. Ikitelli'deki hurdahkta ikinci bırKobalt60 kaynağınm kaybolduğu yönünde gazetemizde yayımlanan haber üzerine gelen Carfos Noguere Otivera ve Jozef Hetss adlı uzmanlar. Çekmece Nükker Araştırma Merkezt yetkilileri tarafin- dan karşılandı. Uzman ekip bugünden itibaren kayıp olan Kobalt 60 çekirdeğınin aranması ça- lışmalarma katılacak. TMMOB Başkanı YavıızÖBen ise Ikitelli ka- zası için "Nökfcer Susurluk" benzetmesi yaptı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK.) K. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merke- zi MüdürVekili YaşarOzai, ikinci bir radyasyon kaynağının bulunamadığını belirterek ikinci bir radyasyon kaynağı olup olmadığınm anlaşılma- sı için, ithalatçı şirketm sahibi Bayram Çul- ha'ntn ifadelerindeki çelişkinin giderilmesi ge- rektigini belirtti. Yaşar Özal, şunlan söyledi: "Bayram Çulha. bize konteyner boş demişti. Polise \erdiği ifadede konteyner dolu dcnıiş. Biz şu ana kadar ikinci bir radyasyon kaynağı bula- madık. Bu, ya dedektörterle yapılan taramalar sonucu ya da canh dedektöıier yani radvasyon- dan etkflenen kişilerin başvurnıası sonucu orta- ya çıkar. Bizim taramalanmızdan bir sonuc ve radyasyondan kaynaklanıp intikal eden bir olay yok. Buradan bir tek noktaya gidivomz: tkinci konteynerde muhtemelen radyasyon ka>nağı yoktu. Ancak bu bir tahrnin, konu bugün-yann betti olur." 'Nükleer santral olmaz' Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bırlıği (TMMOB) Başkanı Yavuz Önen, Istanbui Ikı- telli'deki radyoaktif kazayi "Nükfcer Susurluk" olarak tanımladı. Önen, TMMOB Genel Mer- kezi'nde düzenlenen basın toplantısmda Türki- ye'nin, radyasyon güvenliği konusunda sınıfta kaldığını söyledi. Kendi ülkelerinde pazarlan giderek daralan uluslararası nükleer ölüm tacirlerinin. ekono- mik kurtuluşlanm Akkuvu nüldeer santralmda aradıklannı iddia eden Önen, Akkuyu nükleer santrahnın kuruimasını doğru buimadıklannı bildirdi. Akkuyu nükleer santralı projesi ihale- sinin derhal iptal edilmesi gerektiğini belirten Ö- nen, TAEK hakkında soruşturma açılmasını is- tedi. Nükleer Savaş Karşıtı Hekimler Derneği (NÜSHED) Başkanı Prof. Dr. LerizOnaranda, Ikitelli'deki kazanın nükleer bir kazadeğil nük- leer cinayet oldugunu ifade etti. İSTANBUL / ANKARA (Cumhuri- yet)- Ikitelli'de meydana gelen radyas- yon kazasının ardmdan 300 kışi daha sağlık ocaklanna başvunırken radyo- aktif Kobalt 60 maddesınden etkılenen 10 hastadan alınan kan örneğı dün Hol- landa'ya gönderildı. Sağlık Bakanhğı, konuyla ilgili izle- me ve değerlendirme kurulu oluşturdu ve bakanlığın teftış kurulu başkanlığı olayı idareyönden ıncelemeyealdı. Al- manya Atom Enerjısı Başkanlığı'ndan hastalann tedavilerinde kullanılmak üzere gönderilen tıbbi malze- me ise dün İstanbul'a ulaştı. Aynca radyasyon manızatın büyüklüğünü doğrulamak için Oxford ve Paris'e götü- rülmek üzere hastalardan kan örneklen alındı. Bu arada Jkitelli'de meyda- na gelen radyasyon kazası sonrasında. sağlık ocaklanna başvuran- lann sayısı 300'e çıktı. İstanbul ll Sağ- lık Müdürü Mehmet Salman. kazanın ardından hurdahğa yakın bölgelerdeki sağlık taramalannın devam ettiğinı kay- dettı. Halkalı ve Atatürk sağlık ocaklanna başvuranlann sayısının 300'e çıktığmı bıldiren Salman. Hasekı Hastanesı'nde 3'ü çocuk toplam 8 kışi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde de 5 hasta olmak üzere radvasvondan etkilenen 13 kişinin tedavilerinın sürdürüldüğünü