Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 OCAK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
lÜSBF'nin yeni dekanı Prof. Basık, klasik öğretim tekniğinde öğrencinin pasif kaldığını söyledi
Oğrenci eğitinıde aktifolacakVUSUFZtYAAY
İstanbul Cniversıtesı
Sıyasal Bilgıler Fakül-
tesi'nin (lUSBF) ilk
kadın dekanı Prof. E>r.
Feryal Orhon Basık,
fakultede oğrenci merkezli aktif ögretım
yöntemıne geçmek istiyor.
lÜSBF'nin tarihinde ilk kadın dekanı
olmasının yanı sıra seçimle işbaşma ge-
len ilk dekanı olma özelliğıni taşıyan Prof.
Dr. Feryal Orhon Basık, fakultede şimdi-
ye dek uygulanmakta olan öğretim üyesi
merkezli, ders anlatmaya dayalı klasik öğ-
retim yöntemini terk ederek oğrenci mer-
kezli aktif öğretim yöntemine geçmeyı
hedefliyor. Prof. Basık, klasik öğretim
tekniğinın öğretim üyesinin ders anlatır-
ken öğrencinin pasif kalmasına neden ol-
duğunu belirterek. yenı yöntemle öğren-
cinin aktif öğrenmeye geçeceğıni. öğre-
tim üyesine de kendisini geliştırmesı içın
ı\Tne kazandıracağını söyledi. Oğrenci
merkezli eğitimin gelişmiş ülkelerde ha-
len uygulanan en cağdaş teknık olduğu-
nu savunan Basık. sanayide uygulanan
sürekli kalite geliştırme yöntemini. S-
BF'de de uygulayacağını kayderti. Öğre-
tim yönteminın. eğitımden yarar gören
oğrenci ve iş dünyasmın gereksinımleri-
ne göre düzenlenmesının gereklı olduğu-
nu savunan Basık. oğrenci. öğretim üye-
si ve ıdarecılerin tümünün mutlu olacağı
bir ortam oluşturmayı hayal ettiğini ifade
etti. Bu hayalinin gercekleşmesinı. kala-
balıkamfiler, "eskivekaiiplasniis.alis.kan-
üklar". öğrencinin öğrenmedekı isteksız
tavn ve öğretim üyesinin de alanıyla sı-
nırlıkalması nedeniyle zorgördüğünübe-
lırten Basık, şunlan söyledı:
"Bu zortuklan aşnıak için oğrenci kon-
tenjanlannı azaitacağız. Fakiiltemizi iste-
meden kazanan öğrencileri kazanmamız
gerekivor. Aktif öğrennıe >önteminde öğ-
retim üyesi liderlik niteliği olan yol göste-
rici konunıa geçmek zorunda. Dünyada
mulridisiplintTanlavış geçerli olmaya baş-
ladı. l zmanlaşma anİayışı değişti. Bu ne-
denle öğretim üyesinin farklı disiplinlere
de hâkim olması gerekiyor. Bu >önteme
ben adını koymadan başladım. Zamanla
küçük sınıflarda başlatüan aktif öğrenme
vöntemini tiim bölümlere ya> gınlaştırmak
isthorum. İdari mekanizmalarda iyüeş-
tinneiere başladım."
SBF'de ıkı yı! önce müfredatın değış-
tirildiğinı belırten Prof. Dr. Basık, dünya-
da yaşanmakta olan "küreselkşme vetek-
nolojik devrimi yakalama" anlayışıyla
uluslararası işletmecilik ve uluslararası
fmans derslerinın konulduğunu söyledi.
