28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 OCAK 1999 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURKIYE Istanbul K 4 Sinop 4 Adana Y 14 Edirne PB -4 Kocaeli K Çanakkale PB 4 Izmır PB 10 Manısa PB 8 Aydın PB 11 Denizli Zonguldak Y 5 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y PB PB K K K K 9 15 15 5 3 7 7 Mersın Y 14 Y 13 Y 14 Mardin Y 13 Sıırt Y 13 Hakkâri PB Van Y 13 Kars PB PB Bütun bolgelerinıız parça- lı yer yef çok bolutlu, Mar- mans ın doğusu ıç Ege. Batı ve Orta Karadenız, Iç Anadolu, Akdenız, Gû- neydoğu Anadolu Doğu Anadolunun batısı yağış- h geçecek Yağışlar yağ- mur, yef yef sağanak, Marmara'nın doğusunda karia kanşık yağmur, Bat ve Orta Karadenız'ın ıç kesımlerı, lç Ege ıle Iç Anadotu'aa zamanla kar- la karışık yağmur ve kaf seklmde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K Y Y Y Y Y -2 -1 0 9 oo 8 9 9 Berlın Y 9 Moskova PB 0 Budapeşte Y 8 Aşkabat PB 8 Madrid Y 12 Astana PB -5 Viyana Y 9 Taşkent PB 6 Belgrad PB 8 Bakû PB 8 Sofya PB 0 Bişkek PB 4 Roma PB 13 Tiflis PB 10 Atina PB 13 Kahire PB 18 Münih 7 Zürih Y 7 Şam Y 17 0Açık f*% Parçal' bulullu i Sslı k Çok buluilü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada li yargılara varıyor. "Refah Partisi'nin yükseliş döne- mi olan 1996'da 'şerıat isteyenler1 yüzde 27'yiaşmış, ancak, 28 Şubat 1997'den sonra oluşan gerilim or- tamında, tekrar 1995 düzeyine ge- rilemiştir" diyor. Bu yargı; -bana gö- re- RP'den doğan FP'nin "1995 se- çimlerindeki yüzde 21 oyumuhafa- za" edemeyecegini gösteriyor. Şayet bu varsayım gerçekleşirse, 18 Nisan seçimlerinde FP yüzde 16, en çok yüzde 17 oy alabilecek, de- mektir. Fakat araştırmadaki şu vurgula- ma gerçeği yansrtıyor: "Yınede, Türkiye'nin şeriatyasa- lanna göre yönetilmesini isteyen, 5'te Vlik bir toplum kesimi vardır. Bu, yapılmış dört araştırmanın ortak bulgusudur." "Şeriatı neden ıstiyorlar? Tüm seçmen kitlesinin yüzde 9.3'lük bir bölümü, 'Müslumanlığın gereği' gi- bi ilkesel nedenlerle şeriat istemek- tedirler. Bunu siyasal Islamın ger- çek tabanı olarak görmek mümkün- dür." Şeriat isteyenlerin toplumsal pro- fili şöyle: "Kırsal kesimde yaşayan- lariçinde daha fazla bulunmaktadır -18-20 yaş grubunda en yüksek orandadır-. Eğitim düzeyi yüksel- dıkçe şeriat isteyenlerin oranı azal- maktadır". FP'nin olası seçim sonuçlan üze- rinde varsayımımızı destekleyen ve- ri, araştırmanın "siyasal partilerin yandaşlan" bölümünde yer alıyor: "RP-FP yandaşlannın oranı yüzde 22.2 'den yüzde 13.9'a gerilemiştir" diyor. Bu bölümde çarpıcı bir iki öğe daha var: "Yandaşlannın sayısında artış görülen tek parti MHP. 1996'dan 1998e kadar en önemli değişme, 'hiçbir' parti yandaşı ol- mayanlann yüzde 14.3'ten yüzde 21 'eyükselmesidir. Aralannda DTP, ÖDP, BBP, İP'nin de bulunduğu partilerin tüm yandaşlannın toplamı yüzde 3.1 'dir." Büyükçe sayılan par- tilerie küçük partilerin yandaş yüz- delerini seçimlerde almalan olası oy olarak kabul etmek gerekiyor. Asıl soruya sıra