bildirdi. Sağlık Bakanhğı. Ikitelli'de meydana gelen radyasyon kazası ile il- gili olarak İzleme ve Değerlendirme Kurulu oluşturdu. Sağlık Bakanhğı Tef- tiş Kurulu Başkanhğf nın ise konuyu idari yönden ıncelemeye aldığı belırtil- di. Açıklamada. Küçükçekmece'de bul- duklan yaklaşık 2'şerton ağırlığındaki kurşun kaplı kobaltı. Ikitelli Bayramte- pe mevkimde iş makinesinin kepçesiy- İe parçalayan hurdacı Naki ve llyas B- • îstanbul tl Sağlık Müdürü Mehmet Salman, kazanın ardmdan hurdahğa yakın bölgelerdeki sağlık taramalannın devam ettiğini kaydetti. Salman, Halkalı ve Atatürk sağlık ocaklanna başvuranlann sayısmın 300'e çıktığmı bildirdi. gaz adlı ikı kardeşın tedaviye alındıkla- n Hasekı Eğitim ve Araştırma Hastane- si'ne gerekli tıbbı malzeme ve finans desteğinin sağlandığı bıldirildi. Açıklamaya göre. Haseki Hastane- si'nde yatan hastalann 5'i hematoloji servisi ve gerekli yoğun bakım ünitele- ri bulunan Çerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne nakledildi. Söz konusu hastanelerde ko- nu ile ilgili başvuru, tetkik ve tedavıler ise ücretsiz karşılanıyor. Almanya Atom Enerjisi Başkanlığı'ndan hasta- lann tedavisinde kullanılmak üzere bir miktar tıbbı malzeme de Türkiye'ye geldi. Merkezi Viyana'da bulunarı Uluslararası Radyoaktif Merkezi'nden gelen 3 uzman doktor ve heyete GA- TA'dan katılan Doç. Bengül Günalp'ın yaptıklan konsültasyon sonucunda Ha- seki Hastanesi'nde yatan 5 hastanın du- rumlannın ciddi olduğu ve tedavilenne 10 gün boyunca devam edileceğı belir- tildı. Haseki Hastanesi'nde yatan 5 hasta- dan 2'sinin taburcu edilmesi, 3 hastanın ise izlenmesı tavsiye edildi. Aynca erişkin hastalardan, sı- togenetik teknıkler kullanarak radyasyon maruzatın büyük- lüğünü doğrulamak için Ox- ford ve Pans'e götürülmek üzere hastalardan kan örnek- len ahndı. 10 hastadan alınan kan ör- nekleri ise ıncelenmek üzere dün sabah uçakla Hollanda'ya gönderildı. Bu sa- bah özel kurye ile Hollanda'ya gönde- nlen kan örneklerinin, Amsterdam'da bu konuda son derece gelişmiş birmer- kezde. "genetik özellikkrhie UgflT bir dizi testten geçirileceğı öğrenıldi. Açıklamada. olayın birden fazla ku- rumu ilgilendirmesinden dolayı konu- nun Başbakanhk Teftiş Kurulu'nca in- celenmesı gerektiğınin de Başbakanlı- ğa ıletildiği bildinldi. Adana'da tıbbiaiık korkusu Adana Sofulu beldesindeki çöplüğe hiçbir önlem ahnmadan tıbbi atıklann dökülmesine çevTeci kuruluşlar tepki gösterh'or. Çevre ve Tüketiciji Koruma Demeği(ÇETKO) Başkanı Doç. Dr. Figen Doraa, olaydan hastaneler, belediyeler ve gerekli denetimi yapmavan Sağbk Müdürlüğü'nün sorumlu oldugunu belirîiyor. Sofulu beldesine 500 metre ile 2^ kilometre, Çukurma Üniversitesi kampusuna da 2 kilometre uzaklıkta bulunan çöp döküm alanında, özel işlem uygulanmamış, ambalajlama ve taşıma kuraJlanna uy ulmamış, tıbbi aüklardatehlike oluşturuyor. Hastane katı atıklannın. içerdikleri insan sağüğı açısından zararlı unsurlar nedeniyle toplum sağhğını tehdit ettigi belirtildi. (Fotoğraf: SAMlH AZMİ EZER) Usulsüzlüğü ortaya çıkardığı için işinden olan Uzer yönetime karşı hukuk savaşı başlattı Halkbank^ta batık kredi kavgası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-Halk Bankası'nın Konya'daki bir şubesınde 2 trilyonluk'kredi usulsüzlüğünü ortaya çıkardığı için önce sürülen sonra açığa alınan banka müdürü Mehmet Uzer'in başlattığı hukuk savaşı sürürüyor. Uzer. Halkbank Genel Müdürü Yenal Ansen ile bankanın 4 yöneticisi hakkında Izmır Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. 