Çağdaş ıletişim teknolojisinin gereği ola-
rak fakultede bırçok öğretim üyesine tn-
ternet bağlantılı bilgisayar tahsis ettikle-
rını vurgulayan Basık, öğrenciler için de
bilgisayar laboratuvan oluşturarak tü-
müyle internet bağlantısına geçeceklen-
nı bıldirdı.
lü'SBF Dekanı Prof. Dr. Feryal Orhon
Basık, öğrenciler arasında şiddet olayla-
nnın en çok göriildüğü SBF'de olaylann,
belli siyasi odaklann kışkırttığı başka fa-
kültelenn öğrencilerince başlatıldığını sa-
vunarak, SBFöğrencilerininolaylarsıra-
smda derste olduklarını öne sürdü. Basık,
oğrenci olaylannın azaltılması için fakul-
tede oğrenci kulüplerinin geliştirileceği-
ni ve oğrenci temsılcılerinın seçilerek öğ-
rencilerin yönetime katılımlannın sağla-
nacağmı belırtti. Prof. Dr. Basık, "devle-
teyükolan" KlT'lerin özelleştirilmesi ge-
rektiğini savunarak, stratejik önemdeki
KlT'lerin özelleştinlmemesinden yana
olduğunu söyledi. Basık. sosyal devlet il-
kesinin gerekli olduğuna ınandığını da
sözlerine ekledi.
Devletin istihdam politikalannın nite-
likten çok nıceliğe yönelik olmasmı eleş-
tiren Basık, niteliğe önem verilmesiyle
devletin cari harcamalannın duşürülebı-
leceğinı savundu. Basık, devletin nitelik-
li bürokrata hak ettiği ücreti vermemesi-
nin de bürokrasıden özel sektöre kaçışı
berabennde getirdiğini belirtti.
Budak: Taraflar bulusmalı
TÜSİAD'ın
önerisi DÎSK'ten
destek bulmadı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Sanayici ve
Işadamlan Derneği'nin
(TÜSİAD). IMF'ye karşı
partılerin ortak program
koyması önensı konusunda
DİSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak, çalışanlann TÜ-
SlAD'dan farklı düşündüğü-
nü söyledi.
Budak, ekonomik yaşa-
mın taraflanmn bır araya ge-
lerek tartışması ve hükümet
programında onlann da öne-
rilerinin dikkate alınması ge-
rektiğıni belirtti. Malıye Ba-
kanı Zekeriya TemizeL ulus-
lararası kuruluşlann sürekli-
lik için gelişmelerı değerlen-
dirmek istediklerini bildire-
rek "Secim durumunda da
birtakım ka> gılar ortaya çık-
bğı için seçim sonrasını bek-
lemeyi yeğüyorlar" dedı.
DlSK Genel Başkanı Bu-
dak. üzennde tartışılmadan,
sosyal taraflann anlaşması
saglanmadan hazırlanacak
programın Türkiye'ye uy-
gun olmayacağını söyledi.
"Siyaset TÜSİAD gibi, TL-
SİAD da siyaset gibi düşüne-
bilir" diyen Budak. Türkı-
ye'de ekonomik işleyişte, ca-
lışma yaşamında taraf olan-
lann bır araya gelip görüşle-
rini söyleyebileceğini, ancak
bu örgütün TÜStAD olma-
dığını vurguladı. Toplumcu
sosyal ve ekonomik uygula-
manın Türkiye'nin günde-
minde yer almasmın gerek-
liliğıne dikkat çeken Budak,
"Sosyal ve toplumcu >anı ön-
de bir ekonomik \e sosyal
mutabakatı taraflar kendi
aralannda sağlamalılar. Bu-
na uygun olarak da ulusla-
rarası kredi başvurulannı
yapmalıdıriar" diye konuş-
tu. DlSK Genel Başkanı
sözlerını şöyle sürdürdü:
"Partilerin hepsi ekono-
mik çözümlemeyle Ugili aynı
şeyleri düşünseler uluslara-
rası kredüerie Ugili. doğal.
Ancak aynı şeyleri düşünme-
dikleri kesin. Aynı şeyleri dü-
şünmediklerine göre o za-
man bunun çaresi. Türki-
ye'de ekonomik yaşamın ta-
raflan olanlann bir araya ge-
lerek tartışması ve hükümet
programında onlann da öne-
rilerinin dikkate abnması ve
programa uygun olarak
uluslararası kredi talebinde
bulunulmasıdır.'"