gelince Klasik soru, böylesi değerli bir araştırmada elbette yer alacaktı, alı- yor: "Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsinız?" Yanıtlar, dünden bugüne bir tab- loda sıralanıyor: RP-FP: Aralık 95'te yüzde 17.6, Nisan 96'da yüzde 22.6, Mayıs 98'de yüzde 14.4. ANAP: Arahk 95'te yüzde 16.3, Nisan 96'da yüzde 15.4, Mayıs 98'de yüzde 13.8. DYP: Aralık 93'te 15.8, Nisan 96'da yüzde 12.7, Mayıs 98'de yüz- de 10.3. MHP: Aralık 95'te yüzde 6.7, Ni- san 96'da yüzde 6.7, Nisan 96'da yüzde 5.2, Mayıs 98'de yüzde 9.9. DSP: Aralık 95'te yüzde 12.1, Ni- san 96'da yüzde 12.7, Mayıs 98'de yüzde 7.6. CHP: Aralık 95'te yüzde 8.8, Ni- san 96'da yüzde 5.3, Mayıs 98'de yüzde 6.8. Olası bu sonuçlara baka- rak yapılan irdelemelere gelince: RP-FP'ye oy vereceklerini söyle- yenlerin oranında önemli bir gerile- me var. MHP, desteği önemli artış gösteren tek parti. Kararsız protes- to oylanndaki artma eğilimı sürüyor. Seçmen niteJiklerine göre: FP, kentlerde durumunu koruyor, kırsal alanda önemli oy kaybına uğraya- cak gibi görünüyor. DYP kentlerde geriliyor, kırsal alanda durumunu koruyor. MHP, kırsal alanda kentler- dekine oranla büyük artış gösteriyor. Alevilerin yüzde 35'i CHP'yi, yüzde 10'u DSP'yi destekliyor. "Seçmen- lerin ikinci parti tercihleri: Hem 1996'da, hem 1998'de DSP'lilerin ikinciparti tercihlerinde ANAP baş- ta gelmekte, CHP'liler ise DSP'yi göstermektedir." Sonuç: Türkiye'de seçmenler, parti tercihleri bakımından oldukça esnek, seçecekleri parti açısından değişkendir. Araştırmanın ortaya koyduğu ger- çekler... Partilere duyurulur. Yağmuriu >Karh Katlimııuı itirafı• Baştarafı 1. Sayfada likte işlemiştim" dedı. K.ırcı, yakalandıktan sonra polise ve askeri savcılığa ilk başta çelışkilı bilgiler vere- rek, 7 TlP'linin öldürülmesi olayında sadece gözcülük yaptığını belırttiyse de, daha sonra her şeyı itiraf ederek. cinayete bizzat kanştığını ve Serdar Alper, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, LatifCan, Fanık Er- san ve Salih Gevenci adlı gençleri, Çatlı. Mahmut Korkmaz, Kürşat Poyraz ve Ercüment Gedikli ile birlikte planlayip öldürdüklerinı söy- İedi. Yazdığı kitaplarda olay- la ilgili pek çok gerçeği giz- leyen. bazılannı da çelişkıli anlatan Kırcı. 17 Kasım 1980 günü polise verdiği ifadede ıse şunlan söylüyor: 'Kayıth değüinT "Ben milliyetçi ve ülkücü görüşü benimserim. Ne MHP'je ne de ülkücü gençlik derneklerine veya bu partiye bağh kunıluşlara kayıtlı deği- lim, ancak görüşlerini benim- serim. Parti genel merkezine zaman zaman giderim. Genç- lik kollannda önceden tanıdı- ğım Abdullah Pehlivanlı ile zaman zaman gider konuşur- dum. Milliyetçi görüşü benim- semem nedeniyle komünistle- rin miUet ve ülke zaranna ey- lem ve davranışlannı görerek harekete geçmezamanının ge- lip geçtiğine inanıyordum. Bahçelievler'de evlerini bildi- ğim bazı komünistlere karşı harekete geçmem gerekriği yolundaki görüşlerimi uzun süredir yakın arkadaşım ve aynı zamanda hemşerim olan Mahmut Korkmaz'a açtım. Önceieri zamansız olduğunu söyledhse de sonradan benim ısranm karşısında 'Öyleyse sen yap ben kanşmam" dedi. Bunun üzerine silaha ihtiya- cım olduğunu söyledim, bana silah sağiayacağını bildirdL" Abdullah Çatlı'nın eylemı benimsediğinı ve tCorkmaz'ın evinde plan yaptıklannı anımsatan Kırcı. olay anını şöyle anlattı: "Kapıyı ben aç- ürdım, hiçbirşe> demeden ka- pıyi açolar. Elimizdeki silah- larla içeriye girdik. 