12 yıllık müfettiş, 8 yıllık deneyimli şube müdürü Mehmet Uzer'in bankanın kimlere ve nasıl kredi verdiğine yönelik incelemesi sonucu Konya'da Bolat Ayakkabı Firması'na usulsüz kredi verildiğini saptamasıyla başlayan gelişmeler hukuk mücadelesinin başlangıcı oldu. Savcılığa iletilen belgelere göre Uzer'in söz konusu krediyle ilgili 1997 yılı temmuz ayındaki raporu, banka üst yönetimini kanştırdı. Kredinin geri ödenmesi için ilgili şirkete karşı icra işlemlerini başlarmak amacıyla dönemin Genel Müdürü Yenal Ansen'den 3 kez yetki isteyen Uzer'e yetki verilmedı. Bununla da kalınmadı Uzer hakkında çeşitli soruşturmalar başlatıldı. Mehmet Uzer, Agustos 1997'de de açığa alınmıştı. Uygulamanın hukuka aykın oldugunu öne sürerek karann iptali için Konya Idare Mahkemesi'ne dava açan Uzer için mahkeme. şubat 1998'de göreve iadesi için karar vermiştı. Mahkemenın verdiği karan idare, Danıştay'a başvurarak temyiz etmiş, ancak Danıştay idarenin istemıni reddetmışti. Gerekçe gösterilmeden görevinden alındı Mahkeme karannı uygulayan banka yöneîimi. daha sonra Uzer'i bu görevden olarak, gerekçe göstermeden Konya Sanayi Bölgesi'ndeki atölyeye görevli olarak sürdü. Uzer. hukuka aykın olan bu uygulamanın iptali için Konya İdare Mahkemesi'ne, yürütmenin durdurulması ve karann iptali için dava açtı. Mahkeme. bu davada da Uzer'i haklı bularak idarenin karannı iptal etti. Konya İdare Mahkemesi 'nin son karanyla Mehmet Uzer. Halk Bankası Konya Şubesi Müdürlüğü'ne geri döndü. Ancak, görevine başladıktan kısa bir süre sonra, Erzumm Halk Bankası'nda "kızak" bir göreve sürüldü. Yönetim için suç du\ urusu İdare aleyhine açtığı davalan art arda kazanan Mehmet Uzer, banka yönetiminin yargı kararlanna uyamayarak 3 kez Anayasa'nın 138. maddelerine aykın tutumlan nedeniyle genel müdür Yenal Ansen ve 4 yönetıci hakkında TCK'nin 240. maddesine göre cezalandınlmalan için Izmir Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. tki yıldır hukuk mücadelesi verdiğini, usulsüz işlemler yapanlann yargıç ününe çıkanlıncaya dek bu mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Uzer tepkisini şöyle dile getirdi: 'Boşuna temiz toplum beklenmemeli' "Kamu görevim boyunca,'Bu ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır' sözlerini ilke edindim. Yemedim, yedirmedim... Eğilmedim, kırdılar. Yönetimler temiz olmadıkça, boşuna temiz toplum beklenmemeüdir. Yetkililer ellerine tstenilen beigelerin geünediği için usulsûzlüklerin, yolsuzluklann üzerine gidemediklerinden yakınıyoriar. Yaşamakta olduğum hukuk dışı olaylann belgesi bankadaki dava dosyasındadır. Şimdi Ecevit Hükümeti'nin, Hüsamettin Özkan'a rağmen, banka yönetimi hakkında nasıl bir tedbir alacağmı ve Ankara Cumhuriyet SavcılığTnın ne yapacağını izleyip, bekley eceğiz." ANAP'lı Metin Öney, DYP'nin istediği değişiklikleri kabul etmeyeceklerini açıkladı Bankalar yasa tasarısında yeni anlaşmazhkANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bankalar yasa tasansının bu hükümet döneminde çıkanlması zora girdi. ANAP Grup Başkanvekili Metin Öney, yasada aynntılanyla ilgili görüşebileceklerini, ancak yasanın esasına ilişkin değişiklikleri kabul etmeyeceklerini açıklayarak, DYP'nin koşullannı reddetti. TBMM'nin de seçimler nedeniyle çalıştınlamadığına dikkat çekildi. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, Bankalar Yasası'nın öncelikle çıkanlmasının hükümetın hedefleri arasında yer aldığını anımsatırken, bu yasanın bankalann devlet tarafından kurtanlmasını engelleyip engellemeyeceğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: "Bankalar Kanunu. birçok unsuru ihtiva eden, belirli yasal boşluklan dolduran unsurian içermektedir. Avnca bankacıhk sistemi güven esasına dayanan bir sistemdir. O nedenle dev lctin mevduat üzerindeki gü\'encesi aynen dcv am etmektedir. O güvence içerisinde küçûk banka, büyük banka, devlet bankası, özel banka diye bir aynm yoktur." Uluğbay, bankalar yasa tasansı üzerinde değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine ise, bu konunun tasan TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken gündeme gelebileceğını söyledi. ANAP Grup Başkanvekili Metin Öney ise. dün düzenlediğı basın toplantısmda. bankalar yasa tasansının çıkmasında hükümete destek vermeye hazır olduklannı bildirdi. Tasannın aynntısında yapılacak ufak-tefek değişiklikleri görüşebileceklerini belirten Oney, "Ancak yasanın esasını değiştirecek değişikliği kabul etmeyiz" dedi. Seçimler nedeniyle milletvekilleri seçim bölgelerinde çalışmayı tercih ederlerken TBMM Genel Kurulu'nda da karar yetersayısının bulunamayacağına dikkat çekiliyor. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Çocuklarımız... 'Sfar'daki programda izlediğim üniversiteli ço- cuklardan söz ediyorum. Bir tipler galerisi. Toplu- mumuzdan genç insan manzaralan. Türkiye top- lumunun 'âydın' kesiminden, çarpıcı, düşündü- rücü bir model. Programın hemen başlarında söz alan delikan- lı 'halkını' selamlayarak konuşmaya başladı. Bu adam bir 'demagog' diye düşündüm. Beni yanıtt- madı. (Az önce sözlüğe baktım. 'Demos' halk, 'a- go' kendine çekmek, 'demagog' halk avcısı.) Sis- tem böylelerini sürekli olarak üretiyor. Satırlı saldı- rının öncülerinden olduğu tahmin edilebilecek bu genç adam da (eğer hâlâ almadıysa) kendisine en yakışan siyasal partide ve belki günün birinde TBMM'de yerini alacaktır. Bir başka demagog, 'dışardaki kızkardeş'ten söz ediyor. 'Başımdaki türbanı çıkarttırabilirsiniz, ama yüreğimdeki türbanı nasıl çıkarttıracaksınız' diyen kızkardeşten... Demagojide epey mesafe alan bu genç adam için bir şey yapılabilir mi, bil- miyorum. Arna o genç kız beni hüzünle dolduru- yor ve bana Sait Faik'in dizelerini anımsatıyor: "Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem I Nasıl etsem, na- sıl yapsam da I Meydanlarda bağırsam I Sokak başlannda sazımı çalsam /... I Sana önce I Şiirle- rin tadını I Aşklann tadını I Kitaplardan tattırmalı- yım I Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden..." • • • Almanya'da ögrenım gördüğünü söyleyen sa- kallı delikanlı daha acemice de olsa bir başka de- magog. 'Dininı yaşamak'tan söz ediyor. Buna bir engel mi var? Ramazan nedeniyle camiler, sade- ce kadınlar ve erkeklerle degil, teravıye büyükle- riyle giden çocuklarla da dolup taşıyor... Sen de bu cemaatlere katıl ve dinini yaşa. Yurtdışında bu- lunmuş olmayı kartvizit gibi kullanmak isteyen bu delikanlı Türkiye'nin son iki yüzyıllık siyasal tarihi, demokrasi ve laiklik savaşımları konusunda aca- ba ne biliyor? Bu konularda bilgisi sıfırsa, kabahat sadece onun mu? • • • Bir tipler galerisi, evet... Takım elbiseli, kravatlı delikanlı, üniversite ya da ülke sorunlanndan çok, kendisiyle ilgili gibi.. iyi bir meslegi olacak, iyi