Budak, yaş yükseltılmesı,
'Sosyal Sigortalar ve sosyal
güventik bir yükrür, bunu
azaltalım' denilmesı duru-
munda sendikalann tepki
göstereceğini belirtti. İşçi
sendıkalannın tepki göster-
diği Sosyal Güvenlik Yasa-
sı'nın Meclis'ten geçmesı-
nin kolay olmayacağını söy-
leyen Rıdvan Budak. "tkti-
dar-muhalefet çekişmesi ora-
da kendini gösterecektir. O
zaman bu programın uzun
vadeli olarak uygulanması
söz konusu olmayacaknr. Do-
layısıyla bizim önerimiz yine
toplumcu yanı öne alınmış.
sos>al taraflann üzerinde
mutabakat sağladıklan ve
ekonomik kridn de aşılabile-
ceği birçerçe\enin hükümet
programuıda ağuiıkh yer al-
masıdır" dedı.
Maliye Bakanı Zekeriya
Temızel de, öneriye ilişkin
şu değerlendirmeyi yaptı:
"Lluslararası kuruluşlar
bir süreklüik içindt gelişme-
leri değerlendirmek istiyor-
lar. Seçim durumunda da
birtakım kay gılar ortaya çık-
üğı için seçim sonrasını bek-
lemeyi veglivorlar. TÜSİ-
AD'ın önerdigı tüm partile-
rin asgari müştereklerde bir-
lestikierini orta\a koyarak
sürekliliğin ortaya konması
yönünde bu yeterli sayılabiU-
yor. Brezilya'da bunu yeteıii
saydılar. Elbette sonra başka
gelişmeier oJdu."
Öte yandan Türkiye Ban-
kalar Bırlıği Genel Sekreter-
liği'nde dün yapılan "tç
Borç Daıuşma Kurulu'' top-
lantısında, I.VJF heyetinın
1998'ın son 3 ayının değer-
lendinlmesı içın Türkiye'ye
geleceğı ve heyetin 28 O-
cak'ta özel sektörle görüşe-
ceği bildirildi.
Daha önce geldiklerinde
de TÜSİAD temsilcilenyle
bır araya gelen IMF heyeti-
nın, bu görüşmede partilerin
ortak program oluşturma
önerisini de gündeme getir-
mesi beklenıyor.
Brezılya'daki bunalımm
Türkiye'ye etkilerinin de tar-
tışıldığı toplantıda, bayram
sonrasında 1999 bütçesinin
TBMM gündemine getirile-
ceği. bankalar \e sosyal gü-
venlik yasasıyla ilgili de ça-
lışmalann sürdüğü kaydedil-
di.
Yüzde 20'si blok satılacak
Telekom hisseleri
satışa çıkanlıyor
Ekonomi Servisi - Türk
Telekom AŞ Ihale Komıs-
yonu Başkanı \e Özelleş-
tirme tdaresi Başkan Yar-
dımcısı K. HakkıSürel, ku-
rumun hisselerinın bir bö-
lümünün halka. şirket ve
Posta Idaresi Genel Mü-
dürlüğü çalışanlanna veri-
leceğıni. bir kısmının da
stratejik yatınmcılara satı-
lacağını bildirdi.
Hakkı Sürel tarafından
yapılan yazılı açıklamada.
özelleştınlmeye çalışılan
Türk Telekom'a aıt hissele-
rin stratejik satışı konusun-
da ABN-AMRO Rothsc-
hıld ile Merill Lynch Inter-
national ve İş Investment
firmalannın ortaklaşa ola-
rak mali danışmanlık hiz-
meti gördüklerini söyledi.
Sürel, Türk Telekom'un
yüzde 20 hissesinin kablo-
lu veya kablosuz ilerişim-
de, yönetim \e işletim
alanlannda bilgi ve uzman-
lığını aktarabilecek strate-
jik yatınmcılara veya kon-
sorsiyumlara satılacağını
belirtti.