7 kişiye de yerevatmasını söyledim. Hep- sini yere yatırdık. Fakat biz içeride 2 kişi olduğunu sanı- yorduk. karşımızda 7 kişi gö- rünce hepimi/ şaşırmıştık. Ne «pacağımıa tartıştık. Bu ara- da ben arama sonucu silah bu- lamayınca. 'Böyle devrimci- lik mi olur silah bilealmamış- lar' şekünde bir cümle sarfet- tim. Sonra ne yapacağımuı karaıiaştırmak için Abdullah Çath'yı aramaya karar ver- dik." " Daha sonra Çatlı'nın getir- dığı arabayla elleri bağlı olan 2 kişiyı Eskişehir yoluna gö- türüp tabancayla öldürdükle- rini, diğer 5 kişi için yeniden eve geldiklerini anlatan Ha- luk Haluk Kırcı, şöyle devam etti: "Baygın halde arabaya bindirilmeleri zor olacağın- dan Çatlı 'Ayıltın öyle geti- rin' dedi. Bu durumu bir süre tartışöktan sonra, benim ak- lıma bu kişileri baygın halde evde öldürmek fikri geldi. Bu sırada ben adını bilmediğim birisini telle bogma>a çalıştım. Çok zor oluyordu becereme- dim ve bunun üzerine bir hav- lu alarak ağız ve bumuna bas- urdım ve o kişiyi orada öldür- düm. Diğerleri baygın yerde yabyordu. Daha sonra ayn ay- n odalarda bulunan bu kişile- ri bir araya getirdik ve elleri bağh olarak sedire oturttuk- tan sonra başlanna kurşun sı- karak teker teker öldürdüm. Hepsi yüzü koyun sedire düş- tüler. Sonra biz kaçıp ayn ay- n yerlere gittik. Bu sırada sa- at 02.00 olmuştu. Bu olaydan sonra Abdullah Çatlı ile hiç görüşmedim. Ortalıkta bu olayla ilgili birçok isim dolaş- makta. Ben bu olayı Abdullah Çatlı, Kürşat Poyraz, Mah- mut Korkmaz ve Ercüment Gedikli ile birlikte gerçekleş- tirdim." Kırcı'nın yakalamşı Kırcı, yakalanış anr konu- sunda. "8 Kasım 1980 günü Kadıköy Vapur İskelesi'nde kimlik kontrolü yapıldıktan sonra vapura binmek üzere iken tanımadığım sivil kıya- fetli birisi askerle birlikte ge- lerek beni işaret etti ve yaka- lanmamı sağladıktan sonra aynldı. İlk kez Celal Adan aracıhğıyia yakalandım" ıfa- desını verdi. Haluk Kırcı, ilk yakalandı- ğında polise verdiği ifadede TlP'li 7 gencı, Abdullah Çat- lı, Mahmut Korkmaz ve Kür- şat Poyraz ıle öldürdüklerini belirtmişti. Kırcı, olaya yar- dımcı olduklan iddiasıyla Sı- kıyönetim Mahkemesi"nce çeşitli hapis cezalanna çarp- tınlan İnal Osman Ağaoğiu, Duran Demirkıran, İbrahim Çiftçi, Kadir Temir, Bünya- min Adanalu Ömer Yavuz, Mehmet Kundakçı ile Ömer Özcan'ı ise tanımadığım ve olayla ilgılerinin bulunmadı- ğını ıleri sürmüştü. Bu kişi- lerden Adanalı ve Ağaoğiu dışındakiler hapis cezalannı tamamladılar. Sulu kar > Gök güruttüKj G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada çıktı, daha açık