pa- ra kazanacak, iyi bir yaşamı olacak, hem 'aydın' kalacak hem de suya sabuna pek fazla dokunma- yacak... Öğrenci temsilcisi delikanlı da bence o tiplerden. Kendisinden pek hoşnut. Hocaları tarafından da seviliyor. O da suya sabuna pek fazla dokunmak- sızın, ama toplumsal etkinliklerden de geri kal- maksızın, meslekte ve toplumda yükselmenin yo- lunu bulabilecek olanlardan... • • • Birzamanlar 'suskun çoğunluk' içindeyken şim- di etkinlikler içınde yer alan genç kızın iç huzuru- nu, mutluluğunu anlıyorum... Bir başkası, düşün- celerini içtenlikle dile getirirken heyecandan tıka- nacak gibi... Belli ki halkın ta diplerinden gelmiş ve şimdi milyonlarca kişi önünde konuşuyor... O genç kızın içtenliğinı önemsiyorum. Dilerim ki, zaman- la. demagog olmadan, daha az heyecanlanmayı başarsın... Bir başka genç kız, yurtdışında kazandıklan bi- limsel bir başanyı kavga dövüş ortamı yüzünden burada dile getiremediklerinden yakınıyor ve 'ar- tık sıkıldığını' söytüyor... Onu anlıyorum. Ama 'sı- kılmak' küskünlüğe, eylemsizliğe yol açarsa, ka- zanan kaba güç olacaktır... • • • 'Türban'\a savaşımın sadece bir yasa konusu degil, fakat cumhuriyetin değerierini savunmakla ilgili birsiyaset konusu oldugunu söyleyen delikan- lının sağlam görüşlülüğü kadar, uygar, sakin karar- lılığı da dikkat çekiciydi... öğretim üyelerinin 'me- mur' olma sıkıntısını yaşamakta olduklan sapta- masını yapan delikanlının açık sözlülüğü ve say- gısız olmamayı başaran ölçülü, nesnel tavrı da... Bu görüşler ve tavırlarla, programın sonuna doğ- ru saldırgan içgüdüleri tümüyle denetimden çıkan günümüz Çatlı ya da Kırcı adaylannın görünüş- leri arasındaki karşıtlık çok belirgindi... • • • Üniversite öğrencilerini 'suskun çoğunluk', 'et- kin azınlık' gibi bölümlere ayırarak değeriendirmek, üniversite öğrencisinin en çok öğrencilik sorunla- nyla ilgilenmesini beklemek, her şeyden önce cum- huriyetin kurucusunun gençliğe seslenişiyle çeliş- kiye düşmek olur... Sorun, bilimsel düşünceyi be- nimsemiş, öğrencilik sorunlan kadar ülkenin ve dünyanın sorunlarıyla da ilgili, çağdaş bir gençliğin nasıl yetiştirileceğidir... Ve buna üniversite dönemi öncesindeki yıllarda, ilköğretimin de öncesinde başlanamamışsa, çok geç kalınmış demektir... İkinci taksit 23 Mart'ta Kâmu îşçilerine ikramiye ödemesi ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu kesiminde çalışan işçilenn 1999 yılına ait ikramiyelerinin ödenme tarihlerine ilişkin üakanlar Kurulu karan, Resmi Gazete'de yayımlandı. Işçilerin 1999 yılına ait ikramiyelerinin birinci taksidi dün ödenmeye başlarken, ikinci taksidi 23Mart 1999 tarihinde ödenecek. Devlet memurlan da zamlı maaşlannı dün almaya başladı. Türkiye Işçi Emeklileri Cemiyeti (TİEC) Genel Sekreteri Rahmi Kalkan, bankalardaki sıra dışında herhangi sorunlan olmadığını bildirdi. Maden işletmelerinin yeraltı işlerinde çahşanlanna aynca 27 Aralık 1999 tarihinde ek ödeme yapılacak. Bakanlar Kurulu karan. kamu kesiminde çalışan işçilere, bunlann dışında bir ek ödeme daha yapılmasını öngörüyor. Bu ek ödemenin birinci yansı 26 Ağustos, ikinci yansı ise 27 Arahk 1999 tarihlerinde verilecek. TlEC Genel Sekreteri Kalkan, emekli maaşlannın dağıtılması konusunu daha önce Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'e ilettıklerini belirterek, "Bütün bankalara talimat verildi. Bankalar yetiştiremediği takdirde saat 22.00'ye kadar çalışmayı sürdürecekJer" dedi.