Türk Telekom'un kısmı
satışı konusunda danış-
manlık kuruluşlan tarafın-
dan potansiyel yatınmcılar
için hazırlanan birgi notla-
nnın Ihale Komisyonu
Başkanlığı'ndan 15 bın do-
lar karşılıgı alınabileceğı
belirtildi.
Türk Telekom'un kısmı
özelleştırmesi projesi kap-
samında yüzde 20'sı blok
halinde, yüzde I4'ü yurti-
çinde ve yurtdışında halka
arz, yüzde 5'inin de çalı-
şanlara ve küçük yatınmcı-
lara satılması öngörülmüş-
tü.
Erzak dağıtımımla
yineizdiham
Istanbul'un tarihi spor kulüplerinden Karagümrükspor, ramazan dolayısıy la Fatih'teki
yoksul yurttaşiara erzak dağıttı. Kulüp Başkanı Çetin Saysal'm bizzat kaüİdığı dağıtun-
da 10 bin yurttaşa erzak yardımı yapddı. Yardundan yararlanmak isteyen yurttaşlar
arasında izdiham yaşanırken, çok sâvıda kişi ezflme tehlikesi geçirdL (Fotoğraf: AA)
• I i ' -• <JU L> * ! l ı M t ı j i ı 11,1.1 A* , , » - , - t ı -- « t » . . ' .
Eski'sözreşfüeler esas alınarafc sântral ve dağıtım tesisleri devretilmek isteniyor
Daraştay devre dışı bırakıhy^rANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
onayladığı elektrik dağıtım \e santral
sözleşmelerinı Rekabet Kurulu'nun 4
koşulu nedeniyle yenileyerek yeni-
den Danıştay'a sundu. Böylece eskı
Enerjı ve Tabiı Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersümer'in sözleşmelerı
hukukı dayanaktan yoksun olarak im-
zaladığı ortaya çıkarken kurulun 3
koşulunun zaten sözleşmelerde var
olduğu açıklaması da boşluğa düştü.
Danıştay'ın daha önce onay verdiğı
10 elektrik dağıtım bölgesiyle ılgilı
sözleşmeleri yenıden inceleyecek ol-
ması nedeniyle devır işlemlerinın
durdurulması gerekıyor. Ancak. ba-
kanlık değiştırdigi sözleşmelere Da-
nıştay onayını beklemeksizin, bakan
imzasmdan geçen eskı sözleşmeleri
esas aiarak elektrik dağıtım ve sant-
ral tesislerini devretmeye çalışıyor.
Enerji ıhalelerindekı hukukı sorun-
larsürüyor. Elektnk dağıtım bölgele-
n ve santral ıhalelerinın yapılış biçi-
minden, değer tespitlerine. şirket se-
çimlenne. OzelT% Yasası'na. Danış-
tay yetkısine, Rekabet Yasası'na \e
tüketicinın korunmasına kadar uza-
nan hukuki sorunların yaşandığı
enerji ihalelerinde, tesislerin dev ir iş-
lemi de hukuki dayanaktan yoksun
olarak gerçekleştirilmeye çalışılıyor.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre
bakanlık Rekabet Kurulu'nun koşul-
lan doğrultusunda dahaönce onay çı-
kan 10 elektnk dağıtım bölgesi söz-
leşmesını yenileyerek yenıden Danış-
tay'a gönderdi.
Ancak, bakanlığın Ersümer'in ım-
zaladığı eski sözleşmeleri yürürlük-
ten kaldırmadan sözleşmeleri yenile-
yemeyeceği gibi, Rekabet Kuru-
lu'nun koşullannın da sözleşme de-
ğişikliğiyle değil yasal düzenleme-
iş görüşmeleriniz, topfantıtarınız.
davetii otduğunuz yerter,
karşılayacağınız misafîrier
ve daha bırçok planınız var.
O halde stzi, gideceğiniz
yere eksiksiz konforuyla ulaşîıracak
araçlara da ihtiyacınız olacak...
Amaçlar çeşitli, araçlar
Safece bir tetefonla, dilediğiniz
aracı en ekonomik 'ı>ate ve
250.000 USD sıgorta gûv5r,cesıy e
Bıriget'lar «iralaysn.
(0212)2963196 Car Rentai
S T M B K S ( i l 2 ) 2 S 3 3 2 3 « 6 Y : K e s 3 * T Û R A ¥ « . l l 5 T O 2 j 6 0 e 5 g W R S ! ^
CSBI80&A KAVALİMMMl: (0312} 398 03 72 »HTALYA:::« 322 ÎS 56 AHTU.YA: (3342) 243 30 06 AKTALTA HAVALNUMI: (0242) 330 30 79 İZMİT: \02b2, 324 5! 12
«WT«: (0332) »1 72 72-73 ttMER: İK4J. B'4 28 09 AJLAKYfc [0242) 513 73 82 (U.TİS SOLF OTEL: (0242) *K 42 42 SİDfc (B242İ 753 14 86 (ZMİR: (0232i 482 06 05
ORSÖf: £0384) 341 55 41-42 A.MENMRES HAVW.İMAHI/DtŞ MATUUt {C2321274 22 03fcNATLAR: (0232) 274 17 95 KUŞAO*» {0236} 814 49 56 BODRtM: ,0252) PS 73 82
MABMAfUS: (02S2) 412 41 44 FETHİY& (0252) 614 5: ££ SBÜlk (0258) 264 54 43 SAaAMTH": İÛ342) 33512 30-31 TRA82M: (0462) 323 13 20 K1BRIS: £0332} Ît5 1' 27
lerle yapılabileceğine dikkat çekildi.
Sözleşmelerde değişiklik gerektiren
tüketicileri korumaya yönelik olarak
şirketlenn haklannı sınırlayan Reka-
bet Kurulu'nun ıstediği 4 koşul şöy-
leydı:
- Imtiyaz sözleşmelerinden mün-
hasırlığa ilişkin madde çıkarılsın.
Enerji Üst Kurulu'nca esaslan dü-
zenlenmek üzere. şirketler ilk 5 yıl
için bellı bır düzeyin üzerinde elekt-
rik kullanan tükericilere yönelik, bel-
lı bir hat kullanım ücretiy le kendi böl-
geleri dışında da elektrik satış hakkı-
na sahip olsunlar.
- Şirketle TEDAŞ arasın-
daki enerji satış anlaşmasın-
daki sabit fıyat uygulaması
kaldınlsın. Şirketlerin fıyat
belirleme yetkisi, Enerji Ust
Kurulu'nca belirlenecek alt
ve üst smırlar arasında kal-
sm.
- Eşit alıcıya eşit uygula-
ma yapılmasına ilişkin hü-
küm eklensin.
- Şirketlerin üretim ve iş-
letme haklannm başka bir gi-
rişime ya da kişilere devret-
mesi konusu Rekabet Kuru-
lu'nun iznine bağlansm.
Bakanlık, 10 dağıtım böl-
gesi ile 5 termik santral söz-
leşmesinın revizyondan etki-
lenmeyeceğini ıleri sürerek
bakan onayından geçen ve
TEAŞ'a göndenlen bu söz-
leşmeler uyannca devir iş-
lemlerinin sürdürüleceği
savlandı.
Ancak. değiştirilerek Da-
nıştay onayına gönderildik-
ten sonra Ersümer tarafından
imzalanan sözleşmelerin ge-
çerliliği kahnadığı gibi, Da-
nıştay karannın beklenmesi
gereİciyor. Devir işlçminin
surdürühnesi, Daruştay yet-
kisinin enerji ihalelerinin
başlangıcında da olduğu gi-
bi devre dışı bırakılmaya ça-
lışıldığını ortaya koyuyor.
Danıştay'a gönderilen
sözleşmelerin yalnızca elekt-
rik dağıtım bölgeleri olduğu,
5 santral sözleşmesinde Re-
kabet Kurulu koşullanna gö-
re gereken değişikliklerin
onaydan gecmeden önce ya-
pılabildiği ileri sürülüyor.