yapılmaya başlandı. Interbank olayının patlamasıyla birlikte tartışma daha da genışliyor. Holding bankaları devlete para satı- yor; kazanmak için devlete muhtaç! Devlet, hotding bankalarından para alıyor borçlanmak için bankalara muh- taç! Anadolu deyımiyle, körier sağırlar birbırini ağıriar! Bunun uzun süre böyle gıdemeyece- ğinı Maliye Bakanı Zekeriya Temizel de arada bir vurguluyordu. Bize ulaşan bilgılere göre, Interbank olayında da Temizel'le nükümetin ANAP kanadı arasında bir sürtüşme yaşandı. Bankacılık ıhaleterinde taraflan evin- de ağıriamaktan sorumlu Devlet Baka- nı Güneş Taner'ın düşürülmesinden sonra onuntümyetkıleriTemızel'e geçmişti. Aralık ayı başında Interbank'ın durumu adım adım "e/ konmasını ge- rektirecek" noktaya giderken Temizel, dosyayı inceledi ve şu yanrtı verdi: "Sen bunun altına imza atmam." Bunun üzerine bir sürtüşme yaşan- dı. Temizel'in Taner'den devraldığı yet- kiler ANAP'a verildı. Bunu, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz kullandı. Bu arada Interbank'ın içı boşaltıldı. 56. hükümete ramak kala da ışlem ta- mamlandı; banka, devletin kucağına kondu. Yukandaki "kulıs notlan" yalanlan- mamış bilgiler. Temizel yapılanlann al- tına imza atmamış olsa bile görgü ta- nıklığı etmiş görünüyor. Bu tür "suçla- n" gören kişi, tanıklık etmezse en hafif deyimle, "yurr(a?/;/cgörewn/''yennege- tirmemiş olur! Yine bıze ulaşan bilgılere göre Cavtt Çağlar Ankara'da aralık ayı sonunda- ki sanayicılere ödül gecesi sonrasında "fiaba"dan yardım istemiş deniyor a- ma, doğru olduğunu sanmıyoruz. Ne alakası var ki! Söz babadan açılmışken yine hiç ye- n yokken bir durum daha aklımıza gel- di. Son günlerdeki olumsuz haberter "ö/rdöfierr»nzeng/r»terine" ilışkın. Tür- kiye'de dönem zengını olma modası yaygındır. Bunlar kendi içinde ikiye ay- nlır: 1 - Her dönemin zengıni olan dönem- ler üstü zengınler. 2- Belli bir dönemin zengini olan dö- nem zenginleri. Özellikle bankacılık sistemı söz ko- nusu olunca, birinciler ikincilerin tasfi- ye olmasını mı istiyor, diye sormadan edemıyoruz! Interbank olayı, yazının başında vurguladığımız gibi Türki- ye'dekı bankacılık sisteminin yeniden sorgulanmasını gündeme getırdi. Şu anda sırada 10'a yakın Interbank ada- yı var. Çiller'ın hediyesi 5 Nısan'ın he- men ardından Marmarabank, impex- bank ve TYT Bank batmış, konunun ıçınden çıkmak zaman almıştı. Daha sonra bu bankalann batmasından so- rumlu kişiler, vergı rekortmeni olarak sahneye çıkmıştı. Interbank olayında kamu cüzdanı ya- ralandı. Kamu vicdanının da yaralan- maması ıçın Ecevit hükümetine önem- li bir işlev düşüyor. Ecevit her fırsatta, "Biz 55. hükümetın devamıyız" dediği- ne göre, o dönem yapılanlardan sade- ce dönemin başbakan yardımcısı ola- rak değil, siyası olarak da sorumlu. Şimdilik üç soru sormakla yetınelım: - Durum bilındiği halde, gelişmelere niçin seyircı kalındı? - Banka kaynaklarmın ne kadan sa- hibince kullanıldı? - 890 milyon dolarlık banka kaynağı nerede? Banka kur, kânn