Faydalı, enerji santrallan ve
dağıtım şebekelerinin RTÜK
Yasası'na aykın olarak Ka-
nal D. TGRT, ctv, Kent TV,
Show TV ve Genç TV sahip-
lerinin yönetim kurulu üye-
leri ya da başkanlığını yap-
tıkları holdinglere verildiğı-
ne dikkat çekti.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Çatışma mı İsteniyor?..
Özel televizyon kanallarının haber programları-
na baktığımız zaman, tam bir 'felaket tellallığıyla'
karşılaşıyoruz. Sanki ülkemiz, çok büyük felaket-
ler geçiriyor.
Açıyorsunuz bir kanalı, ambulans ve polis siren-
leri, dövüşen ve birini kovalayan insanlar, cenaze
törenleri, şehitler için yapılan törenler. çığlık çığlı-
ğa ağlayan kadınlar, ağıtlar, cınayetler. katilleri linç
etmek isteyen insanlar...
Insan, Nereye gidiyoruz?" diye düşünüyor,
"Ne oluyoruz?".
Bu manzaralan izlediğim zaman, "Acaba" diyo-
rum, "Acaba Türkiye'de birileriçatışma ortamıya-
ratmaya mı çalışıyor?"
• • •
Geçenlerde; oğrenci olaylannın konu alınacağı,
bir televizyon programınaçağnlmıştım. Benzerbır
program, bir hafta önce de yapılmış ve başörtü-
süyle okullanna gitmek isteyen öğrencilerin erkek
arkadaşlannın propaganda arenasına dönmüştü.
Bir yanda bunlar, bir yanda 'ülkücüler', bır yanda
İşçi Partili gençler ve bir yanda da koordinasyon-
dan öğrenciler konuşmaktan çok, birbirterini tah-
rik etmekle uğraşmışlardı. Hele hele MHP il baş-
kanı ve eski bır cinayet zanlısının tahrikıyle. işler
tam anlamıyla çığnndan çıkmıştı.
O programın adı, 'Üniversite Olaylan' \d\. Benim
çağnkjığım programın adı, 'Üniversite Sotvnları'
olarak saptanmıştı. Insan böyle bir programda;
üniversitelerin, üniversite öğrencilerinin ve öğretim
görevlilerinin, sayısız sorunlarından bir bölümü-
nün ele alınacağını sanır. Ama ben bu konuda, hiç
umutlu değildim.
Hiç umutlu değildim. Zirao kanalların 'neyinpe-
şinde' olduklannı tam anlayamamakla birlikte.
'neyi' ve 'nasıl' sunduklannı iyi biliyordum. Bir o-
lay olmasın, aynı görüntüleri en az beş kez yine-
leyen ve o olaya benzeyen son birkaç yılın görün-
tülerini, sanki bu olayın görüntüleri gibi sunan bır
televizyonculuk anlayışının neler yapabileceğinı
tahmin ediyordum.
• • •
Televizyon programının bir gün öncesinde, söz
konusu kanalın akşam haberlerini izledim. Daha
doğrusu haberlerin karşısına geçip, not tuttum.
Bu arada, on dakika kadar telefonda konuştum.
İzlediğim 50 küsurdakikanın 7 dakikasında, Ma-
latya'da bir gün önce öğrencileri tahrik eden Em-
niyet Müdürü'nün, Manisa'da işkence gören ço-
cuklarla ilgisi anlatıldı. O zat, o dönemde Manisa
Emniyet Müdünj'ymüş. Aslında bu haber ilgınç ve
anlamlı bir haberdi ama, tam 7 dakika Manisalı ço-
cuklara nasıl işkence yapıldığı ve ailelerinin peri-
şan görüntüleri sergilendi.
Eminönü Belediyesi zabıtalan. polis ve işporta-
cılar arasındaki çatışma 4 dakika sürdü.
Bülent Ersoy'un hastane macerasına 3 dakika
aynlmıştı. Izmitli cüce kardeşlere 5 dakika. başı
taşla ezilerek öldürülen çocuğa tamamı tamamı-
na 7 dakika aynlmıştı.
Bahçelievler katliamını gösteren temsili filmlere
de 4 dakikadanfazla aynlmıştı. Bunebiçim birvic-
dandır ki; hiç kimse, "Bu çocuklann aileleri var. Bu
bizim yaptığımız şey, onlann acılannı kargılamak-
tır" demiyor. Dilerim benzer şeyler, o televizyon ka-
nallanntn sahiplerinin çocuklannın başına gelmez.
O zaman anlarlar, insanların duygularıyla oynama-
nın ne demek olduğunu...
• • •
Böylesi bir çatışma ortamı körükleyenlerin, as-
lında iki amaçlan olabilir. Ya bir askeri müdahale-
ye zemin hazıriamak, ya da 'rating mücadelesin-
de' rakiplerini geride bırakmak.
Doğrusunu isterseniz, Türkiye'de özel bir tele-
vizyon kanalının: rengi ve amacı beili olmayan bır
askeri müdahalenin zeminini oluşturmak içın uğ-
raşacak kadar geri zekâlı olmasını beklemem. Zi-
ra askeri yönetimler, 'serserimayın' gibıdır. Nere-
de patlayacağı ve kime çatacağı belli olmaz.
O halde amaç, 'rating kazanmak' olarak karşı-
mıza çıkryor. Değer mi buna? Bana öyle geliyor ki,
insanlar ateşle oynadıklannın farkında değil. insa-
nın, bindiği dalı kesmesinden başka bır şey değil
bu...
özgürlük herkes için gereklidir. Ama özgür bir si-
yasal ortama en çok gereksinimi olan, kitle ileti-
şim araçlandır.
Bunun unutulmaması gerekir.
Vergi daireleri tatilde çalışıyor
EmeklîleHn mooşı
evlerinde ödenecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanlı-
ğı, vergi daırelerinin idari izin günlen olan 18 Ocak Pa-
zartesi ve 22 Ocak Cuma günü normal mesai saatı so-
nuna kadar çalışacağını bildirdi. Emekii Sandığı Ge-
nel Müdürlüğû, emeklilerin banka önlerinde oluşan
kuyrukta sıkıntı çekmelerini önlemek amacıyla maaş-
latin yaşh yurttaşiara evlerinde ödenmesinı kararlaş-
tırdı.
Maliye Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada.
idari izin günlerinin yasayla belirlenen resmi tatil ol-
maması nedeniyle, vadesi 20 Ocak 1999 tarihinde so-
na eren kısa beyanname ve damga \ ergısi beyanname-
lerine ilişkin vergiler ile 1998 yılı geçici vergısinin o-
cak ayı taksidinin 22 Ocak Cuma günü mesai bitimi-
ne kadar vergi dairelerine ödenebileceğı belirtildi. Özel
gider-bildirimine ilişkin belgelerin de aynı sürede ilgi-
li kuruluşlara teslim edilmesi gerektıği bıldinldi.
Emekii Sandığı, emeklilerin banka sıralanndaki sı-
kıntılanna son vermek amacıyla konutta aylık ödeme-
si başlatıyor. ilk aşamada 1928 ve daha önceki yıllar-
da doğan emeklilerin maaşlannın evlerinde ödeme ka-
ran alındığı kaydedildi. Uygulama daha sonra diğer
gruplara da yaygınlaştınlacak.
Sevgili annemiz
SABRİYE
TÜRKBEN
üç yıl oldu, seni her gün
daha çok özlüyoruz.
Rıhmi Tûrkbtn
I;ıl Türkben (Özgcntürk). Bilge Durbaş. Mete Türkben.
RıfOc Durbış, Adrijna I ürkben. Ali ÖTgentürk
Tsnmlirnı : Dinj» Özgtntsrk, Alican Dnrbaş. Miguel Türkben
Çoculdann