olsun... Pür-özelleştirmecılerin bankacılık sistemi, beraberinde kendı kültürünü de getiriyor. Bu kültur, kalıcı yöntemle- rin de gelışmesıni sağlıyor. Bu yöntem- ler de bizde kimı sözleri çağrıştınyor. Bazılannı sıralayalım: "Banka gece silahla değil, gündüz kravatla soyulur." "Banka soyma, banka kur; devleti soy." "Bankası olan çuvalı yanında taşır." "Bankayı kuran, kasasını hazıriar." "Banka kur, kânn olsun; telefedecek ann olsun." "Çok para bankasız, çok gurur ent- nkasız olmaz." "Holding kur, bankan olsun; devlet gibi arkan olsun." "Güreşçinin kasına, terzinin makası- na, holdıngın bankasına ilişmeye gel- mez." "Banka kur; hem elin uzun olur hem dilin..." Cumhuriyet Mahallesi adım adım gerçekleşiyor... Ş IMDI S ıRA O R T A K T A S A R I M S Ü R E C Î N D E ! (P'umhuriyet Mahallesi düşümüz gerçekleşiyor... Cumhuriyet Okurlarının, Cumhuriyet dostlarının... bu ülkenin aydınlık insanlarının düşü gerçekleşiyor... Hep birlikte gerçekleştiriyoruz...adım adım! İşte 1. adım : Mimari Danışmanhk Büromuz kuruldu. Cumhuriyet Mahallesi'ne katılan tüm dostlarımızın bir an önce uğrayıp "nasıl ev, nasıl yaşama alanları" düşlediklerini anlatmalarını, gelemiyorlarsa yazmalarını rica ediyoruz. Tüm görüşler alındıktan sonra geliştirilecek ev seçenekleri arasından herkes kendisiyle en uyumlu olanı saptayacak. Böylece mahallemizin, hepimizin ortak beğenisini ve ortak yaşama bilincini yansıtan bir mimari kışiliği olacak. 2. adım: Tapu dağıtımı sürüyor. İşlemleri tamamlayıp tapunuzu almanız için, aşağıda belirtilen Cumhuriyet Kitap Kulübü bürolarından birine başvurmanız yeterli. 3. adım : Baglantı Büromuz açılmak üzere. Arsasını görmek isteyenlere yardımcı olmak üzere, Cumhuriyet Mahallesi'nde bir Bağlantı Bürosu oluşturuyoruz. 4. adım : Şubatta ağaç dikiyoruz. Şubat içinde, Cumhuriyet Mahallesi'nin kurulacağı arazide buluşup tanışacak ve arsalarımıza kendi ellerimizle ağaç dikeceğiz. Dikimde yardımcı olacak elemanları ve bedelini ödeyerek satın alabileceğiniz fidanlan biz sağlayacağız. Kesin tarih sizlere yazılı olarak bildirilecek, ayrıca gazetenizde de yayınlanacak. Sevgili dostlarımız, Cumhuriyet Mahallesi'ni duyurmamızla birlikte başlayan yoğun istekler, parseller kısa sürede bittiği halde sürüyor... Bu başvuruları karşılamak için de çalışıyor ve çok yakında yeni haberler vereceğimizi umuyoruz. Cumhuriyet maha lles i "Doğayla uygarlık buluşuyor" Tapu için başvuracağınız Cumhuriyet Kitap Kulübü bürolan: Istanbul Merkez: Istiklal Cad., Zambak Sok. No:4 Kat:1 Beyoğlu - İSTANBUL (Aksanat karşısı) Tel: 252 38 81-252 38 82 Faks:252 38 62 «Ankara: Atatürk Bulvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA Tel: 419 50 20 pbx Faks: 417 19 57 Izmir Halit ziya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Alsancak - İZMİR Tel: 441 12 20 pbx Faks: 441 91 17 -Adana: Çınarlı Mah. 5 Sok. No: 1/1 Aksu Han Dörtyolağzı - ADANA Tel: 363 12 12 pbx Faks: 363 12 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle